Die #iğkın bir balde tekrarlayıp! at vk olu rr l m. Halil detikanlınm perişan â Börmüş ve onu makul sözler. r rma nan umkânsızlığını an . b Evvelâ tatir bir baba şef- Yavrum!.. Bu hareket yalnız “ii , Ayni zamanda da bize- eşe, © Olun için son , kendine bir z hâlim o... çi a İşi bir düşünelim. Daha £ rig mükemmel bir şekilde hal- > Bu tekfur korkak bir ada- U2€r!. Senin hatuna bir zarar i İhtimal yoktur! Onun Mabirie olursan daha hayırlı o , “e pe ci | e Bizler söyliyerek yatıştırmak iğ, 90 de bunun para etmiye" İlç , bucak gördü, , #aman âmirane ,tavrını takm. se ba, Pnlikanlı, bana beki, dedi. ih, Nİ ben bırakamam!., Hün- Teme rna kadar götürmek vazi, | Atak “adan sonra no yaparsan Deği anladın mı? Kara Halllin bu sözü Mirayı tt » Delikanlı bir anda kendi vE “e Atfedin.. Ne yaptığımı bilmiz ye Keketedi, Yy Halil gencin omuzuna elini el, (© Biyet semimi bir tecs . okay klanı Yavrumi!.. Öyle ip Temalar #enin hatununa hiç rağ Ypamazlar, Bahusus taç, İZ de varız! Hele Bursa- ile çı,» Pu meseleyi gereği veç- ei Miray Kara Halilin bu ği ,, © derin bir şefkatle söyle- z ol son derece mütehas- niş #8. Gözlerinde yaşlar be - Bir bamlede eğilip tekrar! Halin iğ elini #ptü, l Uzi Bu andan itibaren o Yakı Pa zen Kara Halil süratle yanı, t Kenğiyg ar avdet emrini ver, de atmın başını geriye Halt ve maiyetiyle Miray, | Yilin Mâlyeti bu suretle Bur- ç tuttular, Onlar Bursaya key, Yaklaşmıştılar ki safak sök” kile da hünkâr Osmana tep: e haak ibi hiç bilmediği yeni he kiye Bireceği için yolda he - İliş | dir gey konuşmadılar, Yar an İ AY ayet kederli bulunduğu U İ ; : rp in?.. Fakat hakikaten me * Biz sağ kaldıkça birinci "aday Afroditiyi mel'un herifin Mi, Kurtarmak olacaktır!.. la Achilosa teşekkür etti. Bu bizzat hakandan izin ve İttemeyi düşündüğünü söy. dr ia büyük bir hazır- Sregoriusun elinden Azim ve ümitleriyle Bur yaklaştıkları sırada, bir surette ortadan kay: nan Afroditi ne vaziyet Rüzs) kadm geceyarısı Grogorius askerlerinin dn vukua gelecek ne - ek üzere askerin ar- #ekildiği andan itibaren Be *tmişti?.. Neden orta, üştu ? Bu hususta oku. biraz tenvir edelim: Hatiy Mirayın tahmini biç “|| değildi. Darbe yine Gre- Marafından vurulmuştu. furunün ilk teklifini A- Miraya getiren üç zabitin FİŞİ, Vi Fİ Z iy 4 | i Wi # İzi, # REN BARAMDAMOMEZ SERİN TARIHI ROMANI. 68 Yazan: Muzaffer Muhittin | alil, Miray, Achilos ve mai- “yeti Bursa yolunu tuttular fe api İzniğe doğru bir aralık Miraya şunu Fena bir talihsiz, | biri, Gregorius'ua bizzat yaveri 0- lan dünyanın en hilekâr ve mel'un HABER — hareket ettiği zaman evvelâ umu- adamlarından biriydi. Bu, Afroditi-|mi yoldan gidecekmiş gibi yapmış, nin oradan bir neferle beraber A pfakat bir müddet gittikten sonra ehilosun askerlerinin arkasma ha - reket ettiğini bir takrible görmüş ve bunu hemen Gregoriusa haber vermişti. Gregorius bir taraftan Miray ve Achilosu oyalamak için ikinci mu - rahhas heyetini yollarken diğer ta- raftan derhal en alçakça bir plân kurmuş ve bir yaverle 5 on kişi- yi gizlice ve arka yollardan. Achi- losun arka tarafıma yollayıvermişti, Bu adamlar gece karanlığından bi- istifade Achilosun adamlarma gö” rünmeden arka tarafa geçiverdi . ler ve karanlıkta birer kemend a. tarak Afroditi ile yanıbaşındaki nö bet$iyi ansızın atları üstünde bağ- layıverdiler, Sonra atları yularla - rından çekip yine geldikleri yoldan gizlice avladıkları bu esirleri Gre- gorusun yanına getirdiler, Gregorlus kıskıvrak o bağlanmış ve ağzı tıkanmış Afrodiliyi görün- ce hemen tanıdı ve bu kadınım bu kadar meharet ve kolaylıkla esir edilmesine #on derece sevindi. Kendisinin burada bir saniye dür durulmadan en çok emniyet ettiği yaverinin nezareti -altında derhal İzniğe götürülmesi emrini verdi. Gregorlus yaverine derin bir zn“ fer heyecanı içinde kadmı İzniğe dağ yolundan götürmesini vp şayet yolda kendilerine yetişilirme kim olursa olsun derhal sorgu sual sö, Tulmadan (o öldürülmelerini tenbih etmişti. Filhakika harikulâde deni ve ma” bir bir kurt olan yaver aldığı emri derhal sürat ve meharetle tatbik ederek Afroditiyi kendi atına bağ- lanmış bir halde hemen yola çıkar- dı, Yani, Gregorius ansızın ortaya çi kan Kara Halille görüştükleri sıra- da Afroditi kıskıvrak bağl: halde İznik yoluna çoktan aşırılmış bulunmaktaydı. Şaşı İznik tekfuru malüm şekilde dönüp dağ yoluna sapmıştı. Bu'su” retle, bildiğimiz" veçhile, kendisini takip edeceklerini pek güzel tak . min ettiği Miray ve Achilosu da mükemmelen şaşırtmağı muvaffak olmuştu, Gregorlus yıldırım süratile gece salimen İznik kalesinden içeriye girdiği zaman kendilerinden evvel yaverinin bağlı bir kadınla geldiği. ai öğrendi ve son derece mes'ut bir şevk ve neşeyle hemen sarayına gitti, Yaverinin sarayın kapısı önünde kendisini beklemekteydi. Gregorlus ve malyetinin nal ses lerini duyar duymaz dışarı fırla - mış, Gregorius'un atınm dizginleri- ni tutarak onu kendisi indirmiş ve atımdan inerken tekfurun kulağına; — Avmız emin bir yerdedir!. Emrinizi yerine getirmeye tamami- ie muvaffak olduk?.. Müjdesini vermişti, & Gregorlus yaverinin omuzunu okşadı ve: — Aman! deği, Eğer ihtiyacm varsa biraz İstirahat et! Fakat bu kadının bir saniye bile burada dur. ması caiz değildir! Belki bir harbe sebeb olur! Göreyim seni, hemen bu kadını Bizans sarayma teslim et mek üzere sabah olmadan yola Çi. karın!,.. Dedi, Yaver bu kadar aceleden dolayı bayret etmişti. İs — Emredersiniz!,, Diye hemen hareket hazırlığını yapfnak üzere uzaklaşacağı sira - da Gregorius tekrar onu durdurdu ve: — Yok! Yok. O kadar aceleye lüzüm yok!,. Evvelâ bir defa ben me getiriniz!,, Dedi, (Devamı var) Alışan Postast | Beş dakika daha var. Beş da” kika sonrâ Şemsi güreş minderine çıkmış bulunacak.. Şimdilik otur- duğu köşede kollarını ohareket ettirerek dinleniyor. Ve hafızasın- dan tatlı bir film halinde, geçen yılın maceralarını geçiriyör. Çok sevdiği klübünü görüyor, güre- şe çalıştığı ilk günlerin hatıra sını düşünüyor. Daha amatörken yaptığı ilk güreşi hatırlıyor, Son- ra şehir şehir dolaştığını, her şe- birde şöhretine bir parça ilâve et”; tiğini anıyor, Şemsi en meşhur pehlivanların sırtımı yere getir di. Resmi gazetelerin ilk sayfa- sına kadar geçti. O, şimdi güreşi bir spor diye yapmıyor. Güreş 0- İ nun san'atı, para kazandıran mes leğidir.. Hele bu akşam.; Bu akşam Şemsinin hayatında | yense de, yenilse de epeyce bir para alacak.. Bilhassa yenerse ... Bu güreşmenin galibine beş ta nınmış pehlivan şimdilen meydan okudu, Şemsi, düşlincesi mazide dolaşırken vücudundaki (o bütün adalelerin titrediğini hissediyor... Yüzünde hafif bir kırmızılık var, Sporcu Şemsi para için. güreşi- yor.. Fakat heyecanı sade bundan ileri gelmiyor. O yalnız para işin değil, Hacer içinde güreşiyor... Hacer, Şemsinim çocukluk arka- daşıdır. Şemsi onu daha mektebe gider- ken severdi. Şimdi de seviyor, Ha- cerle evlenmek Şemsinin ülküsü- dür. Fakat Hacer, Şemsi ile ev- lenmeğe karar vetmiş değildir . Sarı saçlı Haceri istiyen üç er- kek var, Mahalle bakkalınm oğlu Abdurrahman, genç mübaşir Ziya Ive Şemsi.. Hacer, bu üçünden bi- risini seçecektir. Şemsi bu akşamki güreş için Hacere bilet verdi ve Güreşe başla bir İşu kadınla görüşeyim!,. Onu yanr: | madan evvel sevgilisi için bir kok! tuk hazırlattı. Mubakkak Hacer Şem&inin adaleli kollarını, geniş göğsünü, kuvvetli bazılarını gö- İbir dönüm noktasıdır. Bir defa! e UK Nakleden : MUZAFFER ESEN rünce Abdurrabmandan da, Ziya- dan da vazgeşecek.. Bir gecede f25 lira kazanan ve resmi gâzetele- i rin birinci sayfasında basılan anlı şan pehlivanla evlenmeği hangi genç kız istemez? Bir ses haykırdı: — Hayli Şemsi, mindere... Şemsi mindere çikar çıkmaz, gözleriyle Hacerin koltuğunu ara dı, Gördü. Bu İlk sıradan beşinci koltuktu, Fakat boştu. Şemsi ken di kendine sordu: “Hacer nerede, niçin gelmedi7. 8 sırada rakibi İ de mindere çıkmış, ikisi biribirine kapışmuştılar, Fakat Şemsinin akıl hâlâ başka yerlerde... : Güreş kızışıyor.. Şimdi artık mücadeleden başka bir şey düşün miyor. Hasmnın k hücumunu kolay savuşturdu. Şimdi iki rakip, biribirinden bir parça ayrılmış gi- bidir. Şemsinin gözleri tekrar hâ- lâ boş olan koltuğa kaydı. “Hacer nerede?.,, We ani bir surette hü- cuma geçen rakibine ensesini kap- tırmamak için şiddetle yere eğik di. Fakat Şemsi bu akşam dövüşe- miyetek. Bütün dikkati boş kol- tuktadır. Bu koltuk pehlivan &- deta büyülüyor, kendisine çeki- yor. O güreşi düşünmüyor bile. İki de bir, fırsat bularak gör- lerini boş koltuğa dikiyor. İşte Şemsi birdenbire alta düştü. Şimdi rakibinin kuvvetli kolla- rı altımda ezilip hırpalanıyor. Son bir gayretle Şemsi bir köprü kur- mak istedi. Pakat karşısındaki pehlivanı yenmek için değil, o bir parça: yerdem kalkarak . Hacerin gelip gelmediğini görmek için.. İşte salona birisi girdi. Bir ka" dın... Başında bir kırmızı şapka var.. Hacerin böyle bir şapkası var... Şemsi birden ümitlendi. Bir gayret hamlesi tekrar damarların. da dolaştı. Kendini toplayarak ra- kibinin altında bir döndü ve çelik bir zemberek hızıyla ayağa fırla- dı. Hayır, gelen Hacer değil, daşka bir kadın.. Şemsinin kolları gevşedi.. Adeta olduğu yerde sah anıyor. Artık düşünerek güreş- miyor, Kendisini nefsini korumayı sevkitabiisinin kör hareketlerine bırakmış, sendeliyor. Halk bu mânasız güreş karşısında asabi - leşiyor, söyleniyor, rakibini tak- dir ve teşvik ediyorlar. Şemsi ara sıra kendisi için söylenen fe nâ sözleri de işitiyor. Fakat o nç bu seslerden, ne de bu sitemlerden hiç bir mâna anla- yor. Düşüncesinde yalnız Hacer var. Acaba bu akşam merede?, Mahalle bakkalının oğlu Abdurrah manla sinamaya gitmiş olmasın? Geçen cumartesi günü akşamı on” ları Milli sinemanın kapısıtın ö- nünde görmemiş miydi? minderden atlamak, güreş mâyosu ile sinemaya kadar gitmek, Hace- ri bulmak istiyor. Fakat ya orada değilse.. Genç mübaşir Ziya ile Beyoğluna çıkmışlarsa.. Bü mü- bâşir Ziya da çok oluyor, doğrur su,. Ne diye Şemsinin Hacerine göz koydu?. Şemsi bir daha yere yuvarlandı. Kulaklarında garip bir uğultu var, Artık mukavemet etmeyecek.. Ne diye uğraşsın? Hacer gelme- dikten sonra. Şemsi omuzlarının yere değmek üzere olduğunu, tuşla yenileceği- ni anladı. Bir cabalamak, silkin mek ,tekrar kalkmak istedi .. Kuvveti bir aralık yerine gelir gibi oldu. Bir kımıldandı, dizle rini büktü, hasnımlın altında tek» rar döndü. Ne bahasına olursa ol- sun düşmanmı yenmek, bu gü reşten galip çıkmak lâzım ,, Fa kat niçin?. Bu galibiyetle Hace ri elde edemedikten sonra bu © mek neye yatar?. Son doğruluş çabelâmasından sonra Şemsi bir daha koltuğa bak- tr. Koltuk gene boş.. Artık ken disini tamamiyle bıraktı ve raki- (Lütfen sayfayı çeviriniz) PLANŞ 50 share) I ce the body ol ihe o | plough ! # the benm (the plewgi- || benm) E the coulter (colter) İ the automatic 1 gwding (by chains) 1 the land wheel m the furrow wheel İ hook) also called İ bridle, muzzle or hake 1. A: der Karrenpflug İ a der Handgriff © das 3treichbleeh d die Sohle li ce der Pflügkörper a der Grendel (Grindel) h der Vorsehâler ! 1 die Selbatführung k die Brüeke (das Joch) 1 das Landrad n der Zughsken © der Karren h the ekim conlter k the bow n the elevis (with a © the forecarringe bder Sterz (die Sterze) | © die Sehar (Pflugschar) | & das Sech (Messersech) | (dureh Ketten) m das Furchenrad 3 YAMAÇ FULLUĞS 2. F: la charrus â bascule (la charrue-balance) 2. A: the swivci plough (the hiliside plough) 2. A: der Kippfiug (Pendel- plug) : 3, ÇAYIR PULLUĞU a keski diski (tekeri) b yol tekerleği j 3. P: Ja charrue de prairiles a İc coutro â disguc b la Tone porteuso 8, 1: the disk (disc) plough (a brenker plough) a the rolling, or disk (disc), coulter İ b the wheel (the boa- ring - wheel, the rud. | der-whecl) * i 3. A! der Wiesonpfluğ a das Scheibensech b das Slützrad 4, ADI SAPAN (kara sa pan) 4. F; Taraire m, (le sochet) 4. İ: tbe swing plough 1-4 walking ploughs j (opp. riding ploughs where the plouğhman drives with the plough) 4. A: der Sehwingpflug & BEYGİR ÇAPAN a.