6 Şubat 1940 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AO 0müğterek ““raporlarında, ” saneda ilâve olduğu tasrih - edilen < p Dünün — v TP AUASA AABİRERE * ve b “Afrodit,, davası Ehlivukut seçilen Üniversite profesörleri eserin müstehcen olmadığını bildirdiler Mahkeme müddelumuminin -talebiyle eserin Milli Talim ve Terdiye Heyetince tetkikine karar verdi Malatya mebusu —Nasuhi Bay- dar'ın maruf Fransız edibi Piyer Luiz'den türkçeye tercüme ettiği “Afrodit" adlı. eser müddeilumu- milikce müstehcen mahiyette gö- rülerek toplattırılmış ve.tâbi Se- mih Lütfi ile matbaacı Kenan mahkemeye verilmişlerdi. Dün bu davaya Yedinci. Asliye Coza mahkemesinde devam edile- cekti. Fakat muhakeme saatinden çök-evvel salonün ve koridörun tamamoen dolmus olmuası yüzünden daha geniş bir salonda muhakeme yapmak zarureti hâsıl olmuş ve bünun için mevcut muhakemelerin sönü beklenerek muhakemeye bi- rinci ağırceza mahkemesi salö- nünda ancak saat yediye beş kala basşlanabilmişlir. Ağırceza salonüu adliye tarihinde — senelerdenbheri görülmemiş büyük bir kalahalıkla ağzına kadar dolüp taşmışstı. Sa- mijine mahsusg yerlerden maada mahkeme salonunun düörtte üçünü de dinleyiciler doldurmuştu. Din- Jeyicilerin ekseriyetini üniversita talebesi, matbuat müntesibleri ve münevver halk teşkil ediyordu. Riyaset makamını yedinci asli- ye ceza hâkimi İsmail Hakkı, id- dia makamını da İstanbul müdde- iumumisi Hikmet Onat bizzat iş. gal ediyordu. Ehli vukuf raporu Hâkim İsmâil Hakkı Gözden, evvelâ üniversite edebiyat fakül- tesi ruhiyat ordinaryüs profesörü M. Şekip Tunç, edebiyat fakültesi metinler şerhi doçenti Dr. Nihat Tarlan, edebiyat fakliltesi pedago-« ji profesörü Sadreddin Celâl An- telden müteşekkil ehlihibrenin ra- porunu okuttu. Yemin ettikten sonra eserin fransızca aslı ve türkçe tercümesi üzerinde tetkik yapan ehlivukuf, iddiana- parçalara bakılırsa eserin diğer bir ,tabmdan alınıp tercüme edildi. Bi kanaati hâsıl olduğunu, maa- mafih, bu parçaların, eserin aslın- daki iddia olunan istihcana bir şey ilâve etmiş olmadığını, eserin ede- biyat tarihine <muharririle birlik- te, hâttâ muharririn diğer eserle« rile beraber dahil olduğunu söyle- dikten sonra şöyle demektedirler: - “Edebi mahiyeti haiz ve şkhret kazanmış bir - edib tarafından ya- zıldığı muhakkaktır. Tercümesin- de de ayni gayeye mümkün mer- tebe yaklaşmak için büyük bir cehd sarfedildiği görülmüştür. E- serin mütaleasından edindiğimiz kanaat şudur: Muharrir gehevi kıymetlerle plâstik güzellik kıy- meti arasında bir tearuz dramı aksettirmek istiyor. Bu dram, plâstik kıymetin şehevi — kıymete karşı zaferile neticeleniyor. Eser- de, çok serbest yazılmış gibi gö- rünen tasyvirler bu —mücadelenin kuvvetini ve plâstik zaferin e- hemmiyetini tebarüz ettirmek için- dir. Binaenaleyh buradaki serbest vâsıta gayesine göre mütalea edi- lirse bü serbestliğin hicbir zaman müstehcen telâkki — edilmiyeceği anlaşılır.,, Sanat eserlerinin ilmi veya ah- lâki alâkalarla karşılanması icab ettiği ve bir eserin bedil heyecanı üyandırmca diğer nlâkaları unut- turacağı zikredildikten — sonra ra- por, şöyle bitmektedir: -, “Hulâsa: Fransiz ediblerinden DLuiz'in Nasuhi Baydar tarafım- dan türkçeye çevrilen — (Afrodit) adlr eseri mühim ilmi tetkiklere istinat ederek çok eski bir devri güzel bir üslübla canlandıran kıy- metli bir sanat eseridir. Bu mahi- yette bir eseri edebiyat ve hattâ tarihle alâkadar olan her — ferdin istifade ile mütalca — edehileceği şüphesizdir.., Müddeiumuminin itirazları Rapor okunduktan sonra, müd- delumumi Hikmet Onat raporda, esere İlâve edilen kısımların ne- lerden ibaret olduğu, eserde bazı verlerin çıkarıldığı ve eserin ler- tib ve tasniline riayet edilmediği iddiaları hakkında sarahat bulun- madığmı söyliyerek ezcümle şöyle demiştir: , “— Ehlivukufun ihtisaslarına ait olan kısım hakkında memu- riyetimiz bir güna itiraz derme. yanına kendisini salâhiyettar görmemekte ise de, yalnız umüu- mi bir lisanla lli “müstehcen değil., dir,, larzındaki kanaate bizza- rur iştirak edememektedir. Daâvamız. —evvelki (Konyalı İbrahim —Hakkınm raporu) istinat — etmekte bu- lunmasma nazaran burada müs- tehceniyetinden bahsedilmiş olan cümlelerin bizatihi müs- tehcen olüup — olmadığını mu- cip sebeplerle birer, birer ka - bul veya reddetmek iktiza eder. ken topyekün müstehcen değil. dir, farzındaki kanaat iddiamızı hiç bir zaman tatmin edeme, mektedir. Netice evvelki rapor, zikre- dilen cümlelerin tamamen müs. tehecen oldufunu, simdiki Yahor da — tohpvekün müstehceni vet görmediğini bildirmek suretile, iki rapor Aarasmda ihtilâf ve mübayenet hâdis olduğu teza- hür etmektedir. Binaenaleyh hem tercüme nok tasından hem davamızın esasını teşkil eden cümlelerin müste'h cen olup olmaması noktasından tetkikat yapılması ve şu nok . tanım da nazardan uzak tulul « maması İcap etmektedir. Binaenaleyh bu noktaların memleketin ilim ve terbivesi ile alâkalı ve- salâhiyetli. bulunan Maarif Vekâleti talim ve terbi. ye dairesince tetkik edilmesini ve tercüme kevfiyetinin de sa. Ttih surette tesbiti için tensip buyurulacak bir mütercim tara fından tetkikat yapılmasını ta- lep ederim.,, Esat Mahmudun cevabı Bundan sonra, kitapçı Semih Lütfinin vekili romancı Esat Mahmut Karakurt söz alarak müddeiumuminin itirazlarına karşı heyecanlı ve asabi bir ses- le ezcümle şunları söyledi: | “— Müddeiuminin — iddiasmı hayretle dinledim.- Müddeiumu. mi ikide birde nedense ehlihib. te diye İbrahim Hakkı Konya. liyr karşımıza cıkarıyor. : İbrahim Hakkı Konyalınm ehlivukuf olamıyacağına mahke- me karâr vermiştir. Eğer böy'a olmasaydı, işi veni bir ehlihib. reye tetkik ettirmekte bir mana bulunmazdı. İlâve edildiğini —iddia ettiği kısımlar ise, sadece bir noksan tetkik mahsulüdür. Zira “Afro. dit” eseri Fransada 11 muhtelif tâbi tarafmdan basilmiştır. Na- suhi Baydar'm tercüme ettiği aslmı-mahkemeye ibraz edivo- rum. Müddeilumuminin — tetkik etmeden mahkemeye verdiği ki- tap eserin tercüme edildiği tabi- dan değildir. Müddeiumumi Büyük Millet Meclisi âzâsından olan bir mu- harriri halkın âr ve haya düy- gularını gıcıklıvarak para ka- zanmak gibi ağır bir töhmet altında bırakırken ve edebi e- serler basmakla şöhret kazan . mış bir kitapcının alnma böyle bir damca vururken hie olmaz- sSa iyice tetkikat vantırılarak e- serin hanri kitaptan tercüme e- dildiğini öğrenseydi. Rabor sarihtir. — Üniversite profesör ve dorentleri eserin bir sanat eseri oldusunu söylüyor. ilar. Müddeiumumi hâlâ ranorun ifadesi sarih desğildir. Bir defa daha tetkik ettirilsin divor. Müddeiumunmt hata i<livorlar ehlihibre hsari satır satır tetkik etmis ve “Klser heyveti umumi - vesi itibarile müstelhcen değil. dir.,, demiştir. Yoksa eser'en bir narra al. motr grvretile karar verilemez. Büu dava üzerinde durm"'"an artık ıstirab düyüyörüm, — Miid- deinrenmi dava acmıstır. Zira müddeiumumi nihayet bir ede- bivater değildir. Memlakrat avaFa kaolkmyatır, rapörü | Bay bâkim, O hâlâ “tetkik ede- İim. Ya cocukları ne yanaca - S17 ?., diyor. Bövle bir kitan tetkik edilir mi? Bımu yedi vasemdaki cocuk, ilk mekten, orta mektep cocusfu anlavamaz. mumtazam bir kül. tür alanlar anlar. Zaten -kolay | | icabımr düşünerek, bir anlastIsaydı merdik. HâtA İbrahim Hakkı Konya . h! Diğer taraftan mebus Kâzım Nami Duru bir makalesinde Lervat edivor: “İrtica var. İrtica sarıklanmış olarak karşımıza dikilmiştir.” di- huzurunuza gel <T A aei uo'unun Bira kıtlığı (Baştarafı 1 incide) edilmemesi ve bilhassa ecnebile” tin ve bir kısım halkın su gibi içmeğe alıstıkları birayı bulama' maları bu vaziyetin daha ne ka- dar süreceğini ve ne gibi tedbir- ler alınmakta olduğunu öğren” | mek için bu sabah malümata mü” racaat ettiğimiz İnhisarlar U- müm müdürlüğü de, bira buhrar nını teyit ederek şunları bildir miştir * — Bira stokumuz çok azalmış ti Binaenaleyh tamamile birasız kalmamak içim idare ile kullanı- yoruz. Satış yerlerine evvelce verdiğimiz miktârim yarısını bile veremiyoruz. Bira mevsiminde yapılır. Geçen sene fiyatların u - cuzlaması tesirile sarfiyat omul | duğundan pek fazla olduğundan | imalât ihtiyacı karşılayamamış * tır. Bunun üzerine yeniden yâpıl - masma başlanan biraların satışa tıkarılabilmesi için tahalmmür ve olgunlaşma — devitlerin!'n geciril- mesi süretile bekleme müddeti” in hitam bulması zaruridir. Bü yeni mallar ancak Martta cıkacaktır. Fakat o zaman da bi ra, istenildiği kadar bol olamaya” caktır. Biranın bollaşması için fabri- kanın genişletilmesine ait inşaa” tın tamamlanması lâzımdır. Fab rikanmın yeni kısımları ancak Ha- ziranda faalivete peçebilecektir.” Umüm müdürlüğün izahatı anr cak yazın en hararetli zamanla" rında biranm bol olarak yetiştiri- leceğini gösteriyor. Bu vaziyete göre, şimdilik İn- hisarlar İdaresinin alacağı ted- birleri beklemekten ve bira per” hizine girmekten başka çare kalmayor demektir. Haâdiselerin tefsiri (Baş taralı | incide) Yalnız ufuktaki baharı sulh ve emniyet içinde beklemeğe hak ve- ren bu manzara diğer memleket. ler gibi Türkiyenin ihtiyatı elden Mrakmadı İcab etmez; Orta Avrii” padaki harb hali flilen sulhle ni- hayet bulmadıkça cumhurivet or- dularmın da bahar için değil, he- men yarın üzerimize harb gelecek.- miş gibi dalma her tehlikeye kar- şı hazır olması lâzımdıIır, İste ezeli ve ebedi sulh ve salâh kaldesi: Hazır ol cenge eğer ister isen suülhü salâh! Hasan KUMÇAYI yor. Müddeiumumi Hikmet Onat burada birden ayağa kalktı. Ba” zı şeyler söyliyecekti, fakat avu. kat sözünün müdafaaya taallük ettiği için kesilmemesini istedi. ğginden hâkim müddeiumumiye söz vermedi ve Esat Mahmut Ka. rakürt devam etti: “— Müddeiumumi son olarak iki rapor arasında mübayenet var, Bir daha tetkik ettirelim, diyor. Ortada iki rapor yoktur. Ra. por bir tanedir ve o da profesör. ler tarafından verilendir. Bu dava Avrupaya da yayıl. mıştır. Parisuar ve Maryan , ga. zeteleri, Roma gazeteleri, “Ey” vah, Afrodit Atmeydanlarına gö. türülüp yakılacak mı? “Kendi memleketinde kırk sene evvel mahküm edilmeyen Piyer Luiz mezarından çıkarılacak, ve İstan.- bül müddeiumumisi tarafından mahküm mu edilecek?” diye ya. - zıyorlar. Artık ortada milli seref te mev zuuübahistir. Biz hariçte böyle mi propasanda yapacağız?” Esat Mahmut Karakurdun söz. leri bitmişti. Müddeiumumi Hik. met Önat yeniden avağa kalka. rak ezcümle dedi ki: “—Diyorlar ki, ortada iki rabor yoktur. Birinci Ttapor | bir hâkim karariyle alınmıştır. E. ğer suçlular mahkemeyi kazanır. larsa memuüriyetimiz iftihar eder. Buna emin olsunlar. Memuriyetimizin bu gibi hâ. diseler karsısında dava açması va. zilesi icabıdır. Burası propaganda kürsüsü de- gildir. Bunu yapan da makamı iddia değildir.” Karar Nihayet hâkim İsmail Hakkı defa da memlekette en salâhiyetli merci olan Maarif Vekâleti talim ve terbiye dairesi tarafından teşkil olunacak bir heyetin kitabı tetkik etmesine karar vererek, muhake. meyi 17 şubat cumartesi günü saat 15 e hiraktı. 'haber Tırhan m SAĞ yazr N VE vapuru kazası tahkikaltı Alanya sahillerinde karaya. otura- rak kurtarılarn ve tamir edilmek üze. re Halice alman Tırhan vapuru hak. kındaki tahkikat çok dikkâte değer bir şekle girmiştir. Vapur — süvarisi Mahir kaptan İle ikinci kaptan Şük- rü hâdisenin kabahatini biribirlerine yükle_mektedlrler. Denizcflerin vazilfe ve mesuliyetle- rine dair henüz bir talimâlname ol- madığından kabahatliyi kati surette tayin etmek münık'in olamamakta. dır. hangi bir kazada süvarinin muhak- kak suürette mesul olması lâzımdır. İkinci keptan ve diğer denizeiler de kendi, hisselerine diüşen vazifelerden mesüul tutulmaktadır. Fakat bizde yukarda yazdığımız gibi —denizcileri bu şekilde mesül tutacak bir nizam- name yoktur. Bundan — dolayı da Üüç sene evvel İzmirde/batan İnebolu va- purunun muhakemesinde mesulleri tâyin etmek imköânı olmadığı — gibi Tırhan hâdizesinin lhahkikatı da çok karışmıştir. 'ljahkiî:atla. şehrimizde Beynelmilel nizamlara göre her- | bulunan denizyolları eski işletme mü- dürü Burhaneddin meşgul olmakta- dir. Tırhan süvarisi Mahir kaptan ka- za sırasında gemiyi ikinci kaptan Şükrünün "dare ettiğini ve hâdiseden öonun mesuül olması lâzımgeldiğini söylemektedir. Buna mukabil ikinci kaptan Şükrü de saat altıda vardiyayı süvariden aldığını ve daha röotayı könlrole va- kit bulamadan altıyı çeyrek göçe va- purun kayalara oturduğunu ileri sü- rerek vapurün yanlış olarak tayin edi'en rotasını süvarinin tesbit etmiş olduğunu ve kazadan onun mesul c- lacağını bildirmektedir. Tahkikatın ve netice vereceği me. rakla beklenmektedir. Diğer taraftan evvelce İstanbul li- man reisz muavini Hayredd'n, Deniz- yolları müfettişlerinden Mustafa ve Alanya liman reisi tarafırıdan teşkil olunan tahkik heyetinin verdiği Ta- por hayretle karşıltanmıştır. Çünkü bu heyet heme- “e hiç kimseyi — suçlü görmemektedir. Sofya mülâkatı (Baştarafı 1 incide) “— Yugoslav mmileti Türk- milleti. nin — muhabbetinden emin — olabilir. Memleketler dahilinde ve — bu mem- leketlerin kendi aralarındaki ittihat Balkan antantı siyasetindenberi tat- bik edilen bir kuvvettir.,, Metaksas, ayni mealde bir hitabe- de bulunmuştur. üBugnkü Sotya mütâzatı Belgrad, 5 (.LA.) — Rüyteri Türkiye hariciye vekili Saraçoğlu Ankaraya dönerken Sofyada tevak- küf edecek ve Bulgür — büşvekili ve hariciye nazırı Köseivanofa Belgrad müzakereleri hakkında malümat ve- recektir. Saraçoğlu, Bulgar başvekiline te. min edecektir ki, Bulgarislanm mus- Hhane hattı harekeli Bulgradda Tev- kalâde takdiç elunmuşlür. ye Bulga-, ristanm vaziyeti çok — dostane bir tarzda görüşülmüştür: Maamafih Bul. güristânın *toprağa "müteatlik metali- batının müzakeresi tehir edilmek lâ- zım gelmiştir. Gayri resmi Macar Mmüşahitleri ise, Balkan antantırm Macâr metalibatı- nin da müazkeresini tehir etmiş ol- masından dolayı memnuniyetsizlik'e- tini gizlememektedir. Macarlâr memnonnu görünmüyor Budapeşte, 5 (ALA.) — Balkan an- tantı. konsayinin tebliği Macar siya- &i mahafllinde naziküne bir ihtirazla karşılanmıştır. Salâhiyettar mahafilin mütalcasıma göre, konsey toplantıs. Macaristanın alâkadar buülunduğu cenubu — şarki Avrupası meşelelerinde hiçbir terakki kaydetmemiştir. Dört devletin tesanüdü ve istiklâl- lerini ve milli tamamlılıklarının te- mini hususundaki azimlerinin teyidi tadilci Macar mahafilinin nazarı dik- katini celbetmiştir. Maamafih - mez. kür mahafil Macar - Yugoslav dast- luk münasebetlerinin cenubu — şarki Avrupa münasebetlerinde bir iyilik husüle getirmek yolünda kurücü bir ungsür teşkil ettiğini ilâve eylemekte- dir, Sağ cenah part' * v haftalık gaze: tesi olan “Nemzetor,, & göre, Belgrad toplantısında en mühim rolü Türkiye oynamıştır. Gazete diyör ki: “Türkiyenin hattı hareketl — şimal- den gelen her türlü tehdide karşı bir mayn seddine muadildir. Konferansın seyrini baştan nihayete kadar Saraç- oğlu dikte etmiştir.., Anltant ekonomı kormtesi Belgrad, 5 (ALA.) — Belgrad güö- rüşrmelerine müteallik olan resmi tebliğde, Balkan antantı hariciye na- zırlarının, antant dahilinde — ticari mübadeleleri sureti mahsusâda örgü- mize ederek, Balkan devletleri arasın- daki iktisadi bağlarm ve irtibatların sıklaştırılması ve mükemmelleştiril- mesi zaruretini tebarüz — ettirdikleri kaydolunmaktadır. Bu itibarla eko- nomi komitesinin, yakında toplanma- sı pek muhtemel görülmektedir. 'Yugoslav iktisatçılarına göre, Bal- kş.ılnı'm sanayileştirilmesi için müş- terek bir plân vücuda getirilmesi lü. zumu kendisini hissettirmektedir. Bu plân, Balkan memleketleri arasında her türlü sanayi rekabetini bertaraf edecektir. Antant ekönomi komitesi- nin bu sahada mesal sarfedeceği tah- min olunuyor, ğ Bükreş, 5 (A.LA.) — Balkan anlan- tr könseyine riyaset etliklen — sonra Belgraddan Romanyaya avdet — eden Romanya hariciye nazırı — Galenko, Stefani ajansınmm muhalirine — beya. natta Bulunarak demiştir ki: — Memnunen avdet ediyorum. Bal- kan antantı könseyi içtimâamın netl- cesinden memnunum, Çünkü vazile- mizi yaptığınıuzı .zanneuiyorum. Bal. kanlarda sulhu, nizamı, ve emniyeti takviye etmekle yalnız dört memle- ketin menfaatlerini korumuş — değil, ayni zamatıda Balkanlarda menlaat- leri olan her devletin tasvip edeceği bir siyaset kullanınış olduğumuza da kani bulunuyoruz. Nutkumda İtalya hakkımda yalnız kendi namıma değil, mesai arkadaş!larımın namma da kül- lanmış olduğum sitayişkârane lisanın kaâlbimden gelen bir ses oldug'uuu Bi. Eza temin: Çlmçhrâıhr(m, elt atr SiŞ .- Üç gündür sabahları olan sis dün akşam saat yediden sonra birdenbire bastırmış ve saat 12 kadar denizde bütün münakalâ' tın durmasına sebep olmuştur. Sis yüzünden Adalar ve Boğa zın yukatı iskelelerine gidecek yolcular yerlerine gidememişler ve geceyi şehirde —geçirmeğe mecbur kalmışlardır. Yalnız Ka” dıköy Haycdarpasa yolları, saat İl de Şirketihayriye tarafın- dan Üsküdara kaldırılan bir va purla yerlerine gide!lmişlerdir. Dün sabahtanberi sis yüzün” den Boğaz dışında bekliyen İz mir vapuru hâlâ limana geleme- Dün geceyi Boğaz dışında de mirli geçiren vapurun bugün öğ” leden sonra limanımıza gelmesi beklenmektedir. Boğaz ağızındaki kesif sis bu sabah saat li de a dışında toplanan vapurlar Böğa- za girmeğe ve Boğazdan çıkmağa baslamışlardır. Bu sabah limanımızda sis ol mamiıştir. Yalmız Kavaklardan ilk vapurlar köprüye gelememiş- tir. Köprüler her ihtimale karşr mutad zamanlardan erken olarak saat üşte açılmıştır. Havuzlarda bulunan Güneysu vapuru Haliçten çıkmıstır. Bu gün Karadenize kalkacaktır. Kaza Bu sabah saat 9 da köprünün Haliç tarafında bir kaza olmuş- tur. Silivri Hmanına bağlı luk Recep kaptanın idaresindeki Hızlı isimli motör cemiyetin bir maynasına çarpmış ve kısmen parçalamıştır. Su almağa başla - yan mavna Liman işletmesi ro- morkörleri tarafından sahile çıka- rılarak batmaktan kurtarılmıştır. Sısi yangın dumanı sanmış Sisten, dün akşam Nişantaşında garip bir hâdise olmuştur. Şafak sokağında oturan ÂArsen Papaz - yan isminde birisi sokakta bir kaç kişinin hızlı hızlı. konuştur ğunu görerek pencereden başmı » birdenbire etrafı bas” tırmiş olan sisi duman zannede” rek derhal itfaiyeye telefon edip “SŞafak sokağında yangın var yetişiniz.” demiştir. İş sonradan kanurıı muamcle yıpılnnştır. K h dısel€ iran ve FN tanda ff hazırlı! Roma, 6 (A A) © Roma'ya gelen W İran ve A.fg.auustl!'ıı ta askeri hazırlıkla tadır. Bu hal, iki m hasematm Hazer © buna kadar yayllti derpiş ettiklerini E“ İran ve Efgan hit lendiğine göre B Umman denizine K Sovyetlerin müşt te gı—cecnklerindr—'n ; lar. Almanlarla Bi yakın şarkta mütt€ zilerini ayni zam nin Hindistanla mut? did edehileceklerdir — İran hükümeti © faat tertibatını tak” ecnebi memleketler tayvare sinariş evle? Afganistanda is€ lik yapılmak üzer? hetten müttefikleril ki faalivetleri Rolü nazarı dikkatini —— Bu mahfillerde FTs tarenin Süriye ve zırlıkları büvük W getirmektedir. İtalyan müzsahitl Rine göre bu iki M ihtimale karsı hPfr ziyete göre Kafkaf yanım başlıca — petf? karsşı harekete ge him küvvetler bulur” Müşahitler gener? Misir. sevehatine 6* vermektedirler. ğ Generalin Misirdâ ö tihkâmlarını teftiğ giliz - Mısır — kel SF yaprlacak bir gerit | zir bulunacağı sö&'l_, , Pazar gurıierı mer'i çılmış, Büyükderede ve Boğaz | 50,GU0 te'ât IÇi Yeni z23'ze.ele' Anlara, - 6 —| telif yerletinde z91f tur. Zelzele Güm karahisar, İnebeli " l * nüuda düyulmuştür İf p Rasalharemin maiümat -İstanbul, 5 (A. W rasathanesinden: Bu gece saat 2 33 saniye gece tanbuldan 490 kil de tahmin edilen * zele kavdedilmiştir sonra da aynı mef ye yakın ikinci bir gelmiştir. Istınsulun 1e” Dün İstanbulda lerine yatırılan t87 liraklır. Böylece İS* le felâketzedelerif? yardımı dün 1. M baliğ olmuştur / Ankara, 5 (A—M felâketzedelerine J gilterede teşekkl İngiliz yardım htY & sili emekli gener& candan aynlırk:n ranlara “hükümet: nan tedbirler çok e rindedir.? demiş di hâyranlıkla bahsel ”” ğ 17 ton. anlaşılmış: Papazyan hakkında Melâhat * Kullandığı bir çocuğu Taksimde cumh İtilâr apartxmamn& kızı Melâhatin idet” tal hususi numarali yeden göçerken Fef” ıokağmdn. 4 mııın&f"d yin oğlu 7 yaşındâ ve muhtelif yerıerîn Çocük todavi aıt#' Melâhat yakal Ağır bir. yarâtli , Kumkapıda Kem y da 2 numarada otu” | 6 a

Bu sayıdan diğer sayfalar: