m a İ Dünkü ve bugünkü ekoslovakya SA EA ANN a nk Bir Çekoslovak köylüsü ve mil Wi kıyafetiyle bir köylü kadın Çekoslo- tap çıkmış- Meviç adını taşı tün dünyayı alikea- daki te hareketleriyle o- bahsetmek- İP, -İlerin hukukuna nasıl yerleşti- rağ hükümeti. istiyor. o Çek eder mi? Avrupa si- yol oynayabilir mi? hi ani istemek | lerdir, İ evvel keşfe “İda Fakat, doğru Habe muydu? tanin, İspanyanın, Hayır! Çinin âyet Milletler Cemiyetinin ünkü belini “göz önüne | geti- recek olur isek, pek tabit olarak şu neticeye varırız: Dört büyük devlet Avrupan devletle» rini idare etmek için ittifak etmiş- lerdir . Büyük milletleri zer küçük millet- ettirebil- ün küçük hükümet- lerin bu işi ciddiyetle tetkik et- meleri lâzımdır. Ben de bizzat Yugoslavya kral- Uığına mensubum, korkuyorum ki, bugün, 1793 senesinin 21 ikinci- kânununda O nAltıncı Lâinin Gi- yotinin başında söylediği şu sö- zünü biz de tekrar etmiyelim$ “— Bütün bunları on bir sene "iş idim, Nasıl olup günün geleceğini tahmin e- riayet mek için, b demedim!.,, Bugün, içtimai nizamın, bir kaç üyük devlet elinde yok edildiği- . İni görüyoruz. Bunlar, orta ve kü- . İşük mi etleri yok etmek üzeredir. ler . Küçük milletleri büyük bir Küçük millet istiklâl ve mevcudiyetlerini tehlike sarmıştır. lerin ; | muhafaza edebileceklerini kim te- Mü Çekorlo- © tebarüz ettir. "zim olan, ümet, feci bir ie, e! © Bu Çekoslo- “riyeti Daha | | De evveline ge-| YEupanın asın, : küç te, bi Pheşi muh ine ge- lik milletlerin inde, k dile- metleri temsil ir? Hâdisat, bu zamana iş olan garantilerden bizi pek haklı olarak şüpheye dü- İNER ŞEV mazızLapın mi5 Pak | MER. FAKAT Bu i$ kokiy DF İL. DEMZN DBİNDEN &vi ANSERLER, YEK BAŞıMZA MA Sik ŞAK ARACA Siz m...“ GECE VA | MSI GÜVERTE LOKROMDU HAZIRIZ DEĞ Bü Pi BömikE EFRMBER ari.) MZ. SIZDE MİLM YATIN KUMANDASI) BENZ.) b. a sürmektedir. i Milletler Cemiyeti Paktı, Bri yan * Kelloğ paktı ve Tokarno müahedesini düşünelim. Bü devletlerin, Avusturya, Habeşis- tan ve Çeköslocakya hakkındaki Garantilerinin ne olduğunu da bi- yoruz. Bütün bunlar, bizi büyük dev- letlerin siyasetlerin: o bakmağa sevkeder. Bunlarla bazı dostluk” lar yapabiliriz. Fakat küçük mil İetlerin hakiki, candan birleştikle- rİni göstermeği hiç bir zaman unutmamalıyız. Büyük milletle. rin prensipleri, kendi saadetlerini küçük milletlerin harabeleri Üze- tine kormaktır, Dünkü Çekoslovakya ne idi ? Üç yüz senedenberi sef m leketinin terakki ve inkişafı ii uğraşan Çekler haritadaki müş- kül vaziyetlerine rağmen büyük bir sükünetle çalışıyorlardı. Bu. na mukabil, Macaristan, Polonya, ve Avusturyada bir çok kargaşa" Uklar çıkıyordu. OBu sıralarda Çekler bunların hepsine lâkayd kalmış, sırf memleket kaygusu ile hareket etmişlerdir. Çeklerin — bu Habsburglular bir g çalışka: çekemez (Devamı 11 incide) Taşer İBüm a3» MER A, İmaprğ im YERARDAN Ma ve BER Gta! . Vi BiR ve & gemi > mi mz age Aradaki fark belki şu kad Polinezya adalarındaki Sanlar bir daha beyazlanmamak üzere p âj arip gr“ aşk ada” ve Hayti a- dalarının güneş ve gölge cennetleri halindeki fevkalâde o nefis ve gm manzaraları bütün dünya içi özlenen bir rüya olmuştur.,, Şarkr iarı, dansları ve nefis > gölgelikli de nizlerile bu adalar dillere destandır! İşte gerek Polinezyanın ve gerek Mikronezyanın diğer yüzlerce ada- ları da birer Havay ve birer Hayti- dir.. Bu adalarda hayat, # nım içerlerinde bir kâbusa tahavvül linde, tatl titrek bir rüyadan ibarettir. Polinezyanın birçok adalarında, fakat Mikronezya adalarmın hep iliyor musunuz ki, serbest aşk hüküm sü Aşk hürri lekette olamıyacak kadar geniştir. Tabiatin insanlara bahşettiği bu en tatlı zevkten Polinezya adalarının insanları kadar kana kana içen, kâm alan insan cemiyetleri enderdir! .. | Birdefa Polinezyada erkek olsun, | kadın olsun bütün gençler evlenim sk hürriyetinden ser- ifade etmek hakkına sa“ « Bizim © Avrupamızda; vahşi hurafeleri mahküm etmiş © lan büyük o yüksek Avrupamızda j hangi yüksek (kültürlü memleket vardır ki Polinezya adalarının her biri bir jön Promiye olan genç er- kekleri ve her biri bir Prima Dorn: olan genç kızları kadar geniş bir| den cebren kaçırılmış veyahut da hürriyet kabeletmiş ol >. danışıklı döğüşüklü olarak kaçını Fakat Polinezya adalarında Ok*| mış kızlardan o mürekkeptir. Zira yanus denizlerinin parıltlr gözyeş- | bu kızların çoğu evvelce babalarile larile kamaşân uzun gövdeli, baygın | anlaşarak: kaçırılmışlardır. Birçok- ve nazlı palmiyelerile birer peri kr |ları ise kendilerini bekâr obalarma Ja gibi boyun bükmüş ağaçları bile | kendi isteklerle vakletmiş genç kız sanki bir sevişmenin vecdi içinde İlardır! gaşyolmuş: gibidirler... İ Bekâr obalarında bu kızların ço- Polinezya ki dikkat | ğu kazandıkları paraları biriktirir, buyrulsun! — bu vahşi köylerinde | sonra köylerine dönerler. Beraberle* bekâr klüpleri vardı inde gölürdükleri parayı ise baba- Polinezyalılar bunlara (bekâr o | 'arile kabile reisi paylı bası) derler. Bunlar her kabilenin | Polinezya adalarının bekâr obala- her köyün bekâr ir ki evlen | rı her akşam kucaklarında hindistan memiş genç kızlarla genç erkekler | cevizi, sedef, inci, türlü av kuşları bu evlere, âdeta birer klüp gibi, de- hediyeerile ormanlardan veya tar vam ederler. Kabilenin her (genç 'lalardan dönen köy delikanlılarının kızı ve genç erkeği evleninceye ka isen kahkahalarile dolar. dar bu klüplere devam etmek hal Bekâr obaları köyün da Kına sahiptirler! Karolin adalarında bekâr klüple- eki kızlar ekseriya civar köyler Kızıl Gölge HABER'İN RESİMLİ ZABITA ROMANI: 59 Suyün Tçinbi T$LE (HER ŞEY DU İ YEN Bu KAYMAK MAİ MÜŞSUNÜZ Mir) KUMESİ çor KA DAp A Parman Li giğcan ANBE” 2 Kai iki ime. » Jsu ripRoSMOP. 7 FEVKALADE EŞiF- DENEN Dibi Çön SAYAN? | Ügisari GE ii e RAMAD BU DE BİR İY ESMA5 AMBATUN SANDIKLARI ARASINDA! BUNE EA EMİNDİM İTE SMGLERN DEMİ İN GEMSİİ. e YATIN SAYARLAR İRAN | İMDROSKOPIN ASMAK semuşenasi| | EEMİSİN 8: 1 beli EM 0 VAZAN:L. Buseh 35 Yılını vahşiler arasında geçirmiş bir Alman seyyah Yeni Ginede evlenmeye mezun bir genç kız bir şevk ve neşö mabedi gibidir. Şar kılar, dümbelek sesleri, danslar bu obalardan civar koruluklara ve Po- linezya semalarının pullu bir cibin lik gibi bu rüya adalarını örten ysi- dızlarına yükselir. Köyün evlileri ve ihti bir büyük kadeh gibi kö; da şen ve şakrak kahkahaların kö- pürdüğü bö gençlik obalarının neşe sini uzaktan tatlı tatlı dinlerler. Parlak esmer tenlerine taze ve bay” gın hindistan cevizi yağlarmın ko- kularını sürünmüş genç kızlarm genç sevgililerini — karşıladıklar bü obalar: bizim Avrupanın en çılgın memleketlerindeki bekâr klüplerini hakkiyle kıskandıracak hakiki be- kâr klüpleri değil midir? Marşal adalarında ise aşk, hattâ daha ileri, daha cömert bir anane haline gelmitşir. Bu adalarda aşk misafire ikram olunur bir nezaket icabı ve mertebesine kadar gitmiş- ir. Marşa! adalarında bir eve mi” ir gittiniz mi, orada size fondan veya zarif bir kadehle - sunulmuş bir likör yerine nazik ve misafirper- ver ev sahibi genç kızının aşkımı ik- İ cam eder!,, Kendisine bu misafirper* İserlik gösterilen nazik Polinezyah bancı da bu cemileye mukabil zâ rif kavaliyeye düşen (centilmenliği ihmal etmez. O da karşılık (olarak küçük bir hediye sunmak nezaketini gösterir! .— Bu hediyeler ise kabile reisinin hakkıdır... Yani, bir nevi misafirper- şerlik vergisi!! Marşal adalarının çok nazik yerli- si, eğer Tanrı misafirinin ansızın geldiği sırada Kızı evde bulunmuyor sa, misafire derhal karısının aşktı İkram etmekte gecikmez! Bir Avrupalı için belki bir düelle ket, düşünülmeli Marşal adalarında nezaket ve mu aşeret Adabından biri bulunuyor!. Palau adalarında ise evli kadın larda bek: ı kmdan mahrum edilmemişlerdir. Fa kat fevkalâde bir hak olarak: Eğer bir kadın kocası tarafından tena münmeleye maruz kalırsa, ev İK na Ta) — anın evin den kaçıp bekârlar obasma sığma- van var), (ip