a Rig hy çk b N ei, — m fak elm hareket Çeviren: Efds! NOGAN — 131 — t uştum, mız tuhaf bir safhaya giriyordu. Sev- saklamağa, ona i olma: lâkin artık o bana hâ- kim oluyordu. XXXıv Günümüz gel. Yet” adasında | 7 kalmamıştı. laci, ekleri yerin € Baapgiz tıka kendi N rdum, İçim. ben Yöptemş Kendi Yaptamı Garip Birbirimizin ayr diye bağırmak değil mi, Mod düştün- oluyorduk. Bu yelkeni çekilir” çıkabilmemiz için elimizi tutmamız lâzımdı. Demir zincirini çözdüğüm vakit büyük bir gürültü ile denize kayıp giti, Hemen kıça koşarak dilmeni alabanda ettim. Yelkenlerinim Ik kabarışıyla Ghost birdenbire can- lanıvardi. Bu sırada flok da yavaş yavaş çekiliyordu, Flok dolunca Ghost başı savruldu; dümeci bir 8z İskele ulahanda ederek gemiyi düzeltmem icab etti. Floku sağa, sola aktaracak oto matik bir tertibat yapmıştım; o - Bun için Mod'un orada bekiiyerek (oku sktarmasma artık lüzum yoktu, Maamafih ben dümeni tam als. banda ettiğim vakit o hâlâ foku çekmekle maşguldu, Endişeli bir an yaşıyorduk. Çünkü Ghost bir taş stunt lerdeki kumsala doğru bü- tüz hızıyla koşuyordu; lâkiz ben gabuk .| orsa alabanda eder etmez mutia- ne rüzgüra doğru döndü, Birdenbi- re yelkenler yapraklırdı; cama. dan iplerinin bazleri döven eses havayı doldurdu, Kulağım bu sese ve kadar susamıştı! Sonra yelken- ler yine kabardı ve Ghost rüzgür aksi Şetikametten alarak orsala - mağa başladı. Mod da işini bitirmiş, yanıma gel wişti. Başında, rüzgürm savurdu- ğu saçlarının tepesine oturttuğu ufak bir kasket vari, Yanakları biraz evvelki yorgunluğunun tesi. rile kızarmıştı. Heyocandan biraz daha büyüyen gözleri parıl par yanıyordu, Buruz delizler!, deni - din turunu taşıyan sert havanm verdiği cevvaliyetle edetâ ihtizaz ediyordu, İri kahverengi gözleri ürkek bir geyik gibi bakıyordu. Onlarda, o âna kadar görmediğim yarı vahşi, keskin bir bakış vardı. Ghost olanca hızıyla kaya duvar. Jarma doğru koşarak wfak koyu kapatan dar boğazdan geçerken o- nun dudakları hafifçe ayrıldı ve o, bir sn nefos alınadı. (Devamı var) HABER — Aksım Postası DD Kahverengi kimonosu bütün'vücudunu kaplıyor. du. Garip bir cazibesi vardı, bütün hareketlerin. de eski Japon ananesi görülüyordu. Yuvaslak, ay yüzlü, uşak üni -| ri döndü: formalı, şişman çocuk hi en gökten inmişti. O İshiyayı kimo - “Bay ava Tütlen teş ca ediyor!” de sil buyurmaaz. no İabrikatörü Takeumaya götür. | di. müş o da defterlerini tetkik ede. rek muhterem Bay Cbiba'nın son adresini bulmuştu. Chiba son 7a- manlarda Kanda (mahallesinde Bay Hasogava'nın evinde oturmuş tu. Yani, kimono fabrikatörünün defterlerine göre 3 martta olacak. tı, Halbuki martın yedisinde sar. raf Gamarava Tamonoi maha'le sinde Chibanın kesik başını bul- Rişka çiçeklerle dolu bir bahçe, nin önünde durmuştur Bu bahç- nin içinde de sevimli bir ev gözü. küyordu. Bahçe sokaktan bir met. Te kadar yüksekteydi. Sade ve tah tadan bâsamaklar evin etrafını saran bir taraçaya çıkıyorlardı İshiga her tarafı tecessüs ederek yavaş yavaş bahçeden geçti . Bu. rada herşey sakin ve yerinde gö- rünüyördu. Yollar gayet mahirane taş levhalarla döşenmiş. bahçenin sonunda iki selvi ağacı, bir kapı teşkil ediyordu. Ortadaki havuzda büyük ser balıklar suyun üstün. de hava alıyorlar ve yem arıyor. lardı. Bahçenin arka tarafında bir çay köşkü göze çarpıyordu. Tabiatın bütün güzellizleri ara. sında da sessiz şedasız bina duru” yordu. Şimdi evin cephesindeki kanatlardan birisi sürülüyordu, Evin duvarları açdıyor ve misa. firi kabule hazırlanıyordu. Şimdi kapıdan yaşlı bir kadın görünmüş dü, Bu bir hizmetçi idi! — “Bay Hasegave evde mi?” Bu suali işiden ihtiyar kadın tek- rar evin içinde kaybolmuştu Kadının arkasından geçdiği dıvar- lar açık kalıyor ve böylece evin bir ucundan diğer ucu güzelce görünüyordu. Odaların hepsi süt gibi beyaz hasırlarla döşenmişti ve evin arkasından yeşil selviler görünüyordu. ' Hizmetçi bir müddet sonra Chiba'nın son oturduğu bu eve İshiga girmezden evvel potinle- tini çıkardı. İchitari Hasegava misafirinden bir baş daha büyükdü. Kahve ren gi kimonosu bütila vücudunu kap hyordu, Onun garib bir cazibesi vardı, bütün hareketlerinde eski Japonya'nın ananesi görünüyer. du. Kırk yaşından da daha yaşlı değildi. Gözlerini kapayan yülrsek al mını taşıyan başı omuzlarının Üs“ tünde mağrurane dimdik duru” yordu. Adamın bütün vücudu, ba zırlanmış bir kayıtsızlık gösteri, yordu, İshiga üzerindeki Avrupa modası elbişesi içinde pek komik göründüğünü zan ediyordu. Görünmez eller tarafından bu iki adamın etrafindaki Gvarlâr kapanmışdı. Ev sahibi İshiga'ya oturmasını rica etti: — “Ben, Ryutaro Chiba namın da birisi hakkında sizden malâ. mat almaya geldim! Bu adamı, Bay Hascgava, tanıyor , musu. nuz?” İshiga'nın bu suali Üzerine Hüsegava'nın yüzünde hiş bir fevkalâdelik görünmemişti. — “Tabit tanıyorum, O benim evimde İkamet etmiydi!” — "Şimdi artık burada ikamet etmiyor mu?” — “Hayır, zânnımca o şimdi seyahala çıkdı!” — “Şu halde avdet edecek de mek?” — "Zanederim!"” — “Bay Chiba'nın şimdi b lunduğu mahalli biliyor musu nuz?” > Bu sual zerine Bay İchitaro Hasigava birkaç saniye süküt et- ti, İshiga'yı soğuk soğuk gözden geçirdi ve taaccüble karışık bir çehre ile: Geçmiş gün, tarihini iyi hatır. lıyamıyorum. Fakat mütsreke İ- çinde olduğu muhakkak... Bir gü» | İtalyan ka , sruyordü: O saman | dı. Adetim olmadığı halde hir ara etrafrmdak! masalarda konuşulan şeylers kulak kabarttım, Arkamda dik, paldır küldür bir ses bozuk bir İransizsayla dünyanın en yutulmi- yarak palavralarmnı atıyordu: — O zaman mı? O zaman ben Amerikada fil avlamakla vakit ge- giriyordum. * Dönüp baktım. Hani baz İnsan lar vardır, Orlar bakkında dahs ilk görüzüşünüzde kükmünüzü ve- rir, ağzıyla kuş inisa kendisine 1- smamıyacağınız! anlarsınız; işte © makuleden biri. Küstah mı küstah, Karersmda da, ben bir söyleyim six b'n anlayın, İki cennet mahsu- lü mahlük oturmuşlar, bu dell saç- malarmı kemali dikkatle hayran hayran dinliyorlardı. Aman yarab- bim ve güzel, ne cana yakm şey- lardi; bunlardan birini görüm isi. rr gibi olmuştu, Evet, oydu. Bir hovarda dostumla barda para ye- diğimiz bir gün yarmızda oturup İ bizi, beni değil ama, soyup soğana çeviren mahlök... Kürştarmdaki herif sıkılmayı falan kaldırmıştı. Artrk boyuna a» tap tutmakla meşguldü: — Hs, her şevden evvel Ameri- ka (illerinin bilhassa dart ile meşhur olduğunu söylemeliyim, Bir gün.. Ukalâlık bende ya. Nene lâzım senin, otur oturduğun yerde; me dive gider, elin herifine sataşırsın ? | Sabrım tilkendi, Ürermeden kelk- tm, yanlarma gittim. Zarif oldu. | ğunu tahmin ettiğim bir reverans. la kadmları selâmladıktan sonra aralarına girdiğim için özür dile - dim, Aşinalığım olan tltifatetti. Bizim babariğitin yan'başma çök- tüm. Bicare mfalladı, Hele benimi — Yalan söylüyorsunuz diye sö- 28 baslamam ile büebiitiin abdal « taştı, Manhaza biras sonra ken- Aini tonarladı. Yerinden sıçradı, Dumanlı gözlerinin içinde şimşek- ler çaktığını gördüm: — Yalanım! çikaracak siz mi kaldmız? — Ha bakım, bu başka mesele... Bon madamlara okuduğunuz kurt masalından bahsediyordum. Tanışıklığım olmıyan kadın mü- O Seeeep Bescep Mili Kümenin ikinci haftası Galatasaray-Fener İzmire, Vefa - Beşiktış Ankaraya gidiyorlar Mili küme müsabakaların İ- kinei hafta karşılaşmaları için bu hafta Beşiktaş - Vefa Ankaraya, Galatasaray «- Fenerbahçe takımla. rımız da İzmire gideceklerdir. Ga- latasaray . Fenerbahço (takımları wiişterek olarak yapacakları s6. yahat için cuma günü Bandırma tarikile İzmire bareket edecekler. dir. Ankarada maç yapacak olan ta- Kız mektepleri Atletizm mür- sabakalarına Bugün başlanıyor Kız mektebleri arasındaki vo. leybol müsabakaları nihayetlendi. ğinden koşu vo atış hareketlerine bugün başlanacaktır. Müsabakalar Bant 15 te başlıyaenktır. Kız mek. tebleri atletizm hareketleri için Gi İ kımlarımızdan Beşiktaa bu akşam. Vefa takımı da pergembe akşamı Ankaraya gidecektir. Beşiktaşlılar bü seyabet için kafile reisi olarak Haydarı seçmişlerdir. Ankaraya müsabakadan birkaç gün evvel va- ran Beşiktaşlılar persembe günü orada hafif bir antrenman yapa- coklardır, Güreşçilerimiz bu ay sonunda Mısıra gidiyor Güreş ( federssyonumuz Misir güreş federasyonundan güreşçile. rimizi Mısıra davet eden bir mek- tub almış ve bu daveti kabul) et- miştir, Takımımız Nizan sonunda Kahirede bulunacaktır, Güreşçileri- miz Balkan oyunlarmdanberi iğ - man Üzerinde olduklarından Mısır- da herhalde İyi bir netice alacak. ları tahmin edilmektedir. — o —— Ceza talimatnamesi Evvelce projo halinde basırla - ain spor cora talimatnamesi, İs- tanbula da gönderilmiştir. İstan. bel bölgesi ajanları talimatnameyi gözden geçirerek müta'salarmı bir rapor halinde umum müdürlüğe bildireseklerdir. (Devamı ver) | .— Fakst, bize kurtlardan değil, 8999 © aanana yese 460008 9 9 ; a arar izmirde ılkbahar atyarışları başladı Bu pazar yapılan ko- şular heyecanlı oldu İzmir, (Hususi) — İzmir at ya- rışlarma geçen pazar Buca koşu sahasında kesif bir halk kütlesi ö- »ünde başlanmıştır. Günün ilk koşusu üç yaşmdaki yarımksn İngiliz erkek ve dişi tay- lara mahsustu. Mesafesi 800 met ro olan bu koşuya yedi hayvan İş- Urak etmiş, İsmell Aksoyun (Al ber) 1 birinci, Fevzi Uötfi Karaos- manoğlunun (Mehlika) st ikinci xeliriştir. İleinei koşu üç yaşında ve hiç ko- du kazanmamış saf kan İngiliz er- kek ve dişi tayları mahsıstu. Me. safesi 1400 metre olan bu koşuya yalnız Fevzi Tötfi Karaosmanoğlu. nun (Tale) | iştirak etmistir. Üçünel kozu dört ve daha yu- karı yaştaki yerli yarımkan İneiliz at ve kısraklarna mahsustu, Me. Milli küme maçları için bazı yeni kararlar Mili Küme maçları İstanbul or- zanizasyon komitesi, mahalli maç- lar hakkında bazı kararlar vermiş- tir, Bundan sonra herklüb bir maçını kendi sahasında, diğer ma- çi da rakib klüb sahasında yapa caktır. Vefa klübünlin sahası “ol. madığından, bir maçını rekib klüb sahasında, diğerini de Taksim stad. yomunda yapacaktır. safosi 1800 metre olen bu koşuya 5 hayvan istirak etmiştir. Birinel Fevzi Lâtfi (OKaraosmanoğlunun (Nirvana) sı, ikinci M. Vazanofun (Fru Fru) su gelmiştir. Dördüncü koşu dört ve daha yu- karı yaştaki yerli haliskan İngil'z at ve kısraklarıma mahsustu, Me. safesi 1600 metre olan bu kosuva j4 et iştirak etmiş, Karaomanoğ. lunun (Yatsan) 1, birine, Halim Aysm (Şivka) 8: Ikinci gelmiştir. Baş'nel kosu dört ve dnha yuka- r: yaştaki saf kan arab et ve kıs. | raklarına mahanstu. Mesafesi 1600 ' metre olan bu koşuya 4 at İştirak etmiş, Rifat Baysalm (Bora) birinet, Selim İnakm (Yüksel) 11. kinci gelmislerdir. Macar futbol şampiyonu! : '; Kispest'in Gelmesi katileşti Bundan evvel Macaristan futbol şampiyonu Kispest'in 13 ve 14 ni- san tarihlerinde şehrimize gelerek l Iki maç yapacağını yazmıştık. Katf olarak öğrendiğim'ze göre Macar şampiyonu bu tarililerde şehrimiz. de bulunarak Calatesaray, Pener- bahçe ve ağlebi #Mtimal bu iki klüb muhteliti ile karşılaşacaktır. Beşiktaşla da bir maç yapması ih- timal dahilindedir. <l Hem atıcı, hem tutucu Nakleden : Burhan BURÇAK Amerikadaki fillerden bahsediyor. — Spora olan alika ve muhab. satinizi anlıyor, ve tekdir ediyo- madam, Fokat Amerikada fi oktur, Filler valnız Afrika e Asyada bulunurlar. — A, sahi bakın, biz bunu W- nutmuştuk. O halde sami oluyor da bize A- merikada iki fil öldürdüğünü 6öy- lüyor? “ — Anlamıyor musunuz ki muh. terem madam, zalı muhterem düpe düz yalan uyduruyor? Bizim babayiğit sözün burasında yine ayni teraneyle atıldı: — Bayım, beni sz mi yalancı çıkaracaksmız? — Ne zannettin ya... — Fakst çok oluyorsunuz... — Hiddet buyurmaym. Telâşı- nz Amerikada fil bulunduğunu is- pata yardım etmez. Esdmlar kıkır kıkır gülmeşe başladılar, Bizimki aslı al, morumor haykırdı: — Ne istediğinizi (kendiniz berhalde anlamı olaraksmız? — Ne buyurdunuz! Emredin, — Ne mi buvurdum? Düelle!,, — Türkiyedeyiz... Burada düel lo yoktur, Döğüş vardır. İsterse. niz buyurunuz? — Burada düello yasak olabi- Mir, fakat bu Türkler için... Bet Türk değil'm. İtalyan... — Fakst ben Türküm. — Ne yapalım Türkseniz... Ma- demki beni tahkir ettiniz ietediği- ml yapmak mecburiyetindesiniz. Bir an düşündüm. Reddetmeyi ruz Tm gün bir hayli koştum, doktor , şahit deceğim diye, İş yalnız bunlarla bitmiyor ki, Düello şeraitini ka - rarlaştırmak var şu var, bu Bunlardan başka İşin asıl firaklı tarafı bir de vasiyetname kaleme almak var ki... Eğ, ne olur nö ol- maz, Ertesi günü bulduğum şahitler bana gelip haber verdiler: — Her şöy hazır... Yarın sabah sant yedide Bentlerin arkasında. Tabancayla, — Özür filân dilemedi mi7 — Ne münasebet... Çok cesur ve merd bir adam, no dadikse ka. bul etti, Yediye çeyrek kala, #'nemalarda gördüğümüz düello hâdiselerinde olduğu gibi doktor ve şahitlerimle birlikte tayin edil.n yerde hasr bulundum, On dakika (sonrada hasmımın arabası uzuktan sökün giti. Durdu. Arabanm kanısı açi « Urken şahitlerim onun şehitlerinin bulunduğu tarafa yürüdüler. Mesa- fe tavini,. Ve tabanca tevzii me- rasiml,.. Hiç düello etmediğiniz için bil- mezsiniz; o güne kadar ben de bil. mezâlm, fakat öğrendim. İnssn bu son dakikada kendisinde hasmi- nm suratma dikkatle bakmak için mukavemet götürmiyen bir ihti - yaç hissediyor, kimbilir neden? Askerce hazır ol vaziyeti aldım. Silâhımı kaldırdım. Nişan almak Üzerevken garib bir şey gözüme işti, Bu da ne ya... Şahitlerimden birine seslendim: — Bana bakar misiniz Bu, kar ve duran o adamım kendisi mi- — Kendisi midir de ne demek? — Hasmım bu mudur diyorum, &ün kendisi We düello şeralt! hâk. kmda görüştüğünüz adam bu mu? — Iidalinizi kavbetmeriniz, me tin olunuz dostum, Başka kim ola- bilir. Verdiğiniz adresle gidip ken- d'sini hulduk. — Ya, garib şey, Ac» ben mİ yanıİorum, Benim bildiğim onun saçları açık o sarıydı, bununkilerse got sivahu vakın kumral... Biz bövle konürken öMir ta- raftan hasnıımm sesi vükeeldiz « — Dur dur, Hay Allah müsta. hakkını versin, bu karşımdaki &- (Lötfen sayfayı çeviriniz)