Li) Gigi YY ER Bu çok güzel delikanlı her tabloda kırk kadının hayranlığına hedef oluyor ve buna bihakkın lâ- yık bulunuyordu. Bir koridoru dönerlerken Taksi- ye ra:tgeldiler. K:al durdu. — Başharemağası, dedi, ben bir kazar verdim: Prenses Alini arama Za bizzat ben e'leceğim. Yarın savah hareket edeceğimi icap edenlere bildiriniz ve katır” mı yarm saat on buçukta eğerle- yiniz. Bu delikanlı bana (o refakat edecek, Taksi susmak dirayetini göster di. Pogol önu kendi cüretini — öl- çermiş gibi, bır gnüddet süzdü, son ra birden yumuşayan “bir eda ile: Siz de bizimle gelirsiniz, de- di. İKİNCİ KİTAP i Başharemağası tarafından ya" pılan tahkikat verdiği malümat İ tibarile doğru, takat ondan çıkarı- lan neticeler ıtibarile hatalıydı. Beyaz Alin kaçarken, Taksinin tahmin ettiği gibi iki suç ortağına ihtiyaç duymamıştı. Bir tane kâ- fi gelmişti. Bakınız nasıl kaçmıştı? Prensesin sarayı (o terketmesin” den iki gün evvel bir Fransız dam söz trupunun penbe bacaklarını ve Çiçekli perukalarının temaşası için hareme gelmiş olduğunu biliyor- sunuz. Beyaz Alin doğduğundan beri ük defa olarak bir (temsili seyretmeğe bırakılmıştı. Pozol, kızının tiyatro terbiyesi” ne bir bale ile başlamağı münasip görmüştü. Bir pandomima mev Zuunun, bir komedi mevzuuna na zaran manası unlaşılmak ve bina” enaleyh üzerinde hayalâta dalmak bakımından. daha güç olacağını hesaplamıştı. Zaten danslar dama hakikate uymıyan manasız dekorlar içinde "cereyan eder, temsil ettikleri | şa hıslara hayatta tesadüf edilmez ve fena ihtirasları işaret eden âhenk- tar hareketlerini gülünç olmadan taxlide imkân yoktur. Bütün bunlar iyi hesaplanmıştı- Fakat maalesef Beyaz Alinin hay ran olmak için anlamağa ihtiyacı yoktu. : Danslar esnasında kızcağız yal nız bir şey gördü: O da çok güzel bır delikanlı (ki belki de sevimli prens kıyaletinde giyinmiş bir ka- dındı) ber tabloda diğer kırk ka- dınin hayranlığına hedef o oluyor ve buna bihakkın lâyık bulunuyor- du. Bu delikanlıyı yakışıklı, o zaril ve sihirkâr buldu, (Hareketlerini sarayda tesadüf ettiği kimselerin harekâtile mukayese etti ve sahne dekine zihnen zarafet mükâfatını Verdi. Delikanlı ayni zamanda gü- zellik, zekâ ve aşk mükafatlarını da kazandı. Alin ona ağa açık ve başı © muzuna doğru iğilmiş öyle bir mu habbet ifadesile bakıyordu ki et- rafındaki damdonörler de baleyi onun kadar dalgın bir (o ihtirasla seyretmeselerdi muhakkak endişe ye düşerlerdi. Temsil bitince bu gözkamaştırı” G şahsiyetin ismini sordu. Kendi- sine bu rolün Mirabel (o isimij bir dansöz taralındân ooynandığını söylediler, Bu güzel nerede oturuyordu.? Hareketine daha iki ogün ka la bahçenin nihayetindeki obina lardan birinde, cevabı verildi. — Kendisinden memnun kalın” dığını nasıl ifade etmeli? Damdonörlerden biri tavsiye et LU — Bir hediye ile.. Beyaz Alin düşündü, Dairesine çekildiği zaman, ak- şam tuvaletine başlamazdan önce zarfa koymak üzere bir banka çe ki istedi, Biraz sonra odasına ka- pandı ve yazı masasının (başına geçerek şunları yazdı: “Çok güzelsiniz. Benimle konuş mak ister misiniz? Bu gece bahçe de menbawm yakımndaki o büyük badem ağacımn altında olacağım. Size yazdığımı kimseye söyleme yiniz. Herkes için bu zarjta (bam ka çekinden başka bir şey yok. Be mi ele vermemek için çeki de kabul ediniz.,, “Prenses Alin,, Mektup kâğıdının arasına çeki koydu. Üzerine adresi yazdıktan sonra zarlı mühür mumuyla mü- hürledi. Dansöze hediye vermesini tavsiye eden damdonör mektubu gölürmeği de üzerine aldı. Yalnız ve yatağında kalan Be yaz Alin büyük bir heyecan için deydi. Sakinleşmek için sağ tarafı na, sonra Sol tarafıma döndü, sırt üstü, yüzükoyun yattı. Fakat her vaziyette ateşler içindeydi ve ya- nında esrarengiz bir ziyârelçi var” Mış gibi hep yatağın kenarında yatıyordu. Randevu vaktinden çok (evvel kalktı, terliklerini giydi. Perdeleri açtı ve ay ışığının odasından içeri girişine baktı. Açık pencereden Alin, uzaklar da, ağaçların ve çimenliğin ötesin- de, Mirabelin mektubunu okuduğu Beyaz binaları seçebiliyordu. — Hakkımda — ne düşünecek? Gelecek mi? Belki gelmiyecek. Bel ki yorgundur. Belki de (geceden korkuyordur. Beklerken vakit geçirmek (İçin mehtapta res yapmağa başladı. Üç tel saçlı, kırk kirpikli ve gözleri ağzından daha büyük olan yakı şıklı bir meçhül delikanlının port- resini yaptı. Fakat sanat sabırsızlığını teski- ne kilavet etmiyordu. Aynasinın karşısına (geçti ve tetkikatına, damdonöre kapıyı aç- madan evve! bıraktığı o noktadan devam etti. Çok genç ve cahil ol- masına rağımen peri masalları © kumuştu. Bu masallarda ise hep aşktan bahsedildiği için randevu- nun hangi anında aşk için entere san olduğunu biliyordu. Pudralandı. Tekrar (o kendisini seyretti, Güzel kokular süründü. Çoraplarını ve bir gömlek, üstü ne de ince bir rob giydi. (Devamı var) İS Orümcek Havdud ÖZÜMEEN HAYOUT İMSANLA ANMED'E TEKRAR HUCUM EDEA| MADEN Aksam. Poet Çok acı bir kayıp GE' ERAL Dr. BESİM ÖMER VEFAT ETTİ Cenazesi yarın Ankara- dan trenle şehrimize getirilecek Ankarı, 2) — Bilecik mebusu don Lor genersi Besim Ömer Akulın dür saat 18,90 da hayata gözlerini kapu- muşlir. General öğle üstü Karpiç io kantasına gelmiş ve yemek yemek bs temiştir. Fakat kendisine © getiriler e beğenmemiş ve sidece yemiş yiye Geğini söylemiştir. Profesör Besim Ömer yemiş yed gi murada yanındaki © arkadaşlarını kendisine bir fenalık geldiğini söyle miş, bunun Üzerine yanınla bulunan Antalya mebusu Nursan Aksoy dok tara telefon etmiştir. Nümüne basla nesi baştabihi Rüştü Çapçı derhal 6 kantaya gelmiş ve Besim Ömeri teda vize başlamıştır. Yarım saat içinde kendisine bütün müdavat yapılması. na rağmen general Besim Örer saat 13.30 da zaafı kalbden vefat eümiştir Cenazesi mat 2,30 da Nümune baz tânesine nakledilmiş ve bu «cı Babel derhal Ankarada yayılmış, büyük bir tesür uyandırmıştır. Generalih © BAzesi bugün trenle İstanbula nakle Alecektir. ik İİ 1278 senesinde şehrimizde doğmuş olan generai Besim Ömer Akalın Ö- mer Şevki paşanın oğludur. 84 yağın. da bulunuyordu. İlk tahailini Aile © cağında, Kosovada Mülkiye ve İstan. buldu askeri rüştiyade ve sonra Ku Veli askeri tıbbiye ve idadizindö yap- mg, daha sonru sakeri ubbiyede tah #li ile 20 mayın 1591 Ge Giplonüm al mili. Yüzbaşı rütbesile Haydarpaşa hastanesine devam ederken İmtihanin tabbiya mektebine muallim O tauavini olmuş ve Paris gönderilmiştir. 1807 de tahsilini bitirerek Paristen (o dön- miştir, General Besim Ömer bundan senrs ebeler muallimiiği, (o vilâdi seririyat muallimliği, ursum sbhiye ve mülki tbbiye meclis relsilderinde, up fa. Kültesi relsliğinde ve ikl defa Darül fünun eomanetinde bulunmuştur. Generali Besim Ömer bu devrede Bilecikten mebus seçilmişti. fransız- ca ve rumoa bilirdi, Hayatında biç evienmemişti. Yetmişe yakm telif ve tercüme © eserleri vardır, (o Bilhassa memleketimizde çocuk bakımı bak- kında ilk seşriyal yapan döktozlur. denebitir. San eseri “Türk çocuğu ma. #l yaşamalıdır., ismini taşıyordu ve geçen sene bmilmeşii. Profesör Besim (Ömerin ölümiy tb ve tab edebiyatı âlemi büyük bir uzvunu kaybetmiştir. Vefatı — bötün Türkiye için büyük bir ziyadır. Çok temiz bir şahiyet olun Pro.esör sene- lerce verem mücadele heyetinde, Hi- Millahmerde bizmetlerde o bulunmuş tar. Besim Ömerin gezetelerimizde de birçok makaleleri intişar etmiştir. Ölümünden dolayı Biretise, tıp Ae mine ve ailesine en derin taziyetleri- mizi arzederiz. â Bu yıl bahar çok güzel İDARE EVİ. teni Ma a varr al Ea Tay Yam yen ieisloru ve devamlı olacak AEENE GAR İ“ Şimali İtalya ve Yuzoslavyada hava birdenbire ve a :.. ısındı, karlar eridi, nehirler taştı ve ağaçlar çi- #ye | çek açtı. Buna mukabil : Edirnede müthis soğuk hüküm sürüyor. Bugünkü Avrupa trenlerile g:len yolcular, halya ve Yugos. lavyadan geçerken hava bakımın” dan çok dikkate değer bir sürp - risle karşilaştıklarını, bu memle ke'lerde bahar manzaraları gör - düklerini anlatıyorlar. Yolcuların verdikleri İzahata göre, Avrupanın ekser yerlerinde şiddetli soğuklar hüküm sürdüğü bugünlerde şimali İtalyada hava" lar birdenbire değişmiş, ortalık sınmağa başlamış, karlar erimiş, bütün ağaçlar çiçek açmıştır. Yolcular, Belgrad civarında da aynı mutedil hava ve bahar manzarasile karşılaşmışlardır. Bundan başka kar ve buzların erimesi Üzerine Sava ve Tuna ne hirleri taştığından Yugoslavyanın birçok omıntakalarını su basmış bulunmaktadır. Halbuki Bulga - ristan ve Trakyada hâlâ soğuk lat devam etmektedir. Diğer taraftan Tunada buzla - rn çözülmesi üzerine vahim feye- sanlar olmuş, Romanyanın birçok mantakaları su altında kalmıştır. Dün akşam Edirnede soğuk sr fırın altında altı yedi. dereceye kadar düşmüş, şiddetli don yü - tünden halk erkenden evlerine kapanmıştır. Kar yağışı durmakla beraber yollardaki karlar sıkışarak: buz“ kesildiğinden OEdirne ile civar mantakalar arasında münakalât taha ziyade kıraklarla yap'labil - Amiral Muren Izmıre gi lecek Başvekilimizin davetile xelen amiral pasif mü- dafaa işlerimizi tetkik ediyor | Başkca Fransız şehirlerinin pasif müdafaa teşkilât ve tesise” tını tanzim eden Amiral Muren Ankarada alâkadarlarla birlikte tetkiklerine devam etmektedir. Başvekil Doktor Refik Saydamın davetile memleketimize gelmiş olan Amiral, bir hafta sonra İz - mire gidecektir. Amiral beyanat. ta bulunarak ezcümle şunları söylemiştir: : “e Büraya hükümetinizin da veti üzerine geldim. Pasif ko * runma işi için hükümetinizin bu davetinden bittabi çok memnu * num. Üç gündür temas ve tetkik. lerime devam ediyorum. Bir haf” ta daha sürecek olan tetkiklerim den sonra İzmire gideceğim. Mü- teakiben bu şehirlerin pasif ko - tunmaları hakkında hükümetini” ze bir rapor vereceğim." Amiral müteakiben meşgul ej- duğu mevzu etrafında bugün (az- la bir şey söyliyemiyeceğini kay. dederek Ankarada ve memleketi” mizde gördüğü dostluktan hay * ranlık ve hararetle bahsetmiştir. Rasa hane müdürü havadaki bu de/işmelerin s3bebini anlatıyor ENMEO SİLAHSIZ DOLAŞIR. KAYALAR ADASINA GİDER VE MAYDUBU ARAP, Bulgaristan, Trakya ve Banlı yer: YAKIT MAZBANZ sm Doğru Degil m mektedir. gi Havaların bu tezahürleri kar Okuyanlar dei # şsinda malümatına müracaat et * nu söylesin! gimiz Kandilli rasathanesi mü dürü profesör Fatin © şunları söyledi: — Bu vaziyet, kâinattaki mu vâzene meselesinden ileri geliyor Bu itibarla ortada hiç bir fevka lâdelik olmadığı kanaatindeyim. Bir taraftan alçak depresyon |: tesirile barometre düşliyor, sıcak oluyor; diğer taraflarda buna mu kabil yüksek depresyon oluyor soğuk husule geliyor. Böyle hâdiseler, hava muva - zenesinin teessÜsü İçin tablattân beklenen hareketlerdir. İstanbul da mart sonlarında bu kadar s0 guk, nadir görülmüştür. Müamafih, çok eski zamanlar. i da, hıdırellezde bile kar yağdığı na dair malümat vardır, Tecrübelerimize' göre, martın böyle fazla serin geçtiği seneler de bahar iyi oluyor. Bu sene de marttan sonra gü zel ve devamlı bir bahara kavuş mamız çok muhtemeldir, İ Fakat bittabi bunu katiyetle | smek İmkânsızdır.” Rasathanenin tesbit ettiğine göre, bu sabah hararet bir dere » teye yükselmiş ve bava düzel - miştir. Rüzgâr tamamiyle. dur > |. muştur. Şimdilik havanın açık © larak devâm etmesi ihtimali var dır. KÜGÜK HABERLER * Marangozlar Cemiyetinin te- gebbüsüle şehrimizde bir maran. gozlar kooperat'li kurulmuş ve Evvelki gün Beşiktsi”” ; tomabhil ka bir ii yanlış yazıldığından ? tik. Bugün bir sabah bize cevap v.riyor. Mi ” içinde şöyle bir fı'rs "Nitekim © yaptı; levhayı tekrr edi İ yanlar Allah rızası İ ! sunu söylesinler” d İ— Doğrude K Suliat'malin uzun za vam ettiği ve bir menu ması Üzerine yerine şüphesi üzerine meyda” tescil edilerek faaliyete başlan. | “ryan aşanınes EEE MAŞtIr. gum üzerin: Od 0ç meri Gektirilmiştir. Tahkikat mek için fazla mi mektedir. , , Ucuz şeki İnhisarlar i 9” ile şarap sa * Belediye, otobüs biletlerin. den alınmakta olan rüsumün kak dırılmasma bütçe vaziyeti dolayı- sile imkân bulurmadığ meticesine varmıştır. # Kasımpaşada oturan Emine adımda bir kadm mangal kömürün- den zeh'rlenmiş, kaldırıldığı Be - yoğtu hastanesinde ölmüştür. Ö. İlmün zehirlenme neticesi vukus basladı gelmediği anlaşıldığından ceset | inhisarlar idaresi #9 morga kaldırılmıştır. Pm * Denizlide gaz arama ve te * mizlenme ve can kurtarma ekip . leri için kurslar açılmıştır. Bu kurslar bir kafta devam edecek - Giri s * İhracatımız son günlerde art- çeri mıştır, Dün de muhtelif memleket. edi: üt lere bilvük partiler balinde ihra- Bel ye bi cat yapılmıştır. milyoi * Ebedi Şef Atatürkün Mersini siyaretlerinin 17 nci yildönümü olan 17 mârt günü Mersin Halke- vinde büyük tezahüratla kutlan - muştır. Merasime istiklâ) marşı ile başlanmış, doktor Tahsin Soylu Ebedi Şefin hayatını anlatmış ve mektepliler tarafından şiirler 0 . kunmuştur. om tetkiki derisi da 1,5 milyon ira lik görülmüştür. v *iâtın genişletilmesi feleri tehir ve bir