yazan: HALİDE EDİB m “Kanaryadan neden böyle nef-| ret ediyorsun?,, “Nefret lâkırdı bile değil, Öy- le simirleniyorum ki... Bu kızı da- ha uzun zaman konakta tutarsan ben de Dürnevle bir olacağım, ki. zı, babamın kollarına atacağım.,, Sabiha hanım. yemiş gibi titredi. Konakta” Kas narya, Dürnev dedikodularının bir içyüzü var mıydı? Hilminin Kanaryadan sinirlenmesi, bir kıs: kançlık mı? Sonra neden oğl bu kadar kadınlara düşman? Bir. çok çapraşık, karışık “Niçin?, “Neden,, ler arasında zihni, bir tek nöktaya saplandı. Kanaryanın o hafta hemen kadın efendiye takdimi, konaktan çıkarılması, âcil bir mecburiyet olmuştu. vu Cuma selâmlığını görmeğe epey bir kalabalık gider. Çünkü tânta- nalı, şaşaalı bir alay, Tengin ve zengin üniformalı, seçme ve güzel yaverler, yeleşini sallıyan, yeri deşen cins atlar. muhteşem araba. lar görürler. Bütün bunlar her hangi operayı sönük bırakacak bir| dekor içinde, çevik ve çabuk bir gidiş ve geliş, bir hareket cereya- sn-halindö gözlerinin önünden gö çer. Fakat seyirciler bu gösterişin' perde arkasini, zavallı Selim pas. şayı terleten, titreten tarafını gö» remezler. Onun bu nümayişte ro. lü büyük ve karışıktır. > Evvelâ İkinci Abdülhaw.idin sadık kulla. rının, efendilerinin gövdesine “zi : fasma bir kurşun yahut bomba| atmalarma mani olmak; sonra bu alayı valânin vak'asız geçmesini temin.etmek; sonra her selâmlık resminden bir kâbus gibi korkan padişaha, alayın emniyet ve selâ- met içinde geçeceğini temin et. mek; daha sonra tahsisatlarını! haketmek istiyen hafiye alayınm ve yahut müstebit bir hükümdarın vesvesesini gıcıklıyarak para kas zanmak istiyen surnalcıların, her| hafta düzdükleri yalanları oku. mak... Cuma günleri padişahın araba | sı, saray kapısından içeri girer girmez, Selim Paşa, geniş bi: ne fes alır. Ekseri huzura kabul olu. nur ve daima konağına, cebinde şişman, kırmızı bir atlas kese ile döner. O günün akşamı paşanın ziyaret Kabul ettiği zamandır. Fa. kat ziyaretçileri, hiç bir zaman o günün, paşanın hayatında nasıl bir geçit olduğunu tahmin ede mezler. Bu son cuma, pâşa öteki! misafirler gittikten sonra, imamı alakoydu ve Rabianın tahsili me- selesini açtır, “Torununa verdiğin dini terbi- yeyi şayanı takdir buldum... diye söze başladı. 2 Eji CWakil, tercüme ve “iktibas hakki mahfuzdur.) soğuk birduş| İ saatlerinden başka bir de öğleler. ! bir mesele daha arzetmek isterim, akkal tirmekte behresi olan hocalarda: İ nım, paşa efendi.,, “Allah bağışlasm; torunun hem zeki, hem istidatlı.Hatırıma bir şey geldi. Konağa bir alay hoca geliyor, arabi, . farisi, fransızca, musiki “ve saire“ Kimsenin pek HAPER — Akşam Paslger Kaya Oğlu ora Domuz Oğulla kaplanın kemiklerile de istifade ettiği yok. Rabia ha- nımı bunlardan istifade - ettirsek: ne dersiniz?;, Imam ellerini ovdu, öksürdü, fakat ceyap vermedi. Paşa devam eti: “Şayet muvafakat edersen, ço» cuk, hanımefendiye geldiği, akşam kemikleri. iyic —7— Güneş iyice yükselmişti. Kaya oğ- Tü daha uyuyordu. Sıcak Küllerin e nıma büzülen çocuk uykuya karşı köz yamamıştı, Her gecp hiç bitip: tükehmiyetek sanılır. Çünkü ölüm dolaşır. » Bütün den sonra konağa gelmeli, “Bendeniz; elimden'gelen ter: biye ve tahsili verdim. Hâşâ, pa: şa efendimizin #fzülarıa itiraz etmek istemem, ( akat...,, “Fakat?,, “Çocuk, beş vakit namazmı kı- lar. Malüm ya; şimdiki gençler hep dinsiz, Rabia anasının gözün «den ayrılırsa... “Bizim konak halkı, beş vakit namazını kılar; “Tabii, tabii... Onu demek iste- medim; Başka bir mesele dâhili. Bendeniz çocuğu şer'i şerife mu. yatık giydiririm, Malüm ya; akran | "“akrandan azar. Zamanımız ni vanını moda denilen bid'atlar,..,, “Paşa azicık sert imamın sözünü kesti “Çocuğun giyinişini değiştire”! cek değiliz.,, “Paşa efendimiz için lâşey hük-| münde, fakirleri için ehem olan Çocuk oORamazanda mukabele okur, bayağı günlerde mevlutlara çağırılır. Acizleri biraz da çocu: ğun kazarciyle «ev geçindiriyo- rum. Şayet...,, Paşa kalktı: “Kâhyaya söyliyeceğim. Cocu- ğun tahsilinden senin zarar gör- memen temin edilecek.,? İmâm memnundu. Yalniz para için değil, bir de Rabia yüzünder. hatırlı adamların yanında mevki ediniyordu. Ve Eminenin bütün itirazlarına rağmen imam Rabia yı 6 hafta konağa muntazaman göndermeğe başladı. Bu yeni ha- yat şekli Rabia için esaretten kur: tulur'gibi bir şey oldu. İmamdan artık ders almıyor, cehennem Jâ- kırdısı bilhassa, babası hakkında 9 çirkin lâfları işitmiyordu. Artık imam çocuğu tamamen kendine mal etmiş, onunla iftihar eder ol-; muştu. Gerçi sabahları gene ev. de iş görüyor, aresinin vırıltisini| dinlemeğe mecbur oluyordü. Fa- kat öğle yemeğinden sönra evden çıkıyor, ancak eve yatmağa geli- yordu. > Eminenin titizliklerine şimdi imam müdahale ediyor; “Kız, evimize refah getirdi, artık uzun etme, çocuğu sıkıştırma , d; ye darılıyordu. “Bendeleri bilhassa hafız yetişs (Devamı var) | ağir ağır inip kalktığını duydu. Çiğ .| ! şen eti krzarttı.. kuvvetsizler gizli, mübhem korkular - la titrerler. Halbuki Karanlıklar çe - kilinee umüdün ölçüsü oktur. Serçe -| ler küçük göğüslerini güneşe çevire | rek taze-hava, ile şişirirler; Çocuk yavaşça doğruldu, Kaya oğ. lu Yattığı taşlar arasından, dikildi. 'To püzunu eline almıştı, Çocuk söyledi: — Tavşan oğlu kendini üyküya mr kaptırdı? p Savaşçı karşılık verdiz Ğ — Tavşanoğlu isterse gene uyüsu Dallar arasına girmeğe başlıyan güneş kehribar renginde bir.ışık ve - riyor, ağaçların tepesindeki sisleri eri, tiyordu. Yaban Domuz oğullarının ö. lüleri yok olmuğtu; Şimdi ohlatdan Yalnız bir yiğım kemik kalmıştı. Kap- lanm. bile eti bitmişti; : Yalnız dâha| ölmemiş olan ayınm çentkemikleri, biri az ötede oynuyordu... $: <0. : Kaya oğlu göndoğüsumuri bu temiz bu taze hayasını diğerlerine çekti. Ka| zangır onu ölçüsüz bir dinçlikle doldur; du.. Gözlerini iki kadına; sığmağıni çök uzak bir yerinde uyuyup kalan-küçük çocuğa çevirdi. Papatyenin öldüğünü sandı. Kulağını göğsüne yapıştırınca | özi dem pek çok kân tüketrniş olduğu için kendinden geçmişti... Kurtla köpek açlıklâ uyânmışlardı. Kaya oğluna bakıyorlardı. Paylârı o. lan kuru etlerini yediler, Gökrrmaklı ateşi canlandırdı. Kendi paylarına dü. Yiyeceğin gizli kuvveti savâşçidâ Yaşamanın tatlılığnı, derin sevgisini) çoğalttı: Bu kadınlar, bu çocuk; şu kurt, kö.. pek bile onun cesareti ile, onun pek| gözlülüğü ile Kurtulmuşlardır. Bu duygu ile bütün varlığının de - rinliklerinde ılık tatirlıklar duydü. Güneş sisleri iyice dağıtmıştı. Ka - ya'oğlu orudançıkti. Yaban Domuz o. Zullarının kemikleri, kaplanın kemik. leriyle karışmıştı... Daha doymamış ©- lan bir çok mahlâklar bu kemikleri /. yice kemirmeğe uğraşiyorlardı. Savaş çının yaklaşması Üzerine boz ayı üs . tüüde-sinekler kaynaşan kafasını kal. dırdı. Göz kapaklarint bir duman bü. rümüştü..Çürüyen'iri yaraları pis bir koku çrkaıryordu. Kaçılmaz ölüm yak Taşmıştı, Kaya oğlu onu gözden geçirmek İ- çin yanına yaklaşınca acıkiı küçük bir! homurtu dudaklarını oynattı, Göçebe söyledi: — Büyük ayı bundan sonra av av.! lamıyacak! O uzun çağlar eti, kemiği, ceylânr, yaban öküzünü önünde titret. ti. Kaplanı bile öldürdü. Büyük Ayi mamut gibi güclüdür.. Şimdi öletek! Bu çağlarda adamlar hayvanla hepsine uzun sözler » söylemekten bir kıvanç duyuyorlardı. Onların kendile-! rini anladıklarını — sanırlardı. Gene| söyledi: | — Büyük ayı ölecek! Çakal, kurt,! sırtleu önu parça parça o edecek.. Eti adam için de elverişli olabilir. Kaya; oğlunun'şimdi — besliyecek iki kadın, iki çocuğu, hir kurtla bir köpeği var. Bunları besliyecek eti yoktur. Büyük ayı etini'bize verecek Kaya Güneş sisleri İ Daha doymamı / Kargı, demirden üç balta kâlmişti. On- * dı. Susuzluktan . Yazan: Rosny alnd * Türkçeye çeviren; MNaciyeizzet No. 14 yice dağıtmıştı./ dan çıktı. Yaban * rının kemikleri, karışmıştı... * ş olan birçok e -kemirmeğe Kaya oğlu, bunları söylerken 'bir dağ keçisinin öteki çimenlikten geçti. &ini gördü. Bir ok ona yetişebilecekti. Kaya oğlu müblhem bir merhamet hissi ile okunu fırlatiiadı. Keçiyi Be rakmak daha” iyi Tdi. İşte önüride bir sürü et vardı. Kafgısını aldı. İri göv- denin tam yüreğine © girebilecek 'bir yeri 'seçti,.Kargı sapına kadar girdi. Ayı acı.bir.cançekişme homurtusu çı> kardı, Bu-bir homurtu değil, bir ölüm hiriltesı idi. Yalnız biraz titredi, » Gökurmaklı gene söyledi: Büyük Ayı akşamadek acı çekecek. ti. Kurt'sırtlan diri iken onun etlerini yemeğe başlıyacaktı. e Yet yet yayılan, oklârı © topladı. Ydban'Domuz' - oğullarmdan bir kaç| ları.da aldı, Tekrar ayıya doğru iler, ledi. İki budu, yumuşak setleri kesti, Derisi pek güzeldi. Onu daha sonra ayırarak almağı tasarladı. Susuzluk boğazımı kurutmuştü. Su| aradı. Bir kaynak-bülaraik-iğti. Sonra gene sığınaklarınâ geldi. Her yer ses. ke ağaya var” mislardı, Çiğdem uvanrkdr. Kanı din . mişti. Yaraları çok derin değildi. Yü - vek atması gittikçe ağırlaşan kardeşi-! nin üzerine iğilmiş acıklı iniltiler çı karıyotdu. Göçebe söyledi: Papatye ölmiyecek, Çiğdem ağırlaşan kafasiyle bu sö -| zü işitmisti. Yalnız yüzünün çizgile - rinden ne demek istediğini anladı.Kan) K yüzünü belli bir gülümseme kapla -| boğazı yanıyordu.) Kollarını pıhtılaşan kanlardan'kapka, | ra olmuştu. Yıkamak istiyordu. Kaya oğluna suyu nereden bulabileceklerini| #ordu. Kaya oğlu ormanı göstererek: — Orada bir kaynak var... dedi, Deriden çötre vardı. Birisi Kaya oğlunundu. Ötekileri Yaban © Domuz oğullarının üzerinde bulmuştu. Savaş. çı kaynaktan onları doldurup getire .' ceğini söyledi, Çiğdem de beraber gel. mek istedi. Bacaklarmın titrediğini gören Kaya oğlu söyledi.: — Kayaoğlu yalnız çocukla birlik te gidecek. Köpekle kurt da ârkasmia düştülür, | Çiğdem suyunu içtikten sonra büyük bir kayalığın arkasına saklandı. Ofa,' da Kollarını, yüzünü, göğsünü yıkadı.| Kaya oğlu etleri kizartmişti. © Çiğdem karnımı doyurdu. Söğük su! yediği et oldukça kuvvetini yerine ge! tirmişti, ğ Kaya oğlu bu parlak yüzü, ırmak ların ışıkları ile parlıyan bu gözleli gene görünce yürdğinde'derin bir se, vinçıduydu.'Kendi'” kendine: “Niçin Yaban Domuz oğullarma” 'benzemi * yor?,, diye seruyordan. i Büyüğün sivri, » başınıiri yüzünü; kaba çenesini küçüğün ince çizgilerile, karşılaştıriyordu. Onların renkleri de büsbütün ayriliyordü. Papatyenin ba.” kır rengindeki teni bir meşe Okapuğu; gibi sertti.“Çiğdeminki, üğerinde kü » çük pembelikler dolaşan tatlr beyazdı; Papatyenin gövdesi Yaban Domuz © ,' gullarmınki gibi iri, hantaldı. Çiğde - minki genç bir keçi gibi uzun, mevzu, ve"cevikti. Kaya oğlu kendi Kendine, mırılfandı: lo eli Papatve Yüban Domuz öğülla « rının kızıdır. Çiğdem Gökmmakliların kızıdır. Oğlu” Tabiatla, -vahşi hayvanlarla ve birbirleriyle boğazlaşan insanların heyecanlı romanı e mahlüklar bu uğraşıyorlardı. Onu kurtarması şimdi göğsünü ” ha çok kabartiyordu. Yüreği gizli tatlılıkla doldu. Geriç kızın bir 59 çı gücüyle dövüşmesi kendindeki ğenilen duygularını daha çok 4 mrs, Paâpatye Küçük çocuğunun u bağırmasiyle uyandı. Uyuşuk, bas”! gibi idi. Böyle olmakla beraber üs) ne eğilen kardeşini tanıdı. çiğli söylüyordu: ği — Papatye kurtuldu. çer isti, büyük savaşçı bizi öldürmek ri yok etti! | Genç kadın bu sözleti bölli beli anlıyordu. Her şey onun için baş dürücü idi. Bütün çevresindeki durmadan önünde dönüyorlardı. el deşinin sözüne pek yavaş bir karşılık verdi, | — Papatye kurtuldu.. Uzatılan suyu büyük bir ise içti. Hiçbir'şey yemedi. Çiğdem 0” yüzünü yıkârken gene uykuya dal tı. Kaya oğlu her savaşçı gibi'd eelerde, , tasarlamalarda , bulun: Bunlar düşmanlara, yırtıcılara, ko! lara karşı idi. Yaban Domuz oğul!” nın izlerini kovalamağı hiç düşünmü! yordu. Bunu daha sonra, ulusunun © vaşçılariyle birlikte yapacaktı, gi dem onlara yolları gösterecekti iy ziyade düşündüğü'elini delissr * düşmanın ne, oisusu ç idi. Ki kürt ons vülamamışlardı. gfdemera. Büyük bir yaralı kürek çekemezdi. Gökırmaklı çocuğu çağırarak ör ledi: — Tavşan oğlu ile kurt yaralar” Domuz oğlunu âramağa cikacakl!” l Kaya oğlu buraları o gözetlemek yi çok uzaklaşmadan urıyacak. Tari oğlu Yaban Domuz oğlunu görü mez geri dönecek: Onunla dövüşmü” cek. Çocuk: cevap, verdi: — Yaban Domuz oğlu yaralığ” — © Kurt onunla uğraşabilir. Kaya oğlu gene söyledi: ş — Hayır. Tavşan oğlu dövüşmi!" cek, Kendini göstermiyecek. Günes 9” çalmağa başlaymea geri dönecek. w Hiç bir savaşçı çocuğundan di” | iyi cayırlıkların, iğreti otlarının, | lıların arkasına saki; unma?di. Söyledi: — Tavşan oğlu bir o köstebek g* saklanacak! Kendini zöstermiyecek” İkisi de ayrı yollarda aramağa — yuldular, Kaya oğlu ara sıra dönü” du. Çocuk ormanların icerisinde ö madan ilerliyordu. Pek keskin zeki le yetleri iyice biliyordü. $ Kollârdaki iri yırtıciların ayak leri Yaban Domuz oğullarının ir! 'silmişti.. Çocuk ırmaklara, bataklı ra çikan'sağ yoldan ilerliyor, ara sola: doğru dolambaçlar yapıyordi. Kurt izleri koklıyarak önden YÜ" yordu. Yalnız çocuğun sesine Kay”, lumünki gibi pek kulak vermiyor bildiğine serbest dolaşiyordu. Birdenbire çocukla kürt kaçağı zini buldular, Bürası izlerin İyice Ni olduğu Fütübetli hir topraktı. Go cuk kurd inan uzun İzleri kok!s' “a gene ilerilemöğe, #ürümeğ€ (Devamı var)