e gr Tramvaylarda ucuz tarifenin tatbiki cumartesi başlıyor & Melek ve Şeytan Yazan: Kadir Can Geçen kısmın hülâsası İçki ile geçmiş bir geceden abahleyin biraz daha uyu-| ordum. Arkadaşım Ayı| Nuri, yeni bir eğlenceden bakset- ti. Zorla gittim. Sarı saçlı şişman | bir kadının oyunu görülecekti. Fakat duramadım ; karm Zeh- ranın, evde yalnız olduğunu dü - şünüyordum ; geriye döndüm, İçeri girdiğim zaman onda hiç bir vakit görmediğim hir hareket- le karşılaşmıştım. Kapıyı yavaşça ittim; açılmak üzere idi. Lâkin Zehra birden kalktı, yeniden kapadı. Gittikçe artan bir hızla yeniden ittim, Garip şey. Açılmıyordu. Karım arkadan dayanıyor ve be- ni içeri almıyordu. Evde herzaman bir gölge gibi| sessiz yaşıyan küçük Zehra bunu| yapsın ha!... Bana karşı gelsin. Karaya beyaz desem bile verdiği cevap şimdiye kadar hep: — Evet!.. Olurdu. Fakat bugün ilk olarak kapıyı yüzüme çarpacak kadar benlik kazanmıştı. Demek bu da bir in- sanmış, demek buda kızabilir- miş, demek bu da bana kafa tuta- bilirmiş, öyle mi? Onun bu isyanı yavaş yavaş bana gülünç görünmeğe başladı. Bir kahkaha koyuverdim, kapı- dan ayrıldım ve sofanın bir kena- rındaki yemek masasına doğru yürüdüm. Oturdum, hâlâ gülüyordum. Bu srrada kapalı kapınm açıldığı- nı ve Zehranın bana doğru kızgın! kızgın geldiğini gördüm. Kızaran ve şiş gözler şimdi kurumuştu, kaşlar çatılmış, saçlar karışmış ve mini mini seyimli yüzü, belki on yıl birden ihtiyarlamıştı. Karşıma dikildi ve bağırdı: — Sen, artık çok oluyorsun? — Hah hah hah hah ha!.. — Terbiyesiz! Sarhoş!... Hâlâ gülüyordum; onun, $on sözlerini söylerken takındığı hal büsbütün tuhafıma gitti: — Aferin, aferin! İyi kaynana olacaksm!.. Dişlerini sıkıyor, daha söyle- mek, bağırmak istiyordu. Lâkin ağzını açamıyor, sadece ortasında küçük parlak ve siyah noktalarm parladığı iri kahve rengi gözle-! rini şaşılacak derecede büyüterek bakıyordu. Karşımdaki iskemleye oturdu: — Beni böyle terbiyesiz yapan | sensin! Bana bir karı değil, hiz - metçi göziyle bakıyorsun! Bıktım artık, ben de kadınım, benim de bir şerefim var ve namusum var! Alem gülüyor bana! Kocasını ev- de tutamıyor diye eğleniyorlar. Bırak beni, gideceğim ben!... Başmı avuçlarının içine. aldı, kırmağa başladı. kırığa başladı. Ağlayacak ve biraz sonra susa- caktı, Yemeği yemeğe başladım. Umduğum gibi oldu; kalkaca- ğım sırada doğruldu; ayağa kalk- tı. Yümü sararmıştı. Durgun bir öesle: — Bu hayal, böyle süremez!... Dedi. No. 3 — Ne istiyorsun? — Artık beni boşa!... Son sözü bu kadar çabuk $öy- lemek için acaba güvendiği bir yer mi vardı? — Kime varacaksın? — Onu allah bilir!.. — Herhalde tasarladığın bir şey vardır. Burada kimsen yok, nereye gideceksin? — Nereye gidersem giderim!.. — Demek ki beni (sevmiyor sun?.. — Benim kâdar seni kimse s€- vemezdi. Fakat şimdi, artık iste- miyorum, Zaten hep annenin ha- tırı için katlandım. — Demek ki onunla evlenmiş- tin öyle mi? Fena değil vallahi! Şimdi dul kaldın öyle ise. Bana ne soruyorsun, hemen şimdi git!.. Zaten ben de annemin hatırı için şimdiye kadar sana katlanmıştım. Onun bana sokulup yalvarma- sım, hiç olmazsa bir odaya çekile- rek ağlamasını bekliyordum. — Bu bir sinir nöbetidir; gelir ve geçer! Diyordum. Sanki gitse ne kaybedecektim? Hayatımda ancak bir yatak çar - şafı okadar rolü vardı. Bana, on üç yaşımdan beri hasretini çekti- ğim kadınım tadını vermekten u - zaktı. Annemin yanında, onunla bir ayarda, namaz ve dua ile yaşa mıştı. Bundan sonra da öyle ola - caktı. Hayat, yosunlu bir dere gi bi akarsa onun değeri nedir? O giderse büsbütün serbest olacak- tem? Hattâ bana bir zindan kadar dar görünen bu peştemalir, abani sarıklı köhne kasabadan da ka - çar; meselâ İzmire, istanbula ge- çerdim. Orada yeniden ve mes'ut bir evlenme yapardım. Kendimi şimdiden vücudüna dara cık kırmızı elbiseler igyen, kıvrak, çapkın, cıvıl crvil öten bir şehir kızının kolunda buluyordum. Kin dolu gözlerle benim sallanışıma, sendeleyişime bakan Zehrayı şöy le bir süzdüm. Dudak büktüm: — Sen mi bunu yapacaksın? Eğer yaparsan öğüdüm olsun, Ha ticenin yanına git! Orada orospu olursun ama biraz da kadmlık öğ- renirsin!... (Devamı var) rn ea HABER Akşamı Postası ISTANBUL AN KARA CADDESİ Telgrat Adresi: İSTANBUL HABER Telefon © Yazı: 28872 İdar: 24310 darehanesi: ABONE ŞERATTI , » © IZ aylık Türkiyeı 120 450 650 1250 Krş. Ecnebi: 150 45 840 1610 ILÂN TARİFESİ Ticaret ilânlarının satırı 12,30 Resmi Unlar 10 kuruştur. — Sahibi ve Neşriyat Müdürü: HASAN RASİM Basıldığı yer: (VARTT) Matbaası HABER gazetesi E! yazısı tahlil kuponu isim . : Hasbuhal Hususi fabrika- lardaki işçiler Devlet, bir iş yaptı mı etraflı ve tamam yapıyor. Meselâ, onun tarafından açılan yahut onun a - lâkadar olduğu büyük fabrikalar- da işçilerin bir çok ihtiyaçları gö- zetilmiştir. Hastane, ucuz yemek, kooperatif, yıkanacak yer, hulâsa, medeni bir adama lâzım olan bir çok şeyler vardır. İ © Halbuki, memleketimizin ekse- ri hususi fabrikatörlerinde, maa - lesef henüz bu asri ve zaruri dü- şünceler hâsıl olmamıştır. İşçilerin hiç bir ihtiyacını nazarı itibara al mıyorlar. Halbuki, memleketimizin ekser hususi fabrikatörlerinde, maa ları bir araya toplıyarak, işçileri- ne müşterek ve ucuz lokanta, ko - operatif, hamam, mektep vesaire yaptırmaları için önayak olmalı- dır. Maşallah sanayimiz ilerliyor. Teşviki Sanayi Kanununun saye- sinde ekseri şubelerde kâr da ek - sik değildir. Türk neslinin bozul- maması ve âamelenin kuvvetli, bil- gili, müreffeh, güler yüzlü ve te- miz kılıklı olması, yalnız vatana fayda teminile kalmıyacak, bu çe- şit işçiler daha fazla semere vere« cekleri için, bizzat patronlar da kârlı çıkacaktır, Fakat; mürüyveti onlardan bek | Tersek nafiledir, Söylediğimiz gi- bi, böyle bir teşebbüste bulun- mak, Halkevlerinin vazifeleri me- yanımdadır. > Kavafoğlu İstanbul İkinci icra memurlu - ğundan: N Mukaddema Beyoğlunda Balık pazarında Dudu odaları sokağın - da Kasap dükkânı üstündeki oda- da mukim iken halen ikametgâhı meçhul bulunan Teodor (o Kaluci | Efendiye: Hiristo Meksi (Efendiye olan borcunuzdan dolayı uhtei tasarru- funuzda olup tahtı hacze alman ve paraya çevrilmesi takarrür e » den Beyoğlunda Kamer Hatun mahallesinde Papas köprüsü soka- ğında eski 3 yeni 5 numara ile Altmış kuruşla ne yapılır? Nadide Hanım Şehzadebaşı Saraçhane cadde- sinde 227 numaralı dükkânda ko- la ve gömlekçi Nadide Hanım. — Günde ancak altmış kuruş kazanan bir dul kadınım. Bu ka - zancımla senede 34 lira parayı na- sıl vereyim? Sonra vergilerde hiç müvazene yoktur. Yevmiye 15 — 20 liralık satış yapan bir bakkal 40 lira vergi vermekte iken benim verdiğim vergi nasıl munsif görü- lür bilmem? Bundan maada bazı belediye memurları gelerek came- kâna beyaz perde, yakalıkların bulunduğu yerlere beyaz tülperde kommasmı tebliğ ediyorlar. Bun - lar para ile tedarik ediliyor. İki çocuğumun, kendimin nafakamız ve dükkân kirası çıkacak; ondan sonra evamir ve talimata ayak uy- duracağım! Halbuki 60 kuruşla bu iş yürür mü? Hiç para alama- dığım bir çok gün olduğu gibi 60 kuruştan az para kazandığım gün ler de az değildir. Bir kere dükkâ- nım kapanmıştı. Onun bunun yar- drmiyle tekrar açtım. Şimdi, gene kapatmağa mecbur kalacağım. A murakkam mâa oda bir bap dük- kânınızn 30 —9 —934 tarihine müsadif Pazar günü saat 14 ten 16 ya kadar dairemizde açık arttır- ma suretile satılacağından ve art- tırma bedeli mezkür gayri menku- lün kıymeti muhammenesi olan 1580 Tiranm yüzde 75 ini buldu - ğu takdirde müşterisi uhtesine ihalesi icra aksi halde son arttır - ranm taahhüdü baki kalmak üzere 15 — 10 — 934 tarihine müsadif Ava çıkan milyoner delikanlı, sihirbaz Türk kızını dalgaların ortasında gördü ve kurtardı (Yazısı hikâye sütunumuzdadır) e Vergi işinde toptancı ve perakendeciler iyi tespit edilmelidir Alaca Hamam Sabuncu hf caddesi 78 numarada muşambefi Stefanos Stefanides Efendi diyo” ki: — Ben perakendeci olduğu” İ halde toptancı tespit edildim. Dö şününüz: Sermayem bin liradi” Senede yalnız 198 lira temettü “ riyorum. Halbuki tanıdığım di bin lira sermayeli bir tüccar v8” ki kendisi perakendeci koydoluf” İ muştur ve yalnız 150 lira verir” Ben ancak kazandığımı yiyebili * yorum. Ve hiç bir şey artı: rum. Toptancılar kim ve peff kendecilerin kim olduğu daha katli tefrik edilmelidir ki bizi” hakkımız zayi olmasın ve toptancılardan alınacak vergi hükümetin hakkı araya kaynani* sm! age anne Z İlân Tramvay şirketinden: 1 Eylül eri il sabahındi” itibaren tatbik edilecek inuvalkat Bİ fe, Köprü ve makil vasıtaları — resi dahil olduğu halde aşağıda gösteril” tir. Birinci mevki İkinci medi Kuruş Santim Kuruş 125 2s 3 S7ka 8) e. e, Zabit 6 25 3 VB Zabit karne 4 25 — Küçük zabit v ve efrat 5 —— 2 a Küçük zabit ve efrat (karne) — — NK Harp malül- leri s — 2 9 Mektep tale- besi (15 yaşı» na kadar) 5 — 2 9 Her talep vukuunda biletlerin v€ r İ solarn ibrazı mecburidir. o Müdü? Pazartesi günü saat 14 ten 16 * kadar keza dairemizde yapıla? olan açık arttırmasında arttır bedeli muhammen kıymetinin “ de 75 ini bulmadığı takdirde si 2280 No. lı kanun ahkâmına vw“ fikan geri bırakılacağı mal nuz olmak ve ilân varakasını” rafırıza tebliği makamına Si olmak üzere keyfiyet ilânen olunur. o (2944)