Futbolde neden yenildik ? Kabahat ne kalecinin hatalı gol yiyişinde, ne de, topun direğe çarpmasındadır Asıl kabahat Senelerden beri devam ede gelen yanlış futbol siyasetindedir Norveç takımıma (4 — 0) gibi açık Viz farkla mağlüp olduk. m evvel futbol münekkitleri- aa demen hepsi ya kendi noktiai tik rTlarma göre behemehal muvaf- #lacak bir milli takım yaptılar, İn maç hakkında uzun uzadıya yürüttüler, ylerinde çok ileri vararak galibi- hiç muhakkak görenler oldu. da tanımadığımız bir takım karşısın akal salâhiyetle, netice şu ola- başı, demek, doğrusu kehanetten li, bir şey değildi. Çünkü Norreç di va hiçbirimiz görmemiştik. Al Marin 'ynelmilel neticeleri ve oyun- aş tanıdığımız komşularının tar7- Mita mazarı itibara alarak beyan Kite etmek cesarete bağlı bir işti. Üni ye - biz, ne muvaffak olabilece- Rin tiyetle ileri sürdüğümüz bir Metişe yapmağa kalktık, ne de Mit olacaktır diye mütalen yü- Yalniz taktmımızın seri, canlı bir “ynamasını ve mümkün olabil Ng AdAE İyi teşkil edilmesini temen le iktifa ettik. Mağlübiyeti- vi evvelden haber vermek ve Mei mek menfi bir şey olacaktı Bil sükünetle bekledik. bip > Norveçi yenmemiz çok u- ihtimaldi. Daha geçen sene “rün e İle, velev kendi sahasında daş — 1) berabere bir maç ya- * 1 İki ay içinde siimmetteda. Mad ldağımız bir takımla yene- U netice, mukadderdi. tayt, daha ileri vararak şunu da “ha, <Yim ki — bugün için — al. — 0420) metice iyidir bile. Açık, net bir mağlübiyettir. Nr deki (7 — 1) gibi et ve perişanlık ifade Akay übiettr o kadar. VeŞ, Danimarka gibi Kya 4 atbobu olan o milletlerle en ve onlarla daima temaslar yapan bir mil- Suni Senelerce milli maç ? ve kendi kendinin içinde tatbojg 5 mahdut heveskârı müzle yenemezdik. Bunu ve mağlübiyeti sprot- etmeliyiz. (4 — 0) 1 hoş N İçin emrivakidir. Cz AHİ, tüy Gü Pakaş. “5; Yy, timizde Senelerdenberi futbol m tevliş tuttuğumuz yanlış yo- Mİ apış “EE b Yal wgünkü neticeyi Me NN kabul etmek mec tk asaydık hu mağlübi di Ağır tenkidi yapa- “> 0) lık mağlâbiyetin İalecimizin fena oyunun- Exa fırsatta, yahut i amızda ty çim çak bant ve mer My isinde, 0) ne kalecinin hatalı diy, lt de direğe tari Dün Anlış faşn, erdenberi etirür ÜN e | siyasetimizdedir May < YAZİ etim ir. Mümanebeizin hem de hariçle rimizin şekli yanlış- memleket | dahilindeki! merkezimizde T. Bunu srarla tek. Yazan ; İstanbulda, üzerinde futbol oyna- nacak bir tek saha mevcut değildir. Futbol, dümdüz, çimen bir salında oynanılır. olan hüdayinabit bu ihtiyacı karşılıyacak vasıfta değil dir, Beynelmilel maçlarımızı yaptığı - mız Taksim sahasından, bahse lüzum görmüyorum. Çünkü bir kelime ile, orada futbol oynanmaz, Istanbulda bu böyle olduktan son- rn diğer şehirlerimizde de variyet aynidir, Sahanm futbol oyunu üzerindeki ehemmiyeti çok büyüktür, Toprak sahalarda top kontrolu çok müşkül olduğu için oyuncuya bir sistem ve taktik öğretmek imkânı yoktur. Ve oyuncular çok çabuk yıpranırlar. Eğer futbolümüzün terakkisini is. tiyorsak, ilk iş saha yapmaktır. 2 — Futbolümüz, muayyen şehir- lerde mahdut ve kapanık kalmıştır Şehirler arasındaki temaslar çok az dır. Bu, memleketteki futbol seviyesi, ne tesir etmektedir. Şehirler arasmdaki temasları muh- telit takım şeklinde değil, (milli küme) teşkili suretile temin etmelidir. Hiç olmazsa İstanbul, Ankara, İzmi. rin belli başlı dört beş klübün” seçe rek bir milli küme yapmalı ve şimdi ki (temcit pilârı) şeklini almış lik maçları usulünü terketmelidir. Şehir ler * arasındaki futbol (seviyesinin birliği Homogenitesi ve buna İnzimam edecek rekabet futbolün ilerlemesine başlıca bir âmil olacaktır. 3 — Klüplerimize nakten yardım etmelidir. Sahalardan alman belediye resmi de fazladır. (Bu belediye resmi yalnız İstanbula mahsus bir şeydir.) Klüp seyahatlerindeki seyrüsefer tle- retlerini mümkün olabildiği kadar as gariye İndirmelidir. Klüplerimizi ter- fi edince çalışma imkânları ve vesaiti artar. Çünkü, bugünkü futbol çok masraflı bir iştir, 4 — Yetişen futbolcuları el birliği le himaye etmeli ve İlk fırsatta pro- fesyonelliğe geçmelidir. Çünkü fut- bolün amatör olarak yürümesine ve ilerlemesine imkân yoktur. Bugünkü vaziyette mümkün olduğu kadar o- yuneuları terfih etmek lâzımdır. A matör olarak futbol bugünkünden fazla oynanamaz, Burada kısaca geçtiğimiz bu mev. zuu her zaman münakaşaya hazırız. 5 — Büyük klüplerimizin takımla- rı içine behemehal asgari iki ecnebi Givi Ziya Yenal istemiyoruz |! Beceriksiz antrenör Sporumuza arız olan bir hasta- lık da ântrenör meselesidir. Eğer sporda bir metod dahilinde ilerle- mek istiyorsak bu antrenör, spor miitehassısı işini kat'i bir şekilde halletmemiz lâzım geliyor. Misal olmak Üzere futbolü ele alalım. Avrupadan © getirtilerek kendilerine yüzlerce lira maaş ver- diğimiz bu adamların acaba aldık- ları para kadar bize istifadeleri olmuş mudur? Katiyen! Bunlardan kimi gayet kabiliyetsizdi. Futbolümüze kimi Macar, kimi İngiliz, kimi merkesi Avrupa sistemlerini koymak iste- diler. Ve işi çorbaya çevirdiler. Bence en doğru hattı hareket her sene-bir kaç kabiliyetli genci Avrupa ve Amerikanm muhtelif yerlerine göndererek onları yetiş tirmektir, Esasen antrenörlere verilmekte olan para bu tahsisata fazlasile karşi gelir. Bu iş böyle olur. Yoksa ne idi gü belirsiz, beceriksiz ve kabiliyet- siz antrenör. Istemiyoruz RİZA KOŞKUN oyuncu sokmalı ve her maçla oyna. malarma müsaade etmelidir. Çünkü Avrupa futbolünü bundan daha ça- buk bir şekilde memleketimize sok- manın imkân: yoktur. Antrenörlü çalışmak ve bir futbol tarzmı takıma aşılamağa uğraşmak güç ve uzun zamana muhtaçlır, Ni tekim, senelerdenberi memleketimizde | muhtelif ecnebi antrenörler çalıştığı halde, maalesef hâlâ memleketimizde müayyen bir futbol tarzı yoktur. Bunu sırf hariçle temasla temine de imkân mevcut değildir. Takımlarımız içinde (antrenör — oyuncular) a ihtiyaç vardır. Ve bir takımda bu neviden asgari iki oyun- cu oynatılmalıdır. Burada teşkilâtm şeklinden bahset meğe lüzum görmüyorum. Bugünkü mekanizma içinde dahi bir hamle yeni bir olimpiyat rekoru yaptı. Bu ya- | yacaktı, Son atlaması ile olimpiyat re * temin etmek büyük bir adım atmağa! re yapılacak (oyardımın o kontrolu, verilen paraların yerine sarfedilip ! edilmediğini ve konacak nizamlar | eder. | olabilir. Fakat, Atletizm Zenci Ovens iki dünyaşampi- yonluğu daha kazandı Dün alınan diğer atletizm neticeleri 200 metre Sekiz seri üzerine yapılan 200 metre sürat koşusunun dömi finaline iki Ka” nadalı, iki Holandal: ve iki Amerikak kalmıştır. Amerikalı Ovens 21 1/10 koşarak rışın finali bugün yapılacaktır. Uzun atlama Uzun atlama birinciliğini yüz metre birincisi ve ikiyüz metre olimpiyat re kortmeni Ovens yeni bir olimpiyat re koru olan 8,06 ile kazandı. £ İkinciliği Alman Lutsbang 7,57 ile, üçüncülüğü Japon Tayuma 7,74 ile kazanmıştır. Ovensin rekoru dünya rekoru olan 8,13 tür. Bu rekoru Amerikada Ovens az kalsın yorgunluktan matlüp dereceyi atlayamayarak tasfiyeye uğra” koruny yaparak birinsi olmuştur. Buna da sebep 200 metre olimpiyat rekorunu kırmasidır. 8OO metre yapmıştır. | 800 metrenin finslini Amerikalı Vud” i rof 1 dakika 9/10 saniye ile karandı. İ kinci İtalyan Lanzi, üçüncü Kanadalı Edvars oldu. 400 manialı 400 metre manialı yarışm neticeleri şunlardır; Birinci Amerika Harding 52 4/10 # le, ikinci Kanadalı “Torin, öçüncü Fili pinli Vayt olmuştur. Bu koşunun seçe melerinde Yunanlı Mantikas Amerikalı bir koşucuyu geçerek serisinde üçüncü olmuştur, Kadınlar arasında Kadınlar arasında yapılan 100 metre de Amerikalı Helen Stiveus 11,5/10 ile birinci Alman Dalanger ikinci, Lehli Valş üçüncü olmüştur. z Disk Kadınlar arasında yapılan disk mü" da Alman Maâurmâyet 47,63 inci, Lehli Vasovna 46,22 ile ikin- ci, Alman Malan 39,80 ile üçüncü olmuş tur. Bu müsabaka heyecanlı olmuştur. Ev velâ Lehli kız 44,69 atarak o olimpiyat rekorunu kırmıştır. Alman dört dakika sonra 47,63 atarak bu rekoru da krımış ve olimpiyat birincisi olmuştur. yapmak ve yalnız yukarıda saydıkla- rımız, işi ehemmiyetle telâkki ederek kâfi gelecektir. Kjüplere, teşekkülle- dahilinde mürakabe, maksadı temin Futbolden gayri sporlar için alı. nacak geniş tedbirler yerine masruf futbol gibi kendi kendini kurtaracak populer bir sporu sıkmağa değil, onu teşkilâtlandırma- ğa ve ona muayyen bir cephe verme- ğe ihtiyaç vardır. Bu, yukarıda saydıklarım, memle ket içinde alınması lâzım gelen ilk tedbirlerdir. Ye şunu da misal olarak ilâve edeyim ki daha bir kaç sene ev- veline kadar, meselâ (oYugoslavyaya Pariste kolayca (3 — 1) mağlüp olu veren Fransız futbolü bu sayede iler lemiştir. Ve bugün - Avrupanın en kuvvetli takımlarından biri haline gelmiş bulunmaktadır. Kendimize has bir şey icadına kalkmak boş ve vahi bir şeydir. Bey hude zaman kaybetmiyelim. Avrupa- Irların uzun tecrübelerden sonra tat. bik ettikleri sistemleri hemen almak tan başka çare o yoktur. (Futbolü) bütün kaidelerile alıp oznuyoruz da niye onların bu sahada ilerlemek için tatbik ettikleri yolları ve sistemleri kabul etmiyoruz? İşittiğime nazaran muayyen kad. rolu bir milli takım yetiştirmek fikri varnuş! Böyle şeyin faydası olmıyacağmı, beyhude vakit ve para sarfetmekten başka bir şeye yaramıyacağını söyle mek mecburiyetindeyim, Bu çare çok basit ve objektif bir görüşün mahsu. lüdür. 1928 olimpiyatlarında işlenen bü yük hata, maalesef (o futbolümüzün senelerce ilerlememesine ve hatti | gerilemesine sebep olmuştur. 1928 o. limpiyatları esnasında teşkilât çülük ve vukufsuzluk © yüzünden yaptığı hata, futbolümüzün tarihini yolumu velhasıl her şeyini di miş ve çok güzel bir yol üzeri bulunan bu sporu balta'amıştır. 1928 Amsterdam (hezimetinden Sonra futbol idarecilerimize bir kur kaklık geldi. Ve hariçle teması kes- > Faydası ne oldu? Futbolde mağlüp olmak büyük bir felâket değildir. Yeter ki iyi hazırla, nılmış ve çalışılmış olsun... Bizden senelerce evvel, bu işe: baş- lamış, bizden daha teknik çalışmış, daha tecrübeli ve daha güzel futbol oynıyan takımlar karşısında mağlâbi yeti sportmence kabul etmek lüzmm. dır, Hariçle teması kesmek beynelmi, lel maç tecrübesini ve bu maçlardan alınacak dersleri ihmal etmek demek tir ki, futbolda bu, büyük bir eksik. tir, j Hariçle ve bilhassa komşularımız, la sık sık temas etmeli ve beynelmi- lel sahaya her zaman, her fırsatla çıkmalıyız. Memleket dahilinde İlerleme ted. birlerini aldıktan, ve iyi çalıştıktan sonra yine Avrupalıların tatbik ettik. leri seleksiyon sistemleri ile milli takımlar seçerek beynelmilel maç yapmak iyi neticeler verir, Yoksa, senelerce oturup, heniis muayyen bir sistemi bile olmıyan bir futbolü zoraki bir takımla, kamp kurup mühim külfetlere girerek sa haya atmak işte böyle hüsranla neti celenir, (4 — 0) hk Norveç mağlübiyeti vesilesile futbolümüzün yürümesi için Avrupalılar tarafından bugün muvaf fakıyetle tatbik edilen çareleri birer birer suydık, Ergeç biz de ayni yola gireceğiz, Fakat, kaybettiğimiz zamana ya, zık! Enerjik, zecri bir hamle ile vakit kaybetmeden işe başlıyalım. Yoksa, doğru dürüst sahası bile olmiyan, sistemsiz ve gayesiz çal'şan senelerce hariçle temas yapmıyan bir futbolden galibiyet bek'emek haval dir! Ulvi Ziya YENAL İlâve — Sabah güzetelerinden bi. rinde futbol münekkidi arkadaşlar - dan biri, Norveç kafile reisinin maç. tan sonra takımımız hakkında müta- lea yürütüşünü ve 1925 Amsterdam olimpiyatlarındanberi futbolümüzün terakki etmediğini söylemesi Üzerine © olimpiyatlara iştirak edenleri mu, vaffak olmamakla ittiham etmekte dir. Oraya gidenler Nörveç futbolü nü seyretmemişler diye... Amsterdama gidenler OX; Tveç futbolünü seyredemezlerdi.. Çünkü Norveç takımı Amsterdam olimpiyat. larma iştirak elmemiştit ren ma RR