19 Nisan 1940 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

19 Nisan 1940 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

m an 1 rol kararı alkışlanıyor Povyet- Romen askerleri huduttan » Onar kilometre geri alındı İm — A maya ile Hiniya ara » kiler. mübadele ait, Ne el Hdizimeltedir, Bu he ai ri Min, ş ç Miahasalarla orlu - Hubelerin« mensup tek. iy Firlândiyalılar aa , MİST mübadelesi ir kareyon Ne neti. iye kaldırı muş, NE ğa ELİM dikin bütüm em deniğctlerini — gerek iğ iraret - füolarma kaynd Kö Araşırmaşır, Nr e sir Wransız ve Al Mübadele edilmişir. 6 aş Ve Z4 Alman kadı « i İN Sörüğu mübadele olun KN Be Ger Bere NA Dilyün dalarlık melihlasmaz eg, da Es #ipariş eliriştir. RU Rusya tarikile ve i a Givostök yoliyle Al 4 NE we tevdih edilmiş o- pl 1ğa büyük bir dikkat- etmektedir. e Atlaş Okyanusunda N ve vük Okyanusta ta- tı, ei çin iş vkalâde mühim a ma çö limanları <£ arasında yapıl #N olmıyan münaka- # dettenberi fevkalâ- et t kesbetmiş olduğu. Yoli; Mahg je ithdi edil ya ““lâtın bir kısmının Da vin ilmekte “is! kat'şı muharebe Mü e yin göstermiş olan e &Tpten evvel hiç ktedirler, Şu halde #ktedir. FAR “ima KENÇ EE CANAN , Könterilecektir. EN — e ibiyettir İn. | ) Sovyetlerle Yugoslavlar &rasın- da da ekonomik müzakereler başlamak Üzere Paris, 19 — Almanya tarafın- dan Dânimârka ve Norveç is sından sohra İngilizlerin Narvik zaferini müteakip, şimdi bütün gözler Balkanlara teveccüh et- miştir, Fühakika, şimaldeki muvgifa- kıyetsizliğinden dolayı herhangi bir cenubu şarki Ayruması mem ketine hücüm hazırlıkları yapmak tasavvurunda olduğu bilinen Ber- line karşı Balkan memleketleri derhal srki bir işbirliği lüzumu duymuşlar; ve aralarındaki bü - tün lâfları bertaraf ederek Macaristan, Romanya, Yugoslav- ya ve Bulgaristan arasında Tuna sevkıyatı © bakımından bir itilâ hasıl olmustur. Bu itilâla göre: 1 — Harp gemisi haline ifrag olunabilecek gemiler, Tunada seyredemiyeceklerdir. 2 — Tunada seyredecek bütün gemilerin mürettebatı, bütün Ti. manlarda hüviyet ko: luna *âbi tutulacaklardır. 3 — Her türlü silâk, saühim mât, infilâk maddeleri ve umumi" yetle tahrip işlerinde kullanılabi- lecek bütün maddeler. Tunaya sahil devletlerin hususi müsande- si Olm “Demirkapı” geçemiyecektir. 4 — Bugünkü gümrük nizam ları, çok daha detli Bir güm - rük nizamile dı irilecektir. Diğer taraftan, en şayanı dik- kat olan nokta, Balkan memle. ri aragındaki bu işbirliğinin İngil- tere ve Fransa tarafından büyük bir hararetle alkışlanmanı $ıra sında, İtalyanın da anlaşmaya ta- altar olduğudur. Bu suretle, ce. nubu şarki Avrunas: devletleri üzerinde herkanyi bir tehlikeye karşı hâmi vazifesini takınan İtalya, aynı memleketler tarafın” dan mit Almanyaya karşı alınan kı işbirliği (tedbirlerini kendi menfaatine uygun bulüyor demektir. Londra, 19 — Balkan memle- rinin verdiği karar, Tw na sahildari memleketler ara da ve Karadenizde ticari emniye. ti temin etmesi bakımından yal arz iktir: ve bahri nektai nâ- zardan «eğil aynı zamanda siyasi e nazardan da :sühimdir. TURK FİLİMCİLİĞİNİN SON HARİKASI gn YILMAZ 4Lil Eser: VALA NURETTİNE SUAVI TEDÜ - KEFİK KEMAL - NEVZAT OK, CELAL ÇAĞDAŞ « BRATRİS İstanbu karaları, kibar salonları ve Korkunç batakhaneleri *den bu şahesee, gördüğü fevkalhde rağbet ürerine bir KAKSIM silen A le itibaren Ankarada ULUS sinemasında Ma aza gösterilecektir. O RNAMAM MA anan > SAKARYA». Üzel ve büyük fılm birden it ite alet Tatlı iri NORMA SHEARER ve CLARK GABIK : Tuna sakildarı memleketlerin müşterek imcnafii ile alâkadar o- İan bu karar, Macarlar, Romen — ler, Yugoslavlar ve” Bulgarlar tarafından müttelikan verilmiş olup, bu milletler, kendi karasu” larında haklarmı müdafaaya ka - rar ve:mişler ve kendi sularında, wuhariplerin wüfuz ve faaliyet icra etmelerine mâni olrak kara- rında da ittihat etmişlerdir. Aktedilen anlaşma, Avrupa ce. nubu şarkisinde sulhu muhafaza için takdire şayan bir tedbir teş” kil etmektedir. MAÇEKİN SÖZLERİ * Netekim Yugoslav başvekil muavini Maçek de ilkbahar pan yırı münesebetile söylediği nu tukta bütün bu noktalara işaret- ie ezcümle demiştir kiz “Balkanlarda 'sulbun temini için evvelâ Yugoslavyanın Bul gesistasla anlaşması lâzımdır. Bulgarlar, Yugoslavlar ve ümum Balkan milletleri ara sında, bu-milletlerin kendi . gay” retlerile, mevcut moktai nazar ih» tilâflarının bertaraf edilmesi ve aralarındaki münasebetlerin Baj- ir mazereti obulunmıyacak ilde tanzimidir. Bu milletlerin ittihadı bütü inyanın hesaba katmak mecburiyetinde kalacağı ir kuvvet teşkil edecektir. Sırp- iarla Hırvatlar arasındaki anlaş” ma Falkanlara düşen bu varife - bir kısmını teşkil etmekte * SOVYET . ROMEN ANLAŞMASI Paris, 19 —'Tuna devletlerinin yeni kârarlırından sonra günün €n mühim hâdisesi Sovyet - Ro itilâfder. Haher verildiğine bu hususta iki devlet atasın- da yayılan müzakereler müsbet tarzda meticelenmiş ve ber. i memleket de ordularını hudut. tan onar kilometre geriye çekme” ğe karar vetmiştir. Diğer tareltan yirmi seneden- beri diplomatik münasebetlerin mi Yugoslav mü * sebetleri müsbet sahalar ü zerinde atedir. Her iki taraf arasında ekonomik münase- betler tesisi için müzakereler ya pılacaktır, DEMİR 'MUHAFIZLAR KABİNEYE GİRİYOR Bükreş, 19 — Kral Karol ev. lee feshedilen Demir muhafız- ilâtı mensuplarından yedi kişiyi huzuruna kabul etmiştir. Demir muhafızların yakında ka neye alılacakları zannedilmek- tedir. : BALKAN MEMLEKETLERİ KONFERANSINDA NELER KONUŞULDU Londra, 19 — İngilterenin An. kara büyük elçisi'e Atina, Bel- grad, Bükreş Budapeşte ve Sofya elçilerinden başka Moskova ve Roma elçilerinin de hazır bulun- duğu Balkan elçileri konleransı bitmiş ve Başvekil o Çemberlayn bu bususta Avam kamarasında şu izahat: vermiştir: — Bu müzakerelerin hedefi, İngütere hükümetinin, Balkan- Jarda ve Tuna mıntakası memle. ketlerinde sulku ve emniyeti mu sildiği Sovye' Cibilli ve seciyevi kusurlarımızdan halazaya matuf olan siyasstile a- | henktar bulunmaktadır. Müttefikler Avrupa cenubu şarki devletleri arasmda müteka bil anlaşma ruhunun artması ar. zusundadırlar. Bu memleketler - den hiçbirisinin istiklâli veya ta” mamiyeti müttefikler veya müt - tefik orduları tarafından tehdit &dileceği korkusuna düşmesi için hiç bir sebep yektur. (Alkışlar) İktınadi sahada, müzakereler, İngiliz hükümetinin siysseti na » zarı itibara alınarak yapılmıştır. Bü siyaset, bu memleketlesle © * ünasebatın, aradaki ticari devamlı şekilde arttırmağı temin edecek şekilde inkişaf estirilme- si merkezindedir.” ITALYAN BİR TEKZİZİ Roma, 18 (A.A.) — Bir tebliğ, yeniden 4 sınıfın silâhaltına alın- miş ve Bari mıntakasırın askeri mınsaka ilân edilmiş olduğuna dair ölan haberleri tekzip etmek. tedir. Bu tebliğde yalnız askeri hiz- metten muaf tutulmuş ve bilâha- re bu hizmeti ifaya ehliyetleri te beyyün etmiş olan hazı grupların ılmış <lduğu tasrih edilmek tedir. bazıları Dağ ve kış sporlarına bizde şimdiye kadar neden ehemmiyet verilmedi ? Yazan : Ahmed Muhtar KEVAKİBİ M IŞRUTİYET devrinde Gü- m ne mebusu mevhum Arif bey tarafından neşredilen “Hukuk ve muksyosci kavanin” mecmuasmda intişnr eden “Kav: nini smaiye » La leyislatlon indu: trielle” unva #serimin metha- linde “süy - travsil” m » gerek di- maği ve gerek adali - her nevinin kuvvel bayatiyeyi muhtelif dero- cede azalttığından herkes için “gahmet - fatigue' fakat bazı ırk- lavdan gdamlar iin micak (zar set) olun çalışmanın diğer vi lardan adamlar işin “megekkat - * ve başka ırklardan adamlar için “eziyet - sonffrance” olduğu- ük” doktorların ve “İlmi mebhasülhayat « Biologis” âlimle- rinin tetkikatıma ve müşahedatma istinaden göslermiştim. Muhtelif ırklardan udamlarda “meram « Volonte” m, “azim - nacitö” in #bat - percervande” cede olmadığı ruhi ve ebdani tet- kikutla sübut mertebesine vardı- rılmıştır. Muhtelif ırklardan adamlarda “tahammül - etdurance” “'muka- vemet » resistance” “fikri teğet esprit « d'inila! in, “kabiliyeti sây « apiltude aw tra- vajl” m ayni mertebede olmadığı muhakkaktır. Vennihaye muhtelif ırklardan a- damlarda “geciye - caröctere,, nin “kuvvet ve salâbet - force et soli- dit&” itibarile ayni derecede ol- madığı artık bedikiyattandır. Bu farkların sebebleri çoktur ve ©osas- Mıdır. Bu sebeblerden başlıcaları şun- lardır? — Asyanın orlasmdaki yük- sex memleketlerden yakın şsrka, Kafkasyayn, yasati ve gerbi Avru- paya vaki olan ve asırlarca devam &den bilyük hieretlerde bezi kavm- lerin dağaız, çölsüz, düz, çayırlı ve iklimi oldukça mutedil orta ve a- İ şağı memlekellerden, bazı kavm- Seleleri kabil olduğu kadar | RMolanda Felemenk Hindistanı üzerinde Hiçbir devletin Jazon hariciye nazirmn geçen- | lerde gazetecilere verdiği bir be. yanat sırasında, Felemenk Ilindis- tanma dair statükonun muhzfaza- si hakkında söylediği sözlerin İr- giliz ve Amerika mahafilinde endi 50 uyandırdığı malimdur. Bu hu. Busia Japonyanm Felemenk Hin. distanında barışın (Omubafaraisımı başına temin elmesine İngiliz tinin müsaade etinek niyo- tinde olup olmadığı avam kamara sında Çemberlayna da sorulmuğ- tür. Bu süne tahriren B. Butler ce- veb vermiştir: “Lord Halifaksm bildiğine göre, Japon hükümeti şimdiye kadar Fe- leomenk Hindistanmda sulkün ida» t & dos nda bulunma- mazırı gaz€- migtır. Japon hari | himayesini tanımıyor bazı beyanatta, ndiği ve Pe. etükosunu a'clirde Japon bü- in bundan pök ziyade on ayr! kenaatte olduğu teyandan müstağnidir.,, HOTANDA BÜTÜN DEDİKODU. LARA CEVAB VERİYOR Tahayc, 18 — Hollanda ajansı, Felemenk Hindizteant hakkında «- şağıdaki tehliği neşretmiştir: Holanda, ümidi hilâfma olarak hasba girdiği takdirde Felemönk Hindistarının bimayosini herhargi bir yabaner devletten istemek ta savvurunda olmadığı gibi böyle bir '& kendisine #r“lif edilğiği i rahatını lerin de dağlı, çöllü, çayırsız, ikli- mi ziyade sert yüksek memleket- lerden geçmeleri 2 — Hicret eder kavmlerin bu yollardan geçebilmek İçin çarpış- mağa mecbur oldukları evveleo bu memleketlere yeleşmiş olan kavm- lerin bazılarının az, bazılarınn çok mukavemet güstermeleri- 3 — Muhacir kavmlerin yerleş- tikleri yeni memleketlerdeki akva- #iduiyenin bazılarının, kolay, ç mağlüb ödilmeleri. Muhacir kavmlerin yerleş- tikleri memleketlerin bazılarının iklimce sutedil, düz ve o münbit, bazılarının iklimce sert; çorak ve büyük ormanlar ve yüce dağlarla kaplı olmaları. “5 — Muhacir kavmler adetleri" ne göre yerleşebilecekleri memle- köoti va Yakin veya uzak Kıt'alarda bulabildikleri için hicret müddeti « nin ve yolun baz! kavmnler için ax ve kısa, buzı kavmler için çok ve ürün olması. & — Yeni memleketlere yerl6— şirker bazı kavmler az, bazi kavm». ler çok tecavüze uğradıklarmdan birincilerin az, ikincilerin çok cenk ve cidal eylemeğe mecbur olma - ları İşte bu ahval ve şersit ve diğer maddi ve manevi sebebler, irklar va kavmler arasında maddi ve ma- nevi ve ahlâki ve seciyeyi ehem- miyetli farkları mucib olmuştur. İsviçre gibi vüce dağlı memle- ere yerleşmiş olan kavmler. den bazıları bir müddet sonra ©s- ki tabirimizle (eflâke ser çekmiş) olan ve tepeleri yaz ve kış karla kaplı bulunan bu (dağları seyre- derken: “Bu dağlar bize meydan okuyorlar ve bizi yenemezeiniz, dik ve uçurumlu yamaçlarımıza ve bulutlara değen tepelerimize çıka- mazsınız,, diyorlar zan ve zehabıra düşmüşler. Bu zan ve zehab, bu adamların gayretine dokunmuş ve kaçırmış, nihayet bu gayreti kdamlar: “Ey yüce dağ- lar! Biz sizi yeneriz, deyip bu dağlarm en yüce tepelerine çık- mağa #savaşmışlar. Yarlardan uçup uçurumlara düşmüşler, çığlar al- imda esilmişler, kar tipisine tutu- lup boğulmuşlar, fakat ölenlerin yerine diğerleri geçmiş, velhasıl nice kurban vererek bu dağlarm en yüce tepelerine çıkmışlar, son. ra keşifler yapmışlar, yamaçlarda tahassungâhlar inşa eylemişler, da- ha sonra koca manastırlar kur- ir. Modeniyet ve tenakki İler- ledikçe ol ve şatolar ve küşk- ler meydana getirmişler. Ve git gide gençler, butlâ çoçuklar ve hattâ kadmlar için kayalara demir kazıklar kakarak; kuvvetli iplerio biribirlerine bağlanarak, sivri ka » yalara halatlar bağlayıp bu halat. Jara tırmanarak dik yamaçlara ve yüce tepelere çıkmak tenezzül ve teferrüç olmuş. Bugün İsviçredeki, Fransadaki, İalyadaki Alp Pirene dağla- rm, Jura dağlarının. 'Do'omit silsilesinin, Bavyeradaki ve İskoç» yadaki dağlarm ve hattâ Fastaki Atlas dağlarının en yüksek yamaş- larında binlerer ve hati& yüz bin. İörce otel ve gato ve köşk var; bu muazzam dağların en yüksek tepe. lerinde lokantalar var, tahassun- gihlar var. İtalyada yüksek (Adij) de kü- çük ve lâf (Meraro) şehrinde 0- turarken on yedi yaşınd narin bir Avusturyalı hizmetçi kiz, nişanir ve refikaları ile (Meraro) yu iha» ik öden dağlara çikmak için pazar günleri erken izin verilmek şartile hizmetime girmişti. Ateş gecesi (Merano) yu ihata eden dağlarm - kl en alçağı 3180 metre yüksekliğindedir - bütün te. pelerinde parlak alevler göründü. Tirollu delikanlılar, bu tepelera sırtlarında odun ve pelrol çıkarıp odun yığınlarını yakınışlard. Bu kavmler, memleketlerindeki “yüce dağlarm en yüce tepelerine çıktık. tan sonra Asyada daha yüksek dağların (Himalaya) nm ©n vük- sek tepelerine çıkmak için kafile kafile Hindistana koşmağa başla” dılar. Uludağn en yüksek tepeği, (Merano) yu #hata eden.dağlarn. en alçak tepesinden yedi yüz kü. sur metre aiçaktır. #akat altt yüz küsur senedenberi bu dağın dibin- de oturan ırkdaşlarımız, ek yüce tepesine çıkmak için âzim ve gay» ret güslermediler ve hattâ buna tege>bils eylemeği düşünmediler; bu koca dağm lâtif havali ve man- zaralı yüce yamaçlarmda bir tek köşk irşa ettiremediler. Bin seredenberi Torus silsilesi, nin, Zigana dağının yüce yamaçla- rında İsviçrödeki, Savoldeki, renelerdeki tahassungüklar Ove köşkler gibi bir tek tahassungâh, bir tek köşk (Ona ettiremedik. (Ski), (Bobsley), (Patinaj) gibi sporlar ve eğienceler icad edeme- dik. Velhasıl yüzlerce ve yüzleres sene bu yüce dağların karşısmda gayrete gelemedik ve bu ulu dağ- lara sırtımızı çevirip oturduk. (Savni) (o dağlarınm, (Pirene) dağlarınır, İsviçrede Alplerin 1800 2000, 2000 metre irtlfamdaki ya » maçlarında kışm, dünya ile muvg- Salası ve münasebeti kesilen köy- ler var Hattâ Fastaki Atlas dağlarmm en yüksek yamaçlarmda köyler van « Uludağın boş altt yüz metre yüksek yamaçlarmda bir tek köyü. müz yok. Koca Toros silsilesinin iki tara- fında binlerce fersah arazide bir tek köy yok: Bin senedenbori köy- lülerimiz, barmmak için bütün çu. kur, kuytu ve srtmalı yerleri sağ- tiler ve kavası ve manzarası güzel ulu dağlarım yüce yamaçlarını büm- boş bıraktılar. Son senelerde Ulu- dağdn mutlekıvet devri valijerin- m Reşid Mümtaz Paşa- zaşlattığı yol ikmal edildi ve bir atel inşa ettirildi. Sabık İatan- Gİ İstanbuldan gençler U- dudağa gidip kamplarda oturuyor lar ve skiye kevex ediyorlar; Büyük fakihler, (mukaliğin $- manı sabih değildir) demişler Biyle taklidi Kareketler asla ruh- tan, cibilletten, tıynetten, tabiat- ten doğmuş addolunamaz. Diğer kavmlerde gençlerin dağlar! yen » meğe teşebbüsü valilerin teşvikile olmadı. Ruhlarında, benliklerinde duydukları gayret va azimle, zor- Yuğu yenmek,» müşkülü O fktiham eylemek islidrd ve kabiliyetile ken. dileri yüce dağları rameylemeğe savaştı! Böyle sporlar yapmak için hat- tâ yalnız çocuklukta İimnastikle başlayıp İlerlemek yetişmez; sale bün kuvvetli, o gıda - hayatım ilk (Lütfen sayfayı Lat epi ek tenini int te me iü mz hü lan

Bu sayıdan diğer sayfalar: