17 Kasım 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

17 Kasım 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

dr MÜF —0. Ne Haymı, on gün fa- ve Alman başku- em düşmana dair ma- Yazifesini deruhte KL akil karşı karşıya id ğa hattâ kork- m nl Közlüğüarkasın- trağa kadar süzen ÜN, Karsısımda Hazırol va - m duruyordu. , yi eddüt et, » Haym, merkez ku- öm idiler. Kolo Üy Tadı: Hâzırol vaziyetin - iyi ben dikkat ettim. rin rahat düşü - SARİ et it, a Yazifeniz nedir? " çin var efendim.! için zabıta işle Mülâzim Şmit hr Ne lead liye gl Na, ma imkân bırakı - / el ai izden lâyikile is * Yol 1 a r demek. Bunu| 4 Seri, kendisini Barse- tahtelbahirle dün tansadan “aldığınız N Pare bana getirdi. il Tebrik ederim. bir demir salip nişa- i Bi teklif ettim. udan sevince pek Nem bulun - U Unuttu, Kolonel: dizin pek hoşunu- teşekkür ve min-! <a Di wu Kolonel m Saşırdım. Fakat ber İşin harp etmiyorum | b *» Tebriklerden sonra Ki, ve Sihte bulunmak is - İğ zabitisiniz, 1 çi nm yaziyetine da- Ni İlme bile yazmıyor Ne Fransada görleri en Kapali mr gezdiniz? ya yor? Ne söyleni - KN “yorlar? | e ine bir sürü Uy,.. Sti. Harpta mağ - a Olduğunu sanan arbiye orduların N Taği asahiyesidir. “allel e kumandanma her! ten Di e adamdan ne şekil- yi Ülebileceğini bir anda $ıni önüne eğerek V devam ettiz en halkının Ün hakkında olsun Ni emiş olmanız im - acele takat! / İN İYük bir ustalıkla Seçti: e " Çünkü sövleseydim | İk iş amiyacaktı! $ gibi âmiri sinir- Ea avm istediği ol-| Te söylerse inana- Hakikatten korkan ve sima hoslarma gi * Miermesi icap eden Sanrorsunuz? Sizi | levi #iniz, — p09 at horük- Ya hiç bir ei dimet ai ” Sün sol NEN ti Cephe gerisinin ik. Mağlübiyet i- eker saha - Kk ap, zalleriyet ka » Ha'p henüz bit- « Ağır; ği geçmek fırsatı- B.,, 2 ve dönüşte rapor! N a biy anat geldi: Fran -| 3 ESMER — Ya? dedi, 3, Sonra sordu: , — j — İngilizlerle (münasebetleri nasıl? Onlarm Fransada, Mısırda veya Hindistanda olduğu gibi bir leşmelerinden halk endişe etmiyor mu? — Hayır efendim. Fransız hal- ki İngilmeri müşterek düşman karşısında sadık ve hakiki bir müt tefik olarak kabul ediyor. Uzun bir sükütlan sonra Kolo- nel; — Mademki bunlar hakikat, Söylenmiesi lâzımuı, kırk sekiz sa- at zarfında bu bahse dair kanaati nizi takvıye eden delillerle ba bir rapor hasırlayınız. Teşekkür €derim, Haym odaaan çıxmaya dav - randı. — Bir dakika mülâzim... Fran- amansız bir kininiz oldu - kikati görebilmeniz ve Fransızla - rın lehinde olan vaziyetleri de far- kedebilmeniz hoşuma gitti, Fran- saya tekrar gider misiniz? Huşumüa gilmez, takat icap ederse tâbil. Pekâü. Sizi belki de yanıma alırım. Bana faydalı olabileceksi - NİZ. İstihbarat teşkilâtı reisi merkez kumandanlığından sessiz sadasız çekildi. Onun gittiğini merkez ku - mandanına Haym haver verdi. Kolonel Fon Niderstot misafirini Böyle ikramsız elinden kaçırdığı * na ve onun kendisine bu kadar 22 ehemmiyet vermesine pek müte- €ssir oldu. İhtiyar Kolonel kırk senelik sulh zamanımda oynadığı salon za biti rolünü bu harpte de oynama” ğa devam arzusunda idi. Hal buki harpte gülünç oluyordu. Merkez kumandanlığında evrakı JS imzalayan bir makinederi . başka bir şey değildi. Haym bu sayede, her şeye kayt kalan yüzbaşı Fon Ştrobergin bulunmasına rağmen yavaş yavaş otoriteyi eline almış- tu. Kol'onele rapor verme saati idi. İstihbarat teşkilâtı reisi yü den geciken Haym bina vaktin * i den sonra gelebildi. Özür diledi. (Devamı var) | | 316-334 Ae Hintli sihirbazın Bu hali görünce dehşetle ayağı kalktım. Zira Bahurangayı ezdiği- mi görmüştüm. Ağaç kadın öL| müştül. Oh! o vakit ne kadar deh şet ve ısurab duyduğumu tasav-| vur edemezsiniz! Ağaç kadının is İ temeksizin katili olmak beni âde.! ta yıldırımia vurdu. Acaba sırf bu ağaç kadının car acısı ve hayat zoruyla vücuduma geçirdiği dişlerinden damarlarıma zerkeltiğ: usarenin tesirile birçok rüyalar mı görmüştüm? Yoksa ha kikaten Hintli sihirbaz Bubs * Ru tinin iddia ettiği kâinat cereyan. Yarına karışacak şualara inkılâp | edip de hakikaten (yıldızlara mı gidip gelebilmiş, bilmeden böyle muazzam bir ihtizaz (hülinem geçmiştim? Bunu kati surette tayin edebil meme hiçbir zaman imkân olm: yacağı tal Fakat ogözümür önünde olan hakikati de o irki edebilmeme imkân yoktu. Zira işte sabah oluyordu ve Bu ha - Rutinin ormanındaydım. Ve işte Hintli sihirbazın o ka dar korktuğu felâkete, belki iste | meden sebeb olmuş (bulunuyor. dum. Bahuranganın, Hintli sihirba- zın gökten getirdiği sevgilisinin, kadın ağacın ölümüne sebeb ol! muştum. | İstemeden sebep olduğum bu cinayet beni dehşete düşürmüştü. Her şeyden evvel müthiş bir korku içindeydim. Bir ân kendi - mi toparlamıya çalıştım. Büyük hummalı bir hastalıktan kalkmış gibi kendimi zayıf, bitap, perişan hissediyordum Artık etrafta (O Bahuranganın kokusu da kalmamıştı. Bütün vücudum, bütün mafsal larım ağırmakta, sızlamaktaydı. İçime oradan derhal kaç duygusu gelmişti. Fakat - ellerimi ayaklarımı gayet güçlükle kımıl- databiliyordum. Buna Orağmen dehşetle nefsimi cebrederek ayakla rımı sürüye sürüye henüz tama- mile sabah olmadan oradan u - zaklaştım. Ormandan çıktıktan sonra ne - ak , Doğumlular şu- beye çağırılıyor Selimiye Tümen, Askerlik Daj- resinden:. verimi 1 — Hizmeti sskeriyelerini be. nüz yapmamış olan 316 - 334 (da- hil) doğumlu bir buçuk senelik hizmete tâbi islâm ve gayri ik lâm piyadelemle mazıka ve harb sanayii bu kere celp ve şevkedi- leceklerinden hemen şubelerine müracaat etmeleri... Bu doğumlu erler kâfi gelmezse 335 doğumlu. İ lara da müracaat edilecektir. 2 — Şubelerde toplanma günü İ 24 Sontesrin 1989 cuma gün'idür. Mezkür günde müracaat etmiyen İ ler hakkında kanuni muamele tbik olunacaktır, 3 — Bu esipte hiçbir suretle bedel kahul edilmiyecektir. 4 — Bundan evvelki celplerde bedri verip de sevkleri nisan 940 ie edilen islâm v6 güy- ri iklim bedeli nakt! erleri da bu kere sevkediloerklerinden 28 Son teşrin 1989 günü şubelerine mü- racastları ilân olunur, e İLAN şe Karazümrük yoksulları koru, ma kurumu, fakirlere “#ağıtılmak Üzere 3500 kilo mangal kümürü- Dü münakasa ile satmalacaktır. Talib olanlarm (Karagümrükte | parti binasmda kurum heyeti i. | daresine müracaatları, İ relere gittiğimi pek bilmiyordum. Önüme gelen yere saparak müte meadiyen yürüdüm. Gözümün önünde daima Hindli sihirbazın madeni parıltıları va - Hindistanda dünyamın eğ eski İnsanları arasında Yozan! L, Buseh 85 yılını vahşiler arasında geçirmiş bir Alman seyyabı sevgilisi kadın ağacın ölümüne sebep olmuştum gökten getirdiği i, adeta müthiş bir Kir heni takip etmektey » nan göz ve hiddetle dile Onun hışımla bakan gözlerin - den kurtulmak için önüme çıkan yola gidiyor, o bana artık gelen ormandan mümkün o ka ara gitmek İst t, diğer bir orman kena yere yuvarlanmış, hemen derin bir uykuya dalmış kalmı - sm, Tekrar uyandığım zaman orta - ık kararmış, akşam olmuştu. Hindin o esrarlı, cıvıltılı, binbir füsun dolu akşamları... Bu Ani uyku bütün kuvvetim ve sıhhatimi tamamile iade eliniş ti. Kendimi her zamanki gibi dinç | üzerine yürümek... ve neşeli hissetmekteydim. li sihirbazın gaçlar getirmiş ol - u esrarengiz bi n için de geçirdiğim garip, acaip anlar, #üm garip ye sonsuz âlem- ler hafızamda silik bir halde ol - arma rağen hâlâ kaynama ör de garip ve derin bir sevinç hissediyordum. Zira yeni kâinatlar, yeni ağ ler, yeni mahlâki İnsanları, hayvanları, nebatia - rı ve bütün alıştığımız cisimleri hiç kimsenin görmediği şekille - rinde görebilmiştim. Şimdi Hindistanın sakladığım anha getirdiğim “garip ve derin edrdvıi içinden beni iç kimâötiri kolayca Icurtaramıyacai görü yordum. Hind adeta beni büyük! bir mide gibi hazmetmiye başla * Şimdi zihnimi tek bir şey işgal! etmekteydi: Hindin daha derin, daha bilinmez esrarına doğru yü»| rümek... Hindi sihirbaz Buha-Rutinin| Çanga cehennem Ve orada tufan insanlarını gör mek. Fakat Buha-Ruti bu ormanlara hiç bircanlı mahlükun yakla - şamadığını söylemiş ve bu orman lardan dehşetle bahsetmişti. (Devami var) Demirspor takımının Konya | seyahati | | İstanbul Demirspor klübü fut- | bol takımı bayram tatilinden bi- Misülade Konyaya Yapmış olduğu seyahatten avdet etmiştir. Demir. spurlular Konyada ilk (maçların 4.1 karanmışlar, izinel müsabaka- larında da 2-2 berabere kalmış - lardır, Demirspor idarecileri Kon yada gördükleri &nmimiyet ve mlanfirperverlikten m dolayı çok un ve müutshassis oldukları. dirmektedirler, w —oe— Rizaya dört ay ceza Verildi Gumhuriyet bayramında yapı, lan Galatasaray, Fenerbahçe ma- sında hakemin kararını dinlemi, yerek sahadan çıkmamış olan Fe- merbahçe merkoz muavini Ali Ri- zaya, yüksek hakem Komi! rafadan dört ay coza verilmiştir. ita. mizin j derasyonu Balkan güreş müsabakaları Güreş federasyonu, Yunanis- tan, Romanya, Yugoslavya Bulgar'stana mektub yazarak Bal ve İ “hayır, : ben söyliyeyim: kan güreş müsabakalarına iştirak edip edemiyeceklerini sormuştur. cevab geldiği takdirde | Balkan güreş müsabakaları mem. leketimizde yapılacaktır. mik “.— Balkan atletizm birincilikleri 1M0»senesinde Ankarada yapı: | lacak on birinci Balkan atletizm müsshakaları için şimdiden hazır- | lığa başlamak istiyen atletizm fe İ şehrimizde ilk icraata yakmda kir toplant; vaparak, başlıyasaktır. —— Dağcılık klübü Dağcılık klübürün . gayesinden uşak kaldığı ve bu sebeble İstan- bul Dağtıliz ajanı tarafından ye. ni bir şekilde kurulmak üzere kapatılmasına dair ortayu çıkan gaylalar doğru değildir. i (Yanlış kitap) Dedikodusunun akisleri ismail Habibin kitabına göz gezdiren bir öğretmen Yanlış bulanın yanlışını buluyor! (Baş tarafı 1 incide) | ayet, pe cinayeti orum, siz de gülme edebivat öğretme ninin vezin taassubuna Yahya Kemal cezbesi katılmca ortaya böyle kaynar bir mayi çıkmasın tabii . Yoksa Türk rinde en harcrimm örniğini Na Aman, ne c bulunu şii tevhidden ayrılma mrstasnda dinle” diğimiz ve evvel ve sonra sayısız misalini bulduğumuz bu ahengin bu misalde bozulduğu otelâşına kapılmak ve bir “şairin çıkardı ses katlolundu!,, diye bir Jifin ilmi hayatını katletmek için elbette affolur” nur bir cür'et olmaz. Hele bu sesin katli töhmeti de bir vehimden ibaret olunca... Evet, bu töhmetin bütün vü tün vehim mahsulü olduğunu 4» lamak icin misali bir kere dahâ ir. Pertevsizini Cevre- okumak kâf bu mısram Üzerine koyan ve ka!) Heyip çıplak, sokağa fırlar yan üsten burada yanlış olarak göstereceği bir şey O'da| (kâh, bizâh) değil, (gâh, bigâh) yazılması ve okunmasndaki lö- | zum ve mecburiyettir. vardı; Hepimiz biliriz ki (kâh) saman | demektir ve şairi asıl (kâh!) diye | bağırtmak nane yemektir. İsmail Habib bu hatayı düzel tecek yerde ona ilişmiyor, onu muhafaza ve ona iştirak ediyor; sonra “gâh,; ile “bigâh,, arasına bir “u,, veya “ü,, sokuşturulmuş- tüf âlye Birtüsur icattdiyor. Sakin, kibar, münzevi Musta Nibadın söyleyemediği ve söylemediği için de bütün Tür- kiye türkçe ve edebiyat hocalar” rom bâzı ukalâ mubarrirlerin sui ran neşriyatına “hedef bıraktığı fa Hayır, işte burada da İsnat Habibin kendisi yanılıyor: (Gâh, bigâh) yazılsın, (gah * ü bigâh) yazılsın, ne vezin, ne öm mis” tik ahengi zerre kadar bozulmaz. Zira; Hşaire bu ahengi temin eden (gâh) lardaki (a) nmüiste- nildiği, sesin alabildiği kadar zatılabilmesidir. in muhafazası zaten belirsiz de olsa (bi) hecesine eklenmesi halinde ve takdirinde mümkün olur 3) Asıl ve kaide (gâh sü gâh) dadır. Bu şekil, asıl ve kaide olunca ve vezin bu şekilde mak- bulununca » mademki kendi eserlerini kemdi imlâsiy fuz etmesi kadar hocalık uygun düşen ne olabilir?, Bu misrada vezinde, aradıkları ahenk de bir suretle Bozülmuş olurdu: Eğer (gâh), (bigâb) ye- şekille edebiyi rine bunlar kışaltılmış ri ölan ve Osmanlı gok görülen (geh) den line dolaması | bir | vermez, için gene hak vardır denilelilir- di. (Sürh- i direhşan) davasın da vaziyet yarı yarıya böyledi yarı yarıya diyorum; çünkü bu- râda veznin bu imlâ ile bozuldu! ğu ranhakkak ve mühtemeldir ki bu da hem arap barfleriyle (v) şeklinin (d) şeklinden farkedil- mez bir halde olmasından, hem | (rahşan) kelimesi yanında ayii | mânada bir (dirahşan) kelimesi bulunmasından İleri gelmiştir; kitâbın #kihci tabındaki bu şekil“ de kimbilir kimin dikkatsizliğiy!e | kalmıştır. Maarif Vekâletinin besine son sınıf imtil suali 0- lârak yolladığı 9 beytin Musta'3 Nibadın kitabında 9 tane hata 1.1 yazılı bulduğunu söyliyen İsma W Habip, bu 9 hatadan biri ot mâk üzere; işte bu (Sürbidi rehişan) göstererek diyor ki: (O denlâ sürhi dirahşan muyü ondamı ki lâyıktır.) “Bunda iki hata var: (Sürh), izafot değil, atıftır. “4, ile değil “ü,, ile yazılmak lâzımdı. Şair, “kışmızı ve parlak,, diyor; mü- elif gibi “parlağın kırmızısı,, de“ miyor ve deyemez. İkinci haiz “dirahşan,. değil, “rahşan,, dır; böyle yazılmazsa mısrada veziü lise tale“ kalinaz.,, Böyle yarılmayınca mısrada ve zin kalmadığını söylemekte biz “e beraberiz; izafet olmadığını da söyleyebiliriz. Fakat (sürh) ile (rahşan) arasındaki münasebetin bir (terkip) münasebeti olmadı- ğını iddia etmek içindeğil, “böyle bir iddia ile maruf bir edebiyst tarihi müellif ve muallimini mab küm etmek için İsmail Habib ka- dar aceleci olmamak icap eder. Dikkat ediyor musunuz? İs- mail Habib, telâş ve acele ile (ş5- ir, “pârlağın ettmızısı,, yor ve o deyemez) diyor; (Sürh * i dirahşan) üstad oedibin çıkardığı “bparlağın kırmızısı,, oluyor!. Halbuki bu terkip bir izafet terkibi değildir ki parlağın kır. mızıtı mânasını verebilisn. Diralı” $ân da, rahşan da bir isim değil, bir sıfattır ve bu sfatın bir ismi tamamladığı yerlerde izafet ter kibi olmaz, sıfat terkibi olur, İlk mektep dersi deyip sıkılmayı. nız; söylemek zaruretini bir ede" biyat mualliminin bir başka ©“ debiyat muallimine yaptığı hö- cum veriyor Evet, Dirahşan, rahşan sıfat o anca ve sürh gibi kırmızı de. mek olan bir sıfatı tamamlayacak mevkie o getirilince terkip ğın kırmızısı) mlmasmı (parlak kriuzı) mânası O halde, (Sürb» 4 dirak. şan) r (parlağm kırmızısı) diye mânalandiran Öğretmen mi teş hire lâyık büyük kusur işlemiş o- tur, İparlak ve krrmrzi) mânesı verecek bir atif terkibi ye inde, verin kusuru bir tarafa. rmızr) terkibini kullan” demis (parlı verir, yoksa Baş, Diş, Nezle, Grip, Romatizma, Nevralji. Kırıklık ve bü tün ağrılarınızı oderbel keser, İcnbında günde 3 kase alınabilir : Her yerde pullu kutuları tsrarla isteyiniz. ii

Bu sayıdan diğer sayfalar: