Dünkü kısmın hülasası Tormrıs, İskitlerin Ecesidir. Alınça Han, öonun kocasıdır. Kıtlık — oluyor. Ne yapacaklarını düşünüyorlar, Bir ihtiyar ortaya çıkıp diyor ki: — Beaim bir tek sözüm |— Dinleyin de isterseniz yapmayın; — bundan yirmi yıl evvel anayurdu- muzda idik. Gene böyle oldu. Ben © zaman otuz yaşlarında idim. Ba bam benim gibi idi. Çoğunuz onu — tanırsınız. Tanımıyanlar da duüy- — Mmuşlardır; bilirler. K Etraftan bir uğultu halinde ce- — vap geldi: — Tanırız; Kurt bakışlı (Ba - kıçur) w hepimiz tanırız. — O halde ben size onun o za- man söylediği ve bizi kurtaran sö zü tekrar edeceğim. ? Alınça Hanla Tomrısın gözleri / parladı, Kenardan birisi bağırdı: — O sözü hepimiz'biliriz. — Biliriz. Birdenbire, binlerce ağız, git- tikçe büyüyen, yükselen, bütün boşluğu doldurduktan sonra Gök |— Tanrıya kadar çıkan bir sesle hay kaırdı: — b — Bu ses gökten yere, yerden gö- Be aksetti: — Göçl... Göç!.. Göç!... Almça Hanm gür fakat ince - den inceye ağrı çektiğini gösteren sesi duyuldu: 'ç — Soyumuz toprak Tanrıya en — çok bağlı bir soydur. Onu kendi - — mizden daha çok severiz. Ondan ayrılmak istemeyiz. Bizi yirmi se- ne beohyeıı bo: kırları bırakmak Le ne vapalım: a ırtık sütü | keıı len kısir bir. ineğe benzerdi. Bizi düşünmüyor, bizi beslemiyor. Sütlü inek — aramağa gidelim. Haydi, yoldaşlar! Göç var!.. Atlılar birden dağıldılar. Ge - — niş ovaların her tarafına yayıldı- — lar, Çadırdan çadıra, ufuktan ufu- ğa, Alınça Hanın buyruğu dalga- var. — Göç var! Göç var! Göç var! — Arabalar koşuldu. Sürüler to- parlandı. Erkekler ve genç kadın- — laraatlarına, kısraklarıa — atladı- — lar, Kağnı gıcırtıları, havlamalar, — melemeler ve kişnemeler — ovayı doldurdu. Cenupta yeşil vadiler, ormanlı — dağlar, zengin şehirler ve köyler olduğunu duymuşlardı. Oraya E — doğru coşkun bir sel gibi aktılar. — Yollarda kalanlar yok değildi. Hutılık ortalığı kasıp kavuruyor- — luktan ve yorgunluktan — ölüyor- — Tar; bir türlü söylenen güzel ülke- /— ye varamıyorlardı. — Yavaş yavaş Alınça Hanın yü- — zü sarardı, kendisi kurudu ve atta B ııdeme-z oldu. Bir kağnıya koydu- sanki ölüme sürüklenen bir yığın p ıı.ıhküın gibiydi. Alınça Han gitlikçe ağırlaştı. O zamanlar batıl şeylere aldır- miıyan, muskanım, şeytanın ve tılı- — sımın ne olduğunu bilmiyen, şey- tana ve cine inanmıyan biricik millet Türklerdi. Bunun için baş- — ka milletlerde kâhinlerin yaptıkla rı şeylerin hiç birine baş vurulma- “dı. Alınça Hanın baş ucunda bol bol demir dövüldü. Gök Tanrıdan ' sağlık istendi, fakat han kurtula - Birdenbire, zaten bir çok hay- van ve insanın yollarda bırakan kabilede korkunç bir panik başlı- yordu. Herkes bir şey söylüyor fa- kat hiç kimse başkasını dinlemi- yordu. Geri dönmek, oldukları yerde kalmak, batı yoluna — sap- mak istiyenler vardı. Halbuki kur tuluş durmadan ileri gitmekte idi. Alınça Han toprak Tanrıya e - manet edildi. Kabilede — ortalık büsbütün karıştı. Akıllılar bunu düzeltmek için çok yoruldular, A- lmça Hanın oğlu Baykal henüz on yedi yaşında idi, O da işe girişti Fakat bir netice çıkmadı. Yeni bir bozgun, hem de ne korkunç bir bozgun olacaktı? Birdenbire dul Ece )(Tomrıs ın, çadırından çıktığı, atına bindi- ği görüldü: — Kurtuluş için yalnız bir yol var: O da ileri gitmek. Yaşamak istiyenler ileriye,. Haydi! Orada bizi hayat, saadet ve servet bekli- yor. Tomrtis üçüncü defa soyuna kı- lavuz oldu. — Cenuba! Orada hayat var. Diye bağırdılar. Bütün kabile, son kalan kuvvetlerini toparlıya- rak yola düzüldü. Bir hafta sonra Hazer denizi- nin kenarma indiler. Koban taraf- larında, bol ot, bol su, bol yiye - cek buldular. Daha cenuptan gelen bazı ça- pulcular onları ara sıra rahatsız e- diyorlardı. Tomrıs buna — nihayet vermek istedi. Hem de Medye de- nilen bir ülke ve bu ülkenin bir şahı varmış; çok zenginmiş. Onu | naracâ Kkesemezier üunyor: Zaten oğlu Baykali babası gi- bi dinç, cesur, atılgan yapmak için herhalde savaş lâzımdı. Kendisi hem kadınmdı, hem de kim bilir ne kadar yaşıyabilecekti? Oğlunu kabilenin en cesur a- damlarile, büyücek bir ordu ha- linde daha cenuba doğru yolladı. Oradan sayısız sürüler, değerli ga- nimetler, o zamana kadar görül- memiş bir servet getirmesini umu- yordu. Umduğu çıkmadı. Bir akşam et- rafa köpükler saçan bir at, kan ter içinde bir adamla dört nal geldi. Çadırın önünde son defa şahlan- dı, sonra ön ayakları kırılmış gibi birden kapaklandı ve ağzından kanlar akarak öldü. —Devam ve sonu yarın— Yazan: Kadir Can Lveranisereri e enene Telefon şirketi Tesisatın satın alınması işi tetkik ediliyor Ankara, 24 (Hususi) — İstan- bul telefon şirketi tesisatının satın kuk müşaviri Kemal B.lerle maliye vekâletinden bir zatın iştirakiyle kurulan komisyonda tetkik - edil- mektedir. 337 de tın lira sermaye ile teşkil edilen şirket şimdiye kadar bütün bilân- çolarmı altın esasına uydurarak yapmış, çıkardığı tahvillerin yüz- (i de nisbetlerini masarifatı umumi- ye halinde ödetmiştir. Şirketin bu suretle hissedarlarına fazla te- |j mettü verdiği söyleniyor. Vaziye- tin İstanbulda da tetkik edilmesi || muhtemeldir. ezmarese ge |Ü “lar, yola düzeldiler. Kabile, haya- | almması işi; nafıa vekâleti hukuk |İ — tagiden bir insan kitlesi değil, | müşaviri Avni, iktısat vekâleti hu - 330 bin al- ; HABER — Akşam Postası Fık_r_a müsabakası lecektir. Yalnız bu hh-ılıı'ıı uzun 0'- maması, seçme olması ve — okunaklı yazılması lâzımdır. 42 — Vur öyle ise Şıkça külhanbeyin biri Pariste lüks bir lokantaya girer yiyip - iç- tiklen sonra parasını — vermemek için; pürhiddet direktörün derhal çağrılmasını garsondan - talep e - der, garson bu adam yüksek — bir şahsiyet olsa gerek diye direktöre haber verir. Direktör gelir. Külhanbey — Size bir şey s0- Konserva ve sairenin imali için — Kullanılacak alkoolün saf olup olma- dığını tetkik, bunun için alkool bir ta- bağa dökülerek alevlendirilir. Eğer alkool saf ise mavi bir alevle yanar ve ne tabak üzerinde, ne de alevine tutu- lacak diğer bir tabak üzerinde yer br- rakmaz. racağım. Burada birisi yese - içse Yakılacılk d GanE l an d ve parasını vermemek istese — ne| , ece bozuk alkooldan on santilitre ka- yaparsınız? diyince, böyle bir| darı iki misli mayi alabilecek bir cam balona konar. Hamam — maride 60 santigrat dereceye kadar mıtılır. Ku- ru ve rendelenmiş yirmi beş ilâ otuz gram Marsilya sabunu ve iki — gram gumalaka ilâve olunur. Balonu hamam mariden çM tamamen hallolu- nuncıya kadar — karıştırmalı. — Sonra balonu hamam mariden çıkararak i- çindekini küçük teneke kutulara bo- şaltmalı. Uzerini örterek — soğumiya bırakmalı. Hamur katılaşır. Kullan- mak için kutunun kapağını açıp yak- malı. Alevin devamı kabın cesametine tabidir. Her halde kırda çay, kahve, çikolata gibi şeyler pişirmiye kâfi ge- Hir. Kutuda kalacak olan sabun elleri yıkamıya kullanılabilir. Gumalaka ye- ;nı aynı miktarda stearin de konulabi- vak'a başından ;oçmıyeıı müdür de: — Ne yapabiliriz. efendim, na bir tekme atıp kapı dışarı ederiz cevabını. verir. O vakit külhanbey: — Vur öyle ise tekmeyi diyerek arkasımı çevirir. Raif 43 — “Nöbetle çalışın,, Ihtiyar karı koca oğullarını ev- lendirip evlerine bir gelin almış- lar bu vesile ile kendileri de rahat edeceklerini ümit ediyorlarmış. Fakat damat yeni gelini çok sev- diği için daima el üstünde tutu- yormuş, Gelin de bundan istifade ederek hem ihtiyarlara hem de ev işlerine lâkayt kalmış. İki ihtiyar buna bir çare düşün- müşler, Erkek demiş ki: — Yarın sabah ben yukardan aşağı süpürürüm sen bana mâni olmak istersin, ben sana çıkışırım, bir patırtı yaparız gelin de duyar elbette bizim gürültümüzden mah cııp olır ev ışlenne bıl:ır Giş huekeı odeı-leı. Gi 'da pıtırdı- ya gelir sebebini sorar, İkisi de ihtiyarlıklarından bahsederek yek diğerlerine iş gördürmemek iste- diklerini söylerler. Bunun üzerine gelin her ikisine dönerek: — “Canım bunun için patırdı- ya ne lüzum var. Bir gün biriniz diğer bir gün biriniz. süpürürsü- Mağşuş alkool — Sanayide ve tes. hinde kullanılan alkooller toksik mad- delörin ilâvesile tağşiş olunur. Böy- lece içilmeleri imkânı kalmaz. Bu ne- vi alkoolerin her memlekette rüsumu i- çilebilir alkoollerin rusumundan azdır. Alkoometr ALKOOMETR — Alkool suyun sikletinde olmadığından su ve alkool karıştırıldığı zaman husule gelen mah- Külün kesafeti nisbetinde alkool karış- tırıldığını gösterir. Bu miktarı tayin Terden gey lüsak alkönrletresi on' beş dereci hararetteki saf alkoolda — yüz rakamını gösterir. Eğer mayie s0- kulan alkoometr meselâ seksen derece- ye kadar düşerse mahlülde yüzde sek- sen alkool var demektir. Alkoolizm ALKOOLİZM — Alkoolün kes- retle kullanılmasından husüle — gelen bir hastalıktır. Fikri yıpratır. Bir çok cinayetlerin ve intiharların müsebbibi- dir. Çocuk doğumuna zarar — yerir. Cinsi dejenere eder, Aile hayatını tah- rip eder. Mazarratları hatsizdir. Al- koolizme karşı her memlekette şiddat- li mücadeleler edilmektedir. Amerika müttehit hükümetleri &ibi bazı mem- leketlerde alkoolizmin önüne geçmek için içki yasak edilmişse de bu yasak- nüz!,, der odasına gider. Unkapanı: H. Nefisi Soruyoruz HABER'in Haziran başında yapacağı tenezzühün: tan faide yerine zarar hasıl olacağı ka- 1 — Ne tarafa yapılmasını is- | naati gelerek yasak kaldırılmıştır. tiyorsmud ? Alkoolizme karşı iki türlü mücadele n B B £ olunur. Biri hükümetin aldığı — idari 2 — Beraberinizde kaç kişi ge- | Cabirl dür. Meteli musyyon bir yaş- lııecehınıı? tan küçük bir gence, ispirtolu madde- ler satılması menolunur. yerler tahdit olunur. la resim alınır. Diğeri içümaldir. Bu mücadeleyi hususi cemiyetler yaparlar. Türkiyede (Yeşil Hilâl) cemiyeti gençliği alkool iptilâsmdan kurtarmak için faideli bir mücadeleye girişmiş bulunuyor. Alkoolizm tıpta ya fazla miktarda alkool alınarak sarhoş olmak gibi had Hortlıyan mumya Bl şekilde yahut uzun müddet alkool kul- de: Edvardo Bianko . lanmak suretiyle müzmin şekilde gö. Nil Haydutları. Dünyayı if| rülen bir marazdır diye tarif olunur. ğ dolağan şarkı i$ Had alkoolizm — Müşahede: U. TURK: — Yaşamak istiyoruz, mumi tehyiç, vüz kızarır, göz Pll'lll' ASRI: — Evlenecek kızlar baş döner, sarsaklana sarsaklana yürü- ŞIK: — Kız mism, crkek mi? mek, terlemek, kusmak örazıdır. “Ba- ŞRK: Çingene kızı | zan yüz solar, b.-mglık, nefes darlığı, İ ALKAZAR: Vahşi orman esrarr İf koma hali ve ölüm bile görülür.,, İ HİLAL: — Beyaz rahibe : Beyin dağınıklığı olur. — Bazan HALEMDAR: — Altın Arayan kızlar E| ishal veya sarılık hastalığı yapar, Ü YILDIZ: — Güneş döğütken Son derece had alkoolizm ve ani ö- MİLLIİ: — Macar Mar$şt lüm altmış santilitre alkool kullanıl- HALE: — ÇUsküdar) Milyon ava-8) masından itibaren vukua gelebilir. ları. Tedavisi: Kusturmamalı veya mi- KEMAL BEY: — Say£ün isyanı deyi yıkamamalı, eterle — enjeksiyon Volga kizt yapmalı; kafein; on damla amonyak; yirmi damla asetat damonyak; biraz Gıdılebıleqe : eğlence yerleri SİNEMALAR: — SĞ | IPEK: — Hulya peşinde MELEK: Zabit namzetleri İçki satan İçki üzerine faz. H ALHAMRA: Karım beni ualdatırsa..fi H SARAY: İİSUMER: H FERAH: TAN: (Şişlide) SayBoN İsyanı aattt su içinde içilmeli; deliryom tremens Nakıl ve tercüme hakkı mahfuzdur Cumartesi, çarşamba günleri çıkar 25 Nisan 1984 Yazan: . Gayur dedikleri “alkool cinneti,, halinde iç- ki veya lavman halinde iki ilâ altı gram kloral; lavman halinde on beş damla lavdamon; ekstre tebaikten birer san- tigramlık beş ilâ on hap; — iki ilâ altı gram bromür; bunlardan biri kullanı- hr. Müzmin alkoolizmde — müşahede: Iştahsızlık , sabırsızlığın fazla - Taşması, midede yanma ve ekşilik, mi- de gastrit ve çiban:, sarılık ve karaci- ğerde — siroz görülür . — Asapta: Sabahleyin kollar, eller veya par- maklar titrer, bu hal gündüzün ge- çer. Deliryom tremens buhranları gö- rülür. Baş ağrıları, gece vücutta kıv- rılmalar, anestezi olur. Kalça ve ba- cakta topallıyarak yürümeyi icap etti- ren alemli felç; rüyet azalır, ses ka« kaybolması; ılıh'lıçlı cinnet, hiddet sağnakları; itisaf, kıskançlık, kara şev- da, tevehhümi buhranlar. Damarlarda tesiri: Arteryoskleroz, göğüs anjeni, ihtikanı dimaği, böb- rek hastalıkları, “Albomin,, Tedavisi: Sabahleyin aç karnına i- çilen alkoolü reffetmeli, gündüz içile- — ni de yavaş yavaş reffetmeli “birden- bire alkoolü kesmek çok tehlikelidir,, süt, çay, kahve, kola, koka rejimi yap- malı; teheyyüce karşı yarım saat ilâ bir saat ılık banyo; hastayı hastaneye koymalı . Neticeleri: Alkoolik adamın çocuk- ları, aptal, sıaka, sakat olur. Alkoo. Tizm ölüme götürür. Fransada ölenlek rin üçte biri alkoolizmden ölüyor. Tababette alkool — Alkool tababet- te cümlei asabiyeyi tehyiç için ve — şarap, alkoollü içkiler şeklinde kulla- * — BUYUK DIr Zamrı — bircencire veve lit eden bütün had hastalıklarda 'vür — cudu ısıtmak ve kuvveti ziyadeleştir. — miye yarar. ? 2 — Bronko pnömoni ve pnömoni de bazan grip ve tifoda kullanılır. Alkoolik itiyadi olup sayıklıyan has- talarda alkool sayıklama — buhranınt tadil eder veya keser. Verilecek alko- ol miktarını iyi hesap etmeli, doktora müracaat etmeli, her marazın kendi- me mahsus bir rejimi vardır. Numune olan alkoollü içki şudur: 5 gram kancla tentürü 75 gram mukattar su 80 gram Şeker şurubu 40 gram rum Muhtelif nevi şaraplarda hastalari kuvvetlendirmek ( ıçın lıu.llınılır Harici kullanış: Cilt ve eşya 90 recede ispirto ile temizlenir. Cerrahlık aletleri alkoolle yıkanır vo aleve tutu” lur. 70 ilâ 80 İıree.ılkulkiın_- landırır. Hamızı krom ile karışık *” "jursa patlar. Sülfat dö sud ile bul: bir halita husule getirir. Bu dan ihtiraz etmelidir . " istifadeli Tn Çenberlitaş Karababa Öğleden evvel ıçındekılere caat. (2196)