ti teşrin 1834 HABER x— Akşam Poı!ııı I ' bel İ"-ını'ği ol, -. ç Nt an müstahsil ar mühimse, canın :::;:' olan mal hususunda da 'htl.'d.—_b;"""l © derece ehemmi- 3n; Ca zamandır niçin ih- edil;, ıeyı!'iî," stharılmıyor, şaşıla- ,.u,;""'m——ıısıu, yeldi, raporlar v, ' Plânlar çizildi... © tonra... te "Mb"ldü Olsun, diğer şehir '_llunrmıda olsun, çarpık k 'nalar yapılmakta berde- İ aaj Hele İstanbul biçaresi- _"ıırlları dolu, doluştu... 1 nisbeten ucuz arsalara küçük evler yapıldı. Önle- | b heyulâlar dineldi... Öyle- | İ.*'.-anın dıvarlarını seyre- ış.%nefu aldırmıyor, ışık yüzü by, Miyorlar... Halbuki, İstan- ç Süzel bir anfiteatr biçimi Nd"rdu. Pencerenin önünde her adam, gözlerinin ve ci- u"_'n nasibini alabilirdi... W lye Kanunu bir türlü çıka - | K ftiçin, şehrimizin her gün | j k"İı mahvoluyor. | *Çenlerde, lâtife olsun diye, Yazmıştım: İstanbullular, | q;"d. Haliç sahillerini ve Sa- | Ü tamileri havalisini ihmal e - *Yoğlunun bayırlarına kuv- Vaç > tarfetmekle isabet buyuru- 'z"'v, oralarını müsvedde ha - Miz kullanıyor. Hemşehrileri- lq.-;.'üıd yerleri bugünkü acemi- : | etmemek niyetinde- D x , Mtallak ilerade sokak açma- 'â:; yapmayı ve şehircilik usul- O NL öğreinrse, Sultanahmetle | q'.lm arasını ve Fındıklı, Ka- *'qı Beşiktaş, Ortaköy sahilleri- &dama benzetecek... İşte o H,ıu; şimdiki Şişliler, Taksim- & '&r varoş halinde kalacak.. thun çıktıktan sonra, uta- Üüşündüm: | N M) Bilmiyerek neler — yazmı- | Fdi * Varoşlar, kenar mahallele- | & “Ükseriya, amelenin oturdu- qk..d:m, bu berbat — Şişlileri, | K ri mi lâyık gördüm?... | " .a di di ben bunu — dalgı .. Fakat, bir. doktorla höyalhendisin Kuraçeşme - hak- ""l'lkemcye verdikleri ta- o“âıaıını gazetede oku- nlıkla İsin i”rlcrnııq ki: "ı.," kömür tozu karışmış ha- & hate muzırdir. Kurüçeşme 'ağa elverişli değildir. Bura- Ne , * Mahallesi yapmalıdır. : *;:ı?'frnlnr? Ti :—'Wıq,ü-" _"ıemlehılı'mı'ıı'rı ve İş- İye Mizin — belkemiğidir...» ç Styan ve Türk işçisinin Ve saadeti üzerine nasıl zım geldiğini o mühen- | NH,:::" bBeylere anlatmağa Z:hı, alı Bilmem... Yüksek ö özı üNü oldukları halde ""d.n ""_"'Gdilme benim ya - Mt öğrencekler? ö (va-na) tobüsler fazla %ğ'ü'.)ılçu alıyor srin fazla yolcu aldık- edilmektedir. emurlarının o- > sık l e "'"edilm[::ı:_nl etmeleri : yey Makbule H.dan dayak yemiş mi İ Maarifte Ilk mekteplerde yarım tedrisat Bazı ilk mekteplerde — yarım tedrisatın kaldırılacağı hakkın - daki haberlerin doğru olmadığı anlaşılmıştır. Maarif müdüriyeti bu yıl yeni - den mektep yapmıya uygun bina bulamadığı için yarım tedrisat yıl sonuna kadar sürecektir. Üniversitede rasathane Üniversite bahçesinde yapı - lacak asri rasathane için açılan münakasa devam etmektedir. Bu rasathanede Avrupa rasat- hanelerindeki- bütün asri techi « zat bulunacaktır. Fındıklı ilk mek!ebi Fındıklıda yeni yapılan ilk mektep önümüzdeki cumartesi gü- nü tedrisata başlıyacaktır. Mek - tep on altı dershanelidir. imtihan neticeleri Bütün —mektep müdürlerine imtihan neticeleri defterini ma - arif müdürlüğüne teslim etmeleri için bir ay daha mühlet verilmiş « tir. ? —— Şehrimizde bir Alman ceneralı Alman'ordusu: namma Türk | Oordusunu ziyaret etmek üzere Ankaraya giden Alman cenerali dün şehrimize gelmiştir. Conoral- ler yüksek erkânı harbiyeden kay- makam Nihat Bey refakat etmek- tedir. Cenerallere. şehrimizde askeri müesseseler gezdirilecektir . Şehrimizde bir hafta kadar kala- caklardır. andeli efendi Dün İstanbul üçüncü — ceza mahkemesin de şayanı dikkat bir muhakeme cereyan etmiştir. Davayı açan Kumkapıda bo- yacılık ve srvacılık eden Pandeli | isminde 35 yaşlarında biriydi. Müddeialeyh de — 25 yaşında | olduğunu söyliyen Makbule Ha- nım isminde bir kadındı. Pandeli Efendi verdiği istida- da Makbule Hanımın kendisini alenen tahkir ettiğini ve dövdü- ğünü iddia ediyordu. Bir akşam üzeri Makbule Hanım kendisini Kumkapıda yakalamış ve: — Sen kocama benim fena bir kadın olduğumu söylemişsin di - | yerek Pandeli Efendiyi mükem - mel surette dövmüş: Herkes Makbule Hanımdan dayak yiyen Pandeli efendiye merakla bakryordu. Nihayet reis kendisine davasını teşrih etmesini söyledi. Pandeli Efendi ayağa kalktı. Makbule Hanrma baka - rak bir dakika tereddüt etti. Son- ra yüksek bir sesle: — Hâkim Efendi, vaz geçtim, davamdan vaz geçiyorum, dedi. Heyeti hâkime de bunun üzeri- ne davanın sukutuna ve mahke - | karşılık gösterilen mallardan gün- D ayaieliERD Vyiyyayed gpp TN gpt NM aaıyyıgelE d —— devredilen otuz bin ingiliz lirası gayrimüba- dillere dağıtılacak Bonoların kıymet-| Adliyede çe düşmemesine çalışılıyor Gayri mübadiller bonolarının kıymetlendirilmesi için ehemmi - yetle çalışılmaktadır. . Bunun için bir satış komisyo - nu daha ihdas edilecek, bonolara de yirmiden fazlası müzayedeye çıkarılacaktır. Metrük malların defterleri ma- Hiyeden tapu — idarelerine veril- mekte, muameleleri süratle biti- rilmektedir. Gayri mübadiller — hesabına | Maliye Vekâletine devredilmiş ©-| lan 30.000 İngiliz lirasımnın gayri mübadillere tevzii düşünülmek - tedir. Gayri mübadiller cemiyeti bu hususta Maliye vekâleti nez - dinde teşebbüste bulunmuştur. Henüz kat'i bir karar yoktur. Diğer bir habere göre, tevzia - tın bir aya kadar başlıyacağı u- mulmaktadır. 7'“9 Kumara teşvik Galatada Arap oğlan sokağın- da oturan Arnavut Abdi kırmızı kâğıtlara sarılı kâğıtlarla halkı kumara alıştırırken yakalanmış - tır. . Cürmü meşhut Sabıkalı Turgut, Beşiktaşlı Sa- Him Efendinin elli sekiz İirasını çalarken cürmü meşhut halinde yakalanmıştır. Ceket hırsızı Gedikpaşada Mehmet Efendi - nin yapısında çalışan Artin usta- nın ceketini çalan hamal Ali ya- kalanmıştır. Yunan iktisat nazırı Yunan İktisat nazırı Mösyö Pesmezoğlu ile birlikte gelen kâ- tibi Mösyö Teodoris dün şehrimi- ze gelmiştir. Kendisinin bildir. diğine göre, Yunan nazırının ya - rın gelmesi beklenmektedir. Gürbüz çocuk müsabakası Güzel ve gürbüz çocuk müsa - bakamıza iştirak — ederek (Foto Süreyya) da fotoğraflarını çek- tirmiş olan küçüklerden bazıla - rının isimleri fotoğraflarına ya - zılmamıştır. Bu itibarle aşağıda isimleri yazılı olan küçüklerin ve- lilerinin gazetemize gelerek re- simleri ayırmalarını rica ediyp - rüz: Adnan, Mustafa, Nurhan, Hüs- niye, Melek, Vitali Kohen, Terda, Orhan, Sabih, Nevzat, Neylân Hanım ve Beyler. YU aparyıA LA 9ogyıyya PN yyıgoya A gaa FN ayııı A | me masrafı olan seksen kuruşpun da Pandeli Efendiden tahsiline | karar verdi. Mahkeme salonundan çıkar | çıkmaz Pandeli efendiye sür'atle merdivenleri inerek ortadan kay- boldu. | Memba suları neden N /İI& Belediye, evkafı dava etti Belediye, vakıf idaresi aleyhi - ne bir dava açmıştır. Bu davada, dördüncü vakıf idaresinin bulun- duğu yerin Kuleizemin mahalli olduğunu iddia ederek bu yerin kendisine verilmesini istemekte'- dir. İddianın ne derece doğru olduğu etrafında tahkikat yapıl - mak üzere Müzeden Kuleizemin haritası, ayrıca tapu dairesinden do keşif yapılması istenmiştir. Muhakeme bu cihetler için başka bir güne bırakılmıştır. Mahküm olan esrarkeş Esrar çekmekten maznun Bed- ri isminde birisi dün sekizinci ih- tisas mahkemesinde bir sene iki ay hapse, yüz lira para cezasına mahküm edilmiştir. Ayni Mahkmede sigara kâğıdı kaçakçılığı yapmaktan suçlu İh - san da altı ay hapse, altı ay sür - güne, altı ay da, nezaret altında bulundurulmaya mahküm olmuş- tur. Üstelik elli lira da para ce- zası verecektir. Adliyede teftişler İstanbul adliyesiyle müddeiu - mimiliğinde teftişlere başlanmış- tır. Bu teftişlerin, sene başmda tatbik edilecek olan Kâkimler ka- nunu ve yeni hâkimler tayini ile alâkadar olduğu tahmin edilmek- tedir. Saatçi dükkânını soyan İzmirde bir saatçi dükkânmı 80- yup İstanbula kaçan Kâmil, bu- rada yakalanmış, — Sultanahmet sulh ceza mahkemesine verilmiş- tir. Köşe kapmaca yüzünden bir kavga! Şehremininde Yedi yaşında Nevzat isminde bir çocuğun, beş yaşında kardeşi Ahmedi yarala - dığı yazılmıştı. Küçük Nevzat , kardeşini nasıl yaraladığını an- latmaktadır: “— Sokakta oynıyorduk. Ben köşe kapmaca — oynryalım, de - dim. Razı olmadı. Kabul etme- yince kızdım. Sokakta bir taş a radım, Elime bir çivi geçti. Kafa- sına vurmuşum.., — Yaralı küçük Ahmet, tedavi e- dildikten sonra evine — gönderil- miştir. Şimdi — başı yaralı gez- mektedir. tortulu imiş? Piyasada satrlanr memba sula- rının tortulu olduğu, bunların da kaplarım — temizlenmemesinden ileri geldiği anlaşılmıştır. Kap- ların, memba suları ile temizlen- dikten sonra doldurulması lâzım geldiği belediye şubelerine bildi. rilmiştir. Şehir meeclisi Yeni şehir meclisi bugün dör. ncü toplantısını yapacaktır. dü Hayri Celâl Beyin raektubu Evvelki hafta yapılan — Fenerbah- çe — Beşiktaş Şeref kupası maçında hakem meselesi ve bir takımın sahayı terketmesi yüzünden çıkan tatsız hâ- diselerden, ertesi gün yazdığımız ya- zının sonunda, (İşin yakışık almıyan tarafı) başlığı ile beş on satırla bah- setmiş, ve hakikaten yakışıksız bir dedikodu olan meseleyi fazla deşme - miş, oldukça kapalı ve kısa geçmiştik. Bir kaç gün evvel Fenerbahçe Klübü İkinci Reisi Hayri Celâl Beyden aşa - Jtya aynen dercettiğimiz bir mektup aldık. Hayri Celâl Bey mektubunda bizim yazdığımız hâdiselerin vuku bulduğu- nu tasdik etmekte, ancak bizim de şim di öğrendiğimiz işin şeklini anlatmak- tadır. Bu mektubuna cevap vermek mek- tupta bahisleri geçen zevata düşece- ğinden, biz yalnız bir noktaya cevap vererek mektubu sütunlarımıza geçi - riyoruz. Hayri Celâl Bey, Galatasaray — Fener maçındakt hakem — Beşiktaşlı Rüştü Beyin Fenerbahçenin arzusu veçhile değiştirildiğini yazarken — ya- rulmaştır. Rüştü Bey o strada Bursada bulun- makta ve İstanbula gelemiyeceği zan- nedilmekte olduğundan maça başka bir hakem konmuştu. Halbuki Rüştü Bey de Bursadan bu maç için bir gün evvel dönmüş, İstanbula çıktığı — za- man gazetelerde maçın başka bir ha- kemin idaresine verildiğini pörünce o da bunu başka bir sebebe atfederek müteessir olmuş ve ne geldiğini kim- seye haber vermiş ne de maça gelmiş- tir. Sonra anlaşıldığı ve Rüştü Beye de izah edildiği veçhile eğer Rüşrü Be - yin — İstanbula geleceği bilinse idi maça kat'iyyen başka bir hakem tayin edilmiyecek ve Galatasaray — Fener maçını muhakkak olarak Rüştü Bey idare edecekti. İşte Hayri Celâl Beyin mektubu: “Efendim, 8 İkinciteşrin 934 tarihli nüshanı- zın spor sütununda “İşin yakışık al- mıyan tarafı,, başlığı altındaki yazı - ya, bizzat muharririnin “dedikodu, demesine rağmen, Fenerbahçe'yi ve şahsımı şiddetle alâkadar ettiği için cevap vermeği ve efkârı umumiyeyi aydınlatmağı faydalı buluyorum. Şeref turnuası bir hayır işi olarak tertip edilmiştir. Bu mesele mevzuu- bahs olduğu zaman klüp derhal ve bilâkaydü şart iştiraki bir arkadaşlık ve kadirşinaslık borcu olarak telâkki ve kabul etmiştir. Hakem meselesinde ise noktaj nazarımız üç klübü de çok yakmdan alâkadar ettiği için, büsbü- tün başka bir klübe mensup olan bir zat tarafından maçın idare edilmesi TdL Nitekim bu husustaki itirazımız tertip heyetince kabul edilmiş ve ev- velce Fenerbahçe — Galatasaray ma- çı için tayin edilen Beşiktaşlı hakem- den vazgeçilerek iş İstanbulsparlu bir zata havale edilmişti. Beşiktaş — Fe- nerbahçe maçımda iseiş cidden pek garip bir surette cereyan etmiştir. Bu maç hakeminin o zatten başka herhan gi bir zatın olabileceğinde, maçtan üç gün evvel tekrar mrar ettik. Tertip heyetinin salâhiyettar bir uzvu bu 1s- rarı muhik ve makul bulduğu halde, | bilinmez nasıl bir düşünce ile, itiraz (Devamt 6 met da) Nafıa başmühendisi İstanbul nafia baş mühendis - liğine tayin edilen İzmir — nafia baş mühendisi Nuri Bey gelmiş, vazifesine başlamıştır. Eski baş mühendis Cevdet Bey de Erzu - rumdaki vazifesine gitmiştir. —— —— ü Ingilizlerin âyini Şehrimizdeki İngiliz kolonisi. nin yapacağı dinf âyini idare et mek üzere Cebelüttarıktan gelen İngiliz baş rahibi, dün İngiliz el. çiliğinde şehrimizdeki İngiliz tebaasıma tanıttırılmıştır. Bu münasebetle bir çay ziyafe- ©i verilmiştir.