10 Ağustos 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

10 Ağustos 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TE m Ma re EEE | ği gece eğlenceleri ve halk bir hocamız vardı. Kati, Yen gülmemize müsaade etmez, İlle “İdi ciddi derse çalışmamızda rar *derdi, En ufak bir kık pık?.. Haydi Ceza, Küzede ayakta dur, yahot iki Fakat ne olurdu bilmem! Hocamız azan sağ tarafından mr kalkardı? beciden avans para mı kopa. Yirdı? Dalma aksi olan karısının İltifa. m: uğrardı? Müdür onu öğle ye. ine mi alıkoyardı? Hulâsa her ne Bebebtense münasebetsiz, soğuk bir fikra anlatmağa hazırlanır; ve evvel. den de bize izin verirdi: 2 di p , N in İm bir şey anlatacağım! Gü m Ve, biz, onun anlattığını bile dinle. fe llzum duymadan, taze ciğerleri. Wizi körük gibi gişire boşalta, hançe. Pemizin bütün kuvvetile başlardık: —— Kah kah kah kah! Bai etleri koparırdık. Mecburen urtuk geçen bütün anlardan inti. alırdık. Yumruklarımızı kasıkla. Yiniza basardık, kırılırdık, katılırdık. a içinde bütün komikliklerin, bü. a menbalârının, bütün yaşamak ük, erinin musluklarını birden açar. PN Ve sanki yaz gününün sıcaklığın. aisimeğ şadıryanların serinliğine ğin parıltılar gibi kahkahalarımız k Hoca: “Oldu, der, “Elverir,, der, tuhaflık i k Gl kerametine (oOkendide —— Susmazsanız bir daha bir şey an. imamt - diye bizi tehdit ederdi. . baz meşakkat, bunca mihnet, sa darbe ve yıkık bulduğumuz bir leketi Yapmak için bunca emek ei tehlikesi ve musibet tehdidi.. Şimdi işte, kırk gün kırk gece sü hagi eğlence fırsatı zuhur etti nn İİ, âcemilikler olacak, program. Mari tatbik edilmiyecek, hazı soğuk. den E zuhur edecek... Fakat, bu yüz. kırılmasın. Meşakkatlı keyif olalım, Resmen ta; i yin edil. . Drozram bizi eğlendirsin diye bek, Kaan Yim, kerk yıldır kapalı kalan, pas la, *3€ pıarının msuluklarını zor m benliğimizden oluk oluk ya. Makayzeki fışkırsın., Eğlence, resmi — ka, de? diye somurtmayın! Mage faydası göreceğiz. Keyifli .pvaffak olur, bütün çetinlik. | Üünr (vA-y0) 1 beyin istiyen bir kabad a il ece Beyağla mi Mehmet isimli bir adam gir, © çekilerek getirttiği Söğırarak | , biraralık gar, am Kya > Ben Söyleyince; iğ şi blum, diyerek eline adamcağızm kafa. Le başlamış Ye ağır surette Bir £ ir, Pas ili Kuvvetlerine iltihak “eye i dırlar, Ty mn anar a berap zarar çok mühim iş © İnsanca zaylat ini “Çalınan altınlar Halâ çukurunda bulunup çıkarıldı ! Cumartesi (o günü akşamı Sirkeci de tuhaf bir hırsızlık vakası olmuştur. Yalvaçlı Ramazan O isminde bir şahıs Sirekcideki Bolu otelinin 20 numaralı odasını kiralamıştır. Ramazan cumartesi akşamı bir iş | çin odasından dışafı çıkmıştır. Tam bu esnada otele yolcu sıfatile gelen meşhur sabıkalılardan Münirle Sait Ramazanm yokluğundan istifade ederek derhal © dasma girmişler ve yastığınm altında bulunan 9 altın lirasını alarak karşıdaki odalarına çekilmişlerdir. Ramazan bir müddet sonra odasma dönüp altınlarının yerinde yeller esti" ğini görünce hemen otel kâtibine koş muş ve vaziyeti anlatmıştır. Kâtip bu” nun Üzerine bir de kendisi odada araş” tırma yapmış ve paralar bu sefer bulun mayınca mesele polise bildirilmiştir. Polis yaptığı tahkikat neticesinde iki sabıkalıyı yakalamış, fakat bu aralık hırsızlardan Münir bir kolayını bularak apdesthaneye kaçmış ve cebindeki al” tınları balânm çukuruna atmağa mu vaffak olmuştur. Polisler bu vaziyeti de keşfedince lâğım açılarak altınlar mey” dana çıkarılmış ve iki hırsız tevkif edil miştir. Divanyolunda otobüs kazası Dün Dıvanyolunda olan bir otobüs kazası neticesinde bir kaç kişi yaralan- mıştır. Edirne —- İstanbul arasında işliyen 4377 numaralı otobüs Edirneye gitmek Üzere Sirkeciden hareket etmiş ve tam o Drvaylouna çıkınca © önüne gelen bir simitçiye çarpmamak için © birdenbire fren yapmıştır. Bu esnada arkadan gelen bir tram” vay birdenbire duran otobüse çarpmış müsademede otobüs yolcularından Ali kolundan ve bazı yolcular da yüzlerin- deh yaralanmıştır. Tahkikat devam et” mektedir. © Boğazda mehtap Şair Sukı Akozan son mehtap ge- sintisi esnasında yazdığı bu şüri gazc. temize göndermiştir; Yine meltemiere hasretle kucak açtı deniz Yine bülyah sular çöktü bu sahillere diz 'Taktı bir nöşeli akşam “Boğazın, mazma ts) Bir maal vermek için değdi yapraklara el Dinledim; Göksü civarında gurubun sesini Geceler söyledi elimblişlerin efsanesini Dinledim, bâde sunan neş'oli hanendeleri Sazı tarihe asılmış diri sazendeleri Geçmiş Alemlerin ahile çörnelmiş ağlar Güngören eski kadmlar gihi viran yaldar Göksuyun gimdi Küçülmuyla aşılmış erasi Yaşıyor bürda “Nedim,in ebedi hatırası Burda örmüştü kadın hareli yaşmaklara #im Burda giymişti şiir tacını rahmetli Nedim Tasız akşamların ishaklar ağartmış yüzünü Söylemiş bülbii açan güllere en son sözünü Bu temaşanm önünde içini çekti “Boğaz, Kırdan sazlara şair deği bir oersiye yaz “Bosforun,, şirini sordum, dediler belki yazar Şu böğürtlenli yamaçlarda yeşil saçir “Hisar, Benziyor şirime mebtabı güzel “Kanlıca,.nın | Mayıs zarfında Ticaret muvazenesi lehimizde Halbuki geçen sene aynı ay içinde aleyhimize idi Statistik umum müdürlüğü bu se- nenin beşinci ayı olan mayıs ayı sonu- na kadar olan dış ticaret statistiklerini neşretmiştir, Bunlara göre mayis Ayi zarfında ithalâtımız 8.337.168 ve ihra- catımız da 7.395.690 liradır. Buna da sebep mayısın ihracatın en durgun, fa- kat buna mukabil ithalât için en ha» reketli bir ay olmasıdır. Nitekim ge- çen mayısta ithalâtımız 10.290.901 li. ralık, ihracatımız ise ancak 5.726.823 liralıktı, Asıl şayanı dikkat olan cihet ge çen senenin ilk beş ayında fhracatımı xn 29.276.271 lira ve ithalâtımızm da 36.353.109 lira olmasma, yani bu bej ay ticaret mlivezenemizin yedi küsür milyon lira ile aleyhimizde bulunması- na mukabil bu senenin ilk beş ayında ihracatımız 36.014798 lira, buna muka. bil ithnlâtımız ise 35.723.923 liradır ki bu sene ticaret müvazenemiz ilk beş ayda lehimize dönmüş olmaktadır. Hal- buki! bu beş aylik devre ihracat için en ölü aylardır, Asıl ihracat mevsimi bundan sonra başlamaktadır. KUÇUK HABERLER içeride : een ar e na * Kastamonudaki memleket hastanesinin fena bir mevkide olmanı yüzünden, gelirin Olukbaşı mevkiinde yeni bir hastane yapıl mAsına karar Verilmiştir * İnhisarlar idartei önlimüzdekf sera için de imal edilecek şuraşlar için şimdiden ba gırlıklara başlamış ve bu münasebetle İzmir munlakasındaki Misket üzümlerinin mikta-, rmi tesbit etmiştir. * Şark demiryolları idare meclisi, iylet mesinin bükümete devri içini yapılacak mü- zakerelere mamur ettiği murahhnslarını tese bit etmiştir. * Yoğurt antıcrlarile yoğurt imalitkanes| neleri hakkında bundan iki sene evvel yapıl müy olan talimatnsme (o hükümlerine hiç riayet edilmediği görüldüğünden alAkndarlam râ siki emirler verilmiştir. * Yeniden hazırlanan Belediye münakasa talimatnamesi hakkında kaymakamların da mütlealarının sorulmasına karar verilmiştir. Dışarıda; : kemi * İlk beynelmilel Yahudi kongresi dün sk güm Sovyet Rusya ve Almanya cemnatleri hariç olmak Üzere büttün dilnyadan gelen 260 mümesellin Iştirakile Cenevrede aktedii-| miştir. 1 125 1210 18,12 1915 02 307 e, 604 ASS1200 145 758 GEÇEN SENE BUGÜN NE OLDU? 1920 senesinde meş'um Sevr muabedesi Beni mesteyledi rüyası bu fettan gecenin O | bugün aktedimişt. Sıtkı AKOZAN Franrada karışıklıklar büyümüştür. imuvaffakiyetle- Burhan Felek, olimpiyatlara iştirak için Berlinde toplanmış olan yetmiş iki buçuk millette gördüğü karakteristik bir hali anlatıyor. Diyor ki: Yetmiş iki buçuk milletin stada gi- dip gelişinde görüyorum. Bir tanesi de ağzını &çıp gülmüyor. Hele Alman- larda teravi namazı kılar gibi abus bir beraberlik, Adımı kimine karpuz yedirip, kimi- ne de kavun ikram eden Felekten alan bu muharrir bundan sonra şöyle bir tevazu yapıyor: Ben de ciddiyeti severim amma, bu kadarı da insana melânkoli veriyor. Halbuki bizim birkaç'çocuk bir araya gelince bir şakraklıktır gidiyor. Dünkü yazısında büyüklerden, bü- yük olmaktan korktuğunu söylüyen fe- leğin bu fıkrasının son cümlelerini c. Kkuyunca anlıyoruz ki kendisine bir ma- küm hazırlamakla meşguldür. Bakınız ne diyor: Köpeklere kadar mektep açan Av- rupalılara gülmeyi öğretmek için bir mektep açsak hayli talebe yazılır. Acaba kendisini bu mektebe müdür mü yaplırmak arzusundadır. Yaşarın muvaffakiyet! rinen büyüğüdür Abidin Daver, Mersinli Ahmetten sonra şeref direklerinde Türk bayrağı- ns dalgalandıran, ve bayrağımızı İstik.! 1âl marşiyle tyila bin İişinin başları a- çık selâmlamasına fırsat hazırlıyan Ya- garın muvafafkiyetinden duyduğumuz gururu şöyle anlatıyor; X Memleketimiz de dahil olmak üzere, hiç bie yerde, hiç bir zaman, yüz bin! kişi birden Türk bayrağını ve Türk| marşını selâmlamış değildir. Bu kadar muazzam bir tören ilkdefa oluyor; hem de bir ecnebi memleketinde ve 0- limpiyat meydanında, Hakikaten iftihara değen bu güzel zaferi, bizo Yağarın çelik bazuları te. min etmiştir; daha doğrusu Yaşarın kollarmda tecelli eden Türkün ve Türk. Tüğün ilâhi kuvveti... Birkaç gün ey- vel, Mersinli Ahmedin muvaffakiyeti münasebetiyle gene bu sütunda “Ber- Yin stadyomunda ilk defa yükselen Türk bayrağı bize kutlu bir başlangıç müjs! deliyor,, demiş ve İstiklâl marşının Şu güzel misralarını zikretmiştim: Doğacaktır; sana vadettiği günler ne Kimbilir, belki yarın, belki yarından da yakın! Hem bir ümit, hem bir temenni o- lan bu emel ve o müjde pek çabuk ta hakkuk etti, O gün doğdu. Bugün, Berlin stadyomu denilen o muazzam ermeydanında bayrağımızın nazlı razlı şeref direğine yükseldiğin! ve 129 kişilik mızıkanm marşımızı çal. dığını, iki yüz bin elin Türk gücünü alkışladığını gören bahtiyar yurtdaş- lara gıpta etmemek kabil değildir, On'ar, bugün gözleri yaşararak kalpleri çarparak şahidi olacakları bu büyük ve mesut heyecanı, bütün ha- yatlarınca asla unutmıyacaklardır, Yaşarın zaferi, Allahm, daima mu- zaffer olmak için yarattığı büyük Türk rkmun olimpiyatlarda kazanacağı 78» ferlerin besmelesidir. Kahraman ırkımız, orada daha nice nice zaferler kazanacaktır, Sandıkburnundaki gazinolar Dün Ali Ertürk adındaki Gedikpaşada oturan bire kuyucumuzdan şu mektubu aldık: Yenikapıda Sandıkburnunda birkaç Buraları geceleri çok kalabalık oluyor. Çünkü sahil boyu” dur. Geceleri saat on ikiye ve hattâ bu saati daha çok ge“ ece ben de gittim, çil Gözüme şu çarptı. Bu kahvelere giden aileler arasına (ahlâksız ve uy” kahve vardır. yok. nez mi? Acaba bu gibilerin buralara devamlarının önüne gunsuz bazı gençlerle bayarlar da katılıyorlar ve ailelerin rahatlarını selbediyorlar. Buna kimsenin mani olduğu da &©| yapılmış ve klüöbün kapısı mühi i e kad ar Gülmek | Dünkü maç Meki Saidin Cümhuriyette, dünkü Cim Londos güreşinde görülen komil halleri, “Bu da yalnız mıhıma,, ana baş- lığı altında yazdığını gördük. Meki Saidin, bu yazısının büyük bir kısmtm alıyoruz: Yağmur, zaman zaman öyle şiddet-. lendi ve dineceğinden o kadar ümit ke. sildi ki, ikide bir saçak altlarına göç etmekten bıkan kafileler bir acalp gem- İ siyeicadına muvaffak oldular, Böyle- likle bütün saha, sandalyalarmı alt. larından çekip başlarma geçirenlerin seyrangâhı haline geldi. Misilleri bir daha, ancak gene Taksim stadyomun- da görülebilecek olan icatlar, bundan ibaret kalmadı, İstanbul seyyah şeh- rinin kırk gün kırk gece eğlentilerin- den birini masa altlarma oçömeler takip edenler de vardı. Bizzat rinzin altına köstebekler gibi sığmarak, gün reşleri tahta aralıklarından, aşağıdan yukarıya doğru seyredenlerde oldu ve Taksim stadyomuna has bir buluş olan bu yeni güreş seyretme usulü o kadar rağbet buldu ki, ringin altı meraklıları alamıyacak hale geldi, 3 Bu tuhaflıklarm aranna şunu kay- detmek de icap eder: Hariçten ringin civarına gelen bazı ziyarstçilerin saat- ten buhsederek maçı kestirdikleri ve bövlelikle pehlivanlardan birini müş- kik vaziyetten kurtardıkları bile oldu; fakat bu hayır sahipleric'n hüviyetle. ri yeğmur arasmda anlaşılamadı git- ti Fakat... Asıl bu tatsızlıklara, güreş lerim Sonunda ve şöylece tuz biber 8- idi: Cim Londos, evvelden haber verdi- ği “tayyare oyunu,, nu, rakibi Güreli den &deta muzaheret göterek, kemali muvaffakiyetle tatbik etti. Bu “tayya- Te oyunu,, seyirci Rum vatandaşları- mı?dan bazılarını pek ziyade heyecıca getirmiş olacak ki, birdenbire tribün- lerden sahaya, oradan da ringin üzeri- ne frrlıyarak, Yunanlı pehlivanın, eli- ni, yüzünü, göğsünü velhasıl neresi Tas larsa, orasını öpmeğe başladılar, Za- bıta bu kargaşalığı dağıtmaya mecbuı kaldı. Aralarda zabıtaya karşı ge lecek kadar kendilerinden geçmiş olan» lar karakola sevkedildiler. Bu sırada tribünlerde, bu taşkınlığı gösterenlerin “ bazı münakaşalara sebebiyet verdikles rideoldu. O kadar ki, bizzat Cim Lon. İ dos dahi, spor terbiyesi baktmınden, kendi için de olsa, bu derece taşkımlığı yersiz bulduğunu ifade ederek ringten ayrıldı. * Ve dünkü maçın yorgun, bitkin ve mağmum seyircileri... Sanki, asıl sırtr yere gelenler kendileri imiş gibi, mağ» lüp Gürcü pehlivanın nege içinde ve herkesten evvel rahat rahat stadyom- e. savuşuvermesine gıpta ile baktı- Meki Sait, yalnız bir noktayı kay detmeyi unutmuş.. Belici de bu hadise vukua geldiği srada kendisi ya ring veyü masa altında bulunduğu için göz rememiş olacak. Bu da ring üstünde toplanan suları süpüren adaman bece- riksizliğini gören Cim Londosun ringi bizzat süpürmesiydi. italya veliahtı Avusturyada d Viyana 9 (A.A.) — İtalya veliahdi Salzburg şehri festivalinde hazır bulun mak üzere merkür şehre | gitmiştir. Prens Salzburg istasyonunda Vali ile birçok Avusturya zevat (o tarafından karşılanmıştır. N Viyana siyasi mahafili, Prensin Sajz burga bir nezaket ziyareti yapmak ve Avusturya Başvekilinin eik sık Roma ya yapmış olduğu ziyaretleri iade etmek | Üzere gelmiş olduğunu beyan etmektes dir. İtalya veliahdinin ziyareti, ber türlü siyasi mahiyetten âridir. Cezair müftüsünün katli hâdisesi Cezair: 10 (A.A.) — Müftünün kas tilinin isticvabı neticesi olarak ülema* nın şefi olan Tai Edelokbi yakalanmış» tır. Suçluların söylediklerine göre bu adam, katile 30 bin frank © vadetmek suretile cinayetin asıl müsebbibi olmuş tur. Terakki klübünde © araştırmalar

Bu sayıdan diğer sayfalar: