19 Haziran 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

19 Haziran 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

v N i 938 tütün ekimi Tütün ziraat mmtakalarında 938 Senesi zeriyatına başlanmıştır. 957 Masulü tütünlerin kısmı küllisinin iyi İiatlarla satıldığını gören. eklieilerin bu sene bilhassa, Ege mıntakasında Gâvurköy, Akhisar, Muğla, Milâs ha. Yalisinde geçen seneden fazla, diğer Boktalardaysa takriben yüzde yirmi Bispetinde noksan zeriyat için hazırlık larda bulunulduğu anlaşılmıştır. İzmir: İzmirde, bidayette dikim, yağışlı Savalardan dolayı biraz gecikmişse de, son günlerde bu vaziyet telâfi o - Tunmuştur. Tütünler çok iyi ve temiz büyümektedir. Menemende mahsulün 600 bin kilo Olacağı anlaşılıyor. Dikilide bin hektar araziye tütün di- kilmiştir. "rada 650 bin kilo tütün “ *lde edileceği ümit olunuyor. Foçada 500 bin, Torbalıda 00 bin, Bergamada 2 milyon, Sivrihisarda 250 bin kilo tütün yetişeceği tahmin edil- mektedir. Bu suretle, İzmirde yeni mahsul 937 senesinden yüzde on nok. san olacaktır. Dikim işinin biraz ge- ikmiş olmasına rağmen tütünlerin &eçen yıldan daha iyi olacağı, kır ve kirtahan tarlaları tütüne tahsis edil - Miş olan Ödemişte bu sene çok nefis mahsul elde edileceği umulmaktadır. Bu mıntakada dikim İşi tamamile sona ermiş ve hattâ ikinci çapalata bile Başlanmıştır. Muğla: Muğla mintakasmda ekilen arazi 10.090 *“tardir. Tahmin edilen mah- sul miktarı 6.000.000 kiloya yakm . *dir. Bidayette fideliklerden az mik- tarda kök çürüklü”ü görülmüşse de Son”a sıcakların tesiriyle alınan ted - birlerle bu arıza bertarak edilmiştir. en da mahsul temiz yetişmekte - ir, Manisa: Nefsi Manisada mahsulün göçen 86. heden biraz noksan olarak 2 milyon Mibiyesimiien gı telunin edilmektedir. Likim işleri bitmek uzeredir; "Türün * #rde esaslı bir hastalık yoktur. Tur- #utluda ekim sahası geçen seneden Yüzde on noksandır. Fakat, mahsul bir Milyon kiloyu geçecektir. İstihsalâtın fazla olması yağmurlardan ileri gel - Miştir. Dikilen tütünler iyi tutmuş . tur, Şimdiye kadar bir arıza görülme- miştir. Akhisarda fazla yağan yağmurlar - dan &olayı istihsalâtın geçen seneden an yirmi fazla olması ihtimali var- Geçen sene mahsulü 587,50 kiloydu. Tarlalarda esaslı hastalık görülme. Miştir, i Alaşehirde 200 hektar arazi hazır- Rümustır. 120 bin kilo kadar tütün «lde edileceği anlaşılıyor. Usşakta ziraat sahası geçen sene . "yüzde kırk noksandır. Mahsul Miktarınm 125 bin kilo olacağı anla: Mhraktadır. Salihli köylerinde 500 hektar hâzır kanmıştır. Burada da havalar yağışlı bin kilo fazla olacaktır. BİLĞİ için mahsul geçen senekinden ven. Sındırgı ve Ayvalık havali . nde de zeriyat takriben geçen seneki ar yapılmaktadır. Bursa: i me fsi Bursada ilk tahminler mahsu- Söçen seneden noksan olacağı mer- ir. Dikim vaziyeti hakkında rine kâdar elde edilen malüimat he. miktara dair bir fikir edinmeye küt değildir, * diki ölde 400 hektara yakm tütün 2g letir. Mahsulün geçen seneden Bin kilo noksanla 400 bin kilo ola- anlaşılıyor. he Kemalpaşada zeriyat sahası 75 ktardır. ayi, Yenişehir, İznik ilk hazır - a mı idür, ye Nefsi Trabzonda 300 hektar arasi, Bayra dikildiği tesbit olunmuştur, thane ve Pazarda zeriyat göçen “eki kadar olacaktır. a? ada fideler yetişmektedir. Ha- bidayette fena gittiği için yeti- delerin tarlalara aktarma işi he. Yalap Kafi Biz, MESELE Sınhi BER — Aksam nostas imdad hastahaneleri kurmalıyız Kapısına getirilen bir yaralıyı “yerimiz yok,,diye geri çevirmeğe hiçbir hastahane idaresinin hakkı yoktur. Evvelki gün Çarşıkapıda bir tramvay (kazası oldu. İhtiyar bir kadın oObaşmdan ağır surette ye ralandı. Kendini bilmez bir halde imdad ötomobili- ne konarak hasta, bi bir yığm mese- le zavallı yaralıya âcele bir yardım yapılmasna mâ. Bi olur... © o Bişare insan yapılacak müda- halenin bir an ge. cikmesi yüzünden belki de hayatmı neye götürüldü. kaybedecektir. Ya Yarım saat son» hut da bir an ev- ra biçare kadı. Heme ret nm vaziyetini öğ- > tenmek için götü- tmi kurtaracak - rüldüğü hasta. tır. Fakat ne fay. neye telefon et- da, İş olacağına tim, Aldığım ce . varır. Bir insan vab şu oldu: hâyatmm kur- « Kafatasında (Devlet hüyük paralar sarfederek böyle güce! hastaneler yaptırıyor, Din- tulmas ısırf bir te- bir çatlak bulun. — Jara bir ili tane de Imdadı sıhhi hastanesine ilâve etmek herhalde güç bir sadife (bağlıdır. mâsı muhtemel - şey değilâir Talii var da her dir. Vaziyeti çok ağırdır. Kendini bil. miyor. Hastanemizde yer olmadığın - dan şimdi kendisini başka bir hasta. neye göndereceğiz, fazla tafsilâtı ora» dan alabilirsiniz!.. Hayret ve tecssiirden şaşıp kalmış- tam. Tek kelime söyliyemeden telefo. nü kapadım. Nastl işti bu... Bir kaza netioesinde kafatası çatlamış, ölüm halinde yara- Ir bir vatandaş, bir devlet hastanesi, içtimal yardım teşkilâtına bağlıbir müessese tarafından: — Yerimiz yok! diye kapı dışarı a. talama, © e s Bu; dünyanm hiğbir yerinde görtik memiş, işitilmemiştir. Ayakta bir hastaya, bekliyebilecek bir adama: “yerimiz yok!,, denebilir. Fakat, ânl bir kaza neticesinde kendi. ni kaybetmiş, ölüm halinde zavallı bir yaralıya ayni sözü söylemek, &ffedil. mez bir kabahattir. Bir hastanenin bütün yatakları dol muş, koğuşlarında, hasta oğalarında tek bir yer kalmamış olabilir. Fakat, yaralı, hele ağır bir yaralı geldiği za- man hiçbir doktor, hiçbir başhekim bu biçareyi “yerim yotur,. diye geri çevirmemelidir. Hastane idaresine düşen vasife, doktorlardan başlayıp, ihtiyaç karşi- #ında iccb edersa, bütün müstahdemi. nin yataklarını yaralılara vermektir. İnsaniyet, medeniyet ve hekimlik vazifeleri bünu icab ettirir. Geçenlerde, yine bu sütunlarda, a- şağı yukarı ayni movzun temas etmiş. tim, B iniyatle bereket edilme aaa şa tib geliyor. Devlet bu işler için para harcamaktan çekinmiyor, yeni yeni hastaneler, klinikler açıyoruz. Fakat yaralılara, derhal ve müspet yardım etmek için teşkilâtımız pek noksan... Sıhhi imdad otomobili yetişir, ya- ralıyı alır, hastaneye götürür, fakat o sırada, ya hastâhede yer yoktur, ya. hut da doktor meşguldür ve bürüt gi- şey uygun gelirse ne âlâ, yoksa felâ. ket muhakkaktır... Halbuki biz, hepimizin başına gele. bilecek felâketler karşısında, yarı müspet bir yardım istemiyoruz. Bütün medeni dünyada olduğu gibi, büyük şehirlerimizin hepsinde, bilhanan İs » tanbulda, her saat, her saniye bütün teşkilâtıyla hazır, imdadr sıhhi has. taneleri açılmalıdır. Öyle ki, imdad otomobili veya her- hangi bir vasıtayla yaralanmış, kaza- ya uğramış bir vatandaş: “Acaba ya. varmı, yok row? doktor bulunacak ma, diye düşünülmeden doğru bu has. taneye götürülebilsin ve hastanenin kapısına getirilen hastaya, bir saniye bile kaybedilmeden derhal tıbbi mü - dahale yapılabilsin. Yoksa bugünkü geraita göre, kazaya uğradığımız 24. manlar; canlarımızın kurtulması, has- tane idarecilerinin merhameline ve te sadüflere bağlı kaldıkça, “vah bizim halimize?...., demek iâzım geliyor. HABERCİ Prenses gi izabet kuşlarla konuşuyor! NGİLİZ veliahtı prenses Elizabet, kuşları çok #e- ver. Prensesin tatillerini geçirdiği Vindsor malikânesinde hususi bir kuşhanesi ve burada binlerce kuş vardır. Hem de ne kuşlar? Dünyanın her tarafımdan getirilmiş, renk renk eş&iz sevimli mahlüklar. Prensesin en büyük merakı, kaşlara konuşma öğretme. ye uğraşmasıdır. Kanatlı arkadaşleriyle saatlerce başbaşa kalır, Bitip tükenmek bilmiyen bir sabırla yavaş yavaş kuşlara söz söyler. Elizabet kuşlara dair yazılmış birçok kitablar da oku. muştur. * Çingene Kralı ve 24 karılı rakibi gr kün sonra çingene krâlthın tahta çıkışının ilk <onei devriyesi kutlulanâcak. Dünyanm her ta- rafından gelen binlerce çingene, krala sâdâkat yemini ede. cek. Çingene kralmın mevkii sağlamlaşmış görünüyor. (Çünkü kralm en büyük rakibi olan Dabrovski mevkuftur. Bu adamın suçu, 24 kadınla birden evlenmesidir. ç * Meçhul işçi abidesi pp SaresrE belediye dairesi Budapeştede meçhul İşçi âbidesi dikmeye karar vermiştir. Şimdi bele. diye dairesi âbidenin yerini aramakla meşguldür. Bu, yeryüzünde dikilen ilk meçhul-işgi âbidesi olacak. tr, | Gürültüyü azaltmak için pp rsi belediyesi, yeraltı şimendiferlerinin çıkardığı gürültüyü azaltmak için imkânlar aramaya başla. mıştır. Raylar sökülerek altlarında sesi boğacak bir tarz- da beton tahkimat yapılacak ve rayların bitişik yerleri de yeni bir sistemde eklenecektir. * Heroz döğüşü davası imara Lahdişir civarında Haktörp kö. yünde önümüzdeki hafta içersinde başlıyacak bir dava bütün İngilterede merakla beklenmektedir. Bu dava, horos döğüştürmenin men'i hakkında “Hay. Yanları himaya cemiyeti, tarafından ikame edilmiştir. Horos döğüştürme âdeti Landişirde yüz senedenberi mev- cuttur. Bu döğüşleri hayvanlara eziyet gibi telâkki eden cemiyet, mahkemeye başvurarak bunun men'ini istâmiş- tir. Davada suçlu olarak döğüşlerin yapıldığı kâhvehane nin sahibi, köyün belediye reisi ve ileri gelenlerinden 41 kişi bulunmaktadır. İngilterenin birçok yerlerinden horoz döğüşü meraklı. ları bu köye gelmişler ve 100 evlik minimini köy, büyükçe bir kasaba halini almıştır. * Onaltı defa evlenen ARŞOVA polisi Yânina Dembaska isminde bir ka- dini yakalamıştır, Bu kadın isim değiştirmek ve sahte vesikalar kullanmak suretiyle Lehistanın ayrı ayrı şehirlerinde on âltı defa evlenmiştir. Bu evlenmelerden yalnız üç tansi boşama ile neticelendiğinden buğün Ya: ninanım 13 kotası vardır. Bu kadın evlendikten sonra bir kaç hafta kocasile beraber yaşamakta ve günün birinde erkeğin-yükte-hafif, pahada ağır nesi varsa alıp savuş. maktadır, Jantezi Artistler niçin evlenirlermiş ? Buna, biribirle. ği rini sevdikleri £ - çin veya herkes niçin evlenirse 0- nun için, gibi bir cevab verilebilir. Fakat, onların her işlerinde, bir sır olduğu gibi, bundada birsır varmış ve bunu bize Adolf Menju ifşa ediyor. Diyor ki: “Artistlerin evlenmesinde en büyük âmilin biribirlerini sevmeleri olduğu. nu mu zannediyorsunuz? Aldanıyorsunuz. Bizim evlenmemiz- de başka bir sebeb vardır ve bu, pa. Tradir,. Para, part, para... Bir erkek artist, karısı olacak artis- tin parasına göz diktiği için mi övleni- yor zannettiniz! Bunda da aldanıyör. sunuz, Hayır, bizim evlenmemize sebeb, kendi paramızı kurtarmak arzusudur. Daha doğrusu, biz çok ağır bir vergi- den kurtulmak için evleniriz. Bu, bekârlık vergisi değildir, Ame- rikada, böyle bir vergi yoktur. Fakat, bekâr artistler için daha şiddetli bir Kanun vardır:: “kazancımızın yüzde yirmisini hükümete vergi olarak veri. yoruz. Bu kazanç vergisi evlenince yarı yarıya azalıyor, Çünkü, Kalifor- niyadaki bir kanun mucibince bir ada. mın kâzancının yarısı karısının sayı- Tır. Bu vaziyete göre, göyle bir misal a- Jabiliriz: Farzedin ki ben senede 60 bin ingi. liz lirası kazanıyorum. Vergi olarak bünün 12 binini vereceğim. Yine farzedin Ki evlendim. O zâman ne olacak? bu paranm yarısı, yani 30 bini karımın sayılacak. Bu, kazanç değil, servet mahiyetinde görüldüğü için, vergiden müaftır ve ben yalniz, geri kalan 30 bin liranin vergisini ve. reoeğim ki, bu da 6 bin ingiliz Tirası. dır. Bu suretle, evlendiğim takdirde, #enedo 6 bin lira eksik veriyorum; yü- ni 6 bin lira daha kazanmış oluyo- rum. Bundan başka, daha bir çok ver. giler de vardır ki, artistlerin kazanç. larını hemen hemen yarı yarıya indi. Tir, Artistlerin ö kadar çök para ka- zândikları halde içlerinde heniz bir milyoner çıkmadığına çasarsmız. Bunda şaşılacak bir şey yok. Çün- kü, size artistlerin yalnız kâzandıkla. Yını söylerler, ellerinden alınan parayı söylemezler. Hele masraflarını hiç hesaba kat « mazsımız. Biz zavallı artistler kendi . mizden fazla başkaları için çalıştrız. Meselâ, hepimizin maiyetinde çalişan en aşağı beş kişiye ihtiyacımız var - dır. Bunlardan biri hizmetçi, biri ahgı, biri erkek hademe, biri bahçıvan, bi- ri de gofördür. Bunların ücreti, evin, otomobilin, bahçenin muhafazası için edilen masraf senede beş bin ingiliz lirasını bulur, Sonra, hepimiz mantar gibi yerden bitmiş insanlar değilir. Ailemiz, ana. mız ve babamız, hısım ve akrabamız vardir, Bunlara bakmak lâzım, Büyük &dam olduğumuz için hepsi bizdeti bir şey bekler. Bütün bunlara bir de lüks yaşamak zârutetini ilâve edin. Meşhur bir ar- tistainiz, hemen her ay yeni bir elbise yaptırmanız lâzım, Çok masraflı yer. lerde yaşıyacak, yeyip içeceksiniz. Ka dın arkadaşlarınıza hediyeler almak icab eder... Görüyorsunuz ki, bir artist avuç dolusu para alıyorsa bile, vine avuç dölüsü para harcamaktadır. Misal olarak aldığım senede 60 bin İira en yüksek ücrettir. Bu parayı an- cak erkeklerden Vilyam Pavel, Core Raft, kadınlardan da Karol Lombard gibi birinci smıf artistler alir. Bahsettiğim masraflarsa Her artis- tin oebindehn çıkması zaruri olan pa. rââır. Bu vaziyet karşısında artistle- rin, senede 6 bin lira Kağar bir para kurtarmak için evlenmelerine herhal, de hak verirsiniz...,, kli Sim

Bu sayıdan diğer sayfalar: