18 Ağustos 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

18 Ağustos 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ği Lİ ak idi s0 Karılı delikanlı En sevdiği kadın tarafından ele verilince 300 nişanlısından ayrılıp İ hapishaneye girmiye mecbur kaldı! Bükreşten yazılıyor: Konstantin Manea bugün yirmi se- kiz yaşındadır. Fakat şimdi bulundu- ğu hapishane hücresinde, seksen ka - rt ile evlendiğini ve dışarıya çıkma - sını sabırsızlıkla bekliyen üç yüz nı - Şanlısr bulunduğunu hatrlatmakta - dir. Bu delikanlı, düşünmek için vakit bırakıldığı takdirde hatırına belki de birkaç nişanlı daha gelebileceğini söy lüyor, Beş yıl gibi kısacık bir zamanda üs- tüste seksen karıyı o nikâhla almak insanı müebbet hapse mahküm ettire- bilecek ağır bir suç olduğundan, karı Sayısının Üst tarafını hatırlamak için beyhude zahmet etmemesini ve on - İari unutmasını kendisine söylemiş - lerdir, Manea, içlerinden biri müstesna ol- mak üzere, hepsini sevine sevine unu- tabileceğini, ancak bu biricik kadmı düşüncesinden çıkarımıyacağını yana yakla ma Tuhaf İĞ mi: Dünya evlenme şampiyonu İ Hapse attırmış olan da bu kadm ir. anlatıp o durmaktadı * Hemen herkes yaptığı işler için tür- lü türlü sebepler icat eder. Manea da bu fazla evlenmelerine sebep olarak Şunu söylemektedir: “— Ben bütün paramı kadınlara Sarfetlim; param gittikten sonra İse kadınlarıhı beni beslemeleri doğru de- ği midir? Ben hiç bir vakit hiç kimse ile evlenmeği aklımdan bile geçirme - miştim. Hem de herhangi bir erkeğin €rlenmek iştemesine ( aklım ermiyor doğrusu, Paralarını teslim etmeden evvel evlenmek hususunda bana 1s - rarlar yapan hep kadmlardı. Evet kendi oyunlarında ben onları Idattım. Bir kadını evlilikte aldat - mak daima kolaydır. Çünkü o, hiç bir karşılıksız olmak üzere bundan birçok Şeyler elde etmesini umar! Aldatıl » miş olan hemen herkes de böyle de » £il midir ya? Hem umumiyetle onlar da beni aldattılar ha; bana söylemiş oldukları yaştan daima büyük, ve bil dirdikleri paradan daima az mevcutlu çıktılar. * Bu etlenme kahramanı, geniş tec - rübelerinden ders almıştır. Bakın ne- ler anlatıyor: “Beyaz kadınlar (arasında belli başlı ve bariz hususiyetleri olan on cinsi#n fazla yoktur ve bir erkek bu cin&lerin her birisinden birer örneği tanmmea artık kadına dair her şey Öğrenmiş. demektir. İşte bunun için dir ki geçmişin büyük ve kalabalık harem dairelerinin hiçbir manası yok- tu. Süleyman Peygamber her defa - sında bu cinslerin baş örneklerinden omar tane almış olsaydı çok daha iyi etmiş olurdu. Çünkü o takdirde ka - dmlar az kartlaşıp biraz da titizleş - İl mi hemen teknüde gönderirdi. Hattâ ayni çatı altında ayniza- manda bulunacak 10 kadınlık bir ha- rem bile lâzım olan osayıdan dokuz fazladır; çünkü bu'on kadınım aldık - ların motları karşılaştırmalarına ve kocalarma dizgin vurmak için kendi aralarında fitne ve fesat tertip et - melerine hiç bir şey mâni olamaz ! Süleyman kadar zengin olsaydım, herbirisini ayrı bir konakta tutmak şartiyle on kadınlık bir harem tutar- dım diye düşünür, dururdum meğerse bu ne kadar yanlış bir düşünce imiş; biribirinden uzakta olunca insan bun- Sabık mülâzumin karılarındar biri olan Sonya Nirşki vefasız ko- casının uğruna can verdi. ları kimin için besleyip tutacak! Benim plânım teker teker usulü - dür; onları sev, bıktıkça salıver git « sin, fakat bu bile beni hapse tıktır.., * Konstantin Manea bir oyetimdi; çoktan ölmüş ana ve babanm biricik evlâdı idi. Ana ve baba öldükleri za- man kendisine 240,000,000 Leylik bir servet bırakmışlardı. Her Ley bizde! aşağı yukarı otuz para ettiğinden şöyle böyle yarım milyon liralık bir zenginlik Romanya için oldukça bü- yüktür. Konstantini Romanya ordu- sunda albay (miralay) olan bir vasi büyütmüş ve onu askerlik mesleği i- çin yetiştirmişti. Günün birinde har- biye okulundan mülâzimlik şahadet- nameseini alarak hayata atılmıştır. 1928 yılında olgunluk yaşmı doldu- rup da, hayatında birinci defa olarak cebinde tomar tomar paraları hisse - dince bu paraların harcama zevkini tatmak Için hemen askerlikten isti - fasını vermiştir. Aldığı birçok şeyler arasında bir de motör vardır ki bu- nunla bir sürat rekoru kırmıştır. Bu teşebbüsün şöhreti parasını na- sıl harenmağı öğretmek için etrafma birçok gönüllüleri toplamıştır. Ak - trisler, dansözler, güzellikten başka hiçbir mesleği olmıyan kızlar onu Ak» Seksen kari Konülantin Manea Le Manea'nın karılarından biri ve son sevgilisi Livia'nın dostu olan Flora Azuga, kocasını tanıyarak dostu Livia'yı onun elinden kur- tarmış, ayni zamanda da mülâze mt yakalattırmıştır. deniz kıyısmdaki eğlence ehirlerine, Paris, Roma, Napoli, Viyana, Londra, Venedik ve Montekarloya koşturdu - Jar. Konstantin yirmi iki yaşında iken gece kulüplerinden birinde dasözlük yapan Sovina Nişki ile O evlenmekle Bükreşin şık sosyetesi şaşkınlık için. de bıraktığı zaman ceplerinde henüz- parası vardı, Ancak bu evlilik onbeş günden fazla sürmemiş, Sonia da ge- es kulübüne dönmüştür, Bu iş 1929 da oldu. İki yıl evvel ise Sonlu #lmüş- tür. » Bir gin, bundan beş yıl evvel, Mo- nea cebindeki son meteliğin de uçup gitmiş olduğunu gördü. Doğru eski ! Romanyalı de- | likanlı tam sek sen kadınla evlenmiştir. Kendi» nize güvenirseniz resimde bun- ları sayınız! Evlendiği kadınla. rın içinde aktris, dansöz, zen. gin miraslara namzet, cân ya-; kacak kadar güzel, yüzlerine; bakılmıyacak derecede çirkini kadınların her türlüsü vardır. Duj mülâzıma varmak için lâzım o İ lan biricik şey, bol paradır! #8 Karı alma rekorunü kıran şam- piyon bu güzel kızı her nedense el- de edememiştir. Madmazel Livia Stroesko'nun çok vesveseli bir kız olması kendini kurtarmıştır. Hal- buki şampiyon bu kızı gerçekten sevmiş olduğunu söylemektedir. vasisinin yanma giderek öğüt almak istedi. Yaşlı asker kendisine şöyle de- di: — Ben sana demedim miydi? Deli ile para uzun uzadıya bir arada ka - Jamazlar! O kadar candan sevdiğin kadinlara gidip de paranı geri verme- lerini niçin istemiyorsun? Monen bu sözlerden daha iyisini bi. Yiyordu. O cins kadınlar isterlerse bile parayı geri veremezlerdi. Parayı da - ima üst baş ve mücevherata sarfeder ler, ellerinde metelik bırakmazlardı. Ancak bizim kahraman, kadınlara dair daha çok şeyler de öğrenmişti. Kadmlar kendileri “için daha fazla para harciyabilecek bir cennet kuşu- nu avlıyabilmek için ellerine geçeni siise verirler, O, heryerde zengin bir adam, ve e - tek dolusu para harcayan bir miras - yedi olarak tanınmıştı, Parası olduğu zaman kendisini avlayarak varını yo. ğunu silslenmeğe harcamak içla ha .| zırlanan yüzlerce kadın vardı; şimdi 1ge doğru yoldan giderse, belki de bun ların varından yoğundan bir parça sını çırpabilirdi. Konstantin zengin olduğu ve fatu « ralâarın tutarını verebili günlerder kadıların evlenmek için oyaptıkları bütün teklifleri nazikâne reddetmişti, Fakat şimdi faturaların tutarını ar - tık kadın verdiği için verilen o bütün emirlere boyun eğmeğe mecbur olmuş ve böylece boşanmağa vakit ve para bile bulmadan sık sık ve fakat ayrı, ayrı nikâh memurlarının (karşısına çıkmıştır, Bu evlenmelerin en çoğunun Riviye. ra denilen o aşk ve hayal ülkesinin muhtelif bölgelerinde olduğunu söy« lemektedir. Hâkimin önünde verdiği f- fade aynen şudur: “— Evlenmelerimin en çoğunu Nis ve Kan'da yaptım, Şimdi sayısmı ha- tırlayamıyorum, Bu iki şehirde aşs- ğı yukarı kırk kadınla evlendim. Bus ralarda sadece teklif etmekle alına - bilecek düzünelerle güzel ve zengin kadın vardır, Hakikatte bunların ken- dileri benim kucağıma atılmışlardır. Kadınların ne olduğu (bence ehem - miyetli değildi. Yeter ki bol draho « ması olsun!,, En genç kadısı 17 yaşında bir kızdı. Onunla Napolide tanışmış ve tam üç ay İtalyanm küçücük bir balıkçı kö- yünde zevkli bir aşk hayatı yaşamış. tır. Kızın asıl adını söylemiyor onu sadece Mia diye çağırıyor. * Manea ekseriya kendi öz adını kul. lanır, ancak ayni şehirde bir iki'de « fa evlenmek mecburiyeti o karşısında adını değiştirirmiş. Ona varan kadın. lar, kendisini muvakkaten darlığa sü- rüklenmiş bir zengin sanırlar ve yar- drmma koşmağa can atarlarmış. Ün - van budalası kadmlar karşısmda da ekseriya, Rus kontu, Avusturya baro- nu, İtalya Markisi olarak kaydedil « miştir, * Besarahla ayanmdan Stroeskunun kızı olan 21 yaşındaki güzel Liviayı Moinesti şehrinde tanımıştır. Kendisi de ona asıl ismini vermiştir. Birlikte dağlara çıkmışlar, kayak kullanmış « Jar ve buzlar üstünde kaymışlardır. Çok geçmeden Livia delikanlıyı sev « miş ve evlenmek Üzere nişanlanmışlar dır. Bir İsviçre yatı mektebinde tahsil görmüş olan Livianın Bükreşte yaşa- makta olan matmazel Flora Azug ad- İt bir mektep arkadaşı varmış. Bir gün Floradan aldığı mektup zavallı kızın başından geçen acıklı bir mace - rayı anlatıyor, bir erkek tarafından nasıl aldatılarak evlendiğini ve bütün paralarmı aldıktan sonra kocasınm sıvışıp gittiğini uzun uzadıya yazı - yordu. Matmazel Azuga * mektubunda bu adamin Menea adlı olduğunu da yaz- mıştı. İşte bu ad Liviayı şüphelendir. di. Konstantinin sık sık geziye (se » yahate) çıkması ve hiç bir iş güç sa - hibi olmaması kıza tuhaf © gelmeğe başladı, Eline kalemi aldığı gibi Flora Azu- gayı davet etti, Flora geldi ve de kendisine gösterilen eski kocasını tanıdı. İki kız kalkıp Bükreş müddelumu » misine başvurdular, * Konstantin yakasını adaletin pen - Şesine verdikten sonra acı acı şikâyet- lerde bulunmuş, şöyle dert yanmıştır: — Gerçekten sevmiş olduğum biri- cik kadın Livia idi, Ötekilerin hepsi beni aidatir, atintir, yahut yalan söy- lediler, Ren de onlara Jâyık oldukları muameleyi yaptım. gelir gelme fotoğraftan

Bu sayıdan diğer sayfalar: