6 Aralık 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

193! HABER — Aksşam Postam WUW Hlimi “ Macar ticaret görüş- Aaşlamışlır. E't rmlllı terbiye müsleşar- S8rdo del Giuvlice Jlayin K FK M İ? Mtkişi An tayyaresinin Münih hde Bavyera dağları- ; !-, AT'çalandığı haber yeril- İ fzanın sebebi meçlıül- I ör |i 'İ AŞ n “kl cumhuürreisi Ales- ml'klaıı Valparezoya nlofagastakı tevakkulu I*h Tet tezahüratçılar tara« Tutulmuştur. Alessand- * Üüç karabeniye zabili bi m)c alılan taşlarla )n? ’ %'&amıı İsveçteki — yeni 0, birçok İskandinavya« hamil olan bir - İsveç li l“kholme gelmiştir. ' ar'-'!vf: yapılacak çelik it« ' Ün, “Ülün gümrük rüsumu- '*'r K de.n ilibaren ilga edilece- İlh eîfllnekledir. Üdafan nazırı, dün ak“ ıb'“enlodn, Holandanın Urlarını teslih niyetinde q.h?'üı bildirmiştir. ri)n silâh imalâlı me- K | .ümşmek üzere Avam ka- İf günlük hafi celse aks İ Maııı kamarasına bil- H * Âmerikan cemiyetiniz . hqhxühn yedi buçuk — sene. üm olmuşlur. ö Mükâfalı La Rose de la | k İlm muharriri Paul Via- 'el'—llnn mükâfntı da Les p%e la Mer romanı mu- tr Taforesta verilmişlir. hh Ticumhur sarayından alı- Öi 're göre, Amerika Mos- I'mım geri çağırmıya- Ü EEĞRNAKMMELERONEREASDIYO.. | Sovyetler ağır zayiat veriyorlar Lagada cephesinde 5BO tank kaybettiler - Garelie mıntakasında da — 1700 esir verdiler Fin fedaileri 60 Sovyet tayyaresini de tanrip ettiler Londra, 6 — Finlândiya umu- mi karargâhından gelen haberler, Sovyetlerin ağır zaylat verdikleri ve ağır hezimete uğradıkları ma- hiyetindedir. Salrui mıntakasında cereyan eden müuharebeler bu ne- ticeyi doğurmuştu —Kareli körfe. zindeki Finlândiya kıtaatı sahile doğru ilerlemişler ve Finlar şimal cephesine on bin kişilik bir tak- viye kıtası göndermişlerdir. Buna karşı — Sovyetler de Pet- samo mıntakasına külliyetli mik- 'tarda asker ihraç etmişlerdir. Bu | mıktarla birlikte Murmansk mınta kasından giren Rus kuvvetlerinin miktarı 20 bini bulmuştur. Bü kuvvetlerden bir kısmının şimal- deki Fin küvyetlerini Norveçe il- ticaya mecbür edecekleri — sanıl.: maktadır. Sovyetlerin çevirme hareketleri akim kalmıştır. Finlerin eline ge- | çen Rus esirleri üç gündenberi aç olduklarını söylemişlerdir. Fin Müurmanskdaki tayyare karargâ> kuvvetlerinden bir kismr Sızaltı g v Alman propagandası ç denizlerde büyük ve ;lq% faaliyet — gösterdiğini TSa da Almanların son ü Mayn dökmeye başlamış * 'bhk elinde lüzumu kadar 'k"nladığmx ispat etmek, l)a—şlrııda 55 denizaltı ge- Nı&fm olan Almanlar bu . 'qy 90 tanesini kaybet « i illedirler. Geçen harbde ler Almanyanın 150 ıınilıuclerı ancak 14 ünü Ütlerdi, '“fta.n bu üç ay zarfın- tarafımdan batırılan “nıı ancak 500 hin to. lâbilmektedir. Halbuki z bir ay zarfmda ba- tona_ıı bu rakama H, 'e sııs—.:ıgıs— "'—*"-Fî'.—“ h- a A A L .â! MWO yılı nihayetinden | K p G ÜN Ve yetiştirilmesi üç Ütevakkıf bulunan de- Tettebatmı ise telâfi e- h _B'ette olmıyacaktır. | %ınh tarafmdan tatbik e, . Kfl..ı Ya gelince, harbin ilk ) Öt ıl' &maxa gitmekte O « ht“n Yani beheri 50 va, tesekkil 446 tren yukül IŞtır, b*'-l'u'ıwııı ise 100 bin di *Ga Müştakkatı olmak Ü- SA fon eşya müsadert eli *"ı . H ç W Ahlara bir de 500 Als dan 350 sinin bitaraf .mm*hpus kaldığı ilâve ıthteflkler tarafından a. lerin Alman ekonomi- t kaybını yerine ko. | Sarfında yalnız Fransâ | | Almanların 55 emisinden | 30 zu batırıldı Batırılan gemiler Londra, 6 — Bir Alman harbh, gemisi Atlas Okyanusunda İngiliz Doricston vapurunu batırmıştır. Vapurda yolcu bulunmamaktayar, T0 kişilik mürettebatından henüz haber yoktur. Şimal denizinde — torpillenerek batan İngiliz Horsted vapurunun mürettebatından 25 kayıb ve 3 ö- lü vardır. Mayna çarparak batmış olan Rudolf İsveç vapurunun beş tay- fası 3 gün bir sandal içinde kal . dıktan sonra kurtarılabilmişlerdir. Bü vapurun mürettebatından 9 ki- ginin öldüğü tahmin edilmektedir. Yine bir mayna çarparak batan Aretionus isimli Norveç vapurun . dan da 26 kişiyi bir Danimarka gemisi kurtarmıştır. Garp cephesinde Paris, 5 — Garb cepheginde ge- ce keğif kolları, ve topçu, cephe- nin birkaç noktasında — faaliyette bulunmuştur. Düşman bazı baskım teşebbüslerinde bulunmuşsa da büu teşebbüsler akim kalmıştır. Fransız başvekili Daladiye, öğ. leden sonra Veygand ve arkasın- dan Gamelini kabul etmiştir. İngiliz kralı Fransada Paris, 6 — Garb İngiliz kuvvetlerini ve Fransız kı. talarmı ziyaret etmek üzere hir muhrible Fransaya geçmiş olan 'Kral Corc, sabahleyin maskelen - miş bir otomobille İngiliz kuvvet- lerinin bulunduğu cepheye harc . ket etmiştir. Fransız matbunati, büu ziyareti, İngiliz - Fransız ittihadını kuüvvet. lendiren bir sembol olarak kabul "'*.L'; uî_m bir vaziyete düşür. P « L : etmektedırler. cephesindeki” Kakea dr hına hücum ederek yangın bom- balarile birçok Rus tayyarelerini tahrip etmişlerdir. Tahrip edilen tayyare adedniin 60 olduğu söyle- niyor. Fin hükümeti Aland adalarının tahkimine başlamıştır. — İsveç bu adaların tahkimine muarız olma- dığını resmen bildirmiştir. Bu a- daların etrafına mayn dökülmüş. tür, Diğer taraftan şimalde Norveçe iltica etmekte olan Fin mültecileri üzerine Sovyetlerin mitralyöz ate- şi açtıkları söylenmektedir . Lagado cephesinde — Sovyetler Kareli mıntakasında 50 tank kay betmişlerdir ve Finlerin kurdukla- rr tuzaklarda 17000 esir vermiş- lerdir. Bu mıntakada mebzül miktarda kar yağmış olduğundan harp Fin- lerin lehine inkişaf etmektedir. Kayaklı Fin kttaları, Sovyetle- rin müsait vaziyette olmadıkları mıntâakalarda süratle tahaşşüt et- mektedir. Cenubta Rusların zaptettiklerini söyledikleri adaların müstahkem bulunmadıkları için Finlerin tah- kaleri haber verilmektedir. İsmi Finler tuzak, mayn, hendek, ba- taklık vesaire gibi pusu tertibatın- da üstattırlar. Hele şimdi onların büyük bir müttefikleri — vardır: Kış. Sovyetler, Finlerin böyle bir müukavemetile karşılaşacaklarını ummiıyorlardı. Kış harbi Sovyet- ler için beklenmedik bir — şeydir. Finlândiyalıların — kullandıkları yer maynlarının İngiliz malı ol. duğuna dair çıkan haberler tekzip edilmektedir. Kareli mıntakasındaki harp çok şiddetlidir. Burada 38 bin kişilik bir Fin kuvveti kendisinden — iki misli fazla olan bir Rus kuvveti- ne karşı koymaktadır. Ruslar, Finlândiyada, ilerledik- lerini bildirdikleri halde — Finler bütün çarpışmaların hudut mınta- kasında olduğunu kati surette te- yit ediyorlar. Birçok cesaret ve maharet va- kalar haber verilmektedir. — İsmi henüz ifşa edilmiyen bir Finlân- diya tayyarecisi, makineli tüleği. le yaptığı 45- SÜ mermilik atımda, Al Rus öldürmüştür. — Diğer bir Finlândiya tayyarecisi, yalnızba- şına olarak, bir Rus filosile müca- dele etmiştir. Finlândiya tayya- recisi kaçar gibi gözükerek, — Rus tayayrelerini — kendisini takibe mecbur etmiş, Sövyet tayyarele- rinden bir tanesi filodan — ayrıla- rak daha ziyade yaklaşmak hata. sını gösterir göstermez, Finlândi- ya tayyarecisi derhal geri dönerek bu Rus tayyaresine hücum etmiş ve tayyareyi düşürmüştür. Sovyetlerin, Salmijaervi nikel madenlerini bombardıman ederek berhava eyledikleri söylenmiştir. Bunutn üzerine bazı — Finlândiya subayları, sırf bunu müşahede i- çin Salmijaerviye gitmişlerdir. Bu subaylar, madenlerin olduğu gibi durduğunu görmüşlerdir. Maama- fih bütün bu mıntaka, dinamitle doludur. ve Soyyet kıtaları bura-- k ( | ceğini kaydeylemiştir. — ’ANWMMM Halıfaks Dünkü nutkunda Müttefiklerin sulh şartlarını bıldirdi Londra, 5 (A. A,) — Lord Ha- lifaks bugün öğleden sonra lordlar kamarasında, hükümetin Rusya - Finlândiya ihtilâfı — karşısımdaki hattr hareketinin konsey toplantı. sında sarih bir surette bildirile - Müteakiben harb — hedeflerinin tarifine geçen lord Halifaks de . miştir ki: “Uğrunda silâha sarıldığımız u- mumi hedefler tamamen sarihtir ve bunlarm etrafında iktidar mev- kiinde hangi hükümet — bulunursa bulunsun değişeceğini zannetmiyo. rüm, Avrupa — milletlerini mütemadi taarruz korkusundan — kurtarmak ve istiklâllerini — kaybedenlerin hürriyetlerine tekrar kavuşturmak istiyoruz. Bizzat kendi hürriyeti - | mizi de korumak istiyoruz. İmpa. ratorluğumuzu genişletmek ve ha- ritayı kendi menfaatimize olarak tekrar çizmek emelinde — değiliz. İntikam hassile de hareket etmi- yoruz, Bilâkis Almanya tahrib et. tiği , ıt.ımıdı ,tekrar teme muvaf- fak oldugu takdirde, kendisine Avrupada müstahak olduğu mev. rar tekrar kazanmak ümidini vere- cek tekliflerde bulunmaya amade bulunuyorüz. Öyle bir beynelmilel nizam ihda, sini arzu ediyoruz ki, bu nizamın himayesi altmda bütün Avrupa milletleri daha kuvvetli komşuları- rın müdahalesinden masun bulu . narak istedikleri siyasi ve iktısa- di hayat tarzımı seçebileceklerdir. Almanya da dahil olduğu halde di- ğet milletlerle, iktısadi düzelme i. şi için teşriki mesaiye azami su - rette memnuniyetle çalışacağız. Zi. ra tamamen intizamlı bir beynel- milel hayatın ancak bu suretle ida- me edilebileceğine kani bulunuyo. YUr. Halifaks, Almanya verilen sözü inkâr ettiği müddetçe beynelmilel bir konferansım faydasız olduğunu ilâve etmiştir. Evvelemirde şu iki şart muhak. kak tahakkuk etmelidir: l1 — Alman hükümeti uğrunda silâha sarıldığımız gayelere uygun gartları kabule amade olmalıdır, 2 —. Aktedilen bütün anlaşma- lara riayet edileceği zaman altı- 'na almmalıdır. Lord Halifaks, Almanyanın şi. kâyet ettiği çemberlemeye bizzat köndisinin sebeb olduğunu bildir- Dün İngiliz maliye nazırı Sir Con Simon da bir nutuk söylemiş ve Fransayla harbi beraber kaza. nacaklarını ve yeni devamlı bir sulhün — temellerini atacaklarını söylemiştir, ya gelir gelmez bu dinamitler pat- liyarak bütün mıntakayı berhava edecektir , Finler, biri Petsamo diğeri ni- kel maden merkezi olan Salmija. ervide olmak üzere iki — müdalaa hattı vücüda getirmişlerdir. Sovyetlerin bu mıntakaya yeni- den asker çıkarmalarına bakarak |EE âAAANAAĞBAAA. Yazan Jack London * Çevirean EFDAL NOGA v AAA AAÂĞAAAÂABARAI Ü LA LA AAAi BAA aa Bu cehennem gemisinde baş ta. raf ve mutfakta vaziyet — nasılsa | kıç kamarada da öyle. Herkes, sanki biribirlerinin kanıma susa- mış gibi: vahşicesine döğüşüp du- ruyor. Avcılar “Duman,, ile Hen- dersonuün biribirlerini vuracağın- dan korkuyorlar. Bu ikisinin ara- sında çıkan münazaa hâlâ kapan- mamiış. Pir taraftan da Kurt Lar- sen böyle bir şey yaptıkları tak- dirde sağ kalanı geberteceğini ka- tiyetle söylüyor. Onlara karşı ta- kındığı bu vaziyetin ahlâki mülâ- hazalardan ileri ' gelmediğini, av mevsimi için onlara canlı olarak ihtiyacı olmasa onlar biribirlerini yeseler kılmı bile kıpırdatmıyaca- gını açık aç: söylüyor. Balık mev simi geçinceye kadar sabrettikleri takdirde onlara aralarındaki ihti- lâfları ve kinleri halletmek — için gemide umumi bir boğusma eğlen- cesi tertip — etmeği vaadediyor. Neticede sağ kalanlar ölenleri de- nize atarlar, onların denizde nasıl kaybolup be” #İdukları hakkında elbirliğile bir hikâye uydururuz o lur biter, diyor. Onun bu soğuk- kanlılığı ve gaddarlığı hattâ av- cıları bile şaşırtıyor — sanıyorum, Gayet kötü insanlar — olmalarına rağmen muhakkak ki Kurt Lar- senden çol: korkuyorlar, Tomas Neğriçin bana itaati â- deta kelbi bir mahiyet aldı. Diğer taraftan da ben ondan için için korkmakta berdeyamım. Onunki korku cesareti . bunun ne demek olduğunu zatf tecrübemle biliyo- Tum, - ve heran o cesaretin korku- ya galebe çalması ve herifi haya. tıma kâasda sevk ve icbar — etmesi muhtemel, Bazan ağrımasına rağmen di- zim çok iyileşti. Kurt Larsenin sıktığı kolumdaki uyuşukluk da | yavaş yavaş — geçiyor. Bunların haricinde sıhhatim mükemmel. A- dalelerim sertleşiyor ve büyüyor. | Yalnız ellerimin manzarası içler acısı. Yarr haşlanmış bir — görü. nüşleri var. Parmaklarımdan şey- tan tırnakla- sarkıyor, tırnakla- rım kırık ve pis renkli, ellerimde bir sürü nasırlar ve kabarcıklar var. Çıban da çıkarıyorum. Yedi- ğim müayyen yemeklerin tesiri O- lacak, çünkü eskiden hiç — çıban çıkarmamıştım. İki akşam evvel Kurt Larsenin elinde bir İncil görünce tulhafıma gitti. Yolculuğun başlangıcında o kadar aranıp da bir türlü buluna- mıyan bu kitap nihayet ölen ikin- | ci kaptanın sandığından çıkmış, Kurt Larsenin ondan ne çıkara: bilecetini merak ettim. Kitapta “yarzın seleri,, diye geçen kısmı bana yüksek sesle okudu. Onu ba. na okurken âdeta kendi düşünce- lerini söylüyormuş hissine kapıl- dım. Kamaranm dar dıvarları a- rasında mağmum akisler uyanİı. ran derin sesi beni teshir etti; du- rarak dinledim. O. tahsil — görme- miş olabilir, fakat muhakkak ki yazıların — manasını da ifade et- mesini pek iyi biliyor. Sesinde ih. tizaz eden o aslı melânkoli ile onu bugün de tıpkt o günkü gibi İşi- ıhtılâiları hal için boğuşulacak, sağ kalanlar ölenleri denize atacaklardı ! tiyor gibiyim. Okuduğu yer İnci- lin şurasıydı: “Kendime altın ve gümüş top- ladım. Krallara has hazineler al. dım, Etralıma muganni — ve mu- ganniyeler, insan oğullarının zevk aldığı musiki âletleri — topladım. Böylece büyüdüm ve Kudüste her kese televvyük ettim. Sonra dürdüm ve - ellerimin meydana getirdiği, başardığım işe baktım; onları başarmak için sar- fettiğzim sâyi düşündüm. Bütüm bunlar boş ve beyhuüdeydi ve ru. hun ıstırabından başka hir şey de.- gildi; o zaman anladım ki güne- şin altında insan oğluna — hiçbir kâr yok. Her şeyin sonu herkes için bir; doğru ve fasidin, temiz ve kirlinin fedakrâlık edenle — etmiyenin, bi- günah ile günahkârın, küfürbaz i- le küfürden korkanın karşılaşaca. ğt bir tek vaka var: Ölüm. İnsan oğullarının yürekleri yar şadıkları müddetçe kötülük ve de- lilikle dolu. Onları — harcadıktan sonra da ölülere karışıyorlar. Ya- şıyanlar arasında olanlar için ise daimi ümit var; çünkü yaşıyan bir köpek ölü bir aslandan daha i. yidir. Yaşıyanlar öleceklerini bi- lirler, ölüler ise bir şey bilmezler. Artık onlar için mükâfat da kal- mamıştır, çünkü hatıraları da ü- nütülmüştür. Onlarım aşkları, nefretleri, kin- leri, kıskançlıkları da - kendilerile beraber mahvolmuştur; artık gü- neşin altında olup bitenden en u- fak bir hisseleri bile yoktur ve ol- mıyacaktır.,, Kitabi kapıyarak bauını kaldır. dı: — İşte Hamp, dedi, Kudüste Beni İsraile krallık eden bu vâiz de tıpkı benim gibi — düşünmüş. Bana bedbin diyorsun. Bu okudu- ğum bedbinliğin en koyusu değil mi? Bak nediyor: “Bütün bunlar boş ve beyhu- deydi ve ruhun ıstırabından baş- ka bir şey değildi,,. “Güneşin altında insan oğluna hiçbir kâr yok.;, | Hert şeyin sonu herkes için bir; 'aptal ve akıllının; temiz ve kirli. nin, günahkâr ile bigünahın kar- şılaşacağı bir tek vaka var: O va- ka da ölüm! Vâiz hayatı seviyor- du ve ölmek istemiyordu. Onun i- çin de “yaşıyan bir köpek ölü bir aslandan daha iyidir,, demiş. Bey- hudeliği, sahte guürürü, ruhun sı" kıntısını mezarın hareketsiz sükü- “nuna tercih ediyordu. Ben de ay. | nen onün fikrindeyim. Kimılda- mak, hareket etmek belki domuz- lukla kötülükle memlüdur, lâkin hiç kımıldamamak, kaya gibi ha reketsiz ve camit olmak herhalde çok daha müstekrehdir. Ruhi ha. reket olan, hareket kudreti, ve o hareket kudretini bilmek olan - çimdeki hayat isvan ediyor, hare- ketsizliği, camitliği düşünmek bile onu tiksindiriyor. Hayat — zaten gayri memnuniyettir. Hele ileriye, ölüme bakmak büsbütün — geyri- memnüuniyettir. (Devamı var) KONMN GN Melek burada çarpışmalar beklenebilir. Salmi mıntakasında — 200 Rüus paraşütçüsünün mahsur — olduğu- B dalder —--ıu-. 1 dE- 6i 1it na dair haberler gelmektedır. S LARI filmi gelecek program> zostenleceırtır & MEVSİMİN BÜYÜK MUVAFFAKİYETİ ğ HONOLULU Baş vtollerde meşhur dans yıldızı ELEANOR POWELL Sinemasında kazandığı eşsiz rağbet üzerine Bir hafta temdit edilmiştir Filme ilâve olarak yeni FOKS dünya haberleri ilân edilen CHARLES BOYER'nin CEZAİR SEVDA HL .

Bu sayıdan diğer sayfalar: