EeM ŞUM : “Aheste beste Tarihi ve mevkii lâzım değil, bir gün, kalabalık bir tinayet oldu. Bir adam, diğer bir adamı, başından, bıçakla yarala- di yerde, bir| Derhal, polisler geldi. Carih, türmü meşhut halinde yakalandı, | Yaralı ve şahitlerle birlikte kara -| kola sevkedildi. Ben de, gazeteci Merakiyle araya sokuldum. Kan,| oluk akıyor. Fakat, “kim vur- “neden vurdu?,, “nasıl vur - “sen sus, sen söyle!,, “sen ne| gö n birinci şahit?.,, hi *“ikinci şa-| sen anlat!,, nevinden bir istin î Sonra, bir| Odaya geçildi. Orada kâğıtlara ve di Kan| hâlâ akıyor. Neden sonra, yaralı sevkedildi. ni ltak devam etti. ikinci ©'terlere bir şeyler yazıldı. Nereye gönderildiği- farkedemedim. Umarım ki, ec- eneye, tedavi için yollanmış - Kimseye vicdan azabı olmasın| diye, bu gecikme yüzünden hıumcı ebiyet verilip verilmediğini id- dla etmiyeyim. Lâkin, umumi bir Not olarak şunu söyliyeyim.. Kanlı bir vak'a oldu mu, Yub, bütün şifahi ve tahriri mıc'elerden evyel, tedavi — yerine rderilmeli, eğer behemehal a- cele _ıfadui alınmak isteniyor- komiserinden kâtibine kadar, > eden bütün zevat onun aya ı a gelmelidir. Bu usul Tatbik e-| her halde, — vak'aların fec. eleri yarı yarıya hafifler. asır, sür'at asrıdır di- mec - mua- rminci yorlar, Sporcular, gazeteciler, sa - hayiciler, dakikalara| kiymet veriyor. Devletin her han - £ saniyelere, c müessesesi bundan müstağ- | amaz. &, adliye cihetinden işi ele| Yukarıda — bahsettiğim | k tün vak'a şahitlerini, hat-| tâ sami'lerini nefretle — galeyana Telirecek bir cinayet — işlemişti. Hem suçlu, hem güçlü mevkiin- deydi. — Yaralanan pek Mağdurdu: Namusu, serveti, öm- Tünün seneleri gaspedilmişti. O an, herke! — Cani, c nt diye diş biliyordu. Eğer vaka gazetelerden uzun u- Zun yazıldığı ve ağızdan ağıza do-| *ştığr sıralarda bu adam cezasın'| Sörseydi, onun gibi — cinayetleri işlemek mevkiinde olanlara da ib- Tet teşkil edecekti. Esasen vazır kanunun ceza ver - Mekteki muhtelif maksatlarından | 'kisi, müddei mevkiinde bulunan #Mmenin cürme ceza verilmesiyle ökini ve cürüm istidadında bulu- Manlara ibret teşkili değil midir? Fakat, muhakeme safhaları, iki *eneden fazla sürdü. Bu müddet “etfında tevkifhanede, mücrimle Arşılaştım, Emin olunuz, çok mü- “nebbih, hattâ pişman olmuştu -| ürtken, kuzu haline gelmişti. Bu- 8 Tağmen, arası aylarla uzama- '*Asının sebebine bir türlü akıl &-| ise, bulmalı!. ğim celselerden sonra, a- ağır bir cezaya çarpıl- e n en ehemmiyetli ikisi bu za- :': zarfında ölmüştü. Diğerleri l—._ıı ı'k ayı kısmen unutmuşla t #ide işide hafıza gala ağ'ardı. ,_“iF;î_er nn_h!cümiyeı ncl_icexi cür *| Miş nı"'"'ü'ı'—ıp hemen istinsal edı.l - *'saydı, yukarıda bahsettiğim intibah,, gayeleri elde e Fakat, bu sefer, ahali, | Bilamy ?!“:îndn ben-— cezaya çar-| T iki sene evvelki kabahatini Vapurculuk şirketinin yeni ah dıği Pake kumpanyasının Tadla smirdeki vapuru dün Marsilya- dan limanımıza gelmiştir. Vapur| evvelki gece Çanakkaleden geçti -| ği malâm olduğundan vapurculuk! şirketi hissedarları ve sair davetli.| İtRE sabelii Büztnü vağurü ' ile Sigorta şirketinin hilesi Ticaret müdürlüğü bir ecnebi hakkında takibat yapılması için dün müddeiumumi-| sigorta şirketi liğe müracaat etmiştir. Bu sigorta şirketinin ismi Danup'tur. | Ticaret müdürlüğünce bu şirket, | muamelâtını defterlere kaydetme- den gizli şekilde yapmak ve mü - kerrer sigortaya ait olan hisseyi vermemekle itham edilmektedir. | Bu hususta ticaret müdürlüğü- nün yaptığı tetkikata göre bu si - gorta şirketi uzun müddettenberi yaptığı sigorta muamelelerinden mühim bir. kısmını kaydetmemiştir. Banka bu mua - | melelere ait paraları bir ecnebi | defterlerine bankasında açtığı hesaba müte - | madiyen yalırmıştır. Bu şel ait olması lâzımgelen hisse veril » memiş ve yapılan muamele de mütemadiyen hükümetin kontro - lundan kaçırılmıştır. ! Cümhurreisi Hz. nin tekaütlere iltifatı mükerrer sigortaya Umum mütekaidini askeriye- nin büyük hamisi yüksek kuman- dan ve şefimiz Reisicümhur Gazi Mustafa Kemal Hazretleri | fından cemiyetimize lütfen hedi> ye buyrulan imzalı fotoğrafları-| Bın talik merasimi 18/5/934 cu- ma günü saat 14 te icra olunaca. ğından azamızın bu şerefli mera- | simde hazır bulunmak üzere tam| vaktinden yarım saat evel chnc-! lara-| cilerde cemiyet umum nlfrkl'z:ne, gelmeleri rica olunur. Matbuat, milli müesseseler, İs- tanbulda bulunmakta olan muh- terem mebuslarımıza ve muvaz- zaf ve mütekait kumandan ve si. lâh arkadaşlarımıza bu merasimi teşrifleri icin ayrı — davetiyeler| göndermiye vaktin müsaadesizli- ginden dolayı işbu ilânm davet mahiyetinde telâkki yüksek huzurlariyle eski askerle- buyrularak re memnuniyet ve şeref vermeler rini ist'rham eyleriz. —i nazarı itibara almamağa başla -| dik; “vah, vah! Pek ağır mahküm edildi! Yazık oldu!,, diye düşün -| meğe başladık.. Hukuki ve ticari işlerin cereyan etmesinde belki bir hik- met tasavur edilebilir. O, ayrı bir mevzudur, Lâkin, cezai işler, cür- mün işlenmesinden itibaren âdeta bir sür'at koşusu gibi neticeye en| kışa yellardan — ulaşmalıdır. ki,| mazlümu kurtarıp zalımı cezalan- beklenen netice ağır dırmaktan asıl istihsal olunsun. | (vaNa) | ı'Çocuk sineması Ço- rketinin yeni aldığı TARI vapuru dün geldi K Son aylar zarfında bahri ticaret filomuz ayeniden dört 1 vapur ve şilep daha iltihak etti yeni vapuru karşılamak üzere Mar| maraya doğru gitmişler ve saat on birde yeni vapurla Yeşil köy açık- larında karşılaşmışlardır. İki vapur düdükleriyle yekdiğe-| rini selâmlamışlar ve beraberce limanı doğru gelmeye başlamış - lardır. Yeni vapur Kabataş önünde de mirlemiş ve heyet de burada va-| purdan çıkmıştır. Tadla vapuru Türk deniz tica- ret filosunun en lüks ve en büyük vapurlarından biri bulunmakta -| dır. Vapur satın alındıktan Marsilyada havuzlanmış ve için - de bazı tadilât yapılarak daha iki salon ilâve — edilmiştir. Vapuru | Marsilyadan şehrimize Aziz kap- tan getirmiştir. | Yeni vapura isim koyma mera- simi çarşamba veya perşembe gü .| sonTa nü davetlilerin huzuriyle yapıla - cak ve vapura Tarı ismi konacak- tır. Deniz ve hava yolları müste « şarı Sadullah bey deniz ticareti - mizin yeni aldığı şekilden sonra satın alıman bu yeni vapura isim konma merasiminde bulunmak ü - zere İstanbula gelecektir. | Tarı vapuru Karadeniz hattına tahsis edildiğinden pazar günü ilk seferini yapacaktır. Şirketin yeni aldığı Doeminika | vapuruna Aksu ve Mudanya hat » tında işlemek üzere alınıcak di « ğer bir vapura da Güneysu ismi ve rilecektir. | Bundan başka sahillerimiz ara- sında işlemek üzere bir yerli kum- panya tarafından son gı'ı'ı_nlıd_c_ Gene bir kaza Taksimde Hamal başından geç- mekte olan şoför Mustafanın ida-| resindeki 2047 numaralı otomobil | hamal Ahmet isminde birine çars| parak yaralamıştır. Şoför yaka «| hanmıştır. Pantalonu çalıyordu Köprü Kadıköy iskelesinde A -| kay Pendik vapurunda ateşçi Ah -| medin makine dairesinde bulunan pantalonunu çalan sabıkalı Os- man cürmümeşhut halinde yaka - | lanmıştır. Bıçakla yaraladı | Kadıköy Kurbağalı Kızlarağa- sı caddesinde Ömer paşa köşkün - de çalışan ameleden Hamit ile Nuri araşında bir iş meselesinden Hamit, Nuriyi bıçakla yaralamıştır. Ha - çıkan kavga neticesinde mit yakalanmıştır. ea Sti lümaldk eeei eZi Şevket Süreyya beyin gençlerle müsahabesi Kadro mecmuası müessislerin- den ve Anakra ticaret mektebi müdürü Şevket Süreyya bey, ev * velce de haber verdiğimiz gibi, dün, Halkevinde, kendisinden neş etrafında| sualler sormak istiyen gençlerle birkaç saat görüşmüş, mütemmim riyatı ve konferansları izahat vermiş, sonra, akşam üzeri Ankaraya avdet etmiştir. İngiltereden 5000 — tonluk ve 15 yaşında yeni bir yük vapuru daha| alınmıştır. Gene son aylar zarfın -| da bir Türk armatörü tarafından alınan ve Mete ismi konulan yeni bir şileple beraber son aylar içinde | deniz ticaret filomuz bir hıyliW zenginleşmiş oluyor. Kız kaçırma vak'ası Geçen cuma Kâğiıthane çayı - rında heyecanlı bir kız kaçırma| vak'ası olmuştur. * Vak'nın faili Osman birisidir. Osman bundan bir müd- isminde det evvel Kasımpaşa civarında o-| turan Hayriye hanım isminde bir kızla sevişmiş, fakat kızın ailesi evlenmelerine muvafakat etme -| miştir. | Bunun üzerine Osman da kızı kaçırmıya karar vererek fırsat göz lemeye başlamıştır. Nihayet, geçen cuma günü Hay- riye ailesiyle birlikte Kâğıthane -| ye gidince Osman da bunu fırsat bilmiş ve Memişle Süleyman is - minde iki arkadaşiyle bir otomo » bile atlryarak Hayriyeyi takip e meye başlamışlardır. Bu esnada bir fırsat düşürüp üç kişi kızcağı- zın üzerine atılarak kendisini oto- mobile atmışlar ve kaçmıya baş - lamışlardır. Bunu gören ailesi derhal jan -| darmaya haber vermiş ve olomo -| bili takibe başlıyan süvari jandar- malar yolların bozukluğundan do- layı kaçamıyan otomobili Kemer- | burgazında yakalamışlardır. | Hayriye aileşine teslim edilmiş | ve Osman, Memiş, Süleyman da tevkif edilerek adliyeye teslim e - dilmişlerdir. | Maarif işleri İstanbul ilk mekteplerinin im- tihanları hazirandan itibaren bi- tirilmiş bulunacaktır.. Bu — sene, vilâyet dahilindeki ilk mekteple- | re 26.883 ü kız ve 31.130 u erkek olmak üzere tam 58.013 çocuk de-| vam etmiştir. j Vilâyet dahilindeki halk geçen devrede ted- 194 dershane vücude getirilmişti. Ba- | zt dershanelerde müşterek mual-| limler kullanılmak — şartiyle, bu teşkilât 179 muallim tarafından idare olunmuştur. Geçen devre | de bu dershanelerde A kısımları için 2783 müdavim kaydolunmuş ve bunlardan 806 kişi şehad:lnı-[ me almıştır. B. kısımlarında mü- davim miktarı 1331, mezun m'k—ı tarı da 676 dır. Bun'arın — hari- cinde A. kısmı için 529, B. kısmı| için de 128 kişi imtihan için mü- şehadetname risatı için racaat etmişler ve almışlardır. Bu sene kıdem zammı alacak muallimler İstanbul maarif mi- dürlüğü tarafından 1702 numara- hi kanun ahkâmı dahilinde tefrik| edilmişler ve listeleri — vekâlete| takdim olunmuştur. Bu listeye 400 muallim dahil bulunmakta- dır. (AAJ cuk tiyatrosu Bazı sinemalarda, filân yaştan filân yaşa kadar çocukların içeri- ye alınamıyacağı sarahatle söyle» necek; bir küçük ilân halinde gi- şenin yanına asılacak kadar, “Ço- cukları koruma hareketi,, bugün- lerde ilerdedir.. Bunun iyi bir şey olduğunda şüphe yok. Çünkü bu- gün revaçta olan filmler, zaman oluyor ki büyüklerin bile hayatla- rında kuyvetli tesirler, intibalar bırakacak bir mahiyet arzedebi. lir.. Buna karşı, en körpe istidadı, her halde, en candan sıyanetle ka- nat altına almak lâzımdır. S:nemaların maneviyet üzerin - de tesiri, gene bugünkü mülâha» za'arın en cınlı bir diğer mevzu- udur. Yeni matbuat kanunu çıka- cak diye muhtelif noktai nazar. lar serdedildi. Gazete neşriyatına gösterilen haddin, ayni şekilde ge- ne sinemalar2 da teşmilini istiyen- ler oldu... Sinemanın müspet, el üzerinde, kütüphane icinde daimi altında kalmabile. cek bir şey olup olmadığı ve mat- bu bir muzir tesire nazaran ne gi- bi bir ehvenliği bulunduğu; sines mayı kurtaracak gibi de ols>, ge- ne, çocuğun her filmi görmesine müsaade edilmemelidir. Burası kat'i... Fakat sinema; bir eğlence, boş bir vakit geçirme yeri, icabında iyi bir terbiye zeminidir. Çocuk- ları da alâkadar edebilecek, onla- ra hatta nafi olacak filmler ele geçirmek mümkünken, o taraf ni« çin araştırılmıyor Bugün dünya yüzünde, bir çok mazarrattan surette tesiri sit, — eğlendirici, külliyyest uzak, belki fikre ciya- det bile getiren film anasırı var ki, bilhassa bununla şöhret almış. — lardır. Çocuk filmleri mevcuttur. Çocuk eğlendirme vadişinde me- haret kazanmış, o hayırlı işle ge- çinen, hayat bina eden insanlara raslanır. Bizde bu saha neye rağ- bet görmiyor!?. Tasavvur ediniz ki şuraya veya buraya girmekten pek haklı suret- te menedilen büyük bir çocuk ta- bakası, teşkilâtlı surette eğlendi- rilmek üzere gene geniş ve bere- ketli bir çalışma fırsatı hazırla- maktadır!.. Bizim sinema stüdyo- ları, çocuklar için de film çevir- melidir. Çocuklar için profesyonel temsiller vermek gerekir. Kâhille- rin zevklerine devamla hizmet e den sinemacı'arımız, küçükleri de faydalandırarak, elbette para da- hi kazanabilirler. Menetmek fevkalâde güzel, fa- kat doğrusunu temin; iki iyiliğin bir araya gelmesidir. Hikmet Münir Keresteciler hali Kerestecilerde inşa — edilmekte olan büyük hal binasının ancak teşrinicvel bidayetinde bitirilebile ceği an'aşılmıştır. Hal yalnız sebe ze ve meyve işini idare etmiyecek, ayni zamanda yumurta, peynir, yağ gibi bozulmıya müsteit olan maddeler için de bazı tedbirler a- lacaktır. Ezcümle yumurtaların üs tüne larih konacak ve kaç gündük olduklarına göre fiatları da deği » şecektir. Ahmet Muhlis | Bey : Müddeiumumi — muavinlerin - — den Ahmet Muhliş bey adliye bi — rinci tevkif bürosu şefliğine tayin edilmiş ve kendisi yeni vazifesine başlamışlır.