Düşündüğüm gib Münevverler memleket içine; dağılmaktan çekinmemelidir! Yazan: Gazete hsvadisleri urasında oku: isat öğretmenleri içinde bu sane b Xiletine müracat ederek bulundukları nakillerini iste: r, İstantula civar yerlere nakledi! Bu havadis, hakikster te bir havadistir. Biz t medeni seviyesi, birkaç muayyen sehirde yaşamaem olamaz, diyemey Bunların içinden lerini arzu etme! u hüdiseyi mütalea ederken, mürne konfor ve İstirahat imkânları yerlerine nispeten daha yüksek olan Ankara, İstanbul, Suat Derviş Taşrada çalışan ortu ted- istida yerlerdön Başka si İstanbu! üz onu ile maarif ve taraflâra ii yü üslü de dikkatimizi üzerine celbedecek mahiyet r olan memleketin bir İnsanın başka İzmir gibi istemesinden tabit hiçbir şey Çünkü bizim Türk mlnevverinden beklediğimiz şey ide maktır, İdenlist olmak demek doğru ve mek, bunun için her türlü fedakâr; mak, kendini bu işi in en büyük ideal, bagarmağı medeni bir Elinde bir diploma olan, başı bilgi He mücehhez öteki memleketin şu veya bu kögesine bucağına kadar her tarafı medeni Mira? vakfetmektir, rüksek Ga, her tül ösere hasrr vüe feragate kati 'Türk omünevvöri san kurmak değil midir? ulunan 0, bu, gitmekten çekinirse en uzak vatani biz ne zaman kurubi Ben yalnız Türk öğretmeninden değil, bütün Türk münevverle- rinden bahsediyorum. Nice genç İi durlar. İstanbu) daha bol olan bi derler. Halbuki |; başka işi sirf bu anlar tanıyoruz ki, memur, Ankara veya İzmir gibi yerlerde az para vo dar bütçeyle yaşımağa razı olurlar da, istikbali daha parlak ve refahı şehirlerde değildir diye redde- yaşamağı bilen, konfora ve medeni bütün ihti. yaçlara alışık bulunan Türkler memleketin o noktalarına gitmezler ve oradakileri de orada ayni şeyleri yaratmağı çalışmazlar ve yarattıktan sonra bütün bu şöylere alıştırmazlarıa memleketin ber bucağına her medeni insanın ihtiyacı olan şeyleri sokmak tabiatile daha gecikmiyecek midir? Türk münevverinin bugünkü vazifesi, kendisinden evvel memle- ketini düşünmektir, Bugün en wssız telâkki ettiğimiz memlek, köne” lerinde Ankara, İstanbul ve İzmiri bulabileceğimiz bir vatan ya- ratmağı her Türk münevveri kendisi için bir milli vazife bilmeli ve bunun ancak bü ihtiyaçlarla memleket içine dağılmakla mümkün ol. duğunu idrak etmelidir EY SUAT DERVİŞ LZ A diy o-le VAKIT Asım Us, “Harp kafşisında ikti sadi devlşi,,, başlıklı o makalesinde, Förkiyenin memleketin © umumi menfaatlerini korumak için icabın- da milli iktisadın her sabasını kon trolü ulna ulacak bir devlet oldu- ğunu kaydederek © hazırlanmakta olan milli iktisadı koruma kanunun dan bahsediyor. Bu kanun projesi e, ber türlü iptidai maddele- rin istihsalleri, satışları, nakil işle- ri, bilânm Hcari Oo müğssetelerin ve teşkilâliarin faaliyetleri devletin kontrolü alına o alinabilecektir. 7. takdirde bazı maddelerin oğrudan doğruya devletçe idare olunabilecektir. Bu kontrolü devlet hesabına şu veya bu iatrda bir varidat bul mak için değü, sadece memleketin hayati ihtiyaçlarını muhafaza et. mek, milli iktisadiyatını zarardan korumak için olduğunu kaydeden muharrir, *. p halinde silâh kadar kiymetli olan yiyecek ve zahi ihracının menedildiğini, elde nn mâbselün de müstahsili korumak İçin hükümetçe satın alındığını ve ihtimalki bu nevi mübayanların yas rın devletin mahdut sahalarda sa- taş İşlerine © görişmesini de Yaruri kılacağını işaret etmekle © ve yeni kanımun hedefinin, devletin muh. temel zararına da olsa, memleket | teki iktisadi istihsal © cihazlarının | “ muhafazası oldüğunu tebaröx ettir | mektedir. heyetler | bey YENİ SABAN Hüseyin Cahit Yalçık makalesinde Duçenin son nutkun- dan bahsetmektedir. İtalyan başve- kili son hutkunda Lehistan paylaş- masına kabulü suretile bir sulh yapılabileceğini sö; buzünkü barrir, edilemiyeceğini, çönkli Ingiltere ve Fransanın Lehistan işgali © ismam oldu diye Üstelik Almanyaya müslemlekeler de bileceklerine akıl ermi dediyor. Hüse dan sonra Italyan gaze danin demokrasilerin hari ip sulh yapa yeceğini kay kalesine cevap vererek, nin bile aklına gelen demokru ve İklisa! gazeleci ihtimallerin aemiş olacağı favzedilemiyeceğini | söyliyerek şöyle diyor “Şurasını da unut eder ki Mrunsa ve Ingillerede iktiz bit şahsın arzusu memleketi harbe sürükliyemez. Binaenaleyh iş ba. şında bulunan herhangi mülihara- sız, çılgın, yarı meczup bir kilin yahut kralın beyinsizliği k şısında korkudan kimse 8es çıkara- aştır Fransa ve İngiltere atılmıştır. denilemez. nemlekette de mesul uzun uzun düşünere ve da b hükümetler mütehassıs istişareler ederek miha- yel bu harb kararım ve dir ve verirken de, tabii barbi nası «dare edeceilerin eri hangi v bazı | Iki | Ihtikârla müca- | dele faaliyeti Fatura vermek iste- miyen müesseseler tesbit ediliyor İbtikârla mücadele için Ti« odasında kurulmuş olan komi lâğvedilmis Ticaret odası mek i tep defterleri | e kırtasiye ımı üzerinde pıldığı ihbar edilen iht | kında tetkikler vaz F sese de bulunuyor. Fa- iyen müe t edilmektedir. Ankarada kurulacak teşkilât | vekilin reisliğinde bir teşkilât ku rada Baş teşkilât kur | de kilin reisliğinde bir cak ve bütün vilâyetlerde İ buluscaktır Mımarların şikâyeti Mimarlar cemiyeti ticâret mü dürlüğüne müracaat ederek inşaat malzemesi fiyatlarının çok yüksel ni bildirmi Buna göre, cam yüzde yüz, ka lay yüzde 40, banyo levazımalı! yüzde 25, fayans yüzde 100, kapı | kolu ve ki bi hırdavat eşyası yüzde 15-20, çinko yüzde 100, de- mir yüzde elli, kereste yüzde beş, tuğla, kireç ve kum gibi malzeme de yüzde 3-5 nisbetinde pahalılaş muştır. Tetkiklere başlanmıştır. Otomobil bir çocuğu öldürdü Hasköyde oturan Ahmedin yedi yaşındaki kız Makbule dün bir otomobilin altında kalmış ve Ha- seki hastanesinde ölmüştür. —— Temizlik amelesi TO) AR GETİ yardim “sandığı kürulacak Belediye, temizlik amelesi bir teşkilât vücuda getirmeğe, bir n ve yardım sandığı kurma- a karar verm AA şe sılalarla lemin eyliyeceklerini bil eylemişlerdir, Insanlar rında yünilabilirler. Fakat | Togitiz ve Fransız erkânıharbiyelerini de hiç olmazsa Sinyor Gayda © kadar s hesapla- sonra sel geceki büyün elki ivarda tah ibat yapmış! gi nal se larla sürüklenen | ğnç'ar mecra ile köprü menfezle- rini tıkamıştır. Bu suret fezlerden zeçemiyen sular çarşi- ya hilcum etmis, ve dükkârlar malâr suların müteaddid ev yıkılmıştır. Jandar umundan.kur tulmak için ağaçlara tırmanmııi- lardır, Telefon #nniralınn yıldı . rım düşmüş, hasarat Hükümet dairesind kısmı sularla ıslanmış, zıları da kaybolmuştur. yapmıştır. ki evrakın bir diğer ba - Nahiye tamamen & kalmıştır. Tehlike tilmaştr. Avlucuk köyü d bücumundan 15 ev çökmüş! Birgide beş kişi boğulmuştur. Zelzele Evvelki gece İzmirde iki, Çeş. mode dört ve Dikilide üç zelzele olmuştur, 21 eylti öğle vakti bütün mıntakslarda tahribatma ait gu lar tesbit edilmiştir. İzmirde bir kişi hafif yaralan, bir ev kismen yiktimeştr. Urlada iki ev kısmen yıkılmış- tır. Menemende bir kişi hafif y ralanmaş, iki ev yıkılmıştır, Bor . gamada 61 ev tamamen yıkılmış. 31 ev oturulamıyacak hale gel - miş, 282 6v kısmen yıkılmış, beş kişi ölmüş ve 3 kişi ağır yaralan, | mıştır. zelzele! esmi rakam- miş, Eminönü - Unkapanı caddesi Eminönünden Unkapanma dar açılacak olan yeni caddenin teferrüat plânları hazırlanmıştır. Bugünlerde tasdik için Nafia ve kâletine gönderilecektir. ka Baltık devletlerinin ya yapı lacak bir hücuma dalma istinat nok tası olabilecekleri için, Sovyetlerin Rusy askerlikten anlar diye kabul etmek | aslararındayızsı, TAN M. Zekeriya Sertel, “Sovyet Rus ya Baltık devletlerinden © me İsti- başlıklı makalesinde, Sovyet: n, Avrupada ba burbin İ memleketlerine sıçramaması için, İ şimal denizinden Hazer © denizine kadur uzanan bir Çin seddi vücuda getirmekle meşgul olduklarını kay» dediyor. NU ATP, yangınını sirayeiİne ma- v için S lerin Lehis- tanı, işgal ettiklerini, — Balkanlara ve Karadenize İtme için de Romanya - Polonya hududunu kes. ifklerini söyliyen muharrir, Mosko. a hazırlanan Romanya, Bolge ristan ve Türkiyeden © ımürekkep Balkan paklı imzalanınca Sovyet- lerin Baltıklar Hazere kadar ken- di hudutları etrafına geniş çevirmiş olacaklarını, ancak küçi yor? bu devletleri nüfuzu alına (alarak Baltikta Alman hâkimiyetine niha- yel vereceğini tçbarör elilrmiekle dir. CUMHURİYET Yunus Nadi (o “Büyük buhran, başlıklı makalesinde hakkın tw kuvvete, kuvvetin mi hakka tukad- düm edeceğin! araştırıyor. Muhar. rir, kuvvet hakka galebe ederse tün insanlık âlerainin nihayet bilü- hare kendi aralarında da çarpışa- cak bir kaç büyük devletin esarcil- ne gireceğini, fakat buna maddet, imkân olmadığım, milletlerin haya akklarını pervusıx çiğnemek isli | yeğtk herhangi kör kuvvetin elbet- te âkibet yıkılacağını, hülen © bila. vaf vö bürp sahasından uzakta bu lunan derlellerin bile, (o bulranın inkişafına göre, milletlerin © hayat | İ nin göstereceği yerk haklarını müdafaa saflarında yer aklarını ve hakkın asla mağlâp miyeceğini kaydedi Zelzele faciasından felâketi Dikili zelzelesinde ölen ve yaralanan- ların resmi mıkları anlaşı idi » OZ7 tamamen yi oturulamıyacak 50 ev kismen harab işi ölmliş, tif yaralanmış kızım kaldırılmasma de . vam edilmektedir Dıkili ve Bergamada son zeizeleler İzmir, W (A A.) — mıntak. dan gelen son hb lere gö dikti ve gamada 25 ve Jül günlerinde muhtelif fazılalarla hafif sarsıntılar olmuğ tur, İnsan zayiatı yoktur. Yalnız Dikillde nal Zelzele ber ide bulu . A- harab ir he mn İki bina daha yıkılmıştır. çıkta kalanlara tedbir! tieeler defa h K sürekiei tan gün ilk ekm İnegölde et mu nektedis olan nan Dikilide ve te iki zelzelede mütoessir olan ve he - müz insaalı ikmal çdilmemiş olan büyüz bir beton bina bu sabah burada vükun gelen zelzeleyi e teakip çökmüştür, İnsanca zaylat yoktur. Muğlada Muğla, 29 (A, A.) -—- Dün ge, Ce 10 da şiddetli bir yer sarsın- tısı olmuştur. Hasarat yoktur. Muallimliğe talip talip olanlar Bundan sonrâ | de muallim olmak isi istiyenler yapa çakları mü etmiyecek! acaallarda yer rif vekâleti- çalışmak mecburiyetinde olacaklardır versite ve sek mekte; oler- den mezun olanlar da bu şarta tas bidirler. Mual i de bazı hususi evsaf aranacaktır. ——— Belediye sarayının inşa edileceği sahada istimlâk Belediye sarayının insa edilece- ği Sultanahmetteki arşiv dairesi: nin bulunduğu adada yakında is timiğke başlanacaktır. Buradaki binalara kıymet tak diri için istimlâk (o müdürlüğüne emir verilmiştir. Zam ipa Sanayi müesseselerinde işçi kursları açılamadı İşçi adetleri yüzden fazla olan selerinde mesleki r mecburi tutan me yarın meriyele gir Fakat son vaziyet dola- e kursaçı 'örler bu mese- caatta bulun» 30 EAENİL — lk e İİ Re | AKŞAM POSTAS Sahibi ve Neşriyat Müdürü , Hasan Rasim Us İDARE EVİ: standı Ankara cadi a aa. semi En Taya enn Kunak AA Yan iye teletone 73872 re 24370 bi : 20335 Tüsan Ban By m ayl ai bar ve 18 kişi | | ünevverlerimiğ URK münevveri istanbul ğ 7 uyrılmağa ancak Avrapi Bilinek şartile razı oluyur; Anki ya gilmeği bile büyük bir fedak . Universiteği o bi ncin birinci arzusu kendi$ Istanbulda bir iş bulmak; onu bi max da Anadolu şehirlerinden bi , meni eder ne gili 1cebur kabrsi olduğu ve sözü geçecek kimselere rica eği gene Istanbula dönmeğe çalışı? Çünkü Istanbul büyük bir şe çünkü İstanbul hayatı daha roj daha eğlence bulda konül cak daha Fakat Türk münevveri uayiüj ki Anadolu şehi nde yaşarsi Istanbulda yaşamaklan daha sali sı biraz da kendi kaba dir. Oraları rahat ve eğlence mak için ken yor: hazır £ hazır ravhilte kon bih İstanbulda Ka kendi gezini itirnf etiğin İ şünmüyor: giltiği yere türmek, sirafunda bir anl # kten aelif olamıyor; etrafın nimak'la ku , kendisinden ef | kr ez ime odağa İ Doğrusu münevverlerimizla ğunda et yabilmek, mun de yok ancak dikleri ile kalı laplarda gördük lecassüse değer çok eri ila oli isteme de hayati wuhlt Kö “ ve ancak şeylerin ali ter olduğunu nevveri, diğer İ ile olurup konuş İ sor; onların söyled gösteriyor; işittiklerinden bir öğreniyor. Fakat münevverler #” İ fona mensep olmıyan bir insaf meselâ bir çiftçi ile, bir İşçi bir tacirle konuştuğu zaman Of) düşüncelerine alika göst onun bayalına nüfuz ede / na yukardan bukıyor ve bu sur” onunla kendisi arasında bir pathte teşekkül edebilmesini im sız kılıyor. Bunları söylerken nevverlerimizin mütemadiyen köylüsünden © bahsettiklerini, © minnettarlık, muhabbet gösteri kalktıklarını unulmıyorum; dikkat ederseniz onların köylü bahsetmelerinde, köylüye m bet ve minnettarlık göstermeli de dalma bir kilabilik vardıfĞ hisleri içerierinden duymuyor” o bislerin lözum olduğunu kitap! da öğrendikleri için o kendile de onların bulunduğunu (iddi münasip buluyorlar, Köylüden ziyade riuhahbetle, bir nevi dİ8Ü rane vecd İla bahsedenler bile BÖ lüye gitmiyor, onun hayatına İ rak etmek istemiyor, köylüyü Is” bulda düşünüyor. Ansdolu hay elerimizin, romaliğii rımızın çoğunda hissedilen #* lik de bu yüzden değil midir? Nurullah ATAR Türk münevvefi aklan zevk # HABİRİN EDEBİ ROMANI OR BA GE | i 7 Yazan: ,CAHİT UÇUK, rr Ahmet gelmemişti. Canı yemek istemiyordu. Döseği yaparak, yat- ti. Vücudu ağrıyor, avuçları, ta -| banları yanıyor, kant erimiş atı sıcaklığile damarlarını yakarak dolaşıyordu. vu Zeynep, Komşu çocuklarını et - rafına toplamıs, onlarla konuşu - yordu. Büyüklerden kimseye aç madığı dertlerini, onlara söyle - © gmekten çekinmiyordu. Yedi yaşında olduğu halde, ana- sının bütün işlerine ortaklık et - tiğinden, “Ayşe ana” diye ad tak tıkları küçük kız, Zeynebin eteğin den çekerek: — Zeynep aba otursana!, Deği — Neden oturayım “Aye a - Küçük kız. bir büyük insan gi- bi yorgunluğu, oturu diğini biliyordu. ana” ile kendi arasında, bir yakın- hk buluyordu. Sırtını dayadı hurma ağacmı” dibine çökerek oturdu. Çakır Hüseyinin, gözleri babasına benziyen oğlu da Zeyne- bi seviyör, onun göğsünde, anat - nm kucağında duyamadığı bir ra- hatlığa kavuşuyordu. Tik bir sonbahar güneşi, bahçe- a dinlen - Iyi Brtiyordu, Çocuklar Zeynebin dört bir yanma oturmuşlardı. Hepsi aklına gelen bi i söylü « yordu. la e | pie dayı bize geldi. Babam! İ konuştular İ “Ayşe ana” Zeynebin sıvalı ko- lundaki kabuk çizgileri görerek merakla sordu — Zeynep aba, koluna ne ol - Zeynep, Hüseyinin Ahmetle ko nuştuğu şeyi düşünüyordu. Kü - çük kız, sorğusunu tekrarlayınca, koluna bakarak, cevap verdi: — Kan aldıracaktım. Fatma m ne üç kere neşter vurdu. | Çocuklar, korkarak, Zeynebin | koluna dalmışlardı. “Ayşe ana”: — Çok kan aktı mı Zeynep â ba? Zeynep, alladı: Hiç akmadı “Ayşe ana”! Küçükler, kanın neden akma - (ını anlıyamadılar, Zeynepde çocuklar gibi anlayamamıştı. Hal | buki, damarlarmda akacak fazla kan kalmamıştı. C lar; Zi ne konuştu yordu, belirmi Hamdinin, kolunu dürttüğünü sezince: arımı bulmağa çalışi- üreğinde tuhat bir ezinti — Ne var? Dedi. Çocuk, onun gözlerinin - çine bakarak, gülüyordu: yi — Ya, sen kaç yaşındasın Zey- nep ana? irine yılların, karanlık | açlarını taramak, bölüklerini ör- er çi düşündü. Fakat çö madığına sai Çok mu va şamış, ihtiyar mı olmuştu? Bunu bilmiyordu. Çocukların sesleri, kuşlarm er vıltılarına, “benziyor, onun başını sarıyordu. Bir aralık, belini daya” dığı hurma ağacının sallandığınıa farkma vardı. Gözlerini o Kaldıra- rak göke baktı. Büyük kara bulut- lar, gökün mavlliğine kanat aç- mışlar, bir uçtan bir uca uçup gi- diyorlardı. Ağaçlarda dolaşan kü- çük rüzgâr, her an biraz daha ar tıyor, dallar silkinerek, kuru yap" | raklarını döküyorlardı. Zeynep, çocuklara: — Haydi artık, dedi, Evler?” İ gidin. Hava bozuyor. Şimdi fur düşecek, İ Çocuklar, dağılırlarken, ar rından seslendi: — Analarmıza bana geldiğ” | söylemeyin hat. İ Küçükler, bunu “Zeynep 8” İ gittim, dedikleri zaman, angl$” dan yedikleri dayaklardan bili lar, analarmın niçin kızdıkli anlamıyorlardı. İ Çocuklar, çit dıvarlardan yp ortadan kaybolunca, onların hayallerile uğraştı. Hurmanın tepesi, durmadan tanıyor, ağaçlar küyorlardı. Bulutlar alçalm güneş görünmez olmuştu. (Debamı sari,