Ul | koşunuz! nküş en son moda ve en güzel desenli İ ipekli emprimeler, li, Yazlık pamuklu | İUmaşlar ve yünlüleri Fevkalâde ucuz fiyatlarla yalnız... ZAMAN Manifatura Ltd şirketi ağazasında satılmaktadır. mhamam No. 26 — İstanbulda başka şubesi yoktur. 508 mühim FAUSTA tığı andan sonra her teşebbüsüm! Yarım kalıyor... Neden? Onun ha- yüzünden hasıl olduğunu san- diğm fenalık, hakikaten onun ta- Tafından da yapılıyor? Acaba “run dehası kuvvet ve iradesi ünde bütün plânlarım birer bi. Yer yıkılıp gidecek mi? Yoksa ken. Gi zafını mı Gizin, Ligin, yeni kili. #enin ve netice olarak benim mah. Yolmamıza sebep olacak? Fausta bu anda, herkese karşı nmış olduğu soğuk kanlılığı ele almıştı. Komedisini oynamakta Sövam ediyordu. Maiyetindeki jan Yomlardan, uşaklardan ve nedi. Melerden hiçbirisinin kendisini gö- ig lemesi imkân haricinde bulun. uğu bu zamanda bile o sakin bir balde bulunuyordu. Lâkin ruhunda en müthiş bir ka. vardı. iyi Susta ağladığını anlıyor, bunu ce hissediyordu. Yalnız yaşları Sözlerinden yanaklarına süzülmi- Yor, erimiş bir kurşun gibi damla la kalbine damlıyordu. Ağlayan gözleri değil kalbiydi. va uhrunda, ruhunun erilşilmez ve **lmaz derinliğinde âşk ve kinin ta, tığı bir sürü iniltiler, huçkarik. » sitemler hüküm sürüyordu. Fa- ıztırap çekiyordu. Fakat gö- Tünüşünden bö: yle bir şey sezmek İnkürsızdı. Dz Moröver bana hepsinin korku içinde bulundukları Mi kk ek Ğİ dis Ji slm ki knk söyledi. Ya ben?... Hayır, ben kor. kunun ne olduğunu bilmem, Fakat o Pardayanın serbest bu: lunduğunu haber aldığı andanberi korkuyordu. Bu korkunun medep ileri geldiğini o da bilmiyordu. Fausta sözüne devam etti: — Hayır, onun kuvveti benim zaafımdan ileri geliyor. Ben de henüz ne olduğunu msi ğrm bir duygu var. Ben ki yalnız maddeten değil, duygu ve düşün- celerimle de bakir kalmağa ahdet. miştim. Halbuki ben şimdi böyle bir bakir değilim. Fausta bu sözleri yüksek dene- cek bir sesle söyemişti. Bunarı du- yan olup olmadığına dikkat bile et. memişti. Orun ruhu şimdi korku ve gizli bir sevinçle sarsılıyordu. O gerçi sakin bir halde düşünüyor- sa şİa bu sakinliğin altında fırtına. lar gizlenmiş duruyordu. Yavaş yavaş duyguları değişti. Başka bir vadiye döküldü, Sarar. dı, sonra kızardı, yüzü mosmor bir hal aldı. Gözlerinden alevler saçı- İryor, dudaklarında müthiş bir gü. lümseme belirmiş bulunuyordu. Hakikatta şimdi o duygularına kapılarak bu heyecanı göstermiyor du. O, bakir kalmak, kalbini sus. turmak için bir çare bulmuştu. Fa- kat... — Plânamın tatbik edilebilmesi mutlaka onun tekrar ele geçmesine ve bilhassa benim elimde bulun- rk, İri sey 1 iinşar HABER — Aksam Postasr SÜSPORT SÜSPANSUARLARIMIZIN bir keşiftir. Her eczahanede bulunur. Ng yy yg Kimyager Hüsameddin Tam idrar tahlili 100 kuruştur. Bil umum tahlilât. Eminönü Emlâk ve Eytam Bankası karşısmda İzzet Bey Hanı, yg yg Glandokratin | DEMEK Ademi iktidarın! Profesör Steinach ve Brown S8 guardın mesailerile elde edilen da 40—42 numaralı kâgir ehven şartlarla satılıktır. Nuruosmaniyede bakkal 5 Nuriye müracaatları. Nuruosmaniyede Şeref sokağın * ve Halice fevkalâde manzara, yirmi! oda ve büyük bahçe. İstiyenleri vü İLAN gl BiRiKTiREN RAHAT-EDER koni pl Hafız daha yapmıyacağız! diye bağır | dım. O zaman ip birdenbire dur. du. Hatta bir parça gevşedi. İ — Oh, affedin, bir daha girmi:| yeceğiz... diye tekrarladım. İp gev | şerken nereden geldiğini bilmedi. | ğim bir ses: — Pişman oldunuz mu? dedi. Biz hemen ağlıyarak: — Evet, evet! diye bağırdık. — Bir daha mukaddes sırları öğrenmeğe yeltenecek misigiz? — Oh, hiçbir zaman... — Öyleyse bu seferlik Allah sizi affetti. Haydi gidiniz ve sadakat! ten ayrılmayınız! | Bu sözlerden sonra ip büsbütün gevşedi. Hemen iskemleden aşa! ğıya atladım. Paket de öyle.. Ba | yılmışım. Ayıldığım zaman, otelin; bir salonunda kendimi boylu be | Yunca uzanmış buldum. Paket de! yanımdaydı. Eğer ikimizin de bo ğazı bir parça acımasaydı, rüya| gördük diyecektik. Roset bir parça sustu. Boğazını hafifçe oğuyordu. Paket: — İşte bu kapırın öte tarafında neler bulunduğunu merak ettiği miz için bu felâkete uğradık.. dedi. Roset de: — Şüphesiz böyle bir tecrübeye | bir daha girişmiyeceğimizi anlar. sınız, diye ilâve etti, Pardayan: — Fakat bütün su anlattığınız Hand vakalar orada weler geçtiğini anla mak için bende büyük bir merak uyandırdı. dedi. Otelciler korkularından sapsarı kesilerek birbirlerinin vüzüne ba- ka kaldılar. yy Biri: > — Aman, kendinize dikkat edi: niz! dedi. Öbürü ise: — Başınıza bir felâket gelebi- lir... sözlerini söyledi. — Zannedersem siz meseleyi biraz büyütüyorsunuz. Doğru olsa bile adin: koyduğunuz demir mer geneden korkunç değildir ya!... Bu sırada akşam olmuş ortalık kararmıştı. Lokantanın tavanları. na asılan demir limbalardan dağı- lan isli bir ışık oratalığa yayılıyor. du. Damacanadaki şarap da bitmis. ti. Bundan maada birçok şişeler de boşalmıştı. Roset her zamankinden fazla kızarmış, Paket ise gelincik rengi almıştı. İçkiye çok dayanıklı iseler de Pardayan onları gölgede bırakmıştı. Şövalye birdenbire. — E bakalım, şimdi sıze bana o işareti öğretin dersem, re dersi. niz? Roset:” — Hangi işareti? niye keke'sdi. — Ara kapısını açtırmağa yara- yan işareti.. Pardayan bunları söylerken gü TURKIYE ZIRAAT BANKASI ÇELİĞİND Lİ, LES.