5 Şubat 1940 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

5 Şubat 1940 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

L L ." T ev hinun 100 Palt ve 20 Çinli öl- Ş %mığ,ıb“ büyük el | .%tl en Fransaya "W * Lstanhuy © Büyük elçi Ode- dÜ Yoluyla gitmekte- limanmda de. bandıralı BaGelmekt aa İN İngiliz lira- llll’ Ü Londra, 5 — Ladoga gölünün şima- lindeki Sovyet tazyiki devam etmek- teyse de hafiflemiştir. Finler Kittelumas ve Jio Monehmi | mıntakalarında mukabil — taarruzda bulunuyorlar. Summanın cenubundaki Rua hücu- mu fiilen püskürtülmüştür. İsveçte çıkan Svenska Dagladetin Finlândiya bududundaki — muhabiri, Rusların uğramış oldukları muvaffa- kiyetsizliğe rağmen Kareli berzahm- da taarruzlarını yenilemiş oldukları- nt ve ecnebi müşahitlerin Sovyet ge- nerali Stermin Mannerhayın — hattını yarmak Ümidini muhafaza edip etme- diği veyahut nüfusça zaylata ehemimi- yet vermiyerek tecrübelerine devam edip etmiyeceği sualini irat etmekte bulunduklarını bildirmektedir. Bu muhahir, Finlândiya askerleri- nin pek mükemmel olan manevi kuv- vetlerinden — derin bir — hayranlıkla bahsetmektedir. Sovyetlerin techizatı noksan Ayni gazetenin başka bir muhabi- ri, Sumosalmide mağlüp olmuş olan dd Üncü Rus fırkasma mensup zahit- lerle görüşmüştür. Bu muhabir,. yük- natinı nakletmektedir. Bu zabit? mem- sup olduğu kıtanm bir kış harbi için elzem olan teşkilât ve teçhizattan ta- | mamile mahrum olduğunu söylemiş- tir. Fin tebliği Dünkü Fin resmt tebliği şudur: "Kareli berzahımnda düşman Suma Üzerine hücumlarına devam etmiştir. Dört hücum püskürtülmüştür. Sovyet kıtaları yeniden fazia insan ve birkaç tank kaybetmişlerdir. Muolojervide de bir Sovyet hücumu püskürtülmüştür. | Karelinin diğer bölgelerinde mühim sek rütbede bir Rus zabitinin beya.. HCECNAKIKELERONREADIYO. Ovyetler taarruza am edecek mi? Zayiata ehemmiyet vermeyecekleri tah- min ediliyor Finler dün de Sovyetlerin onbir tayyaresini düşürdüklerini bildiriyorlar topçu faaliyeti kaydedilmiştir. — F'in topçusu mühtelif Sövyet bataryaları- nı susmağa mecbur etmiştir. Ladoga gölünün şimalinde — nisbi bir sükünet vardır, Kuhmo bölgesinde, düşmanın kay- bettiği bir mevzll istirdat için yaptığı teşebbüs akim kalmıştır. Cephenin diğer noktalarında devri- ye faaliyeti olmuştur.,, Tayyare faaliyeti Dün Sövyet tâyyareleri — cenup ve merkez böüölgelerindeki şehir ve mev- kileri ve Petsamo bölgesini — bir çok defalar bömbardıman — etmişlerdir. Şimdiye kadar d0 sivil öldüğü ve 50 kadar sivilin yaralandığı bildirilmiş- tir. Fin tayyareleri muhtelif muharebe- lar yapmış ve Sovyet kıtaatile Sovyet hbava Üslerini bombardıman etmiştir. Şimdiye kadar tesyyüt eden malüma- ta göre 11 Sovyet tayyaresi düşürül- müştür. İyi bir membadan alman malüma- 'ta göre, Sovyet hava kuvvetleri şim- diye kadar bin kadar tayyareci zayi etmiştir. Bu hal Ruslar için gok va- | him bir şeydir. Zira Ruslar en Zziya- de güvenmekte oldukları — zabitleri ... Askere çağırılan _/”Fîpler., y Diğer taraftan Finlândiyada şimdi- ye kadar müdafaa hizmetine — girmil- yen 18 ilâ G0 yaşındaki erkeklerin 12. şubata kadar kaydedilmeleri ilân e dilmiştir. Turku şehri bombardıman edildi Londra, 4 — Finlândiyadan &- lman malümata göre Turku şehri bugün Soövyet tayyare filoları ta- rafımdan bombardıman edilmiştir. Şehre il bomba düşmüş, yedi ev ateş almış ve birçok kişi telef ol- muştur. Fransa Çankayşe- ke silâh vermiyor Paris, 8 — Hükümet mahafili Çin hükümeti relisi Çankayşeke Hindiçini vasıtasile silâç vermek için gizli bir anlaşma yapıldığına dair Domel ajan- sınm verdiği haberi tekzip etmekte- Mı ——— —— Müttefiklerle yaptığı- mız istikraz anlaşmaları Pariste neşredildi Poris, 4 ÇA.A.) — Resmil gazete a- şağıdaki metinleri neşretmiştir: 1 — Türkiye, İngiltere ve Fransa arasında 19 teşrinlevvel 1939 da An- karada aktedilen husust anlaşmanın metni. 2 — Üç hükümet arasımda — yüzde dört faizli 25 milyon İngiliz — liralık krediye ait 8 kânunusani 1040 da Pa- riste aktei'len anlaşmanımn metni, 8 — Koza üÜç hükümet arasında yüzde üç faizli 15 milyon İngiliz lira- lik istikraz hakkımda — 8 kânunusani 1940 tarihinde Pariste aktedilen an- laşmanın metni, 4 — Türk ve Fransız hükümetleri arasında yüzde — üç faizli 264.750.000 franklık istikraza mütcallik olarak 8 kânunusani 1940 tarihinda — Pariate aktedilen anlaşmanın metni. ——— — Buzdan 300 metrelik bir köprü Bern, 5 (A. A.) —. Frankfurter Çaytung, Bretziş - Am - Elbe'de buzdan tabif bir köprünün resmen münakalâta açılmış olduğunu bil. dirmektedir. Bu köprünün uzunlu- İ &n 2ün matredin Estonyanın protestosu . Sovyetler bir Estonya tayyaresine ateş açtılar — Moskova, 5 (A. A.) — Tas a- jansı, Moskovadaki Estonya sefi- rinin Potemkine Sövyet harb ge- milerinin 2-2 tarihinde Tallin üze- rinde uçmakta olan bir Estonya talim tayyaresine ateş etmelerini protesto eden bir nota tevdi etmiş olduğunu bildirmektedir. ; Bovyet hükümeti, Estonya tay- yarelerinin limanın ve limanda bulunan Soövyet harb gemilerinin üzerinde uçmamalarının Tallin hü- kümeti iİle karar altına almmış ol- duğunu — hatırlatmıştır. Estonya tayyaresi, Sovyet harb gemileri üÜzerinde müteaddid defalar uç- muştur. Gemiler, bu tayyareyi bir düşman tayyaresi zannetmislerdir. Binnetice ortada bir suitefehhüm mevcut olmasına binaen Sovyet hükümeti, hâdise dolayısile tees. sürlerini beyan etmiştir. ——— ——— — İsviçre ordusu baş- kumandanının nutku Londra 4 — İsviçre ordusu başku- mandanı general Hanri Gizon bugün bir nutuk Ssöyliyerek — demiştir ki:; “İsviçreliler ekl sporcularının mem- leket müdafaasının temel taşmı teş- kil ettiklerini bugün Finlândiyalılar- dan öÖğrenmiş bulunuyorlar. — Şimdi Finlândiyada cereyan eden muübhare- benin yarın kendi — toprağımızda da HABER — Akşam Postam ' lu ihtiyatların silâh altına çağrıl" değildir.m, Almanyada Isınıt daha askere alındı Büyük taarruz şayiaları gene başladı Paris, 5 — Garp cephesinde dün keşif müfrezeleri faaliyette bulunmuşlar, Vajların garp sathı mailinde bir Alman müfrezesile Fransızlar arasında şiddetli bir çarpışma olmuş, Fransızlar lehi" ne neticelenmiştir. Ren mıntakasında kazmatlar a- rasında tüfek ateşi teati edilmiş” tir. Bu mıntaka şimdiye kadar yukarı Alsas'ın en sakin mınta * kası idi. ALMANYADA ÇAĞRILAN İHTİYTLR Almanyada 1897 * 1914 doğum' dığmmır Hollanda" gazeteleri haber veriyorlar, Almanyada kadınların Kızil haç teşkilâtmma almmaları için yapılmakta olan faaliyet artmış" tır. Ve Almanyada bütün maha' filde mütecavizlere karşi yakında bir taarruz icra edileceğinden bahsetdilmektedir. Kışlalar talim görmüş olan mevcutlarını cepheye sevketmek” te ve boş kalan yerler silâh altı- na alınan ihtiyat efradı ile del * durulmaktadır. MAYNA ÇARPAN GEMİ Londra, 5 — Hollanda bandr ralı 5822 tonluk Laerte vapuru bir Mayna çarpmıştır. Vapur batmamış ve mürettebat da va- purda kalabilmiştir. Makine bo' zulduğundan yardıma römorkör” ler gönderilmiştir. ; Vapur: Batavyadan Amsterda- ma gitmekte idi. İtalyanın vazıyeti Herne bahasına olursa olsun harp harici kalmıyacakmış Roma, 4 (A.A.) — Havas: Roma dünya sergisi mesaisine devam edilmesi hakkında Musso' | slini tarafımdan dün verilen direk” ifler hakkında tefsiratta bulunan /İtalyan gazeteleri, bundan, İtal- yanın dış hâdiselere lâkayt kal * mak ve her ne pahasına olursa olsun harp haricinde durmak i&" tediği manasının çıkarılamıyaca” ğını kaydeylemektedir. İtalyan matbuatına göre, gayri muhariplik gayri mahdut bir su- rette bitaraflık demek değildir ve dişine kadar müsellâh olan İtalya hayati hak ve menfaatleri" ni müdafaaya ve her nereden ge" lirse gelsin her türlü tehdide karşı koymağa âmadedir. Büyük devletlerin donanmaları Vaşington, d (ALA.) — Ame rika bahriye nezareti, Âmerika İngiltere, Almanya, Fransa Ja ponya ve İtalya donanmaları ara" sında mukayeseli bir cedvel neş' retmiştir. Amerika donanması tonilâto iti- barile İngiltereden sonra ikinci geliyorsa da gemilerin yaşları iti barile beşincidir. Amerika bahriyesinin hesanpla" rma göre, eğer önümüzdeki beş sene içinde sür'atle harp gemile" ri yapmazsa ÂAmerika 1945 sene sine kadar mödern bir donanma küdretine malik olamıyacaktır. Gene kaydedildiğine göre, bur gün yapılmakta olan gemilere aid rakamlar gösteriyor ki, Amerika donanması müşterek Japon ve Alman donanmasına fark değil dir. Japonya ve ÂAlmanyanın sa" dece faikiyetleri bilhassa denizal- tilarında ve destruyerlerindedir. Eskişehic cöncetajları Lületaşı işçiliğine rağbet sönüyor Yazan: Sabih ALAÇAM Pulatlıdayken bir dostum:! '.— Eskişehirde yeni yapılan hamama mutlaka gidiniz!,, Demişti. Şöhreti, hemen hemen bütün orta ÂAnadoluya yayılan bu hama- mı görmeği merak etmiştim. “Ca- na safa, cisme şifa,, olan bu ger- mabeyi evkaf iİnşa ettirmiş. Salta- nat devrinin hantal, fakat Cum- huriyet rejiminin faal bir mües. sesesi olan evkafm yer yer imar hareketlerine — girişmesi, İnsana ayrıca bir zevk veriyor. Asri hamamın cephesinde, kapı- nm üstünde temsili bir mozaik var, Bu sembolik davetle artan | yıkanmak arzum, hamamdan içeri girince eksilmedi. Her yer bakım- lı, temiz ve muntazamdı. Tek kişi- Hk banyolar, duş yerleri pırıl pı- rıl... Bu kattan aşağıda geniş ve beyzi bir havuz var. Diğer bir ta- rafta da deval ve şifaf hassası ol. duğu söylenen bir suyun kaynadı- Zi küçük bir hamam daha mevcut, Üç kurnalı bir kubbeye sığdırılan bu kısma rumatizmalılar rağbet gösteriyor. Ben, kapısmdan İçeri bakacak oldum, ter içinde kaldım. Müthiş sıcak... Bu güzel eserden dolayı Evkaf umum müdürlüğünü tebrik etmek lâzım, Yalnız. hamamm bazı ufak tefek kusur ve hnoksanları var, Kabinlerin darlığı, zil tertibatınım olmaması gibi... Bu mahrurlar da giderilir ve kadımların haftada bir gün yıkanmak hakkı birkaça çı- kartılırsa, Eskişehir hamamı için, Nedimin söylediği gibi: Bahusus böyle hamamı mlilnevver kim anın Ruşena her mermeri safı misali mahitap Olkadar berrak ve raşendir anm her camı kim Ferütabından eder hurşidi nurani hlcap Demek mümktn olacak. Eskişehirdeyken, meşhur Hile taşı isçiliğini tetkik etmek İste - dim, Ben, zannediyorum ki burada lüle taşı ile geçinen kocaman bir çarşı bulacağım, Halbuki araya . raya, ancak bir iki dükkân keşfe. debildim. Lüle taşm! en güzel işli- yen usta, bana, el emeğinin en gü- zel örneklerini gösterdi: Süslü ci- gara ağızlıkları, kolyeler, kuşlar, çiçekler, bilezikler, pipolar... Adamcafıza: “ . Sanatmız, niçin inkişaf ede- miyor?,, Dedim, Boynunu büktü: “— Siürüm az, Harice İhracat yapamıyoruz. Dahilde de çok sa. tılmıyor. Biliyorsunuz ki “mari - fet iltifata — tâhidir, —müşterisiz meta zayldir.,, Cevab verdim: ? “— Fakat görüyorum ki yapı- lan şeyler iptidaf mahiyette. İh- timal, onun için müşteri bulamı « yorsunuz, Biraz işçiliğin kalitesini yükseltmeğe çalışsanız.,, ——0 Onun için mahir isçi lâzrm. Lüle taşmi, zarif bir tarzda yon- tacak ve şekillendirecek usta, ça- bucak yetismez. Bu, büvük bir sa- bır ve dikkat, ayni zamanda bir az da istidad meselesidir. Halbu- ki biz, dükkânımıza çırak bulamı- yoruz. Gençler, bu sanata yorucu olduğu ve az kazanç getirdiği için rağbet etmiyorlar!,, Dükkândan çıkmca bir kupaya atladım, Arabacıya: “— Eaplanlı suyuna götür., Dedim. EKaplanlı suyu. güzel bir menba suyu. Ankarada bile, şişe şişe on« dan içiliyor. Menba, şehrin tâ ar- kasımda, bir tepede... Oraya, mü- temadi meyilli yollardan çıkılryor. Şehrin bu tarafa düşen — mahalle- leri, eski “Eskişehir”, Dar gü« kaklar, Anadolunun hoer yerinde görülen klâsik tipte kerpiç evler ve kapıların önlerinde oturan İh- tiyar kadınlar... Zeki ve Romanya- dan hbicret etmiş bir Türk olan &- rabacı, bu eskl mahallenin çocuk- larma karşı hiç de dost değil. Çünkü, mektebden kaçan bu Çü« cuklar, bir sürü halinde arabanım arkasma takılıyorlar ve eski mek- teblerin falakasından farksız olan arabacının kamçısıdır. ki onları, ancak bu güzel eğlenceden uzak « laştırıyor. Maalesef, eski mahalle, cami ve mekteb kaçağı çocuk, hep bu smır içinde... Şehir, yavaş ya« vaş, istasyona doğrüu iİnkişaf eta miş, uzanmış, Fakat, eski mahala lenin balkı trene bir türlü yakla. gamamış! Düşündüm ki onlar, bu adımı atmamış bulunabilirler. Lâ- *kin, biz bu muhitin içine girsek bu çocukları tahsilsizlikten kur - tarsak olmaz mı? Kaplanlı suyu, modern ve oöto- matik tesisatla akıtılmış. Menba binasımm yanmdaki çeşmenin başt kalabalık, Başları örtülü . ama yüzlerinde peçe yok - kadınlar, ellerinde desti, bakrac, Bgüğüm, surahi nöbet bekliyorlar. Fakat, bana derhal yer ve sıra verdiler; nereden gelip mnereye gittiğimi Bordular, Konuştuk ve tekrar arâ- baya atladım. Anadolu halkı, her gaman ve her yerde münistir. Eskişehirden dışarı çıkıp, cenü- bu garbi istikametine doğru yol alırsanız, ziraat vekâletinin Dray- Farming (kuru usulü ziraat) ise tasyonunu geçtikten sonra (Ka- racahisar) köyüne varırsmız. Bü köy. bir dağın yamacındadır. Ke- Çi yollarmdan, dağa yavaş yavaş tırmandığınız takdirde Karacahi- sar kalesinin harabelerinin bulun- duğu yere çıkabilirsiniz, Karacahisar, Osmanlı İmpara- torluğunun kuruluş tarihinde ye. ri olan mühim bir mevkidir: İlk Osmanlı İmparatoru Sültan Os- man, burayı fethettikten sonra, namma hutbe okutmuş ve para bastırmiış. Karacahisarm zaptıma dalr, hals km dilinde bir efsane var: Güya, gayet sarp bir yerde olan bu kâse lenin Rum tekfurundan almabile mesi için, müteaddid hücumlar- dan Sonra, tekrar geceleyin hücü- ma geçilmiş ve düşmanı hem şaa şırtmak ve hem de korkutmak İ« çin; keçiler, boynuzlarına takılan çırağlar ile sırtlara salverilmiş... -Dağın Üüstünde düzlük bir saha var. Karacahisar buraya yapılmış ki şimdi ancak surlarımn methali ve zemin taşları kalmış. Buradan, ufuklara doğru göz attım. Hakikaten, askeri bakım- dan gayet mühim bir yer, Ankara, İstanbul, Kütahya — yolları tamam men görünüyor, ÖO kadar ki, Kara- cahisar tepesinden, bütün orta Anadolunun giriş ve çıkış noktala« rimr avuçlamak mümkün... Dönüşte, güneş batmak lzereye di. Yedi asırlık İmparatorluk tarla hinin başlangıç noktası olan bt sur harabelerinden ayrılırken, İ- çimde bütün bir kurunuvustayı hissettim, i “ Böyhude harp ediyoruz ! ,, İngiliz harbiye nazırı nutuk söylerken hâdiseler oldu Londra, 4 (A.A.) — Röyter: Harbiye nazırı Stanley'in dün öğleden sonra söylediği nutuk müteaddit hâdiselerle sık sık İn kitaa uğramıştır. Altı kişi, yapılan ihtarlara rağ mer gürültülere devam ettikle” rinden, konferans — salonundan çıkarılmıştır. İki kere balkondan aşağıya yığınlarla beyannameler atılmış: tır. Bu beyannamelerde “Boş ye :h hâ yapryoruz” ibareleri ya' Bu beyannameler münasebeti- le nazır Stanley halkın gülüşleri arasında, “şu kâğıt yığınlarına bakınız. Bir de Alman propagan" dası İngilterede kâğıt kıtlığı ol" duğundan bahse cür'et . ediyor,, demiştir. Stanley, gürültücülerden biri * nin dışarı çıkarılması münasebe" tile de şu sözleri söylemiştir: — “— Bu adam sadece kapı dr şarı edilmiştir. Fakat başka bir rejimde olsaydı tecemmu kampr" | na hapsedilirdi.” Dinleyiciler nazırı uzun urun Te e ĞFU ll ei AAi A L n 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: