2 AĞUSTOS — hn 1939 a i çi OAMALKAr NR Z- ln İl lsesibel 2872 | DOĞRU... Mae) KRİSTOR mir YUMURTASINA Yazan: VASFI RIZA ZOBU ldızlar | gecelere bayılırım. e parlıyan mi sevremek zahrie” i Vi elinde değildir. Her m onlara daima hay! bakmış, ilâhlarının ârtnı sanmış, tali! (Bazı şehirler vardır ki, kapısına ettiğine inanmıştır. ae varmadan yaklaştığnızr bi İçindir? Yıldızlar bize gü: |lemezsiniz, oViyananm, Parisin, daha munis gözükür.! Berlinin yanına gelinciye, ( içine in haricinde say:İ girinciye kadar heybetini, haşme. Sağmen,.. Onları (o sanki|tini göremez, anlayamazsınız. in değil, ruh o âleminin) . Fakat baar şehirler de vardır ki, tayârız. Onları kendimiz)daha kilometrelerce öteden bü- ha Yakın buluruz ki ayda, Bunların Üy Yat bulunmadığını ko ne, ettiğimiz halde onla” " mt bir türlü aklımıza bire vi i tün heybetiyle görül başında İstanbul gelir.. İstanbul, uzaklardan gelen yol. cunun gözüne dakikalarca, hattâ saatlerce nefis bir ziyafet (verir. Buna ssbep te tepeler üzerinde ya- pılmış oluşudur, Bunlar wilüm © an şeyler. Fakat ben, Edirnenin de, böyle uzaklardan göründüğü- nü, hem de fevkalâde bir manzara arzederek göründüğünü bilmiyor- dum. Bir iki seneye kadar asfalt yol, biter, şehrin kapılarına kadar da. yanırsa, İşte o zaman İstanbuldan Edirneye otomobille seyakat, bu güzel şelire otomobille âkış doyul- maz bir tevk olur, » Hele bizim güneşi *Yyarelerde bizim gibi iş unmaması fikri bize ç Hiammül edilmez bir i veriyor, O kadar Mekkirler, yıldızlarda h ğı tahakkuk z biz arzilerin kendimizi son Araz hissedeceğimizi söylü- t a yim ki yıldızlarda, en im rde bile insan bulu- Iğını pek merak etmi- Arsa, bir gün onlarla ko- birtakım (mürase eni Aa akasikekda gl bada pe hepsinin isimle” ii eirlerini öğrenmek is kat çıplak gözlerimin gör- w Onlara hiçbir zaman teleskoplar la bakmağa im, Bana öyle geliyor Ana bakıpdaou Kün şı kadar ateş parçala” fim? bir elma büyük! fevkalâde bir manaara,, * demiş. tim. Bu “fevkalâde “manzara” yi kuran, ülkemizin bir'çok yerlerin. de olduğu gibi, gene Mimar Sinan olmuştur. Anadolunun, dini hıristiyan, fa katırkı halis Türk olan bir baba- dan Moğan müslüman evlâdı Türk oğlu Türk olan zan'atkâr Sinan; E a e bir dirneye öyle bir eser yapmış, © Parlaklığı : ileserini de öyle bir yere oturtmuş » Hattâ onlarda b bir) ki: kiyâmete kadar bütün müşlü- ai İnanlar bulunmasını dalmanlar onun mihrabı önünde sec. Yorum, Insan, Saha ilki İde edeceklerdir. Onun eserinin ö. Yıldızların meskün ol İnünde secde ötmek için zaten müs- i hatırma gitireydi, Yüman olmağa da lüzum yek! O * İhsanların * bizimki gibi | Edirneye öyle bir âbide dizmiş ki, “İrdükleri" o âlemlerden| oradan geçen her yolcuyu, şark. A Dane di, Bırakın yıldızlar | tan, garptan gelen her seyyahı, taş m; hiç olmazsa biz on-| kilometrelerce © uzaklardan itiba” | Ma sırlanı-İren ziyaret vazifesine başlamağa € pek o çalışmıyalım.| mecbur tutmuştur, i RAN - bilgimiz ol selalsiten güzelliğin İzamın ve hazzın hü birer âlem olduk'arı- “bebitiriz. Bilmediği Yl ki hayalimiz çalış" ni uza daa uygun âlem- Şehre açılan her yol Sinana doğ tu gider. Şehre bakan her göz Si, nanı görür. Orası “Sinan., dır. O şehir, Eşi Mimar Sinanın şaheseri, Karagözün ışkırlağı.. V.S, 'Türk dehasının en üstün bir eseri. ni “tepe,, sinde taşır. Evet, Sinanın camii bir 1'Tepe,| üstündedir. Tâ uzaklardan itiba" ren narin minareleriyle Venüsün heykeline; bir billür kapağa benzer. Bulgaristandan gelenler o için daha mânalı bir manzara arzeder. Edirneye dayanan sırtın tepe. sinden, sivri sivri siper arkasından görünen Türk süngülerini andırır. Hayır, ba- yır! Ne ona benzer, ne bunu a dırır, O daha ziyade kendine bei er, heybetli bir Türkü andıru Orun kubbesi tıpkı eski Türk se: puşu gibidir. Eski Horasan, Ki giz serpuşt. Nâsıl benzettiğimi anlatayım: “Karagözün başındaki (o “Iş. İ gırlak,, denen serpuşu gözünüz ne getirin! “Kubbe, gibi bir kümbet; tepesinde “alem, gibi önünde ve arkasında kümbetin yarısına kadar uzanan kule gibi iki kâlkıntı. Babamin. ACEM DOGS EELülln da; kubbenin yarısma kadar uza” zan kulecikler vardır. Bunlar, kubbeyi tutan desteklerin . onlara tun diyemiyorum » tepeleridir... i Bunlar o kadar güzel yerlere istif minareleriyle kadar yerinde açılmış ki; şehri gi- tinceye kadar bu kulelerin atcak ikisi görülür, Biri kubbenin önünde, öteki ar. kasında... Otomobil yürür, siz dik” katle bakarsını. soluna geçe: “akat manzara bir kıl kadar şeklini değiştirmez. O; kubbesi tıpkı Karagözün ı4gırlağıdır. yolun sağına ve niz, Müsteşrik oprofesör “Yakob,, Karagöz oyunlarına dair yazlığı büyük eserinde, “Karagöz, ün başındaki serpuşun, Türk serpuşu olduğunu, Türkistanın “Edirne,, değil, dıv söyler, Konyada, Hazreti Mevlinanm azâmetli kübbesiyle | ! ! İ | edilmiş, Edirneye giden şose de ol! emi, ve kuleleriyle | bazı! yerlerinde ayni serpuşun kullanıl İ dan kalma bir serpuş vardır. 09000000008 BAEONAMANEM YE avare m esma yanmak ei msn oi amade sane Nor Avrupa buhranı bir .nlaşma ile bitebilecek midir ? Yazan: M. DALKILIŞ AF ve güzat bir) yana atılacak olursa, dünya hâdiselerinin tarllıl zareretleri bakımından zaruri gidişi aydınlık bir su, rette görülebilir. Bu balamdan bugünkü umumi duruma gözden geçirirsek, hâdiselerin hangi zaruri neticelere ulaşacağı hakkında sıhhalte bir fikir edinilebilir; Almanlar, sulh cephesine Rusyumu katılmasiyle bütün partiyi kaybetmek tehlikesinin önüne Alman «Rus ademi İocavüz pakt nr yıldırım süratiyle aktederek geçmek o mecbariyetinde kalmı lardır, Fakat bu zaruri hamlej, su zaruri neticeleri doğurmuştur. Mihver Japonyayı feda Sinek İranda kalmıştır, Bunun di zaruri neticesi şudur: Japon deniz kuvvetleriyle temin edilen muvazeneye daya nan ve bir deniz devleti olan İtalya milrverin deniz muvazenesini £ feda etmesiyle artık bir harbi kabuledememek sstırarma düşmüş. ; tür, y Esasen Almân - Mus paktı, yanlı Japonyasm feda edilmesi Almanyanm vahim vaziyette kalmen İlalyayı dahi vahim vaziyo- te düşürebileceğini ve bunun çaresiz hir hal olacağını İspat ete tarı olmaya mahküm kalmışlar. İtalyamm bugün bu zarari vaziyetinin, yani o mihverin deniz harbinde mağlübiyeti zaruri kabul etmiş olmasının ve İtalyayı; harbe girmek hususunda felec uğtatmış bulunmasının da zaruri ucticesi şudur: Almanya, deniz tehlikesine maruz bir İtalya ile harbe girmek imkânsızlığıma düşmüştür. Valıi Almanya Rus kuvvetlerini sulh cepinesine Nihaktan menetmek suretile Avrupada bir kara harbine daha elverişli ve hâkim bir vaziyet kazanmıstır, Yakat bu muvaffakiyet tamamiyle siyasidir, Askeri olarak 5 bilâkis yegüne müttefiki olan İtalyayı da felce uğratmak, yani hakikatte tek başına kalmak suretile aleyhine bir netice vermiş, tir. Zira, Almanyanm kara harbino daha müsait vaziyet olmasına rağmen, tek başma harbe girmek durumu, harb açması imkânsızlığını meydana getirmiştir. Bundan dolayıdır ki Almanya zahiren siyasi muvaffakıyctler manzarası altında ve sureta dikte eder bir şekilde, fakat” zarari olarak sulh ve müzakere yoluyla davasını hal zaruretindedir, Bu- nun İçin tek müeyyede yine harbdir, Bütün milletlerin son ferdine ve son tedbirine kadar harbe ha» —, harbi son dnkilenwa hüsel $ Onun için evvelâ İtalya, bütün dünyadan evvel, sulli baret kva” #stemedlikleri £ bilhassa efkârı umumiyelerin tesiri, #ltmda, harekete mahküm i olan demokrasilerin bundan dolayı harbi en son fodukârlığa kadar Kabul) edemiyeeekleri yarari bir hal olduğu için Almasya: — Ya harb, ya Dansig ve müstemlekelerim! teklifini ortaya £ koymak mecburiyetindedir. Diğer taraftan Avrupa kara harbinde Almanyanm daha müs sait bir duruma geçmiş olmasının zaruvi neticesi de şudur: tinleşmistir. nm üzerine çökmüş, Zira Avrupa kara harbinde sıklet merkezi Fransa» deniz harbi imkân: ortadan kalktığı için İn- gilterenin vaziyeti daha zayıflamış bulanıyor. o Binaenaleyh Fransa, anlaşma yolunda birdenbire birinei plânda ve müspet bir rol oyusınak zaruretindedir. Onun içindir ki bir taraftan Almanya» nm müttefiki İtalya, öbür taraftan İngilterenin müttefiki Fransa sulh ve anlaşına İçin rol almak ıstırarındadırlar, Tarihi xarureilerin bu seyrine alılacnk bir o nazar, Avrupa bahranınım izzetinefis ve dahili politika icablarını muvazenede tu- tacak hal şekilleri bulunmak süretile mutlak bir anlaşmayla bitme, ye mahküm bulunduğuna kat'i bir fikir vermekteği, Karagözün m bir Türk serpuşudur. kân içinde, Mevlânanın zamanın. |bat eder ki But serpuş ço Karagözün ışgırlağının| tam eşidir. Profesör Jakobun iddi Konyadaki nümüne is- ! Bu vaziyet karsısında şüphesiz Fransanm durumu daha z ışgırlağı lina yağını, 1 kısın Sinan eserinin başıma bu serpu-|” bir İten sonra tek (Devamı 6 ıncıda) |selinceye kad İlik tevhaz İf İ PRATIK Çelik I — Çelik | ktzdirmalı, 2 tabaka balınsm neli, 2 — a k Çe İmara Oy valmumunu oy Çelik maddeler 1 — Çelik maddeleri. Maddenin herlemegi bi tanıma a. veyahut madde İ çelikse ösit dökü i Delili; A yerde ke, husnle gelir ki erhal çıkür. teri panlan imu- atın — bülundeğu Chatx ânhyüre çalarinı ihtiva li, Kireç su ça haline gelmedik- çe hava yuhis kalır ve bü süre'le siz olar, salat Döğiştiri a tey kkülü ir gelir ve ğa başlar, BAŞKA BİR CARE — delere ham vazolin, gaz, yüz benzin ve 1,5 nisbetinde parafinde mürekkep bir raahld1 sürmeidir. | (1) İ pas lekele | mürekkep * Yüzde 10 ilâ 12 miklarin e spa rafini gazda h İbir rip celik maddenin Üzerine iy bu halde dir. Yir yüslü bir (3). Seri silmel varım iç soyan . bakis $ — Küçük çelik maddelere sa ver mek; 4 kısım çarı sakızını, 2 kısım, ba rlikte ıktrmmızı bir haleYgetirik ddeyi bu mahlüta balır” kadar 0 yeli, Pei a ri k şu düşünerek mi koymuştur? Yok | rada bırakmalıdır. Oradan çıkardık” irk diyarı-| türbesi ki, şimdi müzedir. O tür-Jasını bir rivayet olarak kabul et.İsâ bu benim gözüme çarpan air en üstün bir şehridir. Çünkü, | benin semahane kısmındaki came-|sek bile, r kıpkırmızı hir hale kızdırmalı, soğutma» melidir. Çeliğe renk vermek: Renk verilecek maddeyi ince bir an ki bunlar boş temenni Oğlu etralırda bulunan | 1 anlamağa çalışır! Shlıyamadan » tamamile iç, Gerçi bu, rahatı ka- diği öğrenmeğe uğraş" Na Ne İğini, hiçbir zaman tar - imkânı da olmadır Mr i eli ile — kurduğu! eiliy, Yarına hâkim olduğu een “bilgi, ai gene ken a, » O "bilgi,,nin bir ef söyler ve sonra, ef Üy drum olduğu için kıv- NS urullak ATAÇ hr, ner Rasim NR, e kumandanı o'du Mi, (Hususi) — İzmir ayı ahkem kumanda” angiz al Rasim kolordu IBrna tayin edildi. | Hakikat dehşetli intikam! SEDEĞİRMENİNDE — gayet garib bir intikam sima vakası olmus: Bir bayan syn! evin üst katındaki bayan- la sık sık kavga o ©dip duruyormuş, niha- yet üst kattakinden güzel bir inlikam ai- maya karar verir; O yokken kapısını anah- tarla #çar, Sandığındaki 4 parça çamaşırını alıp yakar!,, Çamaşır sahibinin şikâyeti üzerine b güzel intikam heveslisi bayan yakalanır. Sahiden de intikam mühim: Rahmetli hoca Nasreddinin dediği gi, bi: Ya bu çamaşırların içinde sahibi ol- saydı! 00 ' Anlatmıya ne hacet? İRKECİDE Hocapaşada bir kavga olmuş, bütün bu semt gürültüden ayağa kalkmış. Habere söyle devam ediliyor! — Bu kaygacılar Yudu kızı Marya, Avram kızı Roza ve seyyar tenekeci Mi- Son isminde,., Kiti! Semtin ayağa kalkıp kafasını duvarla» ra, vurduğu muhakkak!!.. ..* Hangi kaynakçılık ? 1 sene müddetle memleketin muh. telit fabrikalarında elektrik ve ok- sijen kaynalıçılığı yapan Kenan Aydınlı is, minde büyük yürekli bir Türk ustası bi- zim Habere müracaat edip hevesli vatan- daşlara bu kıymetli sanatı öğretmek isle» dlğini bildiriyor, Güzel, takdire değer bir. niyet değil mi?., Fakat oksijenle demir, çelik kaynat- mak sanatmı öğrenmek için hevesli çıkar mı?,, Bu meseledir. Ancak bu oksijenle demir, çelik gibi maden kaynatmak sanatı yerine şöylesi o, lnyde ,o baska, o vakit hücum olacağını biz garanti ederdik; Oksijenle bore ve taksit kaynatnn sanatı! Kültürlü adam kime derler? İZİM gazete yazıyor: Kültürlü adam kime derler diye, Bir İngiliz ruhiyat âlimi kültürlü a mu şöyle tarif ediyormuş: Kültürlü adam bir fikri münakaşaya müsaade eder, günün hararetli meseleleri, vi gayet sükünetle tahlli edebilir, düşünce- lerinde Yazıh, hükümlerinde sakin, hisle- soğukka Bu kadar uzun uzadıya hacet var ki? Kültürlü adam, bizce, kısaca Şöyle tn rif edilebilir: Kültürlü adam, bütün hayatında, ce- bine bir yankesici elinin girmesinden telâş duymıyacak adam demekti .# adamdır... tariflere ne Mim. kâğidile parlatmalı. Bir de- mir çubuğu Kıpkaralızı çibuğun (Üslöne ve pek. yakın bir vazlyetle fakat fen eltirmeden renk ve rer. ratle Çeliğin mavi yengi: soğuk suya balırs Bir siyah Tevha ieşte yakılmı kaç tezek koymalı renk verilec çelik maddeyi bu w teşe göstermeli sonr: vaŞ yavaş s0* #rmeğa lerketmelidir. & — Çeliğe cilâ vermek: Çelik maddeyi zımpara © höğidile demi; sonra yumuşak bir bezle su verniği sürmelidir: . kısıza suya $ kısım, hiocake,karış galeyan edinceye Ködür köy zerin PİL LİE LE LL A 8 LR Tİ