B İ "| k üm.lhh değil, teferrüatta da ı :;'.îmdilik durdurulmuştur!) de » n F; Benim Yahudi düşmanlığı- na düşmanız! (Baş tarafı 1 nci sayıfada) Tatlara varan ırkçı değiliz.. ttekim, Hitlerciler, Hohenzol- er kadar mükemmel aknanca Einsteini kapı dışarı et- Mek hatasına düşerlerken, biz, —'_o"lıınlı devletinin sakim siya- ı'_f" Yüzünden — dilimizi bir türs Ü doğru dürüst öğrenemiyen va- tandaşlarımızı dilimizi konuşmı - Ya, bizim harsımızı temsil etmeğe Avet ediyoruz. Devletin siyaseti ;Hııiu gibi, halkın meyli de lur, Hitlerciler: — Ey yahudi! Irkan bizden ol- "_“.İllııı halde, aramıza karışma! Bizi takliden almanca konuşup al- Man gibi yaşama !... - diyorlar, Bizim milliyetçi gençlerse, bu- Run aksini bağırıyor: $ — Tramvaylarda — itpanyolca, Tansızca konuşma!.. Vatandaş, "'f' kçe konuş!.. Akalliyet teşek-| fu'leriniı dar çemberinden çıkıp izim geniş ummanımıza karış!.. Kemalizmin Hitlercilikten ne kadar ayrr olduğunu gösteren di /— H#er bir bariz hayati misal de, Al - manyadan hudut dışına çıkarılan| Musevi profesörlere İstanbul üni-| / Yersitesinde izzet ve ikbal ile kür- dü yerişimizdir, Bunu, yeni rejim, tükörüne, bilmeden, düşünme - den yapmış değildir. Nihayet, Halk Fırkasının altı dan bir tanesi “Irkçılığı,, de- | “Milliyetçiliği,, işaret ederken er, bu kelimeyi, şuursuzca, te-| * MAdüfen, aradaki farka bakmadan Ti seçmiştir?. n_'hııniiîıııiz mecmuayı baştan Atağı okuyarak, yalnız bu ana is- Toğru hareket etmemiş gördük: 1 — Mecmua, Türkiyenin filâm ::Crlndı, musevilerin müraba- ilik ettiklerini söylüyor: (Öz- k çiftliği yahudilere satılmakta ı'“ yanlış bir muameleden dola- Yor.. '.AH!İo şu kuvvetli misal iradına İ.::lını: Bir çiftlik musevilere az satılacakmış, satılmamış! rabahacılık elbette fena bir "’di,_ Zaten devlet, bununla mü- Umur yerin nında kast olduğu anlaşılıyor Yangından evel Beykozla gaz depoları arasındaki telefon teli ile nöbetçi kulübesi telinin kesildiği Para verenler musevi olmadı- —_k'"’iı bu açmaza düşen biçare- 'h Arasında da yahudiler yok de- .:*:iıxuii surette b:kı:dıglî.n elere de » Onla- ;::'.l nice ::r:ı:ıçlın, zavallıları N ntııüıılıil gazetemizde misali- ,'::duiunuı dalavereci akalli«| ı*.ıınmdı, namuskârane ve idane çalışan ekseriyetleri inkâr edilemez. t O Mecmuada, bir takım mu- Ha Puharrirlerin bile kendi ırk- üi bin türlü fazayrhle itham! 'ş'b:_!llqor. Fakat, doğrusu, Tn hissini veriyor. Hatta, bu 55.— e, şu olmuş fıkrayı ha- t 'vlhl'lle, iki zat, cühelâ mecli» l :u.ı. ediyor. Zalimane faizle ye- N:"l ne diyorsun, efendi? İk- N E"lımıd Viw, “Cemiyetler,, L'ş—""llmı' eserinde, “Bir reis, *l, '&tin başında iki sene kal- » diye yazar.. Beni mev- q.*_ Atamızsınız, L kat, filosof Rişar Mango| Feisin bir sene evvelki mu olmasını söyler.. Onunl Boğaziçinde — Umuryerindeki gaz depoları yangını hakkındaki adliye tahkikatına dün geç vakte kadar devam edilmiştir. Üsküdar müddeiumumisi Hay- dar Naki bey, meseleye vazıyet e- derek dün muavini İlhami beyle birlikte hâdise mahallinde alâka -| darları isticvap etmiştir. Yangının suikast eseri olduğu hukkında kuvvetli delâil elde edil. miş ve yangın yerindeki gece bek- çilerinden Osman, Arnavut Yakup Danyal ve Sait zan altına alınmış- lardır. Müddeiumumilik bu yangın i - şinde vasıta olarak kullanılan eş- hasın hepsini meydana çıkarma - ğa muvaffak olmuştu ve bunlar yakalanmışlardır. Yangın esnasında gaz depola - rında gece nöbetçisi olan gümrük muhafaza memuru Faik efendi de isticvap altına alınanlar arasında - dır. Yangını ilk gören bu memür dur. aa ere ll DANEE AM Köycülük kurultayı Tüvlke Talebe Birliğinin ilk köy- cülük kurultayı dün Halkevinde toplanmışlır. Toplantıda bir çok talebeler köy iktisadiyatı ve — köy sıhhati, derdi etrafında söz söyle- mişlerdir. Neticede köycülük ko- Tunda çalışacak talebenin takip e- deceği programın Haziranda çıka- cak Talebe Birliği mecmuasında neşredilmesi kararlaşmıştır. Tramvay ücretleri Tarife komisyonu elektrik üc « retlerinden elli para indirilmesine 'Arar vermişti. Tramvay ücretleri- ni tetkik eden komisyon ılekîrik] Harifesini nazarı dikkate alarak tramvay ücretlerinin de tenzili lâ: Zimgeldiğine karar vermiştir. Ve kâlet, kararı tasdik ettikten sonra ".""'7 ücretlerindeki — tenzilât nispetleri anlaşılacaktır. _""""""'—-—ı—ııı-ıı»-—ıı-ı-ınıııı-—ıım için, cemiyeti ben ele alacağım.. Birincisi: — Ylıll!! Yalan.. . diye haykır- mış.: Rişar Mango diye bir filo « sof yoktur! Bana, kitapta yerini göster.. Nerede okudun? — Senin iktısatçı Edmond Vi. win “Cemiyetler,, isimli eserinde okudum.. O kitabı getir; içinde bu layım., Onun gibi: Mecmuadaki mehaz. lar gösterilsin.. Kitaplar hani?.. alım ! 3 — Filânca fotoğrafçının ca « mekânma, matem tülleri içinde, vefat etmiş bir paşanın resmi ko - nulduğu, yahudi fotoğrafçıların i- se bu milli mateme iştirak etmedik leri yazılıyor. Fakat, gariptir ki, ayni mecmuada, ismi geçen fotoğ- rafçınım ilânı var. Bundan masda alman firmala- rının da ilânları göze çarpıyor. Kısazası, bu gibi neşriyatı hoş görmemekte mazuruz, Türkiyede, yahudi düşmanlığına düşmanız. (va-Na ) tesbit edilmiştir Faik efendi, hâdise hakkında şunları söylemiştir: “— Yangın çıkmadan gaz de - poları önünde dolaşıyordum. Ge - ce saat on bire doğru Türk petrol sirketine ait antrepo yanında bu- lunan metruk barakada bir infilâk| işittim, Bu infilâktan sonra yangın! çıktı. Bu barakada evvelce kömür vardı. Son zamanlarda boşaltıl - mıştı. Barakadaki infilâkı mütea - kip, yangını ihbar etmek üzere o civarda bulunan telefona koştum. Fakat telefon bozuk olduğundan havaya beş el silâh atmak suretile tehlikeyi haber verdim. Yangının geç haber verilmesine telefonun bozukluğu sebep olmuştur.., Yapılan araştırmalar neticesin - de, yangından evvel Beykozla gaz depoları arasındaki telefon teliyle nöbetçi kulübesindeki mevzii tele- fonun teli koparılmak - suretiyle kesildiği anlaşılmış ve bu — nokta da, yangının mürettep — olduğunu teyit etmiştir. İtfaiye, — zabıta ve fen memurlarının iştirakiyle hâdi» se mahallinde mütexddit keşifler yapılarak işin iç yüzü aydınlatıl - miştır. Tahkikâtı idare eden müddeiu -| mumi Haydar Naki bey, yanan de| polarla alâkadar müesseselerin erkân ve memurlarını bugün Üs- küdar adliyesine celbettirerek sor guya çekecektir. Hâdisenin asıl mürettiplerinin bu gün tevkif edil- Iyi kıracı Haydarda hamam sokağında oturan Nezir Efendinin geçen haf-| ta bir miktar odununu ve dün ak- şâtm da çocuğunun kulağımdaki iki liralık küpesini çalan kiracısı Na- ciye Hanım yakalanarak hakkın « da takibata başlanmıştır. Ağırca yaralandı Galatada oturan Şehabettine dür. Ga'a'ada numarası meçhul bir otomokil çarparak ağırca yara lamıştır. Ayaklarından Cihangirde oturan Anderya ço- cük tramvayla Tophaneden geçer ken tramvayın yanından geçerken bir arabaya çarparak iki ayağın - dan ağırca yaralanmıştır. Arabacı yakalanmıştır. Vali B. Milliyeti dava etti Esnaf Bankası meselesi — etra- fında Milliyet gazetesinde yazılan yazılardan dolayı Milliyet gazete- si aleyhine iki dava açılmıştır. Da- valardan biri belediyenin şahsiye- ti maneviyesi namma, diğeri de vali Muhittin Beyin şahsı namına açılmıştır. Her iki davanın müşte- rek takibi eski adliye Müsteşarı| katı Rami Beye havale edilmiştir. yangı- mesi muhtemeldir. ÇYT Yangımdan hangi müessese ve müdür ve mensuplarının doğru - dan doğruya mes'ul oldukları bu- günkü tahkikat neticesinde anlaşı- labilecektir. Dün akşam vaziyet hakkında Üsküdar müddetumumi. Belediye turizm şubesinin dikkatine 14 mayıs pazartesi günü, İstân- bul için ve onun seyyah işleri vas disinde beslediği ümitler hesabına pek hayırlı bir gün olmadı.. Bir İngiliz kadını, süratle giden otomo bil, açılmış yol ve o yolun diğer bir pervasızı tramvay yüzünden öldü. İki vatandaş ve gene iki diğer ec- nebi yaralandılar, Fakat iş bunun- la bitmiş ve bitecek gibi değildir. Yerebatan sarayında da bir seya« hin ayağı kayarak kapaklandığı ve gözünü çarplığı işitiliyor. Bu kadın pek ehemmiyetli olmıyan be resini bir eczanede iyi ederek ge- zintisinden geri kalmamıştır. Ne tali! Bilhassa bu işlerin devamlı bir liğinden şu malümatı aldık: “— Yangın bir kazı veya hata eseri değildir. Bunun kast eseri ve mürettep olduğu muhakkaktır. A- teşin ilk çıktığı metruk barakada- ki iştial, benzin gibi bir madde konulmak suretiyle yapılmıştır. Yangından mütevellit zarar, tesisat da dahil olduğu halde 150 bin lira kadardır. Maamafih ne yanan gaz benzin ve motorin mik- tarı, ne de bunların kıymeti henüz kat'i olarak tesbit edilmiş değil . dir. Henüz şu veya bu müessese we mensuplarının mes'uliyetlerin » den bahsetmek doğru değildir. Çünkü tahkikat bitmemiştir. Mes'uller tesbit edilince gazete- tere bildirilecektir.., Ada stadı Yarın saat ikide Büyükadada Halkspor ile Modaspor bir maç | yapacak bu ayni zamanda Büyük adada yapılan stadın küşat resmi de yapılacaktır. Tebrik Cümburiyet refikimiz on bir yaşına basmıştır. Tebrik ederiz. Sıhhat muayeneleri Her nevi nakil vasıtalarını kul- lananların bir Hazirana kadar sıh hat muayenelerini yaptırarak cüz- dan almalrı lâzım geldiğini şube müdürlerine bildirmiştir. Esnaf bankası tahkikatı Esnaf Bankası tahkikatma müd dei umumilikçe dün devam edil- miştir. Bugün bazı kimselerin da- ha dinlenmesi ihtimali vardır. Tah kikatın bu ay sonuna kadar süre- ceği anlaşılıyor. Bir hayır sahibi İsmini bildirmek istemiyen ha- yır sahibi bir zat dün Darüşşafa- kaya 100 lira teberrüde bulunmuş- tur. Kendisine müdiriyetçe teşek- kür edilmektedir. Takas işleri Bir müddeten beri şehrimizde takas suiistimali etrafında tahki- kat yapan müfettişler işlerini bi- tirmişler ve Ankaraya dönmüş- lerdir. üyük Peygamberimiz lan ve asarı İlmiye kütüphanesi tarafından forma, forma neşredi- len (Büyük Peygamberimiz haz-| reti muhammet) eserinin ikinci i Kenan Ömer Beyle belediye avu-| forması çıkmıştır. kontrol altında bulunmasına tavas sut edecek “Belediye turizm şube- si, mensuplariyle birkaç nokta münakaşa etmek isteriz: 1 — Seyyahların grup halinde gezmesi, yani otomobillerin sıra sıra biribiri ardınca giderek sokak ları asgart 40 .— B0 otomobille iş- gali nasıl bir vaziyettir!?. Buna müsaade edildikçe, geliş geçişe kat'i surette engel olması icap eden bu teselsül karşısında, diğer nakil vasıtalarınım durup beklemek tabiiliğini göstermemesi gayet zıt bir harekettir. Bunu düşünüp, bir yola koymak zımdır.. 2 — Seyyahların gezdiği "_3“"' lar,, diye bir mantaka var. Edirne kapısının haricine çıktıkları ve o « rada tek, dar, hele yukarıda par « maklıksız bir merdivenden o du « varlara tirmandıkları görülüyor. Buraya yüzden fazla insan çıkınca ne inebiliyor, ne de tekrâr çıkmıya gelenlere bir yol ve yürümek im - kânı kalıyor.. Alt merdiven kadım. ların mini mini topuklarımın girip takıldığı aralıklı demir çubuklar- dandır.. Başka merdiven yapıla « - maz mı?, Yukarki merdivene par. maklık konup da dağa tırmanır gi bi heyecanlar, korkular, tereddüt - ler geçirdikleri o mımntakanın se « lâmetini temin mümkün değil mi- dir?. Sonra bir çıkış, bir de diğer bir , mümasip yerden geniş basamaklı i- niş merdiveni lâzımdır. Hep ya « pılmak, bakılmak ister, 3 — Yerebatan sarayı — denen yerde geçen sene Ledi bilmem kim isminde gene bir İngiliz. kadının kayıp düşerek ayağı burkulduğu kaydedilmişti. Buranın - sahibine yaptırtmak, ziyaret günleri, hatta her zaman kaymanın önüne geç - mek için talaş, veya kum döktür. mek olmaz mı?. Ve nihayet seyyah kafilesiyle beraber, şehrin mutena bazı yerlek rini mütehacim otomobil yığınile kaplıyan toz gibi en ehven ve gay- ri, hissi bir şeyin önüne geçmek, muayyen yerleri mensup olduğu müesseseler faaliyetiyle veya bilâ- vaşıta sulamak tozlarını yatıştır « mak lâzımdır. Böylece seyyahlar şehrimizi da « ha çok beğenecek ve cidden "müü- tehassis,, gideceklerdir. Hikmet Münir Inkılâp enstitüsünde Eski adliye vekili Mahmut Esat bey dün İnkilâp enstitüsünde son dersini vermiştir. Bugün Recep bey dersini verecektir, gene geniş ve yeni merdivenler D