farkı kald purlar, trenicr gibi, Yaranua veya keyfinize güre mevlâç girebilir, bir vapurun lüks edersiniz, Aslâ, İm yatroyu sey retmeye mecburdurlar, lâ hiç bir sehirde, hattâ İstanbulda. ki otobüs diye bir şey yoktur. ki tramvay j son terek Tramvaylarda mevki ırılmalıdır ! Yazan: H. DALKILIÇ ÜTÜN dünyada birçok umumi yerler ve vasrialar vardır ki,? mevki farlamı mulmfaza ederler: Tiyatrolar, sinemalar, va İ bir tiyatroda birinci veys Ikinci veya üçüncü mevkiinde seyahat ; Avrupanın bir çok memleketlerinde kati takyidlere ve kaldele- re a olmak mecburiyetinde tutulan yalnız talebödir. ı& talebedir ki, meselâ, katiyen bizinei mevkile seyahat e , tiyatrolarda talebeye mahsus ayakta durulacak yerde ti- Falıst ba fark acaba bir smıf ayrılığınm ifadesi midir? | Bunun haricinde hiç kimse hiç bir smıf farkına tâbi değildir. Bu saydığımız amumi yerlerde mevki farkı yapılmışsa ba ucuz- luk temini için yapılmıştır. Sonra, dikkat olunursa, mevki farkı ka- bul edilmiş yerler ya eğlence yerleri, ya İstirahate büyük ihtiyaç , olan vapur ve fren yolculukları geçirilen vasıtalardır. Fakat dünyanm hiç bir yerinde, bir şebrin bütün halkına mah. sus umum! nakil vastalarmda mevki farkı kullanılmamıştır. Mese- birinci mevki otobils, Ikinci mev- Malbuki İstanbulda birinci mevki yani lüks tramvay, ikinci mev- Bu, süphesiz, Osmanlı İmnaratorluğunun sokaklarda kalmış idir, Ne garintir ki tramvaylarm dünyanın kiç bir yerin. £ $ de görülmemiş işkenceli kalabalığından. kifayetsizliğinden. yeni i tramvav arabaları kullanılması imkânsezlığından bahsedilip durduk- $ ca, hiç kimse, tramvaylarımızdaki mevki farlınm bu buhrann â-; $ millerinden biri olduğunu söylememistir. Tramvaylarımızdan birinci, Ikinci farkı kaldırılmak, varidattan vx bir şey kaybedilmemesi isin bu sahte ve ayıp olan farktan Ari. #ramvay hatlarnm çoğaltlmasından istifade düsünülmelidir. Bakakfarımılaki ba anti.demekısi kırmızı - yesil İşareti artık Gazele fi İZA Asım Uz, eon zamanlarda gaze- telerde münali mevzuu olan eselesinin müsla» Rana Tarhanın ver - © Meclise intikal ©- met meselesi oldu - bu işin bilhassa kik olunabileceği- Bi İşaret ediyor: “1 — Yanlış denen kitap mek- mih “lerine verilmez- tetkikten geç- Maarif Vekâle- Mu harrir, bu meselenin matima- işi aksine vesile veren kitabin, afa Nihadın kitabınm yeri bir I, dört senedenberi tale - benin elinde bir eser olduğuma gö- , ortada idart bir mesuliyet bu. ığu kabul edilse bile bunun #enelerden müdevver bir y , ve bununda den Yiyade kitabı tetkike memur mütehazsımlara te - yeccüh etmesi lenp edeceğini, Yan- ik iddia eden İsmail Habibin bu unda bizzat kendisinin kendi Kitabında da hatalar bulunduğu gibi elmdi kö - tülediği ustafa Nihadm eserini yine mekteplerde okutulan ken - di kitabında sena bile etmiş 'oldu- Bunun meydana çıkarıldığını, an. cak bunların umumiyetle bir inkt- lip kasırgasının zaruretleri içinde vücud bulmus oldukları güzönün - dö bulunduğunu yaziyor ve ikinci nokta olarak «hata. nın yalniz edebjyat kitaplarmda olup olmadığı noktasmm tetkikin- de Vekâletin hassas bulunması Tt zunrunu tebarüz ettiriyor. Cumhuriyet Yunus Nadi, mlülttefiklerle Al manya arasındaki karşılıklı abluka gayretlerinin tipki Napolyon dev- yanıldığı ve Mi denizden karaya ve karadan deni - ze yapılan abluka şekline girmek Üzere olduğunu kaydederek bita - rafların mutazarrır oldukları bu- gürkü vaziyetin ıslahı için mlllet- ler arasında tesbit ediimiş olan maya kullanma şart ve hükümle. rinin-tekrar hâkim kılmmasma ça- lışmaları icap edeceğini tebartiz st- tiriyor. N Yeni Sabâh k Hüseyin Cahit Yalçm, "“Dünya- nn Efendisi Millet” başlik'i ma - kalesinde, Almanların işgalden sonra Varşovada almanca bir ga - zete tesis ettiklerini ve bu gazete sayfalarından Leh milletini terbiye ederek onlara Cermen kavminin yüksekliğini, kudsi vazifelerini öğ. rettiklerini kaydederek Almanların kendilerini efendi, &mir ve kâkim düşündüklerini, mağlüp olan ka- vimlerin ise uşak ve paydar olma- giyri lâyık sayıldığını, çünkü bu efendilik vazifesinin ırklarına Allah tarafmdan verilmiş olduğu - mia kani bulunduklarını yazıyor ve Varşovada çıkan yeni güzetenin makalelerinden bu zihniyeti teba- rüz ettiren parçalar naklediyor. Tan M. Zekeriya Sertel, bugünkü makslesinde torpil harbinin tesir - leri ve neticelerini tetkik etmek - tedir, Muharrir, denizlerde görülen teh- like üzerine bitarafların ticaretle. rini karsya çevirmek mecbüriye - tünde Kalacaklarını ve uzun bir harbi devam ettirebilmek için müt tofiklerin deniz emniyet ve hiki- miyetini temine mecbur oldukla - Tm kaydederek denizlerin torpil tehlikesinden kurtulduğu gün Al - manlarm bu Yeni silâhları da el « lerinden alınmış olacağını yazmak- tadır, HABER — Aksam Postası ld #, we 29 Ege denizinde yabancı bir denizaltı görüldü Dumlupınar vapuru İmralı önünde karaya oturdu Tekirdağından o Mudanyoya gi- den Dumlupınar vapuru dün ak- şam İmralı sdası önünde karaya oturmuştur. Gemlikle bulunan Sus vapuru kazayı haber alınca derhal vaka yerine gitmiş ve Dumlupıne- rın yoleularını almıştır. i kurtarma idaresi Durulupı” narı kurlârmak için lâzım olan ba- sırlıkları yapmış, Bursa belediyesi de Sus vapuru ile gelecek kozozede- leri Bursaya gölirmek © Üzere Mu dunyaya otobüsler en On ba geminin münakasası İngiltereye ısmarlanacak on bir geminin münakasa müddeti yarın bilecek, şelrimizde bir komisyon toplanarak imühlelif İngiliz firma- Tarı tarafından İleri sürülen teklif- leri tetkik edecektir. alez İki artist tahsillerini bitirmek üzere Alman- yaya gönderilmelerini istediler Berlin ve Viyana konservatuvar larında tahsilde iken harb vaziyeti üzerine memlekelimize dönen ar tist Semiha, İhsan ve Münir dün belediyeye müracaat ederek, Maarif vekâlelinin yaptığı gibi tahsilleri- nin ikmali için tekrar (o Avrupaya gönderilmelerini istemişlerdir. Artistler aksi takdirde mmaş bağ” Janmasını ileri ri Mepirerdiş, Nafia vekili A Ankaraya gitti Milli Müdafaa Vekili şehrimizde Birkaç gündür şehrimizde bulu- nan Nafia vekili AN Fuat Cebesoy dün akşamki trenle Ankaraya dön- müştür, Çanakkale, Balıkesir ve diğer ba» zı mantakalarda teftişlerde bulunan MİM müdafaa vekili (o Naci Tınaz da dün şehrimize gelmiş, © vali ve belediye relsi Lütfi Kırdarla parti müfettişi Fikret Sılay ziyaret et- miştir, —— Dikili felâketzedelerine yardım Ereğli, 29 (A.A.) — Kaymaka mın ve Kızılay kurümünün teşeb- büslerile Dikili o felâketzedelerine kazamız halkının ve (memurların yardımı bin yüz on sekiz liraya ba diğ olmuştur. Teberruata hararetle devam edilmektedir. Dikilide felâketzedeler için ya pılmakta olan paviyonların inşaatı İerlemiş ve bir kısım binaların ca- ulam örtülmüştür. Kızılay müfettiş leri hususl ev yaptıranlara yapıla” cak para yardımı İşlerile mahallin- de meşe) olmaktadırlar, baza : apurlara ihtiyatlı davranmaları bildirildi Bozcaada ile Baba-: kale arasında bandı. i! rasi anlaşılamıyan ei | i denizaltı gemisi gö-;! rüldüğü alâkadarlara !| bildirilmiştir. İstanbul mıntaka li- man reisliği Ege deni. zine çıkacak vapurla- rın ve diğer vesaitin ihtiyatlı davranması için kendilerine tebli- gat yapmıştır. Hakem Heye- tinin kararı iki tarafada bıldirildi Karara göre hazine 770 bin lira ödiyecek Ankara, 29 — Jülyüs Berker şir- keti ile hazine arasında Kayseri - Ulukışla o ve Kütahya - Tavşanlı örlaya çıkan ihtilâf Cenevrede tet kik eden hakem “eyetinin kararı dün Emlik ve Eyis— bankasında hakem heyetine ki delezemiz Yu- suf Kemalin huri da tebliğ edilmiştir. Karara göte şikeli Aüikümeti mizden istediği beş : ülyon liralık tazminat taleb! redded"'miş, fakat bazı maddelerdeti metalibatı kabul edilerek hazinenin 770 bin küser lira ödemesi karai —— Sömikok satışlarında yolsuzluk görüldü Buna teşebbüs edenler cezalandırılacakiar Sömikok satışları üzerinde Tet- kikler yapan belediye iktisal wü- dürlüğü bazı hilelere (Omuttali ok maş, büyük depo sahiplerinin fazla kazanmak harsile Sömikoku © bele- diyenin fiyalile doğrudan doğruya tüccara salliklarını, o bunların da perakende ola: k halka narbından fazla» lamıştır. Aradaki fark toptancı ile Opera kendeci arasın'la paylaşılmakladır. Buna teşebbüs edenlerin (şiddetle ceralandırılmaları kararlaştırılmış» tır. wd iki tarafa almıştır. belediye -ere'klerini an- —— Otellerin teftişine Belediye sıhhat müfettişleri bu- günden itibaren Beyoğlu olellerinin tarifelerini ve temizliğini — teftişe başlamışlardır. i i izdiham hâdisesi Ikinci ağır ceza şahitlerin dialenilmesini bitirdi i Şahitlerin ifadesine gö- İ re kabahat halkta Dolmabahçe sarayı OÖnünde on bir kişinin ölümile neticelenen iz- dibam hâdisesinin istinabe şahitle- | ri dün de ikinci ağır ceza mahke- mesinde dinlenilmişlir. | Dünkü celsede şimdi Çorum vali- liğinde bulunan eski emniyet mü- dürü Salih Kılıç ile Başvekâlet ar- şiv dairesi şefi eski emniyet müdür muavini Kâmran da hazır (o bulun- muşlardır. Malüm olduğu üzere Salih Kılıç ile Kâmran İâzimgelen inzıbat ted- birlerini oOyerinde (o almıyarak ve kontrollerini tam yapmıyarak ölü- me sebeb olmak ve vazifelerini ih- mal etmek suçundan maznundurlar. İlk dinlenilen şahit Beşiktaş mer kez âmiri Lütfi Erdoğan © şunları söylemiştir “— O gece kadromuzun (dörtte biri saray dahilinde ve haricinde vazifedeydi. Atlı polislerin ahaliyi dağıtması emrini kimin verdiğini bilmem. Atların halkı ezdiğini de görmedim. Fakı” kargaşalığı ahali“ nin ihdas etliğini ve atlara (o İğne batırdıklarını söylediler, Ezilme sırasında ben (o muayede salonunda idim. Cümle kapısı mü- teaddit defalar açıldı, kapandı. Bir aralık kapının kapanmasını Bay Kâmran ile ben tensip ettik. Salih Kılıç vilâyette nâşın nelli merssimipi hazırlayan , komisyon ietimaındaydı. Sonra o da gelerek vaziyete altkadar 00; 3 Diğer şahitler de vakada kimse- nin suçu olmadığını, kargaşalığı a- balinin meydâna getirdiğini lâzım- gelen bütün tertihatın alınmış ol- duğunu söylemişler, mahkeme de şahitler bittiğinden İstinabe evrakı" nt İzmit ağıresza mahkemesine gön dermek üzere Oo müddeiumumiliğe teslim edilmesine karar vermişlir. —— Ölüme sebebiyet Mahkeme yerinde bir keşfe lözum gördü Fatihte husus! otomobili ile bir kadını ç erek ölümüne ( sebeb olan operatör Orhanın asliye dör- düncü ceza muhkemesindeki duruş masına dün de devam olunmuştur. Ölen kadının Folihte oturan Sı- dıka adında bir del olduğu anlaşıl- mış, kız kardeşi Behire de mahke- meye müracaat ederek doktordan 2300 lira tazminat istemiştir. Mahkeme, dün belediye mühen- disleri le adliye doktoru (Enver Karanı şahit olarak dinlemiş, ye- rinde keşif yapmağı karar ( vere" rek mubakemey” başka bir güne bis rakımıştır. —— Polonya konsolosu Polonya konsolosu (dün veli ve belediye reisini ziyaret etmiştir. 3 2 A EE e VI LA EC YO WE ŞENE RGALAR Yazan! Nezihe MUHİDDİN —49 — — O mu? O bir eğlence. Dahi doğrusu bir tuzak. Mırıltılar daha mahrem daha yavaş gelmeğe başlamış, Zeynep uğuldayan kulaklarile artık İşite mez olmuştu. Son kalan kuvvetils kapının topuzunu tutarak sarstı" İçerden se3 sada kesildi. Kapı kar Detli bir kale düvart gi Zeynep bu sefer Oiki| Ş vla çürük tahtaya vu-| rak balmıyordu" — Aç kapıyı. Aç kapıyı İhsan! Yoksa kırarım! Hızlı ve hiddetli ayak seslerin- den sonra kapı siddetle açılarak Ihsan dışart çıktı; — — Ne istiyorsun? Niçin beni uyandırdı Zeynep içeri doğru yürüyerek: — Geldim.. Bırak beni içeri gi- imi — İçeri giremezsin! — Gireceğim! İçerde bir kadm var! Giremezsin içeri. Evet içerde bir kadın vari Ne (yapacaksın! Zeynep derin bir nefes aldı: — Ne işi var 0 kadınm benim odamda? — O kadın dedeğin bizim kum- panyanın artisiidir. Beraber rol ezberliyorduk. — Hayır sevişiyordunuz! — Evet sevişiyorduk! Ne yapa” caksın? Sen benim karım değilsin ki., ne karışıyorsun? — Karından fazla yerim var. Sana her şeyimi verdim.. Seni se. yiyorum. O kadını şimdi kolün- idân tutup sokağa atacağım. — Yavaş gel. Odanın kirasını ben em - Ben de şimdi Karakola gidi- yorum.. Bütün olanları anlataca" Kırk! Sizi hapislere attıracağım! İhsanın kolu şiddetle (havaya kalktı: — Şırakk!.. Şırrakkit Gözlerinden ateş saçan iki müt. hiş yıldırım... iki katil tokatla Zey nep düşüp bayılırken İhsan hay- kırıyordu: — Ne olacak.. şıllık (o bahçıvan Kızıl! ... Yazın sonlarına doğru. güneşli bir gün. Eski bir kamyon Anado- unun 155ıZ uzatan yollarında sal» lana #âllana ilerliyordu. İçinde Gört erkek, beş kadın ve bir takım gatip eşya vardı: Büyük. eski bir sandık, iplere sarılmış; kirli ve yırtık keten ve soluk kadife ku- Maş tomarları, ince ve Üzerleri ka ba kaba boyalı tahtaperdeler vesa ire,, Bu, İhsan-Nacinin. turneye çıkan seyyar tiyatro kumpanya- sıydı. Bindikleri kamyonun eski- liğine, eşyalarının hırtı pırtılığına rağmen pek neşeli görünüyorlar dr. Selma oynak bir sesle bir halk şarkısı söylüyor, Sami başmı Zey mebin dizine yaslamış (gözlerini kırpıştırıyordu ve Zeynep dizleri. ne dayanan bu başı artık oitmi- yordu. Yalnız İhsan Naci oynak sesli Selmanın omuzuna (başını İ koyduğu zaman gene (dudakları titriyor ve yüzünün rengi soluyor İdi. Zeynep artık alışmıştı. e Bazan yorgun ve. takatsiz boş bulduğu bir yere uzanıyor, uyandığı za- man yanında bazan İhsanı, bazan | Samiyi, bazan başka bir (erkeği buluyordu: Aylardanberi hep be raber geniş bir otel odasmda, ya. hut oyün oynadıkları bir kahve nin üstünde yatıp kalkıyorlardı. Aralarmda bütün teklifler siyrl- muşta. Yalnız İbsanr başka bir ka- dınla şakalaşırken gördüğü zaman harçınlaşmaktan gene kendini ala. mıyordu. Bura bir türlü alışama" muştı. Onun bin bir yüz karasile karışmış suratında, ince ve (asil bir artist çehresi arıyarak hâlâ onu seviyordu. Yaşamak icabı, daha doğrusu İhsan Naciden ayrılmak korkusile beraber yaşadığı bu in sanlarm bütün iğrenç ahlâk kai delerine, hayat prensiplerine uy- muştu, Onlarla beraber (o içiyor, gülüyor, oynuyordu, yalnız göl il ve dolgun küçük vüzü beyzileş- | miş, parlak teni solmuş, iri cilâlr siyah gözlerine koyu (o ve sonsuz bir gecenin karanlığı dolmuştu. Haydarpaşadan sabahın beşin- de yola çıkmışlardı. Saat bire yak- laşıyordu. Kamyon sarsılarak dur du. Bazan piyeslerinde o rol alan şoför teklifsizce: — Haydi inin çocuklar . dedi » frende biraz bozukluk var. Tamir edeceğim, İRİNCİTEŞRİN 1922 Hayata Notlar ak cikan Ari Cahit Tanyol'un dığı, mektuba | ba a sütuedi o ila ge mama i tice çıkması lâzım geld Mektubu okuduktan muanm öteki yazıları18 her söylemeğe hacet yok, olduğu gibi bilhasss okudum. Nesir sail yor: hikâye olsun, menbur yazıların zumsuz şeylerle izm san o lüzumsuz İ rasmda asl giikö "ea lecek sözleri de luk çekiyor, Her ne yel meleri okudum. Cabit iki şiirinden Tama ge “Beğeumcısom belki olaf beğenmem, bu da ayip ine nam diye san, bir yazıyı kelerini unutabilmelidir?” şündüm, Fakat bütün yetime rağmen o iki ul, , Fens yi? yö nu da iddia edemem, tapst ran şiirden değil, ais Rifat Çamurdan'mı #0 isimli manzumesinderi Pe kadarda hoşlanamadı. fik'in şiirlerinde dahi vi yökken bunca senede4 lar: taklid eden manzu” fiğlik arsmak haylı geri 'eyleyim ?” yazmak bizde artık peğ, İş oldu; bir fl cild gür © delikanlı onlarm m Yyazıveriyor; Rifat Çi irinde de bu cinate8 möllik var. Maamafih 0” bir mısra beni durdur # ri bozuyor; bütün A Yaa DA er nl Ayrılık ver Günlüme ya; Ondan bir hatıra kal” © Sizde do bunu bir ri dunuz gibi bir his reyi, mu? Hayır, boşka biç mede bu satırları ları hececilik, milli EE yi misralar değil, bens€ iler adeta seri ei yanım başlangıcın şilrterin mgr “kan İleri'nin gdmi dar birkaç yerde var; fakat sadece bir değil, başka bir “ çekten hoşuma gitti İlhan İleri'nin gürler gn; elime geçerse Yeniden, bana bu Kulaklar öair daha arurun öyle ölmiyeceğin! isbat edi” Şirketihayriye kı$, Iebelerle müslil - tişmelerini temin Rişiktikler yapmıştır. Tarife ayın birindö” bike başlanacaktır.