HABER — Alişam Postası &— z : e — Maaleset muhterem Halife hissiniz sizi aldatmamıştır. Kızım sandığınız Zü- beyde sizin sulbunuzdan gelmemiştir. Halife bütün tafsilâtı dinledikten! muhafızı: — O kadar ehemmiyetli bir gey de- ğil Şiş sadece kolunu bir taraftan öbilr tarafına kadar deldi. Çok geçme- den iyileşir diye eçvap verdi. Bunu mütekakip zabite: — Git şimdi saray nazırını gör. Ona icap eden talimatı verdim. dedi. Zabit yerlere kapanırcasna bir tabasbusla halifeyi selâmladı ve dışarıya çıktı. Mustasım odada yalnız kalınca wi ! sonra Güzidenin yarasını sordu, Kapı râtle yanma müneccim Ubeydi getirt- ti. Şimdi sahtekâr müneceimle konuşu- yordu: — Sana verdiğim mühlet bitti. Şim-l di sana sorduğum sualin cevabımı bek-| liyorum, Bir netice glabildin mi? — Evet, evet Bir petice aldım. Fa- kat bu netice maalesef fena bir neti; cedir, — Çabuk söyle! ) — Bana kızmız wdenin hakika-) ten kendi irsiyetinizden gelip gelmedi.| ğini sordunuz. Bir hafta yaptığım ge-| celi gündünlü. tetisikat, maalesef kal, binizde doğan bu şüphenin yerinde Ye| aynı hakikat olduğunu meydana çıkar- mıştır. | Münsecimi Übeyd çök pratik bir mu- hakeme ile bü'şekilde hareket etmeği kararlaşıtrmıştır. Bir defa Zi beyde birçok defalar, bir) gok işlerini bozmug, çevirmek istediği birgolş dolaplara mapi olmuştu. Bu iti-! barla ona, sarıyda Ubaydin «en fazla çarpığmak meşburiyetinde bulunduğu idi Çok seki, çok akilli, çök namuslu, ve aynı za» bir nliifuz sşhibi olan bir) beyde müneccim U-| erini bozmuş, birgok| ni olmuştu. Bu itibarla onun ortadan kalkması Uüeydin çok işine geliyordu. Bilhassa | onu ileride y iyük dalaverg-) rinde on büyük manij gayryordu. Bunun için yapılaşak en hasit.pe ko lay İş halife Mustasıma.güphelerinin| yerinde ve doğru olduğunu #öylemek-| ten isbretti, Madem kl halife kızmdan! şüphe ediyordu. * Bu' büyük fırsattan! istifade etmemek kadar aptallık ola-| maalı, - Şımu da ilâve edelim ki müneccim Ubeyd halifenin kendisine bu tetkikatı yaptırmasını sebebini düşünmüş, dü. şünmüş bulamamiğ Nihayet Herhalde kısmı öldürtmek istediği neticesine varmıştı, Halife telâşla sordu: — Möseleyi çabuk İzah eti — Anlatayım muhterem halife! Kı. anız Zübeyde katiyen sizin sulbünüz. den gelmemiştir. Malesef Zilbeydenin annesi sizi aldatmak densetini göster. migtir. — Zaten buna emindim, peki bunü ne suretle ortaya çikerdm? © ** a — | demekti. Zübeyde, bu — Bir hafta müddetle mütemadiyen sizin yığlızlarınızla kızınızın yılâ rasadettim. Bu müddet zarfın . fa bile üstilste gelmediler. Halbuki evlât ve baba yıl rı her üç günde — Vakıa Zübeydenin yıldıs günde bir başka bir yıldızla geliyor. Fakat benz bu yıldı üstüste m kime beyi de ceğime eminim. yd bu esnada da şöyle i şimdi Gilzidenin baba- Ve halife de buna ler çok yolunda marık ve ukala kiz artık ortada yok sayılabilirdi. Zübeyde hir defa mahvolmuştu. İkin| ci olarak diğer bir adamın daha müh;| volmasını temin edecekti, Çünkü halife bittabi Zübeydenin ha- kiki babaşmı öğrenecek olursa onu da mahvetmekte tereddtü etmiyecekti, sı hajife di kanaat getirmişti, enaleyh müneccim Uebydin elin de adeta isim yeri boş bırakılmış bir idam fermanı verdı, Kimi mahvetmek isterse halifeye: İşte sizi kandıran, işte sizi aldatan ölmüş karınızla size ihanet eden adam budur, Bu adamım yıldızı, her üç günde bir Zübeydenin yıldızile üstüste geli, yor demesi kâfiydi. Müneccim Übeyd axtar geçit resmi yaptırdı Birçok - tanıyıp hoşlanmadığı, veya tehlikeli bulduğu âdamlarm simaları bir kervan gibi gö» zünün önünden geçti. Nihayet birisi» nin önnüde durdu: — O, idam formanına galiba senin ismini yazdıracağım İbni Ömer diye| düşündü. Vezir Müeyyodeddini bir ya- na attıktan gonra halife üzerinde en büyük nüfuz sahibi adem olarak bir #en kalıyorsun! Artık sen benim elimde. bir idam mahkümundan b; bir kimse değii- sin? Ya İbni Ömer! Halife Mustasım: — Pekâlâ! diye söylendi, Sonra ye- niden sordu: — Şimdi demek Güzide benim kızım değil, -Alâ öyle ise! Artık öğrenmek istediğimi öğrendim. Gidebilirsin U- beyd; Müneccim Ubeyd büyük sevincini sakalı bıyığı altında güçlükle gizliye- bilerek halifenin yanmdan çıkarak ken di dairesinin yolunu tuttu Mustasrm yalnız kaldıktan sonra bir müddet düşlndü. Şimdi yüzündeki çiz- gilerin manaları büsbütün hayvanlaş- rug, gözleri büyük bir htrala büsbütün parlamış idi, (Devamı bar) e —— ” A va ——————— bm e edın eğ Bu vakadan bir iki ay sonra Şadiyef gulları Ulvi iyi yetişmiş bir bahriyeli, hanım Ahmet beyle nikâhlandı. Ley- lâyla Metinin düğünü de çok neşeli oldu, bütün köy halkı: davetliydiler Tabil Ferruh bey ailesi de-isabet et- tiler, Nihal hâlâ güzeldi, Ve bilhassa yaşlanmayı bilen ve kabul eden bir hanım olduğu için bir kat daha sevim- görünüyordu. Karı koca anlaşmış, e tamamen silmişler. Belli ki ar Ge ii birbirleri iç İsi kaptan forması da kendine pek yakı- şıyor, Neclâyı görünce fena halde şa- gırdı. Vapurda gördüğü ve bir türlü unutamadığı genç kız işte karşısında sevinçle birbirlerine yaklaştılar ve bü- tün davet müddetince hiç ayrılmadı. lar, Gayet hoş bir gift teşkil ediyorlar. m Büyükler de bunu böyle gördükleri ar zaman sonra onların da nişan- Hatıralarını anlatan : EFDAS TALAT ri Yazan HASAN AZ Efdal Bey, hesap sormak zama gelmiştir, bunu yakında a göreceksin, hazır ol! — Tevekkeltaalâllak Neler konuşuyorlardı. Onları dinle meğe kalksam akşam olacak., Daha ge-! ceden odaların taksimat o hakkında bir| plân hazırlamıştım, Herifleri & göre odalarına yerleştirdim. Hepsinde tiyakârlik tümen tümen... Nerede © ki azamet, eski gurur, eski çalım, e debdehe, dârât.. Hepsi suya © düşmüş kediler gibi şaşalamış.... Hepsi korku, endişe, keder içindeler,.. Onları yerleş» tirdikten sonra 6 katın mej en başına iki İngiliz polisini nöbetçi diktim, Bunu görünce büsbütün telişlandılar! — Bizi âdeta nezaret altına alıyorsus nuz! diye sızlandılar. — Merak etmeyiniz, ben sizi muhafa» za için tedbir alıyorum. Bu nöbetçileri; Öç bu maksatla koyuyorum dedim, Yerli gardiyanlardan üç kişiyi hizmetlerinde bulunmak üzere yukarı kata çıkardım. Misafirler, odalarını tanzim ediyor, eşya| larını öteye beriye © yerleştiriyorlardı. Polis müdürü Tahsine (küçük bir oda| isabet etmişti, Demir karyolanın üzerine oturmuş, şaşkın şaşkın etrafına bakımı» yordu, Mey gidi günler gey! Şu 'Tahai- nin eski odası bir gözümün önüne gel- di, Koca bir salon.. Yerlerde — halılar... Mükellef bir yazıkane... Oturduğun ye» rin arkasına tesadüf eden duvarda çap- ras asılmış İkl mavzer, Bir de şu tavan aratındaki basıle sandık odasını düşünü. nüz.. İşte buna adaleti ilâhiye derler. Pakat bu kadari kâfi mi? Binlerce maz- bu kadak kolay. gikmez” Bu daha haşlangığ.. Bakalım » sonu nasıl bitecek | BIR TEHDİT MEKTUBU Odama indiğim zaman masanın üstün de kapalı bir zarf buldum. Üzerinde adres falan yoktu. Zarfı aştım. türkçe yazılmış bi ektup çıktı. Şöyle bir göz gezdirince beynim attı. Bu ba na yazılmış bir te mektubu idi. Vel aşağı yukarı şu satırlar da vardı: ” (— Biga) Bey; şimdiye kadar aile - nizin, muhitinizin, mensup olduğunuz milletin şerefini ayaklar (altına alarak İngilizlere hizmet ettiniz. — Bu ihaneti gözümüzden kaçırmadık. Çok şükür ki bugün sana bu alçaklığını hatırlatacak vaziyete geldik. Anadoludaki kahraman kardeşler düşmanı vatanm O hariminde| - boğuyorlâr. Artık vatani esaretten kur- tulacak, düşmanlar defolup gidecektir Gene bizbize kalacağız. Artık bize dü » şen vazifelerden biri de senin gibi vatan hainlerini boğmaktır. Hesap sormak 23 manı gelmişti. Bunu çok yakında göre ceksin. Hazır ol!) | İmza yetinde bir datp işareti vardı! Bı mektubu okuduktan sonra o kadar| müteessir oldum ki kâğıt elimden düştü, Tecssürden gözlerim yaşardı. o Benki, İngilizlerle masum bir sebeple başlayan temasrmı, &rrf bir hirmet edebilmen midile ilerletmiş ve arkadaşların zer İşte bir iftira yüzünden bigünah bir! ailenin çektiği feel ıztıraplar saadetin ! verdiği nege içinde silinip gitti. Sami.| ye, o sarışın çapkın kız da iyi bir ayu.! katla evlendi, çok gevdiği arkada Leylâya yakın olmak için aynı yerleşti. Hep birlikte gayet sami hoş bir aile hayatı yaşıyorlar. Tali bey ise dolandıncılık Mesele sinden polisin eline düştü tahkikat ne ticesi, onun Ferruh beyin kardeşi Ta. lât olduğu anlaşıldı. Remzi beyi öldür. dükten sonra çaldığı para ile Mısırda işler yapmış epey para kazanmış, fa. kat baram kimseye yaramadığı ona da yarimai veti öylece gitmiş, neticede İki cinay tin katili de olduğu tesbit edilmiş, ölü. me mahküm hapishanede gününü bek-! liyor. Ergeç hak daima yerini bulur! — BİTTİ — ni ve ve ikranuı Üzerine onların © yanında bir) vazife almıştım. Milli teşkilâta faydalı olabilmek için şimdiye kadar hayatımı tehlikelere sokarak çalışmıştım. Ve ha- yalımı iştihkar eden . yaptığım işleri, katlandığım fedakârlığı bir iki (o kişiden başka kise bilmiyordu. Herkes (o bana bir alçak, bir hain gibi bakıyordu, Her kes beni bir kaç para için şeretini, milli benliğini satmış bir #dam olarak tanı yordu, Ben şimdiye kadar bütün bunla» ra katlanmıştım. Bilmiyenlerin hakaret» lerine, acı imi omuz sallamıştım. Bu uzun ve öldürücü (mesainin tam manevi mükifatını göreceğim bir sira” da ölümle tehdit ediliyordum. Bu, ne atı bir şeydi. Zaman zaman bu vaziyeti" mi düşündükçe bana şöyle bir bis ge lirdi: Herkes benim İngilizlerin yi p da ne için çalıştığımı, hakiki (o makasi” dımın ne olduğunu biliyor; fakat onlar bildiklerini izhar edemiyorlar, beni için için alkışlıyorlar. Bu düşünce hakikat olmayan bir teselliden başka bir şey de- ğ Titreyen parmaklarıma masanın üterine düşmüş olan kâğıdı alarak tek- rar okudum, "Hesap samanı gelmiştir, bazır ol!, Beni memlekete ihanet etmiş bir adam zânnile öldüreceklerdi. Ne acı, öldürücü bir inkisarı hayal karşısında kalmıştım. Başımı avuçlarımın içine alarak düşün- meğe başladım. Bana bu tehdit mektubunu yazan ve ya yazanlar haksız mı idiler? Onlar benim asl vazilemin ne oldu gunu yormaz du? —rimyak tini Yuinsanlar beni İngilizlere © satılmış, vicdansız, karaktersiz ve hamiyetsiz bir adam olarak tanıyorlardı. Ben de böyle bir adam © karşısında ayni suretle düşünmez miydim? Düşü» nürdüm. Nitekim, şu Krokere misafir edilen İtilâ r, İngiliz muhipleri için ayni nefreti intikam © arzularını duymuyor m. Bu adamları bana teslim etşelerdi onları birer birer öldür mez miydim? Gö, rpmadap, acı duymadan mektubun sahib öldü: karşı gayr ve intikam hisleri duydukla. radan dolayı haksız. bulmamalı idim. rdüm. O halde? Bul ini veya sahiplerini bana| Onlar, galeyara gelen o hamiyetlerinin tesiri altında duydukları istikrahı izhar ediyorlardı. Haklı idiler. Çünkü mili teşkilât hesabına çalışan 4 olduğumu bilmiyorlardı. Bu -9 ii ce ben İngilizlerin memuru olan” iş amaline hizmet eden bir Türk” &a bir gey değildim. yar Ben hakiki hüviyetimi değil 7“ gi lardan, en yakınımda © olanisi 0 p saklamağa muvaffak olmuştu”, ge dar ki, benden zaman zaman ŞÜPİ* yl Entlelicens Servis bile nihayet inanmıştı. Yani dünyanın en mm en iyi elemanları sahip ola bu bile atlatmıştım. Ve benim bu! Krokerd.ki bütlin kumandanla" ler, polisler ve memurlar benim bir İngiliz dostu olduğuma kani il lardi, Çünkü bütün © tecrüb ” gençliğime râğmen, memleketi” lüğe bağlığımı hiç kimseye, yag man belli etmemiştim. O bal tubu yazanların ne kabahatlar! Ya beni öldürürlerse! Evet b“ eb bk arasında ben feci bir saitef kurban olabilirdim. pe İkinci bir mesele de artık bu Hİ hayattan bıkmış olmaklığımda ” gf İnsanın li muhitine esi altında ması ne r kötü şey. ye” Ben de bundan müşteki Jdim- gi des geye tahakkük ediyordu. kurtaluyordu. Ben de ıstırabiz” malı, hakiki hüviyetimle şerefli tandaş olarak ortaya çıkmalıY' Artık beni kimse satılmış bir e EE ped, ” zati yaşamak istiyor” ESAT BEY ŞOPHELİ! Kumandanlık otomobiline #0 Esat beyi görmeğe gittim. © 0 şoktanberi #iyaret edememiş” beni merak ediyormuş, o KÜSÜ başbaşa verdik. Evvelâ, bir ge” ki vakaları anlattım. Krokeff mız İsizanet modellgri hakkmndi 4 verdim. Bunlârın anlağirken o * bir vesile ile yakalatarak bir Yy etmek ve kendilerinden meleke tikamını almak hususundaki dc kabul etmemiş olan polis müd R e a (| düşman ca z ee EYE hirarımı da hissettirdim: (Devam! : Harem ağasının Oğlu Vazan: (Vâ-Nü) | iğ Bu nasıl şey böyle: Hem Har€© ağası, hem de Oğlu var!... Bir çok ağalar, evienmişler, bir köşesine çekilmişler, yah” zevcelerile birlikte hacca gitm gi lerdi. Acaba onlardan birinin gonrâa, oğlu dünyaya leyse, hanımın doğurduğu çocuk sahiden barem ağasının evlâd mıdır?.. Yoksa... 5 AK ağa.. Iki türlü hadım ağa vardır. Bu RAMİ ie mudır, hara mi? Doktorlar, bu hadımın oğlu olmasına ne derler? yor, mutlâka tavaşi etmeği unuimuş olacaklar... Yoksa böyle, bir Harem ağası, mın oğlu olmazdı!,, ma derler?... Nazik ve nazenin vücudunun beyazlığına güneş değmesin Mi? pencere önüne bile yaklaştırılmıyan hanım sulfanla saraylılar, #5 bu harem ağasının ileride bir evlât babası o olabileeiğini sezdnemi? miydi? meşruliyett©” şehrimizi geldi? Eğer böl SESLE EIZEK # gi” pr” FT #PEZY Hayalinizi ne kadar işlötseniz, bu heyecanlı tefrikadaki okuyacaksınız, levhaları gene de tasavvur edemezsiniz., Biraz bekleyin. BE a