i mesut bir tesadüf sizi nderiy buraya gi — Tesadüf değil Neclâ hanıme- fendi. Lem'inin çocukluk arkadaşı- yım. Arazimiz Lem'i ile biribirine bitişiktir. Bura bulunduğunuzu haber aldım. Sizi görmek arzusuna mukavemet edemedim. — Çok iyi ettiniz. Sizi görmekle pek memnun oldum. Gülerek ilâve etti: — Oğlunuz Dikmen beyi de ta- nımakla çok memnun olacağım Bebek Osmanı en güzel gülü- cükleriyle karşıladı.” Sanki dünya- nın Yarısını dolaşan bu tunç renkli delikanlı ile bu narin ve küçük var- lik arasında natürel bir sempati do- ğuvermişti, Çok hassas olan Neclâ çocuğu: nun OÖsmanı babası yerine koyduğu. nu düşünerek kalbi burkuldu: Lem'i oçocuğuna karşı çok kaytsızdı. Onu görmek için daha gelmemişti bile.. Babasmı henüz ta“ nımıyan çocuk yabancı bir erkeği görünce gülücükler yapıyordu. Ve bancı adam da çocuğa meftun olmuştu. Genç annenin gayri ihtiya. İ ri olarak içini çekmesi Osmanı şa- şırttı. Belli etmiyerek, çocuğa gü- emeğe çalışarak hüzünle dolu kücük çehreyi gizlice tetkik etmeğe başladı. Kalbinde gayri ihtiyari derin merhamet uyandı. Genç kadına sor- du: — Bursaya hic gelmiş miydiniz Neclâ hanımefendi? — Hayır, daha ilk defa zeliyorum, olarak — Şu halde güzel memleketimi: zi size göstermekle çok büyük bit bahtiyarlık duyacağım. Eğer kabul ederseniz size klavuzluk yapacağım. Genç kadının hatırma biç bir şey gelmiyerek memnuniyetle cevap verdi: — Teşekkür ederim: Memnu » kabul ediyorum. Bana Lem" nin çocukluğundan bahsedeceksiniz, Onun gezip büyüdüğü yerlere gö- Sadece iki arkadaş gibi, hiç gizli bir maksatları olmaksızın ertesi gü- nü için randevu verdiler. Sabahleyin erkenden çıktılar. Kırlarda uzun bir tur yaptılar Sonra kahvaltı etmek üzere Osmanın köş- küne geldiler. Burası eski mimari bir sanatla'yapılmıştı. Eski kaleleriy. le, gayri muntazam pencereleriyle, kuleyi andıran duvarlariyle çok ti- pik daha ziyade ufak bir şatoya ben- ziyordu. Öğleden sonra bir otomobil ala. rak daha tepelere doğru çıktılar. Bur sanın en güzel yerlerini dolaştılar. Sonra akşam ü, muzikli şik bir gazinoya girerek çay içtiler Hacer annenin çiftliğine geldik- leri vakit ortalık iyice kararmağa başlamıştı. Seat dokuz buçuğa ka dar olan zamanı çiftlikte, iri kütük- lerin tutuştuğu büyük şöminenin başmda geçirdiler. Osman çocuklu- ğunu anlattı, Lem'inin sik sık ismi geçiyordu. Neclâ genç; adamın anlat- tıklarını şiddetli bir alâka ile dinli- yordu.” Böylece saatler geçti.. Ate şin tatlı cıtırdılar çıkardığı şu ocak Kağar tün vüc adami kendi EM ile sart- yordu. Müdfaasız, bu küçük na rin şey ileride bir erkek olacaktı. içlü kuvvetli, Lem'i kadar gü. zel ve seri bir erkek!.. Fakat işte bu akşam anneciğinin çıplak kolu üze. tine kendisini bırakmış mini mini âciz bir varlıktı. Odanın loş ki penbe ziyasiyle aydınlanan çocukla annenin husule getirdiği bu tablo o şesinde, Ocağın kadar hoştu ki Osman bu müessir güzellik karşısında birkaç dakika dalgın durmaktan kendini alamadı. Sanki sözler ağzından gayri ihti- yari dökülüyormuş gibi söyledi: — Bana eskiden İtalyada gördü ğüm'bir tabloyu hatırlatıyorsunuz | Neclâ hanrmefendi.. Hangi ressamın eseri olduğunu bilmiyorum. Fakat galiba çok şöhreti olmıyan bir ressa” mın eteriydi. Çok harikulâde bul muştum, Bir annenin hislerini çok güzel ifade ediyordu. Kolun vazi- yeti.. Gözlerde parlıyan mesut ve galij ışıklar... Hep ayni Nefis bir tablo: kadına baktı ve evet ve etti: tıpkı böyl Canlı bir bebekle oynamam size bu kadar yakışması o cidden şey! İşte bu sözler genç adamın o Neclâya söylediği ilk teklifsiz lerdi. Fakat şive tam ve arkadaş şivesi ve dürüstlüğü idi. Biraz sustuktan sonra ilâve etti: — Lem'i cidden bahtiyar söz- açık bi ile dolu bir ba bü. Çocuğu'ö kadar güzel ki! kadar iftihar etse yeridir! Neclânm hafifçe yüzü kızardı Osmanın yavrusunu bu kadar beğen mesiyle gözlerinde muzaffer ışıklar parlamıştı. Fakat Bursalmm son leriyle bu muzaffer ışıklar hafif bir bulutla örtülür gibi oldu. Yavaş- ça cevap verdi: — Evet Lem'i çocuğunu çok sever. Fakat çocuk bir erkeğe pek o kadar iftihar verecek bir şey değil İleride, siz de baba olduğunuz vakit anlryacaksınız. — Eğer çocuğumun sizin gibi bir annesi olursa Neclâharsmefendi bu iki sevgili varlığın her an gözle- rimin önünde bulunması benim için yaşamanın en büyük bir zevki ola- caktır. Neclâ cevap vermedi. Sözleri bir Ne Bunu * casının hatalarını tadil etmek için sanki kendisini de kabahatli göster. | mek istiyerek düşünceli bir . tavırla mırıldandı; — Ben de çocuğumun Yanında uzun müddet kalamıyacağım ki! Ya. rın gidiyorum... Osman itiraz etti: — Nasil yârın mı? Buna imkân yok Neclâ hanımefendi, burada dal ha adamakıllı bir yer görmediniz ki Size Bursamızın en güzel Çekirgeyi gezdireceğim. nuz sizi öyle kolay kolay bunu biliniz! Neclâ birkaç saniye tereddüt et. ti. Kalmak için yüreğinde şiddetli bir arzu duyuyordu. yerini, Klavüzu- brrakmaz “Oğlu! mini mini yavrusu!. rın hakikaten ondan ayrılacak yım?,, İstanbulda hiç bekliyeni yoktu. Hatta Lem'i bile! Kocasınm hayatın da o kadar az bir yer işgal ediyordu ki!... Konuşacak, hiç kimseciği yoktu, Bütün ömrü muhteşem ve hazin evinin dört du- varı arasında geçiyordu. Hatta sami. mi bir arkadaşı bile yoktu. Lem'i ile birlikte olarak birkaç defalar gittiği kibar toplantılarda erkeklerin çizli dertleşecek hiç, muştı. Fakat bütün bunlar kibar ve şık | görünüşler altındaki bir riya ile, bir soğuklukla yapılmıştı Burada, şu güzel yerde bir gün» ceğiz daha kalmak ? Bu neşeli sevgili çocuğunu kucaklamak? Bu ne ka dar cazip bir şeydi! Fakat hayır! İmkânı yok! Lem'i belki bundan meranun olmıyacaktı! (Devamı var) garip bir | tekrar İ Matt fd baş HABER — Akşam postası Emir Abdullah Ankarada Bu sabah merasimle karşılandı Dün şehrimize gelmiş olan Mave- susi vagonlâ Ankaraya gitmiştir. Emire, de, gelişinde olduğu gibi askeri merasim © yapılmış, vali ve belediye reisi, emniyet direktörü ve İngiltere sefareti gidişinde disini uğurlamıştır. h Ankarada üç gün kal bula dönmi- yerek Şama ve oradan Maverayı Erdü. ne gidecekt tekrar İsta Folo Süreyyadan bir albüm yaplırdı Te ziyaretinin bir iessescye büyük bir | rlamıştır. n beş güne kadar Maverayı olan Ammana gönde; Vefat Merhum Nureddin Paşa Il Esat Dem hafidi, ve Generi (Beylerbay) damadı ve Devl ! Kırklarelinde Diş Tabibi Ha. başı'nm pederleri emekli kı. demli yüzbaşı Halid Altıntaş müptel olduğu mit Sak hastalıktan o kurtulamıyarak Beyoğlu ir hastanesinde vefat et, de has- taneden kaldırılarak Bakırköy sigde namazı kılındık ündeki ai miştir. Cenâzesi yarın saat J1 cami- an sonra Bakır- âkberesiüğ Levdi gd. TASHİH İstanbul dofiardarlığından: Dünkü seyımu başmdâki “İstanbul 12 inci sayfasının Defterdarlığın. Kostan şi çiko iş i Tahmis sokak 19, si 933, vergisi K, 360,09 yazılmış. Ayni adresin 360 lira ceza râ ır. Tashih ederiz. tar, İÇERİDE: » Mudanya halkevi Yür büyük bir kö, istasyonu tayramı yapmıştır. irak etmiştir. # Büyükudada halk klübü gençlik c kuma a mahallesinde ANN Ustelik babasının #v ihbar etmiştir. sstluk cemiyeti a pmuş. vekâleten gelen zafler babası şüldükten sonra ü a karar verilmiştir. hmeti hariciyo o nezareti ürü Virge gebrimize Müdür büküme desi akdine memur tir Gvvelki gün şehrim! dün akşam Ankaraya giteiştir. # Bu sene İstanıldn yeniden Üç ortamı r. Bi gelen yeni Sovyet dir. » Vali ve betediye relai Muhiddin Üstün- da8 dün akşamki trenle Ankaraya gitmiştir. * Hududumuza iltica eden iki Bulgar are? keri dün şehrimize getirilmiştir. # Dirkaç gtindenberi şehrimizde bulunan Iktisat vekleti rilsteşerı o Faik Kurdoğlu Ankarasa gitmiştir » Bi im evvel Londradan şehrimize dönen İş bankası urmem müdürü Muammer Eriş dila akşapı Aakaraya gitmiştir. (Baş tarafı $ üncüde) madık yer birakmadık, fakat daima (bu- gün, yarın yapacağız) cevabent alıp at- latılıyoruz. Yazacaksanız asıl bunu yar ınız! erinde sepetler, Su Şişeleri vapur iske- lesinden bize doğru kalabalık bir grup geliyordu. — Neğir bunlar, burada gezecek ne- resi var ki böyle o gel dum. ler, diye sor- , Bu sualime (aramızdaki en genç E- üplü cevap verdi: — Nereye olacak, buranın © meşhur bir suyu vardır, ismine (Eyübün Çırçır suyu) derler. İşte oraya gidiyorlar. Ga- riptir ama, binbir derde (deva olduğu söylenen bu sudan içmek İçin. ta Bey- oğlumdan, Kadıköyünden. Boğaziçinden hattâ Adalardan böyle akın akın gelir. z Eyüplüler burnumuzun di. tan istifade etmeyiz! hem de yürüyorduk ye gelmiştik. Burada ( ekseriyeti başında mektep kasketi bulunan, 8-10 genç bizi bekliyorlarmış. “ içlerinde 1s di evveline kadar benimle beraber dolaşmış olan ve sonra birdenbire ka- yıplara karışan bir çocuk da vard: oldu: gördüğünüz n sizden ay” başlayan gene o — Ben dedi. D ş birkaç arkadaşı bulmak rılmıştımı. Biz Eyüp ortamektebinin ta leböleriyiz. Size bir çok söylüyeseki miz var. Bizi dinlemenizi rica ğer — Peki haz lâfem ağzrmda kaldı bir delikanlı koşa koş i. Gidiyorsunuz dediler diye çok eğim koğ” ika evvelâ benim derdimi din .. Ve cevabımı beklemeden anlet- maya başladı: — Ben ve benim gibi daha 300 kadar işçi burada lâstik fabrikasında çalışıyor. duk. Salı akşam: güzel güzel işimizden ayrıldık ve ertesi (sabah da erkenden fabrikaya geldik. Fakat karşılaştığımız manzara ne olsa beğenirsiniz. Fabri nın kapıları sım sıkı kapanmış, 300 a- mele hep ters yüzü geri dönüyor. Ne işin sebebini söyliyen, ne de biraz olsun Bize: — Fabrika şimdilik kapanmıştır, de- Yip geçiveriyorlar,. Şimdi, ( birdenbire açıkta kalan bu yüzlerce kişinin bali ne olacak. Her işçinin sırtından da bir aile geçindiğini hesap © ederseniz. binden fazla insanın rızkı tehlikeye mektir artık tafsilât veren var. de kurulmakta olan betin köprünün iaşaati sona ermiştir. 108 uzunluğundaki bu köprü 70 bin iiraya Bal olmuştur. * Deniz tiesret umum müdürü Mürit Nec eye ait bazi İşleri takip etmek Üzere , n Ankaraya gidecektir. # Belediye ikadadaki Yürük Ali p'i- Şnın arkamıza düşen büyü Kistin: satın alm rast Mili erlâktendir. Taksitle alınacaktır. Çamlığın bu: kısımları büyük bir gazino be line konucaktır, # Fehameddin isminde bir şoför Filorya plâğlarında puhsaliye kontrolü yapan zabıta memurlarına © İsnatiz bulunduğundan maAhkemesinde cezasitn MAN yakalanmış, cürmümeşhat Uç gün hapte bir lira para küm olmuştur. Hileri: 1884 > Rebiülevvel: 30 Evveli riyahı bevarih We dan ızat iedt 1039 31 218 tur” "31 MAYIS Istanbul konuşuyor — Haklısız, takat dedim, Bilmem benden nasıl bir cevap bek'i- yordu ki, bu sözler onu hiç & memnun etmedi. Ve bir tek & den ne gelir Biraz evvel söze başlarken,lâfı ağzına tıkanmış olan genç bunu fırsat bilmiş olazak, hemen söze başladı. O uzun uzun anlattı. Ben de sabredip uzun uzun dinledim, Fakat muhterem dar sas bele rin dertlerini ve isteklerini hülâsa ede- “İstanbul tartın belki siz & ır olmassınız, onun için ge okuyuc! tek yacazak ve konuşuyo serisinde Eyübe ait sayfaları da bu sa- tırla kapayacağım. Eyüplü gençler: * — Güzel bit halkevi, * Bugünkü kütüphanenin büy rek ihtiyaca kâfi bir hale getirilme: * — Küçük de olsa, şöyle hava ala- tik, bir park ve çocuk bahçesi. Kaç senedir böklenen getirilmesini. trar İı, Eyübe biran evel Ve son olarak da: 4 — Bir lise ile bugünkü ortamekte- wallimlerinden (burada ism bir bayanın, & talebenin için, yacağğım) ulâk tefek yaramazlıkları, tutup derslerde bir sene çalışarak kazandık numaralarını kırmak ve kırdıtmı vâzgeçmesini... İstiyorlar... ABERC 10 Haziranda Bayram var Hudut komisyonu Adanada işe başlıyor Cenevrede muvaflakiyetle Oo yapılan içinde bırakiniştir, Halk bayram yap- maktadır. Türkiyenin yüksek Önderine ve kiy- metli hükümet erkânına karşı Ominnet hisleri izhar edilmektedir. Hatay halki 10 Haziranda bayram yapacaktır. Hudut komisyonu İşe başlıyor Haziranın ikisinde Adanada topl sak olan hudut komisyonuna (Su heyeti başında iştrak edecek olan Fran sanın sabık Sancak delegesi Düryö. A- a gelmiştir. Türk o heyetininde büyük girdi de l bügün Ankaradan Adanaya © varm DIŞARIDA: © “Alman tayyarecilik o mualjimler Erest Yatman büvada 40, sani 55 dı kalmak suretile p'ârör — Tw va kavemet uçuyu dünya rekorunu karmıştır. # Alman hükümeti memur © cemiyetleri hakkında bir kanun megretmiştir. narı, Goğrudan doğruya veya bilvasıta bu ecmiyet lere olmuğ eski merkezi teşkili Wp» vetmektedir. # Lehistan cumhürrelsi,. bi ile birlik iciye nazını haziranda Bükreye gidecekt Holan veç mümessilleri bu adeleyi arts * Belçika, Danimarka, Finlândiya da, 1 Memi iksenburg ve N eketler arasında cari tırmak makaadife bir atm. dir za etenişler * Yahudilik kongresinin önümüzdeki yaz içinde Viyanada aktedileöek olması Almen lar kıpdırmeşter “Bir Alman gazetesi & yazi “11 #emrmizs 1938 tari Alman — Briyan için, Fransiz hârleiy da bir heykel dikilmiştir. iyesi avluşun * ingiliz Alman mütebas n Li nitmda Dedeağaç taraflarında yapılmalı olan petrol araştırmalarının . İyi netice ver mek Üzere üzere olduğu hükümete | bildiril miştir, * İngiltere hava mahalifi san, bilhassa im paratorluk haftam münasebetile © tertip edi len top'antılar emmasında hava © kazalarının vukua gelmesinden endişe etmektedir. Yalnız son 24 #mat içinde ii tayyareci ölmüştür.