Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
10 d e K a ekai - 5i v ” —a " * n aE Ca Ka Lam aa W Te ee d ÜT GT .Ş O CE KA ĞNN TT e gel K ee e z | HRBER—-M Paostası ——— — —— — 12 yaşındaîîî kız satıldı (Baş tarafı 1 inci sayıfada) —rr.. apartımanının — dör- düncü katımdaki dairesinde otu - ran .... Beyin evniden geliyo - rum. Dört kilo et istiyorlar. Yal- nız bozuk para yokmuş, sekiz İi- ra da bozuk para götüreceksir. Sana bir on İiralık verecekler. Kasap Yorgi Efendi, adresi söylenen yere daima et vermek - tedir ve orada oturan aileyi iyi- ce tanımaktadır. Dört kilo et tartılmış ve pakete sarılmıştır. Ka- sap Yorgi Efendi paketi bizzat e- line almış, cebine de sekiz lira bozuk para koyduktan sonra ha - ber getiren adamla birlikte yola çıkmıştır. Biraz sonra apartımanın önü- ne gelince evin hizmetkârı dört kilo et paketi ile sekiz lirayı ka - sap Yorginin elinden almış: — Sen burada dur, ben yukarı çıkıp bunları vereyim. On İirayı getiririm, demiştir, * ; Yorgi Efendi, istenen paketle bap olmuştur. Muharrem, bir aralık karısını boşayıp evlenmek sevdasına düşmüş, ancak mu- hakeme neticesinde buna mu - yaffak olamamıştır. Muharremin bu derdinden Zümrüt te haberdardır, çalıştık- ları yerde Muharrem, Zümrüde, ikide bir, kendisine kimsesiz bir kız bulur ve metres hayatı yaşa- masını temin ederse bir beşibir- lik yapacağını söylemekte, Züm- rüt te buna gülmekle mukabele de bulunmaktadır. Bu sırada da Zümrüde bir a- na bir kız tesadüf etmiştir. Bu ana kız Tosyalıdır. Oradan İs- tanbula anasrı yalnız gelmiş, ki- zını burada evlatlık olarak bu - ,kanduğu tütün inhisarı muhase - becilerinden Süleyman Beyin e- vinden alarak çemberlitaşta bir trikotaj fabrikasına yerleştirmiş Aksarayda, Et meydanında bir 'ev kiralamışlar, kızının aldığı pa- ra ile geçinmeğe başlamışlard- dır. Fakat, zavallılar oturdukla- rı evin kirasını verememekte ol- dukları için bir müddet sonra evden çıkarılmışlardır. Anasınm adı Şerife, kızın a- dı Melektir. Kadıncağız evden koğulunca cebinde de on parası olmadığın- dan yaya olarak Bakırköyüne doğru iş aramağa çıkmış ve ora- da Zümrütle Muharremin çalış- tığı müessesede bir yer bulmuş o akşam Zümrütle tanışmıştır. çünkü Zümrüt te Tosyalıdır. Bu tanışma, iki hemşeriyi bir- birine çabuk kaynaştırmış, Züm- rüt o gece Şerife Hanımla kızı Meleği alarak evinde misafir et- miştir. Şerife Hanım ve kızı, her gün Zümrütle beraber yaşamağa, ak- şamları da onun evinde kalmağa ğa başlamışlardır. Zümrüdün evi biraz dar oldu- ğu için bir müddet sonra Şerife Hanım kızını alarak, iki liraya bir oda kiralamış ve oraya yer - leşmiştir. Fakat Zümrütle gene bir arada gibidirler, Zümrüt, Muharrem tarafın- dan vadedilen beşibirliği almak için Şerife Hanımın kızı on iki yaşlarında bulunan Meleği bir ganimet bilerek Şerife Hanrmı bir kenara çekmiş ve kızı biri - sile baş göz etmelerini söyle- miştir. Zavallı Şerife Hanım da bu hayırhah! hemşerisinin sö - züne, hiç tereddüt — etmeksizin peki demiştir. Bundan sonra Zümrüt, hemen Muharreme koşmuş, beşibirliği hazırlamasını, kendisine istedi - ğginden âlâ bir kız hulduiıınu ve hemen derhal evlerine girip ya- tıp, kalkabileceğini söylemiştir. Muharrem de - bittabi bu fırsatı kaçırmıyarak © geceden itiba - ren Serife Hanımın evinin üst j — (& L , a v lkürü l d — l G — Hi Ankara Telefonu ı Parasız yatı talebe Liste bugün neşredilecek | Maarif Vekâleti liselere alma- | cak parasız yatı talebetin imtihan , evrakını tetkik etmiştir. İmtihan - da kazananların listesi bugün neş- redilecektir. Yatı için imtihana giren 2400 kişiden ancak 310 kişi alımacaktır. |Fenerbahçe Ankaraya gidiyor |- Fenerbahçe Klübü Ankara şampiyonu Çankaya Klübile bir maç yapmak üzere bu ayın onun - da Ankaraya gelecektir. izmir Defterdarı İzmir defterdarı Kenan Beyin varidat umum müdürlüğüne tayin edileceği söyleniyor. Divanımuhasebat — yeni müracaat muavinleri Divanı muhasebata — yeniden müracaat muavinleri almacaktır. Bunların hukuk, mülkiye ve yük- sek ticaret mektebi mezunları a- rasından seçilmesi mukarrerdir. Yahudi genci (Baş tarafı 1 incide) Kızdan aldığım cevap şu idi: — — Ben karışamam. Annem ne derse o olur. Git, annemin gönlünü yap. Ondan sonra ne olduğunu bil- miyorum.,, — Müstantiklikte ondan son- ra vurdum, demişsin. Ne diye- ceksin. Leon gözünden yaş —akarak ve kekeliyerek: — Efendim.. Efendim.. Ben.. Ben kızı öldürdüğümü bilmiyo - inanmıyorum. Benim buradaki ifadem doğrudur.. dedi. Müteakiben hadiseyi gören, yani maktul kızın çalışıtığı fabri- kada çalışan Cazibe ve Rebia ismindeki kızlar şahit olarak dinlendi. Bundansonra daha dokuz şa- hidin celbi ve ayrıca da Galata- daki Hüseyin Bey apartımanı bekçisi Yusuf ile karısının şahit olarak dinlenmeleri için muha - keme 9 kânunuevvel öğleden sonraya bırakıldı. Edirne rn (Baş tarafı I incide) | tanbuldan Edirneye izcilerle bü- yüz spor klüplzr'nden birini : futbol takımının gideceği söy - lenmektedir. Selimiye camiinin, etrafında y “>->ak projöktörlerle tenvi ri için tertibat alınmaktadır. Se- limiyenin tenviratı çok uzak yer- lerden görünebilecek şekilde ya- pzıı SlE ğt | ” ıı"! bayramına İstenbuldan da bir heyet gidecektir. TTit V ce feğl İ kıtmdulıi odaya bir yatak ve bir kilimle yerleşmiştir. Şerife Hanım ve kızı, Muhar- remi bekâr bilerek onun nikâh yapacağına kanidirler. Muharrem, dört ay kadar bu eve girip çıkmış, ancak nikâh ve saire gibi resmi bir rabıtaya hiç te yanaşmamış olmakla beraber Melek kızda da bekâret namına bir şey kalmamıştır. Nihayet dört gün evvel Şerife Hanım, artık nikâh muamelesi- ni yapması için fazlaca 1ısrara başlamış, bu arada kızı Melek te , işe müdahale ederek anasına, karışmamasını söylemiştir. Şerife Hanımda bittabi bun- dan fenn halde müteessir oldu- ğu için kıza bir tokat atmıştır, Şerife Hanımın attığı tokat her şeyin meydana çıkmasına se- | bep olmuştur, çünkü kız, tokatı geldi Ankarada könsey toplantısıma ve kısmen Türk — Yunan ticaret konuşmasına iştirak eden Yunan Hariciye Nazırı Mösyö Maksimos bu sabah şehrimize geldi. Mösyö Maksimosa yeni Atina Elçimiz Ruşen Eşref Bey refakat Sabahleyin saat dokuzda, Hay- darpaşa istasyonunda kendisini İstanbul Vali ve Belediye Reisi Muhittin, Polis Müdürü Fehmi B. ler bir kıt'a asker, polis ve muzika karşılamıştır. Muzika milli marş- ları çalmış ve Mösyö Maksimos kendisini karşılıyanlarla - birlikte hususi bir muşla İstanbul yakası - na geçmiş ve doğruca Perapalas | oteline gitmiştir. Yunan Hariciye Nazırı Mösyö Maksimos bugün öğle yemeğine Fransız sefaretine davetlidir. Yunan İktisat Nazırı Pesmazoğ- lu ticaret itilâfı üzerine Ankarada görüşmekte devam etmektedir. Bakaloryada kazanmıyanlar (Baş tırah 1 incide) siteye kabul edilecekler,fakat sene vaffak olan talebe aynı zamanda Üniversitedeki imtihanında da esas talebesi arasımma girecek — ve ikinci sınıfa geçecektir. Lisenin son sınıfında hıkılm'p imtiha- nını veremediği için yüksek tahsi- le başlıyamıyan talebelerin aylâk bir halde dolaşmaları mahzuru bu suretle ortadan kaldırılmış olmak- tadır. Maarif Vekâletinin bu kararı Ders senesi haşladıktan bir ay sonra dahi verilmiş bile olsa Ma- arif Vekâletinin bu kararı hiç şüp- hesiz çok yerindedir. Bakaloryada muvaffak olama- mak yüzünden tahsillerini bir sene gecikdirmek mecburiyetinde ka- lan orta mektep son sınıfındaki ta- lebelerin yekânu da bir haylı ka- barık olduğu düşünülürse aynı w- sulün bu talebe hakkımda da tat- bik edilmesini istememek elden gelmez. Orta mektebin son sınıfın- da bakaloryasını veremiyen tale- benin, Üniversitede olduğu gibi ci sınıfına kabul edilmeleri çok muvafık olacaktır. Beşiktaş 2 nci hukuktan: Arnavutköyünde Beyazgül cad- desinde 29 No. lt hanede mukim ana ve babaları ölen Küçük — Ah- met Samim ve Ayşe Meral Hanı- ma ayni hanede mukim büyük ba- baları polis komiserliğinden mü- tekait Sabit Beyin vasi tayin edil- miş olduğu 2lâkadaranca malüm olmak üzere ilân olunur. (3351) yer yemez doğruca karakolda soluğu alarak anasından şikâyet etmiştir. Karakol, tahkikatr derinleşti- rince de Zümrütle Muharremi yakalıyarak adliyeye vermiştir. | Zümrütle Muharrem müstantik- Hik karariyle tevkif olunmuşlar - dır. M Maksimos Busabah şehrimize gireceklerdir. Bu imtihanda mu- ' “namzet talebe,, olarak lise birin- | Musikide inkılâp | — (Baş tarafı 1 incide) — Alaturka musiki kurunu ' vustaf musikidir. O, tekâmülünü tamamen yapmış ve gayesini bul- muştu. Bu mahdut musikiyi can- landırmak, daha geniş sahalara sokmak imkânı yoktu. Bu itibarla ben alaturka musi- edebyatma benzetirim. — Gazel, edebiyatta yapılan büyk inkılâbı musikide de yapmamız zaruri idi. Nitekim de oldu. Aksi halde bu klâsik müsikide her hangi bir in- | kân yoktu. 'Şeyh Galp te on dördüncü a- raiş, edebiyatta bir ilerleme yap- mük istemiş, fakat muvaffak ola- mamıştı, Çünkü o zaamnın edebi hareketi dediğim gibi mahduttu. Gazel, kaside ve buna mümasil bir kaç nev'in haricine çıkıla- mazdı. & Sonra, alaturka diye çalınan bir kütleye hitap eden bir musi- kidir. Köylü rast peşrevini bil- mez. Hattâ kasabalarda bile hakkiyle intişar etmiş değildir. Ancak bir kaç vilâyetin küçük bir zümresi, — fasıllar musikisinden zevk alırdı. Bu itibarla da ala - turka musiki divan edebiyatına benzer. Hakiki, bizim -olan musikiyi halk şarkılarından motifler ala - rak, ilham alarak büyük besteler yapacak olan sanatkârlar yapa- caktır. Hâmit, gazel edebiyatına nasıl bir set ;elımışıe musikied de bir Hâmit yetişecek ve bu büyük in- kılâbı yapacaktır. Bu büyük a - dam belki de yetişmiş, fakat a- laturkanm içinde boğulmuş kal - mıştır. İşte yeni musiki bunlara geniş meydanlar veriyor. Şimdi - ye kadar musikimizden bir Hâ - mit, bir Fikret çıkmadı. Deha- nın yetişmesi için hem toprak, hem de tohum lâzımdır. Şimdiye kadar belki tohum vardı, fakat kâfi miktarda müsait toprak yok- humlar belki bu müsait toprağa tesadüf ederler ve böylece bir musiki dehatı meydana çıkar, Bütün sözlerimi şu şekilde hu- töğaadbilisides 1 — Alaturka musiki, hayat dervesini tamamlamış mahdut ve zaif bir musikidir. 2 — Esasen tarihe mal olması Jâzım gelen bu musikinin devamı anormal, yani gayri tabif bir va- ziyetti. Gazel tarzında telsiz tel - graf rdiflişu nasıl gülünçse son senelerde ıslah edilmeğe, aşrileş- tirilmeğe çalışılan alaturka musi- ki de o kadar gülünçtür. Bu kolonyal ve iptidat musi - kinin radyo asıtasiyle bütün dün- yaya Türk musikisi diye neşre - dilmesi de o derece fena bir pro- paganda yapacağı muhakkaktır. Türk radyosundan beş yüz sene evvelki ses değil, bugünün sesi intişar etmelidir. Muğla tütünleri Muğla, 4 (A.A.) — Tütün piya- sası perşembe günü seksen kuruş- tan açılmıştır. Alış veriş çok hara- retlidir. Külliyetli tütün alınmak - ud“ı K FÇ 'I TLERİS AA KÜ 1 ! — —£ İkinci teşrin 'Iİ Zavallı kaıaf (Baş tarafı parayı adama vermiş, ve £ apartımanın kapısında beki$” . başlamıştır. Aradan bir _ kika geçmiş, geçmemiş, kan adam eli boş donmıı!! — Paketle parayı Ben acele eczahaneye kadâr # yorum, Sen çık, on Jlirayı " ladılar, verecekler, demiştir: , Kasap Yorgi Efendinin &” hiç şüphe gelmemiş, en üst “ (p çıkmağa başlamıştır. Yarı € da Yorgi Efendi biraz şüph” . nince adımlarını lı.ıılM kata çıktığı zaman biraz ev*” linden alman paketi ar kapısının önünde yerde old görmüştür. Bunun üzerine süratle v venlerden inmiş ve mo:hll aramışsa da bulamamıştır. gi Efendi tekrar geri döııaı'J den et isteyip istemediklerini muş, aldığı cevap üzerne *” liranın dolandırıldığını tır. | Buna benzer diğer bir d€ dıricilik vakası da Toplıtnd' muştur: 'Tophanede bakkal D 1 fendinin dükkânma üstü H. miz bir adam gelerek — Boğaz kesen yok_uıb mumaralı apartımanın - tına yarım kilo beyaz pqaı ' kilo zeytin yağı, bir kilo P bir kilo zeytin, yarım kilo 887| iki kilo makarna getirin. Par? evden verecekler. : Bakkal Durmuş Efendi bu hazırlamış, çırağının eline "’. — Bey ile beraber git. ! al gel, demiştir. Çırak paketleri almış, t ce apartımana gıtmış, venleri çıkarken efendi 'b'hg | dam: ( — Oğlum, peynir ne k Diye sormuştur. Çocuk: — Yarım kilo efendim, 11 yince: ' — Oğlum ben sizden bir "| istemiştim, Neden yarım W diniz? Haydi git çabuk | lo daha peynir al gel, Ben | burada bekliyorum. Demiş ve kendisi pıkeudı | cuğun oluu,lm ılmııftn' ; kilao daha peynir tlrm M w lince, merdiven b!!lid? af kılıklı adamı görememiş, ci kat dairenin h»?“"“ Ç buradan dı seş çıkmamı | pılmI Çlıml!ı oradan ’“ almıştır: — Oğlum, alt katta © dört gündür evde yoldıl'ı yi köyüne misafirliğe gıttîlof*' Çırak ağlıyarak müş, keyfiyeti ustasma Durmuş Efendi do nı anlamıştır. İs. Belediyesi KONSERVATU * ORKESTRASI CEMAL BİRİNCİ KONSER D 8, 1 ci teşrin perşembe FRANSIZ TİYATROSU'' W Fiatlar: 100 — 75 —’ Dr. Hazıın Cildiye ve 4 Beyoğlu İstiklâl Cadt - kâr sokak 9 No.2 nd