2 Ekim 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

sali “PE TAOPPIS İ -eşdo, mpaodnin ıı ay9zpı oda No5 puşasas yaraf 34 HAPPY Yazan “1pL #yrpezek aye Jiesaaynur ng » &İ ada19p UOs Tp ESJOKYUNLOZ yjuty ynğos a4 Şia yoğ |İz93 UEKepzeg “RĞNUSNP auyaazn Mep) OPTUY aya MEZLUÇ Yazağağ uop “uypuaY Ueurez iğIpulu Nun $npjo eş *70s ANİ uras ey UTMSEpo duüysid »ey nğnpunjng 94 NİNpfnp suğıpuvd » 4 uruiduş WESEPAY Op akyuagğ TMISVH —S— teki ii "Mİ “nöepyezn eöryop vi *elOp JGUIA elaeimyindaıy soğ)p yar “App OL Ulüsşurye ns 214 ŞEY YE âz04 EPEY Hap ng YIĞEMMEPV “İpana yazdı zg op anız EĞ NO RNA yeyeş isyey vuryuae PE SE IPIĞY apak uzay yar9p9 YAPIP OLEY hg çapa wa3a3 ue yiyo Pİ 31 “RSYE azyaş dıseşop wepzuylok vdus TUE ŞUYU UOpOULIA yafpurmoya İp 2405 ng uekujo 438 144 yöY9U0K SA) D Aeg uepuzğe pığyy 431p1403 1vp EX &ezo dnanp eğnjos yajos Bun) “DUpARA okaapug dnşyamı 34 104 “afnuoy oy 1sLıuĞıp “sadır zy — z szenöşagou ipek O “nP10g “tey Mop798 yereTup ErEpyeyos sad0y opUJSJ akps SEN ay TpruJa0kn10S Şu Mipupo dpşeş uyuyıasırs ş3uvy “unu * OLSNE yöre afra Yiey uvu payı gokLuğug 94)p “Tnunşuş “zaunguğ, — iappöyaggu Wesoy 2)(9p UYPUUYAV “1453 nağop uuığuşos ULANJUY YAŞ 0| > Saran una GRUOp fa3 yuzuyLoy uepujeĞn Boy 24 iSYULLUŞUY UJzapp) - goggu UAYAMEydiZEy ETUĞLJYEK NA #op ağapuay 1849) 940ZN YAULIOA ou » Tyus apığıyı mğnpşnş epuzğe odiğ *p$1arş9417g NUN OLEYUA EO Eye “PELENEK oyaşzığı dın 24 upığyy TaaA2 ueparjuo odid yere - © ayan) Eyup MOYOĞUNS Zig Şeye “dEJNAİON UPUY TOJEİŞAGON “NİŞ 1g Sue feş eğe) 149 94 #puynynA *K08 zedag ng “pnp EUrüEK Tep GP puLuyk wiğad - gp MaJaZ|İ SAL 144 opuşazm urğap * uay £08 444 zig Uruş opapps uopoladuad YNÖRY “podguus juky “M)0y01€y 1)g uulrujo unğin olomeuuuzyu ng OpJEYH “MEMUR 1ŞI apuTL9$ NEnggod0) yu “wa OP Pl uyunuz yad sunu “0 eya NA uçuşsyaşg uepreşmmdyem ?DPd9Y 1g emleryek © zayyaggu ua4ıppg opfhuug ururduy “pus ng y “1pBTAEY, IAIİ 12357 yanlap gta ou ze — “dey “PAP 149 Şep — iS0S UEPĞYJYE Şğrpalupya) uepuseu “ Ânp uyraySyaggu urun EPUTNYA, 1pada daa oy) vureyavy 174 İNN Yedey aparykey a4)p *(odid — 4S 14 MOPyOp TpEDyeuEEd Zpuragı “ap1o4psı ya “OP İMA emegi “ş urpragy “çuryuag — “PETA 9194 ÖN Iu pure MaBATpTEN Mağop 0704 AİAPAN3 rurfeg ç daimyos urun uyğopuoy “LUYIN “ N UVINYAYMYVd * 152 PARDAYANLAR Zindancı kapıya doğru gidiyordu. Kapı açıldı. Delikanlıya dönünce onu o kadar de - Askerler mızraklarmı biribirine gişmiş, sararmış, acmacak bir hale) çaprazvari kavuşturarak ilerlediler, gelmiş buldu ki kalbinde büyük bir merhamet uyandı, Daha az sert bir sesle: — Dinleyiniz, size son defa olarak haber vereyim ki, sizinle o konuşmam yasaktır, Eğer ısrar ederseniz direk - töre haber vermeğe mecbur olacak - ğım. dedi. Şövalye kısık bir sesle: — O vakit ne olabilir? diye sor - du. : — Ne olacak, sizi zindana indiri - ler! — Pekâlâ, Indirirseler ne olur? Fa- kat bilmek isterim anlıyor o musun? Öğrenmek isterim. Söyle sefil herif, yoksa şimdi seni (o boğarım! diyerek zindanemiın Üzerine atılmak istedi.Fa- kat herif zaten böyle bir sey beklediği Için hemen sofaya fırlıyarak o kapıyı şiddetle kapadı. İlk günü olduğu (o gibi Pardayan gene kapıya atıldı. Fakat bütün gücü- me rağmen pek az kımıldatabildi. Lâ- kin bu sefer muvaffakıyetsizliği hid- detini yatıştıracak yerde büsbütün art tırdı. Bütün gece ve ertesi gün o kadar gü rültü etti,öyle haralar attı,kapıya öyle müthiş tekmeler indirdi ki zindancı 0 “. girmeğe bir türlü cesaret edeme- Yalnız vaziyeti haber alan direktör yanma o kadar silâhlı © asker alarak Pardayanın kapatıldığı odaya geldi. Zindancı, kapınm aralığından: — Sizi görmeğe gelen Bastil direk- törüdür diye bağırdı. Kanter içinde kalan Purdayan: — Hele nihayet öğrenebileceğim! diye homurdandı. i ni bir düşünceye Pardayan bir delilik nöbeti içinde olduğunu halde bu mızraklar üzeri- ne atılmak istedi. Birdenbire bu düşünceden vazgeç - ti. Yüzünü tuhaf bir hayret kapladı. Direktörü askerlerin arasmda gör- müştü, r Onu tanımıştı. Bu Deviniyerin iç salonunda gör - düğü fesat cemiyeti azasından biri idi. Direktör: — Ah, ah! Zannedersem mızrakir askerler sizde de bütün kudurmuşla- rın üzerinde hasıl ettiği tesiri o yaptı. Şimdi gerilediniz ha! Alâ, âl4., Artık bir şey söylemiyor musunuz? Dinleyi- yiniz, ben oldukça iyi bir adamım. Bundan sonra bu haliniz tekrar etme- sin, anlıyor musunuz? Aksi takdirde ilk kabahatinizde locaya gireceksiniz. İkincisinde susuz birakılacaksınız. Ü- çüncüsünde işkenceye uğrıyacaksınız. İşte size her şeyi söyledim. Siz uyu » muyorsanız, bari bırakmız da başkala rr uyusun, dedi. Pardayan iki adım kadar gerilemiş ti. Sonra, kımıldanmadan durdu. Zih- saplandı ki yüzü nü derin bir hayret kapladı, Direktör, mahpusu bu suretle sus - turdağunu anlıyarak ufak bir merha- metle omuzlarını silkti, — İşte nihayet bu yeğidi de yola getirdik !.. diye söylendi. Pardayan daima ayni suretle susu- yordu. Kaşlarım catmış, yumruklarını sk mış, adale'erini germiş olduğu haide düşünüyordu. yemeye runğıpzek ou çpuj$ — “puopgtarur Yunzes ;Ey very — yaz * 959Ö aupazm UyUOJUANE) JOYYAN gurıy$ıua * KEK VUAN SUYA NANAY — “uaşlap? voja Ayige #rask vyep Sean şuyuj “440Ş — “pop “MALOANYAONY YayyamanSup YUUALOY Jia oldga 093 Şey yazakyrigs mulğıp * yezek awapş ungapyouı “psi — 19400495 ape) 0S 19 UEpUZEŞOY yeYUĞ “1p935) YO 498 1pLIyyj *npaokyaşıy npnopA und "NPpANA£ mığop vuekupıtg 04 ıpudey 2044) 1dıd eş Yyadar3 vKEpo UYUM “SANDI 21992 ollayEy “ULZUŞI) YUYPUŞZ ÇEyop ZiNUs » mğepyek udideş uepeujtağe) ztujaşg 40ğA *rpans 144 yü a OYSA “AMAYOK öYNYO) 21g ÖŞH “me — “1p9p gznunenu 704nuy10y wepusemdek Yıjvuaj zig ozis ww * EpU ng 'TeyyaNp BASAK Yeyey — :p51)g wopujaajij iya01 * ağ TEpuy v£vjos zagtlag Uyaryuo uwJ “SİP TUJYEİ eKLrĞIp Yay aryurk > YpTEİ aylalaaysy *yp)a yazesı zıg dpu “Op EUSEYTE yazadıp pwizyg up yu * unpag zrujek Ayuyzıs opivy O — sdopyasd "IPS 4g Şpe oğoağny hg — dzyaşyurupu? vunğnplo UY * Mü TEPUŞ . yösapo deo; zyuydıyyou *âng3 zrujuk ungupya “o(so — “ *324 pupama çzpuypş3 eğuzn yea — rar TPTS9N zousonr wer “apauyaodyapiş dere$ sal suş ize ZAĞIp AyzoJape$ vpE10 — po uA yuysas uukepruğ “1p9p ıznunsng — SÜZELEIAE ZOPPAT “pla 414 ppepuğeyos syuaçı uş “Ay — “npaos o4)p Şu opyayo ya — 101898 aş yağoğ UEJEŞEM 'mipzeX DE “ ağapun;ng opupu YopuHayıyo FI -E£ 9993 1) (443 YEMEZ 1) UNZ “YU * o ziuyeX uag “unsjo ela 'ppd — “umLo4ysı yzşuouzaj dgs pey — iyor OPyUppI yULy *npzoklaşs93 vuşaşsan OYARS “ppZRS supuy > Buluş uopodoj nsndyvur “10)990A ya “ aueuf O0|1aJ708 “WiZy) ziuivuungüg, ZaUjuk Yodalaa USVGSUY OJUjZES ŞEYE “uUSAYM Op GSS uyooa4y (as — izyuysşur yazaiy£0s nunğaplo 1| AZUK ou vydaşyanı (pus “yieişoğ — » "193 3ydp$ 1g yezn empye ula) yanp Pi npaodşaaa — duaa ejalkmş 1)g ms a1İD ElaLAŞ ay Asagaas aJ£9 ENdyEŞÇ “APUASNP EPEY EYEYEp 14 MEYE *zuşsayusığa ypanğ — 4aypou yusj — "9g — Zanamgo vu EpJANT ue|o yEdE4NYO NARIN pısy — SIP3L UNİ “2895 101)3 UULLYZES SANI ap OpaJUNZ Wo Unşsop ng pi ürrlod£os Ep nUnĞ © “4999134 OUlgiyis se vp O * Op yalaşlIANL İLİYOS Uapmağ NG 94 Yadaıyın3 eysop 4)g UeJO yüryures A yipes kup — inpaos İyad) 431989 NURZOS Mutfupirj 0j995 ap (> Gİ vi vurepu ng IPIğYY yede — UVINVAYGUNJ gr ” PARDAYANLAR 153 Direktör tekrar söze başladı: — Haydi bakalım, artık © uslandın | ve hapishanenin onizamlarını da öğ - rendim. İşkence | sehpasmdan kendi | ni koru. Zannedersem artık üslü otu - racaksm. Görüyorsun ya, o kadar fe- na bir adam değilim, bana teşekkür et... diyerek çekilmek istedi. O vakit Pardayan şiddetle ilerle - di. Gayet sakin bir sesle: — Mösyö direktör, sizden bir şey istiyeceğim. Oh, korkmaymız. o Artık gürültü patırdı etmem, Sözlime inandı mız mı? dedi. — İnandım!,. — Sizden ufak bir şey istiyeceğim. — Anladım, buraya neden getiril - diğinizi öğrenmek istiyorsunuz? Pek âlâ! Öyle ise durunuz da size bir şey söyliyeyim. Ben buraya gelen mahpus ların suçlarını, cinayetlerini, tevkifle- rinin sebebini öğreneceğim diye ken- dimi sıkıntıya koymam. Böyle şeyler le uğraşmam. Bana bir adam getiri - lir. Ben de onu alırım. İşte hepsi bu - kâdar! Yalnız şunu da söyliyebilirim ki, galiba buradan bir daha çıkamıya- caksınız!.. Onun için benimle ve gardi- yanlarla iyi geçinmeğe çalışmız. — Nasihatlerinize ( teşekkür ede - rim. Fakat benim istediğim bu değil - di — Peki, ya ne istiyorsunuz? — Kâğıt ve hokka kalem.. — Bunlar yasaktır, eğer mahpus - lara hatıralarını yazmaları İçin mü - saade verilmiş olsaydı burası kâğıtla dolardı. Haydi baaklım, simdilik Al Tahısmarladık yeiğitim! b Pardayan bağırdı: — Pek mühim bir şey haber vere - ceğim. — Nedir? söyleyiniz! — Bunu size yazmaklığım lâzım. Tesadüfen bir fesat cemiyeti keşfet - tim. Direktör, beti benzi atarak: — Bir fesat cemiyeti mi? dedi, — Evet, Hüznolara mensup bir fe- sat cemiyeti, Monsenyör dö Gizle di- ğer bazı kimselerin öldürülmesi düşü- nülüyor. — Ah, ah! Şeytan alası.. Bunu keş fettin öyle mi? — Mel'un Hügnolarla fesat delil - lerini nasıl ele geçirebileceğinizi size yazacağım. Umarım ki bundan dolayı benden memnun olunacak ve belki de affedileceğim. Bünları yazıp size tes - lim ettikten sonra mürekkep, kalemi, kâğıdı buradan * aldırırsınız. Ve ben de sizden başka bir şey istemedim.Yal nız bu hizmetimin lâyık olduğu dere - eede mükâfat görmesini bekliyeceğim. Çünkü bundan daha büyük, daha mü. him bir hizmet olamaz. — Hakikaten öyle.. dediğin gibi ise. — Hattâ daha müthiştir bile! — Ama yaptın ha! — Düşündüğünüzden çok dehşet - li ve mühimdir. — Mademki öyledir, sizi buradan kurtarmak için dünyada elimden ge » leri yapmaktan geri durmıyacağımı vadediyorum. Bastil müdürlüğüne hakikaten lâ - yık olacak kadar mel'un bir herif o - lan direktör çabukcak plânını yaptı. Mahpusa istediğini yazmak müsaa- desini verecek, sonra bir bahane ile o- nu bir iki ay İçinde ölmesi muhakkak Forma : 20 Hele mesele