e “ | israf Katın, kocasına çıkıştı. i 4 â&, Ön beş * kuruşluk ke sin de başım cascavlak sın. k — Ski çirkin göstermeden müşa- bih resim yapmak için bulduğum Gardiyan — O mevkufu en ka - ranlık hücteye kapadım. Bu akşam kendilerine yiyecek do vermiyece. Tevkifhans yapmışsın. Bi ktörü - Çok İyi bizimle İskam. erine isaret bil oynarlarken biri yapmasını öğrenirler — İtalyan karikatürü — ikl akıllı enin bahçe - ğtlar; ve bham- hamdolsun akim Fakat altı senedir bura- rü, yelm. O halimizi anlar ve bizi verb — Bir dakika ğuna insnmam lâ heraber gidersem #cnin akıllı oldu- Bif deli ile de na var? Öteki tereddiüd etmeksizin cevab verdi: — Beyani kulesi! Arkadaşı kızdı: — Mumkçilik yok ama! Ben sans gözlerini kapa demiştim. Haibuk sen bini #lemissin! Mazeret Patron sabahleyin mömuru azar. tadı: — Güne geş kaldınız. büktü: Fakat yol. — Hayır, yüze bakmak için! Mazhar Osmana | — Anneciğim, ne olursun, artık bir şey alma! KİM UTANSIN! — Anne, beni de götür. — Git eve kör olası, kılığından kıyafetinden utan! Kem söz — Nüran evleriyormuş, Acaha © mu mes'ut olacak, kocası mı? — Onu bilmem. Fakat annesi &nnesi her İkisinden dahs fazla mes'ut olacakır. — Neden? — Neden olacak, Nurana niha - yet bir koca bulabildiği için... Hasis — Saç kesmek kaç paradır? — Otüz kuruş efendim. — Traş? — On beş kuruş. — O Külde benim saçlarımı. taç. Çocuk Eve #arhog döner ve arastra 66 cuklarını sebekli #ehebsiz “baş - lar”'di. Bir aksam pek fazla içme. | miş olacak ki Fakat büyük ç görünce sordu — Neye tuğunu somurtkan #omurtuyorsun? Bâk küçük kardeğin beni daima gü- öyle Nuranın | lerek karş'lar. Çocuk istifini verdi: — Tabil! daha küçük, seni iyice tanıyamadı, bozmadan (cevab! mu geçersiniz? imu mu gösterir? inkâr — Sen bir erkekic mektuplaşı - Yormüşsün, — Bir erkekle mi? Asla! Söylü - yea Yalan söylemiş onu, — Gelâr mektubu gördüm. — Kimden gelen mektubu? Ah - aetten mi, Hüseyinden mi? Çaresizlik Zengin adam, genç zi aretçinin öğrenince, kızdı: lağınıza kadar borçlu ol - uzu bilmiyen yok. Bu vazi - maksadını — Ne yapay efendim? Ara - mızda hiçbir münasebet yokken a- 'acaklılarımı size nasi gönderebili- rim? Köpek Çocuk babasiyle beraber bir bah, | çenla önünden geçiyordu. Parmak- ığın arkasından küçücük bir köpe- | fi havlaması Üzerine korktu. Ba- bast onu teskine çalıştı: — Korkma oğlum, Çok havltyan ısırmadıklarını sana söy. Isiran büyük köpek - lerdir ve küçük köpekler gib! hay- lamak âdetleri değildir. mi bunu baba, fakat a- | saba köpek biliyor mu? — Kırm yoruldum. — Gayret anneciğim. Bu halinle akşam sna$ yedisinde hangi trav- vaya sığarsın ? ie gidiyordu. Gideceği ie tereddüd ederek ya- vaşlayıp bir köylüye seslendi: — Hey Mehmet, Çifteveren kü « yüne nereden gidlir? Köylü şaşındı: — Benim ismimi nereden bildin? Yolcu güldü: — Keştettim, « Öyleyse köyün yolunu da keş- y efendim, gire'ee ül üleriz, Bekliyecek misiniz, yola — Ne garib mantık yürütüyor sun, Banyo yapmam sarhoş olduğu- | akşam Davis bir NABER — Akşam postası Bet Davis uslu bir kız... İma: Şimdiye kadar başından hiç bir aşk vakası geçmemiş Holivutda bulunan o Fransız mus harrirlerinden birisi Bet Davisle yap İ tığı bir görüşmeyi şu suretle anlatı” yor: Vıldız, bahçesinde oturmuş, ma vi gök altında, çiçekler ortasında tap okuyordu. Beni görür görmez selâm vermeme bile vakit bırakma» dan: — Biliyor musunuz, yarın otuz yaşına giriyorum, dedi. Hemş: Bobi, kardeşinin sözü“ nü kesti; — Sus Allah aşlgına, bilmez mi- sin ki Yıldızlar yirmi sekiz yaşından yukarıya çıkamazlar, Her rastge- lene hakiki yaşmı söylemek müna- sebet alır mı? Bet Davis kardeşine cevap verdi: — Ne diye münasebet almasın? Her yerde söylerim. Hattâ radyo F âleme de ilân ederim. Yarın © MZ Yaşımız iriyurumu sır sere son“ Ta da otuz birine basacağım; başka bir diyeceğin var mı? Bunları söylerken kahkahalarla gülüyor. Bu kahkahaları İşiten sev“ gili kardeşi köşuyor ve yıldızın ba- caklarma tırmanıyor. Tabii bilirsi niz, yıldızların ekserisi hayvan bes“ lemeğe meraklıdırlar. Davis kendisi” ne alıştırdığı sevgili faresinden ay* rılamaz. Her şeye kötü mana ve tenler Davisin bu fareyi sevdiğinden değil, kendisine reklâm olsun diye yanında taşıdığından bahsederler, Bet Davis kız kardeşi ve annesi ile beraber yaşar. Hemşiresi Bobi bir kaynana kadar müthiş kadındır. Yıldızın her işine karışır: yinme” ine, yemesine, yalmasına, hattâ yaşını söylemesine bile. Fakat Davis hemşiresinin nasihatlerini bem hiç tutmaz. Eğer Bobinin sözl ni dinleseydi bana otuz yaşında değil, on iki yaşında olduğunu söylemesi ji »mgelirdi. Holivudda Davis kadar alçak gö nüllü ve makul düşünen bir yıldız M bulunamaz. Muvaffakiyetini sadece ışıması ve istidadı s anmıştır, Mazişi gürültülü değildir. yahkâr aşk vakaları geç Gösterisi sevmez,Kendisi* ni reklâm maksadile ülükat yapmaz. Fakat nazarı di kati oslbedeyim diye de gazetecileri kapısından kövmaz. Öteki yıl dızlar gibi asil bir aileden iddia etmez. Bet Da doğluğunu vis yirmi yaşmdanberi (o çalışıyor. Sakin ve mesut bir çalışma,. O, mes eğin çok se Sinemadan sonra y okumaktır. Yatak 'ki üç kitap almadan srak saatlerinde, yitmez, Günün yahçesinde ağaçların gölgesi altında ızanmağa bayılır. En çok okumağı -ediği kitaplar seyahat ve coğraf ya kitaplarıdır. O iyi bir ev kadınıdır da. Stüd- yotan döner dönmez, vakit ne kadar geç olursa olsun ufak tefek ev işle rile mesgul olur. Ailesi efradı Davisin basmdan g*- çen birçok vakaları erin bir zevk duyar! feselâ, bir la bir delikan- yıldıza ! lıya rastgelmiş.. Delikanlı gazetecilerie i anlatmaktan İni 18 kur yapmağa başlamış, yıldız da de- likazlıdan koşlanmış, balo bitince delikanlı yıldızı dâvet etmiş.. Bera" ber gitmişler. Güzel. yıldızın oda- sma gitmişler, fakat yıldız: odada İ bir takım karışıklıklar görünce eve İ kadınlığı damarları tutmuş, âşık nn ağzından tatlı aşk cümleleri din! Tiyecek yerde, perdeleri düzeltmeğe, sandalyelerin yerini — değiştirmeğe, yazolardaki çiçeklerin solgun yap- raklarını koparmağa başlamış. Bir cigara tablasını dolu ve piyanoyu tozlu görünce tablayı götürüp mut- fakta silkmiş ve getirdiği ıslak bir bezle piyanonun tozl başlamış. Deikan yet: — Affedersiniz ama burada fazla olduğumu anlıyorum, demiş, ve şap kasını aldığı gibi gitmiş. Yıldız böyle ayrılıktan biraz üzül- müş ama çobucak müteselli olmuş. Bugün 6 hatırasını anlatırkı — Bu delikanlı ile evlenmediğime çok memnunum, diyor, ev yaparken bir kadını seyredemiyen erkek iyi bir koca olamaz. abrı tükenmiş, niha- tihası yerindedir. Ve eline ne geçer” se yer.. Sabah kahvaltısından başka gürde üç defa yemek yer. Bu ye mekler beş, altı tabaktan aşağı dx Zildir. Bu üç övün yemek arasında lu sandoviçlerin sayısını # bilir. Susadıkça kocaman bir bardak 80 Zuk süt içer. Anlaşılan yıldızın mi- de ve bağırsakları öteki insanların hazım cihazına benzemiyor. bu kadar yediği halde ne şişman»! a iucizenin sebebini çok hareket et- mesinde aramak lâzım galiba, Zira Beti çok çalışan, o yorgunluk nedir | bilmiyen bir sanatkârdır. o Yıldız.| Pet Davis bünyesini beğenenlere? mi nı siltmeğe (n ŞUBAT — 1939 “Bet Davis, sevgili Taresinden ayrılama? Holivudun en alçak gönüllü ve makul düşünen yıldızı yi — Bu sağlamlığı yum, der. Çünkü ni sabahtan akşama maz, kırlarda, tarlâ arda, mecbur ederdi. Sahhö fakiyetimi açık hav kazandım, Davis oynıyacağı olarak çalışan sanati dir. İzabel filmini çev “ği ns in lizceyi Lo. snalılar İngi ei şuyorlar diye aylarcâ şivesine ingilizce kızımın telâlffuz şek emelile almanca © mıştır, Ben de kendi J > sorduğu sualleri sordu” yel — İstikbale git yar m1? — Evet, hem de bir ev yaptırmak, işlerini | yes oynamak, Amer? kay! gf iyorum- Zar şa dolaşmak ist recek olan bu *€* a TE içer Davis çok oburdur. Her vakit iş-İ sonravikinci sene iS€ şak şehirlerini dola kasabalarda bile 4 © ve buzünkü piyesleri ve b vallak eserlerini ol sani Çe dayım, Bu suretle yediği tereyağlı, havyarlı, jambon | rini bütün dünyaya tindeyim. dei Yuldızdan müs çile ken o benimle t yi istedi: VA — Bugünü takv niz bay muharrir. ir Şe yor, ne de midesi | bozuluyor. Bu! söyliyecek hiçbir sonr Tam on sen€ geni gelirseniz, sizi bul eder ve şu his rn kark yaşıma gi 5 kon! ei ok- çe PE rel inis 4 yaar © izni yi rl et : gi ve adı roli ki e ek üze” ini © tasa 2 5 e İŞ il Bi hi v Kl we ark 2 mea ei k