aim. Dışarda lapa lapa kar Ya- yy, 8 karaiz noel olur mu?.. Sabah yatağından erken kalktı. Yük bir sevinç ve eskimiş siyah Batannua iki mark var. 4 iki markı ona Heins verdi. *İİ yatalak anasının yanında ge. d N İN Tilsiç'e gidiyordu. a Üy Parayı önden almak istemedi, Dörü dlzün ihtiyarı gücetdirmek teh İsim Yı, dedi, bu akışımi bera- : ay İyzeek miydik? Benim davet- Zatak miydm?.. Yarın benim de- irak Rote Siubede bir yemek v a Kli veriyorum, Anladın mı? Ni Hnezsen, beni kem mahcub hem e tdersin?.. Vİ ğa iyi bir | çocuktu. Esasen ona Yesi olarak bir de küçük para İş tik, bir de Bort Brecht'in gü. aim getirmişti, in Şok seviyordu ve itiraf etmek 186 bü noel gecesine cebinde an- ig ekmek yemiş ve gidip olo- X feniğe iç kere kahve içmişti. koca Borlin şehrinde bir ya- Fakat almantayı bir Alman nel bilmemesine ve evvelâ &Ondi Hannında Yazıp #onra yi. İötetime etmesine rağmen yazi. bir ileri edebiyat gazötele- “irmeye muvaffak 6lüye-, Zamanlarda gençlerin idâre Mg, bi gazetede bir yazisı çık- ön boş markla ayın haftasm. kadar Idare'etmişti. Berlinde bulunuyordu? bünu De By emiyordu. Kimsesi yok muy- al, Malim değildi. Hattâ hangi i e geldiğini bile polisteki ec - Şi bir iki memurdan baş- b Beğ bahsetmezdi. Bunun için o- ke olduğunu ve bu babasının ya fikirleri yüzünden kendi lde mahbus olduğunu bilen yoz bir akşam fakir mwharrirler, ÜRN |, Fesramlar, sinema figüranla- r Haa ©LtİZİ bir kahvede tanımıştı. Ğ lm Helna Neuba- Di Sinema figüranlığı yaparak ediyordu, Çok zeki ve azim- Kesti. Ve Evanın iri iri açılan si Gaba o geceden onu öyle. si mer tam altı ay oluyor - 2 biribirlerinden ayrılmıyor - , ye va anlaşmış o kadar çok se- Hayatlarını birleştirmelerine ma İ münldi. Bu vaziyet o kadar VA ki., Altı aydır sevistik- böyle bir işi istemeği Uriel de Betirmemişlerdi, j ». Hep bir terbiye görmüştü, Noel İçin bütün diğer gecelerden | BU gecenin manevi Büyüklüğü. ni dü, Sade bu gece bütün in, erdi Yakmlariyte birleşip, top- 3 ie Beçirdikleri bir gece oldu. İİ Po, li yalnızlığını daha kuvvetli di," Ni hatırladığı için babası kizar eye bir mektup'da yol- : AR ayrilrken hell kendisini Fey çalışıyordu? N Make terpantarir, dördü de harb e ii pi sefaleti içinde öldü. Bir ol * Hiyar annem kaldık. Anlı, y yer Heine! diye onun elini i A. içine gülmüştü. A bi yel na uzun, ne teli pullu vitrinlerin ö- Ki rağ Eetmiz, tenha bir s0- ağ £cotl sürüklenir t ve edile giriyordu. Üç dört gündür | 4 i ez : lr Yazan : ©n iki kiziydik evde, altısı. | İlimas ettiği insanların hiçbi, p RI Sa Suzet Dolly l mağmum olan bu evde bile bir başka . 48 görmüştü. Panalyoncu kadın odasında bir küçük ağaç hazırlamış, ufak bir harda dansözlük eden kizinin; babası malüm olmiyan ço- cuğu için bu ağacı süslemişti. Pansiyon komşularından hiçbiri mey. danda yoktu. Kadın kıyafetiyle dolagmağı seven anormal ressam, annesini görmeğ” Hamburga gitmişti, Mankenlik öden kY- çük Doris de, yeni bulduğu sevgilisinin hüsust otomobiliyle noe) tatilini geçirme- ğe kimbilir nereye yollanmıştı, Pansiyon- da mazisi meşkük ev sabibiyle torunu ve bir de Eva vardı. Eva skşamı yemeği almağa çıkarken, 6v #ahibi onü odasına çağırmıştı. Orna| bir çanak dolusu biakül, bir kocaman! portakalla iki elma vermiş, bir kadeh vermut İkram ederek Berlinde yalnız o- lan ecnebi kiracısının gönlünü almış, Parasını idare etmeği düşünen Eva o gece bunları yemekle iktifa etmiş ve eli feniğini saklamıştı. Bu sabah öğleye doğru yatağından kalkan Eva şimdi giyiniyor. Kendini Heins'ın davetlisi Farzederek yalnız bayi, na bir öğle yemeği yiyecek. Roto Stube pansiyonun pek yakm bir yerde olan ufak hir lokantada üç nevi lis. | te vardı: Bir buçuk merk, bir mark, alt- mış fenik, Noel günü bir buçuk o markhıktakinde muhakkak kaz vardı. Kızarmış kaz! Eva kendi kendine de itiraftan utanı- yor ama, dün akşam elinde biskültlerle odasına giderken pansiyoncu kadınm mutfaktan getirdiği kıpkızıl kızarmış ka- za öyle imrendi ki. İki buçuk markı var. Bir buçuk markı ile bir öğle yemeği yer, Bir markla da Üç gün yaşar, Esasen sene başından &v, vel, yazısını götürdüğü yerden kir cevab Yereceklerini söylemediler mi?.. © OZafen üç güne kadar para bülamazee, hali yaman... Ev sahibi kadın da onu bu- rmdırmaz!.. Onün için üç gün sonra mu- hakkak para bulması lâzım, bunu tasa eder mi? “Eva omuzlarını siliyor, Tam beş sene- dir birtakım tesadüflerle yazamıyor mu? Evvelâ bugün güzel bir Kaz kızartması yesin!,. Elbet de gelecek günlerinde yaşıyacak bir gev bulur. ..s Roto Stubenin tam köşesine yaklaşır. ken arkasından bir 465 duydu, Tiğ k- tar titriyen bir ges: — Kizem, ihtiyar babaya actvmiz... No- el günü kimsesiz yapayalnız olan ihtiyar babadan bir sadaka esirgemeviniz. Açım, klmsesizim.. Üç gündür ekmekten başka bir şey yemedim. ” Eva başını çeviriyor... Karşısında iki büklüm bir ihtiyar görüyor. Adamın bem- boyaz saçları, bembeyaz bıyıkları yar. Bası titriyor... Ve kedisine doğru kaldı. rilmiş gözleri birdenbire ona bir başkası. nı batmrlatiyor, Kendi babasını... Bu ihtiyarm yüzleri babasma mı ben. ziyor? Şimdiden Bilmiyor?... Fakat birden içinde mi sediyor!.. Bir hasret ve işi — İhtiyar babaya merhamet ediniz... Üç gündür açım. . diye tekrarlıyor. Genç kız siyah gideriden çantasmı a- #tor. Bir buçuk markı gözden çıkarmadı mi? Bir marklık yemekle de karnı doyar. Şu ihtiyara elli fenik verirse kiyamet mi kopar sanki? Soğuktan donmuş parmak üçlarirle, zahmete bir elli feniklik buluyor, EM feniği ihtiyarin avuçlarma Bırakarak, $- terliyor... Rote Stübenin İçi sıcacık... Pahsiyon- daki odasma hiç benzemiyor, restoran, temiz giyinmiş, insanlatin öolu, Bayram yapan ameleler olacak!... İçeri girdiği zaman duvardaki bir levha gözüne çarpı. yor. Kaz kızartması ikl buçuk marktır. — Eh, diyor, Ziyenı yok. Nasıl olsa kaz ecekmiğim!.. ! raz daha feralilıyor. Şu #htyora | yardım ederek ne doğru ve ne insani bir | HABER — Aksam posram İİ. 9 Birinciteşrin — 1938 PAZAR Hicri: 1357 — Şaban: 14 ee gecesi G08 1202 1212 1780 19 Lüzumlu T eletonlar Yangın: İstanbul için: alm, mea 427 24222, Beyoğlu için: 44614, Kadıköy için: 60020, Üsküdar & çin: 60625. Yeşilköy, Bakırköy, Bebek, Fenerbahçe, Kandilli, Eren- 1, Büyükada, Heybeli, Burgaz, : Telefon o muhubere memu- ruha yangın dei. afidir. Rami itfaiyesi; Deniz itfaiyesi 36, 20 Beyasıt mk 21996. Galata Tarabya, yangin : 44998. Müddeiumumilik; müdürlüğü: 24382. Nefia Vekâleti İstonbul Elektrik İşleri Umum Müdürlüğü Beyoğlu: 44801, İstan. bul: 24978, taş: 40938. Cibali: 21704. Üsküdar - Kadıköy: BO773. Havapazi:. İstenbul: 24378. Kadıköy: 60790, Bevoğlu: 44642, Taksı Otomobili İstemek Için Sular Tdaresi: beyoğlu ciheti: 49044, 36 - 101. Kadıköy ciheti 00447. Denizyolları Istanbul acenteliği: 42302. J Pazartesi Tophaneden 16,30 22390, 20122. Nurosmaniye: Beyoğlu: 44783. Heşik- Bebek ciheti: 22740. Karaköy: 20 Nandırma, Salı Toplhmneden 9,30 Izmit, 16,30 Mu- danya. 19 Karabiga, 20 Bandırma, Gala- tadan 12 Karadeniz, Sirkeciden 10 Mer- sin, Çarşamka Tophaneden 16,30 Mudanya, 20 Handırma, Sirkeciden 15” Ayvalık, 18 Bartın, Perşembe Tophaneden 9,30 İzmit, 16,20 Mudanya, 20 Kuradeniz. Camartesi Tophaneden 14 Mudanya, z Randırma, Galatadan 12 Randırma, Bartın, Pazartesi Tonhaneden dimroz, 9,30 İz. 30 Mudanva, 10,30 İzmir . 2230 Mudanya. Sirkeeiden 15 Ayvalık, dan S, arade Müzeler Ayasofya, Roma » Bizans, Yunan eser leri ve Çinili Köşk, Askeri Müze ve sarnıç lar, Ticaret ve Sunayi Müzesi, Sıhhi müze, (Bu müzeler hergün saat 10 dan 16 ya çı ve İslim eserleri müzesi: Pazar- lesiden başka hergün sant 10 dan 16 ya kadar ve Cuma günleri 16 dan 17 ye ka dar açıktır. Toptopı Müzesi: Hergün saat 13 Tex 16 ii ayakta ma e EİN Memleket Dışı Deniz Seferleri Romanya vapurları: Cumartesi günleri 15 de Köstenceye; Salı günleri 18 de Pi- re, Beyrut, İskenderiye, İtalyan vapurları: Cuma günleri saat 10 da Pire, Brendizi, Venedik, Triyesle, Sirkeci İstasyon Müdürünü Telefon 25079. Anadolu hattı Hergün hareket eden şimendilerler: Saat $ de Konya, 9 da Ankara, 1545 de Diyarbakır ve Samsun, 15,10 da Eke hir, 10,10 da Ankara ekspresi, 20 de A- dapazarı, Pu irenlerden sast 9 da hareket eden Ankara muhtelii pazartesi, çarşamba ve cuma günleri Haleb ve Musula kadar sefer etmektedir. /vrupa Hattı Semplon ekspresi: hergün Sirkeciden saat 22 ide kalkar ve Avrupadan geleni sant 7.25 te Sirkeciye muvasalat eder, Konvansiyonel 20.30 da kalkor. 1020 de gelir. Edirne postası: Hergün saat hareket eder. 19.33 de gelir, MUNAKASALAR: İnhisarlar idaresinin (o Nakliyat şubesi kin şartnamesi mucibince yaptırılacak açık Züverteli ve tam teçhizatlı hir adet çektirme “tekne, açık — eksiltmeye kon muştur. Muhammen bedeli 4500 lira ve muvakkat teminatı 337.50 liradır. Eksilt- we 11-10-938 tarihine rastlıyan selr günü saat 15,30 da Kabataşta levazım ve mü" bayaat subesinde alım komisyonunda ya- pılacaktır. GEÇ E BUGÜN NE OLDU? Haveşis standa kıtlık başladı, 8,50 de hareket yaptı. O da bu elli fenikle Üç gündür açlık çeken midesini bir sıcak gorbayla ısıtabilir!.. Bir marklık tabldot mu ismarlasm!,. Yazi değil mi?.. Simdi elinde iki mark kalâr.. Kaz kızartması olmadıktan sonra hr altmış feniklik yemiş, ha bir marklık; ne fark olacak? Kasaya parayı peşin verip marka alire ken: — Küçlük Hste, diyor. Ve altmış fe- nik İstiyor. Fekat açlığını rağmen niçin memnun. Çünkü ihtiyar ve aç bir Insana yardım etti! Eva yemek listesine bakıyor ve açlığı” na rağmen İsteksiz İsteksiz bir çorba, bir Alman bifteği bir de İrmik kelvasi imar. yor... Etlo hiçbir alikesı bulunmıyan, içinde bir iki karnıbahar kırıntısı olan bir çorba Yazan: Rahmi YAGIZ Ayse suitan o gece Baltalima- nında kaldı ve Enver paşaya meseleyi açtı — 106 — Konsolos Palmer durmadan gizli üsle Hayırsız adalar arasında mekik dokuyor, her seferinde de düşman taktelbühirleri" nin ihtiyacına yarıyacak maddeler, ben- zinden barıta, ekmekten taze ete, sebze" den meyveye, hülâsa iğneden ipliğe kadar her şeyi gizli istasyona taşıyordu. Benzin meselesini de kolayca hallettiği gece Davist Kanlıcrki yalıda o emsalsiz bir gece geçirdi. Ertesi sabah, (delikanlı daha yalıdan ayrılmadan Ayşe sultan Te- ranedille haber gönderdi. Muhtelif mo- tör acentalarını çağırtt. Bunlardan bir otomobil istedi. Aldı, motör tedariki bi» raz güççe oldu. İskelelerden tedariki lâ- zımgeldi. İyi motürler zaten iskele ve li- manlar kumandanlığı emrine oalmmıştı. Böyle bir motör buldular, Sahibi satmağa razı oldu. Ayşe sultan paraları saydı. Mo- törün takriri alâkadar memürlar önünde Teranedille kaptan arasında yapıldı. Da vistin sultana direktif verdiği gecenin er tesi günü deniz motörü ile bir otomobil Kanlıcadaki yalıya getirilmiş; o arkasın- darı da daha şoför tutulmadan benzin te- dariki için Ayşe sultan Balta limanına gelmiş, kardeşi Naciye sultanm köşküne gitmiş, kız kardeşine, harbiye karısı Naciye sultana müjde verir gibi anlatmıştı: — Bir otomobil ile bir deniz motörü satın aldım. Ayşe sultan hemşiresinin birdenbire bu na lüzum görüşünün sebebini anlıyama- dı. Sordu: — Bir motörle bir otomobil mi aldın? Ne lüzum vardı bunlara? — Evet, yalnız sizin otomobiliniz ola- cak değil mi? Doğduğum günderiberi bir” diğim we lâdonlardan bıktım artık.. Otomobille gezmek istiyorum. — Motüörü ne yapacaksın? — O da lâzım.. Yedek çifte kayıkla gez mekten de âyni derecede gina geldi.. Za içiyor. Artık etleri kryarak yapılmış olan tatsız bir biftekle iki patates yemeğe başlarken restoranın kapısı açılıyor ve içeriye biraz evvel sokakta yolunu kes- miş olan ihtiyar giriyor. — Ah, demek on fenik daha buldu; ye. mek yiyecek”. Eva müthiş seviniyor. Fakat sevinci çabucak hayret va hiddete çevriliyor. Şimdi ibtiyar, kasanm başında, Eva kasaya pek yakm olduğu için onün söy- leâilderini işitiyor: — Iki buçuk marklık llsteden yiyece. ğim... Bir duble bira, bir sigara! ... * Eva elinden çatak bırakıyor... mak: — Seni dolandırızı seni... Diye feryad etmek istiyor. Üç gündür çektiği açlık!... Garson yanmdan geçer- ken mis gibi kokan kaz kizartmaları!... Dudakları titriyor.. Kendi sefeletini Şu anda daha kuvvetli hissediyor. Yirmi üç yaşında münevver bir genç kızm se- daka verdiği bir ihtiyar kadar yemeğe hakkı yok mu bu dünyada! Babasını düşünüyor. Heins'ı düşünüyor. Babasını hapse atanları, kaz kıyartmasmı tek başıma yiyen pansiyon sahibini düşü, nüyor, Ve ünl bir hareketle yerinden fırlıya- rak kaçmak, buradan bü yavan biftek ö- nünden kaçıp uzaklara gitmek ve - bil, miyor nerede, bilmiyor kime? . birine... söz dinler birine şikâyet olmek Setiyor?.. . Fakat aç midesini yavan bifteğin koku» su bile zaptetti. Burnundan giren bu ko. ku onun kolunu, ayağını bağladı, yerin- den kalkamıyor. İhtiyar dilenei kaz kızartmasını yerken Eva gözlerine biriken yaşları parmakları. nm ucüyia kurulıyarak İrmik goa lokmasnı yutuyor. .. . Bağır tatlısınm 1931 senesinin Noel günü geçen bu hüdise, Eyayn soracak olursanız hayati- nm en acıklı vakalarından biridir. Bunu no zaman aratan gözleri dolar, Ama onu dinliyenler hep gülerler. © Çeviren: SUAD DERYİŞ ten kışa da yalıda kalmak, okanlıcada oturmak istiyorum. Havası çok yarıyor banal. Bu sebebler kuvvetli o olmamakla be- raber kardeşinin ahvali ruhiyesini pek is yi bilen Naciye sultana yeter göründü. Fazla kurcalamadı. Fakat asıl maksadı benzin meselesine temas etmek olan Ayge sultan (tekrar sözü açtı; — Abisi — Ne var? — Otomobil ve motör iyi ama, piyüsme da benzin bulunmadığı söyleniyor. Aksi gibi iki vasıta da bol benzine muhtaç. Bunu tedarik etmek için eniştemin tavas” sutunu İstiyeceğim.. — Ne tavassutu bu? — Benzin piyasada yokmuş ama, leva zımatı umumiyenin elinde binlerce ton varmış. Eniştem harbiye nazırı değil mi? Levarımatı umumiyeye söyler, oradan da bana benzin verirler, tabii parasile!. “ Naciye sultan omuzlarını silkti: — Ben buna karışmam.. Paşaya da bu hususta hiçbir şey söyliyemem! — Ben söylerim... Eniştem değil mi? Tabii bana benzin verilmesine tavassut etmek mecburiyetindedir, — Sen bilirsin.. Kendin söyle, ben hiç karışmam... Ayşe sultan o gece Balta limanında kal dı. Akşam köşke dönen Enver o paşaya bu meseleyi açtı; otomobil ve motör ak dığını, piyasada betizin buhranı yüzün den çok pahalı da olsa bol benzin tedari- kine imkân olmadığını anlattı. Kendisi” nin benzin işine tavassutunu İstedi.. Enver paşa örce işi o mühimsemeden dinliyordu. Ayşe sultanın: — İşte benzin tedarikine tavassut et menizi ricaya geldim! demesi üzerine 0- muzlarını silkti, ceşap verdi: — Benim benzin depom yok ya!.. Ken di tomobilim ciheti askeriyeye ait olduğu için benzinini harbiye nezareti | veriyor. Fakat senin otomobiline, motörüne -ben- ain tedarik etmek için oraya baş vuramam tabil, Ayşe sultan ısrar etti: — Bin lütfen istemiyorum ki bunu, parasile alacağım! — Dediğim gibi, benim depom yok! — Harbiye nezaretinden isteyiniz! —Vermezler! — Levazımatı umumiyede yüz binlerce ton benzin varmış. Bunlar kullanılmıyor muş da... Bana verecekleri birkaç ton benzin böyle muazzam bir stokun yanım da hiç sayrlır! Enver paşanın kaşları çatıldı. Baldızı" nın levazımatı umumiyeyi bilmesi, üste lik orada benzin mevcut (olduğunu ileri sürmesi nazarı dikkatini celbetmişti. Bir az sertçe baldızına sordu: — Siz levazımatı umumiyede o benzin olduğunu nereden biliyorsunuz? Kim söy ledi bunu size? Pişkin sultan bocalamadı (bile, gayet tabii bir sesle mukabele etti: — Benzin almak için çağırtlığım ko misyoncular söyledi. — Siz de onlardan öğrendiğinizle bana geliyor, sanki depom varmış da size o radan çıkarıp benzin verecekmişim gibi — Tabii, Eniştem değil misiniz; benin otomobilimin ihtiyacını da icabında te min etmek mecburiyetindesiriz! Bu münakaşa saatlerce sürdü, Kurnaz kadın bütün maharetile ( ısrarlarını yür rüttü, Enver paşa birçok gayretler sarfet- ti. Bu işe tavassut etmemek için elinden geleni yaptı. Fakat, geceyarısına kadar uğraşmaları nihayet maksada varmasını temin etti. Enver paşa, geç vakit odasına çekileceği zaman çaçaron baldızının dim den kurtulamıyacağını anladı, şu vaitte bulundu; — Yarın sabah hatırlatın da size iki ton benzin verilmesi için bir tezkere ya zayn! / (Devamı var)