18 Ekim 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

18 Ekim 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

43 — Hareket günü geldi. Sinemacılar ve ga . zeteciler büyük faaliyette, TOPRAKALTI KRALİÇESİ son veda. PARDAYANLAR ——— e mak mesleğimin dışındadır. kat, Şevketmaap, kral Şarlı o himaye ekmek için elimden gelen şeyi ona ha.! ber vermeden yapacağımı da arzede. rim. Kral içini çekerek: —Doğrusunu isterseniz: yeğenim! Şarlı sizin gibi dostları bulunduğu için! kıskanıyorum. Eğer bütün düşmanla-! rım size benzemiş olsalardı kendimi bahtiyar sayardım sözlerini söyledi. — Şevketmâap, bu iki noktada al danıyorsunuz. Ben Şarlın dostu de . gilim, Yalnız Fransanın sadık bir ey . lâdıyım. Düşmanınız olmak bahsine gelince Hügnolara insanca muamele edilmesini hiç kimse henim kadar «a- mimi ve candan olarak (istemez. Bu hususta yemin bile ederim. — Teşekkür ederim Marşal. Demek Ki ne size ve nede döstlarınıza gü | venemiyeceğiz öyle mi7? Fronsuva hafifçe eğilerek: — Üyle Şevketmaap,! Fakat şunu| da söylemekliğime müsaade buyuru -! nuz, Eğer bir gün sizinle Fransa kral arasında geçecek bir konuşmada ha .| zır bulunmaklığım için davet edilir - sem. derken Kolinyi (sevinçle söze karışarak: — Sonra? dedi. — Ve eğer kral Şarl da beni çağı * rırsa, bu konuşmanın nasıl hazırlan - mış olduğunu öğrenmeğe kalkışmıya . cağım. Kralın kararımı bütün kuvve » timle müdafaa edeceğim. Yalnız ka - tolik olduğum halde katoliklerin yap- mış oldukları cinayetlerden iğrendiği mi de söylemekten çekinmiyeceğim. Gözlerinde bir sevinç ışığı parlı - yan Navar kralı: , — Bunu yapacaksınız ha Dük? di. ye haykırdı. Evet, söz veriyorum. Bu konağm kapısından çıkar çıkmaz, söylediğiniz konuşmanın anlaşmakla yapılması İ- çin elimden gelen teşebbüslere giri - şeceğimi de vadederim. Elini Fransuvaya uzatan Kolinsi: — Cesur, sadık ve merts Mar - İ şal! dedi. Kral: — Muhterem Dük, sözünüze itimat ediyor ve bu konuşmanın yakmda o - lacağımı o umuyorum... Buyurunuz.. sözlerini söyledi. Şerektmaap, bazı teşebbüsler müs- tesna olmak üzere sizin içindefe. ! dakârlik ve sadakat o göstereceğime emin olunuz. Bu sözleri söyler söylemez Marşal, kendisini kapıya Okadar gölürmeği bir şeref sayan Kolinyi ile beraber sa. londan çıktı. Konakta oturulduğunu anlatma . | mak için karanlık (bulunan avlıdan yanında iki uşak bulunduğu halde geçerken iki kişi Fransuva dö Mon. moransinin yanına yaklaştı, Marşa), Kolinyinin sözüne inandı - ğı için, hattâ kendisine bir kaç hançer saplanmak istendiği aklına gelmiş ol. duğu halde bile kendisini korumak i . çin bir harekette bulunmadı. Fakat bu düşünce hemen kayboldu. Çünkü' bu iki kişiden birisi: — Muhterem Marşal, dostlarımdan birisini size takdim etmeme müsaade eder misiniz? diyen Deoda idi. Fransuva onu sesinden tanıyarak: — Kont dö Mariyyak, dostlarınız ayni zamanda benim de dosilarım dir cevabını verdi. — Öyle ise size acele ve mühini bir gey söylemek istiyen Mösyö lö Şövalye dö Pardayanı takdim ederim, 44 — Toprak altına girecek çelik küre üstünde 45 — Burgular çalışmağa başlar başlamaz çe. lik küre toprağm içine doğru kayboldu. 48 — Eyvah! Ne duyuyorum.. Dehşetli sıcak varmış! İmdat sesleri ve bir tabanca patladı, PARDAYANLAR 22 I Pardayana döndü: | — Müsyö yarın akşıma Kadar ko. nağımdayım, Sizi orada kabul etmek . le şeref duyacağım sözlerini söyledi.) Pardayan titrek bir sesle: — Yarm değil, sizinle hemen gö - rüşmek şerefini temenni ederim, ceva.! bini verdi. Pardayanın sesindeki o heyecan ve titreyiş, ayni zamanda hem emreder| gibi hem ihtiyatla o konuşuşu Marşal| da derin bir tesir husule getirdi. | Bu ha! n Koli Şövalyenin şüphe edil olmadığını; bildiği içi | - Marşal, şöralyeyi o size şimdiye kadar tanıdığım oJantiyomların en cesur ve en sadıkı olarak tavsiye e . derim, sözleriyle lâfa karıştı. Fransuva: — Delikanlı, böyle “muhterem bir! kimsenin hakkınızdaki bu Sözleri sizi! dostlarımdan addetmem için kâfidir. Mademki bana söylemek istediğiniz! Bu “dost, sözü üzerine Pardayan titredi, Dük, Kölinyi ile vedalaşırken o da! yaka orüvar diyerek Marşal ile! birlikte konaktan çıktı. Fransuva dö| Monmoransi, Navar kralından emin| olduğu gibi nereye gittiğini öğrenme - n için de yanına maiyetinden kim seyi almamıştı. Fakat şimdi yarında! krallarm bile kıskanacakları bir mu.| hafızm bulunduğundan habersizdi. Her me ise, Betizi sokağından Monmoransivin konağına kadar nza - nan yolda kirihirlerine bir sey sörle . mediler, Gerçi, genç arkadaşınm yolda hiç bir söz söy fma gidiyorsa da, susanlara bir sey sormağı nezakete uygun bulmüyordu. Marşal, Şövalyeyi büyük kahul-s1. İonuna bitişik bir odaya soktu. Vaktiyle Jan dö Piyenin, — ihtiyar Konnetablin zoruyla nikâhı bozan mukaveleyi imzaladığı oda burasıydı. Fakat Fransuvanın bundan haberi yoktu, Dük: — Zırhlı elbiselerimi çıkarmak için sizi biraz burada bırakacağım diye'ek delikanlıya dikkatle baktıysa da Şö . valye hürmetle eğilerek karşılık verdi. Fransuva odadan çıkarken: — Hakikaten bu delikanlı fena dama benzemiyor. diye düşöünmü Pardayan yalnız kalınca alnından akan teri sildi. Ayni zamanda hemi is tediği hem de çekindiği dakika gelmiş. ti. Şimdi Fransnva dö Monmoransiye bir kızı olduğunu söyliyecekti. Mar * şal ise, şimdiye kadar bu kızm var - lığından haberi olmadığı gibi Jan dö Piyeni boşadığı, bir çok (acı çektiği halde bunlara bir Pardayanın sebep olduğunu ve bunları bir Pardayanın kendisine haber verdiğini öğrenecekti. Ayni zamanda babasının suçlu ol « duğunu söylemek ve Luizden ebediy * yen ayrılmak zamanı da gelmişti. Delikanlı etrafına çekingen bir bâ- i kışfırlatarak:; — Öyle lâzım! Öyle icap ediyor! diye söylendi. Birdenbire bakışı, odasının en 199 köşesinde asılı bulunan bir resme İli$* ti. Vücudu dehşetli bir suretle sarsıl” dı. Resmi yiyecekmiş gibi seyre daldt Ellerini uzattı. : — Luiz! Laiz diye mırıldandı. 9 * hemen aklına 3 — Bir kızı olduğundan haberi bulunmıyan Marşal nasıl oluyar g3

Bu sayıdan diğer sayfalar: