Yİ nba LDIRIM'IN Haber'in tarihi Romanı:33 Hünkâr Yıldırımın sağı solu yoktu. O öyle ha-| rem kaldesi filân anlamazdı. Aklına ge- leni yapar, yol gösteren beklemeden, iç oğlanma etâğini tutturmadan, şuna buna danışmadan haremde aklına gelen ka - pıyt açar ve gecesini orada geçirirdi. Halbuki Halil, Flizabetin odasında bu- Turâcâktı. Aşk İnsanı nelere sevkediyor! Halil ha gece hünkür sofrasinda elpençe hizmet etmiş, fakat Elizabetten başka kimsetiklerin gözüne oraslamamıştı. Bu dev vüdutlu delikanlıyı kadın elbiseleri i- çinde bir Arab haline koyahilmek İçin biz- zat Elizabet bile İki saat emek vermişti, İyi ama, Halili bu kıyafetiyle yatağına almak ds pek tatl: bir şey olmazdı. Onu bildiği gibi, sevdiği gibi, tanıdığı gibi ku- caklamak gerekti. Ya hünkârm eline ge Şirlerse, yâ baskın olursa! Bütün bu mücadeleler Büzabetin Küçük! akim zaten durdurmuştu. Birkaç kadehin de verdiği otsaretle son hükmü vererek odasına çekildi: — Padişah bu kadar içkiden zor ayıtır!| Halil âynl zumanda Elizabete bir takım habâtlöt de vermeğe hazırlanmıştı. AN paşanin dâ sön günleri gelmişti, Nibayet piğişahın katlini müteskip OElizabet de pileyi pirtıyı toplayıp geldiği yere döne- cökti. Aksi takdirde onun ds, Halilin de,| Maryaam da kelleleri koparılır ve Srrbis. tan coğrafyadan silinirdi. Dahs Muradın gehadeti üzerinden çok urun bir tarih geçmemişti. Henüz ordü Miloğun hançeri altmda kaybettikleri hün: kârlarıhın acısını uhutmamışlardı. Böyle yeni bir hâdise Sırbistan kana boğardı. On binlerce esiri otağı önünde tüyleri Ürpermeden katliâm eden hünkâr bir tek camı Erfpir birakmazdı Gece epeyce Jerlemişti. Hünkâr Yıldı. rım ayaklarının ucuna basarak yatağm-| * dan çıktı. Yavaş yavaş kapıya yaklaştı ve kimsenin işitmemesini temin için gürül! ! tünün kesilmesini bekledi. Yavaşça kapr- ; yı aralıyarak dışarı çikir. Parmaklarının ucuna bata basa Elizabetin bulunduğu oda | f koridoruna doğru yürüdü, Hünkürr böyle görseler deliliğine hük. mederlerdi. O ön bazan kendi kendine gü- Wyordu. Yıldırım hiçbir zaman hiçbir ve. re, battâ ölüm yağan şehirlere, harb mey danlarına bile korkarak, gizlice girmedi.) | Halbuki kendi sarayında, kend! haremin- de, kendi karısının odasına gizller gidi - yordu. : Kapmın sağ tarafında bir sedirin arka- || mna büzüldü ve bekledi. Saniyeler dakl- | kalar, saatler kadar vuruyordu. Kıskarçlık koca hünkâr Yıldırımı bir zavallı haline düşürmüştü. Onun merakımdan biri de hünkâr karr sum Aşıkı idi. Orada nekadar beklediği. || »! bilmiyordu. Ama, ona çok uzun gel. mişti. Bir aralık koridorda bir ayak sesi)? İşitti, Hünkâr Yıldırımm kalbi şiddetle çerpıyordu. Nasıl çarpınam? Goce çok Merlemiş, hattâ sabaha yaklaşmış iki ko- Hdorda ve hele karem koridorunda Eli- sabetin odasına açılan koridorda bu ayak #68 ne manidardı? ğ Eğer bu Ağıkıysa vay hallerine! Her İ- t kisini da telviz edecekleri hünkâr yats-|! ğında elleriyle boğncaktı. Belki bir kaç dakika sonra olacak bu hidisenin Ürper- ein! hünkâr şimdiden duyuyordu. Eliza- beti öldürmek, elleriyle boğmak da pek öyle otağ önünde binlerce kelleyi galatan etmek değildi. Bizsat kendi kalbin! deşip çıkarmak gibiydi. Hünkâr biçareleşmiş bir haldeydi. Titriyordu. Askbr gerilmiş, sinir. den sik sik esnemeğe başlamıştı. Ayak sesleri yaklaştıkça sanki bu meç- hu! âşıkm tabanları bünkürm göğsüne bülsryordu. Dayanamıyaca'tı, fırlayıp kim olursa olsun yebertesek ve hüdiseyi ora- cıkta bastırıp yine Ellzabete dönecekti, Fakat böyle bir hlünkürn, hele bu karak- terde Yaratılmış bir padişaha bu harekx ad) görünmüştü. Sonra harem, saray,| balk, dünya ne derdi? Ayak sesi İle gölge de belirdi. Hünkör nefes almaktan bila korkarak ses gelen yere doğru dikkatle baktı. Hay Alalh belâsmı versin! Bu hizmet eden bacılardan biriydi. Yürüdü. Yavaş yavaş yürüdü, Bittabi yavaş yürüyecek- tl, bu saatte sarayda herkes uyuyordu. Hünkir bu yavaşlığı buna atfetmişti. Geldi, Elizabetin odasını ağtı ve girdi Padişah donup kalyıytı. Elizabet niçin ka- pimi açik bırakmıştı? Bu vakit bu Arab karımnın Elizabelin odasinda ne İşi ver- dı? Acaba bu bir elçi miydi, acaba şimdi âşık m gelecekti, Elizabet mi çıkıp gide cekti? Bu sualler hünkürm kafasını nit üst e- diyordu, Fakat padişah da her âşık gibi bu suallerin eovablarnı bulüyor ve kendi kendini teselli ediyordu. Nihayet Elizabet de odasına biraz sarhoş dönmüştü. O hal- de kapısı açık kalabilirdi, bundan ne çi- kardı? Araba da tenbih etmiş olabilirdi. Midesi bozulabilir veya bir geye İhtiyacı olabilirdi. Onu herkesin sarhoş görmesini istemiyebilirdi. Bu itibarla Araba arada sırada kendine bakmasın: söylemiş olması makul görünüyordu. Belki hünkâr gelin seye kadar dn bir iki defa böylece gelip bakmiştı. Ne Elizabet çıkıyordu, ne de âşık geli. yordu. O halde Elizabet masumdu. Hürkâr sebebsiz bu şüpheler içinde büyüklüğünü yerlere sermiş, sebebsiz böyle sedirler sr kasında kendi karmınm kapısı önünde sa- bah: sabah etmişti, İçeri kulak verdi, Hiçbir ses duyulmu- yordu. Bir aralık odaya girmeği düşün di, Filhekiks bu fens da olmıyacaktı. Fekat önce bir âşıkin gelip gelmiyeceğini beklemek lâşrmdr. Hünkâr başmı sedire koyarak sessiz kaldı, Bekliyordu sönmaymız, kendi kafa: sinda kendi kendine kurduğu susllerin Cenevreli tek bacaklı Çuml, tanınmmış ir dağcı ve kaya 9 Yazan: Ikimim Yıldırım ayaklarının ucuna basarak yatağından çıktı bizzat kendi tarafından verilmiş cevaklas riyle kendin! teselli eden hünkür uy kalmıştı. Ne Elizabet, ne Arab kalfa ve yani Ha- WI işin farkmda değildiler. Elizabet ısrar ediyordu: —“Yüzünü gözünü yıka Halil! Nihayet sabah olacak. Seni dışarda da bu kya “| fetle görmeleri tehlikeli olur. Yanımda bir saat kadar kal, ve git, olmaz mı? Halil korkuyordu. Ya biri görlirse ne olurdu? Maahaza bu gece de haftalardan, ay- lardan ve belki sonelerdenberi peşitde ölüm tehlikeleri geçirdiği sevgilisi Eliza- betin ilk veld akşamıydı. Ondan tatma- dan uynimak da işine gelmiyordu. Bi kâbartıkta duran liğen ibriğe doğru yü- rürken dışarda düşer gibi bir ses düydu- İ Jar. İkisinin de tüyleri diken diken oldu.| Bizabet yatağından fırladı. Arab kapıya atıldı. aİ | Halil kapıyı açmen karşımda gözleri şişmiş, saçları dağınık ve perişan, yürü., ne sarhoğluğun ve uykusuzluğun soğuk ve acı sarılığı çökmüş, hünkâr gördü. Şa- galadr, Sallandı, az daha belindeki hançe-! Tİ çekerek koca künkürm karnını deşecek| ti. Kendini toparladı ve çok müsait bir! ; taklitler İ — Hünkârm, sultanı korkuttunuz. Za-| ten sayıklıyarak fena bir gece geçiriyor. | lardır. : Diyebildi. Ama, biraz daha konuşsa san-| X! gaipten bir sicak su yüzünü temizleyip! Halil olduğunu Wşa edecekmiş giti bir his) altımda dudakları titriyordu. (Devamı var) 2 08 AN ikçıdır. Sonbaharın güzel havalı son günlerinden istifade — Kimsin? Burada işin ne? — Pencereyi açık buldum. Girdim. Dı. garda beni gözetliyorlar. Öldürecekler. — Ellerini indir de anlat, Meçhul sdam itaat etti: — Vadruyl çetesi sekiz gün evvel Mon | tröyde bir köşkü soymuştu. Ev #ahihinin orada olduğu bilinmiyordu. Uyandı ve ba- Farâı, Vadruyl onu susturmak için gırtla- ğını sıkarak boğdu. Sonra kep beraber, kaçtık. Ertesi sabah polis beni yatağımda ya- kaladı. Sıkıştırdılar, Korktum ve çeteyi ele verdim. Hemen o gün Vadruylu ys- kaladılar, O zamandanberi (o arkadaşları beni öldürmek için peşimde dolaşıyorlar. Jan susuyordu. Meçhul adam devam etti — Beni takip ediyorlardı. Pencereyi a- çiz bulunca içeri girdim. Beni kovmayın. Dışarda bekliyorlar herhalde. Onlar gi dince ban de çekilirim. Jan dalgindı. | — Beni kormuyorsunuz değil mi? - Kaç yaşındasın? ie alâkasızlığı delikan. 1. Afal afal bakarak cevab verdi —Önd caksınız dej yaşmdayım. Beni kovmiya- mi? — Evet. Yaklaş bakayım. Bir şartla seni kovmıyacağım. Bir tecrüba için ada-| ma ihtiyacım var, İyi ki geldir — Na tecrübesi yapacaksmız benimle? — Vakit kaybetmiyelim. Tecrübeye razt olursan seri kovmam. Olmazsan çık drşarr! ederek iki arkadaşının yardımiyle 4810 mötre irtifamda olan Monllan ve 3482 metre yüksekliğindeki Krepon tepelerine şıkmıştır. Monblan tepesine çıkarken Çumi'sol ayağı için bir, ve kelluk değnekleri İçin iki kayak kullanmıştır. İki ayaklı dağcılar bile Krepon tepesine çikmakta zorlük çökerken, tek bacaklı Çenevreli, tepenin M noktası denen en sivri ye- rine çıkmıştır. Resimlerimiz bu çıkışı mühtelif safhalarını gösteriyor. Kısa bir teredöidd03 a oldu — Pek aza, Made 7 deki Jan Düran, makin reyi işaret etti: — Otur şursy& a K Bartaz bu sırada e siri Eşikte durarak BAYT” Serseri makinenin sa leri bağlanırken yalepsei. yl gnyrijhtiyari titredi. — Korkma buğala” ama Delikanir endişeyi? sd839 du, Nereye eni alna » bir deliydi. Acabs * 9 Jan dikkstie mağ dar hat görünüyor ** azalar yordu. Cereyari # ce... Bir düğmeyi gerin” hat, sinema de sinin büyütülmesi şekli” bu sayede hattı iyice? ie ye Iryabildi, Sonra iki we ç a ii AN $ © — BittL t bir Delikanlı e si pe ra gelen suslle çabuk verdi: “Be * Endişesi geçerek € — Evet Dedi, 69 isterim ik ydi. Ümid iyi 99 iyor — Ne demek