nin elleri ancak çenesine «.— Size şinsdi üçüncü defa ola. rak soruyorum, Bay Chibayı tanı yor musunuz. Bizim sana bunu isbat edeceğimize emin olabilir. | sin. Sekunai şimdi daha ziyade korik* muştu. Bu adamı daha ziyade kız dırmak istemiyordu ve “tanırm,, derse adamm büsbütün hiddetle. | meeğini ve “tanımıyorum,, derse | adamcağızı hiddetlendirmiyeceği, ni zannediyordu. Bunun için er li e j ki il Mı yı, e alan “Note Dam 25 Par” #irinde, on beşlnel asrda İ Yağeyı sabahleyin uyanp aynaya baktıktan sonra Altay yaesl Börülmektedir . Yukarki resimlerde güzel artist N Katlıryn Adams) 1 bu flmdeli yatağında ve mükellef | N Yık banyosunda görüyorsunuz İsi, rodası | Cin Harlunun da ala tistler benzeri olmak) Onun Yani siz bunu tanıdığınızı İtiraf mı etmek İstiyorsunuz?,, Sekunai selâmeti “evet, demekte zannetü ve “evet, dedi, “— Bu adan ne vakittenberi tanıyorsunuz?,, Bu syalin karşı. korkusu şimdi cevap ve. yürüdü! : m Bi rirse acaba nasıl cevap vermeli İ, iy yk dan. alp On senedir. figüranlık | Ge m0 beyaz ee ei kira ayi Stülygm inin bir yapan bir kadını Ge hid İnan kü MR mler yıldız yaptı biri tebessüm etmekte buldu ve | tebessüm etti, Bu hareket Mister Doglan meşk 28 Poyrbanka urlarıydı. i Cuppy'yi daha çok kızdırdı, zaten | elek, TaYlorün da beyik O bu tebessömleri görmek bile İs. | — da, birkaç ar. temiyordu. Sekunai'nin tebessümü | eiralştir, onunla alay edildiği zannın ver- di. Mister Cuppy iskerılesinden bağa bağıra fırladı ve boylu bo. yunca yükseldi, “— Biraz ciddi hareket ederse- niz çok iyi etmiş olursunuz! Sırt. İmaym! Yalarlarınızla beni kan- dırmak mı istiyorsunuz?,, Mister Cuppy bu sözleri pek ciddi olarak İ söylemişti. Ve şahide de dikkatli dikkatli bakıyordu. Sekunzi'nin yüzünde hakikaten bir tebessüm eseri kalmamıştı, fa. kat bu çehre şinidi tamamile baş- ka bir şekil almıştı. Mister Cup. | py söze devam etti: “.- Evet, sana söylüyorum, bu pis yalanlardan vazgeçi,, Ve bu Holivaddan yazılıyor: anda da Mister Cuppy'nin yumru e peder m — — ğu masanm üstüne inmişti. sahneye çıktı ve garkı söylemeğe * Gel e ö “ başladı. o Fakat birden salona yi ay e et pe göz gezdirdi, ayağıyla vere vurdu | ger! Dar t etti. Bu yas şeytan ve şarkıyı bırakarak bağırdı: ona iki defa yalancı demişti. Göz- — Hayır, hayır! Ben bu kadar İlerinde, bakışlarında büyük bir az dinleyici karşısında şarkı söyle» değişiklik olmuştu. Sekunai bir rim. Salonda pek aş seyirci ver! . Mönü ln item EL iii yalancı, hayır, bu hakareti Seku. bera) ismiyle sinema artisti olan | tâi katiyen hazmedemezdi. Se. genç kiz işte sahneye İlk defa böy- | kunai'nin göz bebekleri dönmüştü. le çıkmıştı. Gözlerinin yalnız akı görünüyor. Fakat bu kadar iddiakâr olması- | gu ma rağmen An Soterne sinema ba- ge ei yatma evvelâ yıldız hıç gülmedi | , , Mister Cuppy bu değişikliğin İlk büyük rolünü ancak birkaç ay | farkma varmamıştı. Gerçi İshiga evvel ve BM, G. M. girketinde on | farkma varmıştı amma, işte İşten sene fizüranlık yaptıktan sonra 8 | geçmişti. Aşağıya doğru eğilen lahildi, Af. G, DM, şirketi “Masla, İç ai bi i ç iaimli bir film çevirecek, Şirketin | Sekursi birdenbire boylu boyun. erkânı bu bimde baş rolü yapacak | c9 Yükselmiz. Eli masanın Üs. #rtisti bulamıyorlar ve ikide bir. | tünde duran ağır bakır lâmbanm de: Lİ syağını yakalamıştı... Kendisini — Ah! diye söyleniyorlardı. Za- sty: ister vallı Cin Harlu (Jean Harlow) öl müdalaa, sinek ea My meseydi, bu rol onur için bişilmiş | CUPPY'nin elleri ancak çenesine kaftandı. kadar kalkabilmişti ki, bu sırada lâmba da sarı saçlı, beyaz adamın kafasına yapışmıştı. İshiga Sekunal'nin kolunu tu- tunca, bunda artık bir mukavemet bir kuvvet kalmamıştı, Sekunai Birkaç glin sonra direktörlerden biri stldyods An Soterni gördü ve hevecanından yere düşmüştü: Çeh. resi kül rengini almış, gözleri hemen kogup arkadaşlarına müjde verdi : sönmüştü. Sekunai birdenbire bir çocuk gibi hıçkıra hıçkıra ağlama. Ka başladı. *»»3 Mister Cuppy yaralarımı tedavi ettirdikten sonra Londraya avdet etmişti. O Tokyoda birçok şevleri feda etmişti, İstikbalinin plân. İarı, şerefi ve vazifesi... Hep ora- da kalmıştı. Yalnız alnından, sol kaşının yanımdan çenesine kadar giden yara, izini beraber götür. müştü. Sekunai dört sene hapse mah- küm edilmişti. Her ikisi de bu me. #elenin neden çıktığını bilmiyor- Yardı. Her ikisi de yanılmışlar, bir birlerini anlamamışlardı, KANDA'DAKİ EV *— İshiga, İshişa bir haber de; “ R ma e moda hu. ii Ar oldukları i- Ni bir Fransız mi aktör olan a si i wi 4 An Soferm Yeni bir Cin Yarım snat #onra şirketin direk. törler meclisi toplandı ve An 5o. tern fevkalâde bir mukavele ile yüdırlık mertebesine yükseltildi. Şimdi vaktiyle Cin Harlu için yazılıp da küllarılamanış ne kadar #enarvo varsa çıkarılarak An So- tern İçin yenilestirilmektedir, ZAYİ 935 senesinde Fatih 11 inci mektebinin 4 üncü sınıfından al dığım (Belge) yi zayi ettim, ye nisini çıkartacağımdan eskisinin hükmü yoktur, Fatih Haydar caddesi No. 42 Abdullah; o (14595) ZAYİ — İstanbul Uman detresinden aldığım 7/201 numaralı liman cüz - danımı gayi eltim. Yenisini çıkaracı. ğrrden eskisinin bilem yoktur. yp YENİ bir| Haşim oğlu AN Raza Uzunay. 14506 HABER — Akşam Postası -—Z Kendisini müdafaa etmek istiyen Mister Cuppy- lâmba da sarı saçlı, beyaz kafasına yapışmıştı Hikâye Çılduan kasadar Nuri Şaşmaz çağırdı: — Bay Ahmet Kaşkavaloğlu... Çekin sahibi olan uzun boylu, samurkam tavırlı adam parasi simak üzere yaklaşmes da kasa - dar muhayyel bir tlfeği omuzlır yarak bağırdı: —Dan.. Dan... Av mevsimi geldi! Sonra bir svuç para slarsk uzun boylu somurtkan adamın yüzüne atıp İlâve etti: -— Ben karga svişorum, tane. #in& on kuruş veriyorlar! Bu sahnenin şahitleri bâdiseyi garib bulmakta tereddüt etmedi. ler. Bir banka vezmedarmm müş- terileri para bombardımanına tut- mast o zamana kadar görülmüş, Işitilmiş şey değildi. Orade bulu- ŞİFA Bulmuş AGA Bay 1 O.C, Yazıyori kadar kaikabiimişti ki, aldrm!,, Kiku bu sözleri bağıra. rak koşuyordu. Öyle ki Gelincik çiçeği ona yetişememişti. “- Yajlamaya rast geldim. Tesadüfen sokakta... buraya gele ceğini söyledi, İlem şimdiye ka, dar da gelmeli idi-,, “.- Bu zat bir tanıdık mı, yok- sa babanızın bir dostu mu? Ya hut. iş adamı mı?,, Kiku gülmekten (katılıyordu. Ne tuhal şey, İş adamı... Yajlama Ekseriya okuyoruz. Tedavi gö ren İlâçlar varmış fakat, ALL COCK yakısından bahsedilince kat'iyen mübalâğa değildir. Bl zat akşam tatbik ettiği Obi ALLCOCK yakısı, bir gece zar fında tesirini göstererek ve de vam: sıcaklık tevlit ederek ağrı. yan maballi teskin etmişti ALLCOCK, Romatizmi Lam babasının hademesi idi. Onun | nanlardan birkaç keskin zeki sa- Rg si ğ hibi tai bago, Siyatik, delikli ALI.COCH paketlerini taşıyor, şuraya bura. kı an oymatlığı topkiriaf yakılariyle şitayap olmuşlardır. ALLCOCK yakılâarınn tevil ettiği sıhhi sıcaklık, OTOMATİN BİR MASAJ gibi hemen ağrıyar yerin etrafını kaplar. ALLCOCU yakılarındaki Kırmızı daire vw Kartaj resimli markasına dikka ediniz. Eczanelerde 27 buçul ya koşuyordu. O şimdi “Mavi - Ejder” otelinde çalışıyordu. İs biga bunu işitince: “.- Kiku San, bu güzel bir ha vadis,, dedi “bu küçük bize her halde yardım edecektir!,, Dışanda, 8ofada telefon çalmış- ti. Gelincikçiçeği özürler dileyerek bunlardan ayrıldı ve pek çok af diledi... Fakat İshiganm da Kiku ile konuşacakları olduğundan bu telefon meselesi onun hoşuna git. migti, Hele bu Bay İshiga ne tuhaf bir adamdı? O berhalde küçücük bir Geishanın gününü nasıl geçir- diğini bilmek istiyordu. Küçük Kiku San da elinin bir parmağını burnunun ucuna değ. dirdi... oh, bir Gesha'rın ne kadar çok işleri vardı. Evvelemirde mektepte neler neler öğrenmeliy. di? Öyle şeyler ki, taşradan gelen bir kızcağız humların isimlerini bi, le evvelce hiç işitmemişti. Ders proğramını Kiku daima cebin. de taşıyordu. Meselâ eski ve milli danelar, yeni ve modern danslar, müzik, şarkı, resim yapmak, gü. şel yazı yazmak, mükâleme; çiçek demetleri yapmak, çay ikram et- mek, tarih, ingilizce, terbiye, Adabı muaşeret, çoğrafya.... dersleri ..| İşle, bir Geisha diploması ala. bilmek için de sonunda bütün bu derslerden bir de imtihan vard Kiku San bu diplomayi alıncaya kadar, kimbilir Japonyaya kaç de- falar kar yağacaktı. Fakat, Kiku ginden geldiği kadar çalışıyordu. Ve Gelindikçiçeği de ona çok yar” dım ediyordu. İshiza Kiku'nun çalışkanlığını takdir edercesine başım sallamış . tı. İshiga, Kiku'nun pek az zaman zarfında mükemmel bir Geisha 6- lacağından emindi. İşte şimdi Yajiama da gelmişti. Yajiama'nın üstünde koyu Yeşil renkte bir uşak elbisesi vardı. Çeh resi mehtapla top gibi yuvarlaktır. ve saçları da bol bol pomat koku, yordu. O zabıta msmurunu mem- muniyetle baymın emri üzerine gittiği bütün yerlere götürmeye hazırdı. (Buraların adreslerinin bepsini o pekâlâ hatırlıyordur Za. ten bun'ar da çok değildi. Yajia - ma uyku sersemine benziyordu. belki de daha ziyade sersem ola. caktı, eğer karşısında bir zabıta memuru (o Dulunmasaydi! Fakat İshiaganın güzünde Yajiama ser- sem değildi, hele Kiku'nun gözün. de Adeta en büyük bir film kahra- manı gibi idi. Her ikisinin de göz. lerinde bu genç adam âdeta sema- dan yere inmiş bir melekti. ... “— Abımat, Abunat.. Dikkat, dikkat(” diye Rikşayi çeken adam Banka direktörüne haber veril- di. Nuri Şaşmaz bu sırada avctlıği bırakmıştı. Cebinden bin liralık bir kâğıda sarılmış bir sandviç çi- Yanma yaklaşan bir hademe Nu. ri Şaşmazın kendisinç biraz evvel beş yiz lira verip bununla çiko- lata aldırmağs yollamak istediğini söyledi. Direktör daha ne olduğu- nu iyiee anlıyamadan ikiiyar bir kadın gişeye yaklaşarık para aldi ğı sırada fazla verilen iki tane yüz liralığı iade etti. Kasadarnı oçddırdığna şüphe yoktu, İçeri girmekten korkerak direktör ona dışarıya çıkmasını kemali nezaket ve mülâyemetle söyledi. Nuri Şaşmaz direktörü komik Lorel şeklinde gördüğü için kahkahadan kırıkyor, onun risala- rmt anlamıyordu. Nihayet voliz çağırıldı. bin mliş- külâtla kasadar dışarı çıkarıldı. Bu sırada kasadarın karısma da telsfonla haber verilmişti. Kadm- cağı: kan ter İçinde geldi. Koca sınm © zamana kadar akı! tahta. larında kiçhir eksiklik veya çat- takirk târketmediğin! bildirdi. Direktörün burnundan düşen bin parçaydı. Söylendi! — Kocanız bankaya bir haydut çetesi kadar zarar yaptı, Kasadarm karısınm bu söz İzze. tinefsine dokundu: — Biz namuslu bir aileyiz bay direktör, Zararı yavaş yavaş öde- riz. — Ayda on lira vererek mi &di- yeceksiniz? Or bin lirayı ancak hin ayda ödiyebilirsiniz. © Sonra bir banka direktörü ol. mak srfatile çabucak bir zihni he- sab yaparak derhal ilâve etti: — 83 sene 4 ay Sonra borcunu. za ödemiş olursunuz., — Öderiz tabii! Nuri Şaşmarm çıldırması akil ve sinir hastalıkları mütehaasısla- rini ve gazeteleri senay mesgul et- *. Doktorlar münakaşa ett'ler, bi. ribirlerine zrt raporlar verdiler ve nihayet zavallı kasadarm hastalı #mı dedelerinden birinin bir gizli) hasta'rir gerirmiş olması İbtimalini he sürerek İşin içinden sıyrıldı. Bu emnda Bakırköyfinde kava tebdili yapmakta olan Nuri Şâş- vaaz doktorların sebebini izah ede. medikleri hastalığımı onlardan da- ha iyi izah edebileceğine kenidi ama bu izahatı kendisine sak'ama- fa fkliyata muvafık buluyortu, Nuri, eli sane müddetle hiç şaşmaksızın doğru yolu takip et- fikten sonra karısınm tegvikile iğ- H yolu tecrübe etmek arzusuna kapılmıştı. Defterleri tahrif, dip koğanlarını yanlış yazmak şeklile- ri tehlikeli, kasa mevcudile kaç - maksa bunlardan daha tehifkeliydi. Fakat, şüphe edilmek akla gel. iypesk olan karısma on bin lira- yı terlim ettikten sonra deli rolü oynıyacak bir kasağars, mahkeme 12,30 Program ve memleke saat ayarı, 12,35 Ajans ve mete oroloji haberleri, 12,50 Müzik Kadınlar koro heyeti tarafında halk türküleri programı Sâdi Ya ver Ataman ve Sarı Recep refa katile. 13,30 . 14 Müzik: Karış hafif müzik. 18 Program ve met İeket saat ayarı, 18,5 Müzik: Bi konçerto (PL), 18,40 Konuşma (Çiltçinin saati), 18.53 Serbes saat, 19,10 Memleket saat ayar ajans ve meteoroloji haberler 19,30 Mürik: Ankara rağyos küme ses ve ssz heyet idare ede Mesut Cemil, 20,15 Köonuşm İ (İletısat ve hukuk saati), 20.5 Müzik: Fasıl Heyeti, 21.15 Mü sik: Oda müziği, 21,35 Müzi Küçük orkestra, 22.15 Memleke saat ayarı, ajans haberleri, ziraa esham, tahvilât, kambiyo, nuku borsası (fiyat). 23,25 . 23,30 Yı rınki program ve kapanış. tı. Sabık kasadarı şöyle bir süze rok: — Sen misin moruk! dedi, Bonra içeriye seslendi: — Saniye, senin herif geldi! Bayan Saniye Şaşmaz sr & dam etti, Kocasma baktı ve #öj) lendi: — Şişmanlamış. Göbeğini & marhanede bile eritememişler. E kisinden daha berbat! Sen konu yüzünü gürmeğe benim tahammi ilim yok. Kapı önünde, şaşkın gaşiım be ka kalmış olan Nuri Şaşmaza d( kanlı lâubali bir tavırla Izalu verdi: — San yokken karmn canı s kılmanın diye ben onu teselli e tim. Simdi bana alıştı. Sen isti âlğin yere gidebilirsin. Eğer ekl nı başına toplar da dilini tutarsa sana ayda yüz lira veririz, Nuri Şaşmaz inledi: — Benim paramdan değil mi *Bsyan Sanivenin teseliiciaj * sözü tashih etti: — Bankadan çaldığım parada Aklmı başma almadığın tekdir ise seni ele veririn Bu sefer; hapis? ye giderr'n. — Siz de benimle beraber g dersiniz sma... — Biz budala değiliz Banka dan çaldığın paraya dokunmadı olduğu gibi başka bir bankada d ruyor, Saniye tımarhaneden çi xmea ilk işinin onları sakladığ yerden çıkartmak olduğunu poli nöyleyiverir. Haydan gelen bu ider. Caldetm paradan istifade demezsin. Senin yerinde ols? ayda yüz lirayi kebul ederdim. İ lor ne yapabilirdi? Medeni cemi- yetler muvaztnesizleri ceralandır - madıklarına göre hiçbir gey! Ertesi sene, güze! bir haz'ran sabahı, Nuri Şaşmaz akıl hastane. sinden taburcu olarak çiktr. Hür. Hyetine tekrar kavuştuğu İçin memnun, fakat hastaneden çıka- cağı bildirilmiş olduğu halde karı- #min kendisini almağa gelmemiş olmasma (O mütehayyirdi Hemen trene, Sirkec'den de bir otomobi- le atiryarak doğruca evin» pitti, İmek nek Alâ mümkünken ad Apartrmanm üçüncü katmda, âde- öldürüp Ahır vektinde tımarhar ti olduğu Usero, 201! Sri defa çaldı. de veya hanishane köşelerinde * Geniş omuzlu, kaytan bıyıklı ve İ rünmek budalalık olmaz muydı? yağlı saçlı bir delikanlı kapıyı aç- Nakleden: Fethi KARDEŞ aylığını da şimdi peşin veririz — Vw aylığı! Maksadı bu yüz lira (le hem bir tabanon alm karımyla &nö öldürmek, Fakat yüz Ilrayı hân len giderken biraz düsünmek zere girdiği bir meyhaa's di kâdeh rakıyı müteakip kanlı pı Jesini terketti, Yaşını almıştı, B şmda kendisini fazla masrafa e kacak bir karısı yoktu, Ayda y lira ile tek başına gül gibi geçi hem bağırıyor ve hem de zilini çalıyordu. Ayaklarındaki haşırdan papuçlar ayni ritmile yol üstünde hareket ediyor, ara sıra da sağ bi. leğine bağlı ipek bir mendille yü. günün terini siliyordu. İshiga göz. lerini Rikşayı çeken bu insan hayvanın hasır sarı şapkasma dik mişti. Dudaklarında gayri ihtiyari bir isim dolaşıyordu. Bu isimde İchitaro Hesegava idi. Bu adamın yanımda Ryutaro Chiba ikamet (Devamı var)