"Ilyeıl —Son sayıfadaki resme bakın! — Dünkü kısmın hülâsası Kristof Kolombun Âmerikayı — keş- €n evvel, orada, Behrerik yoliyla Or Alyıdın hicret etmiş Türkler yaşa- Maktaydı. Bunlardan Untuz kabilesinin Ttisesi olan 'Tolgaykız bir çok sihirbaz- bilirdi. Ezcümle, baktığı — yerden Ateş çıkarmasını ecdadından öğçenmiş- *. Civara Avrupalılar tarafından - geti- zendiler, Unturları katliğma uğ - Tağıyorlar. Kabileleri dağıtıyorlar — ve ?“'llylıux kaçırarak, ondan — esrarı al- TMak istiyorlar. Kendisini kaçıran beş zenci ikanlısı tarafımdan kolunun, ğının, kalçalarının ve gerda- Tinm mütemadiyen yoklanıp mu- yene edilmesinden fena halde | dinirlenen Tolgay kız haykırdı: — Siz ne utanmaz adamlarsı- Tiz... Benim namusumla oynama- #a hakkmız yok... Ben, şerefli bir blbıle reisesiyim... Zevkinize âlet ». Hürmet etmek vazife- “Düşmansanız, düşmanlı- fin kaidelerini de bilin! Başka din bulamadmız mr ki, vücudü- Mün ötesini berisini yokluyorsu- Muz? Rizdir... Bu sözler üzerine, zenciler, der al, ellerini genç kizm vücudün- İ çekti. Hürmetkârane dediler- — Asaletmeap... k şeyler geçmesin... Size hürmet- dizlikte bulunmak, sarkıntılık et- Mek asla aklımızdan geçmez... Bilâkis, düşmanlığın kaidelerini biliriz... Kabilenizi katliâüma — uğ- Tâtmamız, hepsini kılıçtan geçir - Memiz, ortalığı kana boğmamız — Jalmz size krymet verdiğmiz için Aklmızdan öy- — Bu nasıl iş? — Evet., Hakikat bu merkez- Sizin kuvvetli bir sihirbaz Olduğunuzu biliyoruz... Babaları - Tızdan bazı meziyetlere tevarüs #tmiştiniz... İşte, sizi yakalamak- fan ve götürmekten maksadımız, :';'lnetiyetlcr'ı elde etmek emeli - — Nafile zahmet... Bana en a- işkencelri etseniz bile gene lemem — Esasen biz de söylemenizi ueıııiyomı... Zira, sihirbazın es- Tarına, bizim itikadımız mucibin- Ce, söylenmekle vâkıf olunmaz.. ir sihirbaz: “Gözlerimi bir nok - TAya dikiyorum, Dikkatli bakmca © zektadan ateş çıkıyor!,, — dese, | “'l“ 'xn ne istifade olur? Hüneri zanmış olmayız ki... Bizim mrıza nazaran, bir sihirba -« n hinerini elde etmek için baş - b'y usul vardır... İşte, bu sebep ir ki, demin, etinizi -butunuzu Yokluyorduk. Â — Neymiş o usul? — Sihirbazı kesmek, — pişirip Yemek... Böylelikle, eti, kanr — ve Sanı vücudumuza karışacağı için, “Meziyetlerine de tevarüs ederiz... — Genç kiz, haykırdı: ! — Ay, şimdi, beni yiyecek mi- Tniz? — Üzülmeyin... Mukaddes bir mîî::unu yapıyoruz... Bizim size mutlaka şefaatçi SYlacaktır... Daha yüksek bir irk Slan biz zencilerin vücutlarına böylelikle — cennetlik ol- 'Mrlchııuu ulaşacaksmız... ,':ü sürdüğünüz bu fani haya - Münası yoktur ki... ""lun zenciler, dillerinden Sihirbaz turk kızıh Zi .— HABER - Btş>— One">20 anlıyabilen birini pişirip yemez - den evvel, daima böyle mülâyim, makul ve tesliyetkâr sözler söy - ler.. Eğer sonunda kebap edilmek olmasa, insanınm: * — Aman, bunlar ne iyi, ne cana yakm mahlüklar...,, diyeceği gelir... Tolgaykızı bir düşünce almış - tı. Nasıl yapıp ta şunların elinden kurtulabileceğini — tasarlıyordu. Sordu: — Beni hemen mi öldürüp yi - yeceksiniz? — Amean, efendim, kabil mi?... Şer'an sizi misafir etmemiz, ağırla mamız İâzım... Hem, henüz filiz gibi incesiniz... Hindistan cevizi, | fıstık ve muzla beslenmelisiniz ki tombullaşasınız.. Ondan sonra efendim.., Sihirbazı bir ağıla kapadılar... Besliyorlar, zorla yemek yediriyor lardı... Daha da kimbilir ne ikram larda bulunacaklardı... Fakat, Tol gaykızı, canını kurtarmak — için, ancak dini merasimde kullanılma sı caiz olan hünerini kullandı: Gözlerini civardaki kükürt ta- bakalarınm bir noktasına — dikti. Dualar okudu. İhtimal bir sırada bir cismi başka bir cisme de sü dü. Pek dikkat &demedik, Fakat, birdenbire, ağılları da, zenci kö - yünü de müthiş alevler kapladı... Feryatlar... Bağrışmalar.. Ko- şuşmalar.. Bu sırada, Tolgaykız, bir de balta yakalamıştı... Avcud_ın ka- çan geyik gibi, alevler arasında seğirtmeğe koyuldu. Kendisini takip etmek - istedi- ler. Lâkin, kükürtlerin alevi ne müthiştir. Hattrüstüva — güneşine alışkın olmalarma rağmen, zenci- ler, bu cesareti gösteremedi. Tol- gaykız ise, eski efsanelerdeki se- menderler gibi, yalm dillerin ara- sından kaydı.. Lâkin, takip edile- cekti... Zenciler, ateşin dolaşarak, onun peşini bırrakmıya caklardı, belli... Nitekim, sağa ve sola doğru koşuyorlardı: Mutlaka onu ihata edecekler, yakalryacak- lardı. Zira, karşı taraf çılgm bir tehalükle akan Huntuz suyu idi. İki kola ayrılan zenciler ise, — su boyunu takip etmek istediği tak - dirde onu behemehal yakalıyacak lardı. Onun için Tolgaykız, bir tek çare buldu: Zencilerin elinde öl. mektense suya atılmak... Hattâ, yarsın çılgın akıntının ortasında boğulsun.. Bu, gene ehveni şer - di... Kararını tatbik etti... Arkadan, haykırıştılar... Sihir- baz kız, battı, çıktı... Kendini kaybetti... Ve, tekrar kendine gel diği vakıt, korku içinde — ürper- di... Gözlerini açmak — cesaretini gösteremedi... Bir kucakta - gidi- yordu. Tıpkı, zencilerin baskımın dan sonra gittiği gibi... '— Eyvah... Gene yakalan - dım...,, diye düşündü. Fakat, bu sefer, onu bir tek a- dam götürüyordu. Hem, bu, öteki ler gibi çıplak vücutlu değildi ve ağır ağır kokmuyrodu. Gözlerini açtı. Yüzüne doğru eğilen ve gözlerinin içine gülüm- siyen beyaz bir delikanlı ile karşı- laştı: — Ayıldınız mı?... Geçmiş ol - sun.. Sizi kurtardım... Bereket versin ki, karşı sahilde bir yangın Uzak Şarkiari ihtilâf (Baş tarafı 1 incide) bir kaç gün evvel Japonyaya bir nota vermişlerdi. Bugün gelen bir telgraf tevkiflerin devam ettiğini bildirdiğine göre Japonya hükü- ratti bu notayı nazarı itibara al - mamış demektir. Bu itibarla Sov- yet Rusya — Japonya münaseba- tının son derecede gerginleştiğini kabul etmek lâzımdır. Telgraf| M. Galip Manastır, M. Rasim şudur: Moskova, 29 (AZA) — Kaba - rovske'tan bildirildiğine göre 13 Ağustostan beri Çin Şark demir- yollarının Sovyet memurlarından B3 kişi tevkif olunmuştur. Bunla- ra, işlemedikleri cürümleri itiraf ettirmek için işkence edilmekte - dir. Tevkifat muhik gösterilmek için bunlar Kunkuz'larla gizli mü nasebetlerde bulunmak ve Çin Şark demiryolları trenlerine kar- şı suikastlar hazırlamakla — itti- ham ediliyorlar, Bidz.yette Man - çuko polisi tarafından yapılan tevkifatı şimdi açıkça Japon jan- darması idare etmektedir. Diğer taraftan, Mançuko mü - nakalât nezaretinin — hizmetinde Bulunan üç Japon menaıru Harbi ne gelmiştir. Bunlar geçen — sene yapılan tevkifat esnasında Sov - yet aleyhtarı hareketleriyle — ve Çin Şark demiryollarınm müsade- resine teşebbüs etmekle tanınmış lardır. Bu münasebetle “Harbins koevrenita,, gazetesi bu memur - ların Çin Şark demiryollarr Man- çuri idaresinin erkâniyle görüşe- rek cezri tedbirler alacaklarını ve mezkür demiryolları müdürünün salâhiyetlerini tâdil edeceklerdir. Müdürden ayni zamanda Soavyet Rusyaya naklolunan makine — ve "vagonların hesahmı soracaklar - dır. Gene bu münasebetle Harbin de çıkan Japon ve Mançuri gaze- teleri Mançuride oturari bütün Sovyet tebaasının ihracı ve Çin Şark demiryollarının müsadere - si için şiddetli neşriyat yapmak - tadırlar. çıkmıştı... Avlanırken, bunu göre rek kıyıya geldim... Ve sizin dal - galar arasında çırpındığınızı gör- düm... Tali yardım etti., Sizi sahi- le çektim... Kimsiniz, nereden ge- Hiyorsunuz kuzum... Yanyana oturdular. Tolgaykız: — Ben, sürüsü dağılmış bir ço- banım... -dedi.* Yani, kabilesi da- gılmış bir sihirbazım... Şimdi ar- tık, ne yapacağımı, hayatta ne ©- Jacağımı bilmiyorum... Zenciler, bir bakışta alevler çıkardığımı, yangınlar yarattığımı öğrenmiş- ler. Bunun için, az daha yamyam- lıklarına — kurban gidecektim... Şimdi 106.. Tolgaykız, bütün — macerasını delikanlıya anlattı. Meğerse, de - likanlı, bit milyonerin oğlu imiş... Hikâyeyi dinledikten sonra: — Bir bakışta alevler çıkardı- ğınız, yangınlar yarattığınız mu - hakkak... -dedi.- İşte, beni de kar- şt sahillerdeki alevlerden daha müthiş bir nazarınız — sarıverdi... Hayatta her istediğinizi — olmak, artık elinizdedir! Bunun için, ho - şunuza gitmiş olırıılıhim yegâne şarttır... Tolgaykız, otuz seneden be- ri, milyonerin zevcesidir. Fakat, artık, durup durduğu yerde alev - ler çıkartmıyor. Sigarasımı bile kibritle yakmaktadır. — ( Hatice Süreyya) — e YA 5 (Baş tarafı 1 incide) kamlığa terfi edenler: Sahil çeşme, Tahsin çükpazar, Naşit Yenişehir, Kemal San'a, Kemalettin Nazilli, H. İhsan Ezine, Cemalettin Ker- kük, Abdülkadir Tatlıkuyu, Ziya Selimiye, M. Tahir Harput, M. Cemal Erzurum, İzzet Üsküdar, Hasan Hsünü Üsküdar, Hüseyin Çekmece, İsmail Hakkı Harput, Kü- Trabzon, Nuri Süleymaniye, A. Talât Köprülü, Hasan Kayseri, Hasan Feriköy, A. Muhtar Otak- çı, Halil Ünye, Şerafettin İğrika- pı, Zahit Girit, Süleyman Faik Selânik, Yusuf Sezai Edirne, A Zühtü Bursa, M. Ziya Erzurum, Fettah Süleymaniye, Muhittin E- dirne, M. Fevzi Trabzon, Sabri Süleymaniye beyler, Piyade yüzbaşılığından binba- şılığa terfi edenler: Fazıl Manastır, Eşref Beykoz, İsmail İstanbul, Asım Divrik, Ali Pazarcık, M. Reşit Diyarbekir, İsmail Zühtü Ürgüp, Yusuf Ziya Mermeris, A. Hüseyin Harput, Hü samettin Dinar, Lütfi — Üsküdar, M. Mecdi Srvas, Nazmi İzmir, Kemal Beşiktaş, Reşat İşkodra, Rıza Denizli, M. Sabri Dimetoka, Kâmil Prezerin, A. Şükrü Kara - hisarı şarki, Hüseyin Çemberlitaş, Hüseyin Hüsnü Üsküp, Hasan Dimetoka, Kâzım İzmir, H. Sabri Fethiye, İbrahim Trabzon, M. Sa- it Üsküdar, Yunus Gerede, Reşit Erzurum, Osman Harput, Kâzım Selimiye, Hüsnü, Üsküdar, Nuri Arapgir, Niyazi İsparta, Kâzım Tramvaylar ucuzladı (Üst tarafı 1 inci sayıfada) hil olduğu halde on para tenzil süretile 4 kuruşa, ve birinci mev - kide gene ayni miktarda tenzil eylemek suretile 6 kuruştur. İkinci mmtakada, 2 nci mevki- de resini dahil olduğu halde şim- —| diki tarifeye nazaran 30 para nok saniyle 6,5, birinci mevkide ayni resimler dahil olduğu halde şim - diki tarifeye nazaran 10 — kuruş yerine iki kuruş noksanile 8 ku - ruşluk bilet kesilecektir. Şirket hattın bir Eylâl saba - hından itibaren seferlerin munta- zam surette icrası için bütün ted- birleri almış bulunuyor. Kadıköy halkı, tecrübe seferleri dolayısile, şirket idaresine karşı içten teza « hürat göstermektedir. Tarifelerin ucuz olarak düşünülmüş olması bu tezahüratın ne kadar yerinde olduğunu bir defa daha anlatır. Şirket idare meclisinin murah- has âzası Necmettin Sahir Beyin sürekli mesaisinin her sahada halk lehine olarak — görülmesi memnuniyetle telâkki — edilmeğe değer. Kadıköy, Suadiye Bostancı kıs mr üzerindeki inşaatm Eylül ayı “—Büyük bağ eğlencesi Askeri tertfi İistesi M. | Gümüşhane, Nuri Bitlis, İhsan Sakız. Piyade birinci — mülâzimliğin- den yüzbaşılığa terfi edenler: Ferit Beşiktaş, Mazhar İstan - bul, İbrahim Gence, Nuri Daday, Abdi Harput, Şaban Kırşehir A- li Dedeağaç, Demir Tokat, Salâ - hattin Samsun, Zekeriya Maraş, Niyazi Bursa, Kemal İstanbul, Sa mih İstanbul, Şükrü Edirne, İsma il Hakkı İstanbul, Celâl Harput, Faik Anamur, Rasim Üsküdar, Salâhattin Üsküdar, Asaf Sam, Münir Bursa, Seyfettin İstanbul, Salâhattin İstanbul, Bekir Girit, Ali Maraş, Ahmet Küçük Musta- fa Paşa, Necdet Defterdar, Ali Rıza İstanbul, Şükrü İstanbul, Muhtar Kalkandere, Celâl İzmir, Rasim Çanakkale, Bürhanettin Büyükdere Refik Yemen, Salih Ankara, Niyazi Sarıyer, Mehmet Ali İstanbul Kemal Erzurum, Yu- suf Ziya Harput, Ekrem Sivrihi- sar, Zeki İstanbul, Bürhanettin Drama, Refik Erzurum, Ekrem Girit, Necdet Eyüp Sultan, Hik- met İstanbul, Bahaettin Diyarıbe- kir, Abdürrahman Mardin, Mus- tafa Boyabat, Refik Elâziz, Refii İstanbul, Sami Eyüp Sultan Hik- met İstanbul, Kahraman Sıvas, Salih Harput, Zeki Zile, Ihsan İs- tanbul Salâhattin Kesmekaya Kâ zım Üsküdar, Abdülkadir Bursa, Salâhattin Beşiktaş, Mazlüm Der ne, M. Refet Eyüp Sultan, Nuri Ortaköy Zeki Erzincan, Ömer Lütfi Kırşehir, Hulüsi Biga, Tem — 'Arkaarı ikinci bamşımızda — içinde bitirilmesi ve ondan sonra © hatta da seyrüseferin afılması mukarrer bulunmaktadır. Fenerbahçe hattı bugünlerde inşa edilecek ve onu takiben Mo- da hattı inşaatma geçilecektir. Diğer taraftan Cumartesi saba- hından itibaren de İstanbul tramı- vay şirketi de 923 tarifesini tat - bik edecektir. Yeni tarifeye göre bilet ücret- leri şöyle olacaktır: Bir ve iki kıt'ada birinci mev - ki bilet ücreli altı kuruş on para, ikinci mevki bilet ücreti üç kuruş otuz para, üçten yedinci- kıt'aya kadar olan mesafede birinci mev ki ücreti sekiz kuruş on paradır. Zabitan bileti birinci mevkide altı kuruş on para, ikinci mevkide üç kuruş otuz paradır. Zabitan karnesi dört kuruş on paradır. Küçük zabit ve efrat bileti birin- ci mevkide beş kuruş, ikinci mev- kide yüz paradır. Karne elli para- dır. Harp malülleri bileti birinci mevkide beş kuruş, ikinci mevki- de yüz paradır. Mektep talebesi (15 yaşına kadar) birinci mevki- de beş kuruş, ikinci mevkide yüz paradır. Caz, İncesaz ve Otobüs İâzımdır! Eylülde yapılacak olan büyük bağ eğlencemiz için bir caz ve bir incesaz takımına — ihtiyacımız vardır. Bu eğlencemize iştirak et- mek istiyen caz ve incesaz san'atkârları çalışma şartını öğrenmek üzere hergün saat iki buçuktan dörde kadar idarehanemize müra- caat etmelidirler. Topkapı Maltepesinde Remzi Beyin Nümune bağında yapılacak olan bu eğlentiye iştirak edecek okuyucularımızı taşımak — için de temiz, ferah otobüslere ihtiyacı mız vardır. Otobüs sahipleri de hergün ayni saatlerde ıdırehıneım:e mü- racaat edebilirler.