Tarihi macera ve aşk romanı — 65 Radosluların “Basılacaksınız! Yola çıkmayın!,, demesine rağmen, Sünbül ağa, gemi sahibine: Yazan: (Vâs Nü) HABER — Akşa “Bu gemide senin malından ziyade benim malım var! Haydi hareket edelim !,, dedi Geçen kısımların hülâsası il ağa, artık kadınlar üzerinde nafiz olmak kabiliyetini Kaybettiği ve cirafın hücumlarına karşı hâmi- siz kaldığı için, İstanbulda tutuna nı anlıyor ve alelöcele, bir maya gemiye bingrek ve yanına hepimizi alarak hicrete karar veriyor. ... Sünbül ağanın yerine Taş Yatar Ali ağn, kızlarağası odlu. Ve biz he. pimiz, bir bahar sabahı gemimize hin“ dik, İbrahim çelebinin yelkeniisinde an. cak dört top vardı. Diğer teğhizat da sm değildi. Halbuki, daha biz İs- tanbuldayken, ortalığa şu haberler sayi olmuştu: birçök padişahlar zn. manmââ daima: gözde olan ve yalnız padişehlardari değil, saray kadmların- dan da nice nlee hediyeler alan Sün. bül ağt, Wütüm hazinelerile, “emniyet tertibatı az bir gemiyle gidiyor. Ayni gemide seyahat eden Bursalı Mehmet bi... Bu adam bütün satyetine malık- bir erkekken ona üâğıktın, peşini bırak muyordun... Fakat di, tabiatın ik. bâlinden düştüklen sonra, öteki ka. âılar gibi ondan yüz çevirdin. Dudak büktü, Müphem bir hareketle başını salla. di. — Eelki.. - dedi, - Belki öyledir. Fakat muhakkak olan bir şey varsa o da hücuma uğrıyacağız... Zira, elim. de delâll var... Maltalilara haber ver. di, Bizi çevirecekler.. — NE yapsğısı? — Senin ve benim için yapılacak şey, gürültüden uzak bulunmak, canı, mızı kurtarmak. Gemi akmış gibi tedbir al, Batmazsa, esir dilşeriz. Batarsa, tertibalımız sayesinde boğul- mayız. Senin, benim ve Osman için mantarlar hazırladım. Bunları sonra - dan sana veririm. Düşmanım osasen ge mileri batırmayıp bizi sağ salim te. lim almak İstiyeceği meydandadır. efendi de zengin bir adamdır, Ondan başka gemide birçok hzcrlar da bulü- nuyordu. Bizim heyette otuz kadın ve &ç yüz elli köle vardı. Kadı ile hâcıla, | rın da ayrica esitleri vardı. Bizimle aynı gün zarfında iki gemi ile yedi kayık da hareket ediyordu. Çanakkaleyi birkaç gün evvel geç j Gemiler, hafif bir rüzgâr al martı gibi enginde süzülüyorlar- pesteye dayanmış, kayıklarn gemilerden aşağı kalmamak için ça. baladıklarını seyrediyordum. Omuzuma bir el dokundu. Dönüp baktım. miştik. tınd de — Bişi. dedi. — Hayır, Ayşe... Ben seni bilirim... Beynin mühim bir mevzula meşgul — Evet... İyi bildin, fakât sarla söy- lemiye cesaret ödemiyorum. — Şimdiye kadar bana ne söyledin ... Haksızlık etme Ayşe... getmedin. Sana cidden: medyunum.. Öy öyliyeyim... — Bizim bu heyetimizin başından bir felâket geçecek. — Aman, allah esirgesin, ne gibi? — Seyahatimizin sonu iyi. olmıya- cak. — Ne gibi: — Sen Hicaza gitmeyi umuyorsun, deği) mi? — Evet... İstanbuldan ayrılmamın 8 maksadı fimidi ve tesellisi bu.' kün değil... Sen Hicaza — Bütün gemiler gitmiyecek de on. abvolacağız! eden biliyorsun ?.. İstihareye attim? - Hayır.. Daha hakiki bir yolun- “na öğrendim. e şüp Vi şüpheli baktım. —* Manidar; gülümsedi. — Yoksüs« dedim. » Yoksa hâlü mr devam ediyorsun ? — Yavaş konuş... — Casusluğa hâlâ mi devam... Çapkın çapkın göz kırptı. Bundan ne mâna çıkarmalıydı NE. ? Hayır mı? Hiçbir sey anlı. adımı, © Aklıma bir gey geldi. İstihfafla gülümsedim; acı acı onu Sürerek; — Hmm!.. — Ne var? — Demek sen de. Sende onlar gi t, doğru... Hiçbir geyimi fa. | HEREKE KUMA YAZLIK KUMAŞLARINIZI Çünkü maksadı muharebe değil, ge. mideki ganimetleri elde etmektir. Bi, zimkiler ise asker değildirler, Birta- kım hacılar, hocalar. Ya teslim ol hut da ölmek ihtimallerinden ih et zımgelince, bi. rinciyi cana nimet bile Irdir, An. cak İbrahim Çelebinin rşı durma, sından korkulür, Çünkü o zengin bir adamdır," Gemisiyle birlikte esir ol- maâktansa, çarpışarak ölmeyi tercih ©- bunları hayretle ve korku ile m. Zira, Radostan hareket et. mkilere: *, diye haber im çelebinin tereğdü, dünü görünce, Sünbül ağn: — Bu gemi yade benim serv olsaydı, yola ç * demişti. Bunu kulağımla işitmiştim, senin servetinden Zİ. m var. Bir tehlike yı ben de İstemez (Devamı var) ve FESHANE ŞLARI NEFASET ve DAYANIKLILIĞIN TİMSALİDİR UCUZCA TEMİN ETMEK l İSTERSENİZ BU FABRİKALARIN MAMULÂTINI İl TERCİH Topdan rısı, baş başkanlığından: te Beyoğlu istiklâl caddesinde 230 sayr- Jı kurum merkezinde genel toplantı ya- 'Balstçi, operetçi, dansöz, tiyatrocu ve #aire bilümüm artist, sanatkâr arkadaş ların ilân edilen saatte Hazır dulurmala rı tica olunur, İstanbul mm | tarafından yapılan ilân ve i sanatkârlar kurumu beyanatın . EDİNİZ Perakende YERLİ MALLAR PAZARLARI © Sinirağrıları,asabi öksü rükler,asabi zayıflıK,uyKu ETA GeT RR İd dı ee beee İT ezana İLA bd LAL AVİ İTTİ İİ eli elele Yeni Türk Musiki yayım — kurumu | kaymfeti yoktur. Kurumumuz kanuni te" | şekküldür esasen bütün sanatkâr .arka- 15—5—937 cumartesi günü sast 14 İ 'daşlar kurpmumuza müracaatla kayde. dilerek vesika almaktadırlar. Yukarıda adı geçen kurum namma ilân ve beya pılacaktır. Çalgıcı, ; okuyucu, oyuncu. | nafta bulunanlar hakkında lâzımgelen | makamata müracaat eğildi. : Yeni Türk musiki yayım kurumu merkezi başkanı H.H. Taşkıran /VI. P| P AL. 7) | Çeviren: fa. koridordan geçtik. Selinin tahmin ediyorduk. Z'ta kapı, sizin de gördüğünüz gibi ağıktı. Salo- na, yemek odasına baktık, kimse yok. tu. Tam yemek odasından çıkınca, ki bu, papasım yazıhânesinin bitişiğinde. dir, feryadı duyduk. Madam Holland, elân tesir altında, — Müthiş bir feryat. Diye ilâve etti. — Evet, mlithiş bir feryat. Ben bha- içeriye girmeden plof diye bir ses duy. madım. Derhal fırladım. Fakat kapıdan içeriye girmeden “plaf diye bir ses'duy. dum. Bu, yere düşen Selinin çıkardığı ses idi. Onu, yerde, halım üzerinde, göğ- sünden katlar akar bir halde buldum. Size demin de köylediğim gibi, kollarım da öldü. Elma tafsilâtr duymamak için kulak. larmı kapıyordu. Râç: — Teşekkür ederim, dedi. madam Holland siz ne dersiniz? Bu sözlere ilâve edecek bir şeyiniz var mı? — Yok. Yalnız, bana öyle geliyor ki, Selinin düşerken plof diye çıkardığı ses, daha kocanın yerinden kıpırdama, dan duyulmuştu . 5 Ne dersiniz Mister Holland. — Vallâhi bilmem. Belki de öyledir. Herhalde: feryadı duyunca, öylece bir iki saniye donduk, kaldık. Belki bü sesi bu aralık'duyduk. Lâkin bilmem. Şu- rası muhâkkak ki. Feryadı duyup da harekete geçtiğim zaman arasında bir iki saniyelik bir mllddet geçti. — Siz de kocanız! takiben yazthaneye girdiniz mi madam! — Evet. Girdim ve gördüm de, Evet gördüm.. Madam Holland ellerile yüzünü ka. Holland katışının yanıma koştu, onu kv» cakladı ve müfettişe: — Artık yeter, dedi, bizi rahat bıra» kınız. : Ertesi gün Vinmut polis midüriye, tinde polis müdürli, muavini ve mü. fettiş toplanmışlar, bu meseleyi görü- şüyorlardı. Muavin: — Kadın, dedi, intihar etmis. Doktor, tutabileceğini döyliyör. “Esasen. onun parmak izlerinden: haşka bir iz yok. Diğer taraftan Holland ile karısı kadın intihar ettiği vakit, iki üç adım ötedeki salonda idiler ve onun yere düştüğünü duydular. Rac da dışarda bekliyoru. Evi de aradık. Başka kimse yoktu. Ar- etmemize hakkımız yok. Muavin yüksek bir eda ile konuşw- yordu. Müfettişin esasen Kırmızı olan yüzü, büsbütün kizatmıjtı. Polis mü- dürü; ona dönerek sordu: — Siz ne dersiniz?'Muavin ile aynı fikirde değil misiniz? — Hayır, Bence, intihar etmek niye. tinde olan bir kadın, bahçeye çıkıp erik © yemeği düşünme. Bu tabit bir hareket değil. Muavin âmirane bir tarzda: — O halde, katilin Holland mı oldu. ğunü iddia ediyorsunuz? — Hayır. Böyle bir şey de söYleme- “dim, Polis müdürü, münakaşanın uzaya. cağıhı anladı, Söze karışarak: "yet yapıldığını iddin ediyorsun. Bu id- Elele Nİ zilacak ve fotoğraflı olacaktır. keresile birl padı. Ve bütün azası titremeğe başladı. | hançeri, kadının ancak diri iken böyle | — Rae, dedi, madem ki sen bir cine. | dianı isbat için elinden geleni Yap: Bu | azanları 1 çeşterton — 3 Sayers 3 Agata Krisi — 4, Vin Kiröfte — 5. Veys. &. Henri Ved — 7. C. D.H, ve M Kül — 8 Milyard Kennedi — 9, Con Royd — İ9 Aknoks — 1d.llâgar Jepson —-12. Klemans Dan — 137 Antoni Berkeley. tık hadisenin intihar olduğundan şüphe | İ Hong Kong da olan birisi olduğ! Belediyesi 1 — İstabul Ziraat Bankasından aylık almakta olan İstanbul; Be Hususi İdaresinden müteşekkil mahalli ve idare'emekli ve öksüzletinin 9 birinci alü aylık yoklamalarına başlanmıştır. J 2 — Yoklama ilmübaberlerinin cevabı arkasındaki izahata göre silin 3 — Maaş sahipleri yoklama İlmühaberlerini oturmakta oldukları Xİ Müdürlüklerine taydik ettirdikten sonra resmi senet, aylık cüzdanı ve nil Mayıs 937 sonuna kadat Sit oldukları Belediye' Şubelerin raçaaşla yoklamalasını yapurmaları ilân ölünür, çi.) (2717) ——. 14 MAYIS — 1937 İV -C j 7 'Tefrika numarası — 42— hususta sana, salâhiyet veriyorum” lelim amiralın katli işine. Dün kadının isminin Seli Blan (olduğ amiralın yeğeni madam Hollandı” oda hizmetçisi ve papas Muntu8 Xi rs olduğunu öğrendik. Böylece, F da işe karışmış oluyor. Esasen i bundan şüphelenmiş idiniz, böliyof ei Diğer taraftan, Rundel Kroftun © odasında bulunan sakallar da va” tün bunlardan bir netice çikal — Çükardım. Fakat müsaade seniz bunu i söylemiyeyim deliller elde ettikten sonra söyler Rac bunları söylerken, yan F muavine bakıyordü. Polis müdürü di niden bir münakaşa çıkacağını * ve lâf: yine değiştirdi. — Muavin bahriye nezaretinde lümat almış. Hong Kong ( hadisfi dair. İsterseniz size anlatsın. Muavin dosyadan bir kâğıt Gi gi Müfettişe uzattı. “Müfettiş ol başladı. Kâğıt da şunlar vardı: 1911 senesinde Peniston dedik” bir meselenin kahramanı olmuştur (e zat kendisi de itiraf ettiği gibi, bi Tinin hücumüna uğrayan bir kadri tarmak için, polisçe malüm fen# & yere girdi ve oradan itibaren ne ÖĞ ğunu hatırlayamadığını iddia etti. buki birçok şahit, onun, oradâ edip eğlendi gini, içki içtiğini #öfEğİ ler. Ve kendisi gemiye, fevkalâd€ hoş bir halde getirildi. Bir akşam © onu. gökenlerle :süvsccetie > Grill hitler kendini tanıdılar. Fakat YAPI hizmetlerine mukabil, bahriyeden “İl edilmedi, istifasını vermeğe mü” olundu. Umumi harp olunca, Pef" tekrar donanmaya iltihak etti, hizmetlerle, bu hatasını sildi, Y# amiral, bir tülü böyle bir rezalet Yi ; na inanmak istemiyordu. Bümesti! içinde esrarengiz birçok ag gunu iddia ediyor, harp bitip de £ ince, boş vakitlerini bu esrarı meğe tahsis edeceğini söyliyordü. Rac kâğıdı bıraktı: — Şimdi, dedi, X dosyasının n€* ğunu anlıyorum. Herhalde bu Wi dosyada, bu meseleden bahis YÖ Polis müdürü sordu: — Sizce, bu dosyada, amiral t8! dan toplanmiş deliller mi vardı? — Evet. Böyle deliller olacak nediyorum. Bana kalirsa amiral diası boş değildi. Herhalde bir * düşürülmüştü. Muavin söze karıştı: 1 — Bu takdirde . cinayetin sebebi laşılmış olur. Herhalde katil, ; için tehlikeli vesikaları elde etmek v4 cinayeti yapmıştır. Eğer bunu kabul edersek, katilin, 1911 * senefii söyliyebiliriz. — Böyle olması katidir. Yalin nokta var. Mister. Hollâhd, “İnayet gecesi, odasmda, üzerind Şok evrak olan masasi başında gölü Vakit de gece yarısı imiş, Halbuki tor, bu saatte gece yarısından evel / duğunu söyliyor, ve İva saatte vrakı aramakla meşgul ölması gelmez mi? . yi (Devamı vo) Dr. NIŞANYAN Hastalarını hergün akşama K#* Beyoğlu, Tokatlıyan oteli y Mektep sokak 35 numarali yenshanesinde tedavi eder- Tel: 40543 ilânlar) ,! öyayaz,deptarıağ. ters 43 0) “1400007 #0 rar ors uoğeg i i