1939 Nev York sergisi Dekorasiyon müsabakası; 1 — 1939 Nev York Dünya Sergisinde inşa edilmiş olan Türkiye Pavi- yonu dahili dekorasyonu için bir müsabaka 4 a girecek resimler »stkik edilecektir. ya girecek re ktisat Vekâletinde Nem Y nde tevdi çöilmiş olması şarttır. buz mukab çılmıştır. Iktisat Vekfletinin tayin edeceği et 15-7-938 tarihine ka- Dünya Sergisi Türkiye ko- an san'atkâra 1000 lira mükâfat verilecektir. sabakaya girip te kazanamıyan #an'atk ra ald eserlerden istifade edilen kısımlar için verilecek bedel Jüri hey'etince ayrıca takdir edilecek 6 — Müsabakaya gönderilecek resimlerin evsafı, hakkındaki şartname, Türk Paviyonu lâzım gelen iz. ğinden almabilir. mevzuu ve saire iyle maktaları ve bu hususta t Ankarada İktisat Vekâleti dahi sergi komiserii- (1720) (63341) Askeri Müze Müdür Yeni kanuna göre Haziran başından Müze giriş biletleri (5) kuruştur, ..—.z üğünden: İtibaren genel tatil günlerinde Askeri (13) (3365) Türk Hava Kurumu Büyük Piyangosu 2. nci keşide 77 Haziran 938 dedir. Büyük ikramiye 45.000 Liradır. Bahçıvan Rabindranth Tagore ÇEVİREN ibrahim Hoyi Büyük Hint şairinin en güzel aşk şiirlerini toplayan bu eserin tercümesi biriki güne kadar çıkıyor. Kiralık köşk Bostancıda Adalara karşı geniş 7 oda, telefonu, 2 dönüm bağı ile 3 dönüm uhtelif meyvası olan sırasında 2 bö- k kullanılabilen bir köşk kiralıktır. lerin tel, 44688 de Bay Rifata, veya Bostancıda Kasaplar No. 27 ye müracaatları, HABER — Aksam postası Yaz mevsiminde ole zevkle Kadlyo dinlenir Jakat. Hörling Radyolariyle SEYYAR ÇANTALI RADYO BATERİ VE ELEKTRİKLE NECİP ERSES İSTANBUL -GALATA SESLI HAN ZULFARUZ SOKAK Körting 6 tamsanı SUPRA—SELECTOR Oksürenlere ve gögüs nezlelerine KATRAN HAKKI EKREM 363 HARKİZ Dö FOMPFADUR vaki olan bu şayanı hayret iskandalin şüphesiz doğuracağı kanuni takipten kurtarmak mevzuu bahsolduğunu anla- ki atlarını baş döndü . rücü bir hızla koşturmağa başladı ve bu şairde, kısa kelimelerle, şöval- yetini ki'Etyola anlattı, det zarfında Sen »- ermenin arabaya yetişmiş olup, mesi muhtemel emirleri ibanın kapısı yanında dört nala gidiyordu. Kendilerini takip etmesi için gelişi şiaret yaptığı uşağı görünce, güzel bir şairin geniş muhay re, kendiliğinden bir plân hazırlandı ve Sonra, Krebiyon, tekrar , Eğer seni b kurtarır, doğru Mönerek emretti: biran sonra, ikisi tında kaybolurken d doğru eğilerek Jorja şöyle dedi: — Sen hızla ileriye doğru git. Eğer İki firari, seni takip ederlerse dur ve gövslyenin p otelde bize iltihak edersin, Yakalayıp götürürlerse o zaman da e fendine haber göndetirsin, seni derhal Jorj-fazla izahat sormadan ileriye — Yavaşla, fakat durma, , Arabacı bu emre itaat edince, Krebi- yon, şövalyeyle beraber yere atladı ve birden, ağaçların al- yol da d'Assasa MARKİZ DÖ PAMPADUR 463 bir defa ölür.. Sonra kimbilir? Belki de bize ehemmiyet vermeden gelip geçer. dışarıya yalnız bırakmamağa ve ona sonuna kü“ dar yardım etmeğe azmetimi ağaçlar alatında henüz yüz ler, ida ka D'Assas, son derece mütchassis ol muş bir halde şairin elini sıkarak Ge m atmamışlardı ki, arkal k bir grupun dört nala geldiği duydular. Krebiyon hafif bir endişeyle gmırıl. izi cidden mert,, çok mert ve asil andı: ir insansınız, mösyö dö Krebiyon .. Bundan sonra artık, şahsımda, yali nz sizin için bilâtereddüt feda edecek bir dost bulacaksınız. Şair, heyeconmı gizlemek için alaylı — İşte peşimizdeler! .. D'Assas da: — Aldırmayın.. Beni kolay kolay ele geşiremezler!, , Diye cevap verdi ve bu sözlerle be- raber kılıcıyla kuşağındaki iki taban- cayı yokladı. Bunu gören şair, gitgide artan — Bunlar boş mısralardır!.. Benim size yaptığımı, sizin de bona yapmakta katiyyen tereddüt etmi'yeceğiniz mu « endişeyle sordu: hakkatı. Şu halde?.. Hemde canım — Arabaya bindiğinizi görmüş olma. amlar takmaları çok ; mantonuzla şapkanızı ves Jarı ve peş muhtemel rin, D'Assas hayretler içinde kalmakla beraber hiç ses çıka madan itaat etti, Üzerine m arabanın kapısırilan eğilerek Jorja bağırdı: — Mantosla şapkanı ver ve onların yerine bunları a1. d'Assas gibi, boş suallerle eden istenen şeyleri yaptı ve kıyafet teatisi süra'tle bitti, ğın mantosunu, uşak ta ni giyince Krebiyon izahat €le şudur: Bu ağaçlar: de edec di hemen arabadar arkasına gizlenerek yollan uzak ; bu müddet zarf yet vermiyec: yacakları mul d'Etyol, hiç bozmadan durur ve sizden izahat isterlerse, takip edilen firarini; galiba, dört nala ileriye doğru geçtiğini yardım &lip onun şükran borcunu ka. zanmak ve böylelikle ondan istifade et« mek azmiyle yoluna devam etti. D'Etyolun da, Jorj gibi, rolünü iyi ve muvaffak olduğu malüm. nda, d'Assasla, Kre- m, nazarı dikkati celbetmemek için koşmamakla beraber, ların arasınlda yi mek mecburiye . öyle ki, tâ- kip vukuunda, ikisi de çorünüçar görüleceklerdi. Böylelikle, hürriyet ve belki de ha- dı, çünkü iki şıktan birisi vardı: Ya takipçiler on. yatları tehlikeye koyuy yahut ta, sözde g yaya yaklaşa Fakat bu son şıkta da iki şekil vardı; Ya teslim olmak ve yahut ta mücadele - ki bu takdirde devlete (karşı iş olacaklardı ve bu isyanın iceleneceği muhakkaktı. Bu cihet Krebiyonu bir hayli düşündürü- yor idiyse de, mert şair, genç dostunu — Mukavemet etmeğe mi niyetiniz var?, — Burun sözü mü olur? Hayatımı tehlikeye koyup taraçadan irldikten son- Ta, kendi yle aptalca bir şekilde yakolatmama tabii imkân yok. Sonuna kadar dövüşeceğim| Fakat siz benim va. ziyetimde olmadı kit varken, derhal çıkıp git melisiniz! » mu hakkak; fokat söyleyin bakalım! Ben rde, olsaydım, siz d bulunsaydınız, beni yalnız D'As$a8 heyecan İçinde ve sıkılmış bir halde sordu — Aman ya Rabbim!.. Ne demek is- inuz ya. Binaenaleyh — Düşünün ki, dedi, ben hayatımı pahalıya maletmeğe katar verdim .. Henüz vakit varken gidin.. Yalvarırım İz hayatınızı pa- karar verdiniz Ayni kararı benim de vermiş olmama neden itiraz ediyorsunuz. İnsan zaten nasılsa saçlarımız ağarmakla beraber, kalbimiz benüz gençtir. ni dost, böylece konuşurlarken, n sıklaştırıyor ve sesleri gitgide yak- laşıyordu. Arkalarına bakınca, kendilerini takip eden askerleri gördüler. D'Assas gülümsiyerek: — Yirmi kişi kaslar var, pek seki olacak,, Dedi ve, mümkün olduğu kadar a- gaçlan arkasına gizlenerek yoluna de. vam ederken kılıcını çekti ve tabanca- birisini çıkardı. gitgide yaklaşıyörlardı. olun ortasını tutu bir malikâneni orlar ve bu d askerler, açıkta oldukları için, tündükleri halde, ağaçlar altı nan firarileri görmek müşküldü ve bu duvar yerine orada bir çukur bulunsay” i dost bunun içine girmek suretile sütün kurtulacaklardı. Fakat maatteessüf hiç bir ümit yok gibiydi, ve askerler, şimdi, kendilerin”