6 Haziran 1934 Sinemada bir keşif Tngiliz gazeteleri haber veriyorlar: Bir İngiliz mübendisi mühim bir ke - sifte bulunmuş, bu keşif sinemacılığı yeni bir istikamete sevkedecek, film- ler büsbütün başka bir şekilde çevrile- cek ve şi hiç benzemiye - sanlar ve eşya canlı imiş gibi görüle- cektir. Bu suretle perdenin tam kar- gesında oturanlar filmdeki artistin yü- zünü tam karşıdan görürlerken yanda Gturanlar profilini göreceklerdir. Bu turetle film tam manasiyle hakiki hiz- tini vermekte ve seyredenler bir ti - Keşfin sahibi Dr. İves isminde bir tutmaktadır. Geçenlerde Londrada bir hunduğu hususi bir soansta icat ettiği makine ile alınmış bir film göstermiş, keşfi hayret ve takdirle karşılanmış- tır. *“Plâstik film” denilen bu filmler |— hususi bir makine ile almmakta, gene hususi bir makine ile gösterilmekte - dir. Keşfin esası artistin veya eşyanın filmini ayni zamanda muhtelif taraf. lardan, yani karşıdan ve yanlardan fo- toğrafa almaktır. Yeni usul sinemada projeksiyon âleti, şimdi olduğu gibi, perdenin kar- garnda değil, arkasındadır. Bir iki seneya kadar, ayni zamanda sesli olan bu tarzı filmleri, göreceği « miz anlaşılryar. * İngilterede, Kral beşinci Corcun tahta çıkışının yirmi beşinci yıl dönü- aü münasebetiyle bir film çevrilecek- tir. Lilan Harvey'in yeni filminin adı “Aşk saxti” dir. Yatro seyredermiş gibi olmaktadır - | sinemada yalnız mütehassısların bu - | Murlel Evans ve orijina! "Lümba saatl,, :Y:nl bir jön premiye mi? Hayır. « : .. MURNA LOY Sâmsön ve Dalila Tarihi filmler yapmakla şöhret bu- Jan rejisör Cecil B, de Mille “Kleo- patra” filmini bitirmek üzeredir. Film- | de Kleopatra rolünü Claudette Col - bert yapmaktadır. Cecil B. de Mille bu filmi bitirdik. ten sonra “Samson ve Dalila” filmini gevirecektir. Bu filmde “Dalila” rolü. nü Miriam Hopkins yapacaktır. Her iki filmde birinci erkek rolü İngilir ar- tisti Henry Wilcoxan'a verilmiştir. Bu artist “Kaleopatra” filminde “An- tıvan”, Samson — ve Dalilâ — filminde *“Samson” rolünü temsil edecektir. * Güzel sesli meşhur - Tenor Jean Kiepura Viyanalı sinema yıldızı Marta Eggert ile nişanlanmıştır. * Mae West'in bundan sonra çevi- receği iki filmin mevzuu — tesbit edil - miştir. Bunlardan birinin adı “Ben ve Kral”, diğeri “Saba Kraliçesi” dir. * Adolphe Menjou, Verce Teas'dole ile, Norma Talmadg George Jessel ile evlenmişlerdir. * John Barrymoore, Garele Lom - bard ve Ralph Forbes “Yirminci asır” filmini bitirmişlerdir. Istanbulda taharriyat Bir Amerikan sinema şirket i “İs . tanbulda taharriyat,, adlı bir film çevir- meğe başlıyacağını ilân ediyor. Filmin baş kadın artisti Jonn Grawford veya Myrna Loy olacaktır. Filmin is - mi “İstanbulda taharriyat,, olmakla bera tamamiyle Amerikada çevrilece « ğine şüphe yok.. Çünkü şirket bura - daki mümessilinden Istanbuldaki bazı müesseselere ait fotoğraflar istemiş, To katliyan, Perapalas gibi otellerin oda- larmın, salonlarının muhtelif fotoğraf. Tarı alınarak Amerikaya gönderilmiş - tir. Amerikada bu fotoğraflara göre dekorlar vücude getirilecektir. Filmin mevzuu hakkında henüz ma- | lümat yoktur. Yalnız bir casusluk vo- | mant olduğunu, Leo Birinski isminde birinin romanından alındığını, reji Sam Wood tarafından çevrileceğini bi- Kyoruz. * Clark Gable ile Jeannette Mac Donald yakında birlikte bir film çevi- receklerdir. Filmin ismi “Düşes Dolmoniko” dur. Clark Gable şimdi “Beyaz adam” filmini çevirmektedir. Jeannette Mac Donald ise Maurice Chevalier ile beraber çevirdiği “Şen Dul"” u tamamlamak üzeredir. * “Üniformalı genç kızlar,, filmile şöhret bulan Dorothea Wiecck, hemen hemen beynelmilel bir yıldızdır. Dorothea İsviçrede doğmuş, Avus- turyada büyümüş, tahsilini Almanyada yapmıştır. Annesi İsveçli, babası İngi- Bizdir. * 4Trzan,, filminde Johny Wels- müller ile birlikte oynıyan Mauren O'Sullivan Tarzan tarzında yeni bir film çevirmek üzere bir. şirketle mukavele yapmıştır. * Lupe Veler ve Johnny Weismul- ler bal ayı seyahatleri için Honoluluya gitmislerdir. Bıcaklar başladı, plâjda keyif süren Jcan Parker'e gıpta etmiyor Musunuz? Mütehassısımız bu günkü tahliller ara- sında 12 numaralı yazı sahibine büyük bir istikbal 1 — (Gümüşane) F. Erdoganı İnatçı ve müstehzi tiplerden. Zekâsı yeni inkişaf etmektedir. Kimseye iti - mat etmez. Yaşi ilerledikçe - itidal ve mubakeme sahibi olacaktır. Biraz müs riftir. 2 — Sait Şevket: Mübalâğayı sev- mez. İşlerinde intizam ve doğruluk a- rar, Bazan müsrif, ekseriya muktesit- | tir. Herşeye ve herkese inanmaz. U- | zağı görüş kabiliyeti yaşiyle mütena- siben artmaktadır. 3 — Exş, Ef. 66.: Asabi ve hayalper- ver tiplerden. Maddi ve yorucu işler- de muvaffak olamaz. Kararsızdır. Fi- kirlerinde ittirat yoktur. En büy!* kusuru: Sebatsızlığıdır. Muhitini de - ğiştirirse, hayatında tahavvüller hu - sule gelebilir. 4 — Cingöz - 815.: Mütecessis tip- lerden süratle karar verir, Görüşleri-- de isabet yoktur. Yapacağı işlerde in- | tizamdan ziyade sürat arar. Alayişe kapılır. Göze çarpan kusurlarından bi- rTİ de: Sebatsız ve lâkayt oluşudur. Sevdiklerine karşı biraz — vefakârdır. | Cesareti yoktur, Hesap işlerinde mu- vaffak olamaz, 5 — Vedia Rifat: Evhamlı ve asa- bi tiplerden. Fikirleri de işleri kadar dağınıktır. Musikilye istidadı sön - mektedir. Herkese itimadı yoktur. Şüphe ve karasızlık içinde yaşar. Ha- yatta mes'ut ve muvaffak olması için, yorucu bir meşğale bulmalıdır. 6G —A V. - 85.: Mutevazi ve sa- bırlıdır. Yaşi ilerledikçe musikiye is - tidadı artacaktır. Bazan sebatkâr, ba: | tesbit etmek çok — güçtür. | yeti çok geç inkişaf edecektir. Vefa - müjdeliyor. 8—İN. Ayanoğlu (7): yaşiyle inkişaf etmektedir. İtidal hibidir. Fazla cesareti ve atılganlığı yoktur, fakat korkak değildir. İsrafa meyli vardır. Merbametlidir. 9 — Clara Bow: (Eğer daimi el yazınız bu şekilde ise, karakterinizi Maamafih tahlil etmeğe çalışacağım!) Mütered » dit ve mütecessis tiplerden. Görünüşe ve sefahete meyli vardır. Ketumdur. Yorucu işlerden hoşlan - maz, fakat daha ziyade adeli işlerde muvaifak olabilir. Eksantrik zevkleri vardr. Muhitine çabuk uymak kabili- yeti yoktur. Vefasız değildir. 10 — Nedim (271): (Yalnız el ya- zınızı yani mektup met tahlil © « diyorum). Fikirlerinde Hafızağt zayiftir. Uzağı Zekâsı sına ve samimiyetine güvenilebilir, İş- lerinde doğruluk arar. Az kıskançtır. Dostlarını ve muhitini fazla düşünür. Riyakâr değildir. T1 — (Karaköy) Feridun Salihat Biraz inatçı ve soğukkanlıdır. Nefsi - ne itimadı varsa da ba: i ha İnah- maz, Bazan kibirli görünür, fakat fit- reten mütekebbir değildir. - Sefahete ve israfa meyli vardır. Müteşehbis de- gildir, maamafih tuttuğu yarıda bı- rakmaz, Zekâsı geç inki aşlamış- tır. İşlerinde intiz. Zevki şe- limine güvenilebilir. 12 — (P. C. N. talebesi).: Azım tiplerden. Nefsine iti madı vardır. (Merhamet) i bazan lenceli hoşlanır. Vefalıdır. Fazla kıskanç de- gildir. 7 — (Gümüşane) Trabzonlu M. Salih: İşlerinde intizam ve doğruluğu sever, Mütecessis olmakla beraber kim senin zararına çalışmaz. Biraz kibir « zan kararsızdır. Eği muhitten zaaf, bazan da aciz telâkki eder, ( görüş kabiliyeti yaşı ilerledikçe tacaktır. Mimaride muvalfak ve şöh - ret sahibi olabilir. En büyük meziyeti: Sebatkâr oluşudur, Makul düşüncetle - re karşı itiraz etmez. İşte olduğu ka- dar sözde de ölçü ve mantik arar. İs - lidir. Zekâsı basit, fakat hafızası kuv- vetlidir. Müsrif değildir. Bu filmin bilmemiz Miriam Bugün sinema sütunlarımızda da görüldüğü veçhile, Amerikada, mevzuu İstanbulda geçmesi muta- saver olan bir film çevrilmek ü- zeredir. Bu filmin adı: “İstanbulda ta- harriyat,, tır. Filmin ne vedide, ne zaman geç- miş, hayali veya hakiki bir vak'a- ya temas edeceğini bilmiyoruz. Haber, Amerikadan ve Avrupa- dan muntazaman gelen sinema ha- vadis raporları arasında okunmuş- tur. Ve gene ayrıca öğrendiğimize nazaran, film kumpanyası bura- daki merkezinden İstanbula ait bir takım vesaik, fotoğraflar istemiş- tir. tikbali çok parlaktır. Dr. W. mevzuunu lâzımdır! Jordan Şu fikirdeyiz ki: Bu memlekete — e ait yapılacak olan bu filmin tefer- rüatile alâkadar olmak lâzımdır. Film, hakkımızda bir propaganda mabiyetinde bulunabilir. Bunun — süi tesir hâsıl etmeşi herhalde is- tenilecek bir şey değildir. Buradan giden resimler, alınan malümatın behemehal bir kontrol edilmesi e- ğger fotograflar gittiyse birer — su- retlerinin gözden geçirilmesi ve hakkımızda sorulması muhtemel sorgulara, faydalı müspet cevap- lar verilmiş olmasına dikkat et- mek elbette menfaatimizedir. Haiz olduğu ehemmiyete binaen ait makamların alâkaşını uyandır- mağı muvafık gördük.