12 Aralık 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

vi Nu î_a—î -— — 1989 RİZ e Ü eĞi SETERİ YU _nw HABER— AksâmPoıtı.m -uslar büvük taar- | '?n'h Suikastının faili olarak , iş olan George Elserin Ama mehküm — edileceği Ada çıkan Berlingske Ti- 4, elesinin Berlin muhabiri '" haber verilmektedir. İka hükümeti, yeni ticarel K PSası için 350 milyon İr kredi açmıştır. Belçi- Yapur iİnşası tasavvur e“ “İr. Hükümet, inşaat mas- Yüzde 70 e kadar avans Ür, —_ ıı*îfladanheı*ı' devam eden “men ticaret müzakerele- Tmek üzeredir. Alman he- hırekı:ll hafla sonuna talik , * Anlaşmanın cuma günü ; âı bildirilmektedir. | Va ile Solya — arasşında müteallik İ !"eri lesisine ' i“'D-nlam'nış!ır. | hndâfla salâhiyellar bir BN haber verildiğine göre, 'Iaumı- mahnpus değildir Y1 lerkelmekte serbe-l- aretım Z artıyor Meler müspet bir eth.:e verdi mh memleketimizle tica. ; Östlerini arttırımıfı kue Sİ üzerine — temaslarda A.. itin Parise giden bir (x Ssesesi Dmümessili bu- h. SPresle şehrimize — dön: 1 ri*“lmes—ıl Fransızların | gıuemlzdcn bilhassa — harp kullanılabilecek — ipti- '1 ş!rı almak istediklerini, ÖSSi görüşmelerin iyi bir ııEtlCelenchmm diğer mah- .. * de alâka gösterdikleri- "e Turk Fransız iktisa* Detlerinin fevkalâde in" t “'tezım söylemiştir. , — Pasif korunma N ıerı “ bilhassa tayyare hü- % karşı fevkalâde teldbir- aye gi- Ya derhal, tayyare hü. Sığrıacakları en yakın i ed— olduğunu — ve nasıl tgaterıeı'ı bir matbu kâ- & Böylece, Paris bom” Zaman halkın bir karı- ı'aîl'ıadan en yakın — sı- Birmesi temin edilmiş * | TÜ ö e Yolcularının İtalyada ı%ça"DGn noktalardan biri h ? binalarının — tayyare N:ıldan korunmayı temin lde boyanmakta olma- K m_!ün alacak timizden tütün satın İll, İYen İtalyan monopolu- “Inessılı de bugünkü y*'-’k:uları arasındadır. ı arında 500 iİlâ 10000 ton? ' tRdır Sokakta dolaşan | Aölgi bir müz3ses Şark cephesinde üç ordu topladılar Sovyet hava başkumandanı Finiândiva da netice almamadığı için azlecildi Londra, 12 — Helsinkiden bil- idirildiğine göre Rusların memle. keti ikiye ayırmak için merkezi Finlândiyada yapmış oldukları harekât akamete uğramıştır. Zi. ra Finlândiya kıtaatı, Sovyetle- rin ileri hareketlerine mâni ol- muşlardır. Merkezi Finlândiyada düne ka. dar Souomissolvi miıntakasında icra edilmiş olan Sovyet tazyiki, Finlândiya yüksek kumandanl'. ğının son haberlgeine göre şimdi büyük gölllerin daha cenubunda inkişaf etmektedir, Fakat bu ge- niş mıntakada — Finlândiyalılar bir çok müdafaa hatları inşa ve mühim kuvvetler tahşid etmiş - lerdir. Öğrenikliğine — göre — Ruslar, Petsamo murtakasına muaz-am kuvvetler yığmağa devam etmel:- tedir. Ruslar, bu mtntakada yap- miş oldukları taarruz esvasında beş yüz maktül, iki yüz esir ver- mişlerdir. Rusların yalnız bir tek hücum esnasında 400 ölü verdikleri, gö. zü ile görenler tarafından bilüiril- mektedir. “Kemijearvide, Ruslar tarafın - dan yapılmış - olan şıddetlı bir k şiddetli bi kabil | Şağrrlr. Şo SĞÜRE D peğ lIİ'ıı*ı:ıeyannameler atarak, Kızılordu taarruzla tardedilmiş ve Ruslrri on mil kadar ricat etmek mecbi.! riyetinde kaldıkları gibi üç yiz' de esir vermişlerdir. Ruslar Finlândiyanın en şi- malinde Petsamo nehrinin sağ sahiline cumartesiyi pazara bağ- layan gece takviye kıtaatı çıkar. mışlardır. ı Finlâdiyalılar, kuyvetli bir müu-, kabil taarruz neticesinde, Ladogaı gölü şima'inldeki Suomosalivi şeh* rini geri almışlardır. Mühim mik. tarda Rus kuvvetlerinin çember içine alındığı söylenmektedir. Ruslar, Bethni körfezine ulaş- mak ve İsveçle Finlândiya ara- sındaki kara muvasalasmı kes., mek Üüzere büyük bir taarruza, geçmek maksadiyle, şark cephe-: sinde üç ordu tahşit etmektedir-. ler. Ruslar ayni zamarlda, buz. larla kısmen — örtülü adoga gölü şimalinde de bir taarruz ha- zırlamaktadırlar. Finlândiya — ajansı, Rusların Finlândiya müstahkem hatlarını zorladıkları hakkında — Sovyet menbalarından verilen haberleri kati surette tekzip etmektedir. Ruslar 5 kânünueyvelde Vi- borgü aldıklarını iddia ettikleri halde, Rus ileri hatları, Viborg - dan henüz asgari 14 kilometre uzaktadır. Diğer taraftan Kızılordu kıtaa- tının Ladoga gölü — şimalinde günde muntazam altı ilâ 10 kilo. N V ğecısıyle metre ilerlediklerine dair olarak Sövyetlerin tebliğinle verilen ha- ber, Helsinkide tekzip edilmek . tedir . Tayyare faaliyeti Dün Hango civarında bir tay- yare hareketi olduğu söylenmek. Gte ise de, bu haber henüz teey- Yüt etmemiştir. Maamafih, — bir İsveç gazetesine göre, bir Rüs tayyar-si, dün Hango civarında Güşürülmüştür. Ruslar dün Kaukilimpe kasa. bası üzerinde bir hava akını yap- <maışlarldır. Neticede ahaliden iki kişi ölmüştür. Dün gündüz üç Rus tayyaresi Petsamo bölgesinde Sal.nijarvi bölgesini bombardıman etmiştir. Ölen yoktur. Viborg şehri kumandanı albay Melblem, Havas ajansının sure. ti mahsüsada gönderdiği bir mu- habirine, Sovyet — tayyarelerinin attıkları bombalardan bir kıs . Jomının, fena imal edilmiş oldukları için patlamadıklarını söylemiştir. Nya Daglicht Allakanada lisimli İsveç gazetesinin Helsiti- iki muhabiri, Finlândiya tayyare. peilerinin Rus mevzileri — üzerine İtaraf.ndam teslim edilen her tay: İyareye mukabil mühim bir meb. jlâğ vadettiklerini haber vermek- İtedir . Bu muhabir, o tarihtenberi, 14 tayyarenin Finlândiya arazisine *indiğini ilâve etmektedir. Diğer taraftan, Havasın husu. muhabiri, esir bir Rus tayya- görüşmüştür. Bu esir tkurgu*rıa dizilmese bile hapse a. tılacagından korktuğu halde, bir î'ğıastahanede mükemmeln tedavi #edilmekte olmayı hayretle karşı- Jamaktadır. b Sovyet hava ordusu başkuman danının, tayyareler tarafından falman neticelerin azlığı dolayısile 'vazifesinden azledildiği — haber 'yerilmelktedir. Sovyetler Estonyadan yardım istiyorlar Londra, 11 (A.A.) — Nevs î.ChronicIe gazetesinin Stokholm. idan öğrendiğine göre, Soyyet hü. kümeti Finlâmdiyanın istilâsında kendisine karşılıklı yardım pak. mucibince yardım etmesini Es. tonyadan istemiştir. Bu haberi veren mezkür ga. zete şunu hatırlatıyor ki - Rus- Estonya paktı başka bir devlet tarafından — tecavüz vukuunda akitlerin biribirine yardım etme - sini mecburi kılmaktadır. Fruza hazırlanıyor Almanya denizaltı zaylalını telâfı edebilir mi? Londra ayda 12 gemi inşa edilemiyeceği kanaatinde... Londra, 12 — 4815 ton hacmin- de Villovopool vapuru, bir Mmayna çarparak batmıştır. — Mürettebatı olan 36 kişi kurtarılmıştır. Ba . zıları yaralanmıştır, Ray of Hope admdaki mayn tarak gemisi bir mayna çarpmış- tır. İnfilâk neticesinde mürette . battan dört kişi telef, beş tayfa da kaybolmuştur. Muayyen tarihlere nazaran 1li- manlara muvasalatları çok gecik . miş olan aşağıdaki vapurlara kay- bolmuş nazariyle bakıldığı res . men bildirilmektedir, 4822 tonluk Ashlea, 4651 tonluk Nevton Beech, 8196 tonluk Huntsman ve 652909 tonluk Tremanion, Bunların tonilâtosu — yekünu 22,368 dir. Eylül, teşrinievvel ve teşrinsani ayları zarfında İngiltere 300,000 tondan biraz aşağı ola - rak 82 vapür kaybetmiştir. İngiltere hükümetinin Amerika., dan hacimleri yekünu altmış beş bin tona baliğ olan sekiz gemi sa- tmalacağı haber verilmektedir. Sigorta kumpanyalarının | zararları Norveçte gazeteler, Norveç Si « gorta kumpanyalarmın, batan ge - #nilerden dolayı 39 milyon ziyaa uğrıyan hamulelerden dolayı da 1,5 milyon kuron prim ödediklerini ya. zıyorlar, Muharebe esnasında ba- tan gemiler için ödenen prim ©6 milyon, muayene esnasmdaki ha « sarat için ödenen prim iki milyon ve zaptedilen iki gemi için ödenen prim yedi milvondür. Almanya den zaltı inşaa'ı Londrada salâhiyettar mahfil - ler, Almanyanın kaybettiği deni * zaltı gemilerinin yerine yenileri, ni kayıp nispetinde çabuk koyamı- yacağı kanaatindedirler. Alman gazetelerinin söylediği gibi inşa edilen denizaltı gemisi adedinin kaybedilenden daima fazla olduğu çok şüphelidir., Almanlar 1917 de haftada bir denizaltı gemisi inşa ettiklerini iddia eylemişlerdi. Bu-« gün ayda 4 ile 12 arasında inşa ettiklerini iddia ediyorlar, Halbu- ki Alman tezgâlhları bugün 1917 dekinden daha iyi değildir. Kaldı ki Alman ithalâtinim tamamen ö- nüne geçilmesi tezgâhlarm faali . yetini daha ziyade zayıflatacak « tır. Garp cephesinde Paris, 12 — Garb cephesinde dün de kayda değer hiçbir harb hare« keti olmamıştır, İngiliz başkumandanı general Gort Fransadaki İngiliz askerleri- ne hitaben şu emri yevmiyi neş- retmiştir: “Herbiriniz,” Fransaya muvasa, İştmızdanheri vazilenizi yapma - | mış oldaydınız buü şere"> nnil ol. mıyacaktmız, Biliyorsunuz ki, dürs- Çeviren EFDAL NOGA HM AâAdâAâAAââAâAâAAâAAAAÂAAÂAA&A İA AAA AAA A Liyç de galeyanın son haddine varmıştı. Olanca kuvvetile bağırır yordu: — Domuz! —Domuz! Domuz! Katil herif neden inip — beni öl- dürmüyorsun? Her şey elinde, ya- parsın! Senden korkum yok! Gel de öldür! Senin o murdar pençen- de yaşamaktansa ölmek bin delfa öldürsene! Öldür beni! Öldür be- ni! Tomas Negriçin serseri runu o- nu işte tam bu anda ortaya çıkar- dı. Söylenenlere mutfak kapısın" dan kulak misafiri oluyordu, 1â- kin tam bu sırada denize çöp at- mak bahanesile güverteye — çıktı. Asıl maksadı Liyçin başına gele- ceği yakından görmekti. — Yağlı yağlı Kurt Larsene sırıttı. Kap- tan onu ve bu yağ'ı sırıtmayı gör“ memezlikten geldi. Lâikin — herif yüzsüzdü, üstelik deliydi de. Liyçe döndü: Liyçin teheyvyürü nihayet ken- dine bir hedef bulmuştu. — Artık karşısında elle tutabileceği birisi vardı. Kokni ise ilk defa olarak mutlfaktan bıçaksız çıkmıştı. Ahçı daha sözünü tamamen bi- tirmemişti ki Liyç onu bir yum- rukta yere yapıştırdı. Kokni ta- mam üç defa ayağa kalkarak mut- fağa kaçmağa teşebbüs ettiyse de üçünde de Liyçin tekme ve yum- rukları altında yere yuvarlandı. Acaip ingilizcesile bağırıp — etra- İmdan istimdat ediyordu: * den! Kurtarın beni! kurtarın be" ni! Avcılar rahat bir nefes almışlar ve gülmeğe başlamışlardı. Vuku- unu gergin âsapla bekledikleri fa- cia şimdi kömediye — inkılâp et- mişti. Herkes ahçının yemekte ol- duğu dayağı büyük bir — zevkle seyrediyordu. Hattâ benim bile içimde bir sevinç hissi kabarmış- tı. İtiraf ederim ki hemzan hemen Consonun — yediği davak kadar müthiş olan bu'dayak — faslı ho- şuma gitmişti. Bu arada — Kurt Larsenin yüzündeki ifade- — kati- yen değişmemişti. Vaziyetini de aşağıya bakmakta devam etmiş- ti. ; Kanaatlerinin bütün o değiş- hayırlı! Korkak herif haydi inip — Allahım! alım şunu üzerim- | değiştirmemiş, derin bir merakla -;ı'ın Fransada katettiğiniz yolu tayyarelerinin gözüyle takip et * mektedir. Biliyorsunuz ki düşma. nm aradığı sizsiniz. Tahrib etmek istediği sizsiniz, Şerefli an'aneleri- nizi idame edeceksiniz. Bunu bay- raklarınızın üzerine yazdımız. Mü- teyakkız, soğukkanlı olunuz. He- defe isabetli nişan almız, İçiniz . den bir tek kişi kalsa dahi endaht ediniz, Bu bir tek kişi yere seril- miş de olsa, hattâ mermisiz de kalsa yine vursun, Yalnız memle- ketinizin nazarları değil, mütte - fiklerinizin ve imparatorluğunuzun nazarları da size müteveccihtir. Adalet sizinledir. Bunun için şöyle deyiniz: “On ne passe pas. OÖn les aura,, yani: (Geçmiyecekler. Yakalıyacağız.) Bu sön iki cümle ingilizce olan emrivevmide fransizca olarak ya- | zılmıştır. ; *Penin vaziyeti %le (AA) — Berlin fili, fon Papenin elân “İUnduğunu “Vdeti mevzuubahs ol- ıö-'*"!rı'u:ktedır !. K *Duru kurtuldu Vç Maflnda karaya omrın kurmlarık dün limaz .q'”"*r T ve ÂAl- | X9 un SÖN MACERALARI: 43 İ PENCERENİN ALTINDA IR- ERMAĞIN SERİN | DOSTUNUZ PoLi5 Mll AKIYOR. DUYDUNMU« / SULRRINI KÂN: “A')Hwı—msı GELİN: CE CESEDİNİZ. Ö |DEN BaSKA BiİR SEey Buı.Amıır.q. İÇERSİNİ SPRİNGVİL O.G1 İRMAK KE, NARINDA YALNIZ, BİR KÖŞKDÜR. BANA ALTI PoL - D h-rı" 15 ME | SKİ he SN Avcı, aşçıyı bir köpek gibi dövdükten sonra hemen bütün tayfa kavga etmişti mez katiyetine rağmen sanki ha- yatın hareketlerini yeni — bir şey keşfetmek, onun o ana kadar gözünden kaçmış olan taraflarını bulmak, hayat denilen — esrarın künhüne vâkıf olabilmek için sey- rediyor gibiydi, Dayağa gelelim. Bu dayak ta salonda şahit olduğum — dayağın hemen hemen aynıydı. Ahçı ço- cuğun savletlerinden korunmak i- çin beyhude uğraşıyordu. Bütün gayesi mutfağa girebilmekti. Ye- re düştüğü vakit bile o tarafa doğ ru yuvarlanıyordu. Lâkin * yum- ruklar şayanı hayret süratle biri- birini takip ediyordu. Nihayet o da Conson gibi beyhuş yerde se- rili kalmış ve ayni vaziyette ona da tekmeler yağmakta devam et- mişti. Kimse araya — girmemişti. Liyç isteseydi onu öldürebilirdi. Lâkin intikamını aldığı kanaatini hasıl etmiş olacaktı ki — hasmını yerde köpek yavruları — gibi inler ve ağlar bir halde bırakarak baş- tarafa gitti. Bu iki hâdise o günün progra- mının sadece uvertürleriydi. Öğ- leden sonra “Duman,, — ile Hen: derson arasında bir kavga çıkmış ve onu silâh sesleri takip etmişti. Diğer dört avcı silâhlar patlar patlamaz kendilerini güverteye at- mışlardı. Vaka yerine — koştuğu: muz vakit Lombar ağzından kes- kin kokulu, koyu siyah bir duman çıkıyordu. Bu, kara barut duma- nıydı. Kurt Larsen bu dumandan içe- ri daldı. Biraz sonra da kulağı: mıza tokat ve yumruk sesleri gel- | mefe başladı. Avcıların ikisi de yaralıydı. Kurt Larsen ise onları av mevsiminden evvel vuruştukla: ri ve emrine itaat etmedikleri için bir,temiz dövüyordu. Yaraları a- ğırdı. Kurt Larsen öfkesini aldık- tan sonra onların yaraları üzerin" de kaba bir ameliyata girişti. O, kurşunların geçtikleri yerleri de- | şip temizlerken ben de asistanlık ! ediyordum, Avcıların ikisi de his- leri ibtal edilmeden — yıpılan bu kaba ameliyata büyük bir meta- | netle diş sıkıyorlardı. Onlara ha- raret ve cesaret veren yegğâne Şşey ağızdan ağıza — dolaştırdığım bir şişe viskiydi. Birinci akşam nöbeti — sırasın- da ise baştarafta bir patırdı çık- tı. Mesele Consonun dayak yeme- sine sebeb olan fitnelikten patlak vermişti. Ö gece aşağıda duydu- ğumuz patırdılardan ve ertesi gü" nü tayfaların yüzünde gördüğü” müz yara bere yerlerinden gemici- lerin yarısının diğer — yarısını bir güzel dövdüğünü anladık. İkinci nöbet esnasında da Yur hansen ile Latimer adındaki zayıf Amerikalı aycı arasında bir dövüş çiktı. Patırdıya sebeb Latimerin ikinci kaptanın uykusunda yaptı- ğı gürültüden ve onun sayıklama- larından bizar olarak söylenme- siydi. Yuhansen neticede Bir te- miz dayak yediği halde rüyasında o dövüşü sabâha kadat yâşadı ve bağıra bağıra avcıları üyutmadı. Bana gelince, ben — kâbuslar i- çindeydim. O gün sankı korkunç bir rüya imiş gibi geçmişti. Vah- | şet vahşeti takip etmiş, alevlenen hırslar, gaddarlıklar gözlerini kan bürümüş bu adamları — biribirin” saldırtmış, biribirlerini öldürmek, sakatlamak, mahvetmek için dö: vüşmüşlerdi. Sinirlerim boşanmış tı. Dimağım de'işetli bir sarsılmâ- nın akislerile uguldayordu. İnsa- nın ne dereceye kadar hayvanla: şabileceğinin o ana kadar gafil bulunuyordum. Daha doğrusu ha: yatım ancak, entellektüel safhalar _ t'mı öğrenmiştim, (Devamı var)