30 Temmuz 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

30 Temmuz 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

» ge WEZE SA SFT ğ ç K L E CZ a-. D e v 80 TEMMU z — 1935 HABER — Aksam Postası H —a B üÜ —e ÜŞNŞ ge ni AMĞ NDÇ —— '"' y alındıkta HAZIASIZLIĞI Ağızdaki tatsızlık ve koküyu izale eder. Fuzla hir yemek ve içmeden sonra hissedilen M A z 0 'İ.m'uwn" Mide exşilik ve yorgunluk ve şişkinliği hafifletir. Mazon tuzunun tesirinden memnun kalmı yanlar çişed Kabızlığı bir saat yanma'arını — açık da olsa Bahçekapıda İş Bankası arkasında 12 No, lu Mazon . Kotton ecza depo E MEYVA TUZU defeder sörra Aigllğa giderir. suna inde ederek bedetini geri alabilirler. MAZON ismi ve markasına çok kkat. case — p gi FLITosüzür NEOKALMINA : fnevrıuı -Baş ve diş ağrıları - Artritizm - Romatizma zi yeni posi —— 125 Türk Lirası — eşte - Viyana - Bükreş - Köstence'ye 18 günlük seyahat ( 7 - 25 ağustos 1235 ) Aatlli ve banyolar mevsimi münase betile yerler mahdut olduğundan j kaydolmak için acele ediniz. Sarapid,, Milli Türk Seyahat Şirketl: Galatasaray No, 279 Telgraf : *Passarapid - İstanbul, Telefon: dO451 A.Karahisar maden suyu zi Öldiye ve zühreviye mürehassısı M Dr. Bahattin Şevki Bahçekapı Taş Han 2 inci kat saat Y dan 7 ye kadar » Pazartesi fıkaraya meccanen 4 . ) Dr. lerrahpaşa hastanesi — sabi HAZIM : Sinekleri 0LDURUNUZ | Bir takım ( haşarat öldürücü mayi ) ler hnatta en hafif ve tesirsizleri bile si- | mekleri yöre düşürürler ve onları öl- İ dürecek yerde sadece bayıltırlar. Onlarda biraz sonra tekrar canlanarak ! ; . j rında Aksaraylılar han No. 20 Telefon : 20062 liye ve zühreviye müteha SB€yoi|u İst. cad. Bekâr No:; $ Heryerde satılır. Satış merke uçuşmağa başlarlar, Huzur ve emni- yetiniz için mÜnhasıren ve musirren PLİT İsteyiniz. FLİT, hakikaten ve ebediyen öldürür. Leke yapmaz, taze ve 1âtif kokuludur. Siyah kuşaklı ve asker resimli sarı tenekelere dikkati ediniz. Fiatlar tenzilâtlı. Umumi Dapasu : J. CRESPİN, İat. Galata, Veyvoda Han $ ÇUN YARALARDA, BAŞ veVUCUD ÇİBANLARINA KARŞI DY | MARKA Müstahzaratı mesen iLAN Sünneetçi Ahmd Sünnetçi Ahmet; |H muayenehanesini Sirknelden Sultan ahmet Yerebatan caddesi 40 numa. ı“ Ikametgüh ve nakleylediğini sayıılı müşte - rilerine uldıın Elektrikle suyu verilmiş yeni MAVİ JİLET biçak- larının imalinde, en son fenni tekâmülat tatbık edilmiştir. 180 SERSERİLER YATAĞI — Uyuyor şevkutmeap | — Çoktanbesri ni? — Madam lâ Döşeş bir çeyrek kadar evvel yattı. Kral bir dakila t adar sustuktar | sonra: — Bugün ne yaptı? dedi. — Bütün gün duiresinden çık- madı. — Her halde çıkması, gezip ha- va alması lâzımdır. — Şevketmeap: pek çok İsrar! ettikse de boşa gitti. — Dairesinde ax yaptı. — Hiç bir şey şevketmeap.. Ne kitap okunmasrsa, ne de kendisi ne lâkırdı söylenn esine müsaade ra omuzlarını sılkerek yüzündeki ifadeyi büyük bır ustalıkla değiş- tirdi. Bu konuşmanır, geçtiği odadan kendi-odasına girdi. Burada birkaç jantiyom bekli: yordu. Kral son dereca neşeliydi, Jantiyomlar: — Galiba şevketmeabın yeni bir rendevusu var! diye düşündü. ler. Kral bunlardan — bir ikisine i. | şaret ederek sazaydan çıktı. Saat ona gelmek üzereydi, Şunu da inkâr etlmemeliyiz ki kral bir kadını cek seyrek olarak Pek mütcessir bir şive ile söyle- nen bu sözlerden sonra genç kızın kalbinde bir değişiklik oldu. Aşk burada üsnomal( fevkalâ- de) tesirini gösterdi. Lantenenin umduğu affı genç kız bu zavallı deliden esirgeme- di. Yanma yaklaştı. Nefret ve hiddet duygularına kapılmadan onun iki elini tuttu. Alnından öptü, Paris polis müdürü görmeden, anlamadan gülümsiyorken, Etyen Dolenin kızı: — Ben sizi affediyorum baba .| Allah da taksiratınızı affetsin! de- SERSERİLER YATAL_—__E_ ni bayıltıçı, iç gıcıklatıcı koku var. dr. Odanın sonunda, ötekinde, Pa- ristekinde olduğu gibi alçak bir karyola duruyaordu. Geniş bir koltuğa yaslanmş ©- lan güzel Madlen yarı açık göz kapaklarının arasından karşısında kendisini seyreden Jan lö Piyetre bakıyardu. Talisiz Janm dişleri titriyerek birbirine çarpıyordu. Yakalanmış olduğu hastalık vü- cudunda müthiş tahribat yapmış- tr. Belki de daha birkaç günlük ömrü kalmıştı. etti. bekletir ve ekseriya tam vaktin- gh 28 Fakat içini yakan aşkın ateşi p — Ya iplik çı'cığı?.. de randevuya yetişirdi. Ö Go ! nun kuvvetini arttırıyordu. —Ah, azkalsın vnutacaktır | GÜZEL PRANGA Madlen: şevketmeap, Madam lâ Döşeş ak şama kadar büşük bir özenle (iti. na ile) y'n iğirdi — Ne söylüyordu? — Hiç bir şey şevketmeap! — Benden bahsetmedi mi? — Hayır şevke!meap.. Ne siz- den, ne de bir başkasından. — Şimdi uyuyor öyle mi? — Yahut uyumak üzere.. Kar ylasına yattı vu gözlerini kapadı — Pekâlâ!.. Çekilebilirsiniz. Nodime bir reverans yaparak o dadan çıktı. Pek kederli olar kral birkaç da kika dalgın dalzın düşündü. Acaba aklında'n neler geçiyor du. Gözlerinde bir ışık parladı. Son. Madlene yaptığ- gibi ufak tefek alçaklıklarda bulunmak, inatçı ve dik kafalı koca'a'ı zindana attır- mak, artık bıkıp usandığı bir ka, dını tahkir eder2k ezmek AÂdetle. rinden ise de kendisine kucağın! açan bir kadını bokletmek elinden gelmezdi. Onun için, kral asatin ona ge! mek üzere olduganu düşünerek a. dımlarını sıklaştırdı. Jan löPiyetr tarafından iyice tarif edilen evin özüne gelince ya nındakileri savdı. Korkmuyordu, Bir tuzağa düşa ek ihtimali ak- lına bile gelmiyordu. Bir eliyle, tek tük beyaa kıllar bulunan sakalını okşarken, öbür eliyle de kapıyı çaldı. Şimdi, Fontenbiöde Jan Löpi- yetrin Madlen Ferron için kirala- dığı eve gelelim.. Geceleyin bu evin birinci katın daki bir odasına gireceğiz. Bu oda hikâyemizin başında o- kuyucularımızın Tuviyleri mey- gdanındaki aşk yuvasında gördük leri odanın aynidir. Ayni aşya, ayni aynalar, ayni koltuklar.: Aşıkı Birinci Fransuva tarafın: dan kendisine güzel Pranga ismi verilen Madlen Ferron da oraday- dı. Arkasında kralım en çok hoşuna giden ipek bir elbise bulunuyor. du. — Jan, aziz Janım! diye mırıl. dandı. Jan titriyerek: — Ne var hayatımın hâkimi? diyebildi. — İşlerin ne suretle geçtiğini bana anlat.. Zavallının sararmış yüzünü açı bir ifade kapladı — Size hepsini söyledim. — Zarar yok,. Belki işime ya- rıyabilecek bazı tafsilâtı unutmu. şunuzdur. — Hiç bir şey unutmadım. — Ben öyle istiyorum.. Zana sadık değil misin? — Son nefesime kadar madanr — Esirim değil misin, söyle.. Odanın ılık havasında gene ay- Forma: 22 .

Bu sayıdan diğer sayfalar: