o IAOT A | w | —itledirdi "Jüşündügum gibi: “iraf von Spee Montevideo llmanmda yaralı olarak mahsur kalan Graf von Spee- a ükıbetâ günlerce bütün dünyayı işgal etti, Bir taraftan bu geminin içindeki bin insanı düşünen Almanya hu, dutları içindeki bin ev, azapların ve endişelerin en müthişile kıvranır- <en, diğer taraftan bütün dünya bu deniz harbini merakla bekledi: *Alman cep kruvazörü, mütteliklerin faik kuvvetlerine karşı olacak böyle bir harbi kabul edecek mi, kabul etmiyecek mi?” Sunali yalnız ga- zete manşetleri için değil, bülün dünya efkârrumumiyesi için de gün- terce bir istifham İşareti oldu, Fakat enteresan maç seyrinc gidenler rakiplerden bir tarafın mücadeleye girişmeden evvel tâ baştan maç- tan vazgeçtiği zaman nasıl bir hiddet ve hayal Alman zırhlısının harbi kabul etmeyip Monteyideo uzaklaşır uzaklaşmaz dört tarafı ateşle sarılı bir akrep gibi İnkisarı duyarlarsa, Himanından biraz zehirini kondi vücuduna akıtlığımı ve bir çok başka gemileri batıran silâklari!e kendini öldürdüğünü gördükleri zaman aynı esef ve can sıkmİıszmı duy- dular. Ve Almanları eski vatanperver Almanlar aolmudıkları için ten- kdd edenler çok bulandı. Bu hareket askerlik prensipleri ve şecaatile ne dereceye kadar kabili teliftir, biz bilmiyoruz. Yalnız muhakkak olarak bildiğimiz şey Graf von Speenin imalinde sarfledilen binlerce insan emeğini tecessüm ettiren bir çok mühim değerleri de kendisile birlikte denizin dibine süörüklemiş olmasıdır. Gerek geminin yapılması gerekse kullanılan kham veya, mamul maddelerin eldo odilebilmesi için kimbilir ne kadar İn. san, ne kadar zaman çalışmıştı. Muhakkak olmıyan bir harpte kullanı- lacak bir silâh olması itibarile, insanlık için faydasız bir uğurda sarfe- dilen bu emeğin tamamen karsılıksız heba olup gitmesi, harbin İnsan cemiyeti için ne kadar yıkıcı ve yıpratıcı bir âfet olduğunu ne açık bir s3kilde tebarüz etliriyor. İnsanlık tarihinde zamanlar olmuştur ki, harpler insan cemiyeti- nin ve kültürün inkişafımna yardım etmişslerdir. fakat bugün yaşadı- ğirars devrin istilâ harpleri bu karakteri taşımaktan çok uzaktırlar, Netfcelerinden hiç bir menfaat beklenemiyen bu harpler milyonlar- ca İnsanların ölümüne sebebiyet verdiği gibi yine milyonlarca İnsan- larım bayatı bahasma kazanılıp yaralılmış kiymetleri de bir saniye içinde mahvetmektedir. Ve bunun için her bakımdan tahribeci ve ze. rarlıdır. Bu kıymetler sadece İnsanlık için faydalı sahalarda kullanıl- saydı ne olurdu. İnsanlık bu milyarların boş ve hattâ kendi zararma harcanmasını İntaç ettiren bu yılıcı harplerin tesirinden ancak bu harpleri doğuran hakiki sebep ve şartları ortadan kaldırmak yolumu bulduğu ve onları kaldırabildiği zaman kurtulacaktır, SUAD DERVİŞ Cumhuriyet Nadir Nadi yazdığı başmakalo. de Hollandaya yapılacak bir teca- vüze karşı Hollandanm kararım" dan bahsetmektedir. —Muharrir, Belçika mebusan relisinin son beya- natında, Hollandaya yapılacak bir taarruzda Belçika “Bitarafım!” Di- yerek seyirci kalamıyacaktır, de. diğini hatırlattıktan Sonra netice olarak göyle yazmaktadır: '— Çekoslovakya veya Litvanya akıbetine uğramlak İstemiyen mil, letler vakıt geçirmeden Belcikayı kendilerine örnek edinmelidirler.” Tan M. Zekeriya Sertel yazdığı baş makalede İtalya dış siyasetinin ana hatlarından bahsetmektedir. Muharrir Kont Ciyanonun son nutkundaki sözlerini tahlil ederek diyor ki: “—e 1 —. İtalya ile Almanya a- rasındaki itifak — bozulmamıştır. Fakat bu ittifakm bugünkü mana- sı, müttefiklerle pazarlık esnasında — bir tehdit silâhı olmaktan ibaret, tir. 2 — İtalya İmparatorluk dava, — Bsimdan vazgeçmemistir. Yalnız bu- gün bu davasımt ileri sürmiye lü- - zum görmemektedir, 3 — İtalya Akdenizde hâkim olmak iddiasını muhafaza eder. Fakat bugzün bu davayı kurcala, makta favda görmemektedir. " #4 —— İtalya şimdi bütün dikka. tini Balkanlara çevirmiş bulunuyor. Harlciye Nazırr ve Faşist Konseyi, | Yazan: Nezihe MUHİDDİN v« 72 — — Veda etmeğe mi? bu ne de- mek Zeynep? Nereye gidiyorsun? — Nereye — gideceğimi ben de - bilmiyorum. Fakat gitmeğe karar verdim, Artık gitmeliyim buradan ben.. Doktor Şefkat bu — bedbaht ve feci ıstırab karşısında biran için her şeyi unutur gibi oldu: — Hakkın var Zeynep. Bütün fodakârlıklarına rağmen küçücük vücudun bu koca çatının — altına sığmadı. Seni çok bizar ettiler. — Hayır efendim. Ben hiçbir şeyden bizar olmamağa karar ver" miştim. Her şeye, her acıya ta., hammül edebilirdim. — O halde? den sizin rahatmız — olmanıza ta- hammül edemedim. Tahammül e- bir Balkan devleti olan İtalyanm Balkanlardaki hâdiselere ve deği- sikliklere karşı lâkayt kalamryaca- ğını beyanda müttefiklirler. İtalya, Balkanlarda buğgün için sulhün ve statükonun devamma taraftardır. Onun icin de Almanya veya Rusya. nım Balkanlara inmesine razi ol. mayacalktır. 5 — İtalya, iki sebepten dolayı boölşevizme ve Sovyet Rusyaya düşmandır. Birincisi Aflmanya ile herhangi bir gün ittifakını bozmak için Almanvanın Soövyet dostluğu- ntr vesile ittihaz eftmek arzusunda- dır, İkincisi de Sövyatlerin Balkan. lara İnmesinden korkmaktadır. Yeni Sabah Hüseyin Cahit Yalçın bugünkü başmakalesini Kont — Ciyanonun nutkundan edindiği intibalara tah- sis etmiştir. Muharrir şöyle yaz- maktadır: “ — yanın Moskova huzu- runda diz. çökmeşinin hikmet ve zarureti de daha ziyade. vuzül ile artık ortaya çıkmış sayılabilir. Almanya Lehistanda girişeceği İs- tilâ hareketinde İtalyadan yardım göremiyeceğini anlavmca kendisine başka bir taraftan bir müzahberet 'smin etmek İlüzumunu duymus her prensipi feda öderek Moskova.. nm her dediğini kahul &ikkmı ter- cih eylemiştir. Bu hareketin İtalyada büyük bir suitesir hasıl etliği, hattâ derin bir infial uyandn-d S1 artık sabit ol- demiyeceğim bu acıya.. Size ıstır rap vermek benim lçm çok adrı bir şey.. — Ben şikâyet ettim mi sana? — Siz şikâyet eder misiniz hiç? Siz bir meleksiniz. Siz benim kor ruyucu meleğimsiniz. Doktorun elini tutup ruhunun bütün minnetiyle öptü. — Bu kararı ne zaman verdin Zeynep? — Şimdi verdim doktor. Çünkü her şeyi öğrendim.. Sayenizde beş on param da var, Bir köseye sığı- nıp tekrar çalışmağa — başlıyaca. ğım, Doktor Şefkat genç kızın zalim hayata karşı bu cesur kararını du- yunca kalbinde geniş bir — gurur ve ferahlık duydu: — Fakat acele ediyorsun Zey- nep. Buradan yalnız gitmiyecek- sin! Yarın sabah erken seninle be. raber çıkacağız. — Beraber mi çıkacağız? — Tabif beraber.... Öğfrenmişsin | ya işte istifa ettim ben! Zeynep birden işyan etti: — İşte bu olamaz! Bü çok müt hiş olur. HABE R — Âkçam Poctast Bozuk ekmekler Belediye şehirde üç fırın açmaya karar verdi Üsküdar ve Kadiköy parti kon. grelerinde yapılan şikâyetler üze, rine belediyenin tetkikleri netice, sinde bu semtlerdeki fırınların birleşerek çeşniye uygun olmayan ve gdaf kıymeti az ekmek çıkar- dıklan anlatılmış ve bunun önüne geçmek üzere cezai tedbirlerden başka bü semtlerin ekmek ihtiya- emin mühim bir kısmını karşıla. yacak bir nümüne fırmının hemen açılması kararlaşmıştır. Bu hu. susta belediye kooperatifi faaliye. te başlamıştır. Bundan başka İs- tanbulda da iki semtte iki nümune fırmı tesisi etrafimda tetkikler ya pılmaktadır, Bilâhare hüyük ekmek fabrikaları kurulduklan sonra bu fırmlar kapatılacaktır. Ucuz kömür satışı bugün baslıyor Belediyenin her kazada açacağı kömür depoları hatkmdaki hazır. lıklar bitmiz, buralarda satılacak kömürler dün akşam depolara sevk olunmuştur, Üsküdar deposu dün akşam fa- aliyete geçmiştir. Diğerleri de bu- gün satışa başlayacaklardır. De. poların müuhasebe işleri belediye kooperatifi tarafından idare olu.. nacaktır. ——— —— —— Egede 15 milyon kila tütün satıldı İzmir, 20 (A. A.) — Gazetele- rin yazdığına göre Ege bölgesi- nin tütün satışları 15 milyon ki- loya balif olmuş ve birinci nevi tütünler hemen kâmilen satılmış - tır. İkinci cins tütünler kısmen sa- tılmıştır. Üçüncü einsin satışr de- vam etmektedir. .ı_ı_—o————— Benzin ve demir eşya geldi Felemenk bandıralı bir vapurla dün limanımıza demir eşya, halat, kâğıt eşya, patates unu, kahve, pamuklu monsucat, boya, elektrik malzemesi, radyo ve aksamı ve bir Yunan vapurile da pamuk ipliği kireç kaymağı, demir ve çelik eş.. yYa, çinko, çamsakızı, kimyevi ceza ve ayrıca 453 milyon kilo benzin ve 3,5 milyon kilo petrol gelmiş. tir. ——o—ıı-—— Taksimde yapılacak binalar üzerinde anlaşma oldu Taksim kışlasi arsasmda yapıla- çak 5 apartıman, bir otel, bir ga- zino ve müteaddid dükkânlar et- rafımnda belediye ile Emlâk banka- sı arasımnda bir anlaşma olmuştur. Emlâk Bankası bu İnşeata iki bu- çuk milyon lira sarfedecek ve 15 sene müddetle binalardan inti- fa edecektir. 15 sene sonra bina- lar bilâkaydü şart belediyeye dev- | rolunacaktır. Sonra birdenbire — yere diz çör kerek, dizlerine başımı — sürerek yalvarmağa başladı: — Yalvarırım size bunu yapr mayınız! Yazık olur, hepsine yar 'zık olur.. Sizin için ağlayan has. talarınıza acıyınız.. Bana acıyınız. Doktor Şefkat dizlerine sürüne- rek yalvaran solgun başr iki eliy- le okşadı. Yerlere diz çöken zar valir mustarip kızcağızı omuzla. tından tutarak kaldırmağa — çalır şirken masanın üstündeki telelon çalmağfa başladı. Doktor — Şefkat ayağa kaldırdığı Zeynebi bıraka: rak telefona doğru yürüdü. Şim- di ahize elinde konuşuyordu: — Kimi istiyorsunuz? Benim. Ooh sen misin Şekip? Ne iyi, ne iyi oldu geldiğin.. Çok canım sıkı- lryordu. Bir dosta ihtiyacım var" dı. Çabuk yukarı gel Şekip! Ahizeyi yerine koyarak kapının arkasında büsbütün sararmış, ve bu solgun küçük çehre — üstünde korkunç bir hümma — nöbetile iri siyah gözleri parlayan — Zeynebe baktı. Sallandığını görüyordu. O- na doğru (0 adım âatmüâğe vakit kalmadı ve kapr açılarak Şekip Meclisin dünkü toplantısı Adliye Vekili ahkâmı muaddel kanununda yapılacak değişikliğe aid izahat verdi B. M. M. dün Şemseddin tayın riyasetinde toplanmışlır. Günal- Meclis, imemurin — kanunun 46 incı maddesinin ikinci — fıkrasına göre -— heyetlen — tabirinin şümu- lünün — tayinine ait — mazbata ve 1939 mali yılı muvazenei umumiye kanununa bağlı -d- cetvelinde dü- Gişiklik yapılmasına, hudut ve sa- hiller sıhhat umum — müdürlüğü 1939 bütçesinde münakâle yapılma- sına ait kanun lüyihalarını müza- kere ve kabul elmiştir. Bazı mebusların masuüniyeti teş- riiyelerinin kaldırılmasının devre sonuna birakılmasına müledair bu- lunan mazbalalar üzerine usul ve teşkilâlı esasiye kanunu — hüküm- leri üzerinde geçen — müzakereden gsonra mazbalalar kabul olunmuş- tur. Mahakimin teşkilâtına git ahkâ- mı muüaddel kanununun bazı müd- delerinin değiştirilmesi bakkındar ki lâyihanın — müzakeresinde Fuat Sirmen (Rize)larafından ileri sürü- len mülalecalara ve bu hususla tadil tekliflerine karşı Adliye vekili Fet- hi Okyar şu beyanatta bulunmuş" tur: “se Arkadaşlar, asliye mahkeme- si teşkilâtı bulunmıyan bazı kaza- larımızda halka sühulel olsun diye bu kanunu huzuüruâlinize getirdik ve asliye mahkemelerine ait olan bazı maddelerin sulh hâkimi tara" fından görülmesi için sulh hâki- mine salâhiyet verilmesini — istiyo- ruz. Rize — mebusu Fuat Sirmen arkadaşlarımızın dediği gibi her tar rafta asliye mahkemeleri teşkil et- mek şayanı arzu bir şeydir. Fakal bugün mevcut anasır bu maksadı temin edemediği için hiç olmazsa imkân derecesinde halkın — böyle sık sık tekerrür eden suçlardan dolayı başka kazalara gitmemesini onların han köşelerinde uzun za- man kalmamalarını temin. elmek ve bulundukları mahalde muhake- meleri görülmek Üzere kantnı ht- zurunuza geliriyoruz. Kanunun bir kaç maddesinde Rize mebusu Fuat arkadaşımızın söyledikleri gibhi İti- razlar variltir. Yalnız bu kanun asliye teşkilâtı olmıyan kazalarda ve yalnız — sulh hâkimi bulunan kazalarda sulh hâ- kimlerine daha fazla salâhiyet ver- mek maksadına maluftur. — Fakalt İstanbulda mütecaddit kazalar var dır. Orada bazı yerlerde salâhiyetli sulh hâkimleri de — bulunmaktadır. Binaenaleyh kanunumuzda — asliye mahkemeleri bulunmıyan yerlerde tabirini kullandık. Kaza — tahirini | dilmekte olan Rauf ile | maarif müdürlüğü sabık memurla, Dikilide gene zelzele oldu Dikili, 20 (A, A.) — Dikilide yeniden dört saniyo süren ve ha. sar yapmıyan bir zelzele olmuş - tur. şık meşin elbişesile hürmetsizlik- ten çekinen fakat derin bir hür. metle sayıp sevdiği efendisine yar- dım için her şeyi göze almış per- vasız bir tavırla içeri girdi. Zey- nep şimdi kapının köşesindeki dı. vara yaslanıp kalmıştı. Genç şoför hanımının önünde iğildikten son: ra dudakları heyecanla titriyerek sordu: — Size kim sıkmtı verdi, kim üzüyor, sizi?! Doktor Şefkat sadık adamının bu derin alâkasına güvenmiş bir hoştutlukla gülümsedi, Fakat ce vap vermeğe vakit bulamadı. O- danın içinde hıçkırığa — benziyen bir ses duyuldu; — Ben.. Ben üzüyorum.. Şekip hayretle sesin geldiği ta. rafa döndü. Solgun yüzüyle dıva- ra dayanmış Zeynebi görünce şar şaladı. Ve kıpkırmızı kesildi. Ba: şını iİğdi, tekrar kaldırdı gözlerin. de tutuşan acaip manalarla dok- tor Şefkatin yüzüne baktı. Genç doktor: — İnanma Zeynebhel * diye gül- dü . O bana arkadı:lık ve yardım etti. Ondan öyle memnunum ki kullanmadık. İstanbul — ise asliye mahkemeleri — bulunmıyan yerler- den değlldir. Binaenaleyh bu kanun İstanbul için kabili tatbik değildir. Örada sulh mahkemesine ait suçlar kemaflissabık sulh mahkemesi tara: fından görüleceği gibi kezalik Ase liyeye 4it suçlar da eskisi gibi asli* ye malıkemesi tarafından — görüle- cektir., Bu müzakereyi müteakip madde- lere ait tadil teklifi şekilleri okun- müuş ve tasvip edilmiştir. Türkiye cumhuriyeli — ile Maca- ristan arasında hukukt — ve ticari mevaddı adliyeya müteallik muka- vele ile Türkiye * Yunanislan ara- sında münaklid adli yardım mua- hedesinin tasdiikne ait — kanunlar ikinci müzakereleri yapılarak kabul olunmuştur. Meolis belediye vermi ve resimleri kanuna ek kanun lâyihasının birin- ci müzakeresini yaplıktan — sonra 'etimama niheyet vermiştir. Meelis cuma günü toplanacaktır. Küçük Sehir Haberleri dir. Bu fiyata on para zam yapıl. ması muhtemeldir, * Şişhane başmndaki Meyit yo, kuşunun göenişletilmesi kararlaştı. rılmıştır. Bu arada Evliya Çelebinin bu yol Üzerindeki türbesi de ıslah edilecektir # Motörlü kara nakil vasıtaları. nm bundan sonra rihtim ve deniz yolları önünden değil, eskisi gibi, Karaköy Ziraat Bankası önünden geçmeleri tekarrür etmiştir. * Bahte şehadetname temini dor layısile afır cezada muhakeme e. İstanbul rından Rifkı Naip oğlu beraet et. mişlerdir. * Aydının Güzelhisar mahalle- sinde yalnız başma oturan Duran adımda genç bir kadm — evinde öl- dürülmüş ve katilin eski dostu Ah., met olduğu anlaşılarak yakalan. mıştir. $ Evvelki gün bir otomobil ka, zasında kaşından yaralanan Mü- nire adında yaşlıca bir kadım kaldr- rıldığı Haseki hastahanesinde öl. müş ve cesedi morya nakledilmis. tir. * Bostancıda bir kahvede kendi, sine hakaret eden Mehmet oğlu Mustafayı varalayan İsmall oğlu Ali dün ağır cezada adiyen yara: lamak #uçtından 9 ay 10 gün hapse mahküm olmustur. * Dün İstanbul kız liseginde müuallimlere pasif korunma hal- kmda bir konferans verilmiştir. ; IH-M'EEFBMI*_ L L L RUHABERCİN. EDEBİLİROMANIR | . 3 Şekip.. Zeynep bence — dünyanın en iyi bir kızığdır. Genç şoför kızardı ve sevinçle yülümsedi. Doktor devam etti: — Geldiğin çok iyi — oldu Şe- kip.. Sana şimdi telgraf çekecek- tim. Yarın buradan Zeyneple be- raber İstanbula döneceğiz.. Fakat sen böyle birdenbire naşıl ortaya çıktın? — Efendim., Kaç gündür gele. cektim. Malüm ya bizim — Veysi usta biraz fazla yaşlandı. Gün geçtikçe masum bir çocuk halini aldı. Konaktan onu yalnız bıirak- muyorlar, ama o bana alışık.. Be- ni görmezse içi rahatlamıyor bir türlü.. Fasa efendi de çok sever Bilirsiniz.. Onu yalnız — bırakma- mamiı tenbih etti. Artık biz her. zün beraber gibi bir şeyiz. — Bravo sana benim iyi kalbli Şekipciğim.. — İhtiyarcık sön günlerde artık derdini açığa vurmağa — başladı. Önceleri sedirde uyuklarken — s& yaklryordu.. (Devarmı var) Sahibi ve Neşriyat M! Hasan Rasim Uı İDARE EVİ: tstanbul Ankara |bir felâket olacağma knnii”“' | kimseler İstılah işi çürlü LİM mstılahlarmm bit b"' tesbit edilememesindel pimiz şikâyet edip dururuz. yeni bir şey değildir: ben £ bildim bileli bu işi halletmek encümenler, heyetler, “mwon' lar kurulduğunu duyarımı. etmeli ki bu iş, son senelerdi ha hâd bir şekil aldı. Eskidel limizde karşılığı evvelce kon# mış mefhumlar için kelimeler F" nıyordu; iş - belki felsefe ı“' dersleri için müstesna « M kitaplarını pek ealâkadar © w du. Riyaziye derılodndw lan — tabirlere — dokunu î%.îî & hlyet edenler diyor H' muza Öönce falan kelime ) “ımo ylt'"d' lan kelime alımdı. W#l perişan oldu. Buna bir soll meli.... Mvmmı!t;m ğm önüne den değilim, Hattâ onun ııw çilmesinin dilimiz, irfanımız ' karışıklığım önüne geçmek, ı" kım ıstılahları - hiç bir müz ya müsaade etmeden - zorlB ettirmekle olur. “Şu ke cağız, bir daha da ona cağız!, Yani o kelime, rafından tasvib edilsin gö yerleşecektir... Buna dillefi”bj | manidir: ıstılah teklif edilir, g, tarafından Bp'.' kendiliğinden yerleşir veya $ Bugünkü hâlin her ne p pilertk lursa olsun düzelmesini belki bilmeden, belki de dilimizin ve irfanrmızın S&T p â'kâmümne mani olmak hıtîfwı Peyami Safa bu meselede? M sederken: “Terim rezaleti' Bu “rezalet” kelimesinin PM dar ağır olduğunu, elbette “.” d müştür ve ağır — olduğu “”ıl' kuvvetli sanmıştır. an geyden evvel yanlış: bir W galet,, olması için bir nevi bi bulunması lâzımdır. Halbifi d memlekette uzun meıerdw bu işle uğraşanlar iyi bir DS ç ermek için, iyi bir neticey? çeklerini sanarıkwugî Mesele bir sistem işi imiş. . pir ru; fakat bir sisteme varl”"“j fay iş mi? Bugün görülen K&T y hk, hepsinin de haklı taraflâfi Jan muhtelif sistemlerin ' &ının neticesidir. Poyami Safa bu işin y““âyw atte halledileceğini iadia © Üratd ederim ki bu sözü dÜf l | den söylemiştir. Yoksa kendi * ge hinde bir ölçü olabilir. Yı;g:,p at içinde bir sistem kabul İnsan kendini rüyada san Nırıll:i& %ğğâ Tashih ve itizar ,, Dünkü sayımızda TıP H,gp si Profesörlerinden İsmail :Iı'l nın ölümünden bahis YyAZ t,gıı tertip yanlışlığı olarak “Bölye oğlu” ismi karışmıştır. Özüf TİZ. n Lise ve ortamektepı.& sömestr tatılı 9 ,. Maarif Veıileu orta mekteplırln rinden dokuzuna kadar Sömetr talili yaD *;?"i—w ve"rîlş ve alâkadarlara ;l’ "mı ve oıııhî ve W " tepleri hakkmdaki günlerde gelmesi bekl*îl"""'tt a