8g oldugu EMEUE “YEN 2011403 leuyu ng “PEH ANPAOİ Tarğıpyağ vuzvusuz ,0,, uyu “09, PE uag Uayaop “uhpag? uag nuo p; dei ng, & usag P10aJ 2048 SNOA #AUMSN »< POZ JyOAE 'ynğOS — Prop dekar yeço Seyunur “yenungna tekayr — Ul0s94 JOAV ZNUNSAO GN ğ EYE inprogkey dozer unğnpa03 0 yoo i HU seEEE E züz EEE pa li “ğ Hi J : ii liçi : g3 Sg — ei iğ ei : 5 e i ar zl HDİ “ği sip ap Mypagb uag mio şip duyuş (2206 ng şey god, “(any di arif 2d Of, *SAJAN saut #moOÜNO) #pgl aç Mala fex — #p4d ap srayrodıSa3 TutzoyraErıa doyigoon9g “Çaaşı 0ğ vg pad 0 “s0 elif) Baayı sag un Op2 ref “şen MER *GALApONLEM ELLERAN RUZŞUÇE umagdrn dey sa ENİ öp una ““apydopay ug DD MOpag m) oL, “Çönpazd 3 ya af giy day ça 98 “yuog) ““doşy 192m6 440 öpüppogfieş AD WşwÇ Pp UT, önpaad 7559 na ref anb arayı neag a9 “To — (evde 9s 0ş0z 7) iyurssndap v6 soyu OrAtE “*AOAU,, KDA BENZ, KoJrzeUr UrzoşNN YOĞ AY geyosp”iap”ip ERİ. 3i EBE Ri E Mm ilae A Beg? Liz siri 3 3 isg in poli i: ya afak. E MEpEk LEEREE > SER 2 E 32 di ee AI 5 ği — REEZEE 5 çi pili RR REReği “ 5 Ah EZE LE irin e ii, P5 ER öö $$ iBaaua e ripyapiza zip A kariereliri ; şrlie in 1E : piri BE . a Ag a Keep $ir İE G BİSE : ear Skez Bi GOZRİR Eş © bahtı kğ eği di ii, KE EEE 90 2 CUCENİN AŞKI” fakat gidip halk arasında, ezilmenizc, boğulmanıza müsaade edemem, Juana hiç kızmadan, gene ısrar et- ti ve mademki tribünlere gitmeğe hak- ı yoktu, halk arasından seyredeceğini ve bu vaziyet dahilinde yalnız gidece. ğini söyledi. Bunun üzerine dadı gene bağırmağa başladı: — Halk arasına yalnız başıma git- mek! Aman yarabbim neler duyuyo- rum. Ben ne diye duruyorum. Yoksa icabında sizi müdafaa etmiyecek ka. “dar ihtiyarladım mı? Ya beraber gide- riz, yahud da hiç gitmezsiniz. £ Hele birisi size hürmette kusur etsin de gö- rür halini. İşte böylece, Juana dadısiyle bera, ber oteklen çıkarak, halkın © srasma arışmışlardı. Yuana, Jiralda gibi en ön sıraya sokulamamıştı. Ve onun gibi, oturacak yeri de yoktu, Bunun için hiç bir şey görmüyordu. Güreşlerin gidişini ancak etraftan duyduğu bağrışma ve sözlerden takip edebiliyordu. © Pardayanın müthiş müdahâiesini de işte böylece duymuş ve kalbi heyecan içinde çarpmuıtşı. Fakat birdenbire onun sabahleyin, odasında, kendisine söyledi- ği sözleri hatırlayınca elemli bir ta- vırla başını sallamış ve: — Artık bunu düşünmiyelim, Diye mırıldanmıştı. Meçhül bir ses: “Al. Şikoya bakın!,, diye bağrımca, Juananm kalbi, / tıpkı Pardayan için çarptığı gibi, çarpmağa başladı niçin? Bunu bilmiyordu. Gör. mek istedi, fakat ayaklarının ucunda kalktığı ve sıçradığı halde hiçbir şey göremedi. i e Halbuki, Şikoya yapılan tezahürat ve alkışları duyuyordu. Evet, Şikoya! selerdi hiç şüphe yoktur &i, alay ettik- lerine zahip olacaktr. Ve takdir avaze. leri ve alkışlar, Juananın kendisinden çox üstün addettiği asil ve güzel ka- dınlardan çıkmasaydı, genç kız bundan son derece saadet ve iftihar duyacaktı. O zaman, her ne pahastna olursa ol- sun Şikoyu görmek istedi. Herkesin bu kadar, cesur, ve şık bulduğu onun can. İh oyuncağı olan Şiko müydu? Buna bir türlü inanamıyordu. Bu herhalde baş- ka birisi olacaktı. Gitgide sinirlenen, hiddetlenen, çılgınca gülmek ve ağla. mak ihtiyacını duyan Juana bağırdı: — Beni kucağına alda, görebileyim! Sesi o xadar değişmiş tavrı o kadar şiddetliydi ki, ihtiyar Barbara, hayre. tinden, belki ömründe ilk defa olarak onu azarlamağı unutarak yavaşça ku- cağına aldı ve endişenin tevlit © ettiği bir kuvvetle onu omuzları üzerine oturt, tu, İşte,küçük Juana, böylece, Şikoyu bütün ihtişamile görmüştü. Sanki onu ilk defa görüyormuş gibi, sanki çocuk. Tuğundanberi kendisini hırpalamaktan hoşlandığı, güzel bir oyuncak addetti- ği Şike bu değilmiş gibi, uzun uzun ona baktı, Haibuki,ohep ayni Şikoydu. Elbise- sinden ve cesürane kat'i tavrından baş, ka hiçbir şey değişmemişti. Fakat, ma- demki Şikoda hiçbir tahavvül yoktu ve mademki, buna rağmen, Juana ona ya- bancı birisiymiş gibi (bakıyordu, de. mek ki Juananm içinde bir (o tahavvül «lmuştu. Kimbilir, belki de?... Fakat Juana bunun farkında değil di ve, tam bu sırada, güzel ve asil ka- dınların dudaklarından “cici behek!,, kelimeleri dökülmeğe (başlayınca ne * yaptığının farkında olmadan meydan o. kur bir tavırla ve hiddetle bağırdı: ” er is? $ 5 -y e | 3 8 Li Ss i F am: e ei. “ âg3 © 3 z 2 ” gu. ER —. Ş G0 5 SOK yeğ ze: BU ? “ EE - gi dü <e ÇİN gesi 2 iii 2? ig di. e, e ERE & ş ©. >E. ZE R a On ei & ş Büçt Ea © ENİ eği 2 * Bağl EZ# > Eşli İİ. U 4 #İ“E İZİ < mid TREE 8 3 Bigi, pü, — öşŞkE So göle 58 ağ gü 353 s E Bbmiga a ğ ie © 8 Sumgjazi i side © e EREEE EŞİ zi SEBE v BElödösöa Sy Şiep O gürel Şu “EEE Yere AE Bize eyes ga çe bi MA ir. ğ RE aç SE BE a . a yü 1 yo ar t - Mi Si 3:3 vü. 43 z : l e 5 SE ağ nE 3 “a SE ile işl aş BB wii e çap ere 3 AŞ — «& Bap BEB işe ddp EE se ağ E şöşişök yek Xi ei y SOR RUE ZE 3 2 ile ke ağ SeXp Me vel vi Yi iy işe 8 PE< söy Ş $ SİYİ RE 33 # Hşkönkş SE FE EE Et şe EB iliği hek 4 2İE? şe ük © Büşümn e eş my 8 a 55 > fani ken mezeli e $ EY MR e S 3! ğa Semir ış ANE (o yiğen 4- 23 ölzE.l ğe ağ; 18 namleğiğ an mi ye s4 8 384 p z A CÜCENİN AŞKI . Ml — Bu cici bebek benimdir! Yalnız bana esittir! Ve böyle kızdığı zamanlarda, tepin- mek âdeti olduğu için, küçük ayakla rı zavallı Barbatanın kamına inmeğe başladı ve kadıncağız. neye uğradığını bilmeden söylenmeğe başlad: — Ne oluyorsun kızım? Biraz sakin ol yoksa Allah göstermesin o ihtiyar dadımın karnını deşeceksin! Fakat Juana bunları duyacık vazi. yette değildi ve tıpkı: “Beni kucağına a), diye bağırdığı tavırla, bu defa da — Beni indirserie canım! diye bağır- A:, bu arsız kadınları görmek islemiyo- zum! Beni deli edecekler, Bu defa büsbütün şaşıran zavallı Bar bara, bir tek kelime söylemeden, onu yere indirdi. Juana da onu okolundan çekerek: ni — Gel! dedi, hem gidelim! Burada bir dakika fazla duramam! Hiç bir şey görmek ve işitmek istemiyorum! Ve neye uğradığını bilmiyen ibtiyar dadı, onu takip ederken söyleniyordu: — Aman bu genç kızlar!. Olur şey değil! Boğa güreşine gelmek için kı. yameti koparırlar, sonra da en heye canlı zamanda, yarıda bırakıp, eve'dön- ineğe kalkarlar, Allah yardımcımız ol. sun, bizim küçük galiba oynattı! Vok. sa öyle tambur çalar gibi dadılarının karınları üzerinde tepinmezler! İşte böylece, küçük Juzna (güreşin son kısmını görmeden eve dönmüş ve işte böylece farkında olmadan, başlaya- cak olan kanlı arbededen kurtulmuştu. Şikn Juanayı görmemişti. Bunun için 'öndâk: deruni buhrandan haberi olma. “du. Ve kimbilir? Şiko o kadar saftı ki, belki bütün bunları duysaydı ve gör- "eydi manasını amamıyacakiı.. XI YAŞASIN KRAL KARLOS Bu aralık güreş Beni kaps açılmış ve boğa dışarıya çıkmışi Evvelâ, her zamanki gibi, aydınlığı çıkmaktan mütevellit bir şaşkınlıkla gözlerini kırptı, kuyruğile kalçaları” kamçıladı ve başını salladı. Don Sezar boğanın kendisini topis- masına vakit bıraktı sonra, birkaş #8 ilerliyerek elindeki kırmızı kumaşı gösterdi. Boğa bu davete icabet etek te gecikmedi. Bu kırmızı renkteki İri maş onu biran içinde Kafasını eğdi ve yıldırım süratile 7 Sezarın üzerine saldırdı. m Biran, genç boğa güzeşçisinir al münü istemiyenler, büyük bit ei can geçirdiler. Pardayan bile, müsavi olan bu mücadeleyi püyük dikkat ve heyecanla takip ediyor Yere mıhlanmış gibi, hareketti” ran Don Sezar, boğanın bu hiye karşısında bir tek hareket bile yapi” ğa lüzum görmeden bekledi vE. tam boynuzlarını ona indirceği 3 krrmızı kumaşı sağa o geçirdi kırmızı kumaşın cazikesine gibi boğa hafifçe Dön Sezara götür” rek sağdan geçti, Bir saniye sönra, heyecanda” Mir lan seyirciler Don Sözarın, büyü di soğuk kanlılıkla ve kolaylıkla Sl sademesinden kurtularak kenari diğini gördüler. Bir alkış tufanı. şayanı hayret m talık ve soğuk kanlılıkla | yapi” e tehtikeli hareketi selâmladı. Hatti Si: ray halkı ve asiller bile herşeyi ak alkışladılar. Zaten kral da GAÜ” Fransızcaya çevrilecek olan cürelelerin tercümesi: 1 — Od sommesi non? A — Nereye gidiyorsunur, sizinle beraber gelmek (gite RE a LA Gw'y ai de harun LE kanl iy GEL — Nouws sommes â Paris, sur la 3