26 Temmuz 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

26 Temmuz 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Ordudan ilk önce — İkincisi bir putperestin, bir vah” ginin üzerinize hücuma yeltenmesi bü” tün âlemi islimda, dünyanm yarısında bir ihtilâl yaratacaktır. Milyonlarca kişi ayaklanacak ve silâhların: kaptıkla- rı gibi Hulâgünun üstüne hücum ede”, ceklerdir. ! Bunun için diyebilirim ki Hulâgünun böyle bir şeye cüret etmesi ancak malı" vini İntaç edecektir. İ Binacsaleyh o kendisine ( verdiğiniz setr cevap çok yerindedir. Hattâ ben olsam çök daha da şedit bir lisan kulla” hurdım, Şimdi gelelim düşmanlarınıza: | Ma”) demki bendenize emir verdiniz. Ben bir iki gün içinde size bu düşmanlarınızın tam bir listesini takdim edeceğim. Bu suretle mümkün mertebe bu adamları yanınızdan ve ordünün başından uzak" laştırırsanız sizin için biç bir © tehlike kalmaz. Ordudan uzaklaşman: lâzımgelen ilk unsurlar Türklerdir. Türk kumandanla- radır. Hassa alaymızın esatımı teşkil €“ den bu kümandanları ne yapıp yapıp belli etmeden yavaş yavaş yârlmızdan uzaklaştırmağa bakın. Yerlerine emin a damlar yerleştiririz. Bundan ötesi ko May. — Sen çok akıllı ve sadık bir insana benziyorsun. Pekâlâ! Sözünü (tutaca”| ğm. Sen şimdi üç gün içinde (o İlisteyi harırlayıp bana getir. Ötesini o zaman görüşürüz. Şimdi git de bana Müncecim başı Ubeydi gönder. İbni Ömer Helifeyi yerlere kapanıp selâmladıktan sonra dışarı çıktı. Az son ra Müneccimbaşı Ubeyt Halifenin hir zuruna dahil oluyordu. Halife Mustasım da birçok hüküm darlar gibi müneccimlerin sözlerine kö- rülörüne inanan bir adamâr. Onla ağızlarından çıkan Jâfları keramet gibi kabül ederdi. Müneccim Ubeyt de bu hususta Üzerine düşen şaklabanlık, ve siyakârlık vazifesini tam manasile ya”| pabilecek bir kabiliyette idi, İçeri girer girmez derhal Halifenin Önünde vere kupandı. Ve Halifenin etr rini bekledi; va Mustasm nihayet: — Kajk! diye emretti. Söyle bakam yıldızlar ne söylüyorlar. İki gün var ki| seni sörmedimi Gökte . elbette bir çok Evet, evet muhterem velinimetim. Çok güzel keşfettiniz. Tıpkı bir Pey- bir Nebi gibi... — Ne dedin? » Bir peygamber gibi kayıptan zl İümet alabildiğinizi söylüyorum. Evet, evet. Bu keşliniz bir yarım mucize sa” yılır. Nitekim hakikaten gökte çok bü- yük değişiklikler var. vie r musun? Adam ölüyor i — Seni görürse foyamiz ilme | çıkacak! Mahvolacığım Bizi de ül dürecek. Ben ölmek miyorum! | — Günahiır,. olm Bırak beni, — Bırakmam, gü meğa mesbur olacak. Ne y Gecenin lâkayd sükütü Çinayetinin eza ummadığın zamanda bu kan seni tuta. cak!, zabitlerini ve Türk askerlerini çıkarmak lâzımdır — Ne gibi? — Utaret yıldızı şarka doğru iki se*| retan meyletti, — Nedir bunun manası? — Bunun manası harptir ulu velini metim. — Harp mi? — Evet! Ve meylin şarka doğru ol ması, güneşin doğduğu © yerden gelen bir ordu ile karşılaşacağınıza delâlet e“ der. Daha doğrusu size hücum etmek, sizinle dövüşmek için şarktan ağır ağır bir ordu yaklaşıyor. - Yıldızlar galiba aldanmıyorlar. Pe ki harbin sonu nasıl görünüyor? — Zatı akdeslerinin çok lehinde. Size hücum cinnetini gösteren ordu tamami» le mahv ve münhezim oluyor. Başku" mandanları da dahil olmak üzere hepsi kılıçtan geçiriliyor. Bundan sonra top” raklarınız âltn ve servet membar olan şarka doğru Oo görülmemiş bir süratle genişliyor. Yalnız.. — Evet, yalnız — Şey diyecektim. Zöhre yıldızı ile Çoban yıldızı dün gece üstüste geldiler. — Nedir bunun manası? — Bu ratıakdeslerinin son zamanlar- da çok ve yüksek mevkilerde bulunan bazı kimseleri yerlerinden uzaklaştıra” cağma delâlet eder. ”— Ya? Peki bunu yapmam doğru mu? — İsabet! Çok doğru, çok © yerinde bir hareket! Kafalarında zehirli fikirler taşıyan bazı mel'un kimseler yılan gibi muhterem şahsınıza hulül etmeğe mu“ vaffak olmuşlardır. Bunları siz de bilir yor, tanıyorsunuz. Belki de sadece şüp” heleniyorsunuz. Fakat bu şüpheleriniz şok yerindedir. İşte gökte beliren bu son hâdise de buna delâlet eğ'yer. Bu mel'un adamları yakında cteğinizden silkip atacaksınız. — Benim yıldızım nasıl? Hid — Sizin yıldızınız fevkalâde iyidir, Ve günden güne daha ziyade parlıyor, daha göz alıcı daha güzel ( oluyor. Bu böyle devam edecek olursa az vakitte gökteki ayı, hattâ güneşi bile geçeceği muhakkaktır, — Demek çok mükemmel bir vaziyet- te. — Mükemmel ne demek? Fevkalâde. — Üzerinde hiçbir pürüz, hiçbir gör ge yök mu? Müneccim Halifenin yüzüne şüpheys le baktı! — Gölge mi?.. — Evet. Muhakkak (böyle bir şey olması lâzrmgeliyor. Zira on beşgün var ki kendimi çok fena hissediyorum. — Böyle bir şey nasıl olur Bu kabili tasavvur değildir. (Devamsı.var) Sonra derin bir süküt oldu. Dok. İ torun boğazımı sıkan parmaklar açıl. dı, İhtiyar yere yuvarlandı. Ölmüştü! N'hal böygın bir halde sevgilisinin kolları arasma düşüt. Bütün vücudu titriyor, dişleri birbirine çarpıyordu. Delikanlı bir müddet kadınla meşgul oldu. Hırkasını yere yaydı. Nihali uzattı Ellerini, kollarmı uydu. Ken. di de pek hârap olmasına rağmen onu teseliiye çalışıyordu: — Kendine gel güzelim. Burada fazla kalmamız bizim için de tehlike. dir, Nihal gözlerini açtı. Korku ile ka. pıya baktı: — Nerede? — Gitmiş olacak! İkisi de kalplerinin çarpıntısmı işi. i mızı anlasa bile bizi ele vermez. HABER — Akşam Postan Hatıralarını anlatan * EFDAS TALAT am e w 20 TEMMUZ > si teomseryi KARSIBirT öd Hain herifler haklı bir telâş v8 im! Bu sabah erkerdeti seni gördüğüme gör işlerim | rast gidecek demektir. Ben geçirdiğim korku ve şaşkınlık tan kendimi zor toplamıştım. Gülme. ge çalıgarak: — Çok teşekkür ederim Ragıb (bey) bende aynı geyidiişünebilirim. Be nim de işlerim uğurlu gider inşaallah — Evet, maslese? — Ne haberler va — Vallahi ben bir şey duym rum. “Her halde s:wle iyi havadisler vardır. Yüzilnü buruşturdu, Ve sanki aynı yolun yolcusu İmişim gibi bana içini döktü: — Anadoludaki türediler, hâlâ bi. zim kuvvet ve kudretimize iman etmi yorlar da güya mücadele etmeğe çalı. $iyorlar. İnadlarmın başlarına ns bü. yük belâlar getireceğini yakında gö. recağiz, Lâfı açmak, herifi deşmek istedim Filvaki, müdhiş bir taaffün ile ağzın dan dökülen bu sörlere tahammül et. mek biraz müşkül oluyordu, ama, ne çare ki, vaziyetim hissiyatıma mağlüpi olmama müsaade veremezdi. Bir ma kine hissizliğile duyup 6 duyup öğrendiklerimi tevsik ve lah kik ederek yerine bildirmek vazifem. di. Başka bir geyle alâkadar olamaz dım. Sordum: — Yeni ne haberler aldınız? — Bu herifler, memleketin buşna yeni yeni gaileler çıkaracaklar, giriş tikleri teşebbüsler gillünç ve tehlikeli. | dir. Galiba, yakında askeri bir İnar ruza girişeceklermiş. — Onu ben de duydum. — Herifler müdhiş pala YERİNE sa vuruyorlar, Propaganda t rı seslerini her tarafa işittirmeğe| Başladı. Ozların muvaffak olacaklarına inanmağa başlayanlar o çoğalıyor. İşin garip tarafı, İngiliz dostlarımız da bu uydurma haberlere inanmağa başladılar. — Demek bu haberlerin © ask ebası yok. — Ay güleyim bari! Yoksa sende mi bu heriflere inanıyorsun? — Doğrusunu istersen (© ben İşlerle meşgul bile olmıyorum. Olsam söz lur. Çünkü yan baksam benden şüphele niyorlar, Hele şu | istihbaratçılara bir türlü kendimi sevdiremedim. — Sen onlara bakma, onlar herkesten şüphe ederler, Beraberce vagona girdik. Yanyana tiyorlar. Fazla söz söylemeğe mecal, | leri yok. Sonra gene kadm sordu; — Ya öteki? —- Bilmem!. Ses sada yok!. — Git bak b; ? Yek yok. git. me. Gel bura bm! — Hayır sen dur, ben çikip bir ha kayım. Belki doktor daha ölmemiştir. Onu kurtarmak imkânı vardır. Sırrı. — Peki, Mahir, etrafına dikkatle bakarak çıktı, Çalılığın arkasına gitti, her ye.| ri araştırdı. Lâkin Remzi Beyi bul. 1. Ortada kimseler kuru topa üstünde boğuşmanm izi dahi yok. Telâşla geri döndü, Meseleyi anlat. tı. Nihal halecanla dinledi ve: — Mağemki böyle. Demek bir ha.! yal gördük. Korku gözümüzü bürü. müş olacak! — Yok canım. Öyle şey olur mu? Sesleri işitmedin mi? Remzi Beyin son| söz ağımda çınlıyor; “— Cinayetinin cszasını çekeceksin Alçak!,, — Evet, Evet! Sahih hatirliyo Tum.. Amansus. Sus! — Haydi köşke gidelim, Hakaret edemiyordum. O'da gitmek bi oturduk. Kalabalıkta o konuşmayorduk. İkimiz de düşünüyorduk, Ermeni hafi- ye de uzaktan efendisi olan Ragıbı göz” lerile takip ediyordu. Çerkes Ragıbın sözlerinden, ateşin bacayı sardığını anlamak mümkündü. Herifler haktı bir telâş ve korku içindey diler. Onlarm kendilerine © güvenişleri, Anadoluyu hakir görüşleri, hâlâ, Yunan ordusuna, İngiliz emperyalizmine güve nişleri, beni için için (o sevindiriyordu. Müthiş darbeyi, birden ve ta beyinleri nin ortasına yiyeceklerdi. | Ah, omu kaddes yumruk ne zaman inecekti! Bey” Oğluna çıktık. Çerkes Ragibin sabahları erkenden Krokere gelmesi mutat değik di. Ben kendisinden ayrılmak için elimi uzattığım zaman : — Ben de seninle Krokere geleceğim, dedi. Kemali samimiyetle cevap verdim: — Ne âlâlI Bol bol konuşuruz. Buyu” ranuz., Beraberce Krokere gittik. Odamda oturarak öteden beriden konuşmağa baş ladık. Kendisine kahve ikram ettim, Ve fırsat elvermişken İngilizlere Karşı ne kadar sadakatle bağlı olduğuma kendi” sini inandırmak için elimden geleni yap" tım. O bu sözlerimi dikkatle dinliyor ve beni temin etmek istiyordu: — Biz kardeşiz Efdal (Bey). Biribi timizi müdafaa ve himaye etmek vazife mizdir. Sen Üzülme. Ben bu sui tefeh- hümleri düzeltirim. Hele Anadolu belâ” se bir hallolsun. Bak 6 zaman neler ola” cak! Herif, artık sıkıntı vermeğe . başla” mıştı. Kalkıp suratına bir İli tokat im dirmek ihtiyacile için için yanıyordum. Fakat, maalesef onun her şeyine (ey- vallah) demeğe mahkümdum. Bu vaz yet beni çıldırtıyordu. Kovamiıyordum. miyordu. Saat on bire kadar karşılıklı oturduk. O hezeyanlar (o savurdu. Ben, bir derviş sabır ve tahammülile onu din” ledim. Nihayet, Kolonel Ballar odasına indi've odamın zili çalâr! — Beni, kumandan çağırıyor. Müsa- adeni dilerim kardeşim, diyerek içeri girdim. Ballar: — Şehrin asayiş işi ehemmiyet tesbe” diyor, Son günlerde vaziyet büsbütün ciddileşti. Binacnaleyh, bugünden itiba” ren asayişin temini için - munzam bazı tedbirler almak mecbüriyetindeyiz. Bun ların tatbikatı ile beraber meşgul olâca- gız. Söyleyeceklerimi not al, İiöemes Karşısına geçerek oturdum. Çalışma” — Korkuyorum nası, çıkacağım? rürse —- Neden korkuyorsun canım? o bir şeyden şüphelenmiyor ki. Biraz! cesur ol!. — Ama, ben yrlnız #ünyada «rtık bu yollardan geçemem. Beraber yü rüyelim! — Olur. Kapıyu kadar birlikte gi deriz. Sen önden girersin ben de bir! az sonra gene yanıns gelirim. Çıktılar. Nihalin bacakları öyle titriyordu ki Mahir olmaso olduğu yere düşecekti. Delikanlı onu adeta taşırcasına . köşkün kapısına kadar götürdü. — Metin ol: — Merak etme! Genç kadın kendini topladı. Bahçe nin kenar ağaçlarını siper alarak w. Sulex eve girdi. Çalgı, davet. Kıya. Bet kopuyordu. Kimse onun gaybu. betlat farketmemişti. Siyah manto. yu bh tarafa fırlattı, Nefes nefese odasma koştu. Ah! Keşke çıkmaz olsaydı, o menhus yere gitmeseydi. Yarabbim ne müdhiş bir vicdan aza bı!. Gözleri önünde bir adam öldürü. lüyor datmdadma yetişmiyorlar! Ar. Onun karşısma Ya benide didü İ kartamıyacak. o Dai korku içindeydiler miz yarım saat kağar sürü ayrıca şifahi direktif 2 dama döndüm. Çerkes RABİ yiğl Masamın üzerinde üçü ey dum. Üzerinde şu notisf “Kardeşim miralayın tini bekliyemedizâ. GYO rica eder, muvaffakiyet! Kâğıdı attım. içime Eid bir çiş” ti. Sabahtanberi tembel bu herif, neden çabucak m ben odada yokken a dı. Etrafımı, yazıbanemi Ze dikaktle muayene ettim âni bir araştırma ya . dikkat edince bu alçak her diğim işi yaptıktan sonr? ğinin farkına vardım. yas KAZARA PATLAYAN O kün, Krokerdeki ret günü idi. Gelenleri puslarla görüştürmek, 0“ wi lük vaziyet ve iniyaçla i mak işleri beni öğleye eri Bu işleri bitirdikten sor e görmek için polis müdi ve günlük raporumu ver polis müdürü de pi başlamasını sabırsızlıkla be Mi Ni yirmi dört saat içinde yeni # madığı için çok endişeli kadar dertleştik. Kroker€ 0 man saat üçü ( geçiyord pi çök sıcak ve sıkıntılı idi kardım. Bazı geceler Er işin tedarik etmiş bulund laya uzanarak şöyle bir tirmek arzusuna capıldı” Kolonel Ballar, bu dasından aşağı İner ve kol i narak saatlerce pipo içe > zaman işle meşgul olen yi yanına kabul etmezdi. pi de biraz istirahat edebilir”. gi (De: PEMZZZLAN BEDEN SEE:0211Z Do ktor el Omer Ahdürren Giidiye mütene9liğ Muayenehanesi ei Süreyya sineması k8'” ve önü sokağı numara di e dokuza ——— tık o, kendisinden ke zahit ren yordu. Hayatının Bu gecenin faciası öm ve zlinün önünden gitmiY olduğunu bile bile yi mecbur olduğu adam esi nasıl tahammül ede 1k” / Herkesin ortasına ye) e refli insan rolünü oyma aki K bu sırrı muhafaza gi 4 Aynaya baktı. uçmuştu. o Yanaklırı©" Si sürdü. Pudralandı, el düzeltti, Sakin adın e pe” di. Bahçeye çıktı, k na karıştı. yi | Bu güler yüzmü, #09 ei nı görenler, onun Mi müdhiş bir vukaya düğünemezdiler bile! gi Nihal kendi kenti? ni — Aman Allahım? ei mük emel aktör. ire etm kolay!, Velev sahte ifade, lâkayd bir “a ii mesud zannetmesi ker Halbuki bir içi mia

Bu sayıdan diğer sayfalar: