6 Aralık 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

bahsi geçen hâdise- hâdis:lme karışan fon Köpe- Ceı-asuu hatırlamak fay- “mıu mülâzim — Haym iîtıdseIlbıeı'ı Sen Koremr 'a.' Yarat teşkilâtı — şefliği 0 bir vazifede bulunu- , Ndisinden şüphe etmek dan bile geçmezdi, ; tifel — öldürüldüğü, Ç ğahdanlığmdan evrak temmuz 1915 de mü- Mn esrarengiz bir şer ha ©© kaybolduğu zaman Nblîhe edilmedi. gardiyarları itham Sltmek haksızlık o- Itımat ye emirlerine gayet tabilydi. Ha. mü—îlahdemîerme karşı b Hüsamahakâr davran” İ bir hareket olut. Kemr “€ Yalan ifade vermek- G(hlmelıdıı' ı SDorlar %6,4 Korenten %&m.m kadar gıhnı-.. < Kamandanı — kolonel , ©İ raporun sonuna şu İlâve etti; hâdiseler müsştesna bâhsedıyor Mülâzim kanalı, etrafa ithamlar ir, Yüzbası fon Ştror sinden ise hiçbir şey h tahkikat yapılmalı ve İÇE noktalar tebarüz etti- VT h » » Dtidaf hapishanede Al. ( Samlarınm yaptıkları İi flâketin — gayrikabili “Münhasıran hapishane n bahsedilmelidir. Da- ' hâdiselerle birinci mü- fNm birdenbire uğradı- a'ğmram arasında ben | Vir münasebet göremi. _' İN mazisi araştırılma” lqa“nun Blanş Defremon Münasebeti tarafları alidir. Haymın pek bu kadımla tanışarak li düşman tarafına geç- ı MÜ zayıf değildir.,, ı“ v e ak dokuz buçukta Fran. v Peşinde Haym oldu- &n Kıommndeki Fran" tay tik kaybedecek — bir __" için macerasımf On- Y Anlattı ve Fransuazın Nn ASiz kalacak şebeke- — Onların geçmesini te- K hk bittikten — sonra Fransuazın kaybolu. bı ihti mal ancak ertesi | ı'hıt *ceklerdi, Bufa mir VA Yü dâha o geceden itiba- E%;'Iaştnwğı başlaya- " 34 < Mikyasta taharriyat ; j'wıt:ıin şehrin altüst e- e muhtemeldi. % bire € doğru Fransuazla t a iki şilte ve bat- , ' mlktar yiyecek ala- ne indiler. Burası L Fransuaz: dfâdı, şimdi emin bir * Nerede saklanabili- h. %Smayıs 1915 de ter. . İ 1=ıît1>u1 değildir. Hapis- | | 'Nakleden: Fethi KARDEŞ ; dedi. Orada biraz olsun hayva alr- rIZ, Haym, şilte ve — battaniyeleri sırtladı. Genç kaız elektrik lâmba. sını ve yiyecek paketini — raldı ve mahzenin uzun tünelinde yürüdü- Fransuaz önde gidiyordu. Ge- çirdiği otuz saat müddet zarfında, sinirden, uyuyamamıştı. Heyecan ve yorgunluktan bitkin — bir hal. deydi. Her adımda — sendeliyor, Haym ise yüklü olduğu için ona yardım edemiyordu. Bu vaziyette kuyuya ancak bir saatte ulaşabildiler. Orada — genç kız şilteyi yere serdi ve uzanarak derhal uyudu. Haym onun başında tam sekiz saat bekledi. Önun yüzünü gör- müyor, elektrik lâmbasını yakma- ği doğru bulmuyordu. Genç kıza bir metre mesafede öteki şilteye u- Zanmıştı. Fransuaz korkunç rüyalar görü. yor olmalıydı. Ara sıra hızlı hız- İr nefes alıyor, inliyor, korku ni- daları çıkarıyordu. Haym da uyumak istedi. Onun nun için ise hiçbir şey düşünme. “mademki dün gece — üyudum, | bu gece daha sakin olmam ve bi- naenaleyh daha çabuk uyumam i- cap eder.,, dedi. Fakat gözünü bi- le kapayamadı. Haym bir gün — evvelindenberi Fransuazı, hep hapishaneden kur. tarmak endişesile — düşünmüştü. Kufrtarılmasti mevzuubahs — olan papaz Gayyar veyahut onun arka- daşı olsaydı, gene bu kadar üzüle- ceği gâayret sarfedeceği muhakkak- tı. Mücadele heyecanile, genç kı- zı sevdiğini. Sile , muyakkaten u- nutmuştu. (Devamı var) (1) Umumi hörpten evvel bir gün zeki bir Alman kundura ta“ mircisi umumi erkâm — harbiyeye' mensup bir zabit kılığında bulun- duğu köyün civarındaki küçük bir şehre gitti ve tejtiş vazifesile gel- diğini söyliyerek garnizon kıtâla. rına geçit Tesmi yaptırdı. Garnizo- nun kasasını açlırdı, içindeki pa- rTaları âldı ve trene atlayarak gitli. Macera geç anlaşıldı ve eskici aylar geçtikten sonra yaka- lanıdı. Kundura — tamircisinin ta- kındığı isimden kinaye “yüzbaşı fon Köpenikin macerası,, diye ma- | ruf olan bu hâdise tamamile ha- kikidir. i Tahsin Uzer ailesinin tesekkürü m:&nevvelhyhmiğhk metli devlet adamımız 3 üncü - mumi müfettiş Tahsin Uzer'in ce- nazec merasimini dünkü nüshamız. da yazmıştık. Cumhurreisimiz merhumun ke- Wıumşu,uw:m İSMET İNÖNÜ Teşekkür Merhumun ailesinden dün şu mektubu aldık: Doktor Ekrem Şerile: Zevcimin ve babamızm. hastalı- ğmm devamı esnasında ona bir baba gibi baktmız, Önün- başı u, cunda ilmin ve fennin bütün gsi- lâhlariyle mücadele ettiniz. Bugün- kü medeniyetin bir çare bulamadı. ğı o zalim hastalığın, müptelâ ola- nt affetmediğini bildiğiniz halde geceli gündüzlü mesainizle hasta. ya cesaret ve kuyvet verdiniz. Biz kederdide allesi sizi ebediyyen minnetle yadedecektir. ÖO size oğ- lum diye hitab ederdi, Biz aziz ba- | bamızı kaybettik, fakat sizin gibi merd bir evlât, bir kardeş, bir a. ğabey kazandık, Size tekrar açık gükran ve minnet duygularımızı arzediyoruz. Mediha Üzer, çocukları, da- madları, kardeşleri ve bütün nilesi kurnaz | pacak olan misafirler, 'HâBER—A'kşımPomıı Hindistanda dünyanın en eski insanları arasında —8 — Yazan: L. Büseh 385 yılını vahbşiler arasında geçirmiş bir Alman seyyahı 12 erkeğe hükmeden sarhoş kadın neler Kendimi tutarak kökü yarısr na kadaremdim. O vakit, hakikaten, — sanki da. marlarımdaki kâanımın gazoz gibi köpürerek beynime hücum ettiği- ni, âdeta şampanya içmişim gibi keyiflendiğimi hayretle hissetme- ye başladım. Cuhi bu sırada çıplak ayaklarının topuğile yere ve etli vura- rak etrafımızda dans etmekte olan biçare erkek cariyelere bağırmağa başladı: — Can yok ki kopeklerde' Kı. mıldamaya bile takatleri kalma- mış! Haydi! çabuk! oynasanıza!, daha.çabuk oynasanız a be herif- ler! Hayda! Hayda! Hayda! Çalgıcıların daha hızlanan tem- posile biçare erkekler ayak topuk. larını vüra vura sariki bir yılan görmüşler gibi daha şiddetle sıçra- maya, her sıçrayışta da hep brr a* ğızdan: — Ohaşhi.. sesler çıkarmağa koyuldular. Cuhi önündeki yemeklere tekme vurdu. Bana: — Yesene be, kireçli beyaz he- rif! diye bağırdı. Gariptir ki bu sarboşluk verici kök ayni zamanda iştihayı da a. çıyordu. Soğumamaları için yap- raklara sarılmış olan türlü türlü yiyecekleri lezzetle yemeye başla: dim, Fakat Cuhi daha ziyade keyif cihetinde idi. Bir kökü tamamile emip attiktan sonra diğer bir ta- nesini de emeye başlamıştı. Cuhi. nin sarhoşluğu artıyordu. Ben de, velevki Hint ormanla- rının garip bir meyvesile de olsa böyle neşelendiğime memnun ola- rak, en aşağı 12 erkeğe hükmeden bir kadımın neler yapacağını, kap. ris ve ihtiraslarını nasıl idare ede. ceğini şiddetle merak ediyordum. Filhakika Cuhi şişman ve bodur gövdesine rağfmen, sarhoş olunca bağırıp çağırarak, hayret verecek bir çeviklikle ayağa fırladı. O da dansetmeye başladı. Evvelâ derhal — söyliyeyim ki budans erkeklerin terbiyeli ve mazlüm danslarına hiç benzemi- yordu. Cuhinin dansı edebsizcesi- ne bir datıstı! Bacaklarını alabildiğine kaldı- rıyor; âdeta zehirli bir ot yiyerek patlayacak kadar şişmiş bir kısrak gibi tepiniyor, vücudunun — yarı belinden aşağısını — danseden er. keklerin her birinin önüne geldik- bir | ğim için Cuhinin yaptığı Ohayh.. huh! diye | yapacaklı ? çe edebsizcesine sallıyordu. Cuhi bütün bu dans esnasında sol elinde de o şeytan yemişini tutmakta, emmeye devam etmek- teydi . Ben önünmdeki — yemeklerden yenebileceklerini seçip — karnımı doyurduktan sonta arkamdaki a- Baca yaslanarak bir kadın kabile- sinde daha neler göreceğimi seyre koyuldum, Kabilenin âdetlerini — bilmedi- bu ik- ramların âdet icabı mı, — yoksa Cuhinin herhangi bir yabancıya gösterişinden mi ibaret olduğunu Burada kadınların erkeğin ho- şuna gfitmeyi hiç — bilmtediklerini de ilâve edeyim. Şüphesiz- — buna hiçbir vakit ihtiyaç görmedikleri için kadınlar âdeta. kabalaşmış” lar, en ince ve kendilerine has o- larak telâkki ettiğimiz erkeğin ho. şuna gitmek — tnahütretini — dahi kaybetmişlerdir. Zira Cuhinin bütün hareketle- ri, bir erkeğin hoşuna gitmek şöy“” le dursun, onu büsbütün nefrete sevkedecek kabalık ve acemilikte şeylerdi! Yalnız bir farkla: Cuhi, benim kendisine hâlâ nef- retle baktığımı hissedecek kadar kadımlığı muhafaza ediyordu. Edebsizce dansına lâkayt — bir nâazarla baktığımı görünce onun yüzünün acılaştığını gördüm. O vakit, dansederken, geri ge. riye yürümeye başladı. — Ve bir- denbire arkasına tesadil eden bir erkeğin karnına müthiş bir — teks me vürdü. ’ Ormanda Cuhinin vahşi ve ihti- rtaslı kahkahası çınlamıştı. Fakat tekmeyi bütün kuvvetile ansızımı karnma yiyen biçate er. kek derhal yüzüköyun oracığa yu- 1 varlanıp yıkılıvermişti! Dans ve çalgıcıların nağmeleri hiç bozulmadan devam ediyordu. Cuhi hiçbir şey olmamış — gibi kıvrıla kıvrıla ve sıçrıya kaba dansına devam — ediyor ve kahkahalarla gülüyordu. Ben, ih- timal ki sarhoşlukla, bir — erköğe yapılan bu zalimcesine muamele- den birdenbire müteheyyic olmuş tum, Karnmma tekmeyi yiyen biçare erkeğin Cuhinin bir zevki için yer lerde bayılmış olduğunu zannet- | tim. (Devamı var) ) MARAYAN Yeni kupa maçları 9 klüp arasımda, Beden Terbi- yesi Direktörlüğü İstanbul Böl - gesi tarafındatı tertip edilem ku - Yugoslavya futbol takımı yarın geliyor - Futbol — federasyonunun beş maç yapmak üzere memleketimi- öze davet ettiği Yugoslavların (Yugoslavya) futbol takımı ya - orın sabah Belgraddan şehrimize gelmiş olacaktır. İlk iki maçlarını cumartesi ve pazar günleri Ankarada Demir - Bpor ve Ankaragücüne karşı ya- pazartesi günü şehrimize Aavdetle, gelecek hafta çarşamba, cüumâartesi ve pa- ozar günleri üç maç idaha yapa - Çarşamba günü hangi klübü . müzün oynıyacağı henüz karar - laştırılmamıştır. Cumartesi ve pa- zar günkü maçları Galatasaray, Fenerbahçe takırmları yapacalktır. Kafile 15 oyuncu, 2 idareçi vel 1 de gazeteci olmak üzere 18 kişi- pa maçları için Akm, —Arnavut- köy, Feriköy, Şişli, Halıcıoğlu, İstiklâl, Rumelihisar, “Yenişehir ve Doğu klüpleri davet edilmiş - lerdir. : Mezkür klüplerin 18 kişilik ikişer resimli listelerini nihayet 8-12-939 cuma günü akşarmna kadar bölge ajanlığına vermeleri lâzımdır. Kız mekteplerinin vo- leybol müsabakaları Bu akşam, Maarif müdürlü - günde çekilecek fikstürden sonra kız mektepleri arasındaki voley -« bol maçlarının — karşılaşmaları. tanzim edilmiş olacaktır. Müsabakalar, cumartesi gü - nünden itibaretni, kız muallim ve İstanbul kız lisesinin kapalr sa - lonlarında yapılacaktır. r sIÇrıyâ | , baren 2 ay, Altımordu den mürekkentir. Takımda, evvelce de şehrimize gelmiş müteaddit milli bulunmaktadır, oyuncu Şehrimizdeki manifatura tüc - carlarının iştirakile dün saat 16 da Ticaret Odasında bir toplantı yapılmıştır. Tüccarlar, bir ihti - kâr şeklinde yükseltilen mahifa - tura fiyatlarını hükümetin emri üzerine yüzde yirmi tenzil etmeği kabul etmişlerdir. Aynı zamanda fiyat yükselmesinde başlıca âmil olan spekülâtörlere mal satılma - ması da kararlaşmığtır. Tüccar lar 'yüzde yirmi tenzilâtı bugün - den itibaren tatbik edeceklerdir. Fakat diğfer taraftan yaptığı - mız tahkikata göre, yüzde yirmi tenzilât manifatura eşyasını nor- mal fiyatına indirmeğe kâfi de - ğildir.. “Çünkü muhtelif — cins manifatura çeşitleri üzerinde sön günlerde yüzde elli ve hattâ daha fazla fiyat yükselmesi yapılmış - tır. Yapılan tenzilât ihtikârın or- tadan kaldırılmasını değil de, yalnız hafiflemesini 'temin etmiş. , olacaktır. Birçök terzilerden aldığımız şikâyet mektuplarına göre, bir- kaç Musevi ticarethanesinin elin- de bulunan terziliğe ait inaddeler üzerinde de mihira ihtikâr hare - ketleri vardır. Evvelce 130 kuruş olan telâ bugün 220 kuruşa ve 140 koruşluk astarlar da 200 ku. riurşa çıkarılmıştır. Terzilerin söy- ledikletine göre, ihtikâr köris - yonu bir madde üzerinde ihti - kâr olup olmadığını büyük tüt. catlardan yani ihtikâtı yapan ticarethanelerden tahkik etmek - tedir. Bu vaziyette de tabiatile tüc - carlar yaptıkları ihtikârı örtmek için lâzimgeler tedbitleri der - hal &almaktadırlar. Bu ârada ye - Cezalanc rılan futbolcular Beden Terbiyesi İstanbul Böl. gesi futbol ajatlığı tarafından tebliğ edilmiştir: Aşağıda adları, soyadları bölge sicil sayılart ile klüpleri yazılı idmancılara iştirak ettikleri mü - sabakalardaki süihallerinden do - layı hizalarında yazılr müddetler için Beden Terbiyesi Genel Di - rektörlüğünce müsabaka boykotu cezası verilmiştir. Hizalarında — yazılı tarihlerden | itibaren klüplerinin ve hakemle - rin bu futbolcüleri ceza müddeti içinde müsabakalara iştirak ettir- memeleri tebliğ olunur. Hilâl klübünden 989 Halük Sapmaz 1-12-1939 tarihinden iti- klübün- den 958 Ragıp Törün 1-12-1939 tarihinden itibaren 3 ay, Altınor- du klübünden 1788 Ömer Şenyü- zer 1-12-1939 tarihinden itibaren 4 ay, Galatagençler klübünden 468 Muammer Cindemir 1-12- 1939 tarihinden itibaren 3 ay, Ga- 1.12-1939 tarihinden ay. itibaren İ Ahtikârla şıddeîle mücadele edilmek lâzımgeldiğine kanliz! İhtikârla mücadele kömisyonu mübrem ihtiyaçları üzerinde durmalıdır Manitatura flatları üzerinde vapılan yüzde 20 tenzilâ! kâfi değil,hattâ hiçtir latagençler 952 Şerafettin Erdal | halkın gâne başvurdükları çare, malla - Yını birvadatnlatma satarak #öntra Yüzde yirmi beş otuz zam fiyatla ve fatura ile aynı malları tekrar geriye almaktır. Böylelikle gelen müşterilere veya memurlara elle- rindeki faturaları gösterip ne Wa- palrm biz pahalı aldık demekte - dirler. Bütün matldelerde ihtikâr var Yaptığımız tetkiklere göre, bu- gün piyasada bütün yiyecek ve giyecek maddeleri üzerinde geniş ihtikâr hareketleri vardır. Çay, pamuklu mensucat, balık levazı- tağtr, tire ipliği makaraları, kü * maş, traş İevazımatı, elektrik malzemesi, makineler ve aksamı ve hariçten gelen demir mal- zeme ile yapılan yerli karyola ve diğer mamulât, hulâsa hemen bütün maddelerin fiyatları sebep- Siz yere 'yükseltilmiştir. Birçok tüccarlar da bu maddeleri depo etmekte ve sSaklâtnaktadırlar. Ti- Te mâkarası piyasada yoktur, her &ve mühakkak lâzım olan büueşya- yı iki ve hattâ üç misline satan - lar vardır. Bütün bunlara karşı alâkadarlar hiç bir müessir ted - bir alamamışlardır. İhtikâr komis yonu on günde bir toplanmakta ve eskiden yapılmış birkaç şikâ - yet müracaati üzerinde görüşerek bir karar dahi vermeden dağıl - maktadır. Ticaret ÖOda&r ve mm- taka ticaret müdürlüğü ise ancak piyasada satımr-az malldelerle uğ- raşmakta, halkm her gün müb - rem ihtiyaçları olan maüdeler ü- zefindeki ihtikârla meşgul bile ol- mamaktadır. Bize göre piyasayı Mmüessir bir şekilde korittolü altında bBulün « dufacak Bit teşkilât kurmak za - manit gelttiştir. Karşılarında iyi çalışmayan — teşkilâtları — gören mühtekirler —meydanı boş bulup istedikleti gibi fiyat yükseltinek- tedirler,. Bu Hususta Ticafet Ve - kâletinin ve diğer yüksek Mma - kamların vakit göğirmeden Vazi. yete müdahaleleri artık bir zaru - ret olmüştür. ; İtalyadan — manifatürâ eşyası gelecek Yakımda İtalyadan ehemmiyet- H miktâarda manifattıra eşyasinizi getirileceği ve böylece piyasada bu çeşit rmallarım bollanatağı bil- diriliyor. İtalyan fabfikaları bü eşjyayı göndermek için memleketimizden pamük almak istiyorlardı. Buna sebep olarak da, manifatura için kullardıklariı pamukları Amteri « kadan dövizle tedarik edebildik « lerini ileri sürmüşlerdir. Hükümtetimizin bu vâziyeti na- zarı itibara alarak İtalya ile tica- fi münasebetlerimizin kolaylaş - Ması için pamuk ihracmla müsa - ade etmeği muvafık gördüğü ha- ber almımmıştır. İtalyadan epeyce zamandanbe- ri getirilemiyen manifatura Eşya- sının yeniden idhali hazirliklırı. na başlanmasınm sebe'si budur. Baş, Diş, Nezle, Nevralji, kırıklık ve bütün aSrılaynızı dertel HHH keser. İcabında günde 3 kase alınabilir. KF ' _i, Romatizma