NAZIMSIZLIGA IYanmalarına Bızlığa karşı Baş ve diş ağnları için en tesirli ve geçirici i âçlır. Her eczaneden isteyiniz. Doktor Ahmet Asım MAZON © Satılık iki bina Galatada dört dükkânlı, on iki odalı ve ayda 90 lira iratlı iki bi. na acele satılıktır. £ Rıhtımların! tevsi ve terakki etmek üzere ol -! duğuna göre fiat kelepirdir. Galata, Topçular caddesi Ka raoğlan sokağında Kahveci Salim efendiye müracaat, (3896) MEYVA TUZU Dr. CEMS'in NASIR İLÂCI İçiniz. HAZIMSIZLİIGI, MİDE YANMALARIN : giderir © MİDE ve BARSAKLARI boşalmak suresle KABİZLİGİ, AGIZDAKİ TATSIZ. LIGI ve KOKUYU izale eder. Hiç bir uzva zarar vermez ve alıştırmaz. FAZLA YEMEKTEN ve İÇMEKTEN sonra wide ve vücudunuzda hissettiğiniz ağırlığı derhal hafitletir, MAZON ismi ve arkasına çok dikkat edilmelidir. DEPOSU Mazon ve Hotton ecza deposu, Bahçekapı, İş Bankası arkasında No 12 | Istanbul Belediyesi ilanları | — —— ta Beşiktaş Belediyesinden: Bebekte Bebek bahçesinde beledi- İye malı 109/1 sayılı gazino enkazı satılmak üzre açık arttırmaya ko- nulmuştur. Taliplerin şeraiti anla mak üzere her gün, artırmaya gir- mek için de 11,5 liralık teminat akçesi makbuzu ile 182/935 pazar. tesi günü saat 14 de encümene mü racaatları (564) Tam bir Roman 5 kuruşa Zamanımızın en büyük zabıta vak'alarını hikâye eden 'Ttaköy Şifa Yurdu. yolu, Muallim Naci cad. No 115: zamanda tamamen ve kökünden çıka- rr, En eski nasırları bile pek kısa bir Umumi deposu: İngiliz (o Kanzuk Kara Gölge Roman serisinin ikinci sayısı Ea, in a hastahane, in fiyatları iki liradan itibaren lerilir, Telefon: (42221) ler *N sadık bir kölenizim. Ve buna inan- Pzr bütün isteğimle sizden dile- Wiz Biliyorum Şövalye... Siz temiz Pli bir kahramanımız! o Savaş ve üşte çelikten bileğiniz hiç titreme- i halde kalbiniz de sadakatle dolu kiymetiş bir hazinedir. Ve madem ki, de bu sadakati kendi yüksek ar - uzla benden esirgemek istemiyor- —— ben de onu sevinçle kabul et - Ve bu temiz hislerinize müracaat istedim evlâdım. Borjiya hemen atıldı: Baha!.. Şövalye Dö Ragastana de kefilim, kendisine vermek iste- husust memuriyete fazlasiyle “A rl, m, ağastan titremeğe başladı. De - Mek ki, kendisine hususi bir memüri- dey, ilmek isteniliyordu. Ve ma- ki Papa bu işiçin kendisiyle İdrudan doğruya buluşub konuşu - ini her halde kendisine çok mü - bir vazife verilecek ve fevkalâ « en Yapması beklenecekti. an Acaba bu fedakârlığa karşı oda Düleni teforte e eme yel düşü - d harp hakkın emri geri al « ME midi? İÇ tiphe yok ki, talih artık ken- ün başlamıştı. İyi tesa - yara ğa ile bu muhterem ih - hizmet edecek, dre de sevgilisini kurtarabile - Vaç gine Aleksandr Şövalyenin se - yl ka lu kalbinde kök salmağa baş - deli adaka; * duycularının izlerini Marla Yüzünde dikkatle teki gta U anda ona her arzusunu icadından emindi, iakat © ge MN tiyatiz la söze başladı: dmaazer. Benim bir takım Ağa yardır. Şu ihtiyarlıkta, arbe Şukurda olduğu halde dü- —© maksatlarımn anlaşılma - ha fora un en güzel yerinde geniş bir park ortasında her türlü asri çok temiz, fiyatları çok ehven ve kadın erkek her türlü ve kadın ameliyatlarıyle apandisit, fıtık, basur ve buna ar Için hususi, fiyatlar, arzu edene fiyat o listesi ve | Ke Büyük Tayyare. Piyangosu ci lertip 5. ci Çekiş 71. Mari 7935 dedir. Büyü k Ikramiye : 30.000 Liradır “a 70.000, 4.000, 3.000 liralık ikramiye- ve 20,000 liralık mükâfat vardır. i Namaz eczanesi, her eczanede bulunur, Ciddi ve müessir bir nasır ilâcıdır. ması ve fenaya almması beni keder - Jendiriyor, Ben kimsesizleri, Okuvvetsizleri, yoksulları korumak için obütünöm- rümce kuvvetliler, zenginler, büyük « lerle uğraştım, Acizlerin, — fakirlerin ve sonra sixin gibi sırf kesesi boş ol- duğu için asılzade zümresinden çıka- rılmış olan kahramanların hakkkını korumak için bir takım (prenslerin, derebeylerinin, kuvvetlerini ve küs - tahlıklarını kırmak istedim. . Ne çare ki, bu insanca maksadımın, bu yük - pek düşüncemin tatbiki aleyhimde bir çok kuvvetli düşmanların peyda ol - masına sebeb oldu. Bari bu düşman- lar mertçesine, erkekçesine davransa- lar. Hayir.. Öyle yapmıyorlar. Rana karşı silâh olarak iftirayı ve arkadan vurmayı kullanıyorlar. Ahlâkıma, â - detlerime, maksad ve düşüncelerime dair öyle şeyler söyliyorlar, öyle çir- kin iftiralarda bulunuyorlar ki, bun- Tarı söylerken değil, daha düşünürken utancımdan yüzüm kızarıyor. Ragastan bu sözler üzerine Papa aleyhinde ne fena şeyler duyduğunu hatırladı, Papayı doğrudan doğruya dehşetli fenalıklar ve cinayetlerle it - ham ediyorlardı. Hattâ onun bir kim- seyi ziyafete çağırmasının idam kararı olduğu söylenirdi. Şövalye (düşünürken Rozitanın kaçırılması aklma geldi, Ve Lökres ile Papas Garkonyonun konuştukları bir şimşek (o çabukluğiyle zihninden geçti, Zavallı Şövalye. o Işin doğrusunu anlamak için nasıl düşüneceğini neye karar vereceğini şaşırmıştı, Bir ara - ! luk gözünde bir canavar olarak can « lanan Papanın bu ak saçlı, mübarek yüzlü adam olabileceğine inanamı - yordu. Altıncı Aleksandr devam etti: — Büyük ve kuvvetli Tanrı, fesat çılarm çoğuna galib gelmemizi iste - miş oğlum.. Hamdolsun galib geldik. RL LZ Pe ekiş en LEE LEY Kırtasiye Leh Wi: Bi KET MT ra EY ŞE Fİ LT EKLE b ER gazete > mecmua Ve kitaps” er er EİT ve mektep levaZımı * Hör türlü Fotoğraf le varya hi vur er AC Pertev aka Era te ve A“ aaa LE çıkarılacaktır, z kuruştur. er hastalıklarında o kati —Pek âlâ. Bu meseleyi çabukça hal- lederiz. Lâkres kâtiplere döndü: — İspanya Elçisine, istediklerini yapmak imkânsız olduğunu yazın. Papa, hukukunun böylece gasbolun- masına asla tahammül edemez. İspan ya Kralı bunu anlıyacak kadar katö- liktir. İcap ederse biz ona anlatırız. Sezar atıldı: — Ne 0? Neye hiddetlendin? — Hiç, Ehemmiyetsiz bir şey!.. Razyastan, gittikçe artan bir hay- retle bu sahneyi seyrediyor, genç ka- dının cerbezesine hayran oluyordu. Lükres, kadın papa gibiydi. Şövalye bir kaç adım geriye çekil. miş, karanlıkça bir köşede yer almış- tı Pakat her şeyi duyabilecek ve gö recek bir vaziyetteydi. Bu sırada Lükres kâtiplerden biri ne dönerek emretti; — Kardinal Orsini'ye bir mektup yazarak napa Hazretlerinin yarın ken disini Belvedere köşkünde öğle yeme- Kine beklediğini yazımız. Sezar yavaş sesle sordu: —Demek bu zavallı Kardinal Orsi- ni öğle yemeğini bizimle beraber yi- vecek ha? Lükres de yavaşça cevap verdi: — Evet. Sevgili kardeşimiz Fran suvanın neden öldüğüne dair tahki- kat yapmak ne demekmiş, öğrensin bakalım! Ragastan bunları işitmişti, Bu da- vetin feci mânasını anladığı için ür- perdi. Lükres daha yüksek sesle sözüne devam etti: — Ha! Aklıma gelmişken sorayım. Sevgili kardeşimizin katili * bulundu mu Sezar? — Yirmi kadar serseri yakalattık, Şimdiye kadar bunlardan on ikisine işkence yaptırdım. Hiç biri suçunu İ- tiraf etmek İstemiyor, Bununla bera» ber katili muhakkak bulmamız lâzım. Sarı Saçlı Adam Neşrolunmuştur. Başından #onuna kadar zevk, merak ve heyecan ile okunan bu romanlardan her on beş günde bir kitap Her kitap başlı başına bir romandır ve fiyatı yalnız beş Kitapcılardan ve gazete müvezzilerinden arayınız. tesirlidir. Her eczanede bulunur. BORJİYA PASTIL ANTISEPTİK KANZUK Kanzuk pastilleri: Tenef- füs yolu ile geçen hastalıkların koruyucusudur. Grip, nezle ve ök- sürüğü önler, teneffüsü kolaylaştı. rır ve temizler, Kanzuk pastilleri: Yolculukta kalabalık ve tozlu muhitlerde, ke şın kapalı yerlerde bulunmaktan gelen bulaşık hastalıkların önüne * geçer. Ses kısıklıklarında, ve boğaz Böyle bir cinayet cezasız kalamaz. — Ben de o fikirdeyim. Bu sözleri dinliyen Ragastan ken- di kendine rüya görüp görmediğini soruyordu. Kendisi (o Fransuvanın “Şen Saray, da öldürüldüğüne Kani idi. Bunun için Sezar Borjiyanm, bir takım zavallılara yapmadıkları bir ci nayeti itiraf ettirmek için işkence ya- pıldığını gülerek anlatması onda de rin bir nefret hissi uyandırmaktaydı. Sezar yaklaşarak oraya kendisine veda etmek için geldiğini söylemek üzereydi ki, Rafaele olan vadını ha- tırlayıneca bundan vazgeçti, Sonuna kadar sabretmeğe karar verdi. Bu esnada yan kapılardan biri a- çıldı, bir papaz içeri girerek Lükrese doğru ilerledi. Ragastan bu adamın papaz Garkonyo olduğunu görünce titredi. Garkonyo, Şövalyeyi görmemişti. Masanın yanında durmuş, arkasını Ragastana çevirmişti. Lükres papaza sordu: — Söyle bakalım Garkonyo, ne var ne yok? — Her şey yolunda prenses, Hepsi oldu bitti, — Ya! Çok güzel. Babam buna pek sevinecek, — Iş pek kolay oldu. Ressamı yarı ölü bir halde bıraktık. — Ölmedi ya? Babam ona ısmarla- dığı tablonun famamlanmasını pek ehemmiyet veriyor. — Hayır, prenses, ölmedi! Yalnız yarı ölü bir haldedir, Tekrar aklı ba- şına gelir. Kıza gelince hemen kucak- layıp kaçırdık ve emriniz üzere Tivoli, köşküne götürdük. —Pek âlâ Garkonyo, gidebilirsiniz. Lükres sonra teşrifatçıya döndü: —Kabul zamanının bittiğini ilân ediniz. diye emretti, Papaz çıkıp gitmişti. Ragastana gelince mosmor olmuş, slnımı iri ter taneleri kaplamıştı, Bağırmamak için