soğ bada Nuntesjn Sante - İlisesi bir yangın neticenin. ile harap olmuştur. Nüfus- * yoktur. ika maderlerindeki o mesai | © tanrim eğen kararnamenin terine Hainant'daki | Birçok | Sâdenlerinde grevler çıkmış- İsrede çıkan Neue o Zurcher | Hüzetesinin Berlin muhabiri. harp Almanyaya (ayda 9ç Püyar markiik bir Omasrafa tadır. Miz ve ecneht vapurları Hin- | anlarına tam bir emniyet İp gelmektedir. Harbin DX ibde 1160 vapur Hint lman- Brniştir. iman haşvekilinin . mutemedi Londrada evinin kapısında Ve rtlmüştür, B ct olmadığı iurn İİ şiddetin arama! talilinde Amerikada kaza Genlerin kai bilâncosu © Bunun 387 si otomobil ka- ir, a başvekil kabinenin tadi- 41 etmiştir. MUH mmildafaa bazırları bir kararname tle #erkeailmiztir. anyada okalan ve ahiren İç avdet milsandesi alan İns lasluk o memurları Ro- işlerdir. Sadi korunma kanunu Vekil dün Parti da izahat verdi n bir komisyona havale edildi E, iz a Z 26 (A.A) —C. HP. Merisi grupu bugün 26.12.39 #kili Hasan Saka'nın riyaso- Mutad içtimamı akdelti: mede hükümetçe alınması len bazı tedbirler hakkımda Yİ mebusu Refik İnce'nin tak. ekekitikik eden grup komis; yö TÜm Türk tütün ve cizari gi, Amerikadaki heynelm teşhir edilip edilmediği i sualine gümrük ve in- vekilinin ve Erzincan ve M bazı nahiye ve köylerin- ba gelen yer sarsıntısı hak- Ützincan mebusu Abdülhak MN takririne Srhhat ve İçtima! fet Vekilinin cevabı vardı. meye geçilmezden evvel Hek kürsüye gelen Başvekil ik Saydam hükümetçe e. hazırlanmış olan iktısadi kunun lâyihas üzerinde İ num! heyetince müzakere & etmesini faydalı mülâhaza Wi ve bu lâyiha üzerinde icab İrtkikatı yapmak ve alâka. 'airle temas etmek Üzere , Misyon teşkil edilmesini u- | heyete teklif etti, Teklir “kan tasvib olunarak ruzna” Mi di, Nmenin birinci zmaddesina & eden mevzun dair evvelce *dilmiş grup encümeninin Mlğı rapor üzerine müzake- e Birçok hatibler bu mev. “nde fikir ve mütalea be- ii tkten ve sorulan suallere sâr vekil ve raportör tarafın- #*vablar verildikten sonra Bütdeye geçildi. Mevzu üzerinde gümrük ve i vekilinin verdiği cevab *asal izahattan ve söz alan a mütslealarmdan $onra | ,,, Maddenin müzakeresine Madde hakkında srhhat ve yere vekili Dr, Hu- taş'ın mahallinde yaptığı i, ?e müşahedelerine müstenit ,, gerek hükümet ve gerek cemiyeti tarafmdan hâdi. İyitankip yapilmiş olan ünf İ yardımlarla bundar Almacak tedbirleri bildiren i, Sevabları ve bu mevzu Üze- rir sakibinin bazı temen- dinlendikten sonra Bant &elseye nihayet verilmiş. HABER — Akşam Postası KONLAZNDI akıs 25 derece Muharebenin Rus topraklarına intikali Muharebeye yeni bir veçhe verdi Yüz Sovyet tayyaresi dün birçok Fin şehrini bombardıman etti Londra, 27 — gelen haberlere güre, Helsinki muntakasında sıfırın altında 75 derece ve orta ve şimal Finlândi. da ise daha şiddetli olan 80. len cephe harekâtı a- gırlaşmıştır. Son Finlârdiya res de şöyle denmektedir “Finlândiya kıtaları, halen Pru varında Sovyet arazisinde gün 110 mil uzağında Li. arında ve Sovyet hudu- Finlerin Sovyet hududunun ö- tesinde ileri hareketleri, muhare- beye yeni bir veche vermiş bu » Tunmaktadır. Finler ileri haraket- te devam ederlerse şimaldeki Rus kuvvetlerinin iaşe ve muvasala yollarını kesmeleri pek mümkün. Diğer taraftan Danimarkada çıkan Politiken gazetesinin Fin . lândiyadaki muhabiri, şimal mür- tehası cephesinde Petsamo mın- tâkasında Rusların kuvvetlerinin iaşesini kolaylaştırmak için bir dekovil hattı inşasma çalışmakta olduklarını bildirmektedir. isveçle askere çağırılanlar Slekholm, 26 (A. A.) — Orta İsveç bölgelerinin bazı ihtiyatları silâh altına çağırılmıştır. Askeri mahfiller, bu davetin a8- keri kw şartlarına göre talim ve esini temine mütuf olduğunu tasrih etmektedirler, Norveçte Oslo, 26 (A. A.) — Siyasi mah- filler Norveg'in Finlândiya lehinde faal bir müdahalede bulunmasını derpiş etmekte olmamakla bera. ber, veliahd prenses Martba'nm ri- Yasetindeki kadın birlikleri, Nor. veçte erkekler silâh altma çağrıl- dığı takdirde kadının yardımını te min için hir komite teşkil etmiş. lerdir, Papa, Kont Cianoya nişan verdi Paris, 27 — Papa, Italya hari. ciye nazırı Kont Cianoya sulh uğ” runda ve Papalık ile İtalya hükü- meti arasındaki münasebetleri sr kılaştırmak hususunda sarfettiği mesaiden dolayı en yüksek nişanı olan altın mahmuz nişanın: ver. miştir. Berlin Sovyet elçiliği müsteşarı azledildi Londra 27 — Berlindeki Sovvet selaretinin müşaviri Artakof, va» inden azledilmiştir. Artakol 28 teşrinievvekde azledildiği halde kadar gizli | tutulmuş ve et ancak buğün Moskovada Artakol Alman - Rus müzakeresinde büyük bir z0l oynamıştı, Ruzvelt üçüncü defa reisicumhur namzedi Paris 27 — Vaşingtondan gelen haberlere göre Ruzvelt o üçüncü dela reisicumhurluğa namzetliğini koymağa karar vermiştir. Firlândiyadan | İ tır, Lâyihaya göre umumi Tayyare f aaliyeti Yüz kadar Rus tayyaresi dün de birçoz Fin şehirli dımana teşebbüs etmişlerdir. Helsinkide ahali Nocli akşam yemeği yemeden sığınaklarda ge. çirmiştir, Helsinkiye taarruz e - den tayyareler, demiryolunu ta « kip etmişler, hattır mühim bir iL ölân Ruhimakiye fazla miktarda bomba atmışlar . dır, Sovyet tayyareleri, bundan başka, demiryolunun daha başka merkezlerini, ezcümle, Helsinki- nin 75 mil şarkında kâin Kuolo - vayı, Langelma gölü kıyısında kâin Tampereyi, Vipurinin ce - tisak noktası nubu garbisinde kâin Turku şeh. | rini bombalamışlardır. Vipurinin 30 mil şimalinde üç Sovyet tay — yaresi düşürülmüştür. Sovyetlerin dün yaptıkları ha- va baskınlarından sivil halk mü - teessir olmuştur. Helsinkiye 50 kilometre mesafede bulunan 7000 nüfuslu küçük Borgö şehrinde 9 ölü ve 30 yaralı vardır. strate. jik hiç bir ehemmiyeti olmıyan bü şehir, büyük şehirlerden tâh - liye edilen bir çok kimselere mel- ce'dir. Evvelki günkü hava harekât esnasınkla 10 Rus tayyaresinin düşürüldüğü teyit edilmektedir. Nafıadan ayrılan mühendis ve memurlar İki sene taahhüt ve iş alamıyacaklar Ankara, 27 — Hizmetten ayrılacak BAfia temur ve müstahdemlerinin yapamıyacaklar: işler © hakkındaki lâyiba Bieclis rüzmamesine — alınmış. hak bütçe e idaru olunan daireler veya belediyelerde vazife &lmiş olan lardan üyrılmış veya ayrilacak olan yüksek mühendis, yüksek © mimar, ve fen memurları ayrıldıkları Yeki. let şubelerinin veya idare ve müesse- Bölerinin ulâka ve kontrolü altındaki bütün tashhüt işlerini fki sene müd- detle alamıyucaklar, nlarlarin ortak olamiyacaklardır. Nafia © şirket ve Eüssseseleri reisliği kadromundan ay. lacak memur ve müstahdemin ise | vekâletin mürakahesindeki imtiyazlı şirketlerden devlet, belediye ve hu- #usi İdarelere ait olanlardan maada- sında iki sene müddetin o vazife nir. mıyacaklar ve istihdam © olunmuya- caklardır. Buns muhalif hareket e- öenlerle bilerek istihdam edenler üç aydan üç seneye kadar hapisle ceza- landırılacaklardır. mmm Konvansiyonel ve Ekspres trenleri Bu sabahki Konvansiyonel ve Eks. pres trenleri, tarifelerinden ancak bir buçuk saat geş olarak gelebilmişler. dir. Bu kadar gecikmenin de sebebi barp vaziyeti değil, Trakyada demir. yollarının bazı kısımlarını son yağ» muris? yüzünden su basmüş olması dır, Seller bilhassa Çerkesköy ile Çorlu arasında hatta hücum ettiklerinden tcenler buralardan çok yavaş geçir tilmiş, battım süratle takviyesi hâdise yerine nmele gönderilmişti Bundan başka Oo Konvansiyonelin 15003 numaralı lokomotifi Muratbda bozulmuş, yeni makine gelirilinceye kadar da 15 dakika zaman kaybedil- miştir, bombar. | ve zelil. | ukta harp! ; Müttefiklerin üç aylık zayiatı 4945 kişi Garp cephesinde Almanların bir baskını akim kaldı Paris, 27 — Garp cephesinde Mözelin şarkında Almanlar dün bir baskın yapmışlar, fakat ha - reketleri akim kalmıştır. Cephede tayyare faaliyeti olmamıştır. Müttefiklerin zayiatı Yransız kuvvetleti, 30 ilkteşrin tarihine kadar 1434 kişi kaybet. miş oldukları halde aynı devirde de İngilizle: x 2511 eba, Tiğ olmuştur. İngilterenin zayiatı şudur: Ka- ra ordusunda kaza yüzünden üç ölü, donanmada 2070 ölü, hava kuvvetlerinde 438 ölü, Fransanın zayiatı şudur: Kara ordusunda 1136, donanmada 256 ve ordusunda 42 ölü, Denizlerde Londra, 27 — İngiliz tayyare. Jeri dün Heligoland Üzerinde w- çuş yaparak karakol gemilerine taarruzda bulunmuşlardır. Diğer taraftan ilk Avustralya kıtaları, İngilterenin cenubunda bir limana çıkmıştır. Bunlar, ha - va kuvvetlerine mensup alaylar - dır. Dün de birkaç kurban gitmiştir. Stanholm adındaki ve 2473 ton hacmindeki İngiliz vapuru garbi İngiltere ve sahilleri açıklarında bir Alman tahtelbahiri tarafından batırılmıştır. Gemide bulunan 25 kişiden 14 ü telef olmuştur. Maas ve Karl adındaki iki İs- | veç vapuru İsveçe kömür götü - İ rürken maynlara çarparak bat . mıştır. Bu iki geminin 36 kişilik mürettebatıridan ancak sekizi bir | Norveç vapuru tarafmdan kurta- İ elabilmiştir. İngiltereye gitmekte olan 600 tonluk Norveç Lappen vapuru bir mayna çarparak batmıştır. Mü - rTettebatı kâmilen kurtarılmıştır. Romanya kralının askerlere nutku “Ordunun hedefi bize ait olmıyanlara göz dikmek değildir,, Bükreş. 27 — Romarya kralı Karol Noel yortusunu, garb hudu- dundaki askerler arasında Oradia Oluj Ommtakasında geçirmiştir. “An'ano itabi, herkes Noel yortü- sumü kendi ailesi efradı arasında geçirmesi icab ettiğinden, kral Ka- rol da Noeli, büyük ailesinin, ordu” sunun hariminde kutlamıştır.,, Kral tebrikler sırasmda söyle - nen, nütuklara mukabele olarak bir nutuk söylemiş ve ezcümle de- miştir ki: “— Hudutta bekliyen ordunun hedefi bize ait olmıyaş şeye güz dikmek değildir, Romanya ordüsü- nu sevkeden, sulh ve Romanyaya sit olan her geyin müdafaası eme- Udir, Bu hristiyan yortusu gününü İntihab ederek, o askerlerime, en hâraretli temennilerimi ve kahra. manlıklarma olan imanını ifade et- mek isterim.,, Bunu müteakip, kral Karol ve vebaht öğle yemeğini askerlerle beraber karavânalarda yemişler - dir. Kral kadehini, gece gündüz memleket hudutlarını bekliyen a4- korler şerefine kaldırmıştır. Asker. ler, hükümdarı, uzun uzun ve ha » raretle alkışlamışlardır. vapur mayna Her gün bir sürü * Şeviren EFDAL NOGAN Fok öldürerek deri- lerini tuzladık, etlerini denize attik Biz de o sürü ile birlikte le doğru seyretik, He bir sürü lok öldürdük, deriler tuzladık, etlerini köpek balıkları- na attık. O'deriler şehirlerde yaşr yan kadınların omuzlarını yecekti Bu, kadınların hatırı için yapı. İlan hunharca bir kıtaldi, gemide fok eti yiyen kimse (yoktu, Bir günlük avcılığın nihayetinde gü" vertelerimiz postlarla ve et yığ tarile doluyordu. Etrafa sıçri yağlar ve kanlarla yer, kaypak- laşıyor, güverte oluklarından kıp. kazıl bir su akıyordu. o Direkler, ipler, parmaklıklar hep kanla mü- lemma oluyordu. Gemidekiler tıp* kı kasaplar ( gibi üstleri başları kan içinde, kolları sıvar, o harıl harıl vurulan o zavallı, güzel hay” vanların derilerini yüzüyorlardı. Sandallardan gemiye çıkarılan postları saymak, yüzme işine ne. zaret etmek, sonra da güverteleri temizletip her şeyi yerli (o yerine yerleştirmek (oObenim vazilemdi. Bura hem ruhum, hem midem is yün ediyordu. Maamafih birta- rattan da bir sürü adamı idare e mek, onlara kumanda etmek be. nim için faydalı oluyordu. Pek az olan İcrat kabiliyetim inkişaf € diyor, yavaş yavaş sertleşiyor, €r- kekleşiyordum. “Hanım abla, Van Veyden için bundan.daha iyi bir şey olamazdı. Yayaş yavaş anlıyordum ki ar tık hiçbir zaman tam eski halime rücu edemiyecektim, Beşeriyet İ. çin beslediğim ümit ve iman Kurt Larsenin tahri; tenkidine rağ- men sönmemişti ama benliğimde bazı değişiklikler de olmamış de- Eildi. O, bana, o ana kadar cahili bulunduğum ve daima kaçındığım hakiki hayatı göstermişti. Hayatı, yaşandığı gibi görmeği, ona daha yakından bakmağı öğrenmiştim. Dimağ ve fikir ülkesinden harice çikarak mevcudiyetin, hayatın muhtelif safhalarıma paha biçme- ğe başlamıştım. Av sahasına girdiğimizdenberi Kurt Larsenle temasın arttı. Havanın müsait olduğu (günler tayfanın hepsi sandallarla denize açılıyor, kota gemide Kurtlar. senle benden başka kimse kalmr- yordu. Tabit Tomas Nezriç dı, ama o adamdan say Bu zamanlarda gemiy idare etmek hiç de kolay değildi. Gemiden indirilen altt sandal bir yelpaze gibi denize doğru açılıyor, bir müddet sonra rüzgâr üstünde ki en baş sandalla rüzgâr altındaki en son sandal arasındaki mesafe 10 milden 20 mile kadar tehalüf ediyordu. Sandallar bu açıklığı muhafaza ederek ta ortalık kara. rıncaya kadar yahut da hava pat- layıncaya kadar avlanıyorlardı.Bi ze düşen vazile rüzgâr (o altında ki sandalın epeyce bir mesafe rüz. gâr altında seyretmek ve hava pat- ladığı takdirde sandallara, rüzgârı pupadan alarak kolayca (gemiye gelmek imkânını vermekti. Sıkı bir ârda, Gbest gibi bir gemiyi kişinin idare etme" si, dümen tutması, sandalları göz“ lemesi, yelken çekip yelken indir. mesi hiç de kolay iş değildi. | İki kişiye yüklenen bütün bu vazife- leri öğrenmek, hem de süratle öğ- renmek mecburiyetindeydim. Dü» men tutmağı öğrenmek çok kolay oldu. Lâkin direklerin tepelerine tırmanmak, vücudun n ağırlı. Rını kollarla çekerek iplere çık mak epeyce zordu. Maamafih kısa bir zamanda bu nu da başardım, Çünkü Kurt Lar- senin nazarında temize , çıkmak, dımağın inde de (çalışarak yaşamağa hakkım olduğunu ona çin içimde şiddetli bir arzu rdu.Hattâ o hale gelmiştim tepesine Lırmanmak” tan, o tehlikeli irtifalarda yalnız bacaklarımla tutunarak (elimde dürbün, denizi araştırmaktan zevk yanış ki direkleri Gene bir açılmışlar, silâh sesleri gitgide u. zaklaşmağa başlamıştı. Hava çok güzeldi, Garptan gayet halif bir rüzgâr esmekteydi. Biz en rüzgâr altındaki sandalın rüzgâr altı isti- kametine sokulduğumuz Sırada İmiştr. Direğin tepesinden seyrediyordum. San“ dallar kara çıkıntısının arkasına kıvrılmışlar ve birer birer gözden kaybolmuşlardı. Hafif hafif salla” ; narak çarşaf gibi bir suyun üzerin, de kalmıştık Sandallar: takip et- memize imkân kalmamıştı. Kurt Larsen endişelenmeğe başladı. Ba“ rometre düşüyordu. Şarka doğru gökün aldığı vaziyet ise hiç hoşu- na gitmiyordu. Mütemadiyen 6 tâ rafa doğru bakıyordu, Bir aralık ba: — Eğer o istikametten (opatlak verir ve bizi sandalların rüzgârüs- tüne atarsa korkarım ki Ogemide epeyce boş ranza kalacak, dedi. Saat on bire geldiği zaman de niz de bir ayna kadar durgunlaş mıştı. Bir hayli şimalde olmamıza rağmen öğleyin tahammülfersa bir #icak ortalığı kavurmağa başladı . Hava ağırdı; sıkıcı ve boğucuy'duz.» Bana, eski (o Kaliforniyalıların “Zelzele havası,, dedikleri havayı hatırlatıyordy, Onda öyle meşum bir tehdit saklıydı ki adam fena bir şeyin vukua gelmek üzere ol. duğunu izah edilemiyecek bir tarz da seziyordu. Yavaş yavaş bütün doğu istikameti bulutlarla kapan mağa başlamıştı. Bunlar insana cehennemin üstünde kaynaşan ka“ ra dumanlar (hissini veriyordu, Hafif sallantımızda devam ediyor duk. Ortada rüzgâr yoktu. Kurt Larsen: — Bu geçici sağanak değil, de- di, tabiat art ayaklarının üstünde şahlanacak ve bizi sıçratıp dura. Hump, sen yukarı (otırmansan da gabve yelkenlerini lâçka etsen, — Fırtma patlayacak diyorsu- nuz, halbuki biz gemide iki kişi" yiz! Bunu protesto mahiyetinde söy» lemiştim, — Fırtınanın ilk nefeslerinden istifade edip yelkenlerimiz para. lanmadan sandallarımızın yanıma gitmeliyiz. Ondan sonra re olur olsun. Direklerimiz dayanır. Se- ninle ben de dayanmalıyız. Ama korkuyorum ki sırtımıza lüzumun dan fazla yük binecek, Havadaki sükünet devam edi- yordu, Yemeğimizi yedik. Üzüm tü içindeydim. Denizde, ilerdeki © kara çıkıntısının arkasında on se. Kiz can vardı. Kara bulutlar ise kocaman bir dağ silsilesi heybeti- le yuvarlana yuvarlana üzerimize doğru geliyorlardı. Kurt Larsen vaziyetten katiyen müteessir olma mıştı, Onda farkedebildiğim bü tün değişiklik burun kanatlarının biraz kıvrılması ve hareketlerinin biraz daha sertlenmesinden iba. retti. (Devamı tar) İlkmekteplerde trahom İstanbula civar kazalardaki obazt ükmekteplerde trabom vakası görü- düğü manrtfa haber verilmiştir. Has- talk vaziyeti tesbit edilecek ve tra- hömlu çocuklar tecrit edilerek teda» vi alına almacaklardır.