29 Temmuz 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

29 Temmuz 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

aya ad ai si Me “yıktır, yoksa Ube: Halbuki Hulâgü Bağdadın önüne gelince yeni Halife Ibni Ömer onu çok güzel.ve altınlarla karşılayacak ! işle plân... Halbuki Bağdadın önüne gelince ye” ni Halife İbni Ömer kendisini çok dosta- ne bir şekilde karşılayacak. © Altınlar Hulâgünün hiddetini kolaylıkla yatıra” caktır. İşte plânımız! Ve bu gayeye varmak için hepimiz dürmadan büyük bir gayretle çalışıyo” ruz. Ayni zamanda bir genç kızm işimi» ze çok yarayacağını görüyoruz. Ondan ne için istifade etmiyelim? — Çok doğru lâflar söyledin Ubeyt. Peki amma, kızı buraya nasıl bir piânla| getirebileceksin — Bu kolay. Halife bana kendisini sevmesi için bir iksir ıwmarlamadı mı? İşte bu iksiri hazırlamak için © pekâlâ kendine ihtiyaç hizesdilebilir. — Sözlerin akla yatıyor. Pekâlâ.. Ne vakit yapacaksın bunu? i — Yarın akşam, — Saat kaçta? — Kaçta İsterseniz? Ben tam güneş batarken onun buraya gelmesini, yahut getirilmesini temin ederim. Siz de daha evvelden gelir, bir yere gizlenirsiniz. — Pekâlâ) Allaharsmarladık öyle ise, Vezir Müeyyedettinle birlikte yarın gü” meşin batmasına bir saat kala buradayız. — Çok güzel. Güle güle! İbni Ömer Müneccimin dairesinden çıktıktan sonra müneccim O sevinmeğe başladı; — Heygidi koca sersem hey! Kendi” sini Mustasımın mevkiine nasil (lâyık görüyor, anlayamıyorum. Bakalım, Hu” Jâgü evvelemirde Mustasımı bir temizle sin, Halifelik İbni Ömer ailesine mi lâ“ ailesine mi? Müncecim bir müddet susarak düşün dü. Sonra gene söylenmekte devam etti: — Ey Ubeyt! Ey Hicazi: köylü çocu” ğu! Yaman adamsın vesselâm. Okumak yazmak bile bilmediğin, henaptan, ki taptan zerre kadar anlamadığın o halde Bağdadın en âlim adamının postunda otürüyorsun. Herkes seni yıldızların bi" le dilinden anlıyor, yeryüzünde konuşu” Jan bütün lisanları bülbül gibi (o biliyor #annediyor. Beş sene evveline gelinceye kadar İarlada mısır ekiyordun. Akima nere den esti de müneccim olup çıktın, Ah tesadüfler! Eğer o yaz hava kurak gidip mısırlar mahvolmasaydı gene Hicazlı Küfeli bir çiftçi olarak kalacaktın. Mr sırlar mahvolunca hayatını kazanmak için Bağdata geldin. Saraym eski mir neccimi Abdülâhadın yanma uşak ole” rak girdin. Ve bir gece adamcağızı bo” Zup cesedini Dicleye attıktan sonra cr“ tesi günü bir ilâç için kaybolduğunu söy edin. Herkes bu sözüne inandı. O za" mana kadar havaya bakıp valan söyle“ Galip efendi ve adamları zerre ka. dar rahatsız olmadan içinde çalışırlar. | dı. Bazı yurdsuz, ocaksız dilenciler de çukura sığmıp geceyi geçirirlerdi. Sa. bahları rahat rahat yollarına devam ederlerdi, Demek tekneler bu ölümün sebebi değildi. O halde? Ne olabilir. di7. Bir elnayetin işlenmiş olduğu a. kıllarına bile gelmiyordu. Cesedin yanma gittiler, kaldırma. ğa çalıştılar. Çoktan ölmüş olacak ki vilcul buz kesilmiş ve gerilmişti. Gö. rünürde en ufak bir yara izi yoktu. Birdenbire Galip efendi bağırdı: — Bakm, bakın boynunda tırmki İzleri var. — Boğulmuş. Biri onu boğmüş. meği, ve birkaç çeşit ilâç ve zehir yap mayı zâten öğrenmiştin. (Derhal eski müneccimin yerine geçtin. Ve onun va” zitesini ayni muvafiakiyetle başarmakta devam ettin) Eğer çalışmaktan yorulmazsan Mus tasım hapı yuttuktan sonra İbni Ömer de, Müeyyedettinde hapı yutacaklar” dır, Ve geriye Abbasi sülâlesine varis olarak ancak ve sadece Ubeyt kalacak” tır. O zaman, işler değişecek. Halifenin dul kalacak döt karısile birden ben evle” neceğim. Tıka basa altın dolu hazinele” rin anahtarları, ortaksız olarak bana ge” ecek. Çalış Ubeyt! Çalış! Mustasım Orta dan kalkıncaya kadar İbni Ömer ve Mü“ eyyedettinle birlikte çalış. Ondan sonra inan ki İbni Örer de, Müeyyedettin de Halife olsalar, ilk yapacakları şey seni ortadan kaldırmak olacaktır. Nitekim ben de onların (o yerinde (o olsam öyle hareket ederdim. Fakat, onların yerinde olmadığım # çin başka türlü hareket edeceğim, Ha” life olmadan evvel, ikizini de öldürece” ğim. Doğrusu dünyada (o bir adamriz bırakmadan ve kolaylıkla öldürmeyi be” cerebilmek birçok ilimlerden ve birçok adamları olmaktan daha iyi, İnsan ken” di isini, kendi görmeli! ye Müthiş bir gece Ayni gündeyiz. Ve Bağdadın kenar mahallelerinden birinde * bulunuyoruz, Bir katlı evin biricik odasında üç kişil var Aykut! Kendisini tanıyoruz! ihtiyar bir kadın! Yüzündeki Hatlar” dan ve konuşmasından Arap olmadığı besbelli! Aslen Türk olduğu, ve Bağda” da hicret edip burada yerleşen Türkler Je beraber geldiği anlaşılıyor. Bu kadın ayni zamanda evin sahibidir. Aykutu gok. seviyor, her dediğini yapıyor. İhtiyar ve kör bir adam! Esirci Kam bur Reşit! Biz kendisini tanıyoruz. Gür) zel Gürideyi Halife Mustasımm sarayı” na bu adam getirmişti. Ve mükâfat ola” rak Halifenin emrile gözleri çıkarılmış- tı. Aykut esircinin hayatını kurtarmış ve ilitiyar kocakarı gözlerini iyi etmişti, Bununla beraber ihtiyarın yüz hatların” da derin ve sonsuz bir keder ve Ümitsiz Tik okunüyor. Bu gayet tabiidir. Çünkü o artık kör olmuştur. Ve bütün hayat kabiliyetini, gayesini kaybetmiştir. (Devamı var) — Jandarmayı çağırmalı! — Siz bekleyin Galiv efendi, koşuy» haber vereyim. Ahmet bir nefeste Şadiyenin pen. ceresine koştu: — Şadiye, Galip efendi Doktor Remzi Beyi ölü buldu. Bir cinayet var. Karakola gidiyorum. Kadın arkasından baka kaldı. BU. yük bir tevekkülle: — Allah taksiratmı affetsin. Güna- hıma girmişti, Cenabı hak cezasmı verdi. Acaba talih gene yüzüme gül. meğe başlıyacak mı? Yelda Ahmet büt'in rastladıklarma havacisi söylüyor: — Cinayet var. Doktoru öldürmüş. ben Hatıralarını anlatan * EFDAS TALAT Çavuş Rayt odasma çıktı Ben de) nöbetçileri dolaştım. Bittabi bina “el hilini dolaşmalarını tenbih etmedim. Çünkü bu hiç işime gelmezdi. Bizim katta kimseler yoktu. Oda-| ma girdim. Bir müddet bir aşağı bir yukarı dolaştım. Sonra lâmbayı sön- dürdüm. Etraf zifiri karanlıktı Yal. İ nız Balların oğasile benim oda arasm. da duvara yükselen sokak lömbazının hafif ışığı odaya hafif bir aydınlık ve riyordu. Benim oturduğum odada o zaman bir tek pencere vardı. imdi 6 pence- re duvarla örülmüştür. Şimdi kon. servatuvar olan binanm tam kapısı. nm üstüne tesadüf eder. Sokak Jâm- bası bu pencere ile yanımdaki mirs- lay Balların penceresi arasında oldu. Zu için iki oda da zifir! karanlıktan kurtulmuş oluyord'. Ayaklarımın ucuna basa basa ara kapıya doğru ilerledim. Kapmm tok. mağını yavaşça çevirdim. Gıcırdama- ması İçin açılacak kanadını tazyik e. derek geri çektim. Ve gene parmak. larının ucuna basarak Balların oda. sma girdim. Etrafta çit yoktu. Her. kes uykuda idi, Ya'nız ara sıra 50- kaktan geçen yayalrm ayak sesleri bu derin sükütu ihlâl ediyordu. Etra. fa kulak verdikten ve şüpheli bir şey görmediklen sonra yazıhaneye doğru ilerledim. Artık eskisi gibi korku his etmiyordum. Kendimden-daha emin: dim. İlk seferden aldığım tecrübe ile yazıhaneyi gürültü etmeden ileriye doğru çektim ve arkasma geçerek za ten eğreti vaziyette duran yazıhane tahtasını yerinden çikardım. Açılan delikten kilitli çekmecenin gözüne ko. lumu uzatlım. İçerisi evrak dolu idi. Elime ilk geçen kâğıdı çekip çıkardım. ve sokak fenerinin ışığma uzatarak okumağa başladım. Bu, mütlefikin kumandanlarının ertesi günü için, Ge. neral Haringtonun Tiyasetinde yapa. cakları bir toplantı için kolonel Balla ra gönderilmiş bir davetiye idi, Onu bir kenara koyarak ikinci bir kâğri çektim. Bu da karargâhı umu. mider: gelen bir tezkere idi. Ballardan şehrin asayişi hakkında resmi bir ra. por isteniyordu. Onu da biraktım. Tekrar kolumu soknrak bir başka kâ. ğid çektim. Bu bir müsvedde idi. Dikkat edin ce, c gün Balların Üzerine notlar al. dığı hâğıd olduğunu anladım. Başta. rafmda Miralay Ballar o okunmaz, berbat yazısile aynen şunları yazmış. leri Köyde herkes ihtiyarı seviyordu. senelerdenberi nice insanlara iyilik et. mişti. Ona çok hürmet ederlerdi. Bir| an içinde felâketi duymıyan kalmadı, Akm akın kireç ocaklarına koşmağa başladılar, Köşkte Nihal, yatağının içine otur. muş düşünüyordu: — Güneş çıktı. Nerede İse cesedi bir gören olacak. Acaba sonra İş na. sil bir renk alacak? Evde ortalık temizliği başladı. Gay. ri tahiilik hissedilmiyordu. Demek da. ha gelen giden olmamıştı. Saat ona doğru bahçeden havret nidaları yük. seldi. Bir koşuşma oldu. Merdiven lerden biri hızla çıktı. Bir odanm ka. pısı açılıp kapandı. Genç kadın piüzel başıhr eline dayamış dinliyordu: — Cinayet meydana çıktı. ma haber verdiler, Acaba o ne yapıyordu? Geceyi na. sıl geçirmişti. Her halde onun da gö. zünü uyku tutmamış olsa gerek, Artık dayanamadı. o Yatağından dışarı fırladı, penceroye koştu. Adamlar toplanmış bir şeyler konu. guyorlardı. Yüzlerinden kederli olduk. Koca. bellicemnf KARSI Biri Uf, —150 — Her hansi bir tehlike vukuun şehirde Ingiliz himayesine alınac! kimselerin listesini bulmuştum. tı: “Her hangi bir tehlike vüküunda | şehirde İngiliz himiyesine almicak kiruseler.,, Bu cümlenin altında da bir çok isimler yazılı idi, Aradığımı bulmuş- tum. İhtiyar Ballar bunu benden bi. le saklamıştı. Fakat adamcağız be. nim bü usulümü nereden bilsin! Kâ. ğıdda yazılı isimlerden bir kısmı hafif. çe silinmiş, bir kısmının üzeri iyiden iyiye karalanmış. Bazı isimlerin ke. narlarına birer zarp işareti konmuş. Vakit kuybetmeğe gelmezdi. İste. diğimi bulmaktan mütevellit bir he. yecanla kâğıdı göğsüme soktum. Ya-| zihaneyi tekrar eski variyetine getir. dikten sonra odama gectim. Astık az evvelki heyecanım da geçmişti. Za. ten insan zamanla böyle şeylere alışı. yor. Lambayı yaktım. Masanın ba. şma geçerek listeyi okumağa buşla- dım. Bu isimlerin hemen hepsini t&. nıyorum. Fakat içlerinde öyleleri var ki onların böyle bir sebeple İngilizle. rin himayelerine almayı düşündükleri insanlar arasında yer sisbildiklerine inanmıyorum. O isimleri okudukça hayret ve teessür birbirine karışarak kalbimi yakıyor. Demek ki bu kadar zamandır bi. zimle beraber olan, aramızda yaşıyan, bizdan görünen ve Türklüğe bağlılık. larına her vesile ile hepimizi inandı. ran, kendileri de — maalesef — Türk olan bazı insanlar vamış ki maske al: tında memlekete, millete ve müşterek mukaddesata ihanet ediyorlarmış. Bu yalnız isimleri Türk olan bozuk kanlı ve cibilliyetsiz insanlarm ancak üç, beş kişi olması beni biraz teselli edi. yordu. Evet, bu listede bulunarlarn hepsi İngiliz emperyalizmine bir men. faat için hizmet etmiş ve bu hizmeti yaparken de kendi toprağına, kendi camiasına ihanet etmişti. Şimdi İngilizler (o imülletin mukad-| deratı vatanın öz çocukları eline geç- mek Üzere bulunduğu sırada bu tufey-| Hi, bi vatansız ve vicdansızlar kü.| mesini himayeleri altma almak hazır Jığında bulunuyorlardı. » Kâğıd kalem alarak listeyi aynen kopya ettim. Kopya ettiğim kâğıdı cebime koydum. Aslımı alarak tekrar Mirainy Balların odasina geçtim. Ya zihaneyi çektim. Kağıd' yerine koy- dum. Arka tahtasmı müvakaten vi daladım. Yazıhaneyi göne eski yeri. ne koydum. Bunlar otomatik bir hal. de ve süratle yapılmıştı. Sanki evim- de eşya yerleştiriyordum (Odama Iyord İçerde gene ayak sesleri işitildi. Yaklaştı, Nihalin kapısı önünde dur du. Bu mutlak kocasıydı. Yavaşça kapısı vuruldu. Ferruh Bey karısının uyanık olup olmüdığını anlamak isti. yordu. . Gönç kadın nefesini tuttu, cevap ver medi. Biraz sonra Beyefendinin mer. diyenlerden indiğini anladı. Perdenin arkatma gizlenerek baktı, Aman Allahım, ne kadar da rengi uçmuştu. Bu felâket haberi onu fena hald3 sasmış olduğu beli. Acaba ce. sedi bulamıyacaklar mr sanıyordu? Etrafındakilerle konuşuyor, #okak kapısına doğru ilerliyor. Ölüyü gör. meye gidiyor. Ama da cesaret! Elile boğduğu adamın karşısında nasıl me. tanetini muhafaza edecek? Ne ise bu sabah onu görmekten kurtuldu yal. İçini çekti. Zile bas ti. Hizmetçi kız koşarak odaya girdi: — Hanımefendi haberiniz var mi, neler olmuş? Ni'mil İlkayd bir tavır'takındı: — Ne var Nesrin? Telâşım ne kw zım? gervif Ğ 29 TENMUZ — 196 azan? İ k döndüğüm zaman, . iyi DİF i insanlarm huzuru içinde ğun yorgunluğunu bile duy?” Masamın başma geçerek kt” başladım. Şimdi, ne yap ni halde İngilizler kısa bir mühim tedbieler alacaklard nersl Haringtonun riyasetini? miren yapılagelen içtimaiardi Wesns servis geflerinin pazari ti esibeğecek kadar fazlalsfi yetlerinden belli öluyordü hazırlıklara karşı hareketsiğ doğru olamazdı. Binaen kileri dakika kaybetmede” haberdar etmek icap ederdi Gerek İngiliz member j haberler, gerekse bizim * A tihbaratı, Anadoludaki Te yp nun giriştiği taarruz herek rd kaç gündenberi muvaffakiyeif, etmekte olduğunu teyid a gr f p veriyordu. En nayik 229 soğuk kanlılıklarını ter£ ve gilizlerin gösterdikleri tel in vaffakiyetin arizi ve gesi i madığını gösteren güzel Pİ” dı İşin şayanı dikkat ola p da İngilizlerin miliiei Türki takip ettikleri hasmane ve “fiği yaseti hemen hemen damar gi miş olmaları idi. Bilâkis kümeti milli hükümetle at! raftar bir siyaset takip et”. gili mişti - Fakat-buna rağın il tabiatile, kendilerine hize* lan ve vaziyetin aldığı bU ne hayat ve istikbulleri ren bir takım kimseleri , ceklerdi. Bu himaye ns 9” caktı?. Herifleri memlek # çıracsklardı? ki Fakat, onların bu me tıklası fenalığı yanlarınd3 Çi hangi vicdan razi olurdu? lerin melânetleri cezasiğ i j idi, “ Bunun için de onlarir wo maye âltına girme'erine ei âcll tedbirler almas lâzım yali, “4 Vakit geçirmeden si y rek, vaziyet hakkımda € ei #p malmatı, şahsi düş'incel?! m ederek, mufassal bir rapo" arif zırladım. Bu rapora Bs nesinden aşırdığım üsten raptettim. ) ; şey. Daha dün akşam müş, hatırımı sormuştu. y bie deydi! pg — Nesöylüyorsun yeri” y şey enlamıyorum. — İşte efendim, dokto” tor Remzi Bey yok mu? — Ne ölmüş? Wi — öldürmüşler efendiye ler. Caniler onu boği” s#ürükliyerek kireç © atmışlar, > Halecanla uzun uzadı” ni tekrar ediyor, hani vi yordu. / Genç kadın dalgın bi” — Vah zavallı dokt0” adam. Diye söyleniyor, lemiyordu bile. Bir valet masasmm aynasi ginden korktu. Artik neşesinden eser kal bitkin bir hali vardı. ri Hizmetçi kızın da Mi. ği celbelti, Endişe ile sari per” — Hasta mısınız Ef (6 k

Bu sayıdan diğer sayfalar: