Yazan: OTERO. (23 | Tercüme eden: V.G. İki, üç hafta içinde sade Marsilyanın değil, bü- tün Fransanın âdeta en meşhur insanı olmuştum. Etrafımda dönüp dolaşanlar da o nisbette art- mıştı. Bununla beraber, bütün bunla rın lehimde tesiri de olmıyor de füldi, hattâ bilâkis bu hâdiseler is- mimin bir kat daha duyulmasına sebeb olmuştu. Çalıştığım tiyatro ve madam Lerminanın (gazeteci kocası, bütün bunların Felicia tx rafından, yapıldığını, beni tiyatro dan uzaklaştırıp yerime (geçmek istediğini yazdılar, İki, öç hafta içinde sade Marsil- yanım değil, bütün Fransanın Ade ta en meşhur insanı olmuştum. Etrafımda dönüp dolaşanlar da © nisbette artmıştı. Buna mukabil ve belki bundan dolayı, Auguste bana eski muhabbetini göetermi- yordu. Zira, şöhretim ve dostlarım arttıkça beni kendisinden uzak his setmeye başlamıştı ve ayrılmak i- gin fırsat arıyor gibiydi Ben de ona böyle bir fırsat te min etmek istedim, Bara en fazla alâka gösterenler den biri, Pornis isminde bir genç ti. Marsilyanın zenginlerinden biri olan Pornis o zamana kadar beni pek alâkadar etmemişti. Fakat ken disinin bana iyi bir dost olabilece- Bini düşünüyordum. Sık sık tekrar ettiği teşebbüsle” rinden birini cevapsız bırakmadım we bunun üzerine onun, derhal tes” hir edildiğini gördüm. Fakat, bir iki gün sonra tiyatro” da bir kadın beni görmeye geldi. Pornisin metresi olduğunu Ssöyli- yen bu kadın, dostunu kendisine bırakmam için yalvarıyordu. — Onu kaybedecek olursam ken dimi öldürürüm, diyordu, Kendisine söz verdim, Kadın sevinerek gitti: Bende sözümü tuttum ve ertesi günden İ- tibaren Pornisle selimi, O sabahı kestim... Bu hareketimde isabet ettiğimi sonradan anladım ve büyük “bir vicdan rahatlığı duydum: Pornisle O kadın evlenmişlerdi. vi PARİSTEN NEVYORKA Marsilya Kristalpalası ile yap tığı mukavele sona ermek Oüze reydi. Bir akşam seyirciler (arasında bir adamın beni son derece büyük bir heyecanla ve gürültü ile alkış" Jadığını farkettim. Fakat, arada Sırada böyle (azla coşkun seyirciler gok görüldüğü için, aldırış etme. dim ve kim diye dikkatle bakma" dım bile, Ertesi gün oteldeki odama, hiz- metçi bir kart getirdi: Gelen Gug” İlelmo idi ve benimle görüşmek is. tiyordu. Kocam olduğunu unutmuştum bile! O da beni şimdiye kadar hiç aramamıştı. Şimdi mi aklma şek miştim? Bu sefer de kimbilir gene De İstiyordu. Bana yaptıkları kâfi çıktı değil miydi? Oteldeki hizmetçi'bu oOâdamn kocam olduğunu bilmiyordu. Kem disini bir yabancı gibi telâkki et tim ve: — Git söyle, görüşmek istemi. yormüş dedim. Fakat Gugllelmo, hizmetçiyi # terek odama daldı. Evvelâ, kendimi ona karşı kâfi derecede mukavemet gösterebile- cek bir halde zannediyordum. Fa” kat, karşıma diz çöküp: — Nina, Ninacığım.. Affet be. nil diye yalvarmaya (başlayınca, bütün mukavetim kayboldu ve yu" mMuşadım... O zaman anladım ki, Oinsanm, bir kere kalbinde yer eden biri ko” lay kolay unutulamıyor, insan nef ret ettiği eski sevgilisini değilse bi- le, hasret çektiği eski | sevgilisini tekrar seviyor... Gügllelmo yumuşadığımı görün. Ce bana gene bir takım hikâyeler uydurmaya başladı: Babası çok hasta imiş de. Anası bilmem ne olmuş da... (Başından neler geçmiş de... Daha neler ne- ler! — Peki, dedim, benim yediğin paralarım ne olacak? diye sordum. — Onların hepsini temin edece Zim sana, Nina, dedi. Biliyorum., Yaptığım çok delice bir şeydi. Fa- kat bütün onları senin için yap. muştım, Eğer Monte Karloda tali- im yardım edip kazanmış olsay- dım, gene sana harcayacaktım.. Alayla güldüm: — O zavallı hizmetçi kızada böyle mi söyledin? diye sordum. Guüglielmo şaşırdı. Bilmiyorum zannediyordu. Halbuki ben öğren miştim: Kocam o gece odasına çağırdığı hizmetçi kızında parasma (göz dikmiş., Kızm, dişinden tırmağın. dan “artırarak biriktirdiği birkaç para varmış. Kıza: *Ver onları da Monte Karloda kumara yatırıp sana birkaç misli yapayım., demiş. Yani zavallı kızın oparalarıda benim paralar gibi deve olmak teh likesini #tlatmış, yahut, kimbilir, ben gittikten sonra deve olmak sr rası onun paralarına gelmiştir.. Ben bu bahsi açınca Guglielmo gene dizlerime kapandı ve: — Rica ederim Nina, dedi, bah setme bana artık Oo günlerden... Hepsini “unutalım ve Parise gide- lim, beraber mesut yaşıyalım.., — Parise mi gideceğiz? — Evet, 'Bu sırada birdenbire kapı açıl dı ve içeri Angusto girdi. Bizi, biribirimize pek yakın ve samimi bir vaziyette görünce biraz geriledi. Ben kendisini derhal kal. karak karşıladım ve Guglielmoyu ona takdim ederek; — Kocam, dedim. Augusto kocamı (selâmladı ve daha lazla durmakta mana görmi” yerek: — Allaharmarladık, dedi ve, O gündenberi bir daha Augusto* yu göremedik ve kendisini daima İyi bir batıra ile hatırlarım: Her erkek onun gibi olsa, her erkek ev- li bir kadına, evli bir erkeğe böyle hürmet edip aralarından çekilse ne iyi olurdu! (Devamı var) EB. ALLER OIYARINDA BEYGİR SANI VERE ATTI pe HABER — Aşam Postam iYeni tarifeye göre Tramvay ücretleri Aktarma biletleri ve üc- retli paso kartları ihdas edilecek İstanbul Tramvay ve Etektrik idare- leri sebdürlüğü, o hazmladığı © yeni tramvay Ücretleri tarifesini belediye- ye göndermiş ve belediyeden de Na- fa vekâletine gönderliriştir. Yeni tarifede, evvelce de kaydet. Uğimiz gibi, kısa mesafelerde birin © mevkide 5,5 yerine 9 kuruş, ikinci mevki 3,25 yerine 3 kuruş; usun me- safeler için birinci mevki 7,50 yerine 8 kuruş, kinci mevki o 5,90 yerine 6 kuruş tesbit, edilmiştir. Yüksek mektep talebesi için veri. len şebeke pasalarının ber sınıf tale beye teşmili muvafık görülmüştür. Ayni istikamette olmak © ve gidiş geliş mahiyetini almamak Üzere ayni biletle iki hat üzerinde seyahat lmkâ» ını veren aktarma usulü ihdası da düşünülmektedir. Bu biletlerin birinel mevkide 10, Htiacide 8 kuruş olması ve ayni gün ve yalnız alındığını takip eden bir saat için muteber tutulması muvafık görülmektedir. Bundan baş- ka birinci mevki için 8, İkinci mevki için 6 lira mukabilinde ücreti o paso kartları verilmesi ve iyi netice alınır- sa 209 ve 150 kuruşluk haftalık kart İar ihdası da yeni tarifede idarece tek- Uf edilmektedir. Kısa mesafelerde birinci mevki yol- cuları umum yulcu miktarınm yüzde 11 &ni, finet sevki yolcuları yüzde 37 sini teşkil etmektedir. Tramvay- larda uzun mesafe yolcuları birinci mevki umum yolcu miktarının yüzde 115 mu, ikinci mevki yüzde 27 sini, osman yüzde 385 1 yirmi para zam- dan, fazla müteccssir olmıyacaklar- dir. Kane api Afrodit davası bugün Müddelumumllik tarafından müs tehcen mahiyette görülerek toplatı- lat “Afrodit, #seri hakkındaki dava- ng muhükemezine bugün asliye ye- dinci ceza mahkemesinde devam cdi- Wecektir. Bugünkü calsmde — mezkür eseri tetkik eden ehlivukuf heyetinin raporu okunacaktır. Sineklide heyelân arttı İzmir, 4 (A-A.) — Sinekli heyetini evweiki gündenberi yağan yağmurla vin tesirile tekrar başlamış ve bızlan- mıştır, Yapılan tetkiklere göre heye lin bu tarada devam edecek (Olursa toprak bir ayda dört metre (yetmiş santim kadar kaymış olacaktır. Be- ediye amelesi Vezir (ve Osmanafa sularının ana borusunu hAJâ (tamire muvaffak olamamışlardır. Bugün de galışmalara devam (edilecektir. Bu borunun tamiri fkmal (o edilmedikçe getirin ati #htiyacınm bertaraf edilme si kabil değildir. POLİSTE Bir mescit çöktü Arapoami. Çarkçı sokağında evkaf idaresine alt metrük 6 mumaralı me elit dün çökmüştür. İnsanca (o zayiat yoktur, İKİ TAKSİ ÇARPIŞTI Osmanbeyden Harbiyeye gelen Şev« katin idaresindeki Dumaralı tak- #i ayni istikamete giden ölür Osma- nın İdsresindeki 2846 numaralı taksi De çarpışmış, iki otamobii de hasara uğramıştır. KÖMÜRDEN ZEHİRLENENLER Kaziışeşmede Mehmetpaşa akaret lerinde 21 numaralı odada oturan &- mele Ali ile kardeşi Mehmet ve ayn! odada oturun Enine mangalda yak- tıkları kömürden zehirlenmişler, Ye- dikule Ermeni hastanesine kaldırı mıştardır. BAYLMIŞ DEGM SANIRIM! SALDIR! MAK FEN PAR ".» YILDIRIM İŞE | KARIŞIYOR... Muhtelif fasılalarla Zelzele devam ediyor Umumü para yardımı 3 milyon 584 bin lira Ankara, 5 — Dün akşam saat 20 yi 28 dakika geçe Karabükte 4 saniya devam eden bir zelzele kaydedilmiştir. Ayri zelzele An- karada da hissedilmiştir. Evvelki gün saat 14.5, 1680 ve 18.15 de Trabzonda bafif olmak üzere 3 zelzele kaydedilmiştir. Ha- sar olmamıştır. Yine dün sabah anat 4 de Şarki Karahisarda zararsız hafif bir yer sarsıntısı olmuştur. Dün akan. danberi başlamış olan kar fırima- # dovam eylemektedir. Şubatm ikinci günü kadar Kızlay umumi merkezine yatırılmış olan paraların umumi yekünu 3 milyon 684 bin 754 lira, 9 kuruşa baliğ olmuştur. Gelen haberlere göre, Yurdun muhtelif köşelerinde yardım ve teberrular devam etmektedir, Bü arada Sinopta yapılan para te- berruat; 15 bin lirayı bulmuş ve M9 bin kilo da yiyecek maddesi gönderilmiştir. Dün de Sinoptan Ankara vapuruyla ikinci bir parü olarak orduya 388 çuvalda 34.818 kilo misir ile 32 teneke kavurma gönderilmiştir. Ayancık İskelesin- den orduya ayni vapurla 288 çu- valdâ 28 bin kilo mısır sevkedü migtir. ğ İzmirin teberruatı evvelki ak- şam 198,467 lirayı bulmuştu. Jandarma kumandanı korgene- ral Toydemir ile Tokat velisi ve mebus Cemal Kovalı Erbaadaki tetkiklerini müteakip Niksara git- Haberleri * Yuğoslavya afyon inhisar İs- tanbuldaki merkez bürosu vasıta sile zölzele felâketzedelerine bin türk liram teberrli etniştir. * Nuri Demirağın Beşiktaştaki fabrikasında beş portatif ev inşa edilmiş ve bunlar Erzincana sev- kedilmiştir. Fabrika bundan sonra günde bir portatif ev yapabilecek. tir, * Edirnekapıdan Saray kazası. na kadar devam edecek bir yolun inşası müteahhide ihale edilmiş- tir. Bu yol Trakyayı İstanbula bağlıyan dördüncü yol olacaktır. # Tüberklilez cemiyetinin mu - tad aylık toplantısı 7 Şubat çar- şamba günü saat 18 buçukta yedpı. lataktır, # Şehzadebaşında bir kavano- sunun çalınmasına müsaade etme- diği için Halil adında birleblebi- dyi yaraladığı idâlasile birinci #ulh ceza mahkemesine verilen Yaşar 10 gün hapse mahküm edil. miştir, * asbarmdan çal- nan 169 parça eşya zabrtaca mey. dana çıkarılarak anbars teslim ©- dilmiştir, okulunu ziyaret etmişler ve köylü çocukların çalışmaları Üzerinde tetkiklerde bulunmuşinrdir. * Dün Afyonda valinin refika- smin riyasetinda kız enstitüsünde yapılan bir toplantıda Ankarada kurulmuş bulunan yardım seven. ler cemiyetinin Afyon şubesinin teşkliine karar verilmiştir, * Bugün İzmirde muhtelif itha. Mt tüccarları toplanarak ithalât birlikleri tesisine karar verecek- Kw k — TAR. gelenler Hayat pahalılığını anlatıyorlar Arnavutluktaki Türklerden Üm- mlhan adi: bir kadın İle genç çocuğu Hüsü bugünkü Konvanslyonele şeh- rimize gelmişlerdir. Bu yolcuların verdikleri malümata göre, Arnavutluk sakin bir balledir. Yakat hayat çök pahalıdır. Ekmek kilosu 20 kuruşa, kahve (iki liraya, şeker 50 kuruşa, et 65-70 kuruşa çık- muştur. Et ve ekmek öğleden (sonra bulunamamaktadır. Yarım kilodan farla kahve alınma. ana müsande edilmiyor, Yalnız iaşo Oo mnddelerinde değil, giyecek şeylerde de sıkmtı — bismolu- nuyor. Arnavutluğa Mhallt daha © ziyade İlalyadan yapıldığından halkm ihti. yaşları İtalyan vapurlarınn getirdiği mallarin karşılanmasını çalışılıyor. Gece yarısından sonra sokaklarda dolaşılması yasak edilmiştir. Alt sa- tişt meinnu olduğundan buna ayki- rı hâreket edenler hapis cezasma uğ- ramaktadır. İşgal esasında sürgüne gönderilen gtüçlerin bir kısmı benüa & yerlerine dönmemişlerdir. Kendilerine faşist terbiyeni o verti mek üzefe İtalyaya sevkedilen Arnn- vut kız ve erkek talebeleri muayyen bir talim o devresihden #onrâ tekrar memleketlerine inde edilmişlerdir. Askerlik çağında olan erkeklerin memleket dışına yolculukları menedil miştir. ———— Hileli traş bıçakları Son günlerde bazı seyyar satıcıla» rm sözde UCUZ olârak sattıkları traş boçakları şücüyetleri mutip olmakta, dir. Bu bıçakları alanlarım bazıları, bir data bile traş olamadıklarını — Seri sürerek halkı iğfsi mahiyetinde olan istiyorlar. Pelediyenin nazarı dikka. tini esibederizr ——— Yugoslavyadan muhacir geldi Yugoslavyalı Türklerden mürekkep on bir kiğilik bir muhacir o kafilesi buzünkü konvansiyonelle o gelmiştir. Bunlar, bitün yurttaşlarının Tür. kiyeye gelmek istedikleri, takat seyn- hat parası tedarikinde ve mallarını antmakta uğradıkları güçlüklerden dolayı getiktiklerini, £ hazırlıklarını bitirenlerin yola çıkmakla olduğunu söyleriiylerdir. —ç İsveçli bir tacir ve mümessil geldi İsviçre tabrikalarınm bir mümessil. #ni ve İsveçli bir tacir, memicketimiz piyaşalarmı tetkik etmek Üzere bu- günkü konvansiyonelle gelmişlerdir. İsviçreli fabrika mümessili, Türki. yeye takas yoluyla makina ve kumaş göndermek bakânı mevcut (OOolduğu, bu buşusta temaslarda bulunacağını söylemiştir. Bugünkü seyrisefer kazaları Bu mabah saat dokuza doğru Har bijeden Taksime gitmekte olan vat- man Mehmet idaresindeki Kurtuluş « Eminönü tramvayı Altınbakkalda ş0- tör Necatinin otobüsüne arka taraf. tan çarpmıştır. Hem otobüs, hem de tramvay hasara uğramış, fakat nü. fusça zayfat olmamıştır. Golatada Purgşembepaza maa bir 0- tostobille araba çarpışması o Olmuş, hafif bir hasardan başka yörse olma- maştır. YWEBİRMM PARSLARIN UG. RAŞ/AKEN BAŞKA BIR PAR) KASIRGANIN UZER'NE ATLMIŞO 5 ŞUBAT — 1940 Hâdiselerili; tefsiri (Baş tarafı 1 Böyle bir devletin amana kadar, “bitaraf” dö retti. Bir devletin muharlt herbirine karşı sulh halinde mak İstemesine “bitaraf! yordn. Bitaraflığı Win ote” memek de şart değildi. ö / let kendi polltikasınm uyarak ya susar, ya bitaraf İ ilân ederdi, Fakat Din mesin, muharibler raf kalanlara birtakım “vW terettüb ederdi, “Bu vazife ayetsizlik zihabr" bir muhar 4 bir gün bir “sual mevzuu” “4 kullanılabilirdi. Bitaraflık »i bormuyanlar da bittabi ler umumi efkârınm teyidi dn balunurlardı. Görülüyor ki yeni huks ği münasebetler, yeni ittifak #4 rine (bitaraf) kellmesi ari” gelmeye başlamıştır. Ve Mİ mun neticesi olarak bir dö 0 harlei) ve (bitaraf olmıysf harici) gibi muharibler ii a kalan bu devletlerin hukuki ya, yetlerini izah ve tasnife “ji olacak İbda'lar vücuda elli > riciye vekilimizin Belgrads ken verdiği beyanat ds vin mwharibiere karşi (bitaraf olmıyan harb , birinin tarifi içine slmeştir. Türkiye niçin bitaraf d0ÜÜ “Bitaraf kalmanm mümküt madığı” nı söyliyen İsraf değiliz, harb yen Hariciye vekdlinin bu © rinde nasıl milli ve umumi rüşün ruh ve Hadesi vari Vakit'ın dünkü O başmı pek gürel hulâsa edilmişti satırlarda da bir muharible #İ halini devam ettirmek istiy“ İĞ w devletin bir kelime sö zimgelince niçin “bitarafı İİ, “a, mekle iktifn etmediğinin ayi rine İşaret etmiş oluyoruz. Kendimiz sulh halinde istediğimize göre harb fakat muhariblerden birt ii ittifak şeldlimize göre bite” Bilir. Muhariblerden biriyi# fu gibi her isiyle de böyle Hifnkemız olabilir, fakat değişmerdi: Yine harb bulunabilir, yine bitaraf diyebilirdik, İşte bizim sen kiye göre hukuki e a â — Dört devletin hiçbi © Geybine müteveccih olmiya? ta birleşmiş kalmak ve her birinin hak, istikdği ve ka raklarının korunmasına oüfi”” ; surette nigehbaz olmak bi - azimleri, 4 — Komşu devletlerle anlayış ruhu dahilinde dont” sebetleri idame ve inkişaf huzumundaki samimi arayla & — Bilhassa antant d82 gi enret mübadelelerini li te Balkan devletleri e nomik bağların mükemsöi getirilmesi lüzumu, 8 — Dört hariciye nazif fi 9 şubat 1940 tarihinden (4 ğ melik bir devre için : rarlaştırmışlardır. 1 — Dört harleiye Konseyin şubat 1041 de gelecak içtimama kadar gas”