Nakleden: Fethi KARDEŞ “tü üstü başı o darmadağınık; Satahm saat beşi, etraf aydın'an. uzattı, telefonu aldı.. Acele acele nu “e kelepçe ve iki (oyanında ta | mak ilzere. Merkez memuru önün | maraları çevirdi. Biraz sonra konuş kali adamlar kapı önünde (Kö | deki masaya yumcuklasını vura vu İmağa başladı. Zeynebin gözleri hayretter | a hâlâ sunllerine devam ediyor: —Keklikzade Hüsrev beyi isti- SW gibi açılmıştı. Ovu bu hak/ -- Mademki sen Beydere istas| yorum. Siz misiniz? Lütfen karakç Börünçe; yon gelinin kansıın. Bu (meşhi.|'a kadar teşrif etmenizi rica ederim. wrsız paşazade Rügünün yanmde| Galalatiray merkezine... evet he e İşin var? men şimdi... — Söyledim ya efendim ben om | Telelonu kapadıktan sonra masa” a gete tanımıştım. İlirsız olduğu İ nm gözünü çekti, Kâğıt çıkarttı ve yordum. Bir şeyler yazmınğa başladı. N otel kâtibine seni, ka | Biz çevrek saat kadar sonra kapı Bt diye tanıtmasına neğen ilira| vuruldu, içeriye Hüsrev girdi. Zey» “imodin? Bunların kepsi palâvra, | nebi orada görümce ducaladı bir Kızım biz polisiz, böyle dalâverele | merkez mamtrunun bir de Zeyne ie kanmayız. Hakikati o söylerser | 5in yüzüne bakarak şaşkın şaşkın serin için daha iyi olur. sordu: | Zeynep artık hiçbir şey duymu | -— Hüsev benim, niçin çağırdı. yor ve dü yordu, Şimdi onur | nız? Merkez memuru eliyle o Zeynebi yöstererek! — Bu kadını tanır mısınız? Rüştü... diye bir feryat kopar ında duran meçhdl alam â| # doğru atıldı (bileklerinde; Miyarak: >» Bağırma, diye o komurdandı Pı herkesi rahatsız ediyor. Rüştünün “yanındaki alom'arda! “A yüzünden hafif bir kan . Adam cekeünin o Koluyla kası silerken Rüşt , rine Bu sana çok puha İm Ma olacak! diyordu. Htünün rengi sapsarı olmuştu ları titriyor, yere ee Gebe Dündü cik dala diği görüşebilse ve bul — Evet, hem de çok iyi tanırım. o söz — .X en ti. yaptıkları bizzat onur! — Kimdir? mo” yalak ĞARNA Mİ.) aydan diri .. Madem. | — Beydere İstasyon şelinin kar &i onu sevmemişti o halde ne için; u Zeyneptir. ice ederim, omu | barakımazl, ai çtele kadar sürükleyip) << İstanbula ne tebeble geldiği Er lo getirmişti? Yoksa bu, hursızlıkla İzi de acaba biliyor musunuz? j rına onu âlet mi edinmek istemiy| — Tabif biliyorum, Bir Omiraş Kür men a 5 İ? Uzrsız olinasnı ve bütün kaba meselesi için gelmişti. Sonra treni z SAZ ii ii hati hattâ, bura kaçırdı gidemedi.. Ayni “köylüyüz içi ini, kocasını da çok İyi ta- Fakai| nurım. Geç vakte kadar (o benimle erdi. Kendisini bara falan gö“ türdüm. Gezdirdim sonra yattr ğr otelin kapısına kadar (götürüp evime döndüm... ( Devamı var) sini hepsini, hepsini çünkü onu çok seviyordu. hakikati anlâmadıkça afferlemiyece ği tek bir şey vardı; sevmediği hal de seviyor gihi görünüp onu aldat Mas... | Saatlerdenberi merkez memurile mücadele etmekter yorulup da bit kin bir hale gelen Zeynep hir külçe gibi yıkıldığı sandalyeden fırladı. Merkez memurunun yanına Koştu ve ellerine sarılarak: Hayır, bune YAPMAYIN; diye 2 haer vermeyi bile kocama acı 7. Onun namusunu düşününüz Ben size yalım söylemediğimi isbat edebilirim. çantasını açtı. İçinde Keklikzade win evvelce vermiş olduğu kart tini aradı, buldu ve merkez me-| — “Ressamın bizzat kendisi | mMuruna uzat tarafından yapılmış portresi” di. » İşte, bu kartın sahibinden be.lyor amma yalan. Ressam elleri in alam döndü suratını ek nim kim olduğumu öğrenebilirsiniz İcebinde olduğu halde massl resmi Zeynabi yukardan aşığı süz ledi. Merkez memuru kartı dikkat-İni yapabilir? tona: “İle okudu ve dudağını bükerek elini —İngiliz karikatürü— Söylenme paketini al, düş) ile bir şevler aradı. Sonra & ww bulmuş gibi koştu, Masa ünde duran çantayı o kapit P İçini karıştırdı ve inciyi bul üye göstererek sordu: Bu nedir? Bu işlerle (alâkası Gini söylediğin bir . kadının Me bu ne arıyor? Demin de söylemiştim. Oöun Şeyden haberi yoktur. Gece —* çantasına ben koymuştum. falvarırım. Bu zavallı kadmca 5. onu böyle pis işler İ A SALARAK. pin Polis esvap vermedi, Sin, masanın üstünde e Kn bulunduğu sixlekileri dikkatle palace . Başta, Zeynep atıldı. o paketi AK İsterli ve; , ar benim eski elbis si fim Meri tekrar lâfa karıstr: © vemin ederim Ki o bigü vr Onu buraya o kandıtıp ben m. Onu kandırmak için hiç çöimeim. İki süyü keli iç © Kolayca hazağıma düşüreki- 4 eş onu burada uyuttuk” p Şantasına koyduğum in. kaçmaktı, ; yda bunları işitince büsbütün i. Biraz evvel kurduğu güzel! İn şimdi bir hayaklen ibaret PLANŞ 20 A: 4,17 und 18 tie Nachkommen (o (Nachfak- yon, Abkömmlinge, Des-| zerdenten) von 1 und? in) BÜYÜK 8, (4 ün) BİRADERİ (erkek kardeşi) F: 3 esi le frörede 4 İ: Bis the brother of 4 A: Bist der Bruder von 4 von İ?A £ (Güm KIZ KARDEŞİ (hemşiresi) 4 est in sarurde $ e in canlamir ve Ea li diya > l (a) YEĞENİ (er z İdiz the sister İİ içini çekerek “ah Mehmet ema e e b ini ROD : yy elin gel kanı kurtar. : YEĞENLERİ © (yeğenle. i anl al il 3 ve 4 BİRADER vE mey, | O Yele çocuklar) DER : r rü dil ei diz. SİREDİRLER F: 5.7 ei 10 sont les reveur, a 8 rm Ma Fi 3 ed 4 sent feöre et ses | 8 et 9 tee mlces, 18-18 si: ak, gri m yaalıya- İs Sand 4 are brother and los petitas - miâcen de 4 ti > sister İ: 5.7 and 10 are tha nen, âj Tabir ? korkuyorsun değil A: 5 und 4 sind Gesehwister | hews, 8 and 9 the nieces, N beyi korkmakta haklısm, i- 12 « 18 the grand - nis- 21 : 8 (İl in) DAYISIMIR sof 4 “iğ YT: S$etl'ondedeTi İ: Siste uneleof il A: 3 ist der Onkel (Ohelm) von 11 fen, 8 und 9 iye iki polis! von 4 11 (3 We) YEĞENİ (kardesi oğle) DİR F* Vi est le nevcude 3 İs Ti da iha nenhem of 3 A: M ist der Neffe vee 3 Y polis merkezinden içe m Zeymeni gene bir İzi memuru" e otö,a dan içeri ye 'ükle soka” 145 i gultusu vardı. Bu makinenin sesi| vardı. Bu: İsön on beş gün içinde köyün her likanlıydı. * nüyordu, Nihayet bir gün işler tas 1 4 (530 en) HALASI, UZAR (babasının halas) DIR Fi #estla tantede 519,2 gronö'tante de 12-18 4 in the aumt of 5.10, thş grandaunt of 1-18 A: 4 ist dir Tante (Muhme) ven 5.10, dis GroBtanta 5-7 ve 10 ($ ün) YEĞENİ İ (kardeşin oğlu); 8 ve 9 A: 5.7 und 10 sind die Nef, 12 - 18 dle Gzoönlehten M. (5.10 un) HATLAZADESİ halası oğlu) DİR F: ll est le ocutin de 80 İ: 11 İs tie (male) cousin Köyün birineisi Çeviren: SUAT DERVİŞ Eylül nihayeti idi. Hâlâ kulak- sanlarından biri idi. Yalnız bir se larında Harman makinesinin u,'nedenberi kendisini kıskanan biri Maru isminde bir de” zamanki şükünetini bozmuştu. Gelicont, şimdi avluda duruyor, memnuniyet ve grurla bu seneki mahsulün pek iyi olduğunu düşü” Giicont saat yediden sonra an nesinin alnından öperek; — Şimdi Piyerin meyhanesin: gidiyorum, dedi. A: iğim bu seve de köyün birincisi ben ola- cağım! . Ve neş'e ie kapıdan çıktı. De ha toplantıya vakit vardr. Giicont bir müddet kırlarda dolaşmıştı. İşte mahsulât önündeydi. Tam meyhanenin olduğu tarafa Gicond, kollarını kavuşturmuş | doğru döndüğü zaman bir köylü mağrur bir tebessümle (mahsulü ile karşılaştı. seyrediyordu. Birden dışardan bi. — Vay sen misin Maru?. ri seslendi: — Natılsm Giicont?. Hey, Giicent.. — Sen böyle nereye gidiyor. Bu nalband Lamurdu sun? Buğday bayramına iştirak — Lamur, sen misin? etmiyecek misin?. Glicont, şimdi avlıda deştunun| — Ben seni görmeğe geliyor elini sıkıyordu. — Sana haber vermeğe geldim! — Niçin buralara kadar zahmet Bağday bayramını bu gece Piye/ ettin? Bu gece nasıl olsa Piyerin tin meyhanesinde tea'it edeceğiz... | meyhanesinde o buluşmuyacak m Ümit ederim ki bu sene de geas 2 sen köyün birincisi Ünvanmı mw hafaza edeceksin. Çünkü seniş buğdayların bu defs da diğerleri den daha iyi olduğu söyleniyor. — Bende öyle zannediyorum Amur. .Bu gece görüşürüz. Dostu gittikten sonra Glicent, küçük bir torbanın içine, buğda. yından doldurdu ve gükümsiyertk kendi kendine mırıldandı: —Olur, paşıl istersen Mars .. — Elbette gene birinci ben ©-| Yanyana çayırın üstüne otur. lacağım,. Böyle bir buğdayla baş| muşlardı. Birer AAA yaktılar ka türlü olmasına imkân var mu?| ve Glicont Buğday bayramı köyün .çek esli bir ana'nesi idi. Harman. Vi na şunu söylemek is- nunda bütün köylüler bir meyha-| tiyorum ki birazdan gene köyün nede birleşirler. Yanlatında ge -| birincisi unvanını aldığın zaman lammace buğdayları teşhir edilir-| sana kafa tutarsam bana darılma! — Amma da telâşlsın Maru!.. lünidülik 2m ek işe ona:| Daha ortada bir şey yok. Baka. “Köyün bizincisi,, ünvanı verilir.) km köyün birincisi olabilecek mi di. yim? Üç ssnedenberi bu ei üm) — Ben ne söylediğimi biliye- vanı Gliçond muhafaza etmektey-| rum Glicont! Ben senin buğday. di. Ona kimse haset etmiyordu. | İsrmr gördüm. Çünkü o köyün en sevilmiş in.| — Hakkın var. mam olmuştu. Glicent bir kere da- ha buğdaylarını görmek arzusunu yenemiyerek ambarlarma doğru gitti . — Doğru söylüyorsun ama, ben bu toplantıdan evvel seninle gö tüşmek istiyordum. — Hal, Şimdi anladım. İyi! Bana ne söyleyeceksin, mühim i bir şey mi?, — Hem mühim, hem değil. Her ne ise.. Biraz şuraya oturalım mı? Daha rahat konuşuruz. Fakat bundan HALASI dir Niçhten, © badar gururlanmağa lüzum yok. Şüphesizki köyün en güzel tepraklarına (Oben sahibim. Bu yakuz bir şanstan ibarettir. —Artik ben e kadarını bil mem. Muhakkak olan bir şey var sa gene bu senç senin köyün bi İ gindir. Ben buna eminim. — Maru nedir bu sözler? Yok- sa İıskandığın döğrü mu?. — Şüphesiz ki doğru değil, sen de görüyorsun ya hiddetim sana değil, kendimedir. Çünkü iyi bi. Tiyorum ki ben hiçbir zaman bu ünvana sahip olamıyâcağım.. Kö yün en İakir toprakları benim kilerdir. — Canım bu ünvana neden bu kadar chemmiyet veriyorsun? Bu aramızda eğlence için icat edil - miş bir şeydir!. — Evet, sizlere göre ehemmi. yeti yok ama benim için büsbü- tün başka, Bu ünvan benim için saadet ve bahtiyarlık demektir. — Çok şey! Anlamıyorum.. — Dur sana söyliyeyim (Bu sırri kimseye söylememeğe ka, rar vermiştim ama haydi sana söyliyeyim. Hiç olmazsa köyde bir insan olsun, bu menhus ünva na neden bu kadar düşkün oldu. Bumu öğrenmiş olur. Fakat Gü- cont senden rica ederim, sana söyleyeceğim şeyi hiç kimseye tekrar etme.. — Bunu vaad ederim... — Pekâlâ. Margarit ile bir münasebetim olduğunu tire müsün?. — Bünu herkes: biliyor, va rum. Saklandığınız yok ki.. — İşte onunla evlenmek itsiye. rum.. Fakat o, ben köyün birincisi olmadan karım olmak İstemiyor. İnat ediyor. Şimdi bu ünvan; ne“ den İstediğimi anhyor musun? . — Evet, anlıyorum. İri delikankı susmuşlardı. Ma- ru kederli gözlerle yere bakıyor. du, Giicont ellerini yüzünden ge» (Lütfen sayfayi çeviriniz) i : e e eken Vaad pp