ÇpzANAAYETTA gpp KTT Tygpgg gpÜ DNK İ gaa gaKK öi gg RUT gayygagiiELERN gpgogidİRELEİM gg g Polis Hafiyesi (X: 9) Türk matbuatında bir yenilik olarak sayılacak bu roman. birinci odefa “HABER,, de çıkıyor. Bu romanı bir sinema seyreder gibı takib edecek, heyecandan heyecana düşeceksiniz. /PAVRSA ATEŞ ETTİM ÇÜNKÜ ŞEF, KENDİSİNİ ELE VERECEĞİNDEN SiİZE EMİRLE. RİNİ NASIL VERİYOR? ÖR. NE KENDİ - iNİ TANIYORUM D YERİNİZ . DEN KIMIL- DARSANIZ AİÇL ATES EDERİM 1ŞIGI BEN YAKA- CAĞIM! İ PARMAKİZİ MUTAHASSISI BICAĞIN ÜSTÜNDEKİ İZLERİ YET KİK EDİYOR. 'BIÇAKTA | PARMAKİLI Zi ALINIP 70 BORJİYA | dudaklarını, kan çıkıncıya kadar, ısı- rıyordu. SaniİR y gn eaS PAPANIN MÜTHİŞ BİR FİKRİ Rozitayı demek Garkonyo kaçır- mıştı. Kaçırma emrini veren de Papa idi. Rozitayı Papanın emriyle Tivoli köşzşküne götürmüşlerdi. Bu üç müthiş hakikat Ragastanın zihninde iyice yer | etmişti, Kendi kendine, hizmetine gir- mek üzere Romaya geldiği Borjiya ailesinin ne müthiş haydutlardan mü rekkep olduğunu düşünüyordu. Fakat kızı ne maksatla kaçırmış- lardı. Aklına gelene inanmak istemi- yordu. Bununla beraber kulağına ça- linmış olan “Tivoli,, mükemmel bir ip ucuydu. Papanın yazlık köşkü olan bu binada geçen rezaletlere, sefahat sahnelerine dair Romada dolaşan de- di koduları şimdi birer birer hatırlı- yordu. | Kendisiyle o kadar çabuk ve o ka- dar sıkı bir surette dost olduğu Ra- faeli düşündükçe titriyordu. Her şey- den evvel ona haber vermek lâzım geldiğini düşündü. Gözleriyle nazarı dikkati celbetmeksizin dışarıya çıka- bileceği bir yer araştırırken yumuşak bir elin elini tuttuğunu hissetti. — Ne düşünüyorsunuz, güzel Şö- valye? Lükres karşısındaydı, Ragastan, hissettiği korku ve nef- ret hissini yenebilmek için büyük bir 'gayret sarffetti. Gülümsemeğe mu- vaffak oldu. Uzaktan bu hali gören Sezar 'ses- lendi: — Orada başbaşa neler konuşuyor- , Bunuz? Lükres fısıldadı: — Bu gece saat onda “Şen Sarayır da... Sonra kardeşine dönerek — yüksek ,esle: — Şövalyenizi size brrakıyorum.. Gene görüşelim Şövalye, Ragastan heyecanını gizliyebilmek için yerlere kadar eğilerek selâm ver- di. Lükres çekildikten sonra Sezar Borjiya Rakastana yaklaştı, Ragas - tanın koluna girerek sordu: — Nasıl Kız kardeşim cidden akıl- lı bir kadındır değil mi — Mükemmel bir nazır Monsen - yör! — Evet, günlük muamelelere hep hemşirem bakar. Gelen hep o cevab verir. Hattâ çok defa el - çileri de o kabul eder. Babam artık yorulmağa başlamıştır. İyi ki, aklıma geldi. Sizi babama — takdim etmedim değil mi Şövalye? — Gelin de takdim edeyim. — Monsenyör! — Bunu başka bir vakte bıraksak, daha memnun olur- rum. Çünkü Papanın huzuruna çıka- cak kılıkta değilim. ŞİMDİ HERKESİN PARMAK KARŞILAŞ. mektuplara — Sezar Ragatsanın sözünü kesti: . — Üyle şeyler düşünmeyin! Tekel- lüfe lüzum yok, Babama sizden bah - setmiştim. Görmek istedi.. Haydi ge - lin! Ragastan Sezarı takib etti. Gördü- ğü şeylerden dolayı nefreti son ker - teye. gelmişti. tutuyor. Güler yüz gösteriyordu. Bir dakika sonra müzakere sala - nunun hemen bitişiğinde ve bir ku maş perde ile ayrılmış bir odaya geç- tiler. Papa altıncı Aleksandr bütün müzakereleri bu odada — oturduğu koltuktan dinliyordu, Sezar kendisini — Ragastan takib ettiği halde süratle bu odadan geçerek yanındaki Papanın dua odasına mah - sus küçük'odasına girdi. Papa içeride büyük — bir koltuğa oturmuş, kendilerini bekliyordu. Yü- zünde tatlı bir tebessüm vardı. Ra « gastan İçeri girer girmez Papa derhal gözlerini kendisine dikti. — Bir /anda içine girmek ve Şövalyenin nasıl bir Fakat zorla kendini' ü a| Gizli bir çete Pavrs isminde zengin vurarak yatını x: 9 gelerek kadın kıyafetine girmiş Baldiyi yakalıyor. Polisler Baldiyi is yorlar, bir & ııafiy" olan ticvab ei ee Polis darti katil zaptediyorlar. İşEFiİ ANCAK OBİLİR / CAKON VASITASİLE, BıCAğYA DOo | KUNMAYIN. ( ÜS | ÜSTÜN -| KNY DE PARRMAK İZİ VARBIR. Ü BELKİ onAL ışıĞğı VAKINIZİ Ai | HERKESİN PARMAK İZİ ALINIP HARŞI. LAŞTIRILIYOR .. a İ “BORJİYA b a lt adam olduğunu — bir anda anlamak Ragastan Papanın gösterdiği kol- istiyordu. tuğa oturdu: Ragastan Papanın önünde diz çök- — Emirlerinize itaat etmeğe çalı tü. Papa, hemen — elinden — tuttu ve şacağım ! büyük bir iltifat göstererek: — Oturun oğlum! Dedi. Ragastan ne cevab vereceğini bir anda kestiremedi. Papanın kendisine gösterdiği nezakete karşı nasıl muka- bele edeceğini şaşırmıştı. Papa devam etti: — Sizi, Papa olarak değil, Sezar ve Lükresin babası sıfatiyle kabul edi - yorum. — Çocuklarım seni bana pek övdüler. Ben de bunun için sizi görmek istedim. Ragastan kekeledi: — Bana karşı gösterdiğiniz lâyik olmadığım iltifatlardan — dolayı çok mahcubun., Şaşkın bir vaziyetteyim.. Nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyao - rum... Şövalye doğru söylüyordu. Haki - katen şaşırmıştı. Fakat bu şaşkınlığı Papanın iltifatından — dolayı değil, bir kaç giüden beri başından geç- melhlite olan karışık şeylerdendi. Kontes Almanın öldürülmesi, Rao - zitanın kaçırılması, Fransuva Borfji - yanın katilleri diye bir çok zavallıla- ra işkence yapılması, Raftelin dayak yemesi, bunlar hep Borjiyaların yap- tıpları işlerdi. Ragastan — bu kadar içler — acısı cinayetler ve fenalıklar yapan Papa altıncı Aleksandrı bir insan şeklinde değil, bir canavar şeklinde tahayyül ediyordu. — Halbuki önünde bulunan Papa çok nazik ve çok muhterem bir insan hissi veriyordu. Papa Şövalyenin hayranlığını gö- rünce sesini büsbütün tatlılaştırdı: — Çekinmeyin oğlum! Rahat otu- run! Eğer bana hoş görünmek isiyor- sanız benimle bir yabancı gibi değil, bir oğul babasiyle — nasıl kouuşursa öyle konuşun. >a-—> > Z. E. ö _aj__.:— a — Siz İtalyaya sırf oğlumun ya - nında çalışmak için geldiniz değil mi?: — Evet, bu arzu ile gelmiştim. — Burada daha başka iyi işler d& bulabiilrsiniz oğlum. Sizin gibi cesur ve kahraman bir silâhşor, — bazı fenâ insanları iyilik yoluna sokmak gibi çok hayır ve iyi işler yapabiilr. Sezar atıldı: — Ah baba! Ragastanı Fransuvâ”* nın cenaze merasiminde — bir görmüş olsaydınız... Papa hemen: — Zavallr Fransuva! Diye söz€ başladı. Hem söyliyor, hem de gözle” rini siliyordu: — Yazık ki, senin için bir babanıt dökmesi lâzım geldiği kadar göz ya$i dökemiyoceğim. Yazık ki, senin arkaft dan doya doya ağlıyamıyacağım. Pa * palık, ve hükümet vazifelerim banâ mani oluyor. Ah Şövalye! I)ünya(fa büyük bir mevkie geçmenin ne büyük bir bedbahtlık olduğunu bilmezsiniz- Papa söyledikçe Ragastan yüreâ” nin genişlediğini hissediyordu. Prim * veri ne kadar çılgınca sevdiğini söyl1” yince Papanın kendisine acıyacağıt! ve sevgilisi aleyhine açılan bir har be kendisinin gönderilmiyeceğini ümid_ ediyordu. Hattâ Papanın cesareti ve kahrt' manlığını takdir ettiğini görünce PS ki Primver gibi hakikaten yılmaz ':. korkmaz bir kız hakkında merhamt”, uyandıracağını — düşünüyordu. 5 suretle ihtiyar — Borjiyanın hali". ve sözlerine aldanarak — akılsızca * hattâ budalaca bir takım — ümitle kapılıyordu. Ve heyecanı son dereceY e varmış olduğu halde dedi ki: — Muhterem pederim! Yüky: kederinizin kalbimin derinliklerit kadar sindiğini duyuyorum. — ÇütE