Gi Bir işi 82 A ŞARDıN/, BENİ KUR- TAR MAĞA bi GELDİN, NASIL TESLİM OLUYORMUSY! m 5 iSUTD BiR iyilik isi İL KYZLA EVLENE BiMi SANIYOR SANSAHMAK Ba. NE İR BiRiMizEf PEK: KAHRAMAN | DEMEK KAVUŞTUK TE (Sö2EA0 SÖYLER SEİR YA SEN ONAY) BERE ÜMPIEİE | DEĞİN Ne a yi Şen Fıkralar Biliyor musunu Gürültüler nasıl taklit ediliyor ? Radyoda piyes veya kü - çük vodviller oynanırken, ba zan gürültüleri taklit etmek icap ediyor. Bunlara hir nevi sesli dekor da denebilir. Me- selâ sahanda yumurta piştiği hissini vermek için, mikrofo * nun yanında kızgın bir demiri suya sokmak kâfidir. Marul yapraklarmı biribirlerine sür- dünüz mü mükemmel bir yağmur sesi çıkar, Bir kamyonla bir ttamva- ym çarpışmasını duymak is- ter misiniz? Bir cam parçasınm kurşun bir boruyla kılması ve yer birkaç tuğlanm düşürülmesi bu iş için kâfidir. < balığı dünyaya gelim ce yüzmesini bilmez dersek i- nanır mIsmız?. Fakat hakikat budur! Bir Foku, doğunca, suya atarsa - Bız hemen boğulur. O ne rüzmeyi annesi öğretir ve bu- nü İnsan hocaların birçoklarrr n3 nümunei imtisal olacak Kadar büyük bir dikkat ve iti- #a İle yapar. RR Yaşingtonda senede ne kadar ir biliyor musunuz? 83 ton! KK Yalnız şarkın değil, dün * yanın en büyük mabetlerin - den biri olan, Hindistandaki “Altın Mabed, niçin inşa edilmiştir biliyor musunz? Budanm saçmdan 8 kılmı muhafaza etmek için.. Muz ağacı bir tek defa meyve verir. Bu meyve # toplandıktan son ra artık onun ya. şamasına İüzum kalmaz, ağaç ke. silir ve başka iş» lerde kullanır. e a Ti Meşhur İngiliz romancıla * rmdan H, G. Walls, bundan birçok seneler evvel, insanla” rm gitgide küçüleceklerini , buna mukabil kafalarnm büyüyeceğini söylemişti. Hakikaten de öyle olu - yor. Bunu anlamak için eski devirlere ait resim ve heykel lere bakmak kâfidir. Diğer taraftan, kafaların gitgide büyüdüğünü, burdan yüzlerce sene evvel şapkacı - İik yapan adamların bıraktı ları ölçü defterlerinden de anlaşılıyor. Hindistanda inekler o kadar mukaddes ve hürmete lâyik hay. vanlar olarak sayılmaktadır ki caddenin ortasma kurulacakları tutsa nakliye vasıtaları durur fa. kat onları kimse rahatsız etmez. * XX Filipin adası | sakinlerinin başlıca gıdalarını balık teşkil etmektedir. İstatistiklere ba- kılırsa herailesinede vasati 375 kilo balık yemektedir. Ai. leden maksat, ana, baba ve bir çocuktur. Xx * Küba'nın ee . ki reisicumhuru bu mühim vazi. feye niçin inti- p edilmişti bi. #yor . musunu? Horoz döğüşü . nün kanuni bir mahiyet alması İçin yaptığı mü- cadeleye mükâfat olmak üzere! Tarih dersinde Muallim — Bana üçüncü Muradın çocuklarından bah” sedin. Bunlar ne yaptılar? Talebe — Hepsi öldü Bay Muallim! * Xx * Anne — Oğlum bu kadar pasta ye. nir mi? bir tane dâ, ba yersen patlıya- caksın Çocuk — Aman anneciğim öyle ise öteki odaya Etç ds kaza çıkmasın » k Xx Bir dilenci altın bir saat çal- dığı için mahkemeye celbedilmiş. tir. Dilencinin bu suçunu itiraf ettiği başka birisi hâkim tarafın. dan İsticvap ediliyördu. — Maznun size ne söyledi? — Bana saati çaldığını söyle- di. — İyice tasrih ediniz. “Saati çaldı, mr dedi, yoksa “ben saati çaldım,, mı? — Bana saati çaldığını söyle. di, sizden bahis bile etmedi bay bakim, “. * — Biletçi, burada sigara İçilir mi? — Hayır bayım vasaktır. — Peki şu yerdeki izma * ritler nedir? v — Bunlar, müsaade sor - mıyan yolcuların içtikleri si” garalardır. » X — İki dilsiz fena halde münakaşa ediyorlardı. Bir tek hareketle münakaşalarını kestim. — Ne yaptın? a» — Ne o bulaşıkları sen mi yıkayorsun ?.. Karm nerede?. — Ev hanımının vazifeleri hakkında konferans vermeğe gitti. LR Hâkim — bir avukatın si zi müdafaa etmesini ister mi siniz), — Maznun — Hâyır bay hâkim, buraya hakikati an - latmağa geldim! Brezilyanın merkezi olan Rio d Nasıl başlamış? Polis, barda döğüşürken yakalanan genci isticvap edi- YOK. — Anlatm bakalım, ne ol du? — Anlatayım bay komiser oturuyorduk, şarap bardağr nı kafama fırlattı, Bunun ü- zerine birkaç yumruk ve tek” meyle kendimi müdafaa et- tim. derken şişeyi de kafama indirdi, ben de sandalyayı onun üzerine fırlattım ve... Bunun üzerine kavga baş Jadı!. Vw çok sıcak bir banyo alacak içinde kala caksmız. Müşteri — Ama yaptınız yok diye benialakok yumurta mı zannettiniz?.. Doktor — k8, amaa ve üç dakika ha doktor!. Başımda saç -» Muallim talebelerine şöyle bir tahrir vazifesi veriyor “Başmızdan geçen en gü lünç vakayı anlatın.,, Tembel Nuri işi kolayca hallediyor ve vazife olarak şunları yazıyor: “Başımdan geçen vaka o kadar gülünce tür ki, bunu ifade edecek kelime bulamıyorum.,, .” Askei bir terzi arkadaşına hararetle anlatıyor: — Azizim; kadınların as - ker olmaları mükemmel bir fikirdir. — Hayrola yoksa âsker- liğin mi geldi? — Hayır mesele onda de gil; Senede en aşağı 10 kat elbise ısmarlarlar da... >» Hâkim — ah sefil 50 kur ruşunu almak için zavallıyı nasıl öldürmeğe cesaret etti- NİZİ. Mahpüş — Ne yaparsınız bay hk şu allahm belâsi buhran kimsede para bırak madı ki, 50 kuruşa da şükür ediyoruz. 50 kuruş burdan, 50 kuruş şurdan. Geçinip gidiyoruz.. ryo şehrinin kaldırımia. rından birçokları işte böyle güzel mozaiklerle süslüdür, v Çocuk hikâyesi: Yiğitlik dediği” böyle olur (Geçen haftaki hikâyeden devam) Ahmedin' yüzünde kızgın * lıktan betbeniz kalmadı; Kötü bir söz söylememek için dudak larını kanatıncaya kadar ısırdı, İhsan palavra atmıştı; Ne ka- yığa bineceği vardı, ne de de nize açılacağı.. Fakat alay et- miş olduğu arkadaşmın y unda küçük düşmemek için , erkasını döndüğü gibi limana doğru yürümeğe hattâ koşma" ğa başlamıştı. Koşarken kulaklarma ya" bancı bir bögürme sesi geldi ; Az sonra da kendisine doğru yaklaşan ayak görültüleri i- şitti. Fırtmanın o gürültüsüne karışan bu sesler gittikçe yak” laşıyordu, Kimin geldiğini gör wek için döndü. Buz gibi bir' elin yüreğini sıktığını hissetti. Bacakları bir denbire ttriyerek kendini ta- şiyamaz oldu; Göğsünden acı bir çığlık fırladı: İmdat! Ahırından kaçmış olan bir inek kendisine doğru köşüyar: du. Firtmadan “korkmuş olan inek büsbütün çılgına dönmüş tü. Kuyruğunu havaya dik- miş, çifte atarak boynuz sa” vurarak geliyordu. İhsan kor- kudan ilk önce, toprağa çivi” lenmiş gibi kaldı. Sonra ne Yaptığını bilmez bir halde var güciyle koşmağa başladı. Bunun üzerine hayvan ken- disini görmüş ve üstüne sal dirmiştr.. Çocük bir yandan koşuyor, bir yandan da avazının çık * tığr kadar : — İmdat! İmdat!. mahvol dum! Can kurtaran yok mu? Diye bağırıyordu İnek “nerede ise yetişmek üzereydi. Çocuğun gözleri ka- rardı, bası döndü, adı olmıyan müthiş bir korku her yanını sardı; İşte şimdi bayılarak yere düşecekti. Fakat tam e dakikada, biri- sinin atlıyarak, kudurmuş ine- ğe yaklaştığını gördü. Ahmedi tanıdı; demek ki gocuk arkasından . koşup gek mişti, Ahmedin sırtındaki ca" keti çıkararak, ineğin “başına attığını böylece gözlerini #ardı. ğını görecek kadar vakit bulk du. Fakat büsbütün kuduran i nek, çırpmıyor, boynuz vuru- yordu. Kan irinde kalan, vü- cudu delik deşik. içinde olan Ahmet, havvanı bir türlü br rakmıvor; Bir yandan da : çın bay İhsan kaçın ! İneği bırakmam korkmayın. divn bağırıyordu İhsan karamadı; Gözlerini kapıyarak bayıldı. Ayıldığı za- man da, kendini e Evdekilerin bep bi kuşatmışlar; aya bir üzüntü ile bei w Gözlerini açaf yi j tün o insanlar Af # sini araştırdı. £ gi” A sarça olmuş, yüz“ 4 Za Ahali görünce dur de sonsuz bir sevi gö Ahmet gülümsey" tı; 4 — Nasıl bay ibni korku nedir biliyor i diye sordu. ği İhsan gülmek istedi “ gülemedi; Gözlerin pa bi yaşlar aktı. İki eli yürekli yiğıte uzala © — Ahmet karde cesaretin ne oldu iyice biliyorum: 7 olduğun yiğitlik ki ' lik dersini ölün”. gam. del lere yeli dir, Halbuki © hediyelerinin © ra leri öğleden #97 mıza uğrıy #1 cap etmektedi” kdırlar. Al olmazsa biz? re Since m. dir. Ve İnceliğin na ifade oda le6,7.Zv0 birçok isa di muasınâ verilen cü gi (,2ve3 va ri iy a r! rim İse aa Be, da bir kelim p ru bilenler & ise Ji ye bir şi$€ idin sva vazo İSİ a ciye V ncü bir