7 Ekim 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Di kaaalar A - derek, Düşündüğüm gibi: yardım Yazan : Evvelki gün Son Dakika gazetesinde her medeni edelim / Suat Dervis İstanbullu- nun yüzünü kızartacak feci bir vak'anın hikâyesini okuduk. İstanbul şehri gibi Türkiye Cumhuriyetinin en kalabalık bil şehrinide, bir biçare kadın kimseden muavenet bulamadığı, ken. disine yardımcı bir el uzanmadığı için kendisi gibi Aaçlık çeken çocuğunun feryatlarına dayanamamış, onu gidip bir karakol kapı- sına terketmek mecburiyetinde kalmış. Polisler kadını tutmuşlar, çocuğunu sokağa bıraktığı için mahkemeye sevkedilmiş ve kadıu hâkimlerin karşısında betbaht macerasını ağlayarak anlatmış: Kendisini bir sene evvel bir adam sevmiş. Onldan bir çocuğu olmuş, bu yüzden kendi evinden kapı dışarı atılmıştır. Aylarca gebe halinde hayatın bin müşkülâtiyle mücadele ederek yaşamış, nihayet çocuğunu dünyaya getirmiş. Fakat son günlerde işsiz kal- — dığı için açlık çekmeğe başlamış, bir hafta ağzına bir lokma bir şey koymamış, çocuğunun açlıktan feryat etmesine tahammülü kalmadığı için onu idldia edildiği gibi sokağa değil, kendi nazarın* da devleti ve himayeyi temsil eden polis karakolunun — kapısını terketmiş.. Kadın sözünü “beni tevkif edinizi belki de hapishanede bir |—lokma ekmek yerim,, diye bitirdikten sonra düşüp bayılmış. | Yirminci asırda, medeni olduğunu iddia eden İstanbul gibi bir şehirde, bir biçare annenin bütün cemiyet yardımlarından - Mahrüm, tiıpkt büyük bir deniz ortasındaki hali bir adada kalmış bir insan kadar tek başına olması, yukarda da söylediğimiz gibi her İstanbullunun ayrı ayrı yüzünü kızartacak bir höllisedir. Şüphesiz ki medeni olan bir şehre, tiyatro binasından, asfalt caddeden, parktan daha evvel içtimaf yardım müesseseleri ana ve çocuğu himaye edecek teşekküller, yoksul anaların evlâdlarını terkedebilecekleri yurdlar lâzımdır. Aç anaların, aç çocuklarının feryadı dolu olan bir şehir ister. se dünyanım en meşhur şehir mütehassısının plâniyle imar edilsini | Orası arzin en iptidaf köşesi telâkki edilmek hicabımdan kurtula- Şehrimizde iş başına geçtiği gündenberi, kendisinden şikâyete hakkımız olmuyan faal vali ve belediye reisimizden, İstanbul şeh- rtinin bu ihtiyacını önlemesini, ana ve çocuk yardımını teşkilât- lanldırmasını ve bu suretle bütün Türkiyenin en büyük ihtiyacına | bir örnek vermesini bekleriz. : İstanbullular, kendi şehirlerindde böyle feci hâdiselerin cere. yanına lâkayd kalmıyacak kadar cemiyet şuuruna ulaşmış mede- ni kimselerdir, Onlara aralarında aç olduğu halde müavenet gör- meyen İşsiz ve kimsesiz anaların yaşaması pek güç gelir. n Suat DERVIŞ VAKİT Asım Us, sulh taarruzu "mu, harp taarruzu mu,, başlıklı makalesinde, Hitlerin dünkü nutkundan bahse- nutkun devamlı bir sulh şartlarını bildirmediiğni, bu itibar- la bir sulh taarruzu değil bir harp faarruzu mahiyetinde çıktığını ve - bu nutku dinliyenlerin Müsolininin — miçin sulh tavassutu işine karış- mak islemediğini anlamış oldukla- rını kaydediyor. , Müuharrir, Hitlerin bu nutkundan - sonra, Moskova ânlaşması mucibin- ce ayrıca Sovyetlerle Almanya ta- rafından İngiltere ve Fransaya müş" terek bir sulh teklifi yapılıp yapıl- mıyacağı anlaşılamadığını kayde- derek Hitlerin nütkunda, İngillere — yve Fransaya meydan okuürken İtal- — yan askeri ittifakından kendisine en küçük bir yı:dun gelmiyeceği — kanaati ile hareket'ettiğini ve bü- - tün“ümitlerini Sovyet Rusyanın f — muhtemel yardımlarına bağladığı- nı tebarüz elliriyor. Vakiğ başmuharriri, Almanyanın — Belçikanın bitaraflığını ihlâl edece- &l hakkındaki haberleri — Hitlerin - nulkunda buna dair olan cümle ile — karşılaştırarak “Almanyanın Belçi- - ka ile dost kalmağa mani addettiği - bir ihtimal yok değildir.,, hükmünü — çıkarıyor ve ÂAlmanların garp cep- hesinde hazırladıkları büyük taar- ruza Belçikanın bitaraflığını ihlâl ile başlamaları mühtemel olduğunu ve başlıyan harbin ancak iki taraf fan birinin kati surette — yıkılması ile duracağını yazıyor. — YENİ SABAH b V a * Hüseyin Cahit Yalçın, İtalya dev- let adamlarının düşüncelerine ter- cüman olan bir İtalyan gazetesinin “Milletlerin meşru emellerine teka- bül edecek ve adalet üzerine istinat eyliyecek bir sulhu hiçbir milletin reddedemiyecği,, hakkında bir ya- zısına cevap vermekledir. Muharrir — devlellerin henüz meşru emellerle © . İklifa elmeğe, adaleli iselmeğe yük- " | selecek kadar — İçin prensip üzerinde || medeni olmnudıkları tereddülsüz we derhal elde edilebileck bir ililâ- — İm latbikal sahasına çıkarılabilme- si kahil olmadığını kaydederek di- yor ki: “Dovletlerle İnkisaf ve torakki e — den sey, fnsanlık fikri değil, riya- y ç kârlık kabiliyetidir, Bir devlelin en - hodgâm seyki tabillerine hangi şey Ja[ cedfi Yaz,ele erre döey ol “diyor &»îı F Vp dayleğ uygun gelirse o meşrudur; bir dev- Tetin''menfaati”neyi'icap ediyorsa ©o adalçitir. Bu prensipler dairesin- de hareket eden heyellerin murah- hasları arasında bir anlaşma temi- nine imkân var mıdır?,, CUMHURİYET Nadir Nadi lıklı makalesinde, Hitlerin dünkü nutkunu mevzuubahs ederek Alman devlet reisinin “sulh taarruzundan,, ziyade “önümüzdeki harbin müda- faasını,, yaplığını, iki saat süren untkundı hatibin baştan sona ka- “dar A.lmın politikasının — doğrulu- ğundan bahsetmiş olduğunu, bütün nutukları gibi —bunun da Versay muüahedesi aleyhine tevcih edilmiş uzun bir ithamname olduğunu, hal- buki İngiltere ve Fransanın — Ver- say muahedesini müdafaa için si- lâha sarılmamış olduklarını kayde- İ ve sulhun bir sulh — esa- s1 olmaktan uzak bulunduğumu, bi- | naenaleyh asıl harhin şimdi başla- yacağını tebarüz ettiriyor. TAN Mi M. Zekeriya — Sertel de bugünkü makalesinde Hitlerin nütkünü' tah- Nİ etmekte ve Almanyanın müsbel ve şayanı kabul hiçbir teklif ileri sürmemiş olduğunu, — bünün için nutkun vaziyeli değiştirmemiş bu- lunduğunu kaydeylemektedir. Yazan CAHıT UÇUK - Ö memeleri, artık gibi —taze değillerdi. Vücudu parça parça dağlanmış gibi af ıyordu, Gözleri. eskisi dır gibi kaplayan fensrin ışığı gel- di. Fırtmanın seslerini yeniden duydu. Hiç kimseye karşı, hiç bir hissi yoktu. Gençlitiri, haklarını, sağ'ızmı elinden alan kaderine küsmüyor; ralarla başıma kurduğu yuvayı “Alııe" doğru,, baş- | ne gecenin karanlığını kızıl bir ça. | vücudunu satarak kazandığı pa .. & 'HABER — Akşam Postam Tavuk fiyatları düştü Fakat perakende satıslarda fark yoktur Son günlerde şehrimizde tavuk çok bollanmış ve fiatlar düşme . şe başlamıştır. Öğrendiğimize göre bu vaziye- te, bilkassa Trakya köylülerinin 'linde fazla mal olması ve bun!a. cı süratle satmak istemeleri se- )eb olmuştur. Geçen seneler Almanyaya ta. | yapılması dolayısile | vuk ihracatı fiatlar yükselmiş ve küöylüler bundan istifade için tavuk yetiş- tirmeğe çok ehemmiyet vermiş - | lerdi. Bunün netigesi olarak köy- lerde mutaddan birkaç misli de. recesinde artan tavuk meycudu . na mükabil ihracat durması yü- zünden — istihlâk: iç piyasalara münhasır kalmış ve satışlar gev. - şemiştir. Simdilik tavuk fiatlarında on kuruş, piliç fiatlarında beş kuruş düşüş kaydedilmekte ve yakında daha ziyade düşeceği beklenmek tedir. Yalnız Çerkesköy ve civa. rından gehrimize günde 1500 . 2000 kadar tavuk ve piliç geli - —— ——— yor. Bundan başka Adapazarı ve ! diğer tavuk yetiştirme mımntakala rindan da fazla müvaredat var - dır. Fiatların burada, malım geldi. ği yerlerdeki kadar düşmeyişi, hattâ, şehrin bazı mmtakaların . da yüksekliğini muhafaza etmesi şikâyetleri mucib oluyor ve ta - vuk sarfiyatımı azaltıyor. İhtikâr komisyonunun İstanbul halkınm mühim bir gıda macde. sile alâkadar olan bu işle meşgul olması lâzımdır. ı—ı——v-ı— Avrupadan dönen tale- — be üniversiteye müra- caate mecbur... Ankâra'6 (A - A.)'— Maârif Vekilliğinden tebliğ edilmiştir: Almanya ve Fransadan dönen talebenin İstanbul üniversitesinde müteşekkil komisyona en geç 15 teşrinievel ve Belçika, İngiltere, İsviçre, İtalyadan dönenlerin de “en geç 30 teşrinievvele kadar müracaat etmeleri lâzmndır. Bu tarihlere kadar müracaat eden . lerin talebelik hukuku mahfuz tutulacak ve bundan sonra yapı. lacak müracaatlar kabul edilmi . yecektir. Bu Suretle müracaatta bulunmıyanlar vekâlete karşı o - lan taahhütlerini ifa etmemiş ad dedileceklerdir. Stoklar tesbit ediliyor Toptancı ithalât tüccarları el elrindeki stok mallarm birer lis- tesini ihtikâr komitesine verme. ğe başlamışlardır. Stok mikdarı. na göre satışlar kontrol edilecek- tir. ——— —0 a— Yeni tramvay tarifesi hazırlanıvyor Tramvay idaresi yeni kış tari. fesi hazırlamaktadır. Amelelerin iş saatleri ile mekteb saatleri göz önünde tutulmaktadır. Bilhassa pazar günleri eğlence yerlerinin ve stadyomlarm tatil zamanları- na göre trı.mvay işletilecektir. çalanlara kızmıyordu. Ona arkasını dönen insanlara, o da gönlünü kapamış, sırtını çe. virmişti. Artık, buralarda yaşamak güç bir iş olacaktı. Vücudu, uzun zaman para etmiyecek kadar yor. gun; ruhu hastaydı. Düşünceleri, susuz kalan çöl yol cuları gibi, kurak yollara aranarâak yaynıyordu. Birden Kara tosunun sesini duv du. Bu ses, ona aradığını buldur- du. Baâaşmi alımp gidecekti. Nereve? Gözlerinin önünden “Uçan Su' yun yeşil alanları, yemişli ağaçla. TI,. Baçti, Orada, karanlık ve azaplı geçar ömrünün, en aydınlık ve .canlı ha. tıralârr sak'ıvdı. Üzüntüsüz, kav. düsünmeden, - bir , . Ptrctrz, ralamr ”i | kaldırılması için belediye defter.. TPT Ş A Ş - K İ " aa SK GAS ea VA kirden vİvemliketim. Kimsesiz ve işsiz annelere Anıt - Kabir inşası Beynelmilel bir Müsabaka açılmazı kararlastı Ankara, 6 (A. A.) — Ebedi r Şaf Atatürk için Rasat tepede | yapılması mukarrer anıt kabir ye rinin işleri tamamlanmıştır. Bu iş için başvekâlette teşek. kül eden komisyon buügün topla. narak inşaat işlerinin tesrii et. | rafında tetkikler yapmış ve bu | meyanda pek yakında inşasına | başlanacak olan anıt — kabirin Türk milletinin Şşerefine lâyık bir mükemmeliyette olmasını te. minen projesi için beynelmilel müsabaka açılmasını karar altı . na almıştır, ——— Ekmek nümunesi fırınlara gönderildi Yeni ekmek nümunesi dün fı. rıncılar cemiyetine gönderilmiş | ve bütün fırmerlara yeni çeşni., de un tedarik etmeleri bildiril- mişlir, —— Ö—— — : Yanan adliye sarayının | molozları ; Eski adliye sarayı molozlarınm darlıkla temasa geçmiştir. Bu iş için 35 bin liraya ihtiyaç görül- mektedir. Fakat molozlarm atıla. cağı yer henüz tesbit edileme . miştir., ŞAYA YU Kırkçeşme suyu — kullanan hamamlar Terkos suyu kendilerine ucuza verildiği halde, bazı hamamların hâlâ gizlice künkleri delmek su- retile Kırkçeşme suyu kullandık. larr anlaşılmıştır. Bunlar hakkın- . da kanuni takibat yapılacaktır: -- |- — vBD & slaka SŞehir mütehassısının meşgul olduğu işler Boğazım Rumeli ve Anadolu sahillerinin plânları hazırlanmış. tır. Prost bunları tetkik edecek. tir. Mütehassıs bundan evvel | Üsküdar ve — Kadıköyün nâzim plânlariyle — meşgul — olacaktır. Prost Çubukludaki hidiv köskün- den ne suüretle istifade edilebile . ceğini araştırmaktadır. -— ——— İkinci ilk tedrisat kadrosu Maarif müdürlüğü ikinci İlk tedrisat kadrosunu hazırlamak - ftadır. Münhal muallimliklere ta « yinler yapılacaktir. —— —— Afyon mübayaası Toprak mahsulleri ofisi bu yıl 3009 sandık afyön mübayaa ct . miştir, —LL— Her dükkân ayda bir “Gümrük, posta ve t'ra- ' ret başmüfettişlikleri kontrol edilecek Hıfzıssıhha kanünü tatbikatı. nm kontroluna başlarmak üzere- dir. Gıda maddeleri satan bütün müesseselere birer teftiş karne. si verilecek ve her dükkân bir ay içinde muhakkak surette bir defa kontroldan geçirilecektir. | başkasının omuzunda yaşamanın | bütün rahatlığını, Zeynep, “Uçan Su” da yaşamış, duymuştu. Artık sülüğün emen ağzma bile kanı çıkmayan, kuru ve eskimiş vücudu, kırılmış emelileri, yorul- müuş gönlüyle Zeynep, “Uçan Su" ya dönemezdi. Yumusak başlı olduğu, seven bir yürek taşıdığı için, bütün in . sanlar onu ezmiş, hayat fışkıran vücudunun usareerini emerek su . yunu almış, posasını birakmışlar. dı. Canlı, parlak gözleri, hayatın felâketlerini, azaplarını görmek - ten donuk'aşmışlardı. Taze teni, haris e-kek dudak'arının aç te . ma:larile solmuş, seven. yüreği. bosluklara akan- karsılığını bula.. miıyan sevgilerinin hasretile sıcak. pişan siilüiçlesle dolu sularmın ya. İstanbul halkı Namına .İıhraman ordumuz:ı Alzran hisleri bildir.ici Kurtuluş bayramına ait mera. simin öğlene kadar olan kısmını dünkü sayımızda yazmıştık, Üğ- — ——— .- —.__._..—_.__—_.— leden sonra saat 16 da belediye ğ' reisi Lütfi Kırdarın teisliğinde ' parti başkanlarından, vilâyet u . mumi meclisi azasımdan ve ca', miyetler mümessillerinden mü- rekkep bir heyet İstanbul komu. tanı korgeneral Halis Bıyıktayı ziyaret etmiş ve halkım ordumu- J za şükran hissini bildirmiştir. Ge ce Taksimde şehir bandosu tara, findan könserler verilmiştir. Saat 20,30 da da vali ve hele, diye reisi tarafından Perapalrr'a ordu şerefine 180 kişilik bir : sa- fet verilmiştir. Ziyafette İston . bul komutanı, şehrimizdeki me - buslar, yüksek askeri erkân ha. zir bulunmuştur. — — —— Ankara, ö (Hususi) — Güm- rük vekâleti teftiş heyeti reisli. gine mad'ye müfettişlerinden Os. man Cemil -Batır, Posta umum müdürlüğü başmüfettişliğine as - keri temyiz mahkemesi aza mü. lâzimliğinden — müstafi — İsmail Hakkı, Ticaret vekâleti başmü - fettişliğine Mmaliye mürfettişi Lüt fi Aral tayin edilmiştir. ü , Nümune sığınaklarının plânları hazırlandı Muhtelif — yerlerde yay 'ascak nümüne sığmaklarmın piânları hazırlanmıştır. Her kazada üçer tane nümüune sığmağı yapılacak. tır, Sığmaklarım derinliği 1,80 ve genişliği de 1 metre olacaktır. | Bü ıığmı.'ılu birer, ikişer ve altışar Kişilik olarak inşa edile . ceklerdir. “Her “birine” 200 lira masraf gideceği tahmin edilmek- tedir. —H Sanayiimizde ham madde nasıl bulunacak? Sanayiimize Jlâzım olan ham maddelerin hariçten ne şekilde temin edileceği hakkmda yapı - lan toplantılar bitmiş ve hazır . lanan Traporlar dün Ankaraya gönderilmiştir. Raporlarda bilhas sa sanayicilerin fikirleri ve ha . riçten ne miktar ham madde ge- tirilmesine ihtiyaç olduğu yazılı. dır. —— Taksim kışlası 50 bin liraya satıldı Taksim kışlasmım — belediyeye ferağ muamelesi dün tapuda ya- pılmıştır. Maliye kışlayı — şehre bir cemile olmak üzere 5ü0 bin li, raya belediyeye satmıştır. — İnkılâp müzesinde kurulan kitap sergisi Şehir ve inkılâp müzesinin kü. tüphane kısmında Türk tarih ku- | rtumu — neşriyatından mürekkep bir sergi kurulmuştur. Şimdiye kadar satışa çıkarılmıyan birçok eserleri havi olan sergi önümüz. deki salı günü açılacaktır, ı-ııı:ııuat*—ıımuı BER İN EDEBİR OMANIM- İ lığını kaybetmişti. “Uçan Su” ya, yanında kocası, kucağında çocuğile, göğsünü gere göre dönebilirdi. Fakat bu haliyle gidemezdi. O küçük köyde, felâ - ketlerine giden ilk adımı attığı hal de, geçen güzel günlerin hatıraları için, hoş gtmen kalbile affediyor . du. . Giden gençliği, kaybolan sağlığı | gibi, “Uçan Su” da ancak hayalin. de yaşıvan bir rüya olacaktı. Kararan, insanlardan uzaklaşan sinen rTuhu, porsuyan, eskiyen vü. cudu, “Uçan Su” yun taze yeşil- Eileri, sağlam insanları arasma değil; botaklığın, sazlık'arıma ya . yıldığı “Kara Bataklık” - köyüne- 7T BİRİNCİTESRİN —— 1939 î AK.AM POSTASİ Sahibi ve Neşriyat Müdürü S HII!I:I Rasim Us İDARE EVİ : stanbul Ankara caddesi Potlâ kefonu İstanbel 204 Talgeai ödrem İrtümbel HAŞ Yan işleri bhluu 23872 İdara - 24370. Hân - hnlıüılılııluıpıııı—_“ düşülür Pasta Yirliğinn girenyen yerlera öşdü IIIIDHT.II II.I ABÖNE'Ş RİŞ 'iırııı ıııı- ı Semelik ..00 Kr. 16.00 K Ü - # aylık *756 « 810 « * SBaylık — 300 » 425 f Ü V aylik 25 .. _-------- Bir hulya kuralım 5.. adön sönra İngiltere ile Fral” maudı. Tküvvetlerle iktifa edebileceği sanif | dırmaktan korkarak, yavaşça tı. Bir döşek, bir yorgan birkaç kat çamağır ecitari al küçük bir denki yaptı. rek dışarı çıkatdı. Şehre taşıdıkları arabaya yürledi. ahıra girdi. Karatosun, onü ce kaktı. yakışırdı. e L İi ** ." Alayata dair: Milletler Cemi” bahsedilmiyo'' — ÜOKTANberi yelinden ğ Si Alğüyaya Hü pi Hati elliniS” kali yeneriredeki Mmüesseseye — TEY aa bildirdiklerdir uğccnura, iŞLE? kalar, Bir daha oradan bir ses çık” Hâlâ yaşıyor mu? hıhm&“ ruz. Doğrusu onuün sihhatini merak tacn de pek yoz. Yeni har,, L enis” tan dan evvel onu orladan kaldızdi: “iatihe karışlırdı,. Bu kadarla dâ | kanmadı: onu unulluürdü.. Khaivuki ne güzel emeluerle kul'”l_' Müyruler İnsaslar o müessesedif ne büyük — şeyler beklemişlerdi' Yırımi senedenveri devleiler arastir — da çıkan müntelif meselererin — HE men hiç birini güzellikle hallede” mediği halde gene ondan ünl bes liyorduk. Son zamanlarda, kar$şt” maizdakileri — guldürmnemek içil ümilleri söyliyemez olmuştuk at ; içimizden: “Kimbilir?... Belki dee” diye başlıyan tatlı tallı hul).ılar ge çiriyorduk. Hani sandıklarında mil yonltarca eski Almıan marsi W’_ eski Rus rublesi saklıyan ve bunl* ryın hiçbir zaman para elınııı:uh?ı | ne bir türlü inanamıyan — adamilt! var, biz de Milleiler Uçiniyeli fıh—“ ni gönüllerimizde öylece saklıy9!” duk. Habeşislan — harbi de, Muf"ı anlaşmaları da onun lamamile ll eltiğine bizi İnandıranuıyordu. Itiraf edeyim ki ben hâlâ ırıalıf"’ıj yorum,.Belki,belki değil hiç qnphe!'“ı yanlış kurulmuşlu; sadece mani — zz dığı için maddi şiddetlere ııı'uka_*"f | met edememesi tabilydi. En hal”""ı' en rahim dinler bile icabında öT çıkarmağı düşündükleri halde Mi letler — Cemiyetinin — mızraklı Dit chevalier'si dahi yoktu. En büy silâhı, dinince dinlensin, Brıand"ı l' nutukları idi. Yarın, yani bu harp bittikten şöl ra, Milletler cemiyeti niçin yenidt? kurulmasın? onun için daha i lanı esaslar bulmak kabil değil © dir?.. 1919 dan sonra çıkan bdflî siyasi ve İçlime? cereyanlur kend! lerini dünyaya cebren kanlıl 'uır' meği düşündüler. Yalnız Milletltf Cemiyeti tatlılıkla iktifa elmek '5* tedi. Onun da kommunizma gibif? cisma gibi mülecayiz olması lııb' dir. “Milletler cemiyetine isliyt b girsin, İstiyen de çıksın!,, rl—eııı]llı Bu doğru değildi. “Her — millet cemivele girecek, bir daha gıknm yacak; girmek istemiyenler" ZUH silâh kuvvetile mınacas !, .1.5;1ılıl*c' liydi. Bunun için de © ıııu:x—ese"” bir ördusu, bir donanması olmü! »37 dıu Yani o ürltessessye dahl ırnllııît İN' ONnA glrm("ı l'ÖıET“IXEîİ î"xa cı mak isliyen her mille'e kârşı ıl"rh" herp açmağa mecbut” tutulmal 3* 'î Öyle olmadı. Öyle aolması K? miydi? bilmivorum. İhtimal ki Hüf , le bir bülyanın bir deli saçmı? 'sı y dan farkı yoktür. Olsun! Uüı'_n' 4 deli saçmasından facksız da “ınıl' gene tallıdır ve bir gtün hakilet! mıyacaflını kimse iddia edeme7 Nurullah ATAC ı - 5 nı | Köyüne gidecekti. Genç zam lazında bile, kıvrık borıu'da" dan herkesi korkutan karatosü beraber alacaktı. O, güzel ve ı'?f tü günlerin en iyi bir arkada'*lfd' Kocası uyuyordu. — Onu u*'“"k | yalk - va-tî“* lı!ı" Suruî:e b eti Zaynep, onu,dışarı çekerek: Yr vaş sesle fısı'dadı: -| 5",-r — Tosun gidiyoruz artık!-: nin ve benim değduğumuz yere” — l (Devamı vart) â İ“ iH 1 -Z: .e 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: