410 12 yaşında bir kız satıldı (Baş tarafı 1 inci sayıfada) ..... apartımanının — dör- düncü katmdaki dairesinde otu - ran .... Beyin evniden geliyo - rum. Dört kilo et istiyorlar. Yal- nız bozuk para yokmuş, sekiz İi- ra da bozuk para götüreceksir. Sana bir on liralık verecekler. Kasap Yorgi Efendi, adresi söylenen yere daima et vermek - tedir ve orada oturan aileyi iyi- ce tanımaktadır. Dört kilo <et tartılmış ve pakete sarılmıştır. Ka- sap Yorgi Efendi paketi bizzat e- line almış, cebine de sekiz lira bozuk para koyduktan sonra ha - ber getiren adamla birlikte yola | çıkmıştır. Biraz sonra apartımanın önü- | ne gelince evin hizmetkârı dört kilo et paketi ile sekiz lirayı ka - sap Yorginin elinden almış: — Sen burada dur, ben yukarı çıkıp bunları vereyim, On İlirayı getiririm, demiştir. ğ Yorgi Efendi, istenen paketle bap olmuştur. Muharrem, bir aralık karısını boşayıp evlenmek sevdayına düşmüş, ancak mu- hakeme neticesinde buna mu - yaffak olamamıştır. Mubarremin bu derdinden Zümrüt te haberdardır, çalıştık- ları yerde Muharrem, Zümrüde, ikide bir, kendisine kimsesiz bir kız bulur ve metres hayatı yaşa- masını temin ederse bir beşibir- lik yapacağını söylemekte, Züm- rüt te buna gülmekle mukabele de bulunmaktadır, Bu sırada da Zümrüde bir a- na bir kız tesadüf etmiştir. Bu ana kız Tosyalıdır. Oradan İs- tanbula anası yalnız gelmiş, kı- zını burada evlatlık olarak bu - uğu tütün inbisarı muhase - ecilerinden Süleyman Beyin &- vınden alarak çemberlitaşta bir trikotaj fabrikasıma yerleştirmiş Aksarayda, Et meydanımnda bir ev kiralamışlar, kızının aldığı pa- ra ile geçinmeğe başlamışlard- dır. Fakat, zayallılar oturdukla- rı evin kirasını verememekte ol- dukları için bir müddet sonra evden çıkarılmışlardır. Anasının adı Şerife, kırzın a- dı Melekhtir. Kadıncağız evden koğulunca cebinde de on parası olmadığın. dan yaya Bakırköyüne doğru iş aramağa çıkmış ve ora- da Zümrütle Muharremin çalış- tığı müessesede bir yer bulmuş © akşam Zümrütle tanışmıştır. çünkü Zümrüt te Tosyalıdır. Bu tanışma, iki hemşeriyi bir- birine çabuk kaynaştırmış, Züm- rüt o gece Şerife Hanımla kızı Meleği alarak evinde misafir et- miştir. Şerife Hanım ve kızı, her gün Zümrütle beraber yaşamağa, ak. şamları da onun evinde kalmağa ğa başlamışlardır. Zümrüdün evi biraz dar oldu- ğu için bir müddet sonra Şerife Hanım kızını alarak, - iki liraya bir oda kiralamış ve oraya yer » leşmiştir. Fakat Zümrütle gene bir arada gibidirler, Zümrüt, Muharrem tarafın- dan vadedilen beşibirliği almak için Şerife Hanımın kızı on iki yaşlarında bulunan Meleği bir ganimet bilerek Şerife Hanımı bir kenara çekmiş ve kızı biri - sile baş göz etmelerini söyle- miştir. Zavallı Şerife Hanım da bu hayırbah! hemşerisinin sö - züne, hiç tereddüt — etmeksizin peki demiştir. Bundan sonra Zümrüt, hemen Muharreme koşmuş, beşibirliği hazırlamasını, kendisine istedi - ğginden âlâ bir kız bulduğunu ve hemen derhal evlerine girip ya- tıp, kalkabileceğini söylemiştir. Muharrem de - bittabi bu fırsatı kaçırmıyarak © geceden itiba - | ren Serife Hanımın evinin üst HABER — PW B öREü üü aei I Ankara Telefonu Parasız yatı talebe Liste bugün neşredilecek Maarif Vekâleti liselere alma- cak parasız yatı talebenin imtihan evrakını tetkik etmiştir. İmtihan - da kazananların listesi bugün neş- redilecektir. Busabah şehrimize geldi Ankarada konsey toplantısma ve kısşmen Türk — Yunan ticaret Yatı için imtihana giren 2400 | konuşmasına iştirak eden Yunan kişiden ancak 310 kişi almacaktır. Hariciye Nazırı Mösyö Maksimos FenerbahçeAnkaraya gidiyor bu sabah şehrimize geldi. Fenerbahçe Klübü —Ankara #ampiyonu Çankaya Klübile bir maç yapmak üzere bu ayın onun - da Ankaraya gelecektir. izmir Defterdarı İIzmir defterdarı Kenan Beyin yaridat umum müdürlüğüne tayin edileceği söyleniyor. Divanımuhasebat — yeni müracaat muavinleri Divanı muhasehata yeniden müracast muayinleri almacaktır. Bunların hukuk, mülkiye ve yük- sek ticaret mektebi mezunları a- raşından seçilmesi mukarrerdir. . . Yahudi genci (Baş tarafı 1 incide) Kızdan aldığım cevap şu idi: — Ben karışamam. Ânnem ne derse o olur. Git, annemin gönlünü yap. Ondan sonra ne olduğunu bil- miyorum.,, 8: — Müstantiklikte ondan son- ra vurdum, demişsin. Ne diye- ceksin. Leon gözünden yaş akarak ve kekeliyerek: — Efendim.. Efendim.. Ben.. Ben kızı öldürdüğümü bilmiyo - rum ve hâlâ da kızın öldüğüne inanmıyorum. Benim buradaki ifadem doğrudur.. dedi. Muhıı—lnhın hadiseyi gören, yani maktul kızın çalışılığı fabri- kada çalışan Cazibe ve Rebia ismindeki kızlar şahit olarak dinlendi. Bundansonra daha dokuz şa- hidin celbi ve ayrıca da Galata- daki Hüseyin Bey apartımanı bekçisi Yusuf ile karısının şahit elarak dinlenmeleri için muha - keme 9 kânunuevvel öğleden sonraya bırakıldı. Edirne (Baş tarafı 1 incide) tanbuldan Edirneye izcilerle bü- yüz spor klüpl:r'nden birini : futbol takımının gideceği söy - lenmektedir. Selimiye camiinin, etrafında ">>ak projöktörlerle tenvi ri için tertibat almmaktadır. Se- limiyenin tenviratı çok uzak yer- lerden görünebilecek şekilde ya- gl ae T ite fes 1 "e n alay bayramına İstenbuldan da bir heyet gidecektir. katındaki ndıyı obir yatak ve hır kilimle yerleşmiştir. Şerife Hanım ve kızı, Muhar- remi bekâr bilerek onun nikâh yapacağına kanidirler, Muharrem, dört ay kadar bu eve girip çıkmış, ancak nikâh ve saire gibi resmi bir rabıtaya hiç te yanaşmamış olmakla beraber Melek kızda da bekâret namıma bir şey kalmamıştır. Nihayet dört gün evvel Şcnfe Hınım. artık nikâh muamelesi- ni yapması için fazlaca ısrara başlamış, bu arada kızı Melek te işe müdahale ederek anasına, hnçmmııını söylemiştir. Şerife Hanımda bittabi bun- dan fena halde mütcossir oldu- ğu için kıza bir tokat atmıştır. Şerife Hanımın attığı tokat her şeyin meydana çıkmasına se- üst | bep olmuştur, çünkü kız, tokatı muvafık olacaktır. Mösyö Maksimosa yeni Atina Elçimiz Ruşen Eşref Bey refakat etmektedir. Sabahleyin saat dokuzda, Hay- darpaşa istasyonunda kendisini Istanbul Vali ve Belediye Reisi Muhittin, Polis Müdürü Fehmi B. ler bir kıt'a asker, polis ve muzika karşılamıştır. Muzika milli marş- Tarı çalmış ve Mösyö Maksimos kendisini karşılıyanlarla birlikte hususi bir muşla İstanbul yakası - na geçmiş ve doğruca Perapalas oteline gitmiştir. Yunan Hariciye Nazırı Mösyö Maksimos bugün öğle yemeğine Fransız sefaretine davetlidir. Yunan İktisat Nazırı Pesmazoğ- lu ticaret itilâfı üzerine Ankarada görüşmekte devam etmektedir. Bakaloryada kazanmıyanlar (Baş tarafı 1 incide) siteye kabul edilecekler,fakat sene sonunda lise bakalarya imtihanına gireceklerdir. Bu imtihanda mu- vaffak olan talebe aynı zamanda Üniversitedeki imtihanında muvaffak olmuşsa Üniversitenin esas talebesi arasına girecek ve ikinci sınıfa geçecektir. Lisenin son sınıfında bakalorya — imtiha- nını veremediği için nıluek tahsi- le başlıyamıyan talebelerin aylâk bir halde dolaşmaları mahzuru bu suretle ortadan kaldırılmış olmak- tadır. Maarif Vekâletinin bu kararı Üniversiteye tebliğ edilmiştir. Ders senesi haşladıktan bir ay sonra dahi verilmiş bile olsa Ma- arif Vekâletinin bu kararı hiç şüp- hesiz çok yerindedir. Bakaloryada muvaffak olama- mak yüzünden tahsillerini bir sene gecikdirmek mecburiyetinde ka- lan orta mektep son sınıfındaki ta- lebelerin yekünu da bir haylı ka- barık olduğu düşünülürse aynı w sulün bu talebe hakkımda da tat- bik edilmesini istememek elden gelmez. Orta mektebin son sınıfın da bakaloryasını veremiyen tale- benin, Üniversitede olduğu gibi “namzet talebe,, olarak lise birin- ci sınıfına kabul edilmeleri çok Beşiktaş 2 nci hukuktan: Arnavutköyünde Beyazgül cad- desinde 29 No. lt hanede mukim ana ve babaları ölen Küçük . Ah- met Samim ve Ayşe Meral Hanı- ma ayni hanede mukim büyük ba- baları poliş komiserliğinden mü- tekait Sabit Beyin vasi tayin edil- miş olduğu #lâkadaranca malüm elmak üzere ilân olunur. (3351) ——— yer yemez doğruca karakolda soluğu alarak anasından şikâyet etmiştir. Karakol, tahkikatı derinleşti- rince de Zümrütle Muharremi yakalıyarak adliyeye vermiştir. Zümrütle Muharrem müstantik- Nik karariyle tevkif olunmuşlar - dır. (Baş tarafı 1 incide) — Alaturka musiki kurunu vustaj musikidir. O, tekâmülünü tamamen yapmış ve gayesini bul- muştu, Bu mahdut musikiyi can- landırmak, daha geniş sahalara sokmak imkânı yoktu. Bu itibarla ben alaturka musi- kiyi bizim klâsik edebiyata, dvan mdebyatına benzetirim. — Gazel, kaside devri artık nasıl geçmişse, edebiyatta yapılan büyk inkılâbı musikide de yapmamız zaruri idi. Nitekâm de oldu. Aksi halde bu klâsük müusikide her hangi bir in- kılâp, bir ilerleme yapmamıza im- kân yoktu. 'Şeyh Galp te on dördüncü a- sırda büyük bir kabliyet göster - miş, edebiyatta bir ilerleme yap- mak istemiş, fakat muvaffak ola- mamıştı. Çünkü o zaamnın edebi Gazel, kaside ve buna mümasil bir kaç mev'in haricine çıkıla- mazdı. « Sonra, alaturka diye çalınan musiki haddi zatinde çok mahdut bir kütleye hitap eden bir musi- kidir. Köylü rast peşrevini bil- mez, Hattâ kasabalarda bile hakkiyle intişar etmiş değildir. Ancak bir kaç vilâyetin küçük bir zümresi, — faşıllar musikisinden zevk alırdı. Bu itibarla dâa ala - turka muriki divan edebiyatına benzer. Hakiki, bizim olan musikiyi halk şarkılarından motifler ala - da | rak, ilham alarak büyük besteler yıpınk olan sanatkârlar yapa- Hlııl!, gazel edebiyatına nasıl bir set çekmişse musikied de bir “—Hâmit yetişöcek ve bu büyük İn - | kılâbı yapacaktır. Bu büyük a - dam belki de yetişmiş, fakat a- laturkanm içinde boğulmuş kal - mıştır. İşte yeni musiki bunlara geniş meydanlar veriyor. Şimdi - ye kadar musikimizden bir Hâ - mit, bir Fikret çıkmadı. Deha- aın yetişmesi için hem toprak, hem de tohum lâzımdır. Şimdiye kadar belki tohum vardı, fakat kâfi miktarda müsait toprak yok- tu. Şimdi toprak hazırdır. Çok nadir olduğuna iman eöttiğim to- humlar belki bu müsait toprağa tesadüf ederler ve böylece bir musiki dehatı meydana çıkar, Bütün sözlerimi şu şekilde hu- lâsa edebilirim: — Alaturka musiki, hayat dervesini tamamlamış mahdut ve zaif bir musikidir. 2 — Esasen tarihe mal olması Tâzım gelen bu müsikinin devamı anormal, yani gayri tabit bir va- ziyetti. Gazel tarzında telsiz tel - graf rdiflişu nasıl gülünçse son senelerde ıslah edilmeğe, asrileş- tirilmeğe çalışlan alaturka musi- ki de o kadar gülünçtür. Bu kolonyal ve iptidat musi - kinin radyo asıtasiyle bütün dün- yaya Türk musikisi diye neşre « dilmesi de o derece fena bir pro- paganda yapacağı muhakkaktır. Türk radyosundan beş yüz sene evvelki ses değil, bugünün sesi intişar etmelidir. Muğla tütünleri Muğla, 4 (A.A.) — Tütün piya- sası perşembe günü seksen kuruş- tan açılmıştır. Alış veriş çok hara- retlidir. Külliyetli tütün alımmak - tadır. L —HİSSER — Aüğeyi Costas — — | İMMaksimos Musikide inkılâp 5 ikinci teşrin 1934 ı Zavallı ka:ha' (Baş tarı parayı adama vermiş, ve apartımanın kapısında b M başlamıştır. Aradan bir lıi kika geçmiş, geçmemiş, yukf” kan adam eli boş dönmüf? — Paketle parayı biri Ben acele eczahaneye kadar F yorum, Sen çık, on İirayı ladılar, verecekler, demiştir: .. Kasap Yorgi Efendinin #” hiç şüphe gelmemiş, eıı ül çıkmağa başlamıştır. da 'Yorgi Efendi biraz M nince adımlarını hızlaştırmıt kata çıktığı zaman biraz € Hnden alman paketi apart! kapısının önünde yerde ol görmüştür. v Bunun üzerine süratle mt wenlerden inmiş ve meçbul #f 4 aramışsa Ja bulamamıştır. : gi Efendi tekrar geri diîpd'J partımanda oturanlara 0 den et isteyip istemedikl muş, aldığı cevap üzerne *" liranın dolandırıldığını o” tır. Buna benzer diğer bir & diricilik vakası da Tophud. | muştur : "Tophanede bakkal Durmuf fendinin dükkânma üstü befi N” miz bir adam gelerek demiştir | — Boğaz kesen yılquıö mumaralı apartımanın “ Airinci tına yarım kilo beyaz peynif . kilo zeytin yağı, bir kilo pif” bir kilo zeytin, yarım kilo iki kilo makarna getirin. P' evden verecekler. Bakkal Durmuş Efendi bi hazırlamış, çırağının eline 'Ü. rek: — Bey ile beraber git. P* al gel, demiştir. / Çırak paketleri almış, be! [ tam #” venleri çıkarken efendi kılıkl! dam: — Oğlum, peynir ne kı Diye sormuştur. Çocuk: 4 — Yarım kilo efendim, * ce apartımana gitmiş, yince: — Oğlum ben sizden bir * istemiştim, Neden yarım diniz? Haydi git çabık yarıfi lodaha peynir al gel, BeS' | | burada bekliyorum. a Demiş ve kendisi pake! cuğun elinden almıştır. dü gitmiş, kilo daha peynir tartmış, afj lince, merdiven başmda 4 kılıklı adamı görememiş, | cikat dajrenin kapısını © buradan da ses çıkmamışt!f" j Çırak üst kattaki dai pısını çalmış, oradan şu ” ü almıştır: — Oğlum, alt katta © dört gündür evde yv“ll'o köyüne misafirliğe gittiler 4 Çırak ağlıyarak dükkânt, # müş, keyfiyeti ustasma #f uf Durmuş Efendi dolandırıl6” | nı anlamıştır. İs. Belediyesi xonsERVATU' ORKESTRASI — ,[l Şef ıır CEMAL RAŞ' BİRİNCİ xoıısll 8, Ii ci teşrin perşembe $! FRANSIZ TİYATROSU Fiatlar: 100 — 78 ” 30 kuruştur. Dr. Hazım ” | Cildiye ve zühi Mütehassısı Beyoğlu İstiklâl Cad€ kâr sokak 9 No. 2 ncİ